Ağaoğlu ve Doğuş’a yargı ‘dur’ dedi
Muğlanın Milas ilçesinde 2021’de4167 sayılı cumhurbaşkanı kararıyla“kesin korunacak hassas alan” ilanedilen, Ramsar ve Bern Sözleşmelerikapsamında da koruma altındaolan Boğaziçi-Bargilya Metruk-TuzlaSulak Alanı’nı tehdit eden iki büyükturizm projesine karşı süren hukukmücadelesinde zafer elde edildi.‘TELAFİSİ GÜÇ ZARAR’Kamuoyunda “Ali Ağaoğlu’nunKasaba Projesi” olarak bilinenTurizm Kenti Projesi’nin ikinciçevresel etki değerlendirme (ÇED)olumlu kararı çevreye telafisi güçzararlar doğuracağı gerekçesiyleiptal edildi. Projede 3 bin 683villanın yanı sıra, dört ayrı otelve altı günübirlik dinlenme tesisi,alışveriş merkezi, hastane, okul,bankalar, su sporları merkezi,sinema, sanat merkezi, kongremerkezi, rezidans, kafeterya,restoranlar ve golf sahasıbulunuyordu.Tuzla sulak alanının güneyindeyer alan ve sulak alanı besleyenKavaklarboğazı Deresi’nin ağzınayapılmak istenen yaklaşık 2 milyonmetrekarelik “Vita Park Golf Tesisive Turizm Kompleksi” projesi deAnayasa Mahkemesi’ne taşındı.2013’te Doğuş Holding tarafından15 milyon dolar karşılığı yüzde70 hissesi alınan projeye karşıaçılan üç ayrı davada üç kez iptalkararı verildi. Ancak Danıştay 4.Dairesi 16 Ocak 2025’te bu iptalleribozarak davayı reddetmiş ve kararkesinleştirilmişti.
Source: Yusuf Körükmez
AKP’nin karnesi belli, İstanbul buna göre kararını verdi
İPA BAŞKANI BUĞRA GÖKCE CEZAEVİNDEN SÖZCÜ’NÜN SORULARINI YANITLADI
21 Mart’tan bu yana tutuklu bulunan İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı, şehir plancı Buğra Gökce İstanbul depremi, Sazlıdere Barajı, Kanal İstanbul üzerine değerlendirmeler yaptı. SÖZCÜ aracılığıyla “19 Mart Darbesi’nden sonra egemenliğin milletin olduğunu gösteren herkese teşekkür ediyorum” mesajını iletti. Gökce, “Bugün böyle kötü yönetilmek tarihimizde küçücük bir parantez. O parantezi de kapatacağız” dedi
RANT ARACI OLDU
– İstanbul depremi için neler yapılmalı? Bakan Kurum’un “2 yılda hazırlarız” sözleri inandırıcı mı?
1999 – 2019 arasında 20 yıl var. Bu 20 yılın 17 yılında merkezi hükümette AKP var, İstanbul Büyükşehir Belediyesi de AKP tarafından yönetildi. Bugün 1,3 milyon riskli konut ile karşı karşıyayız. Yani hem merkezi yönetimi hem yerel yönetimi yönettikleri dönemde İstanbul’u depreme karşı hazırlayamamış, yapı güvenliğini sağlayamamış, en riskli yapıdan başlayarak yapıları dönüştürmemiş, güçlendirmemiş bir yönetim ile karşı karşıyayız. Karneleri belli. Bu dönemde AKP İstanbul’da kentsel dönüşümü rant aktarım aracı olarak kullandı. Şimdi Sn. Murat Kurum “2 yılda hazırlarız” diyorsa buna kimse inanmaz. Zaten 31 Mart seçimlerinde de Murat Kurum meydana çıktı İstanbulluların oyunu istedi. Sonuçta İstanbul kararını verdi. Sn. İmamoğlu, Murat Kurum’a 1 milyondan fazla oy farkı attı. İstanbulluların güvenmediği, oy vermediği bir insanın milli iradeye saygı göstermesi ve bu konularda konuşurken daha dikkatli olması gerekir.
EKONOMİK VE SİYASİ
– Sizin ve öteki şehir plancılarının başına gelenler ‘Kanal İstanbul’u hızlandırmak için’ yorumuna ne dersiniz?
Her darbenin bir siyasi amacı olduğu gibi ekonomik hedefleri de vardır. Darbeciler darbe yaparak siyasi amaca ulaşmak istedikleri gibi çok partili siyasi hayatta, demokratik hukuk düzeninde atamayacakları bazı adımları da atmak isterler. 19 Mart darbesinin siyasi amacı belli. Ekonomik amacı Kanal İstanbul’u hayata geçirerek küçük bir zümrenin muhtaç olduğu rant transferini sağlamak. Bizim de bu bedeli ödediğimiz görülüyor. Murat Çalık, Emra Şahan, Gürkan Akgün, Tayfun Kahraman ve benim aynı anda tutuklu olmamız bir tesadüf değil.
İstanbul’un suyu yok edilecek
– Depremi siz cezaevinde nasıl yaşadınız?
Elbette çok korkutucuydu ama daha sonra başka bir korku bastı. Ailem, sevdiklerim, 16 milyon güzel İstanbullu için büyük bir endişe hissettim. İnsan haber almak, haber vermek istiyor. Mümkün değil. Büyük bir çaresizlik insanın kalbini eziyor. Bunu söylemem lazım. Biz niye ailemizden, sevdiklerimizden uzak, kalbimiz elimizde bu tutsaklığı yaşıyoruz? Büyük bir haksızlık…
Şükür İstanbul’da herhangi bir yıkım, can ve mal kaybı olmadı. Ancak artık kaybedecek vaktimiz de yok. İstanbul’u bir an önce depreme hazırlamak zorundayız. Bu şehir daha fazla büyüyemez. Hâlâ Kanal İstanbul diyorlar. Kanal İstanbul’a harcanacak 65 milyar dolarla İstanbul’da 1 tane riskli konut kalmaz. Zaman kaybediyoruz.
KİMSE İNANMAZ
– Kenarında yapılan konutlar için Sazlıdere Barajı’nın içme suyu kaynağı olmaktan çıkarıldığını biliyoruz…
Sazlıdere Barajı İstanbul’a yılda 55 milyon metreküp su sağlıyor. Bu su varlığını ortadan kaldırıyorlar. Zaten su fakiri olan ve büyük stres yaşayan şehirdeki su stresini daha da arttırıyorlar. Bu barajın yasal koruma statüsü bulunmasına rağmen bu adımın atılması da olayın bir başka yönü. Süreçte ilgili belediyeler yok, halk yok, odalar yok, paydaşlar yok, toplumsal katılım yok. Bütün yol altyapılarının, metroların Kanal İstanbul’a göre yapıldığını söyleyen bir Bakan’ın “gündemimizde yok” takiyyesine kimse inanmaz. Toplumu kandırmaya gerek yok. Körfez ülkelerine konut ve vatandaşlık pazarlanıyor.
Source: Haber Merkezi
Tarlasında çalışırken fark etti, çok nadir görülüyor! Sırbistan”dan gelmiş, bakanlık devreye girdi
Denizli’nin Çal ilçesinde doğanın olağanüstü bir misafiri tespit edildi. İlçeye bağlı Denizler Mahallesi”nde tarlasını kontrol eden vatandaş Eşref Eşbah, yerde hareketsiz yatan rengârenk bir kuş fark etti. Yaklaştığında kuşun uçamadığını gören Eşbah, durumu hemen Çal Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen zabıta ekipleri ve Belediyenin sözleşmeli veterineri, kuşu teslim alarak ilk müdahaleyi gerçekleştirdi. Yapılan incelemede kuşun, Avrupa’dan Afrika’ya uzanan göç yollarında nadiren rastlanan ve koruma altındaki türlerden biri olan Gökkuzgun (Coracias garrulus) olduğu anlaşıldı. Yaralı gökkuzgunu tedavi altına alınırken, kuşun ayağında bulunan metal halka büyük dikkat çekti. Halka üzerinde yazan Museum Belgrade 3X16338 ibaresi, kuşun Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da bilimsel amaçlarla halkalandığını ortaya koydu. Bu, gökkuzgununun Sırbistan’dan yola çıkarak Türkiye’ye kadar göç ettiğini kanıtlayan önemli bir doğa olayı olarak kayıtlara geçti. Yapılan ihbar üzerine nesli tükenmekte olan gökkuzgun kuşunun bulunduğunu ve özenle tedavisine başlandığını belirten Çal Belediye Başkanı Ahmet Hakan, Bugün ilçemiz Çal’ın Denizler Mahallesi’nde, duyarlı bir vatandaşımızın ihbarı sayesinde çok özel ve nadir bir kuş türü olan gökkuzgun ile karşılaştık. Bu kuş, küresel ölçekte nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan bir tür ve yapılan incelemelerde Sırbistan’ın Belgrad kentinde halkalanmış, yani kayıt altına alınmış bir birey olduğu tespit edildi. Veterinerimiz Ediz Bey olaya hızlıca müdahale etti. Kendisine bu konudaki bilgisi ve duyarlılığı için yürekten teşekkür ediyorum. Aynı zamanda Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürümüz Sayın Taner Bey ile irtibat kurarak gerekli süreci başlattık. Bu kıymetli canlıyı sağlığına kavuşturduktan sonra, doğal yaşam alanına güvenle geri bırakacağız. Belediye olarak doğaya, çevreye ve tüm canlılara karşı sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Bu olay bir kez daha gösterdi ki, vatandaşlarımızın duyarlılığı ve kurumlarımızın iş birliği sayesinde güzel işler başarabiliyoruz. Ben bu örnek davranışlarından dolayı hem ekibimize hem de duyarlı yurttaşımıza teşekkür ediyor, bu türün korunmasına katkı sağlamaktan Çal halkı adına büyük mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Doğaya ve canlılara sahip çıkmak, geleceğimize sahip çıkmaktır dedi.
Source: Gazetevatan.com
Manisa”daki lav kalıntıları onlara kaldı!
Manisa nın Salihli ilçesindeki Demirköprü Barajı kıyısında bulunan ve milattan önce 14 bin ila 3 bin yılları arasında aktif olduğu tahmin edilen Çakallar ve Sindel volkanlarının lav kalıntıları, binlerce kuşa uğrak noktası, bazılarına ise yuva oldu. Baraj sularındaki çekilmeyle ortaya çıkan doğal oluşumlar, göçmen karabatak, gri balıkçıl ve pelikan gibi birçok kuş türü için üreme alanı haline de geldi.Lav kalıntılarının oluşturduğu küçük adacıklar, özellikle karabataklar için güvenli yuvalama alanları sunuyor.Bu adacıklarda konaklayan yüzlerce kuş, yavrularını uçmayı öğrenene kadar burada büyütüyor. Kuşlar, üreme döneminin ardından bölgeden ayrılıyor.
Source: Habertürk