Altay tankları projesinde tankta motor bulunamamasını uzmanlar Cumhuriyet’e değerlendirdi: Şirketlerin üzerine çökme

Altay tankları projesinde tankta motor bulunamamasını uzmanlar Cumhuriyet’e değerlendirdi: Şirketlerin üzerine çökme

AKP iktidarının Türkiye’nin savunma sanayisinde ‘büyük bir adım’ olarak gördüğü Altay Tankları projesinde tanka motor bulunamadığı yönündeki haberler, Türkiye’nin yerli motor üretemediği yönündeki tartışmaları yeniden gündeme getirdi. ‘Yerli ve milli’ üretim olmasıyla ön plana çıkarılan savaş araçlarının motorlarının uluslararası tekellerden alınması ve tedarik süreçlerinin belli engeller sebebiyle uzun sürmesi dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2023 yılında KIZILELMA muharip insansız uçak sistemi için yaptığı açıklamada, “Aşmaları gereken mesele kendi yerli motorunu üretmek. Motor üretim süreci maalesef nereden bakarsanız bakın herhalde bir beş yılı alır. Bu süre zarfında biz motor ithal ederek yürümek durumundayız” diyerek söz konusu sorunu dile getirmişti. ‘TANKLARIMIZIN YENİLENMESİ LÂZIM’Konunun detaylarına ilişkin gazetemiz Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan Emekli Tuğgeneral Ali Er, “Başlangıçta düğmeyi yanlış iliklerseniz iki yakanız bir araya gelmez” diyerek sorunun kaynağına dikkat çekti. Savunma sanayisinin ülkenin milli strateji belgelerine dayanan konsept bir çalışması olduğunu aktaran Er, “F-16’lar gibi hava kuvvetleri ana muhabere uzakları artık günümüz teknolojileri karşısında eksiklikleri olan sistemler. Tanklarımızın gerçekten yenilenmesi lazım. ‘Bunları milli yapacağım’ diyorsun. Bu 5 yılda 3 yılda olmaz” dedi. ‘ŞİRKETLERİN ÜZERİNE ÇÖKMEK’Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 1974 yılından itibaren bunu görüp hazırlıklar için adım attığını anımsatan Er, “ASELSAN’dan HAVELSAN’a kadar farklı savunma sanayii şirketleri kuruldu. Siz iktidar olarak bu şirketlere desteklemek, bu şirketlere stratejik hedefler belirlemek yerine, ‘şirketlerin üzerine çökmek’ gibi ticari bir kafayla giderseniz eninde sonunda geldiğimiz noktada olduğu gibi açmazlarla karşılaşırsınız” diye konuştu. ‘DAR GÖRÜŞLÜLÜK’Şu an Türkiye’nin içinde bulunduğu açmazın ‘savunma politikaları konusundaki dar görüşlülük ve verimli stratejilerden uzak’ yaklaşımlarla ilişkilendiren Er, “5. nesil savaş uçağı yapma niyetiyle ortaya çıkan bir ülkenin 5 yılda bunun için motor geliştirebilmesi için benim için olası değil. Türkiye’nin en büyük sorunu güvenilirliğini kaybetti. Hedefler sizin sahip olduğunuz kaynak ve güçle ele geçirilebilir olmalıdır” ifadelerini kullandı. ‘İKTİDARA YAKIN OLDUĞU İÇİN’CHP’nin Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu ise konuyu ilişkin Cumhuriyet’e verdiği demeçte, “Onlarca yılın ürünü olan başarılı projeler siyasi görüş farkı olmaksızın her Türk vatandaşının ortak gururudur. Ama Kuvvet Komutanlıklarının ana harp silah ve aracı projelerinde bir kısmı dış kaynaklı olsa da proje yönetimindeki zafiyetten ortaya çıkan gecikmelerin TSK’nın harekat etkinliğini zafiyete düşürmemesi gerekir. Ne yazık ki, Altay Ana Muharebe Tankı Projesinde; bu kriterlerin yerine getirilemediğini üzüntüyle takip ettik. Sadece iktidara yakın olduğu için projeyi yürütemeyecek bir şirketin seçilmesi, yanlışta yıllarca ısrar edilmesi ve müteakiben karşılaşılan başarısızlık nedeni ile zorunlu olarak firmanın değiştirilmesi ‘etkin bir proje yönetimi ve adaletli bir proje yönetimi’ kriterlerinin uygulanmadığının açık göstergesidir” dedi.‘ALTYAPISI OLMAYAN FİRMAYA VERİLDİ’2007’de başlayan projede ilk tankların 2025’te teslim edileceği göz önüne alındığında ‘maruz kalınan veya öngörülemeyen’ ambargolar ve motor tedariğinde karşılaşılan sıkıntılara rağmen 18 yılın oldukça uzun bir süre olduğuna dikkat çeken Bağcıoğlu, “Ancak, Altay tankının bugüne kadar üretilemeyişinin ana nedenleri; Tank Palet Fabrikasında Altay Tankının seri olarak üretilemeyeceği bilinmesine rağmen üretim altyapısı bulunmayan ve Altay Tankında kullanılan güç grubu için tedarik anlaşması olmayan bir firmaya 4 yıl gecikmeli olarak seri üretim görevinin verilmiş olmasıdır. 18 yıl içerisinde projede harekat ihtiyaçlarına bağlı olarak belli güncellemeler yapılsa da, özellikle Rusya-Ukrayna savaşında yaşanan gelişmelerden elde edilen derslerin, örneğin FPV dronlara karşı savunma gibi projeye dahil edilmesi önemli zorunluluktur. Abraams, Leopard gibi modern tankların iştirak ettiği savaştan elde edilen tecrübelerin daha fazla gecikmeye neden olmaksızın projeye dahil edilmesi oldukça önemlidir” değerlendirmesinde bulundu.

Source: Doğa Öztürk