TUR 2025″in en zorlu parkuruna ev sahipliği yapan Muğla”nın güzellikleri dünyaya tanıtılacak
Türkiye Bisiklet Turu”nun bugünkü Fethiye-Marmaris etabının ardından yarın yarışın en zor parkuru olarak kabul edilen Marmaris-Akyaka (Kıran) arasındaki “Kraliçe Etabı” geçilecek.
TUR-2025″in en zorlu parkuru “Kraliçe Etabı”nda 115,4 kilometrelik yarışta bisikletçiler, son 9 kilometresi yüzde 10 ortalama eğime sahip deniz seviyesinden 908 metreye uzanan zorlu tırmanışta pedal çevirecek.
Canlı yayınların 5 kıtada 190 ülkede gösterileceği turda, Muğla”nın masmavi koyları, ormanları, tarihi ve kültürel alanları tanıtılacak.
Turun Fethiye-Marmaris etabında Kelebekler Vadisi, Ölüdeniz, nesli koruma altındaki caretta carettalar ve Dalyan deltası izleyicilere görsel şölen sunacak. Bölgedeki Kaunos Antik Kenti hakkında bilgi aktarılacak.
Marmaris-Akyaka (Kıran) etabında da denize açılan orman yolları, yelken rotaları, uçurtma sörfü gibi görüntüler arka fonda bisikletçilere eşlik edecek. Bu etapta Kadın Azmağı Deresi, Akyaka, Sarnıç ve Turnalı sahilinin eşsiz koyları ekrana yansıyacak.
“Gökova Körfezi hem bisikletçileri hem izleyicileri büyüleyecek”
Muğla Valisi İdris Akbıyık, AA muhabirine, Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu”nun Türkiye ve dünyanın en prestijli spor organizasyonlarından biri olduğunu söyledi.
Turun 3 etabının Muğla”dan geçeceğini belirten Akbıyık, “Muğla yeryüzü cenneti, turizmde Türkiye”nin göz bebeği. Özellikle “Kraliçe Etabı”nın koşulacağı Gökova Körfezi hem bisikletçileri hem izleyicileri büyüleyecek. Bu tırmanış hem zorlu hem keyifli olacak. Bu güzelliklerin görülmesi de Muğla turizmine önemli katkı sağlayacak.” dedi.
Muğla”nın Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu”nun yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Yat Yarışları gibi birçok spor organizasyonuna ev sahipliği yaptığını vurgulayan Akbıyık, kentte yapılan ulusal ve uluslararası organizasyonların tanıtıma çok büyük katkı sağladığını dile getirdi.
Önceki yıllarda gösterilen Babadağ etabının yüzlerce spor kanalında canlı olarak 1 milyar kişiye ulaştığına dikkati çeken Akbıyık, “Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu hem ülkemiz hem Muğla”mız için çok başarılı bir organizasyon. 3 etabı Muğla”mızda olacak. Bu ilimizin tanıtımı anlamında çok önemli. Potansiyellerimiz çok yüksek. Dünyanın en güzel koylarına sahibiz. Denizimiz, ormanlarımız çok güzel.” diye konuştu.
Muğla”nın doğal güzelliklerinin yanında tarihi ve kültürel zenginlikleriyle de öne çıktığını belirten Akbıyık, bu organizasyonda antik kentlerin de tanıtımının yapılacağını kaydetti.
Geçen yıllarda tanıtımı yapılan Ölüdeniz”in zorlu tırmanışının bisiklet tutkunlarının gözde parkuru olmaya başladığını söyleyen Akbıyık, bu yıldan sonra da Akyaka Kıran”ın zorlu parkurunun bisikletçilerin rotasına girmesini beklediklerini ifade etti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Tüm dünyayı yürüyerek gezdi, Türkiye”ye gelince şaşkına döndü
Hayatı belgesellere konu olan 56 yaşındaki Bushby, Amerika, Asya ve Avrupa”yı yürüyerek ve yüzerek, hiçbir ulaşım aracı kullanmadan geçen ilk kişi olma hayaliyle 26 yıl önce zorlu yolculuğa adım attı.
Şili”den 1998″de yola çıkan Bushby, yaklaşık 4 yıl süren uzun yolculuğun ardından yağmur ormanlarıyla kaplı, geçilmesi imkansız olarak kabul edilen Darien Boşluğu”nu aşarak Panama Kanalı üzerinden Kuzey Amerika”ya geçti. Yürümeye devam eden Bushby, Meksika, ABD ve Kanada üzerinden Alaska”ya, ardından buzlarla kaplı Bering Boğazı”nı yürüyerek 2006″da Rusya”ya ulaştı.
Rusya”da izinsiz ülkeye giriş gerekçesiyle gözaltına alınan ve iki ay sonra serbest bırakılıp yürümesine izin verilen Bushby, birçok defa vize problemleri yüzünden uçakla ayrılmak zorunda kalsa da bıraktığı noktaya geri dönüp yürüyüşüne devam etti.
Bushby, yürüyüşüne Moğolistan ve Orta Asya devletleri üzerinden devam ederek Hazar Denizi”ne ulaştı ve burayı da bir teknede zaman zaman dinlenerek yüzerek geçti.
Gürcistan”a ulaşan ve oradan Türkiye”ye giriş yapan Bushby, 3 aylık yürüyüşün ardından Asya kıtasını tamamlayarak İstanbul”un Üsküdar ilçesine ulaştı. Bushby, gerekli izinleri aldıktan sonra yüzerek ya da köprüyü yürüyerek Avrupa”ya ilk adımı atacağı günü bekliyor.
Uzun yıllardır süren yolculuğuyla sıradan gezginlerden ayrılarak dünyadaki pek çok değişime yakından tanıklık eden Bushby, yaklaşık 3 bin kilometre daha yürüyerek Fransa”ya, sonra da Manş Denizi”ni yüzerek İngiltere”ye varmayı hedefliyor.- Güney Amerika”da silahlı gerilla riski ve yağmur ormanları üzerinden yolculukKıtalar arası yolculuğunda öne çıkan detayları ve Türkiye izlenimlerini anlatan gezgin Bushby, yürüyüşünün herhangi bir felsefi nedeni olmadığını, başlama amacının meydan okuma ve imkansızı başarma isteği olduğunu kaydetti.
En çok Darien Boşluğu”nda ve Rusya”da zorlandığından bahseden Bushby, “İç savaş nedeniyle gerillaların burnunun dibinde, Amerika kıtalarını birbirine bağlayan, Kolombiya”dan Panama”ya uzanan yağmur ormanlarıyla dolu Darien Boşluğu en çok zorlandığım yerlerden oldu. Burası tam bir macera ve başarıydı. Daha sonra ise Bering Boğazı”nı geçmek en zorlu etaplardan oldu.” dedi.
Bushby, Alaska üzerinden Rusya”ya geçtiğini ve burada hiç beklemediği bir şeyle karşılaştığını söyleyerek, “Ruslar benim gezimden çok etkilenmedi sanırım ki, oraya geçmem sorun oldu ve 57 gün Rusya”da gözaltında kaldım. Bu, aynı zamanda siyasi krize neden oldu. Sonunda bu sorunu aştık ve devam etmeme izin verildi. Sonrasında finansal kriz işleri daha da zorlaştırdı.” ifadelerini kullandı.
26 yıllık yolculuğunda savaş bölgeleri, vize yasakları, salgın hastalıklar ve ekonomik zorluklarla mücadele ettiğini belirten Bushby, hiçbir zaman yolculuktan vazgeçmediğini vurguladı.
– İlk aylarda çöplerden yiyerek hayatta kaldı
Yolculuğunun ilk yıllarında daha çok zorlandığına dikkati çeken Bushby, şunları kaydetti:
“Yolculuğa ilk çıktığım senelerde kelimenin tam anlamıyla bir hayatta kalma mücadelesiydi; çöplerden yedim ya da yabancıların nezaketi beni hayatta tuttu çünkü hiçbir sponsorum, destekleyenim yoktu. Amerika”ya ulaştığımda insanlar beni ciddiye aldı ve küçük sponsorlar buldum. Daha sonrası biraz daha kolay oldu.”
Bushby, 1998″de başladığı yolculukta ilk başlarda iletişim kurmak için internet kafe aradığını ve analog fotoğraf makinesinin olduğunu, teknolojinin gelişiminin kendisini de çok şaşırttığını söyledi.- Türkiye”de seyahat “zor” çünkü insanlar çok misafirperver
Bushby, Türkiye”yle ilgili “komik” izlenimi olduğundan bahsederek, şöyle devam etti:
“Türkiye”ye Gürcistan üzerinden girdim ve 3 aydır yürüyerek İstanbul”a ulaştım. İnsanlar tüm bu zorlukları telafi ediyor. Daha önce tanıştığım seyyahlar Türkiye”de ilerlemenin benim için zor olacağını söylemişlerdi. Evet, öyle oldu çünkü herkes sizi davet ediyor, çay, yemek vermek istiyor. Herkes konuşmak istiyor. Bunlar harika şeyler. Türkiye”de seyahat etmek harika. Türkiye”nin harika ülke olduğunu söylemişlerdi. Buna hiç şüphem yoktu ve bunu gözlerimle gördüm.”
Bushby, Üsküdar Kuzguncuk”ta bir parka geldiğini ve hemen orada bulunan insanların kendisine ikramda bulunduğunu, bunun kendisini çok duygulandırdığını belirterek, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Bana hemen çay ve yiyecek ikram ettiler. Beni tanımıyorlar, kim olduğumu, ne yaptığımı bilmiyorlar. Bu, gündelik hayatın içinden muhteşem bir örnek. Bunu birçok ülkede göremezsiniz. Yolda bana yardım eden, evini açan, karnımı doyuran Türkiye”deki herkese teşekkür ediyorum. Umarım burada yöneticilerle konuşabilir, köprüden yürüyerek geçebilirim. İkinci seçenek de boğazı yüzerek geçmek. Umarım başarabilirim.”
Source:
Dünyayı 26 yıldır yürüyerek dolaşan İngiliz İstanbul”da
Hayatı belgesellere konu olan 56 yaşındaki İngiliz gezgin Karl Bushby, Amerika, Asya ve Avrupa yı yürüyerek ve yüzerek, hiçbir ulaşım aracı kullanmadan geçen ilk kişi olma hayaliyle 26 yıl önce zorlu yolculuğa adım attı. Şili den 1998 de yola çıkan Bushby, yaklaşık 4 yıl süren uzun yolculuğun ardından yağmur ormanlarıyla kaplı, geçilmesi imkansız olarak kabul edilen Darien Boşluğu nu aşarak Panama Kanalı üzerinden Kuzey Amerika ya geçti. Yürümeye devam eden Bushby, Meksika, ABD ve Kanada üzerinden Alaska ya, ardından buzlarla kaplı Bering Boğazı nı yürüyerek 2006 da Rusya ya ulaştı. Rusya da izinsiz ülkeye giriş gerekçesiyle gözaltına alınan ve iki ay sonra serbest bırakılıp yürümesine izin verilen Bushby, birçok defa vize problemleri yüzünden uçakla ayrılmak zorunda kalsa da bıraktığı noktaya geri dönüp yürüyüşüne devam etti. Bushby, yürüyüşüne Moğolistan ve Orta Asya devletleri üzerinden devam ederek Hazar Denizi ne ulaştı ve burayı da bir teknede zaman zaman dinlenerek yüzerek geçti. Gürcistan a ulaşan ve oradan Türkiye ye giriş yapan Bushby, 3 aylık yürüyüşün ardından Asya kıtasını tamamlayarak İstanbul un Üsküdar ilçesine ulaştı. Bushby, gerekli izinleri aldıktan sonra yüzerek ya da köprüyü yürüyerek Avrupa ya ilk adımı atacağı günü bekliyor. Uzun yıllardır süren yolculuğuyla sıradan gezginlerden ayrılarak dünyadaki pek çok değişime yakından tanıklık eden Bushby, yaklaşık 3 bin kilometre daha yürüyerek Fransa ya, sonra da Manş Denizi ni yüzerek İngiltere ye varmayı hedefliyor. GÜNEY AMERİKA DA SİLAHLI GERİLLA RİSKİ VE YAĞMUR ORMANLARI ÜZERİNDEN YOLCULUK AA muhabirine kıtalar arası yolculuğunda öne çıkan detayları ve Türkiye izlenimlerini anlatan gezgin Bushby, yürüyüşünün herhangi bir felsefi nedeni olmadığını, başlama amacının meydan okuma ve imkansızı başarma isteği olduğunu kaydetti. En çok Darien Boşluğu nda ve Rusya da zorlandığından bahseden Bushby, İç savaş nedeniyle gerillaların burnunun dibinde, Amerika kıtalarını birbirine bağlayan, Kolombiya dan Panama ya uzanan yağmur ormanlarıyla dolu Darien Boşluğu en çok zorlandığım yerlerden oldu. Burası tam bir macera ve başarıydı. Daha sonra ise Bering Boğazı nı geçmek en zorlu etaplardan oldu dedi. Bushby, Alaska üzerinden Rusya ya geçtiğini ve burada hiç beklemediği bir şeyle karşılaştığını söyleyerek, Ruslar benim gezimden çok etkilenmedi sanırım ki, oraya geçmem sorun oldu ve 57 gün Rusya da gözaltında kaldım. Bu, aynı zamanda siyasi krize neden oldu. Sonunda bu sorunu aştık ve devam etmeme izin verildi. Sonrasında finansal kriz işleri daha da zorlaştırdı. ifadelerini kullandı. 26 yıllık yolculuğunda savaş bölgeleri, vize yasakları, salgın hastalıklar ve ekonomik zorluklarla mücadele ettiğini belirten Bushby, hiçbir zaman yolculuktan vazgeçmediğini vurguladı. İLK AYLARDA ÇÖPLERDEN YİYEREK HAYATTA KALDI Yolculuğunun ilk yıllarında daha çok zorlandığına dikkati çeken Bushby, şunları kaydetti: Yolculuğa ilk çıktığım senelerde kelimenin tam anlamıyla bir hayatta kalma mücadelesiydi; çöplerden yedim ya da yabancıların nezaketi beni hayatta tuttu çünkü hiçbir sponsorum, destekleyenim yoktu. Amerika ya ulaştığımda insanlar beni ciddiye aldı ve küçük sponsorlar buldum. Daha sonrası biraz daha kolay oldu. Bushby, 1998 de başladığı yolculukta ilk başlarda iletişim kurmak için internet kafe aradığını ve analog fotoğraf makinesinin olduğunu, teknolojinin gelişiminin kendisini de çok şaşırttığını söyledi. TÜRKİYE DE SEYAHAT ZOR ÇÜNKÜ İNSANLAR ÇOK MİSAFİRPERVER Bushby, Türkiye yle ilgili komik izlenimi olduğundan bahsederek, şöyle devam etti: Türkiye ye Gürcistan üzerinden girdim ve 3 aydır yürüyerek İstanbul a ulaştım. İnsanlar tüm bu zorlukları telafi ediyor. Daha önce tanıştığım seyyahlar Türkiye de ilerlemenin benim için zor olacağını söylemişlerdi. Evet, öyle oldu çünkü herkes sizi davet ediyor, çay, yemek vermek istiyor. Herkes konuşmak istiyor. Bunlar harika şeyler. Türkiye de seyahat etmek harika. Türkiye nin harika ülke olduğunu söylemişlerdi. Buna hiç şüphem yoktu ve bunu gözlerimle gördüm. Bushby, Üsküdar Kuzguncuk ta bir parka geldiğini ve hemen orada bulunan insanların kendisine ikramda bulunduğunu, bunun kendisini çok duygulandırdığını belirterek, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: Bana hemen çay ve yiyecek ikram ettiler. Beni tanımıyorlar, kim olduğumu, ne yaptığımı bilmiyorlar. Bu, gündelik hayatın içinden muhteşem bir örnek. Bunu birçok ülkede göremezsiniz. Yolda bana yardım eden, evini açan, karnımı doyuran Türkiye deki herkese teşekkür ediyorum. Umarım burada yöneticilerle konuşabilir, köprüden yürüyerek geçebilirim. İkinci seçenek de boğazı yüzerek geçmek. Umarım başarabilirim.
Source: Habertürk