Deprem davaları beklemez ki…

Deprem davaları beklemez ki…

Bu amaçla 6 Şubat depreminden sonra önemli adımlar atıldı. Dönüşümü hızlandırmak için yasada kritik değişiklikler yapıldı. En son geçtiğimiz günlerde İstanbul’daki evini dönüştüreceklere verilen finansal destekler artırıldı. Ama bu adımlara rağmen sürecin önünü tıkayan önemli bir sorun daha var: Bir türlü bitmeyen davalar…Geçtiğimiz günlerde yayınlanan haberleri okumuşsunuzdur. Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un yedi dairesinin bulunduğu Cihangir’deki 18 daireli 50 yıllık Taray Apartmanı ile ilgili tartışmalar sürüyor. Kim haklı kim haksız bilemem. ‘Konu yargıya düşmüş, en doğru karar verilecektir’ diyeceğim demesine de ne zaman verecek? İşte bu ne zaman konusu çok çok önemli.Orhan Pamuk’un binasından yola çıkarsak ortada bir ‘riskli yapı’ kararı var. Demek ki binanın İstanbul’da olası bir deprem de yıkılması muhtemel. İtirazlar vs varsa ve konu yargıya intikal ettiyse ne beklenir. Bir an önce karar. Ama ne yazık ki mevcut işleyişte olmuyor. Kentsel dönüşüm için gereken yasalar çıkarıldı çıkarılmasına ama sanırım yargının da bu düzenlemelere paralel bir işleyişe kavuşması lazım. Çünkü bu konudaki kararların aciliyeti hayatıi önem taşıyor.Dün Pamuk’un avukatı Hikmet Güngör ile görüştüm. Taray Apartmanı ile ilgili sürecin nasıl geliştiğini sordum. Şunları söyledi:BİNA RİSKLİ YIKIMA İZİN YOK“Nisan 2022’de bina için riskli kararı verildi. Kat malikleri tarafından ‘riskli yapı kararının iptali’ için açılan davada alınan bilirkişi raporlarında binanın riskli yapı olduğu, riskli yapı işlemlerinin usul ve yasaya uygun bulunduğuna karar verildi. Bu sebeple Mart 2023’te açılan davaların reddine karar verildi. Bu dosyalardan verilen yürütmenin durdurulması kararları kaldırıldıktan yaklaşık bir ay sonra bu sefer İstanbul 10 Sulh hukuk Mahkemesi (şimdi 31 Sulh Hukuk oldu) açılan ‘güçlendirme davasında’ tedbir kararı verdi ‘tahliye ve yıkımı durdurdu.’ Ancak daha sonra tahliyeye ilişkin tedbir kararı kaldırıldığı için bina 2024 yılında tahliye edildi. Tam 3 yıldır yıkımın durdurulması kararını kaldıramıyoruz. Binanın riskli olduğu kesin, yıkıma izin yok…”DAVALAR YILLAR SÜRMEMELİTekrar belirteyim. Orhan Pamuk ile ilgili konuyu popüler olduğu için örnek olarak aldım ama konu ne Orhan Pamuk, ne de Changir’deki o apartman, konu riskli ilan edilen bir apartman. Konu kentsel dönüşüm… Konu yargıda uzayan süreç… Depremin ne zaman geleceği belli değil, kaybedecek bir gün yok derken 3 yıl ‘yıkım mı değil mi’ kararı için beklemek akıl alır gibi değil. Kim bilir bunun gibi bekleyen, üstelik içinde insanların yaşadığı kaç sorunlu yapı var. Bu örnek gösteriyor ki dönüşümü hızlandırmak için yıllar süren dava süreçlerini çözecek bir hamle de şart. Hak kaybına uğradığını düşünen ev sahipleri elbette yasak hakkını kullansın ama bu itirazlar yıllar almasın, birinin davası başkasının canına mal olmasın…GAZETECİLERİN HUZUREVİ YENİDEN AYAĞA KALKIYORBENİM de üyesi olmaktan büyük onur duyduğum Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde (TGC) geçtiğimiz hafta yapılan seçimle yeni yönetim iş başına geldi. Yönetimde her biri birbirinden kıymetli çok sayıda dostumuz var, hepsine başarılar diliyorum. Geçtiğimiz dönem de birçok başarılı projeye imza attılar ama benim için en kıymetlilerinden biri nisan ayı sonunda temeli atılan Darıca’daki huzurevi oldu. 1993 yılında hizmete açılan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Hikmet Memduh Kızılağaç Huzurevi 22 yıl hizmet verdikten sonra depreme karşı dayanıksız olduğu için yıktırılmıştı. Huzurevi şimdi aynı arsada aynı isimle yeniden inşa ediliyor. 26 Nisan’da yapılan temel atma töreninde huzurevi yapılmadan ismini bekleme listesine yazdıran birçok gazetecinin bulunduğu, bu nedenle hedefin 1,5 yıl içinde huzurevini tamamlayıp açmak olduğu açıklanmıştı. Meslektaşlarımızın yaşlılık döneminde, barınma ihtiyaçlarını karşılamaya çalışacak bu huzurevi kim bilir kaç kişinin derdine derman olacak. Huzurevini tekrar ayağa kaldırmak için TGC yönetiminin ne kadar çok uğraştığını, emek verdiğini biliyorum. Hepsinin eline sağlık… YASAYI SAHADA UYGULAYAMIYORUZ Hikmet Güngör itiraz davalarına rağmen neden sonuç alamadıklarını şu şekilde özetledi:“Yargıtay diyor ki; Eğer bir kat maliki dava açtığında sen güçlendirme kararı verirsen mahkeme olarak kentsel dönüşüm yasasını uygulanmasına engel olmuş olursun. Şöyle düşünün; Bir binanın yüzde 99’u bir araya geldi bina riskli yıkıp yapalım dedi ama yüzde 1’i temsil eden biri gitti dava açtı ve güçlendirme kararı çıktı. O zaman siz nasıl kentsel dönüşüm yasasını uygulayacaksınız. Yargıtay ve bölge adliye mahkemeleri tam bu sebeple hem tedbir hem de güçlendirme kararı veremezsiniz diyor. Ama biz iki yıldan uzun süredir ihtiyati tedbiri kaldıramıyoruz.Üstelik güçlendirme yapabilmek için yasaya göre; riskli yapı kararından sonra 90 gün içinde 4/5 bir araya gelerek güçlendirme kararı alacaksınız ve 90 gün içinde güçlendirme ruhsatını alacaksınız. Onun dışında riskli bir yapıda güçlendirme kararı alma şansınız yok. Bu yapıda böyle bir durumu da yok. Çünkü çoğunluk hak yüzde 50.65 ile Orhan Pamuk’a ait. Yeni dönüşüm yasasına göre arsa payı toplamının yüzde 50.01 çoğunluğunun ‘evet’ demesi dönüşüm için yeterli. Biz yasanın söylediği şartlara sahibiz, ama diğer kat malikleri ‘bu binayı dönüştürmeyeceğiz’ dediği için yasayı sahada uygulayamıyoruz.”Yasa mı sahaya uyacak saha mı yasaya bilmiyorum ama depremler bu kadar uzun yargı süreci beklemez ki…

Source: Sefer Levent