Elektrik hatları ülkeleri bağlıyor! Avrupa”daki kesinti sürerse Türkiye”yi de etkiler
EMRAH ÖZCAN”IN HABERİ – Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Avrupa’da yaşanan ve yaklaşık 60 milyon kişiyi etkileyen elektrik kesintileri ile ilgili kabine üyelerini bilgilendirdi. Bayraktar, İspanya, Portekiz ve Fransa’nın bazı kesimlerini etkileyen ve büyük kaosa yol açan kesintiler hakkında, “ Cumhurbaşkanı’mızı ve kabine üyelerini bu konuda bilgilendirdik. Şu anda bu sıkıntıdan Türkiye etkilenmedi ama kesintilerin devam etmesi durumunda bizi etkileyebilecek boyutta bir sıkıntı. Çünkü biz de Avrupa sistemine bağlıyız. Uzun vadede etkilenme riskimiz var ” dedi. Kesintilerin sebebi tam olarak tespit edilemezken, Avrupalı yetkililer yaşanan olayların siber saldırı olmadığını ‘nadir görülen atmosferik bir olay’ olduğunu vurguladı. Aşırı sıcaklık değişimlerinin 400 kV’luk yüksek gerilim hatlarında anormal gevşemelere yol açtığını belirten Avrupalı elektrik şirketleri, enerji altyapısının eski hâle dönmesinin haftalar sürebileceğini açıkladı. Milyonlarca insanın elektriksiz kalmasına sebep olan kesintilerden hava yolu, kara yolu ve tren ulaşımları ile telekomünikasyon altyapısı etkilendi. Birçok uçuş iptal edilirken, caddelerdeki trafi k ışıkları çalışamaz duruma geldi ve birçok kişi metro ve bina asansörlerinde mahsur kaldı. #r-1112120# 2015 YILINDA TÜRKİYE’DE YAŞANMIŞTI Öte yandan, Türkiye’de 2015 yılında İstanbul, Ankara, İzmir, Trabzon ve Diyarbakır dâhil olmak üzere onlarca şehirde elektrik kesintisi yaşanmış, yaşanan elektrik kesintisi sebebiyle bazı şehirlere 6 ila 12 saat boyunca enerji verilememişti. 2015 yılındaki kesintiye doğu ve batı arasındaki hatların bazıların bakıma alınması ve hatların yoğunluğu taşımaması sebep olarak gösterilmişti. İspanya, Portekiz ve Fransa’nın bazı bölgelerinde yaşanan elektirik kesintisi Avrupa’da endişeye sebep olurken, internetin de kesilmesi haber almak isteyenleri radyo kullanmaya itti. Pilli radyo satan mağazaların önünde uzun kuyruklar oluştu. İspanya’da etkili olan kesintinin sanayi ve hizmet sektörüne olan etkisinin en az 1 milyar avro olabileceği belirtildi. ELEKTİRİK HATLARI ÜLKELER BAĞLIYOR Enerji uzmanı Emrah Emin Danış, ülkeleri birbirine bağlayan uluslararası elektrik hatları ile ilgili gazetemize bilgi verdi. Danış “ Elektrik hatları Avrupa ile 2015’ten beri kalıcı olarak bağlı. Türkiye Elektrik Sistemi ile ENTSO-E (Avrupa Elektrik İletim Sistemi İşleticileri Ağı) Kıta Avrupası Senkron Bölgesi (CESA) arasında senkron paralel deneme işletme çalışmaları, 18 Eylül 2010 tarihi itibarı ile başlatılmıştı. Sürecin başarıyla tamamlanmasının ardından, 14 Nisan 2015 tarihinde imzalanan ‘Uzun Dönem Anlaşma’ ile Türkiye ile ENTSO-E CESA elektrik sistemleri arasında kalıcı bağlantı sağlandı ” dedi. “BULGARİSTAN” VE YUNANİSTAN”LA ENTERKONNEKTEYİZ” Danış şunları söyledi: ENSTO-E’nin bizdeki karşılığı TEİAŞ’tır. Bunların bağlı olduğu bir yapı söz konusu. Avrupa’daki bütün ülkelerin teknik olarak sağlaması gereken belli yeterlilikler var. Bunları sağlıyorlarsa ülkeler arası enterkonnekte hattı oluyor, ülkeleri birbirine bağlıyor. Mesela, biz Bulgaristan’la ve Yunanistan’la enterkonnekteyiz. ENTSO-E kapsamında Avrupa ile bağlıyız. Bulgaristan ihtiyacı olduğunda bizden alıyor. Fazlası varsa, bizim ihtiyacımız varsa, piyasadaki şirketler bize elektrik satıyor ya da alıyor. Aynı şekilde Portekiz, İspanya, Fransa bunlar da enterkonnekt olarak birbirine bağlı. O yüzden İspanya’da şebeke çökünce Portekiz ve Fransa’yı etkiledi. Çünkü o anda bir anda sistem kendini kapatıyor. O anda sisteme giden bir fazlalık var. Ondan dolayı domino taşı etkisi oluşturarak birbirini etkiliyor. Avrupa’daki sistem çökse biz de Avrupa ile alışveriş yaptığımızdan -Trakya bölgesini dengeliyoruz bizi de etkiler. Bu yaşananlar bize uzak olduğu için şimdilik bize bir etkisi olmadı. İspanya zaten şebekeyi düzelttiklerini ve ülke geneline elektrik verdiklerini söyledi. DOMİNO ETKİSİ RİSKİ Enerji Uzmanı Volkan Aslanoğlu da “ Yaşanan problemin uzaması veya ileride tekrarlaması durumunda elektrik hatlarında yaşanan problem bir domino etkisi oluşturup bizleri de etkileyecektir ” ifadelerini kullandı.
Source: Sevda Altunbaş
Ne yaşadık biz
Doğru… 100 günde ne memleket kurtarılır ne de dünya.Yine de ortada bir plan var mı, ufukta bir umut var mı, elde bir sistem var mı yoksa her şey kara düzen mi ilerliyor hemen anlaşılır.Amma…Sen Ukrayna-Rusya savaşını 24 saatte bitiririm, Ortadoğu’ya barış getiririm, küresel ticaret düzenini yıkar baştan yaparım, Kanada’dan girer Panama’dan çıkarım, öğle yemeğini Grönland’da yerim bir de dönüşte İran’ı bombalar gelirim, her şeyin fiyatını şak diye indiririm, ülkeyi ayağa tak diye kaldırırım, milyonlarca göçmeni kulağından tuttuğum gibi fırlatır atarım dersen…İşte o zaman ilk 100 günün sorgulanır.Ukrayna-Rusya savaşı bırak 24 saati 24 ay daha bitmeyecek gibi. Trump bu… Kalır mı o vaadin altında? “Şaka yaptım, abartarak söyledim, zaten herkes şaka olduğunu anlamıştı” dedi. Hem Putin’in üzerinde öyle aman aman bir etkisi olmadığı ortaya çıktı, hem de Zelenski’ye yaptıklarıyla “Bu kadarı da fazla” dedirtti.Ortadoğu’ya barış getirmekten anladığının Gazze’yi satın almak, Filistinlileri sürmek, İsrail’e “Saldır” demek olduğunu gösterdi. İran ile anlaşma için zorluyor.Şu ticaret savaşlarında “Haklı” dedik. Onda da “Devrim” demişken, “Kurtuluş Günü” vaat etmişken, “Çin’i dize getireceğiz” derken işler sarpa sardı, vites önce 5’ten 1’e sonra R’ye geldi, günün sonunda kaybeden önce Amerikan halkı, sonra da Amerikan şirketleri ve hepten tüm dünya oldu.Yasa dışı göçmenleri gönderme operasyonu cadı avına dönüştü, haklı haksız, suçlu suçsuz insanlar ailelerinden koparıldı, hukuki süreç çöpe atıldı, ülkede Anayasa krizi çıktı, ilk 100 günde Trump’ın başını en çok ağrıtan konu oldu.Ha şu da var… Türkiye konularında laf etmem, edemem. Devlet adamı gibi davrandı. Netanyahu’nun dolduruşuna pabuç bırakmadı. Erdoğan ile ilişkisine halel getirmedi.Yine de ezcümle…Trump ilk 100 günde yüksekten uçtu, konudan konuya atladı, dikkati fena dağıldı, çok konuştu, az iş yaptı.Nasıl telafi eder?İkinci 100 günde şayet…-Lafa değil icraata odaklanırsa-Oraya buraya saldırmadan işine bakarsa-Önce yüksekten sallayıp sonra yolunu buluruz taktiğini bırakırsa-Tüm dünya bana muhtaç egosunu törpülerse…Daha farklı bir dünya görebiliriz.Trump bu… Değişir mi? Sanmam. Şansı yaver gider de savaşları bitirip, bölgeye barış getirip, işleri yoluna koyup 100 gün sonra beni mahcup eder mi? Keşke etse.Yoksa 100 gün de 100 hafta da geçse dönüp dolaşıp yine “Ne yaşadık biz” demekten başka çaremiz olmaz.FAŞİZM Mİ HUKUK MUBİRKAÇ haftadır yazıyordum.Trump alt mahkemeleri dinlemiyor, üst mahkemeleri dinlemiyor hatta Anayasa Mahkemesi’ni bile dinlemiyor diye.Olay ne?Yasadışı göçmenlerin, ya da yasadışı olduğu iddia edilen herkesin mahkeme yüzü görmeden apar topar sınır dışı edilmeleri.Trump diyor ki bunlar azılı katil, bunlar iflah olmaz tecavüzcü, bunlar ülkeden bir an önce def edilmesi gereken çete üyeleri.E peki araya kaynayan suçu günahı olmayan insanlar? Onlar sivil zayiat…Olaylar o kadar büyüdü ki geçenlerde FBI, bir hâkimi tutukladı.FBI Direktörü Patel de o fotoğrafı X hesabından paylaşıp bir de üstüne “Kimse hukukun üstünde değildir” yazdı.Suçlama ne?Güya Hakim Hannah Dugan, yasadışı bir göçmenin gözaltından kaçmasına yardımcı olmuş.İbret-i alem olsun diye ters kelepçe takıldı. Koluna girilip ekip otosuna bindirildi. Fotoğrafı çekildi ve en tepeden servis edildi.Hatta Beyaz Saray dedi ki…“Yasayı çiğnesinler gerekirse Anayasa Mahkemesi yargıçlarını da tutuklarız.”Mahkeme kararlarının takılmadığı, hâkimlerin tutuklandığı, insanların sorgusuz sualsiz içeri alındığı bu ülkede yaşananlar faşizmdir diyenler de var.Biz bu Trump’ı yasayı uygulasın, hırlısını hırsızını, kaçak göçmenini tutuklasın, ülkeyi yeniden güvenli hale getirsin, önünü kesmek isteyen hakim bile olsa yıkıp geçsin diye seçtik diyenler de var.Şimdi soru şu: Hukuk mu uygulanıyor, faşizme sert bir geçiş mi yapılıyor?Cevap da sizin, takdir de.BİRİ YALAN SÖYLÜYORYILAN hikâyesine döndü Çin ile ticaret savaşı…Trump önce “Şi arasın”, “Önce Şi teklif etsin” diye tutturdu durdu.Birkaç haftadır da eşe dosta “Şi beni aradı oğlum. Kaç kere konuştuk” diye hava atıyor.“Ne zaman aradı” diye soruluyor. Cevap yok.“E ne konuştunuz madem” diye soruluyor.Cevap yok.“Şi beni aradı” diyor başka bir şey demiyor.Sonunda adamlar dayanamadı. “Başkan Şi ile Başkan Trump arasında görüşme falan olmadı” dedi Çinliler. Şi, Trump’ı aradı mı, diğer liderler gibi Trump’ın “bir tarafını öptü mü” bilemem…Bildiğim tek şey şu ki ya Trump ya da Çin yalan söylüyor.ŞAPKADAN ÇIKAN TAVŞANTRUMP’ın 3’üncü kez başkan olma hevesi…Şaka yaptı dendi.Halkı yokluyor dendi.Yok canım, nasıl olacak, kapı gibi Anayasa var dendi.Trump henüz 2028 adaylığını duyurmamış olabilir ama…Geçenlerde bir şapka satışa sundu. Üzerinde TRUMP 2028 yazıyor. 50 dolardan kapış kapış gidiyor.Şapkadan çıkan tavşan ne mi? O tavşan başkan adaylığı.Bir kenara yazın… 1-2 yıl içinde ABD’nin en kırılgan fay hatlarını yerinden oynatacak bir Anayasa depremini konuşuyor olacağız.100 ADAM MI 1 GORİL MİSİZE bir haftadır Amerikan sosyal medyasında dönen geyiği anlatayım.Bir deli kuyuya taş attı. Hem de öyle bir taş attı ki valla inanmayacaksınız ama yüzlerce milyon kez görüntülendi.Sabah kalkıyorum aynı soru, akşam yatıyorum aynı soru.Millet tartışıp duruyor.Soru şu: 100 tane adam 1 tane gümüş sırtlı gorili dövebilir mi?Silah yasak, kesici delici alet yok. 100 tane adam çıkıp delikanlı gibi gorille dövüşecek.Gorile bir bakalım… Boy 2 metreden yüksek, kilo desen 200 kilogram var. Çeneleri insandan 10 katı güçlü. Tek eliyle bir insanı alabiliyor. Saatte 40 kilometre hıza çıkabiliyor.Vücut desen her yer kas.Günlerdir her önüme çıktığında bir “acaba” diyorum ama yok arkadaş… Sizi bilmem. Ben gorilciyim.
Source: Yunus Paksoy
Trump saçını nasıl tarayacak?
Çin Uluslararası Ticareti Teşvik Konseyi (CCPIT) tarafından yapılan ankete göre Çinli ihracatçıların yaklaşık yarısı tarifelerin dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ikili ticareti durma noktasına getirmesi beklendiğinden, ABD ile olan ticari bağlarını azaltmayı düşünüyor. Özetle Trump yönetimi Pekin’e baskı yapmak için yeni ticaret araçlarını kullanabileceğine dair sinyaller veredursun, ankete katılan bin 100 ihracatçının yaklaşık yüzde 75’i, kaybedilen ABD siparişlerinin yarattığı boşluğu doldurmak için gelişmekte olan pazarlara açılma hazırlığında.Peki, Çin malları bir şekilde ABD’ye girmemeye başlarsa acaba hayat nasıl olacak? New York Times’ta ‘Çin malı olmadan ev’ başlığı ile yayınlanan haber, işlerin pek de kolay olmayacağını ortaya koyan bir araştırmayı konu alıyor. Haberdeki veriler gösteriyor ki ABD günlük hayatta çoktan Çin’e bağımlı hale gelmiş durumda. Ülkede Çin malı olmadan ilk yardımda bulunmak, makyaj yapmak, tost pişirmek, kitap okumak, şemsiye açmak, yatıp uyumak hatta saç taramak neredeyse imkânsız. Amerikalılar Çin malı yatakta, Çin malı battaniye altında uyuyor, Çin malı alarmlı saatle uyanıyorlar. Sabah Çin malı aynaya bakıp Çin malı tarakla saçlarını tarıyorlar.Çin olmazsa ABD’nin önünde iki yol var; ya bu ürünleri kendi üretecek ya da başka ülkelerden satın almaya kalkacak.Her iki senaryoda da ABD halkı için hayatın daha pahalı hale geleceğine kuşku yok. FAİLİ MEÇHUL ELEKTRİK KESİNTİSİ ARTIK ‘neye şaşıracağız’ dedikçe şaşkınlığımız artıyor. Bu da oldu; Avrupa’nın elektriği aniden gitti, hayat felç oldu. Metroları durduran, ameliyatları imkânsız hale getiren, alışverişi bitiren elektrik kesintisi, İspanya’da 15 gigawattın (GW) bir anda sistemden kaybolmasıyla başladı. Aynı saniyelerde Portekiz’in büyük bölümü ve Fransa’nın güneyinde de kesinti oldu. İyi de İspanya’nın tükettiği elektriğin yüzde 60’ını kim götürdü. İspanya’da OHAL ilan ettiren, Avrupa’yı vuran krizle ilgili senaryoları okumuşsunuzdur. Hava koşullarından, siber saldırıya kadar tahminler var. Talep düşük kalmış, rüzgâr ve güneş aşırı üretmiş, sistem kendini kapatmış vs… Elektrik kesintinden ziyade, asıl kriz, kesintinin sebebinin bu yazıyı kaleme aldığım sırada hâlâ açıklanamamış olması değil mi?
Source: Sefer Levent
Elektriği kesilen Avrupa’nın imdadına Türkiye yetişiyor
İspanya, Portekiz ve Fransa”nın bazı kesimlerini etkileyen geniş çaplı elektrik kesintileri, Avrupa genelinde büyük kaosa yol açtı. Avrupalı yetkililer kesintilerin sebebini tam olarak açıklayamazken siber saldırı ve “İndüklenmiş atmosferik titreşim” yani ani hava değişimi kaynaklı manyetik salınımların kesintiye sebep olduğu tahminleri üzerinde durduklarını açıkladı. Avrupa”nın yaşadığı bu kaos, Türkiye”nin enerjide güvenli liman olarak AB için önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Enerji arz güvenliğinde yenilenebilir, nükleer, uluslararası elektrik hatları gibi son dönemde sağladığı çeşitlilikle kendi enerjisini garantiye alan Türkiye, şimdi de Avrupa için güvenli liman olmaya hazırlanıyor. Mevcutta Bulgaristan ve Yunanistan enterkonnekte hatları ile Avrupa ile elektrik ticareti yapabilecek altyapıya sahip olan Türkiye, şimdi ise Azerbaycan, Gürcistan ve Bulgaristan Hükümetleri ile imzaladığı “Yeşil Elektrik İletimi ve Ticareti Projesi” kapsamında bölgeye elektrik ihracatında kritik bir rol üstlenecek. Böylece Avrupa, bugün yaşadığı kesintilerini bir daha yaşamamak için kendini garantiye alacağı gibi Türkiye ise enerji merkezi olma hedefinde Avrupa”nın imdadına yetişecek. Öte yandan Türkiye, doğu ve güney kesiminde ise Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan, İran, Irak ve Suriye ile sahip olduğu enterkonnekte hatları ile bu ülkelerle de elektrik ticareti yapabilecek kapasiteye sahip bulunuyor. YENİLENEBİLİRDE ATAĞA GEÇİLDİ Türkiye ise Milli Enerji ve Maden Politikası çerçevesinde yenilenebilir enerji yatırımlarını artırırken, kurulu güçte yenilenebilir enerji kaynaklarının oranını yüzde 60, yerli kaynaklı kurulu gücü ise yüzde 70″in üzerine çıkardı. Böylelikle, Türkiye”nin 7 bölgesindeki yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulu gücü mart sonunda 70 bin 879 megavat olarak gerçekleşti. Türkiye”de yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimine katkı sunan santral sayısı 34 bin 467″ye ulaştı. Güneş enerjisi santrallerinin sayısı 32 bin 882, rüzgâr santrallerinin 376, jeotermal enerji santrallerinin 66, biyokütle santrallerinin 376, barajlı santrallerin 147 ve akarsu santrallerinin sayısı 620 olarak hesaplandı. İLK REAKTÖR BU YIL DEVREDE Türkiye”nin ilk nükleer santrali olacak Akkuyu”nun ilk reaktörünün bu yılsonu devreye alınması planlanıyor. Dört güç ünitesinden oluşan Akkuyu NGS”de ilk reaktörde tamamlanma oranı yüzde 95″e ulaştı. İlk reaktörün bu yıl devreye alınmasından sonra geriye kalan üç reaktör ise 2028 yılına kadar tamamlanacak. Buradan üretilecek elektrik İstanbul gibi büyük bir megakentin elektrik enerjisinin tümünü, Türkiye”nin elektrik ihtiyacının ise yüzde 10″unu karşılayacak. BİZDE SIKINTI YOK Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Kabine Toplantısı”nın ardından gazetecilerin Avrupa”daki elektrik kesintilerine ilişkin sorularını yanıtladı. Türkiye”nin de Avrupa”nın elektrik sistemine bağlantısı olduğunu anımsatan Bayraktar, hâlâ söz konusu ülkelerden olayın nedenine ilişkin net bir açıklama gelmediğini vurgulayarak, “Kabine”ye bilgi verdim. Bizde sıkıntı olmuyor ama bizi etkileyebilecek boyutta bir şey. Allah”tan biz en uçtayız” ifadelerini kullandı. Kesintinin ana sorumlusunun İspanya olarak görüldüğüne dikkati çeken Bayraktar, “Talep fazla olmayınca rüzgâr ve güneşin aşırı üretimini yönetemediler de deniyor, Fransa”da enterkonneksiyon sistem de kendini emniyete almak için kesmiş. Böyle şeylerden bahsediliyor. Büyük sıkıntı, büyük çaplı bir şey” dedi.
Source: Bariş Şi̇mşek