Ünlü aşınmasının diğer adı nedir?
Ünlü aşınması konusu, öğrenciler ve dil bilgisi konularının ilgisini çeken alanlardan biridir. Genellikle “ünlü düşmesi” ile karıştırılan “ünlü aşınması” terimi, aslında aynı kavramı ifade eder. Bu yüzden, Ünlü aşınması hangi terimle de anılır? sorusuna en uygun yanıt ünlü düşmesi olacaktır. İki sözcüğün birleşmesi sırasında, birinci sözcüğün sonundaki dar ünlünün düşmesiyle meydana gelen bu ses olayı, dilbilgisinde ünlü aşınması olarak tanımlanır. Konuşma dilini kolaylaştıran bu durum aynı zamanda Türkçenin akıcı yapısına da katkı sağlar. Eğitim öğretim müfredatlarında da yer alan bu kavram, özellikle birleşik kelime oluşturulmasında ve sözcük türetiminde dilimize büyük katkılar sağlar. İşte Ünlü aşınmasının diğer adı… ÜNLÜ AŞINMASI NEDİR? Dilbilgisinde, iki heceli bir kelimeye ek geldiğinde, yan yana gelen iki ünlüden birinin düşmesiyle meydana gelen ses değişimine “ünlü aşınması” denilir. Bu ses olayı, kelimenin daha kolay ve hızlı şekilde telaffuz edilmesine olanak sağlar. Örneğin “burun” kelimesine “-u” eki eklendiğinde “burnu” şeklinde telaffuz edilir. Birinci sözcüğün son harfindeki “u”, ek alırken kullanılmaz ve bu duruma “ünlü aşınması” adı verilir. ÜNLÜ AŞINMASININ DİĞER ADI NEDİR? Dil bilgisi kaynaklarına bakıldığında ünlü aşınması teriminin eş anlamlısı olarak “ünlü düşmesi” terimi kullanılır. Teknik olarak aynı ses olayını tanımlayan bu iki kavram, eğitim ve dil bilgisi kitaplarında birbirlerinin yerine kullanılır. Özellikle öğrenciler, bu iki terimin aynı anlama geldiğini bilmeleri oldukça önemlidir. ÜNLÜ AŞINMASININ EŞ ANLAMLISI NEDİR? Dilbilimsel bağlamda incelendiğinde “ünlü aşınması” teriminin eş anlamlısı “ünlü düşmesi”dir. Bu tarz anlamdaş kavramlar, benzer bağlamlarda ve yapısal kullanımlarda karşımıza çıkar. Bazı kaynaklarda “ünlü kaybı” terimi ile de ifade edilir; fakat bu kullanım daha az yaygındır. Dolayısıyla, “ünlü aşınmasının eş anlamlısı nedir?” sorusunun cevabı da ünlü düşmesidir. ÜNLÜ AŞINMASI NERELERDE GÖRÜLÜR? Ünlü düşmesi yani diğer adı ile ünlü aşınması, genellikle Türkçedeki bazı iki heceli kelimelere, ünlü harfle başlayan ekler geldiğinde görülür. • Burun + u = Burnu • Karın + ı = Karnı • Ağız + ı = Ağzı • Yanak + ı = Yanağı Bu örneklerde görüldüğü gibi, kök kelimenin 2. hecesindeki ünlü düşerken ortaya yeni ve farklı bir biçim çıkar. Bu sözcük yapısındaki değişiklik sadece sözcüğün biçiminden değil, aynı zamanda telaffuzunda da fark yaratır. Bu yönüyle, gerek sözlü anlatımda gerekse yazılı ifadede dikkat çeken bir yere sahiptir. ÜNLÜ AŞINMASI İLE KARIŞTIRILAN DİĞER SES OLAYLARI Dil bilgisi öğrenirken en çok yapılan hatalardan biri ünlü aşınmasının ünsüz yumuşaması ve ünlü daralması gibi ses olayları ile karıştırılmasıdır. Bu bağlamda kavramların net bir şekilde ayrıştırılmaları gerekir: • Ünlü Daralması: Genelde “-yor” eki alan fiillerde, kökteki “a” ya da “e” ünlüsünün “ı, i, u, ü” seslerine dönüşmesi ile olur (örnek: geliyor). • Bir kelimenin sonunda yer alan sert ünsüz, eğer kelime ünlüyle başlayan bir ek alırsa, daha yumuşak bir sese dönüşebilir. (Örnek: kitap → kitabı)
Source: Habertürk
200 yıllık imkansız matematik problemi çözüldü
Profesör Norman Wildberger’in geliştirdiği yöntem, beşinci dereceden ve daha yüksek dereceli polinom denklemlerinin çözümüne yönelik ezberleri bozuyor.YÜZYILLIK PROBLEMDE DÖNÜM NOKTASIPolinomlar, içindeki değişkenlerin (örneğin x) farklı derecelerde üslü olduğu denklemler olarak biliniyor.Bu tür denklemler sadece teorik matematikte değil, gezegen hareketlerinin hesaplanmasından yazılım kodlamaya kadar pek çok alanda kullanılıyor. Ancak x’in beşinci kuvveti ve üzeri içeren yüksek dereceli polinomlar için evrensel bir çözüm formülü bugüne kadar geliştirilememişti.UNSW Onursal Profesörü Norman Wildberger ve bilgisayar bilimci Dr. Dean Rubine’in birlikte yayımladığı çalışmada, bu soruna “radikal” olmayan, yani irrasyonel sayılardan kaçınan yenilikçi bir yaklaşım öneriliyor.KÖKLERE DAYALI KLASİK YÖNTEMLER YETERSİZ KALDIİkinci dereceden denklemler M.Ö. 1800″lü yıllarda Babil’de “tam kare tamamlama” yöntemiyle çözülmeye başlanmış, bu yöntem zamanla lise düzeyinde öğretilen klasik ikinci derece denklem formülüne dönüşmüştü.16. yüzyılda bu teknik üçüncü ve dördüncü dereceden denklemlere de uygulanmıştı. Ancak 1832 yılında Fransız matematikçi Évariste Galois, beşinci derece ve üzerindeki denklemler için genel bir çözüm formülünün mümkün olmadığını ortaya koymuştu.Bu tarihten sonra yaklaşık çözümler geliştirildi ancak Wildberger’e göre bu çözümler saf cebirsel yöntemlerin dışındaydı.RADİKAL SAYILARIN REDDİ YENİ KAPILARI AÇTIProf. Wildberger, çözümün radikaller – yani köklü ifadeler – kullanılmadan geliştirilmesi gerektiğini savunuyor. Ona göre, üçüncü dereceden kök yedi gibi ifadeler irrasyonel sayılara dayanıyor ve bu da sonsuz ondalıklar nedeniyle hiçbir zaman tam anlamıyla hesaplanamıyor. Wildberger bu nedenle irrasyonel sayıların matematikte mantıksal sorunlara yol açtığını belirtiyor.Bu bakış açısı, onun daha önce geliştirdiği “rasyonel trigonometri” ve “evrensel hiperbolik geometri” gibi alanlarda da temel alınmıştı. Yeni yöntemde ise polinomların sonsuz terimli uzantıları olan “kuvvet serileri” kullanılıyor. Bu seriler belirli bir noktada kesilerek, çözümün doğruluğu yaklaşık sayılarla kontrol edilebiliyor.YENİ SAYI DİZİLERİYLE ÇÖZÜME ULAŞILDIWildberger’in yöntemi, klasik çözüm yöntemlerinden farklı olarak, kombinatorik sayı dizileri üzerinden çalışıyor.Özellikle çokgenlerin üçgenlere bölünme biçimlerini açıklayan “Catalan sayıları”ndan yola çıkılarak, bu sayıların çok boyutlu uzantıları geliştirildi.“Geode” adı verilen bu yeni sayı dizisinin, beşinci dereceden denklemler dâhil olmak üzere yüksek dereceli polinomlara genel çözüm sunduğu ifade ediliyor.Uygulamalı matematik için yeni algoritmalar geliştirebilirWildberger, geliştirdikleri yöntemin sadece teorik değil, uygulamalı matematikte de geniş kullanım alanlarına sahip olabileceğini vurguladı. Yeni yöntemin, bilgisayar programlarında denklemlerin radikaller yerine kuvvet serileriyle çözülmesini mümkün kılabileceği belirtiliyor.Geode dizisinin, gelecekte matematiksel kombinatorik alanında birçok yeni araştırmanın önünü açması bekleniyor.”BU SADECE BİR BAŞLANGIÇ”Prof. Wildberger, “Geode dizisini tanıtarak klasik Catalan sayılarını genişlettik. Bu keşfin, cebirin temel bir bölümünde köklü bir revizyon anlamına geldiğini düşünüyoruz. Bu daha başlangıç, keşfedilecek çok fazla alan var” ifadelerini kullandı.
Source: Özgürbayrak