Gözyaşı kanalı tıkanıklığı enfeksiyona neden olurken gündelik yaşamı olumsuz şekilde etkiliyor: Gereksiz operasyonlar tedaviyi zorlaştırıyor
Cumhuriyet, gözyaşı kanalı tıkanıklığının sebeplerini, risk gruplarını ve yanlış tedavinin olumsuz sonuçlarını Göz Vakfı Bayrampaşa Göz Hastanesi Direktörü Prof. Dr. Barış Yeniad ile konuştu. Yeniad, “Gözyaşının fazla üretilmesi veya üretilen gözyaşının, gözyaşı kanallarının tıkalı olmasına bağlı dışarı akmasına epifora denmektedir. Öncelikle epifora nedeninin ortaya çıkarılması, gereksiz gözyaşı kanal ameliyatlarının yapılmasının önlenmesi amacı ile son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.Hastaların gözyaşı kanalı tıkanıklığı sebebiyle gündelik yaşamlarında rahatsızlık duyduklarını belirten Yeniad, “Gözyaşı kanalı tıkanıklıklarında hastalar gözyaşı fazlalığından ve ellerinde devamlı mendil ile dolaşmaktan şikâyetçi olurlar. Uzun süreli gözyaşı kanalı tıkanıklıklarında tıkalı bölümde enfeksiyon üremesi nedeni ile ciddi göz enfeksiyonları meydana gelmektedir. Bu tür durumlarda hastalarda göz kapaklarında şişlik, kızarıklık ve ciddi göz ağrısı ortaya çıkmaktadır” diye konuştu.Bu tür enfeksiyonların nadir de olsa görme kayıplarına sebep olabileceğine dikkat çeken Yeniad, “Bu nedenle kanal tıkanıklıklarında cerrahi tedavi mümkün olduğunca erken dönemde yapılmalıdır. Tedavide lazer veya açık cerrahi uygulanabilir” dedi. Yapılan işlemlere çok dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Yeniad, “Gereksiz yapılan ameliyatlar maalesef gözyaşı kanalını daha da bozarak, şikâyetleri artırır ve başarılı sonuçlar alınmasını daha da zorlaştırır” diye ekledi.Hastalıkta risk gruplarını sıralayan Yeniad, hastaların kadın yoğunluğunda olduğunu söyleyerek “Özellikle hastaların çoğunluğu kadındır, bunun nedeni anatomik varyasyonlardır. Bebeklerde kanal tıkanıklığı doğuştan olduğundan önlem alınması mümkün değildir. Ancak erken dönemde müdahale edilirse tedavi basit ve başarılıdır” ifadelerini kullandı.
Source: Damla Polat
Arsenik ve cıva en tehlikeli zehir! Bakan Fidan suikasta uğradığını açıklamıştı…
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan , katıldığı bir televizyon programında dört beş yıl önce ağır arsenik ve cıva verilerek suikasta uğradığını, bu olaylardan ötürü bir süre tedavi gördüğünü açıkladı. Söz konusu suikastın Fidan’ın Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanı olduğu dönemde gerçekleştiği öğrenildi. Fidan’ın açıklamalarıyla gündeme gelen arsenik ve cıva zehirlenmeleri tedavi edilmediği takdirde yavaş ve acı dolu ölüme sebebiyet veriyor. #r-1114706# BELİRTİLERİ NELER? Mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, ishal, hızlı kalp atışı, kas krampları, bilinç kaybı, ciltte lekeler, sinir hasarı ve kanser riski gibi belirtiler veren arsenik zehirlenmesinde çeşitli tedavi metotları bulunuyor. Ağır metal zehirlenme türlerinden biri olan cıva zehirlenmesi ise genellikle öksürük, nefes almada zorluk, mide bulantısı, kusma ve diş etlerinde kanama veya şişlik şeklinde belirti veriyor. TEDAVİSİ NE? Şelasyon tedavisi, oksijen, ilaç, diyaliz ve ameliyatla cıva vücuttan çıkarılmaya çalışılır.
Source: Sevda Altunbaş
Erken teşhis hayat kurtarır
Cilt kanseri, özellikle son yıllarda güneşe maruz kalmanın artmasıyla birlikte daha sık görülmeye başladı. En sık karşılaştığımız türlerinden biri olan melanom, hızlı yayılabilen ve ölümcül olabilen bir cilt kanseri türüdür.İyi haber şu: Erken teşhisle tedavi başarısı oldukça yüksek.Cilt kanseri, erken teşhis edildiğinde tedavisi en kolay kanser türlerinden biri.Ancak fark edilmediğinde hayati tehlike oluşturabiliyor. En yaygın türü olan bazal hücreli karsinom genellikle yavaş ilerliyor, fakat melanom olarak bilinen türü hızla yayılabiliyor ve oldukça agresif.Bu nedenle ciltteki benlerde, lekelerde veya iyileşmeyen yaralarda meydana gelen değişiklikleri görmezden gelmemek hayati önem taşıyor.‘Ben’ takibi önemliVücudumuzdaki ben’ler genellikle zararsızdır. Ancak bazı ben’ler zamanla değişim gösterebilir ve bu değişimler cilt kanserinin erken sinyalleri olabilir.İşte burada “ABCDE” kuralı devreye girer:A- Asimetri: Ben’in iki yarısı birbirine benzemiyorsa…B- Border (Sınır): Kenarları düzensizse…C- Color (Renk): Renk farklılıkları içeriyorsa…D- Diameter (Çap): Çapı 6 mm’den büyükse…E- Evolving (Evrimleşme): Zaman içinde şekil, renk, büyüklük gibi değişiklikler varsa, bu benin mutlaka dermatolojik muayenesi gerekir.Hangi durumda dermatoloğa başvurmalı?◊ Cildinizde yeni oluşan ya da hızla değişen bir lezyon fark ettiyseniz◊ Mevcut bir beniniz kanamaya, kabuklanmaya, kaşınmaya ya da ağrımaya başladıysa◊ Açık tenliyseniz, ailesel cilt kanseri öykünüz varsa veya çocukluğunuzda sık güneş yanığı geçirdiyseniz dermatoloğa başvurmak için vakit kaybetmeyin.Güneşle dost değil bilinçli olunGüneş ışınlarının zararlı UV (ultraviyole) bileşenleri, ciltte kalıcı hasarlara ve zamanla kansere yol açabilir.Özellikle çocukluk çağında alınan güneş yanıkları, ilerleyen yaşlarda risk faktörünü artırır.Peki, ne yapmalı? Güneş koruyucu kremler günlük bakımın bir parçası olmalı. Geniş kenarlı şapkalar, güneş gözlükleri ve koruyucu kıyafetler birer aksesuvar değil, birer önlem olmalı.Ayrıca her bireyin yılda en az bir kez dermatolojik muayeneden geçmesi, olası risklerin erkenden saptanmasına yardımcı olur.Sadece plajda ya da havuz kenarında değil, günlük hayatın içinde, araba kullanırken, yürüyüş yaparken, balkonda otururken bile cildimiz güneşle temas halinde.Özellikle yaz aylarında 10.00-16.00 saatleri arasında doğrudan güneşten kaçınmak, gölgede kalmak, geniş kenarlı şapkalar ve UV korumalı güneş gözlükleri kullanmak çok önemlidir.Ayrıca her cilt tipine uygun bir güneş koruyucu krem kullanmak, cilt kanseri riskini ciddi oranda azaltır.Unutmayın, erken teşhis sadece tedaviyi kolaylaştırmaz, aynı zamanda hayat kurtarır. Mayıs ayı bu konuda farkındalık yaratmak için bir başlangıç olsun.Bu ay, yalnızca kendimize değil, sevdiklerimize de cilt sağlığını hatırlatmak için bir fırsat.Cildinizi göz ardı etmeyin, yılda en az bir kez dermatolojik kontrol yaptırmayı ihmal etmeyin.Unutmayalım, güneşin altında her zaman bir gölge yaratmak elimizde.
Source: Dermatolog Dr. Neslihan Dolar