Girişimcilik Güncesi: İnovasyon, E-ihracat ve Global Fırsatlar

ABD Başkanı Trump, görevdeki ilk 100 gününü değerlendirdi

ABD Başkanı Trump, ikinci başkanlık döneminin ilk 100 gününü Michigan eyaletinde yaptığı konuşmada değerlendirdi.

Trump, konuşmasının büyük bölümünde sınır güvenliğini sağlama yolunda attıkları adımları ve ekonomide yaptıklarını anlatarak, yaklaşık 3 ayda hem iç hem de dış politikada önemli işler yaptıklarını söyledi.

ABD Başkanı Trump, Demokratların parti olarak ciddi bir güven kaybı yaşadığını, buna mukabil kendi yönetimi bağlamında Cumhuriyetçilerin çok daha güçlü olduğunu savundu.

Trump, “100 gün içinde Washington”da neredeyse 100 yılın en köklü değişimini gerçekleştirdik.” değerlendirmesini yaptı.

Düzensiz göçmen girişi rekor seviyede düştü

Konuşmasında, en önemli seçim vaadinin “sınırdan düzensiz göçmen geçişlerini engellemek” olduğunu ve bu sözünü yerine getirdiğini anlatan Trump, “Tüm zamanların en düşük yasa dışı sınır geçişi rekorunu kırdık. Bu yasa dışı geçişler bizim dönemimizde yüzde 99,99 azaldı. Bu bir rekor.” diye konuştu.

Önceki Demokrat Başkan Joe Biden”ı “sınır güvenliğini hiçe saymakla” suçlayan Trump, Biden döneminde sınırdan her türlü suçlunun girdiğini ancak kendilerinin düzensiz geçişleri neredeyse sıfırladıklarını vurguladı.

Trump, “Başka uluslar için savaşırdık ama kendimiz için savaşmazdık. Nihayet sınırlarımızı ve ulusumuzu savunan bir başkanınız var.” diye konuştu.

Latin Amerika kökenli bazı çeteleri “yabancı terör örgütü” ilan ederek bu örgütlere mensup kişileri sınırda yakalayıp El Salvador”a gönderdiklerini anlatan Trump, mitingde bu düzensiz göçmenleri gösteren bir video izletti.

“Çin yerine Amerika”yı ilk sıraya koyuyorum”

Amerikan ekonomisinde gümrük tarifeleri yoluyla Çin”e verdikleri açığı kapatmaya çalıştıklarını anlatan Trump, Biden döneminde birçok iş kolunun Çin”e kaptırıldığını ancak bu istihdam alanlarını yeniden Amerika”ya getireceklerini söyledi.

“Çin yerine Michigan”ı ve Amerika”yı ilk sıraya koyuyorum. Çin”e uyguladığım gümrük vergileriyle dünya tarihindeki en büyük iş hırsızlığına son veriyoruz.” diyen Trump, artık hiçbir ülkenin ABD”yi gümrük tarifeleri üzerinden suistimal edemeyeceğini ifade etti.

Konuşmasında Demokrat Parti”ye yüklenen Trump, “Seçimlerden önce hakkımda yazılan haberlerin yüzde 97″si olumsuzdu ancak yine de büyük bir farkla kazandık çünkü hiçbir inandırıcılıkları yoktu.” dedi.

“Dünya tarihinin en büyük ekonomisini sunacağız”

Ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Trump, enflasyondaki düşüşe işaret etti.

Trump, enflasyonun ve tahvil faizlerinin “işini çok da iyi yapmayan bir Fed çalışanına” rağmen düştüğünü belirtti.

Ancak Fed”e karşı çok nazik ve saygılı olmak istediğini ifade eden Trump, “Onu eleştirmemeniz gerekiyor, kendi işini yapmasına izin vermelisiniz ama ben faiz oranları konusunda ondan çok daha fazla şey biliyorum.” diye konuştu.

Trump, Çin”e uygulanan tarifelere ilişkin ise “Dünya tarihindeki en büyük iş hırsızlığını sona erdiriyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Ancak bunun Çin ile iyi geçinmeyecekleri anlamına gelmediğini vurgulayan Trump, “Şu anda gümrük vergisi yüzde 145 seviyesinde, yani aslında 0 ile arasında büyük bir fark var ama bence bu iş çözülecek. Bir anlaşma yapmak istiyorlar ve yapacağız ama bu adil bir anlaşma olacak.” ifadelerini kullandı.

Trump, ayrıca enflasyonu bitireceklerini, ücretleri artıracaklarını ve dünya tarihinin en büyük ekonomisini sunacaklarını bildirdi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Patentli girişim dönemi

Son yıllarda patent başvurularında yaşanan artış, Türkiye”nin yalnızca tüketen değil, üreten ve koruyan bir ekonomi olma yolundaki kararlılığını gösteriyor. 2010″da çift haneli rakamlarda seyreden patent başvuru sayısı, 2024″te binleri geçti. Bu artış sadece rakamsal değil, zihinsel bir dönüşümün de işareti. Artık KOBİ”ler yalnızca üretim odaklı değil, aynı zamanda patentli teknolojiye sahip ürünlerle büyümeyi hedefliyor. Teknoloji transfer ofisleri, açık laboratuvarlar ve kamu destekli Ar-Ge programları sayesinde, küçük işletmeler bile kendi fikrini koruyarak pazara sunabiliyor. Bu da onların hem iç piyasada hem de ihracatta rekabet gücünü ciddi şekilde artırıyor. GENÇLER GÜÇLENİYOR Yapılan yarışmalar, verilen eğitimler ve sağlanan teşviklerle artık gençler sadece fikir üretmiyor, fikirlerini ticarileştirmeyi de öğreniyor. Korunan ve ticarileştirilebilen her fikir, ekonomik değeri olan bir girişime dönüşme potansiyeli taşıyor. Girişimciler, patentli fikirler sayesinde yatırım alabiliyor, global pazarlara açılabiliyor. YATIRIM İÇİN ARAYIŞ Klasik yatırım araçlarının cazibesini yitirdiği günümüzde, yatırımcılar gözünü patent portföyü olan projelere çevirdi. Erken aşama yatırımlarda “Fikri mülkiyet teminatı” artık yatırım kararı açısından belirleyici hale geldi. İnovasyona dayalı, koruma altındaki projeler, girişim sermayelerinin radarında. EKONOMİYİ DÖNÜŞTÜRÜYOR Patentli projeler, artık sadece teknoloji odaklı firmaların değil, her ölçekten işletmenin ajandasında yer alıyor. Bu yaklaşım Türkiye”nin katma değerli ürün üretimini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda ekonomik direncini de güçlendiriyor. Yeni dönemde iş fikri kadar o fikri koruma altına almak da bir rekabet avantajı olarak öne çıkıyor. PATENT BAŞVURULARININ YOĞUNLAŞTIĞI 10 SEKTÖR 1- Yazılım ve yapay zekâ teknolojileri otomasyon yazılımları, yapay zekâ destekli karar sistemleri, makine öğrenimi çözümleri. 2- Sağlık ve biyoteknoloji yeni ilaç formülleri, medikal cihazlar, gen tedavisi ve tanı teknolojileri. 3- Tarım ve gıda teknolojileri akıllı sulama sistemleri, topraksız tarım, gıda raf ömrünü artıran inovasyonlar. 4- Enerji ve yenilenebilir sistemler güneş panelleri, rüzgâr türbinleri, batarya teknolojileri, enerji verimliliği çözümleri. 5- Malzeme bilimi ve nanoteknoloji nano kaplamalar, ısıya dayanıklı malzemeler, sürdürülebilir ambalajlar. 6- Elektrikli ulaşım ve otomotiv teknolojileri elektrikli araç batarya sistemleri, otonom sürüş yazılımları, şarj istasyon çözümleri. 7- Finansal teknolojiler (FinTech) blokzincir uygulamaları, güvenli ödeme sistemleri, dijital cüzdan altyapıları. 8- Savunma ve havacılık teknolojileri İnsansız hava araçları (İHA), radar sistemleri, güvenlik yazılımları. 9- Eğitim teknolojileri (EdTech) uzaktan eğitim altyapıları, interaktif öğrenme sistemleri, kişiselleştirilmiş eğitim yazılımları. 10- İklim teknolojileri ve çevre mühendisliği karbon yakalama sistemleri, atık yönetimi çözümleri, temiz su teknolojileri.

Source: Metin Can


Osimhen çılgınlığı bambaşka bir hal aldı! Kampanya başlıyor

Galatasaray’da Victor Osimhen çılgınlığı bambaşka bir hâl adı. Sarı-kırmızılı taraftarlar, Osimhen’in kalması için elini cebine atmaya bile hazır. Sosyal medyada kenetlenen ve bu yönde kampanyalar başlatan taraftarlar, Napoli’nin istediği 75 milyon Euro’nun toplanması için fedakârlık yapmak istediklerini dile getirdi. Attığı goller ve sahadaki mücadelesiyle 40 yıllık Galatasaraylı gibi oynayan Osimhen, kalmak isterse 75 milyon Euro’nun karşılanmasının önünde bir engel yok.

Yönetimin sponsorların desteğiyle parayı toplama planına taraftarların da destek vermesi Galatasaray’ın elini rahatlatıyor. Sarı-kırmızı yöneticilerde “Osimhen kalmak isterse parasını ödemeye hazırız” fikri ön planda.

Source: Haber Merkezi


KOBݔlerin hedefi 8 milyar dolar e-ihracat

Türkiye’nin ihracatında küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ) rolü giderek artıyor. Ticaret Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de e-ihracat 2024 yılında 6,4 milyar dolara ulaşarak önceki yılın 5 milyar dolar seviyesini önemli oranda aşarak büyüdü. Aynı dönemde TÜİK verilerine göre KOBİ’ler toplam ihracatın yüzde 35’ini üstlendi. Bu süreçte ihracatçı firma sayısı 2024 sonu itibarıyla 180 bini aşarak rekor seviyeye çıktı. Artan ihracatçı sayısı, KOBİ’lerin küresel pazarlara erişimindeki kazanımlarını yansıtıyor.230 FİRMA TEŞVİK PROGRAMINA KATILDIDevlet destekleri ve teknolojik altyapı yatırımları da bu süreci hızlandırıyor. Ticaret Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de e-ticaret hacmi geçtiğimiz yıl sonu itibarıyla 1,8 trilyon liraya ulaştı ve toplam dış ticaretteki payı yüzde 21’i aştı. E-ihracatı teşvik amacıyla uygulanan konsorsiyum modelinde ise 2024 sonuna kadar 213 şirket, 2 pazar yeri, 6 perakende sitesi ve 9 e-ihracat konsorsiyumundan oluşan toplam 230 firma programa dahil edildiTEKSTİL VE HAZIR GİYİM ZİRVEDEE-ihracatta öne çıkan sektörler arasında tekstil ve hazır giyim lider konumda. Ayrıca kozmetik, gıda, takı-aksesuar, mobilya-ev dekorasyonu ile otomotiv yan sanayi ürünleri hızla büyüyor. TÜİK verileri, KOBİ’lerin 2023 ihracatında giyim eşyasının yüzde 10,9, tekstil ve gıda grubunun ise yüzde 7,5 pay aldığını gösteriyor. Öte yandan elektronik ev aletleri, ev tekstili ve el yapımı hediyelik eşya gibi ürünler de e-ticaret kanalları üzerinden artan talep görüyor. Bu değişim, KOBİ’lerin katma değeri yüksek ürünlerle ihracat sepetini zenginleştirmeye yöneldiğine işaret ediyor.220’DEN FAZLA PAZARA MADE İN TÜRKIYE IMZASITürkiye 2024 yılında 220’den fazla ülkeye ihracatı ile küresel pazarlarda geniş bir coğrafyaya ulaştı. KOBİ’lerin e-ihracattaki büyümesi, bu pazar payının daha da artmasına katkı sağlıyor. Ticaret Bakanlığı yetkilileri daha önce, e-ihracat hacminin 2025’te 8 milyar doları aşmasını ve 2029 başında e-ihracatın toplam ihracattaki payının yüzde 10’a çıkmasını hedeflediklerini açıkladı. Bu hedefler doğrultusunda KOBİ’lerin küresel pazarlardaki etkinliği ve ürün çeşitliliğinin önümüzdeki dönemde de artması bekleniyor.

Source: Özgür Gündüz


TOBB Ticaret Merkezleri Genel Müdürü Palaz: “Firmalara güvenli ve rekabetçi ihracat zemini sunuyoruz”

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından kurulan Şikago Ticaret Merkezi’nin, Türk firmalarının Amerika pazarındaki rekabet gücünü artırmak için sunduğu fırsatlar, Adana iş dünyasına tanıtıldı.Adana Sanayi Odası (ADASO) ev sahipliğinde TOBB Şikago Ticaret Merkezi bilgilendirme toplantısı ADASO Sakıp Sabancı Toplantı Salonunda gerçekleştirildi.Etkinliğe ADASO Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, TOBB Ticaret Merkezleri Genel Müdürü Volkan Palaz ve İş Geliştirme ve Kurumsal İletişim Müdürü Haydar Can Yavuz ve çok sayıda iş dünyası temsilcisi katıldı.”Türk firmalarına ABD pazarında güçlü bir destek sağlayacak”Açılış konuşmasını yapan ADASO Başkanı Zeki Kıvanç, küresel ticaretteki yeni dengelere dikkat çekerek, ABD-Çin ticaret savaşları ve tedarik zincirlerindeki değişimlerin Türkiye için önemli fırsatlar sunduğunu belirtti.Amerikan pazarının büyüklüğü ve rekabetçi yapısına vurgu yapan Kıvanç, bu pazarda kalıcı olabilmek için doğru bilgi, güvenilir iş ortakları ve güçlü bir altyapının kritik önem taşıdığını ifade etti.TOBB Şikago Ticaret Merkezi”nin bu ihtiyaçları karşılamak üzere hayata geçirildiğini söyleyen Başkan Kıvanç, merkezin sadece fiziksel bir yapı olmanın ötesinde, bir vizyonun somutlaşmış hali olduğunu vurguladı. Kıvanç, Şikago O”Hare Havalimanı yakınında kurulan 10 bin metrekarelik merkezin, ofis ve showroom imkanlarının yanı sıra pazarlama ve lojistik gibi uçtan uca hizmetler sunarak Türk firmalarına ABD pazarında güçlü bir destek sağlayacağını dile getirdi.”Türk firmalarına güvenli ve rekabetçi bir ihracat zemini sunuyoruz”TOBB Ticaret Merkezleri Genel Müdürü Volkan Palaz ise sunumunda, merkezin TOBB”un ihracatı güçlendirme hedefi doğrultusunda kurulduğunu ve bugüne kadar 350″den fazla firmaya hizmet verdiğini aktardı.Amerika”daki güvenilir danışmanlık eksikliğine dikkat çeken Palaz, Şikago Ticaret Merkezi”nin firmalara sadece yerel destek sunmakla kalmayıp, aynı zamanda bir ihracat kuluçka merkezi gibi çalıştığını ifade etti.Palaz, “Amerika fırsatlar ülkesi, ancak doğru rehberlik ve strateji olmadan bu fırsatlar tehditlere dönüşebilir. TOBB Şikago Ticaret Merkezi ile Türk firmalarına sürdürülebilir, güvenli ve rekabetçi bir ihracat zemini sunuyoruz” dedi.Merkezin, Türk firmalarının Amerika”daki iş yapış biçimlerini anlamalarına ve ürünlerini daha geniş kitlelere ulaştırmalarına yardımcı olacağını belirten Palaz, sağlanan ticari ilişkiler ve altyapı desteğiyle firmaların ABD pazarındaki varlıklarını güçlendireceklerini ve uzun vadede başarılı bir büyüme ivmesi yakalayacaklarını bildirdi.Volkan Palaz, Şikago Ticaret Merkezi”nin Türk firmalarının ABD pazarına girişini kolaylaştıracak bir platform sunduğunun altını çizerek, “Amerika pazarında başarılı olmak için sadece kaliteli ürünler yeterli değildir. Pazarı doğru anlamak, rekabet koşullarını değerlendirmek ve yerel iş ortaklarıyla güçlü ilişkiler kurmak çok önemlidir. Şikago Ticaret Merkezi, bu ihtiyaçları karşılayacak altyapı ve iş desteğini firmalarımıza sunmaktadır” ifadelerini kullandı.Toplantı, katılımcıların sorularının yanıtlandığı interaktif bir oturumun ardından sona erdi.

Source: Dünya Gazetesi