“Şapka: Tarih ve Moda Arasında Zamansız Bir Yolculuk”

Tarihten podyumlara: Zamansız bir aksesuvar şapka

İnsanlık tarihinin en eski aksesuvarlarından biri olan şapka, yüzyıllar boyunca işlevselliğinin ötesinde statü ve zarafetin simgesi haline geldi. Antik Mısır’dan Roma İmparatorluğu’na, Ortaçağ Avrupa’sından modern modaya uzanan bu serüven, şapkanın sadece soğuktan veya güneşten koruma aracı olmaktan çıkıp bir tarz ifadesi haline dönüşmesini sağladı.Antik çağlardan Avrupa saraylarına: Şapkanın ilk adımları Antik Yunan ve Roma’da özgürlüğün sembolü olarak kullanılan koni biçiminde “pilos” şapkaları, ortaçağda toplumsal sınıfların belirleyicisi oldu. 17. ve 18. yüzyıllarda Avrupa’da büyük tüylerle süslenmiş şapkalar, soylular sınıfının saygınlık göstergesi haline geldi. 19. yüzyılda Sanayi Devrimi’yle birlikte şapkalar daha işlevsel hale gelirken bir yandan da modanın önemli bir unsuru olarak öne çıkmaya başladı.Şapkacılığın öncüsü: Dünyanın ilk şapka markası1676 yılında Londra’da kurulan Lock & Co. Hatters, İngiliz Kraliyet Ailesi, Winston Churchill ve Oscar Wilde gibi pek çok ünlü isme özel şapkalar tasarlamıştır. Bu markanın geniş kitleler tarafından beğenilmesi ve kalitesi, şapkanın yalnızca işlevsellikten çıkarak bir moda sembolüne dönüşmesinde büyük rol oynamıştır.Vahşi Batı’nın vazgeçilmezi: İlk kovboy şapkasıDünyada ki ilk kovboy şapkası, 1865 yılında John B. Stetson tarafından tasarlanmıştır. John B. Stetson, altına hücum döneminde batıya göç eden insanlar için su geçirmez ve dayanıklı bir şapka tasarlamaya karar verdi. Stetson’un tasarımı, kısa sürede Amerika’nın batısında bilinir hale geldi ve kovboy kültürünün ayrılmaz bir parçası oldu.Moda dünyasında şapkanın yükselişi: Chanel ve Dior’un dokunuşuModa tarihini incelediğimizde, birçok ünlü modacının kariyerine şapkacılık yaparak başladığını görüyoruz. Jeanne Lanvin, Gabrielle Bonheir Chanel, Christian Dior gibi isimler, ilk dönemlerinde şapka tasarlayarak moda dünyasında kendilerini kabul ettirmişlerdir. Zamanla şapka, koleksiyonlarında sadece bir aksesuvar olmanın ötesine geçerek estetik anlayışlarının önemli bir parçası haline gelmiştir. Chanel’in sade ama şık şapkaları, Dior’un kadınsı ve zarif fötr şapkaları ve Lanvin’in klasik çizgilere sahip tasarımları, dönemlerinin şapka modasına yön vermiştir.Coco Chanel, moda dünyasına şapka tasarımıyla adım atan ilk isimlerden biridir. 1910 yılında Paris’te açtığı “Chanel Modes” adlı butiğinde, dönemin ağır ve süslü şapkalarına karşılık daha sade ve modern tasarımlar sunarak büyük bir çıkış yaptı. Chanel’in yalın şapka tasarımları, Gabrielle Dorziat ve Sarah Bernhardt gibi ünlü oyuncular tarafından benimsenerek dönemin moda anlayışında etkili oldu. Chanel’in getirdiği bu yenilikçi dokunuş, onun ilerleyen yıllarda tüm moda dünyasını değiştiren bir tasarımcı haline gelmesini sağladı.Christian Dior da şapka tasarımı ile moda dünyasına adım atan isimlerden biriydi. 1930’larda Paris’te küçük bir şapka butiğini işleten Dior, 1947’de moda dünyasında devrim yaratan “New Look” koleksiyonunda kadın görüntüsünü vurgulayan geniş kenarlı şapkalar tasarladı. Dior, ”Şapkalar olmadan bir koleksiyonu sergilemek imkânsız. Modeller, dünyanın en güzel elbisesini giyseler bile yine de çıplak görünürler” diyerek şapkanın koleksiyonlarındaki önemini vurgulamıştı.CUMHURİYETİN ŞIK YÜZÜ: ŞAPKA DEVRİMİTürklerin geleneksel kıyafetlerinde sarık veya fes yer almıyordu. Eski Türklerde erkekler börk, kalpak ve deri başlıklar kullanırken kadınlar süslü başlıklar takıyordu. İslamiyetin kabulüyle birlikte, Müslüman-Türk erkekleri Araplardan etkilenerek sarık kullanmaya başladı. Kentlerde yaşayan kadınlar ise zamanla başlarını örtmeye yöneldi.Türkiye’de şapkanın moda ve modernleşme açısından büyük bir rolü oldu. 1925’te gerçekleşen Şapka Devrimi ile birlikte, Batı tarzı şapkalar fesin yerine kullanılmaya başlandı. Atatürk, şapkayı sadece bir reform unsuru olarak değil, aynı zamanda zarif ve şık bir moda parçası olarak da benimsedi.1920’lerin kadınlar tarafından en tercih edilen modelleri cloche ve geniş kenarlı şapkalardı.1930’lu ve 1940’lı yıllarda özel davetlerde ve resmi etkinliklerde tüy, kurdele ve tüllerle süslenmiş şapkalar moda oldu. Atatürk, şapkayı sadece bir reform unsuru olarak değil, aynı zamanda zarif ve şık bir moda parçası olarak da benimsedi.Fransız tasarımcı Stéphane Rolland, Atatürk’ün tarzına hayranlığını şu sözlerle dile getirmiştir: “Taşıdığı her kıyafetle ona hayranlık duyduğumu söyleyebilirim. Bir köy gezisinde giydiği bembeyaz kıyafet ve başındaki yazlık şapkayla Anadolu’nun herhangi bir köyünü, Monte Carlo veya Nice’teki akşamüstü yürüyüşlerinin şıklık çizgisine getirmiştir.”KENNEDY’NİN UNUTULMAZ ŞAPKASININ DOĞUŞUJackie Kennedy’nin 1961’deki başkanlık yemin töreninde taktığı Halston tasarımı zarif ve minimal pillbox şapka, kadın modasında büyük bir devrim yarattı. Şıklığı ve sadeliğiyle dikkat çeken bu tasarım, kısa sürede zarafetin ve güç sahibi kadın kimliğinin bir sembolü haline geldi.

Source: Enda Şengüller Kemahlı


Cumhuriyet Pazar, pazarınıza renk katmaya geliyor

Öfke, sevgi ve yüzleşme: “Öldürdüğün Şeyler”Toplumsal travmalarla örülü, baba-oğul çatışması ve bireysel hesaplaşmalar…*Ekin Koç ve Ercan Kesal ile filmi ve karakterlerini konuştuk – Deniz Ülkütekin*Cellatlar için ayrı mezarlık olur mu?Osmanlı’da Müslüman cellatlar bile Müslüman mezarlığına gömülmezdi.Cellat mezar taşları siyaha boyanır, üzerlerine tek kelime yazılmazdı – Prof. Dr. Üstün Dökmen*‘Bırak konuşsunlar, sen istediğini yap’Aybüke Albere, öfkeyle beslenen yaratıcılığını, “Harap” şarkısının öyküsünü ve kendi yolunu çizme cesaretini anlatıyor – Orhun Atmış*Doğa, kent ve tasarım bir metroda buluşursaNorveçli mimarlık ofisi Snøhetta imzalı Qasr Al Hokm Metro İstasyonu: Sürdürülebilirliğin, kültürel belleğin ve kamusal yaşamın yeni durağı – Ayça Ceylan*Kolektif iyileşme mümkün mü? “Güvenli Yuva” konferansı yaklaşırken, Psikolog Dr. Özge Altan Aytun ile konuştuk: Güven duygusu bireyden topluma nasıl yayılır? – Meryem Parlak*Elektronik müziğin yükselen sesi: DJ Serenay AlkanIndie dance, house, techno… Serenay Alkan Sonar sahnesine hazırlanıyor – Deniz Ülkütekin*Beşinci tat: Umami!Tatlı, tuzlu, ekşi, acı… ve umami! Bu büyüleyici lezzetin izini Japon mutfağından modern sofralara sürüyoruz – Burçak Şener*September Says: Kız kardeşlik, bağlılık, korkuAriane Labedin ilk filmi “September Says”, karanlık bir kız kardeşlik anlatısı – Başak Bıçak*Bu aralar dalgın mısınız?Karmaşık gündem, belirsizlik, yorgunluk… Zihinsel buğuyu aşmak için ipuçları – Alican ElkorekYaşlılık, yalnızca bir son mu?Cicero’nun satırlarından modern bilime, yaşlılık ve ölümsüzlük arayışı üzerine düşünsel bir yolculuk – Ömür Tanyel*Kültür Rotası… Berrin KaradenizGazeteniz Cumhuriyet’le birlikte istemeyi unutmayın!

Source: Haber Merkezi


Yaren leylek baba oldu!

Balıkçı Adem Yılmaz ile kurduğu dostluk hikayesi ile tanınan Yaren, 14 üncü yılında da kilometrelerce mesafe kat edip Avrupa Leylek Köyleri Birliği üyesi Eskikaraağaç taki yuvasına yerleşti. resim#1250767# Eşi ile sırayla kuluçkaya yatan Yaren leyleğin ilk yavrusu 30 Nisan da ikinci yavru ise geçtiğimiz gün yumurtadan çıktı. Yaban hayatı fotoğrafçısı Alper Tüydeş, Yaren in yavrularının dünyaya geldiğini, Henüz poz vermeseler de ilk yavrumuz bugün yumurtadan çıkmış. Yayını izleyenlere kısa bir süre görünüp yine yuvanın içine saklanmış sözleriyle sosyal medya hesabından paylaştı. ESKİKARAĞAÇ, LEYLEKLERİN GÖÇ ROTASINDA DHA nın haberine göre Türkiye yi Avrupa Leylek Köyleri Birliği nde temsil eden tek köy olan, Karacabey ilçesindeki Eskikaraağaç Leylek Köyü, her yıl göç döneminde on binlerce leyleğin geçtiği göç rotası üzerinde yer alıyor. Köy, aynı zamanda yerleşik leyleklere de ev sahipliği yapıyor. Yaren Leylek ve Adem Amca nın hikayesi doğaseverler tarafından da ilgiyle takip ediliyor. 2019 da Karacabey Belediyesi nin katkılarıyla, yönetmen Burak Doğansoysal tarafından hikaye filme alındı ve Prag Film Ödülleri nde En İyi Belgesel ödülünü kazandı. CANLI YAYINLA YUVASI İZLENEBİLİYOR Yaren Leylek ve Adem Amca nın hikayesi, köyde turizm hareketliliğini de beraberinde getirdi. Hikayeyi duyan ve leylekleri yakından görmek isteyen doğaseverler, her yıl Bursa nın Karacabey ilçesindeki Eskikarağaç Leylek Köyü nü ziyaret ediyor. Karacabey Belediyesi, Yaren Leylek ve eşinin bulunduğu yuvanın internet üzerinden 7 gün 24 saat canlı yayın ile izlenebilmesi amacıyla, ‘www.yarenleylek.com’ sitesini devreye aldı. Böylelikle, Yaren leylek kendisini merakla bekleyenler tarafından takip edilebiliyor. Fotoğraflar DHA ve AA tarafından servis edilmiştir.

Source: Habertürk


Günel kimdir? “Azeri Kızı” olarak tanınan Günel kaç yaşında, nereli?

İbrahim Tatlısesin küçük yaşlarda Azeri Kızı olarak Türkiyede tanınanmasını sağladığı Günel, sosyal medya paylaşımlarıyla tekrar gündeme geldi. Peki, Günel kimdir? Azeri Kızı olarak tanınan Günel kaç yaşında, nereli?GÜNEL KİMDİR?Günel Zeynelova veya bilindik adlarıyla Günel ya da Azeri Kızı Günel, 1985 yılında Baküde dünyaya geldi. GÜNELİN HAYATI VE KARİYERİGünel Zeynelova, eğitim hayatını Bakü’de tamamlamıştır. Müzisyen bir ailede yetişen Günel Zeynelova, çocukluğundan beri müzikle iç içe olmuştur. Babası klarnet annesi piyona çalan Günel Zeynelova küçük yaşlarda çeşitli enstrümanlar öğrenmiştir. 1998 yılında İbrahim Tatlıses Azerbaycan‘ın başkenti Bakü’de verdiği konserde Günel’in hayatı değişti. Sahneye fırlayan ve Sibel Can’dan Padişah şarkısını söyleyerek İbrahim Tatlıses’i kendisine hayran bırakan Günel, daha sonra İstanbul’a yerleşti.GÜNELİN ŞARKILARI VE ALBÜMLERİAlbüm1998: Ne Olur Allahım2003: Azeri Kızı Günel2008: Adı YokSingle2010: Yeni s?hif? (Yeni Sayfa)2014: Senden İnsaf Diler Yarin2014: Herşeye Değer2016: Yandım Evladım2016: Gel Çağıramam2017: Azılı Bela2018: Kırık Vazo

Source: Haber Merkezi