2.1 milyon hem emekli hem çalışıyor
Konunun detayına girmeden önce kısa bir bilgi vereyim. 2024 yılında 724 bin 479 kişi emekli oldu. EYT’nin uygulamaya girdiği 2023 yılında ise 2.1 milyon kişi emekli olmuştu. Böylece son iki yılda 2.9 milyon kişi gerekli şartları yerine getirerek, sosyal güvenlik sisteminden emekli oldu.Bir de emekli olup da çalışmaya devam edenler… SGK, çalışan emeklilerin sayısını raporunda yayımladı. 2024 yılında 1 milyon 877 bini erkek, 227 bin 603’ü kadın olmak üzere 2 milyon 104 bin kişi Sosyal Güvenlik Destek Primi’ne (SGDP) tabi sigortalı olarak çalışıyor.SGDP’Lİ ÇALIŞIYORLARSosyal Güvenlik Destek Primi ne demek? Gerekli şartları yerine getirip de sosyal güvenlik sisteminden emekli olanlar emekli olduktan sonra çalışmaya devam edebiliyor. Emekli maaşından kesinti yapılmaması için de SGK’ya, Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) adı verilen prim ödeniyor. SGDP, emekli olup, emekli aylığı bağlananların yaşlılık aylığı kesilmeden yeniden çalışmaya başlamaları halinde yapılan kesinti. 2008 yılı öncesi sigortalı olanların prime esas kazançları üzerinden yüzde 32 oranında kesilen SGDP işveren tarafından ödeniyor. EMEKLİLERİN YÜZDE 17’Sİ ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYOR SGK’nın yayımladığı verilere göre 2024 yılında 2 milyon 104 bin kişi SGDP ödeyerek çalıştı. Yani, bu kişiler hem emekli maaşı alıyorlar hem de çalıştıkları işyerinden maaş alıyorlar. Buna göre de 2024 yılında son yıllardaki en yüksek çalışan emekli sayısına ulaşıldı. 2020 yılında 746 bin emekli çalışmaya devam ederken, 2021 yılında bu sayı 856 bine, 2022 yılında 945 bine, 2023 yılında ise 1 milyon 652 bine yükseldi. 2024 yılında toplam 16.6 milyon emekli olduğunu ve bunların da 12 milyonunun emekli maaşı aldığı hesaba katıldığında, emeklilerin yüzde 17’si çalışmaya devam ediyor.EN ÇOK İSTANBUL’DA EN AZ ARDAHAN’DASGK, hangi ilde, ne kadar emeklinin çalıştığını da açıkladı. Buna göre de en çok emekli İstanbul’da çalışıyor. İstanbul’da 633 bin 586 kişi hem emekli hem de çalışmaya devam ediyor. İstanbul’u, 170 bin emekli çalışan ile Ankara, 160 bin 333 çalışan ile İzmir, 127 bin 425 çalışan ile Bursa ve 105 bin 869 kişi ile de Kocaeli izledi. Bu 5 ilde toplam çalışan emekli sayısı 1.1 milyonun üzerinde. Neredeyse çalışan emeklilerin yüzde 57’si bu 5 ilde bulunuyor. En az emeklinin çalıştığı illerin başında ise Ardahan geliyor. Ardahan’da sadece 202 emekli çalışırken; Ardahan’ı, 363 çalışan emekli ile Tunceli ve 402 çalışan ile de Hakkari takip ediyor.
Source: Noyan Doğan
Benzin, motorin ve LPG”de zam-indirim var mı? (30 Nisan güncel akaryakıt fiyatları)
Her gün olduğu gibi yeni haftanın ilk gününde de sürücüler akaryakıt fiyatlarındaki son durumu merak ediyor. Benzin, motorin ve LPG fiyatlarının ne kadar olduğu sorusu, özellikle büyük şehirlerde araç sahiplerinin gündeminde yer alıyor. Google ve benzeri arama motorlarında en çok aratılan konular arasında “Benzin kaç TL?”, “Motorin kaç lira?”, “LPG fiyatı ne kadar oldu?” gibi sorgular öne çıkıyor.Brent petrol fiyatlarında görülen dalgalanmalar ve döviz kurundaki değişimlere rağmen, akaryakıt ürünlerinde fiyatlar sabit kaldı.Fiyatlarda değişiklik yok30 Nisan 2025 Çarşamba sabahı itibarıyla akaryakıt fiyatlarında herhangi bir zam ya da indirim uygulanmadı. İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere tüm yurtta güncel benzin, motorin ve otogaz fiyatlarında değişim yaşanmadı.Güncel akaryakıt fiyatları (30 Nisan 2025)İstanbul Avrupa YakasıBenzin: 45.16 TL/LTMotorin: 45.36 TL/LTLPG (Otogaz): 27.39 TL/LTİstanbul Anadolu YakasıBenzin: 45.01 TL/LTMotorin: 45.24 TL/LTLPG: 26.79 TL/LTAnkaraBenzin: 45.77 TL/LTMotorin: 46.17 TL/LTLPG: 27.29 TL/LTİzmirBenzin: 46.13 TL/LTMotorin: 46.51 TL/LTLPG: 27.24 TL/LT
Source: Dünya Gazetesi
Hayvanseverliğin sınırı nerede başlar?
Aleyna Hanım köpeğiyle taksiye biniyor.Tahminim, küçük cins bir süs köpeği olduğu.Şoför, “Köpeğini alamam, in” diyor. Aleyna inmiyor. Karakola çekmesini söylüyor. Adam da onu o şekilde karakola götürüyor…Aleyna da durumu sosyal medyadan herkese duyuruyor.İyi de…Burada taksici haklı.Bakın, İstanbul’da bu çok nadir rastlanan bir durum, es geçmeyip tadını çıkaralım.Biz hayvanseverler de biraz abartıyor muyuz acaba?Eminim ki kimseye zararı olmayan, uslu, akıllı bir köpektir o. Ama mesele sadece korku değil ki. Kimi insan rahatsız olabilir, istemeyebilir.En doğal hakkı.Dayatamazsınız ki.Şoförü geç, bir sonraki müşteri rahatsız olabilir tüyden, salyadan…Benim de birçok hayvan besleyen tanıdığım var, “Köpeğimizi getirmekte sorun var mı?” diye önceden soruyorlar her yere.Taksi durağından bile ona göre araç istiyorlar.Mesela ben de köpek sahibi olmak istiyorum, şehir dışına nasıl götürür getiririm, haftalardır ince ince onları hesaplıyorum.Şurası kesin: Biz hayvan seviyoruz diye herkes sevmek zorunda değil.Efendice tebriklerLvbel C5’in “HavHavHav” şarkısı Spotify’da 7 milyon dinlenmeye ulaşarak aylık bir rekor kırdı.Başta “Bir daha şarkı yaparsam…” diye tepki gösteren İrem Derici ve bendeniz dahil, birçok kişi ters köşe. Aleyna Tilki ve şarkıya diğer destek çıkanlarsa kazandı.Efendice tebrik ederim. Bayülgen’in derdi kimseyi germiyorOkan Bayülgen, Türkiye’nin en iyi tiyatro oyuncularından biri olmasına rağmen (Bu benim yorumum değil, kendi böyle yakıştırıyor), kabız dizi oyuncularıyla kıyaslandığında (Bu da benim yorumum değil, kabızlığı onlara kendi yakıştırıyor) çok daha az para kazanmaktan şikâyetçi.Ne diyelim, Allah başka sıkıntı vermesin çünkü bölüm başına birkaç milyon alan dizi oyuncuları, sadece Okan Bayülgen’den değil, Türkiye’deki hemen herkesten fazla para kazanıyor. Sadece Türkiye’de değil, dünyada da böyle.Asıl tuhaf olanı, Okan Bayülgen gibi “televizyondan var olmuş” birinin böyle bir kıyaslama yapması.Sonra dizi oyuncularının hepsini niçin “kabız” diye genelliyoruz? Yeteneklisi, emektarı, duayeni yok mu aralarında?Sanki bugün iyi bir teklif gelse Okan, “Tiyatrom var” diye reddedecek. Bazı insanlar konuşurken sermayelerinden yediklerinin, sırf evveliyatlarına saygıdan dikkate alındıklarının farkında değil. Tavuklar bile gülerSadece bu tür abuk sabukluklar için bir köşe açsanız, her gün biri çıkar, hiç konusuz kalmazsınız:Diyetisyen Hatice Nur Ege, erkeklik seviyelerinin düşmesine tavukların neden olduğunu açıkladı.Tavuk yetiştirirken kullanılan hormonların buna neden olduğunu söylüyor: “Tavuğu bırakın, erkeklik seviyeniz yükselsin!”Erkeklik seviyesi nedir, nasıl ölçülür, cesaretle falan mı? Düştüğünü kim söylüyor, tavukların günahı ne? Tavuktaki hormon diğer hayvanlarda olmuyor mu? Tavuk sektörü balıkçılığa mı dönsün? Sorular bitmez ama bayılırız böyle geyiklere.En ucuz protein kaynağı işte. Millet pilav da mı yemesin?
Source: Savaş Özbey
Zehra Güneş: “Hatay ziyareti beni çok değiştirdi”
Vodafone Sultanlar Ligi”nde şampiyonluğa ulaşan VakıfBank”ın kaptanı Zehra Güneş, açıklamalar yaptı. UNİCEF”te “Çocuk Hakları Savunucusu” olarak görev yapan kaptan, Şubat”ta Hatay”da depremzede çocuklarla gerçekleşen buluşmasında yaşama bakışının nasıl değiştiğini anlattı: “Kız çocuklarının beni çok sevmesi gurur veriyor, benim de en sevdiğim şey kız çocukları. Sevgimiz karşılıklı. Çocuklar benim için çok özel, her zaman da öyle kalacak. Hatay”ı ziyaret ettikten sonra manevi olarak kendimi doyurmakla birlikte, hayatımda şikayet ettiğim şeyleri susturmayı başarabildim. Çünkü insan bazen geldiği yerin, gördüğü insanların her saniye yanında olunca kıymetini bilemiyor. O yüzden onlar beni görmekten ne kadar mutlu oluyorsa, benim de onları gördüğümde öğrendiğim çok fazla şey oluyor. “HATAY EN GÜZEL YOLCULUĞUMDU” “Bana küçücük çocuklar “öğretmenim” diye seslendiğinde hissettiklerim ve birlikte resim yaptığımız anlar, son zamanlarda geçirdiğim en keyifli vakitti. Buraya gelince hayatımda dert olarak adlandırdığım şeylerin hiçbir şey olmadığını fark ettim. O dönemden sonra da bakış açımda çok fazla şey değişti. O yüzden Hatay ziyareti benim hayatımda yaptığım en güzel yolculuklardan birisiydi. Ve devamı da olacak. Sabırsızlıkla bekliyorum tekrardan onlarla birlikte olmayı. Çünkü hepsi minicik elleri ve kocaman kalpleri olan, gözlerinden umut ışıldayan inanılmaz çocuklar. Sabırsızlıkla bekliyorum tekrardan onlarla görüşmeyi.” “KAPTANLIK İTİCİ GÜCÜM OLDU” Kaptanlığın sorumluluğu hakkında konuşan Güneş, “Sınırlarımı kaldırdığım bir sezon oldu. Kaptanlık benim itici gücüm oldu. Her yere düştüğümde veya bana “yapamazsın” dediklerinde takımın gücü arkamda, Giovanni”nin eli sırtımda her zaman yapabileceğimi gösterdim kendime. Bunun sonucunda da aldığımız başarılarla birlikte çok onore oldum. Benim için çok güzel bir sezon. Birçok kupa kazandık, önümüzdeki hafta da bir kupa ekleneceğine eminim ama gelecek sezonlar adına konuşmayı şu anda iddialı bulmuyorum. Ama yeni şampiyonluklar için elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğiz” dedi. “BIRBIRIMIZIN EKSIĞINI KAPATTIK” “Önemli olan, yere düştüğümüzde de kaybettiğimizde de bu kızların buraya gelip ekstra antrenman istemeleriydi. Birbirimize olan tutumumuz, davranışımız, hep birlikte kalmamızı sağladı. Birisi bir hata yaptığında arkada düzeltemeyen kişi, “Bu benim hatam” dedi. Biz bunları çok iyi yaptık. Sahanın her yerinde birbirimizin eksiklerini, hatalarını kapatabilmeyi çok iyi başardık.” “14 KADIN EVDE OTURUYORUZ!” “Ben çok küçüktüm, bu kulüpte büyüdüm gerçekten. O yüzden birisi geldiğinde evimde misafir ediyormuşum gibi hissediyorum. Evime birisi gelmiş de ben onu çok iyi ağırlamak zorundaymışım gibi düşünüyorum. Ama bu takımdaki bütün kızlarla böyle. Mesela biz antrenmandan çıkarız kızlara “hadi gelin bize gidiyoruz” deriz, yemek sipariş ederiz, hepimiz birlikte otururuz. Yani 14 tane kadın evde nasıl oturabilir. Hep böyle bir hava vardı. Daha önceki senelerde de bu böyleydi.” “KAZANMA MIRASI VAR” “Finalde sözde favori olmasak da kupayı müzemize getirdik. Çünkü biz VakıfBank”ız! Bu bir miras. Başarılar bu mirastan geliyor. Bu sene takıma katılan oyuncular, VakıfBank arması için savaşabilmeyi ve bunun ne demek olduğunu anlamaya çalıştılar. En önemli şey de bu zaten. Başarı tek bir kupayla sınırlandırılmaz burada. Devamında ne olacağını kimse bilemez ama eminim ki şu an burada savaşmanın ve salonumuzda yazılı olan kupaların, rekorların ne demek olduğunu, bunun için savaşan oyuncuların nelerden fedakarlık ettiğinin buradaki bütün oyuncular farkında. O yüzden de biz çok başarılıyız.
Source: Sporx.com
İhtiyaç kredilerinde kısa vadeli faizler yükseldi: İşte 100 bin TL için güncel hesaplamalar
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, 18 Nisan 2025 haftasında toplam tüketici kredisi hacmi 2 trilyon 204 milyar liraya ulaştı. Bu tutarın 1 trilyon 585 milyar liralık kısmını ihtiyaç kredileri oluşturuyor. Bu da vatandaşların en çok başvurduğu bireysel finansman kaynağının hâlâ ihtiyaç kredileri olduğunu gösteriyor.
İLK KEZ DÜŞÜŞ YAŞANDI
Türkiye Gazetesi”nde yer alan habere göre, Uzun süredir yükseliş trendinde olan ihtiyaç kredisi hacminde 18 Nisan haftasında dikkat çekici bir düşüş yaşandı. Yaklaşık 5 milyar liralık gerileme, faiz oranlarındaki artışın kredi talebini sınırlandırdığını gösteriyor. Bankalar kredi faizlerini yukarı yönlü güncellerken, vatandaşların krediye erişimi hem maliyet hem de psikolojik açıdan zorlaşıyor.
BANKALARIN SUNDUĞU EN DÜŞÜK FAİZ ORANLARI
30 Nisan 2025 itibarıyla bankaların sunduğu ihtiyaç kredisi faiz oranlarına bakıldığında, 12 ay vadede faizlerin yükselmeye devam ettiği görülüyor. 24 ve 36 ay vadelerde ise görece daha uygun oranlar sunulmakta. İşte 100 bin TL kredi için bazı bankaların örnek ödeme planları:
100 bin TL için 36 ay vadede en uygun kredi
Kredi Tutarı: 100.000 TL
Vade: 36 ay
Faiz Oranı: %3,19 (Denizbank)
Aylık Taksit: 5.397 TL
Toplam Geri Ödeme: 194.287 TL
KREDİ VADELERİ UZADIKÇA MALİYET ARTIYOR
Vade ve faiz oranı birlikte değerlendirilmediğinde tüketiciler için ciddi maliyetler doğabiliyor.
İşte örnek bazı kredi maliyetleri:
12 ay vadeli kredi: Yıllık toplam faiz yükü yaklaşık %36,32
24 ay vadeli kredi: Toplam maliyet oranı %57’ye yaklaşıyor
36 ay vadeli kredi: Faiz yükü %94 seviyesine çıkıyor
Uzmanlar, tüketicilerin yalnızca düşük faiz oranına odaklanmamaları gerektiğini, vade süresinin de toplam maliyeti etkilediğine dikkat çekiyor. Vade uzadıkça aylık taksitler düşse de, toplamda ödenecek tutar daha fazla oluyor.
KREDİ ÇEKMEDEN ÖNCE İYİ HESAP YAPILMALI
İhtiyaç kredisi kullanmayı düşünen tüketicilerin hem faiz oranlarını hem de vadeye göre toplam maliyeti dikkatlice karşılaştırması gerekiyor. Faizlerin yükseldiği bu dönemde, en uygun kredi için bankalar arasında detaylı araştırma yapmak daha da önem kazanıyor. Kredi vadesi uzadıkça ödeme planı cazip görünse de, uzun vadeli krediler toplamda çok daha yüksek maliyet anlamına geliyor.
Source: Haber Merkezi