“Kültürel Etkinlikler Gündemi – Müzik Yarışmaları, El Yapımı Hediye Fikirleri ve Daha Fazlası!”

Çocuk beste yarışması sonuçlandı

110 besteninkatıldığı yarışmada finalekalan sekiz eser arasından sözve müziği Cantekin Kafalı’yaait olan “Merakım Çok” birincioldu. Mahmut Sözer “Bana BirKoyun Çizer misin?” ile ikinci,söz ve müziği Buket TanaydınAygen’e ait olan “Gökkuşağı”üçüncülük ödülüne değergörüldü.İzmir Ahmed Adnan SaygunSanat Merkezi’nde finalekalan sekiz eser, şef Doç.Mehmet Girgin yönetimindekiOlten Filarmoni Orkestrası,koro şefi Süreyya OkşanPolat yönetimindeki OltenFilarmoni Sanat Çocuk Korosuve koro şefi İlhan Çınaryönetimindeki Ekin KolejiÇocuk Korosu tarafındanseslendirildi. Uzman jürininyanı sıra korist 300 çocuk daoy kullandı.

Source: Kültür Servisi


Anneler günü için el yapımı hediye önerileri

Anneler Günü için mağazalarda saatlerce dolaşmak yerine, anneniz için kendi ellerinizle bir hediye hazırlamaya ne dersiniz? El yapımı hediyeler, sadece maddi değil manevi değeriyle de özel bir anlam taşır. Bu haberimizde, her bütçeye ve zamana uygun, kolayca yapabileceğiniz 5 yaratıcı el yapımı hediye fikrini sizin için derledik! KİŞİYE ÖZEL FOTOĞRAF ALBÜMÜ TASARLAYIN Annenize yıllar boyunca birlikte biriktirdiğiniz anıları hatırlatacak bir hediye vermek ister misiniz? Kendi tasarlayacağınız bir fotoğraf albümü, hem duygusal hem de kalıcı bir seçenek olabilir. İster hazır bir defteri süsleyin, ister sıfırdan bir albüm yaratın. İçine yalnızca fotoğraflar değil, küçük notlar, anekdotlar ve hatta minik süslemeler de ekleyerek tamamen size özel bir hatıra kitabı oluşturabilirsiniz. EL YAZISIYLA YAZILMIŞ MEKTUP VE ÖZEL KUTU Teknolojinin hızına kapılıp gitmişken, elle yazılmış bir mektubun anlamı paha biçilemez. Annenize duygularınızı anlatan samimi bir mektup yazabilir, bu mektubu zarif bir kutu içinde sunabilirsiniz. Kutunun içine ayrıca küçük bir parfüm şişesi, favori şiiri veya annenizin sevdiği minik objeler gibi detaylar da ekleyerek hediyenizi kişiselleştirebilirsiniz. KENDİ TASARIMINIZLA ÇERÇEVELENMİŞ SÖZLER VE ALINTILAR Annenizin hayat felsefesine, mizah anlayışına veya hayallerine hitap eden güzel bir söz seçin. Bu sözü şık bir fontla yazıp desenlerle süsleyerek bir tabloya dönüştürebilirsiniz. Ahşap, metal veya seramik bir çerçeveyle tamamladığınızda hem dekoratif hem anlamlı bir hediye elde etmiş olursunuz. Dilerseniz kendi yazdığınız bir şiiri veya annenize özel bir mesajı da bu şekilde çerçeveletebilirsiniz. KENDİ TASARIMINIZLA HAZIRLANMIŞ ŞIK BİR SERAMİK KUPA Annenizin her sabah kahvesini ya da çayını yudumlarken sizi hatırlamasını ister misiniz? Bunun için basit bir beyaz seramik kupa alıp porselen kalemleriyle üzerine desenler, isimler ya da küçük mesajlar yazabilirsiniz. İsterseniz çiçek motifleri çizebilir, annenizin favori sözüne yer verebilir veya ikinize özel bir tarih yazabilirsiniz. Fırında sabitleyerek kalıcı hale getireceğiniz bu kupa, annenize günlük hayatında sıcak bir mutluluk sunar. EL YAPIMI AROMATERAPİ MUMU HAZIRLAYIN Sıcacık bir ortam ve huzurlu bir ruh hali hediye etmek ister misiniz? Anneniz için evde kolayca yapabileceğiniz aromaterapi mumları harika bir seçenek. Doğal soya waxı, pamuk fitil ve sevdiği esansiyel yağları (lavanta, vanilya, okaliptüs gibi) kullanarak tamamen kişisel bir koku profili oluşturabilirsiniz. Güzel bir cam kavanoz seçip etiket veya minik süslemelerle tamamlayarak annenize kendi huzur köşesini armağan edebilirsiniz.

Source: Habertürk


Kaya Çilingiroğlu ve Okupa

Ünlü oyuncunun İspanya Barselona’da aldığı ev Occupa hareketi tarafından işgal edilmiş. Ezgi Mola’yı önce bu seçiminden ötürü tebrik etmek lazım. Çünkü Barselona, İstanbul’u kız kardeşi kadar andıran, çok güzel bir şehir. Tarih, deniz, kültür, eğlence, gastronomi, ne arasanız var. Halkı kültürlü ve cana yakın. Ana insan insana çok iyi olmalarına rağmen turist ve yabancılardan genel olarak çok hazzetmiyorlar. Turistlerin evleri pahalandırdığını, şehir hayatını daha maliyetli kıldığını, trafiği artırdığını düşünüyorlar.Düşünmekle kalmayıp bu yüzden sık sık sokağa da dökülüyorlar.Yani bizdekinin tam aksi, orada bir post-turizm tepkisi oluşmuş durumda.Bir başka adetleri de boş tutulan binalara, evlere imkanı olmayanlar için el konulması. Buralarda yardımlaşma komünleri kuruyorlar.Occupa yani İşgal hareketi de çok kuvvetli.Burada işgal edilmiş bir binanın boşaltılması sırasında çıkan sokak olaylarına denk gelmiştim. Can Vies olayları olarak bilinen protestolardaki gözlemlerimi yazmıştım. Kararlılıklarına bizzat şahit olmuştum. Anlayacağınız, Ezgi Mola’nın işi biraz zor görünüyor. Türkiye’de bir Okupa hareketi olsa başına en çok Kaya Çilingiroğlu yakışırdı.Biliyorsunuz, bir süre önce eski eşi Feraye Tanyolaç’ın kiracı olduğu evle gündeme gelmişlerdi.Feraye Hanım “Pireli” dediği evde oturmaya devam ediyor, evsahibiyle mahkemelikti.Sonunda mahkeme Bebek’te 11 bin liraya oturduğu evin kirasını 67.500 liraya çıkarmıştı.Şimdi de Kaya Çilingiroğlu’nun kendisi davalık ev sahibiyle.Etiler’de 10 bin liraya oturduğu daireden çıkmak için 2 milyon hava parası istiyormuş. Çilingiroğlu başkan olur, Feraye Hanım da eşbaşkan olur Okupa Türkiye’ye.Al parayı, güzel kalBella ve Gigi Hadid kardeşlerin emlak milyarderi babaları Muhammed Hadid’in nişanlılık sözleşmesi ifşa oldu. Kendinden 36 yaş genç sevgilisi Keni Silva’ya “estetik prosedürler” için haftalık 65 bin dolar ödediği ortaya çıktı. Yani kadında “güzel olmak, güzel kalmak” kaygısı da yok, o bile adamın sorumluluğunda.Tuhaf bir varoluş değil mi?Roxy 30 yaşındaBeyoğlu’nun kült kulübü Roxy, 30’uncu yaşını kutluyor. Bırakın Türkiye’yi dünyada bile nadir görülen bir durum.Bu 30 yıla neler sığdırmadı ki Roxy…Başta Roxy Müzik Günleri’yle bugün sevdiğimiz birçok sanatçıyı müzik hayatına kazandırdı.30’uncu yaş partisi için cumartesi akşamı 21.00’de İzzet Öz’ün sunumu ve Tibet Ağırtan’ın sahnesiyle bir gece hazırlamışlar. Nice yıllara Roxy!

Source: Savaş Özbey


Türkiye ve dünya gündemi

1- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi”nde düzenlenecek MÜSİAD 28. Olağan Genel Kuruluna katılacak.

– TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş da genel kurulda yer alacak.

(İstanbul/14.30) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ürgüp”te Uluslararası Jeotermal Yatırım Zirvesi”ne iştirak edecek, Valiliğe ve AK Parti İl Başkanlığına ziyarette bulunacak ve Teşkilatla Buluşma Programı”na katılacak.

(Nevşehir/10.00/13.30/15.25) (Fotoğraflı-Görüntülü)

3- CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türk İş Dünyası Konfederasyonu ile İstanbul Ticaret Odasını ziyaret edecek.

(İstanbul/10.00/12.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

YASAMA YÜRÜTME SİYASET

1- Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Büyükşehir Belediyesine ziyarette bulunacak, Adli Tıp Grup Başkanlığı binasının açılış törenine katılacak ve Bölge Adliye Mahkemesi, Bölge İdare Mahkemesi, İdare ve Vergi Mahkemeleri binasının temel atma törenine iştirak edecek.

(Samsun/13.30/14.00/15.30) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 2025 Aile Yılı kapsamında Türkiye Futbol Federasyonu ile İşbirliği Protokolü İmza Töreni”ne katılacak.

(İstanbul/10.30) (Fotoğraflı-Görüntülü)

EKONOMİ FİNANS

1- Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İklim ve Ekonomi Sürdürebilir Mobilite Araç ve Teknolojileri Zirvesi”ne iştirak edecek.

(Kocaeli/10.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Valiliği ziyaret edecek, Orman Benim Kampanyası kapsamında düzenlenecek etkinlikte yer alacak.

(İzmir/12.00/14.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

3- Türkiye İstatistik Kurumu, mart ayı sanayi üretim endeksini açıklayacak.

(Ankara/10.00)

DÜNYA DİPLOMASİ

1- Hindistan”ın Pakistan topraklarına düzenlediği füze saldırılarının ardından yaşanan gelişmeler izleniyor.

(Ankara) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- İsrail”in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi”ne yönelik saldırılara yeniden başlamasına ilişkin gelişmeler takip ediliyor.

(Gazze/Kudüs) (Fotoğraflı-Görüntülü)

KÜLTÜR SANAT

1- Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Rami Kütüphanesi”nde “Yol ve Yad: Hac Yolculuğunun Yazılı Hafızası” sergisinin açılışına katılacak.

(İstanbul/12.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

1- Trendyol Süper Lig”in 35. haftası, RAMS Başakşehir-Fenerbahçe ve Gaziantep FK-Corendon Alanyaspor maçlarıyla başlayacak.

(İstanbul/Gaziantep/20.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- Beşiktaş Kulübü Başkan Adayı Gürkan Aksoy, yönetim kurulu listesinde yer alan isimleri Baltalimanı Portaxe”de düzenlenecek organizasyonda tanıtacak.

(İstanbul/11.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

3- Nesine 3. Lig play-off 2. tur rövanş maçları oynanacak.

4- Basketbol FIBA Şampiyonlar Ligi Dörtlü Final organizasyonu Yunanistan”da başlayacak; Atina”daki SUNEL Arena”da düzenlenecek organizasyonun yarı finalinde La Laguna Tenerife (İspanya)-Galatasaray ve AEK (Yunanistan)-Unicaja Malaga (İspanya) maçları yapılacak.

(Atina/18.00/21.00) (Fotoğraflı)

5- Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi”nin 29. haftası, Bahçeşehir Koleji-Mersinspor maçıyla başlayacak.

(İstanbul/19.00) (Fotoğraflı)

6- Hentbol Kadınlar Süper Lig play-off 3-4″üncülük serisi ilk maçında Bursa Büyükşehir Belediyespor, Üsküdar Belediyespor”u konuk edecek.

(Bursa/19.00) (Fotoğraflı)

7- Polonya”nın Lodz kentinde 16-18 Mayıs”ta düzenlenecek CEV Erkekler Şampiyonlar Ligi Dörtlü Final etabında mücadele edecek Halkbank Voleybol Takımı”nda başantrenör Radostin Stoytchev, kaptanlar Micah Ma”a ve Volkan Döne ile genç oyuncular Tuna Uzunkol ile Yiğit Hamza Aslan”ın katılımıyla Voley Hotel Ankara”da medya günü gerçekleştirilecek.

(Ankara/10.30) (Fotoğraflı-Görüntülü)

8- Hentbol Kadınlar Süper Lig play-off 7-8″incilik serisi ikinci maçında İzmir Büyükşehir Belediyespor, Yenimahalle Belediyespor”u konuk edecek.

(İzmir/17.00) (Fotoğraflı)

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


YEPYENİ CUMA MESAJLARI… En güzel, anlamı, yeni, kısa-uzun, resimli cuma mesajları ve sözleri…

İslam’da “haftalık bayram” olarak kabul edilen cuma günü geldi. Müslümanlar için haftanın en faziletli ve kutsal günü kabul edilen cuma günü yine cemaat camilere akın edecek. Cuma günlerinin olmazsa olmazı ise cuma mesajları… Bu anlamlı günde eşe, dosta, akrabaya iletebilmeniz için en güzel cuma mesajlarını bir araya getirdik.En güzel cuma mesajlarıRabbim bu mübarek günde kalbinizi imanla, hanenizi huzurla, ömrünüzü bereketle doldursun.Cuma; bir durak, bir nefes ve bir yenilenme fırsatıdır. Hayırlı cumalar dilerim.Bugün ettiğiniz dualar, yarınlarınızın anahtarı olsun. Cumanız hayırlı olsun.Kalbinize ferahlık, evinize bereket, ömrünüze sağlık getirsin bu mübarek cuma günü.Duaların kabul, sevdiklerin yanında, kalbin huzurla dolsun. Hayırlı cumalar.Bu mübarek günde bir tebessüm, bir dua kadar kıymetlidir. Tebessümünüz eksik olmasın.Gönül aynan temiz, duaların kabul, geleceğin aydınlık olsun. Cuman mübarek olsun.İç huzurunla, güzel niyetlerinle, samimi dualarınla güzelleşsin bu cuma.Bugün edilen her dua; yüreklere umut, ruhlara şifa olsun. Cumanız bereketli geçsin.Kalbiniz dualarla dolsun, yüzünüz tebessümle. Rabbim her anınıza rahmet katsın.Cuma, teslimiyetin en güzel halidir. Rabbine yönelen her kalp huzur bulsun. Hayırlı cumalar.Bugün, Rabb”imizin bizlere sunduğu özel bir lütuf, bir arınma günüdür. Kalpler dua ile yıkanır, gönüller umutla dolar. Cuma, yeniden başlamak için güzel bir fırsattır. Hayırlı cumalar dilerim.Cuma; kalbin derinliklerinden yükselen duaların göğe ulaştığı gündür. Umutların yeşerdiği, sabrın meyve verdiği bir vakittir. Bu kutlu gün hürmetine dertleriniz hafiflesin, yüreğiniz ferahlasın. Cumanız mübarek olsun.Mevla’ya yakınlaşmak için bir kapı aralanır her cuma. Kalbinizi temizleyin, ruhunuzu huzurla doldurun. Dualarınızı eksik etmeyin, umutlarınızı diri tutun. Hayırlı ve bereketli bir cuma günü dilerim.Gönülden edilen bir dua, samimi bir tövbe ve içten bir teşekkür… İşte cuma gününün ruhu budur. Rabbim bu güzel günde sizi sevdiklerinizle sınasın, yalnızlıkla değil. Cumanız kutlu, kalbiniz huzurlu olsun.Cuma, geçmişi bırakıp geleceğe umutla bakmak içindir. Bugün, tüm kalp kırıklıklarını affedin ve sevgiyle dolun. Gözyaşınız sevinçten, sözünüz duadan yana olsun. Cumanız hayırla geçsin.Bir cuma daha geldi; umutları yeşertmek, gönülleri temizlemek için. Rabbim sizi darda bırakmasın, dualarınızı cevapsız koymasın. Sevdiklerinizle nice hayırlı cumalara ulaşmanız dileğiyle. Gönlünüzdeki güzellikler daim olsun.Cuma, dünya telaşından sıyrılıp Rabbe yönelme günüdür. Manevi huzurun doruk noktasıdır bu gün. Bir yudum af, bir avuç merhamet ve bolca rahmet dilerim. Cumanız mübarek olsun.Her cuma yeni bir umut, yeni bir başlangıçtır. Bu özel günde gönlünüzden geçen her dilek kabul olsun. Rabbim kalbinize huzur, hayatınıza bereket versin. Hayırlı cumalar dilerim.Bugün edilen dualar yarınlarınızın anahtarıdır. Kalbiniz kırılmasın, yüzünüz solmasın. Hayatınızdan huzur, hanenizden bereket eksik olmasın. Cumanız mübarek olsun.Cuma; af dilemenin, şükretmenin ve paylaşmanın tam vaktidir. Yalnızca kendinize değil, çevrenize de dua edin. Çünkü rahmet paylaşıldıkça çoğalır. Hayırlı cumalar, huzur dolu saatler olsun.

Source: Dünya Gazetesi


MESAM: Yabancı müzik için de telif ödenecek: Düğün salonları, kuaförler, mağazalar, restoranlar…

Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) Başkanı Recep Ergül, düğün salonları, kuaförler, mağazalar ve restoranlar gibi halka açık alanlarda müzik yayını yapan tüm işletmelerin telif ücreti ödeme yükümlülüğüne sahip olduğunu belirterek, “Yaygara koparılıyor ama alınan bedeller ne işletmeleri ne de tüketicileri zorlayacak düzeyde” dedi.Erzurum Atatürk Üniversitesi Türk Musikisi Konservatuvarı”nda öğrenciler ile sanatçıların katıldığı “Türkiye”de Fikri Mülkiyetin Tarihçesi ve Günümüzdeki Durumu” konulu konferansta konuşan Ergül, telif haklarıyla ilgili düzenlemeyi değerlendirdi. Düğün salonları, kuaförler, mağazalar, restoranlar ve benzeri halka açık yerlerde müzik yayını yapılması durumunda telif hakkı ödenmesi zorunluluğu olduğunu vurgulayan Ergül, “Bizim önceliğimiz dijitaldi, onu çözdük. Radyo ve televizyonlarla ilgili eksik, aksayan şeyler vardı, o da çözüldü. Sırada da düğün salonları, kuaförler, güzellik merkezleri ve benzeri yerler var” diye konuştu.Ergül, telif ile ilgili kanuni düzenlemenin sanatı ve sanatçıyı korumayı hedeflediğini vurgulayarak, “Bir berber dükkânının ödeyeceği telif ücreti sadece günlük 16 lira. Bir tıraştan sonra çırağa bahşiş vermek istesek 16 lira vermeyiz herhalde, utanırız. 50 lira veririz hiç olmazsa. Bu ülkede sanatçılar hak ettikleri telifleri alsalar hiçbir şeye muhtaç olmazlar. Ülkemizde çok kıymetli eser sahibi bazı sanatçılar ya bir köşe başında ya da kirli, pasaklı bir huzurevinde can verdi. Bu gerçeği kimse göz ardı edemez” ifadelerini kullandı.”Düğün salonlarının öznesi müziktir, bedelini ödemek zorundalar”1951″de kabul edilen 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu”nun 74 yıldır yürürlükte olduğunu hatırlatan Ergül, 1986″da kurulan MESAM”ın kurulma amacının 15 bin üyesinin ve 30 bin müzik eseri sahibinin telif hakkını savunmak, kanunun verdiği yetkiyi kullanmak olduğunu ifade ederek, “Kuaförlerin, güzellik merkezlerinin, hatta hastanelerin, hatta özel okulların ve düğün salonlarının, hele hele düğün salonlarının öznesi müziktir. Müzik olmadan bir şey yapılamaz. Bakın bu ülkenin müziği, sanatı zor durumda. Halk müziği derseniz oldukça zor durumda. Türk sanat müziği derseniz günümüz gençleri hiç bilmiyorlar. Peki bu müziğin devam edebilmesi için ne yapılması lazım? Batılı toplumlar 1886 yılında bunun adını koymuş; Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu. Türkiye 1951 yılında bu kanunu kabul etmiş, 74 yıldır yürürlükte. MESAM 1986 yılında kurulmuş ve o yıldan bugüne kadar bu faaliyetleri sürdürüyor. Sırayla gidiyoruz. Sıra düğün salonlarına ve kuaförlere, güzellik merkezlerine geldi. Biz nasıl elektrik, doğalgaz ve suya para ödüyorsak müziğe de bedelini vermemiz gerekir. Bazı çevreler bunun ek bir yük getireceğini dillendirmekte. Bu doğru bir bilgi değil. Halkımızı doğru şekilde bilgilendirmemiz gerek” şeklinde konuştu.”Sahada yüzlerce avukatımız var”Telif kanununun uygulama aşamasında bir berberin günlük ödeyeceği rakamın 16 lira olduğunu anlatan Ergül, “Bir güzellik merkezinin ödeyeceği rakam ise günlük 20-25 lira arasında. Bir düğün salonunun günlük ödeyeceği rakam 30-40 lira arasında. Yani dolayısıyla her salon bunu ödeyebilir. Düğün salonlarında canlı müzik icra ediliyor. Bunun tarifesine göre yapsak rakam çok daha fazla olacak. Ödeyemeyecekler, problem çıkacak. Herkes ödesin, sanatçı da kazansın. Çünkü bir şarkının yapım maliyeti nereden baksanız 300-500 bin lira arasında değişiyor. Peki nereden bulacakları bu parayı? Kaset de yok. Bir tek telif kalıyor geriye ve bizim de varlık sebebimiz bu. MESAM ilgili kanunla Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı bir kuruluş. Sahada yüzlerce avukatımız var. Kanun, Kültür ve Turizm Bakanı bu yetkiyi meslek birliğine vermiş. Diyor ki, git sanatçıların telifini topla, kendilerine ver ki yaşayabilsinler, müziğe devam edebilsinler” dedi.”Oda başkanları yaygara koparıyor”Sahada telif ile alakalı konuları denetleyebilecek yüzlerce hukukçuları olduğunu ve onların sürekli tespitte bulunduklarını anlatan Ergül, sözlerine şöyle devam etti:”Lisans sözleşmesi yoksa ihtar ediyorlar. Dinlememesi halinde mahkemeye veriyoruz maalesef. Bu konuda iki farklı ve yarı yarıya bir görüş var. İlki çok olumlu, diğeri de olumsuz. Olumsuz olan daha çok özellikle tüketicinin yani düğün salonları, kuaförler odalarının kopardığı yaygara. Doğru değil o. Toplumu doğru bilgilendirmek lazım, bilinçlendirmek lazım. Biz bu yüzde 50″yi ikna etmenin çabası içindeyiz.””Yabancı müzik çalmak da telife bağlı”Konu ile ilgili çalışmalar başladıktan sonra şu ana kadar 500″e yakın kuaför ve güzellik merkezi ile 400 civarında da düğün salonunun MESAM”a geldiğini söyleyen Ergül, “Onlar telifini ödüyor. Hepsiyle bire bir arkadaşlarımız görüşüyor. Hemen her gün çağrı merkezinden telefonlar gidiyor. Bir problem olması halinde hukukçularımız bizzat oraya gidip kendisine yasayı açıyor gösteriyor. Kullanımdan şu kadar, metrekare başına şu kadar tutar olduğunu kendisine söylüyor. Her türlü kolaylığı yapabileceğini söylüyor, ayrılıyor orada. Sanatçılar yüzde yüzü zaten yanımızda, arkamızda. Ve hepsi sosyal medyada da tepkilerini koyuyor. Bunun bir an önce düzelmesi gerektiği kanaatinde. MESAM 15 bin üyeye sahip bir kuruluş. Her gün aşağı yukarı onlarca kişi de başvuruyor. Yani eser sahibi, söz yazarı, besteci, aranjör. Tabii bu kimliklere haiz olup, aynı zamanda yorumcu kimliği olan da var. Ama sadece Türkiye”de değil, MESAM”ın 192 ülkeyle karşılıklı temsilcilik sözleşmesi var. Uluslararası bir kuruluşuz. MESAM, 192 ülke sanatçılarının müziği burada çalındığında yani o kuaför, güzellik merkezi vesaire, yabancı müzik çaldığında da telif ödeyecek. Çünkü yabancı haklarını da koruyoruz. Onlar da yaşadıkları ülkede bizim haklarımızı koruyorlar” ifadelerini kullandı.

Source: Dünya Gazetesi


Ağırnas’tan Cihana Kubbenin Mührü Sinan

(Bir Osmanlı Mucizesi Mimar Sinan)Beni de hayırla yâd eyleyeler;Dil-i mahsunumu şâd eyleyeler… diyerek sesleniyordu çağlara Mimar Sinan.Büyük usta Sinan’ın sözleri arasında bir sözü daha var ki hepimize örnek olmalı. Ben hep o sözü hatırlarım.“Yaptığın işi gönlünde hissedersen, ırmaklar çağlar içinde.”Mimar SinanBu sözleri bizlere aslında yaptığı tüm eserlerin boyutunu, kimliğini, özelliğini asaletini, estetiğini, matematiğini, ilmini nasıl ortaya koyduğunu ve başardığının ispatıdır.14 yıldır bütün sevgimle Mimar Sinan’ın eserlerinin çekimlerini yapmaktayım. Her çıktığım eserlerine yıllarca, defalarca çıktım. Her çıktığım zaman sanki Sinan arkamda bana yol gösteriyor. Tüm dünyaya alamet-i farika eserlerini sergilemiştir.Yıllardır Sinan’ın doğup büyüdüğü evi görmeyi merak etmişimdir. Bu hususta Sai Mustafa Çelebi’ye yazdırdığı Tezkiretü’l-Bünyan kitabı bana yol göstermiştir. Bu kadar büyük ve ihtişamlı kubbeleri nasıl zirveye taşımış?!Gelelim Ağırnas yollarına nasıl revan olduğumuza.Bir gün Yenidünya dergisi yayın yönetmeni kıymetli kardeşim Hasan Hafif beni Kayseri’ye davet etti. Benim yıllardır hayalini kurduğum Mimar Sinan’ın doğduğu evi ile tarihî yerlerin çekimini yapmak için ilk ışık doğmuştu. İşte o an içimde tarif edilemez bir heyecan başladı. Çünkü Sinan, evinin karşısında ki Erciyes Dağının tasvirini kubbelere benzetmişti.10 Mayıs sabahı saat 5’te Saime Güler ve Tarihçi-Yazar İbrahim Akkurt ve Hasan Hafif ile buluşup soluğu Sabiha Gökçen Havalimanı’nda aldık. Saat 07.00 Uçağı ile Kayseri’ye havalandık. Güzel bir yolculuk sonrası alana iniş yaptık.Bizi orada Kayseri Yeni Dünya Dergisi sorumlusu Suat Kodalak kardeşimiz karşıladı. Aman Allah’ım ne karşılama. Sımsıcak tavırlı, yüzünden tebessüm hiç eksik olmayan enerji dolu Suat kardeşimiz. Aslında ilk görüşmemizdeki o tebessüm dolu yüzü, iki gün boyunca yapacağımız çekimlerin enerji dolu geçeceğinin göstergesi olmuştu.Havalimanından sonra dergi binasına geçtik. Soluklanıp kahvaltı yaptıktan sonra 14 yıldır hayalim olan Sinan’ın köyüne doğru yola çıktık. Yolda bir kaç tarihî yere daha uğradık. İlk durağımız o meşhur türküsü ile bildiğimiz Gesi Bağları ve Güvercinlikler durağı oldu. O hafızalara kazınan meşhur türküyü hatırlamak istersek;Gesi bağlarında dolanıyorumYitirdim yârimi, aman aranıyorum..Olağanüstü güzel bir yer. Eski zamanlarda Anadolu’nun bazı yerlerinde bağ ve bahçelerde gübrelerini kullanmak üzere yabanî güvercinler için özel mimarî tarza sahip farklı tipte güvercinlikler yapılmış.Öğrendiğim kadarıyla Gesi Bağlarındaki güvercinliklerde bulunan yer altı odaları sadece bu yöreye özgü olup diğer bölgelerdeki güvercinliklerden önemli bir ayrım noktası oluşturmuş. İlk defa böyle mimarî tarz yapıyı inceleme fırsatı bulmuş oldum. Çok etkiledi beni. Güvercin gübreleri alt odalardan toplanıp gübre olarak bağ ve bahçelerde kullanılmış. Çok verimli olduğu için yüzyıllardır devam etmiş bu sistem. Erciyes Dağının o muhteşem görünümüyle birleşince ortaya müthiş güzellikler çıkıyor.Gesi Bağları sonrası Ağırnas Köyüne revan olduk. Köye varıp o taş yapıları görünce beni bir kat daha heyecan sardı. Arabadan inip köylülere selam verdik, sohbet ettik. Sinan’ın adını duyunca hepsinin gözlerinde hemen bir ışıltı beliriyor ve “Sinan bizim ve dünyanın gururu.” diyorlar. Çok seviyorlar Sinan’ı. Bize Sinan’ı anlatıyorlar. Yok böyle bir sevgi, hürmet. Kim gururlanmaz ki. Karşınızda Sinan var.Sohbet sorası ağır adımlarla evine doğru yürümeye başladık. Aslında ekibin hepsinde olduğunu hissettiğim büyük heyecanla hareket ediyorduk.Ama bendeki bambaşka. Sanki bizi Sinan davet etmiş de evinde ağırlıyordu. Ve evin sokağına geldik. Duygu yüklüydüm. İçeride Sinan bekliyor hissi vardı. Ağır adımlarla kapıya yaklaştım ve kapıya vurup selamün aleyküm diyerek içeri girdim. İşte o an Mimar Sinan sanki karşımda oturuyordu ve bana “hoş geldin, safalar getirdin” diyerek beni karşılıyordu. Ve ben kendimden geçiyordum.Geçti Bu Demde Cihandan Pir-i Mimaran-ı Sinan.Aşırı duygu yüklüyüm. Sinan’ın doğduğu evi inceledikçe muhteşem, eşsiz mimarideki kubbeleri nasıl yaptığını şimdi daha iyi anlamış oldum. Evi bir süre inceledikten sonra Sinan’ın Süleymaniye Camii’ni açarken söylemiş olduğu o müthiş sözü aklıma geldi.Sultan Süleyman Odabaşına dönerek;“Caminin kapısını açmaya en lâyık ve en uygun kim olabilir?” diye sorarlar. Odabaşı; “Padişahım, Mimar Ağa kulunuz çok emek vermiş bir ihtiyardır. Lokman hikmeti üzere bu hususta caminin kapısını açmağa en layık kulunuz odur.” deyince, bütün insanların ve canlıların padişahı “Allah’ın rahmeti ve rızası üzerine olsun. Bina eylediğin Allah’ın evini, gönül temizliği ve dua ile açmak yine sana gerekir.” diyerek dua ve Allah’a şükür ile anahtarı ben kuluna verdiler.İşte şu sözü hiç aklımdan çıkmaz. Eserlerini çekmeye gittiğimde hep bu sözleri bana ilham kaynağı olmuştur.“Zenginlik hazinesinin anahtarını bulmadım ahNice kez can ü gönülden demeyince, Yâ Fettah!”diyerek camiyi açma şerefine nail olur.Kaynak;Tezkiretü’l-BünyanBenim de o önemli sahne aklıma gelir ve “Yâ Fettah!” diyerek Sinan sanki izin vermişçesine doğduğu evin kubbelerini çekmeye, başlıyorum. Ellerim titriyor, hiç böyle olmamıştım. Aman bir hata yapmayayım, ustadan azar işitmeyeyim hissiyle işe başlıyorum. Her noktası ayrı bir heyecan dolu. Cihana altın harflerle adını yazdıran Sinan’ın asırlara vurduğu mühürler buradan açılmıştı. Bize bu kubbe altından, bu kapıdan ses gelmişti. Biz de bu sese kulak verdik ve Sinan’ın ayak izinde Ağırnas’a sevgiyle, duyguyla geldik. İyi ki geldik bizi çok iyi ağırladı Ağırnas köyü. Cuma namazını burada kılmayı nasip etti Rabbim.Bizleri buralara getiren, bu kubbe altında toplayan Allah’ın lütfundan başka bir şey değildir.Mesnevî;Yaptım cami ve mihrap nice binAllah bilir ki hep secde içinÇok şükür Müslümanlığımı korudumBütün emirlerimde adaletli oldum.Mimar SinanVe ayrılık vakti geldi. Döndüm evin içine, Sinan karşımda şöyle dedim; “Büyük ustam, biz izninle yola revan olacağız ama tekrar yanına geleceğiz.” diyerek hüzünle oradan veda edip ayrılıyoruz. Mimar Sinan’ı anlamak için derinlere inmek lazım. Dünyaya kubbeli bir evde gözlerini açıp cihana Devlet-i Âliye’ye sayısız eserler bırakan büyük ustayı en derin minnet, saygı, sevgi ve hürmetle yâd ediyorum.Zaten şu sözü bize örnek biri olduğunu özetliyor.“Ben bütün bu eserleri hayırla yâd edilmek, hayır dua almak, Allah’ın rızasını kazanmak için, yaptım.Biz hizmetimizi Allah için yaptık ve mükâfatını da ahirette bekliyoruz.”Mimar Sinan. Bizler de bu sözlere layık olmaya gayret gösteriyoruz. Gösterdik aslında… Büyük Çamlıca Camii’nin, hiçbir ücret almadan yıllarca çekimlerini yaptık. Ne mutlu, bu güzide eserde yapılan duaların içinde olabilmek.Mimar Sinan’ın kendi yazdığı mührüne de değinmeden geçmeyeyim.El-fakirul Hakir Ser Mimaranı Hassa(Değersiz ve muhtaç kul, Saray özel mimarlarının başı)Mimar Sinan,dan tevarüs eden kültür ve medeniyeti gelecek nesillere aktarmayı öncelikli vazife bilirim. Şimdiki rotamız Yahyalı. 3 saatlik yol. Âşık Veysel’in;Uzun ince bir yoldayımGediyorum gündüz gecesözlerindeki gibi yollar uzun, ince bir yol. Yeşillik dolu. Suat kardeşimiz kaptanlığında yollara revan olduk. 3 saate yakın zahmetli bir yoldan sonra Yahyalı Kapuzbaşı Şelalelerine vardık. Yorucu oldu ama o muhteşem, insanı cezbedici manzarayı görünce yorgunluğumuzu unuttuk.Her yerde hazır ve nazır, Hayyu Kayyum olan Allah (c.c.)’ın isim ve sıfatı tecellisiyle, bütün sanatı her an karşımıza çıkabiliyor.Şelaleleri görünce biraz tefekkürden sonra aklıma Rahman Suresi’nin 28. ayeti geliyor.“O halde Rabb’inizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?”Bu ayet Kur’an-ı Kerim’de 31 defa geçmektedir. İnsan tefekkür edip düşünmeden geçemiyor.Kayaların arasından nasılda gürül, gürül akıyor. Yine işe koyulma vakti diyor ve çekimlere başlıyorum. Her bismillah dediğimde Rabbim bizlere doğanın içine nakşettiği güzelliğini, sanatını gösteriyor.Akşam vakti yaklaştı ve dönüş yolu hazırlığı… Hasan ve Suat kardeşlerim dönerken Yahyalı’ya uğrayıp kanaat önderlerinden Ali Ramazan Dinç Efendi Hocamızın fotoğrafını çekebilir miyiz dediler.Ne demek büyük keyif alırım, dedim. Akşam vakti oraya vardık. Sonra çekimlerimizi yapmak için camiye geçtik. Abdestlerimizi tazeleyip camiye girdik. Hocamız bizi karşıladı, kalbî muhabbetten sonra çekime başladım.Güzel bir muhabbetten sonra burası da bir anım oldu. Gayet hoş, güzel birkaç fotoğraf çektim. Mihrabın önüne geldiğimizde; “Hocamıza söylesem acaba üstündeki cübbeyi beyaz olan ile değiştirir mi?” diye içimden geçti. O an göz göze gelip o nur yüzüyle, tebessümüyle benim düşündüğümü bana söyleyince çok şaşırdım. Ben de büyük keyifle elbette hocam, dedim. Çünkü içeride beyaz renk daha güzel ve uyumlu olacaktı. Allah razı olsun ki hocamız ile kolaylıkla güzelliği yaşamış olduk.Duasını alıp Kayseri’ye dönüş yoluna geçtik.Güzelliği bulunduğu yerde yaşamak, güzel insanlarla olmak herkese nasip olmaz.Cumartesi günü de Hasan ve Suat kardeşlerim ile Kayseri’nin eşsiz tarihî eserlerin çekimlerine başladık. İşe Mimar Sinan’nın Kayseri’deki tek eseri olan Kurşunlu Camii’nin çekimi ile başladık. Kayseri Selçuklu eserleri ve eşsiz tarihi zenginlikleriyle dolu. Türkiye coğrafyasında Selçuklu tarihi denilince Kayseri en önemli şehrimiz. Kayseri Kalesi, Saat Kulesi, Seyyid Burhaneddin Türbesi, Emir Erdoğmuş Türbesi, Hunat Hatun Külliyesi, Ulu Camii, Döner Kümbet, Saat Kulesi ve Zeynel Abidin Türbesi ve meydandan önde camii arkada Erciyes,in enfes çekimlerini yaptık.Önemli bir husus; bugün biz Sinan’ı konuşuyorsak bunu öncelikle Allah’a, Rasûlullah Efendimiz’e borçluyuz. Selçuklu’ya borçluyuz, Devlet-i Âliyye’ye borçluyuz. Eğer Osmanlı olmasaydı, Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul’u fethetmemiş olsaydı bizler bunların hiç birini konuşuyor olmazdık. Ayasofya ayakta kalamayacaktı, çünkü o muhteşem eser Sinan’ın dokunuşlarıyla günümüze kadar gelebilmiştir.Ve tabi ki Ağırnaslı Sinan olmasaydı onun vücuda getirdiği hiçbir eserini konuşuyor, fotoğraflıyor olmazdık.Kayseri denince ilk akla gelen bembeyaz doğa harikası sanatı ile bulutlara dokunan Erciyes Dağı gelir. Hititler Erciyese Beyaz dağ demişlerdir.Sinan’ın gözünden yaşadığımız coğrafyaya bakıyor olsaydık o mücevher değerindeki eserlerin etrafı bomboş olurdu. Özgün uslûp sahibi olabilmek için çalışmak, araştırmak bilgi sahibi olmak lazım. O zaman o cevher yapılara daha iyi sahip çıkarız.Ahmet Hamdi Tanpınar Sinan için şu sözleri yazar;Bir Türk şehrinden bahsedip de Evliya Çelebi’yi hatırlamamak kabil değildir. Cedlerimizden iki kişi vatan haritasını benimsemişlerdir. Bunlardan birincisi Mimar Sinan’dır.Mimar Sinan,ı anlat anlat kelimeler yetmez. En derin sevgi,saygı ve minnetle.Bize bu tarihî yolcuğumuza sebep olan, önderlik eden Hasan Hafif ve Suat Kodalak kardeşlerimize en kalbî muhabbetlerimle çok teşekkür ederim.

Source: Fuat Öner


Kurban Bayramı tatili kaç gün olacak? “9 gün tatil olsun, iki bayram birleşsin” talebi

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yayımladığı dini günler takvimine göre 2025 yılında Kurban Bayramı, 6 Haziran Cuma günü arefeyle başlayacak. Bayramın ilk günü 7 Haziran Cumartesi, son günü ise 10 Haziran Salı olarak kutlanacak. Bu yıl bayramın hafta sonuyla birleşmesi nedeniyle 4 günlük tatil süresi özellikle şehir dışına çıkmak isteyen vatandaşlar için planlamada avantaj sağlıyor.

TATİL SÜRESİ UZAYABİLİR

Kurban Bayramı tatili resmi olarak 4 gün sürse de, 11 Haziran Çarşamba gününün de idari izin kapsamına alınması halinde kamu çalışanları için 9 güne varan bir tatil gündeme gelebilir. Bu nedenle hem tatilciler hem de turizm sektörü gözünü hükümetin açıklayacağı idari izin kararına çevirmiş durumda.

Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, yılın ilk üç ayının geçen seneye göre yüzde 20 geride kapandığını belirterek, bu dönemin son yıllarda yaşadıkları en kötü kış sezonu olduğunu söyledi. Bunda birçok farklı etken olduğunu aktaran Kavaloğlu, “Çok önemli bir coğrafyada yaşıyoruz.

Çok değerli topraklarda turizm hareketinde bulunuyoruz. Ama bu coğrafyanın getirmiş olduğu, bazen yakın çevremizdeki olumsuzlukların turizm anlamında etkisi de oluyor. Kötü bir ilk üç ay ve mart ayı geçirdik diyebiliriz. Ama nisan ayı itibarıyla sistem tamamen toparladı ve geride olduğumuz yüzde 20, 30 Nisan itibarıyla tamamen kapandı. Çok iyi bir nisan geçirdik” dedi.

BAYRAMLAR PEŞ PEŞE

Bu yıl turizm sezonunun Ramazan Bayramı ile başladığını kaydeden Kavaloğlu, “Daha sonra Paskalya. Zaten mart ayının kötü geçmesinin sebebi, Paskalya”nın marttan nisana kaymasıydı. Paskalya sonrasında Hollandalıların Kral Günü, çok özel bir haftalık tatilleri vardı. Mayıs ayının ilk haftasında Rusların çok önemli olan bağımsızlık haftaları var. Sonra yine Avrupa”nın ve Almanya”nın bayram tatilleri var ve bizim Kurban Bayramı”mız gelecek. Böylece sezon peş peşe tatil programlarıyla devam edecek” diye konuştu.

“BAYRAM TATİLİ UZATILSIN” TALEBİ

Kurban Bayramı rezervasyonlarının da başladığını açıklayan Kavaloğlu, “Çünkü iklim şartları Ramazan Bayramı”na göre çok daha iyi olacak Antalya”da. Dolayısıyla Kurban Bayramı, Ramazan Bayramı”ndan çok daha iyi geçecek. Tabii ki tatilin o dönemde uzaması çok önemli ama tam okulların kapanmasından önceki haftaya, sınav haftalarından önceye denk geliyor. Bu konuda nasıl bir karar çıkar bilemiyorum. Tatilin 9 güne uzatılması için erkenden kararın alınmasını tercih ederiz” dedi.

PFİNGSTEN İLE KURBAN BAYRAMI BİRLEŞİYOR

Kurban Bayramı ile Hristiyanlıktaki en önemli dini bayramlardan biri olan Pfingsten tatilinin birleştiğine işaret eden AKTOB Başkanı Kavaloğlu, “Bunu Ramazan Bayramı ve Paskalya”nın peş peşe gelmesiyle görmüştük. Özellikle Avrupa”da yaşayan Türklerin bu tatil periyotlarını birleştirerek, kendi ülkelerinde ve Antalya”da tatil yapmayı tercih ediyor olması bizim için çok değerli. Dolayısıyla gurbetçilerimizin, Avrupa”da yaşayan Türklerin Ramazan Bayramı ve Paskalya”yı birleştirdikleri gibi peş peşe Kurban Bayramı ile Pfingsten tatilini de birleştireceklerini düşünüyorum. Avrupa”da yaşayan Türkler için Pfingsten ve Kurban Bayramı tatili, birlikte ciddi uzun dönem tatili olacak. Açıkçası en çok oradan yoğunluk bekliyorum” dedi.

18 MİLYON HEDEFİ

Kurban Bayramı tatilinin 9 güne çıkartılması durumunda yurt içi pazardan da ciddi ivme olacağını belirten Kavaloğlu, “Çünkü iklim şartları daha güzel. Ve iyi, güzel bir haziran ayı geçireceğimizi düşünüyorum. 5 Mayıs itibarıyla Antalya”ya gelen kişi sayısı 2 milyon 300 bini geçti. Bu rakam hemen hemen geçen seneyle aynı. Dolayısıyla bu bizim için çok olumlu. Gelecekle ilgili de olumlu bir görüş veriyor bize. Geçen sene 17 milyonu yakalamıştık transit yolcularla birlikte. Bu yıl 18 milyonu yakalama hedefimiz devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanı”mız da geçen hafta ilk çeyreği değerlendirdi. Dolayısıyla ikinci çeyrekte toparlama, üçüncü çeyrekte de öne geçme dönemi bekliyoruz. Son çeyrekte de yine Antalya 18 milyona yakın bir turistle 2025 yılını tamamlayacak” diye konuştu.

TATİLİ KARARI POZİTİF ETKİLEYECEK

Bu yıl turizmin nevruz, Ramazan ve Paskalya bayramlarıyla açıldığını belirten 5 yıldızlı otel genel müdürü İsmail Çağlar, şu an Belek bölgesinin çok iyi gittiğini, onu Kundu bölgesinin takip ettiğini söyledi. Antalya”nın 18 milyon hedefiyle Türk turizminde en büyük paya sahip olduğunu kaydeden Çağlar, Kurban Bayramı tatilinin 9 güne çıkartılması ve erken açıklanmasının iyi olacağını belirtti. Çağlar, “Bu kararın, iç turizm hareketliliği açısından pozitif etkisi olacaktır” dedi.

RUS PAZARI DA BAYRAMLA AÇILDI

Mayıs ayında Rus pazarının canlandığını açıklayan İsmail Çağlar, “Rusların Zafer Bayramı var. Onunla beraber Rusya”dan güzel rezervasyon geldi. Şu an otellerde en fazla turist Rusya”dan. Örneğin bizim otelimizde şu an en fazla konaklayan misafir, Ruslar. Antalya”nın bölgelerine göre farklılıklar var. Kimi bölgeler daha çok dolu, kimi bölgeler biraz daha geriden geliyor. Bu da tabii fiyatla belirleyici oluyor. Tabii bu sene ümitliyiz. Umarım herhangi doğal afet, siyasi, politik bir sorun olmaz. Birçok pazarla çalışıyoruz. Kuzey Afrika”dan tutun, Arap Yarımadası, Avrupa, Doğu Avrupa, BDT ülkeleri. Türkiye”nin 65 milyon turist, 64 milyar dolar gelir hedefini ülke olarak tutturacağımıza inanıyorum” diye konuştu.

Source: