Avrupa, ABD”ye bilim savaşı ilan etti

Avrupa, ABD”ye bilim savaşı ilan etti

Avrupa Birliği, Trump yönetiminin adil ticaret ve daha yüksek güvenlik harcamaları taleplerinin ardından uzlaşı yerine cepheyi genişletme kararı aldı. Choose Europe for Science girişimiyle bilim insanlarını Avrupa”ya çekmek için benzeri görülmemiş bir atılım başlatıldı. Brüksel bir yandan en zeki insanları kıtaya çekmeyi hedeflerken diğer yandan teknolojik bağımsızlığı amaçlıyor.

Avrupa bu konuda ilk adımı atan ülke değil esasında. Çünkü İkinci Dünya Savaşı ve sonraki dönemde Washington her görüşten bilim insanına kapılarını ardına kadar açmış, türlü imkanlardan faydalanmalarını sağlamıştı. Öyle ki sadece kazanan taraftan değil, Nazi Almanyası”nda görev yapan üst düzey yetkililer dahi, Amerikan sisteminde kendisine resmi ya da gayrı resmi görevler edinmişti.

Avrupa Komisyonu”nun 2003 tarihli raporuna göre, ABD”de doktora yapan Avrupalı bilim insanlarının dörtte üçü Birleşik Devletler”de kalmayı tercih ediyor. Bu bağlamda daha önce Almanya ve Fransa tersine beyin göçü politikaları uygulamış ancak istediği sonuçları alamamıştı.

Dolayısıyla Brüksel yeni bir sessiz cephe açma ihtiyacı hissetti. Fransa”nın evsahipliğinde, Sorbonne Üniversitesi”nde düzenlenen etkinlikte, AB Komisyonu Başkanı Ursula von Der Leyen ve Fransa lideri Emmanuel Macron kapsamlı teşvik paketleri açıkladı. Hızlandırılmış vize ve gişe işlemleri, kolaylaştırılmış oturumla istihdam, ev sahibi kurumlara destekle beraber 500 milyon euro değerinde araştırma fonunun kurulmasına karar verildi.

AVRUPA STRATEJİK BAĞIMSIZLIK PEŞİNDE

Brüksel, ABD”yle bağlarını tamamen koparmayı avantajlı bulmuyor. Ancak ilişkilerin tek taraflı bir bağımlılık düzeyinde olmasını da istemiyorlar. Özellikle yapay zeka, yarı iletken çip üretimi, uzay ve savunma sanayi gibi alanlarda teknolojik egemenlik hedefleniyor.

Örneğin Amerikalı şirketler tarafından domine edilen sosyal medya platformlarının Avrupa kamuoyunu etkilemesi endişeyle karşılanan bir durum. Misalen, son genel seçimlerde X”in sahibi Elon Musk”ın Almanya için Alternatif Partisi (AfD)”ye açık desteği, Berlin”de büyük bir gerilime ve huzursuzluğa neden oldu. Bu bir çıkarım değil, doğrudan belirtilen gerçek aslında. Yeşiller Partisi”nin Avrupa Parlamentosu üyesi Alexandre Greese, son dönemde ABD”yle yaşanan ilişkilerin gerilmesine dikkat çekerek, Amerikalıların dijital hizmetlerine bağımlılıklarından yakındı. Trump yönetiminin Avrupa”da istenmeyen siyasi değişimleri teşvik etmek için söz konusu platformları kullanabileceği endişesinden bahsetti.

Tabi bir de işin güvenlik boyutu var. Ukrayna savaşıyla birlikte, Musk”ın sahibi olduğu Starlink uyduları sayesinde cephe takibi rahatlıkla yapılabildi. Rus ordusunun hareketleri izlendi ve beklenmedik saldırılar gerçekleşmedi. Avrupa”nın kendi sistemleri bulunsa da henüz bu seviyede bir gözlem kabiliyetleri bulunmuyor. Bu doğrultuda, Avrupa”nın önde gelen uzay ve savunma şirketleri olan Airbus, Thales gibi firmalar, harekete geçmiş durumda.

TRUMP”IN YAKLAŞIMI NASIL SONUÇ VERECEK?

ABD Başkanı Trump”ın akademi dünyasına yönelik politikaları tepki topluyor. Özellikle üniversitelerde gerçekleştirilen Filistin yanlısı eylemlerin bastırılması adına gerçekleştirilen vize iptalleri, Harvard Üniversitesi gibi köklü kurumlara fonların kesilmesi yeni dönemde, bilim camiasında büyük soru işaretleri oluşturuyor. İfade özgürlüğünün sınırlandığı ve farklı fikirlerin karşılaşmadığı bir ortamda bilimsel çalışmalar sekteye uğrayabilir.

Trump”ın iklim değişikliğine inanmaması, “yalnızca iki cinsiyet var” açıklamalarıyla, Avrupa”nın kucak açtığı LGBT”lilere sırtını dönmesi, plastik ve kömür kullanımını teşvik etmesi de bilimsel çevreler tarafından eleştiri konusu. Ancak bir gerçek var ki, ABD”de maaşlar, kıtaya göre daha iyi. Dolayısıyla, Avrupa”nın bilim insanlarını kıtaya çekmek için fonları artırma hamlesi, ideolojik boyuttan daha önemli bir hamle olarak yorumlanabilir.

Source: Bartu Eken