Küresel Politika Gündemi – Diplomasi, Suriye ve Güvenlik Gelişmeleri

Yeteryahu

Kasım Süleymani’ye yapılacak suikastı Trump, Netanyahu ile planlamıştı. Netanyahu son anda “ben yokum” deyince Trump küfredecek noktaya gelmişti. Hatta etmişti.Sonra ABD seçimleri olmuştu. Biden kazanmıştı. Tabii Trump mağlubiyeti ne o gün, ne de o günden bu yana asla kabul etmedi. Ama o da ne… Biden’ı tebrik için arayanlar arasında Netanyahu en ön sıradaydı. İhanetti bu. Kabul edilemez bir alçaklıktı Trump’a göre. Suyu ısınmıştı. Netanyahu ile köprüler atıldı. Ta ki geçtiğimiz yaza kadar.Önce Biden ile sonra Kamala ile dişe diş kana kan seçim yarışında olan Trump, İsrail’e de, İsrail lobisine de, Netanyahu’ya da göz kırpmıştı. Netanyahu’yu Florida’daki evine çağırdı. El sıkışıldı, 32 diş pozlar verildi, İsrail’e ve Netanyahu’ya tam destek açıklandı. Göreve geldiği gibi Biden’ın dahi vermediği bombalar verildi, 10 milyar dolardan fazla mühimmat Netanyahu’ya servis edildi, Gazzelilerin sürüleceği, Gazze’nin Trump tarafından satın alınacağı duyuruldu. Netanyahu’ya ne istediyse verildi, hatta daha fazlası. Peki Netanyahu ne yaptı?Önce ilk kez geçen hafta bu köşede okuduğunuz Mike Waltz skandalı yaşandı. Netanyahu, Trump’ın arkasından iş çevirip Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı ile İran’ı vurma komplosu kurdu. Dahası var…Trump’ın gururla anlattığı Gazze ateşkesini bozdu. Gazze’ye tüm yardımları kesti. Suriye’yi sabah akşam bombaladı. Trump’ın Türkiye ile arasını bozmaya çalıştı. İran ile nükleer anlaşma masasını sabote etmek için uğraştı.Yani velhasıl kelam… Trump “Orta Doğu’da barış” dedikçe Netanyahu, Trump’ın politikasını dinamitledi.Netanyahu bunca yıldır Trump’ı tanıyamamış herhâlde. Trump’ı ezmeyeceksin, enayi yerine koymayacaksın, egosunu incitmeyeceksin ve en önemlisi toplum önünde küçük düşürmeyeceksin. Bunları yaptınız mı? Hayırlı olsun… Nur topu gibi bir düşmanınız oldu. Trump ne yaptı peki?Netanyahu’nun haberi olmadan Husilerle ateşkes duyurdu. İran ile nükleer görüşmelerine devam etti ve en sonunda da Hamas ile doğrudan görüştü ve bir rehinenin serbest bırakılması için anlaşma sağladı. Şimdi de Netanyahu istese de istemese de Hamas ile doğrudan barış görüşecek. İşler o kadar ileri gitmiş durumda. Netanyahu “ABD desteği olmadan ilerlemeliyiz” demeye başladı. Yani demem o ki Trump’ın gözünde Netanyahu yeniden oluverdi Yeteryahu…KİM SEVMEZ KİTRUMP ilk yurtdışı ziyaretine yine Suud’a gitti. Aman Ya Rabbi bu nasıl ilgi, bu nasıl alaka. Trump da havalarda uçuyor tabi. Selman’a bir övgü, bir övgü. “Seni çok seviyorum Selmancığım” dedi. Vizyoner liderlikten tutun da modernliğine ve çağdaşlığına kadar övülmedik yeri kalmadı. Sonra Trump çıkardı ağzındaki baklayı. “Buraya birçok işadamı getirdim Amerika’dan, hepsi Suudi Arabistan’dan bol sıfırlı çeklerle ayrılacak.”Sonra oturdu masaya Selman ile… 142 milyar dolarlık silah sattı, bir de toplamda 600 milyar dolarlık taahhüt imzalattı. Selman el yükseltti. Hayır! 1 trilyon dolar vereceğiz.Ne yalan söyleyeyim… Ben de sevmek istiyorum Prens Selman’ı. Kim sevmez ki?BEDAVA UÇAK GERİ ÇEVRİLİR MİBU hafta Amerika’da kızılca kıyamet koptu. Olay şu… Katar, Trump’a bir adet Boeing 747-8 Jumbo Jet hediye ediyor.Aman Allah’ım… Savaş çıkmış durumda Washington’da. “Rüşvet” diyenler, “Anayasa’ya aykırı” diyenler, Trump’ı “Katar’a çalışmakla” suçlayanlar bir tarafta… “Ne var bunda, hediye bu, gayet normal” diyenler öteki tarafta.Önce Başkanlık Uçağı olarak kullanılacak. Trump’ın başkanlığı bitince de Trump Başkanlık Kütüphanesi’ne devredilecek. Yani Trump’a kalacak.Trump diyor ki: “Benim uçak 40 yıllık. Bazı Arap ülkeleri öyle uçaklar çekiyor ki bizim havalimanlarına. Bizimki uçaksa onlarınki ne, onlarınki uçaksa bizimki ne? Katar jest yaptı. ‘Hayır, bedava uçak istemiyoruz’ desem aptallık yapmış olurum. Biz herkese bedava şeyler dağıtıyoruz. Biz de bir kere bedava bir şey almış olacağız.”Siz söyleyin… Kim haklı?

Source: Yunus Paksoy


Baş döndüren diplomasi trafiğinin perde arkası

Biri Rusya- Ukrayna arasında ateşkes sağlanması, diğeri ise Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılarak ABD-Suriye hükümeti arasında temas kurulmasıydı.Önce Suriye ile ilgili gelişmelerle başlayacağız. ABD Başkanı Trump, Suriye konusundaki tavrını Beyaz Saray’da yanında Netenyahu otururken “Makul ol” diyerek ve Türkiye ile Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili görüşlerini ise şu cümlelerle net bir şekilde ortaya koymuştu:-“Erdoğan’ı seviyorum, o da beni seviyor.- Türkiye’yi tebrik ederim. Erdoğan’a dedim ki, ‘2 bin yıldır kimsenin yapamadığını yaptın, Suriye’nin kontrolünü ele aldın’.- Erdoğan gerçekten sağlam ve çok zeki biri. Başkasının başaramadığı şeyi başardı.- Netanyahu’ya da İsraillilerin, Türkiye ile yaşanabilecek sorunları çözmek için aklıselimle hareket etmeleri gerektiğini söyledim.”Bu sözleri hatırlattıktan sonra süreçte neler olduğunu anlatalım;- ABD Başkanı Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın telefon görüşmesinde; Trump önyargılara karşı yeni Suriye hükümetini tanımak ve anlamak istediği mesajını verdi.- Suriye hükümetinin uluslararası sisteme entegre olması gerektiğini belirtti.- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin birlik ve bütünlüğünün bölgenin güvenliği için önemine dikkati çekerken, DEAŞ ile mücadele konusunda mücadele mekanizmalarını anlattı.- Süreç Ankara’nın her seviyede harekete geçmesiyle devam etti. Türk-Amerikalı yetkililer arasında yapılan tüm görüşmelerde; yaptırımların kaldırılması, DEAŞ ile mücadelenin nasıl yürütüleceği ve Suriye hükümetinin birleştirici tavrı gündeme getirildi.- Aslında ilk görüşmenin ABD Dışişleri Bakanı ile Suriye Dışişleri Bakanı arasında yapılması planlanıyordu.ERDOĞAN DA DAVET EDİLDİ- Ancak Körfez Turu’nun gündeme gelmesiyle Suudi Arabistan harekete geçti. Ekonomik ve ticari açıdan Trump yönetimi için farklı önem taşıyan Suudi Arabistan hızla Riyad’da zirve organize etti.- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da davet edildiği zirveye Erdoğan programını gerekçe göstererek video konferansla katıldı.Riyad’da ABD Başkanı Trump, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Suriye Cumhurbaşkanı Şara ve Cumhurbaşkanı Erdoğan saat 10.07’de bir araya geldiler, toplantı 10.40’a kadar sürdü.ZİRVE BOYUNCA TRUMP’TAN: DEĞERLİ DOSTUM ERDOĞAN- Trump zirve boyunca Cumhurbaşkanı’na “Değerli dostum Erdoğan” ifadesiyle hitap etti, Suriye’de yaptırımları kaldırma kararını da Erdoğan ile konuşmasının ardından verdiğini toplantıda söyledi. Hem Trump hem de Erdoğan yaptırımların kaldırılmasının önemine değindi. Nedenleri şöyle sıralayabiliriz;- Yaptırımların kaldırılmasının etkisinin Suriye’nin yeniden SWIFT sistemine entegre edilmesiyle başlaması bekleniyor.- Böylece fonların ülkeye girişinin önü açılacak. Böylece ekonominin çarkları dönmeye başlarken, ticaret ve yatırım vaatleri şekillenerek, hayata geçecek.- Bir anlamda hem ülkenin yeniden inşasının önü açılacak hem de başta AB olmak üzere diğer ülkelerin tüm yaptırımları kaldırmasına da yol açabilecek.- DEAŞ meselesi konusunda birçok defa Türkiye ile endişelerini paylaşan ABD yönetimine hapishanelerin kontrolünün yeni yönetimde olacağı ve Türkiye’nin her türlü desteği vereceği anlatıldı.- Öte yandan Suriye’nin komşu ülkelerinden oluşan birlik, Suriye’de oluşturulacak müşterek harekât merkezinin yönetiminde orta bölgelerde varlığı bilinen DEAŞ’a operasyon düzenleyecek.- Kapsamlı görüşmeler ise ABD Dışişleri Bakanı ile Suriye Dışişleri Bakanı arasında Türkiye’de yapılacak.BÜYÜK RESMİN KAYBEDENİ…- Trump her ne kadar İbrahim Anlaşmaları’nı yaymayı hedeflediklerini söylese de, büyük resimde doğal olarak bulunmayan İsrail idi. İsrail, ABD’nin Türkiye konusundaki uyarısını net şekilde kabul etti.- Türkiye ile İsrail arasında bir süredir Suriye sahasında çatışmasızlık için istihbari görüşmeler yürütülüyor.- Bu köşede daha önce de kaleme almıştık, İsrail’in Suriye sahasında çatışma yaratması istenilmiyor. İsrail ise kendi güvenliği açısından yeni hükümetin 1974 anlaşmasına bağlı olduğunu duymak istedi. Şara anlaşmaya bağlılık konusunda açıklama yaptı. İlerleyen süreçte İsrail’in olumlu tavır alması durumunda anlaşma yeniden şekillenebilir.DÜNYANIN GÖZÜ TÜRKİYE’DEDışişleri Bakanı Hakan Fidan ile NATO Genel Sekreteri Rutte’nin bakanlık hesabından paylaşılan bu fotoğrafı her ne kadar deniz manzarası eşliğinde olsa da, masadaki konular ağırdı. Bir yanda Riyad’daki gelişmeler takip edilirken, diğer yandan Rusya-Ukrayna arasında ateşkesin yolları arandı. Hem de NATO Dışişleri Bakanları Antalya’da toplantı halindeyken. Bu satırlar yazılırken Trump “Türkiye’ye gidebilirim” dedi. Bunu zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da iletti. Meselenin tıkandığı noktalara gelirsek;- Putin İstanbul’da görüşmeler başlasın derken teknik düzeyde görüşmeden bahsediyordu.- Ancak Zelenski’nin talebi liderler seviyesinde görüşme.- Trump gelmese bile, Dışişleri Bakanı ve iki özel temsilcisi Türkiye’de olacak.- Kısacası gözler Rusya- Ukrayna meselesinde Türkiye’ye çevrilmiş durumda. Putin yazının kaleme alındığı şu saatlerde bile ikna edilmeye çalışılıyordu.NATO Dışişleri Bakanları Antalya’da. Bugün sabah Kuzey Atlantik Konseyi gayri resmi oturumu düzenlenecek. Gelecek yıl ise Türkiye NATO zirvesine ev sahipliği yapacak. Toplantının ana gündem maddeleri açısından Hakan Fidan’ın vereceği mesajları şöyle özetleyebiliriz:- İttifakın gündemindeki öncelikli konularda Haziran ayındaki Lahey Zirvesi’nde alınabilecek kararlar konuşulacak.- Avrupa güvenliğinin geleceği ile Transatlantik güvenliğinde külfet paylaşımının gözden geçirilmesi masada olacak.- Ankara müttefikler arasındaki savunma sanayii işbirliği ve ticaretinin önündeki engellerin tamamen kaldırılması gerektiğini savunuyor.- Bu engellerin kalkması, savunma harcamalarının asıl amacı olan kritik yeteneklerin geliştirilebilmesi için büyük önem taşıyor.- “360 derece güvenlik” anlayışıyla, Rusya-Ukrayna savaşının sonlandırılmasının gerekliliğine dikkat çekilecek.- Mücavir bölgelerde ve Orta Doğu’da barış ve istikrarın hâkim kılınmasının elzem olduğu söylenecek.

Source: Hande Firat


Ankara”nın hakkını teslim etti: Karar Türkiye”nin yardımıyla alındı

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Devlet Televizyonu El-İhbariyye”de yayınlanan ulusa sesleniş konuşmasında halka seslendi. Suriye”nin eski rejim döneminde trajik bir dönemden geçtiğini vurgulayan Şara, “Devletin kaynakları, katil hırsızlar tarafından yok edildi ve yağmalandı. Suriye, halkı, komşuları, bölgesi ve dünya için itici ve yabancılaştırıcı bir ortama dönüştü. Kardeşlerinden, evlatlarından ve komşularından dışlandı ve izole edildi” ifadelerini kullandı. Tüm bunlara rağmen, eski rejimin devrilmesiyle Suriye”nin özgürlüğüne kavuştuğunu söyleyen Şara, “Ve halkımız büyük bir sevinç yaşadı. Bu sevinci komşu ülkelerdeki kardeşlerimiz ve hatta tüm dünya da paylaştı. Aidiyet duygusu halkımıza geri döndü; halkın yeni devletine bağlılığı açıkça hissedilmeye başlandı” şeklinde konuştu. Kardeş ülkeler ve halklarının bu süreçte Suriyelilerin sevincine ortak olduğunu vurgulayan eş-Şara, “Böylece umut dolu bir geleceğe açılan bir pencere belirdi” dedi.”KARDEŞ ÜLKELERİN İLGİSİNİ GÖRDÜK”Şara, geçen altı ay boyunca Suriye”nin içinde bulunduğu acı gerçeği ele almak üzere öncelikler belirlediklerini ve gece gündüz demeden çalıştıklarının altını çizdi. Bu doğrultuda birçok adım attıklarını söyleyen Şara, “İç birliği ve toplumsal barışı korumak, güvenliği tesis etmek, silahları denetim altına almak, fraksiyonları Savunma Bakanlığı”na entegre etmek, hükümeti ve seçim komisyonunu kurmak, parlamentoyu ve anayasal bildiriyi oluşturmak, ulusal konferansı düzenlemek, geçiş dönemi adalet kurumunu inşa etmek, haksız yasaları kaldırmak, piyasayı serbestleştirmek, kurumsal ve hizmet durumunu değerlendirmek ve eksiklikleri tespit edip gidermek için yoğun çaba sarf ettik” diye konuştu. Tüm bu adımların Suriye”nin yeni gerçekliğini diğer ülkelere anlatmak amacıyla yürütülen diplomatik faaliyetlerle eş zamanlı olarak atıldığını vurgulayan Şara, “Suriye, en önemli uluslararası forumlara ve konferanslara katıldı, Suriye”nin bayrağı Birleşmiş Milletler”de dalgalandırıldı, kapalı kapılar aralandı ve Arap ve Batılı ülkelerle stratejik ilişkilerin yolu açıldı. Kardeş ülkelerin ilgisini gördük ve tüm dünyanın Suriye”yi sevdiğini, onunla ilgilendiğini fark ettik” ifadelerini kullandı.ŞARA”DAN TÜRKİYE”NİN EV SAHİPLİĞİNE VURGUBu süreçte Suudi Arabistan yönetimiyle görüştüğünü ve destek gördüğünü hatırlatan Şara, Türkiye yönetimine de teşekkür ederek “Daha sonra Suriye halkının yanında olan ve son on dört yıldır milyonlarca Suriyeliye, taşıdıkları tüm yüklere rağmen ev sahipliği yapan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ı ziyaret ettim” şeklinde konuştu. Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Kuveyt, Ürdün ve Umman”ın yanı sıra, Libya, Cezayir, Fas, Sudan, Yemen ve Irak”ın da yeni Suriye yönetimine olumlu baktığını ve destek verdiğini hatırlatan Şara, “Daha sonra Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bir araya geldik. Kendisi, Suriye”ye yönelik yaptırımların kaldırılmasına erken aşamada istekli olduğunu belirtti. Almanya, İtalya ve İspanya gibi Avrupa Birliği”nin önemli ülkeleri de ona katıldı. İngiltere de Suriye”ye uygulanan yaptırımları kaldırma konusunda hızlı davrandı” diye konuştu.”HAKİKİ KARDEŞLİĞİN DÖNÜŞÜNÜ KUTLUYORUM”Şara, Suriye halkının duyduğu sevinç ve yeni yönetime bağlılığının, uluslararası kamuoyunu etkileme konusunda büyük bir etkiye sahip olduğunu belirterek, “Yurtdışındaki Suriyeli toplulukların etkileşimi ve yaptırımların kaldırılması yönündeki yapıcı katkıları da çok etkili oldu” ifadelerini kullandı. Suriyelilerin içte ve dışta sergilediği birlik, kardeşlik ruhu ve komşuluk ilişkilerinin ülke için büyük bir güç olduğunu ifade eden Şara, “Bugün bunun meyvelerini hep birlikte görüyoruz” dedi. Ülkeler ve halklar arasındaki samimi kardeşlikten ve kendiliğinden oluşan sevgiden daha güzel bir şey olmadığının altını çizen Şara, “Bugün sadece Suriye”ye yönelik yaptırımların kaldırılmasını değil, aynı zamanda bölge halkları arasında hakiki kardeşliğin ve coşkulu duyguların geri dönüşünü kutluyorum” şeklinde konuştu.”YAPTIRIMLARIN KALDIRILMASI CESUR VE TARİHİ BİR ADIM”Suriye”nin yeniden yapılanma sürecine destek veren ülkelerin de yardımıyla yaptırımları sona erdirme kararı alındığını hatırlatan Şara, “Muhammed bin Selman verdiği sözü tuttu, Cumhurbaşkanı Erdoğan sevgisini gösterdi, Şeyh Temim sadakatini ortaya koydu, Şeyh Muhammed bin Zayed heyecanını gösterdi, diğer tüm liderler de duygularını eksiksiz yansıttı. ABD Başkanı Trump da bu sevgiye olumlu yanıt verdi. Yaptırımların kaldırılması kararı, halkın acısını hafifleten, yeniden doğuşunu destekleyen ve bölgede istikrarın temellerini atan cesur ve tarihi bir adımdır” dedi.YATIRIMCILARA ÇAĞRIŞara, Suriye”nin yeniden inşa sürecinde önlerinde uzun bir yolun olduğunu ifade etti. Yatırım ortamını geliştirme, ekonomik mevzuatı güçlendirme ve yerli ve yabancı sermayenin kalkınmaya ve yeniden inşaya etkin katılımını sağlamaya kararlı olduklarını kaydeden Şara, “Yurtiçi ve yurtdışındaki tüm yatırımcıları, Arap ve Türk kardeşlerimizi ve dünyadaki dostlarımızı çeşitli sektörlerdeki fırsatlardan yararlanmaya davet ediyoruz” dedi. Suriye”nin barışın ve birliğin toprağı olacağına ve kendisine iyi niyetle uzanan her ele sadakatle karşılık vereceğine söz veren Şara, “Artık güç mücadelelerinin alanı veya yabancı emellerin sahnesi olmayacağız” ifadelerini kullandı. “Suriye”nin bölünmesine izin vermeyeceğiz. Eski rejimin halkımızı parçalamayı amaçlayan anlatılarını canlandırmasına izin vermeyeceğiz” diyen Şara, “Suriye, tüm Suriyelilere, mezhebi veya etnik kökeni ne olursa olsun, bu topraklarda yaşayan herkese aittir. Birlikte yaşama kültürü tarihimiz boyunca mirasımız olmuştur. Bizi parçalayan tüm ayrılıklar, hep dış müdahalelerin sonucudur; bugün onları hep birlikte reddediyoruz” diye konuştu.Suriye lideri Şara: Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkemizin yanında durduSuriye için kritik süreç! ABD resmen harekete geçiyorPutin”den İstanbul kararı! Rus heyetinde yer alan isimler netleşti

Source: Www.star.com.tr


İsveç”te PKK/YPG”nin sözde sorumlusu gözaltına alındı

Gavle Dagbladet (GD) gazetesinin haberine göre, İsveç İstihbarat Teşkilatı (SEPO) görevlilerinin evine baskın yaptığı Ali”nin bilgisayar ve dijital materyallerine el konuldu.GD gazetesinin ulaştığı SEPO yetkilileri, bu tür operasyonlar hakkında medyaya bilgi vermediklerini ve açıklama yapmayacaklarını söyledi.Gazete, Ali”nin ters kelepçeyle gözaltına alındığı fotoğrafı servis ederken, Ali”den haber alınmadığını ve nerede tutulduğunun bilinmediğini yazdı.Ali, yaklaşık 400 bin avro kara para akladığı şüphesiyle 16 Ocak 2023″te Stockholm Nacka Bölge Mahkemesine çıkarılmıştı.Ali”nin “Suriye”nin kuzeyi için toplanan yardımlar olduğunu” iddia ettiği parayı araçla 27 Ekim 2017 tarihinde Almanya”nın Köln ve Bonn kentleri arasında bulunan Troisdorf ilçesindeki sözde PKK/YPG ofisinden getirdiği ortaya çıkmıştı.İsveç polisi, 2017″de başkent Stockholm”ün Nacka bölgesinde bulunan ve Avrupa”da terör örgütü PKK/YPG”nin propagandasını yapan Newroz TV (Aryen) kanalına baskın yapmış, kanalda 400 bin avro ele geçirmiş ve Shiyar Ali hakkında “evrakta sahtecilik ve kara para aklamak” suçundan soruşturma başlatmıştı. Nacka Bölge Mahkemesi 18 Nisan 2024″te Ali”yi bu suçlamadan beraat ettirmişti.

Source: Özgür