Yapay Zeka Gelişmeleri – Türkiye’nin Terörle Mücadeledeki Modern Yaklaşımları

Genelkurmay Başkanı Gürak: Terörle mücadelede örnek olduk

Yeşim Eraslan ANKARA – NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığının her yıl düzenlediği NATO Çoklu Ortam Harekâtı Konferansı Ankara’da dün başladı. Konferansa, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, NATO Müttefik Dönüşüm Yüksek Komutanı (SACT) Oramiral Pierre Vandier ve NATO müttefik ülkelerinin temsilcileri ile stratejik ve operatif komutanlıklarda görev yapan personel katıldı. “Muharebenin Geleceğini Keşfetmek: Harekât Alanını Şekillendirmede Çoklu Ortam Harekâtlarının Rolü” teması ile yapılan ve bugün de devam edecek olan konferansta konuşan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, istikrarsızlıkların sonuçlarının tüm dünyayı etkileyecek şekilde hızla evrildiğini belirterek, küresel güvenlik ortamının her zamankinden daha karmaşık ve belirsiz bir hale geldiğini ifade etti. Yapay zeka, hipersonik, nano teknoloji ve robotik gibi eş zamanlı gelişen teknolojilerin savaşın karakterinde temel bir değişiklik oluşturduğunu, asimetrik ve öngörülemez ortamda, güvenliğin sağlanmasının daha zor hale geldiğini kaydeden Gürak, Türkiye’nin coğrafi konumu itibariyle hem NATO’nun güney kanadının güvenliğini sağlamada hem de küresel tehditlerin önlenmesine katkı sağlamada stratejik bir etkiye sahip olduğunu söyledi. #r-1117786# “TERÖRLE MÜCADELEMİZ NATO’NUN CAYDIRICILIK KAPASİTESİNİ GÜÇLENDİRDİ” Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) terörle mücadelede çoklu ortamda harekât yeteneklerini sahada başarı ile uyguladığını, PKK ve IŞİD gibi terör örgütlerine ağır darbe indirdiğini ifade eden Gürak, “ Bu operasyonlar, kara, deniz, hava, siber ve uzay alanlarının entegre bir şekilde kullanıldığı modern askeri doktrinlere örnek teşkil ediyor. Çoklu ortam harekâtlarının temel unsuru olan eş zamanlı ve uyumlu güç kullanımı TSK tarafından sahada deneyimlendi ve geliştirildi. Türkiye’nin yeni nesil tehditlerle mücadelede pratik örnekler sunabilecek sahadaki tecrübelerinden istifade edilmesi NATO’nun eğitim ve tatbikat faaliyetlerinde çoklu ortam harekâtlarının daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacak. Terörizmle mücadele kapsamında yürüttüğümüz sınır ötesi operasyonlar, sadece ulusal güvenliğimizin korunması değil aynı zamanda NATO topraklarında NATO’nun kolektif savunma ve caydırıcılık kapasitenin güçlendirilmesini hedefliyor ” dedi. “SİBER GÜVENLİK VE ELEKTRONİK HARP ALANLARINDA BAŞARILAR ELDE ETTİK” Türkiye’nin NATO’ya sadece askeri güçle değil, yeni nesil teknolojik yeteneklerle de değer katmayı hedeflendiğinin altını çizen Gürak, son yıllarda yapılan yatırımlar ve vizyonlu projelerle çok önemli bir değişim geçirildiğini kaydetti. Türkiye’nin kendi savunma ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra NATO müttefiklerinin de dâhil olduğu birçok ülkeye savunma ve güvenlik sistemleri ihraç eden bir ülke olduğunu hatırlatan Gürak, “ Özellikle insansız kara, deniz ve hava araçları, zırhlı kara araçları, deniz ve hava platformları, füze sistemleri, siber güvenlik ve elektronik harp alanlarında birçok başarılar elde ettik. Bu teknolojilerin birliklerin emrinde etkin ve etkili şekilde kullanımı ile ülkemiz, savunma teknolojilerinin üretebilen ve silahlı kuvvetlerine entegre edebilen lider ülkeler arasına girdi. Tüm bu başarılarımıza rağmen, özellikle yapay zekâ destekli savunma sistemleri uzay teknolojileri ve elektronik harp gibi alanlarda yeteneklerimizi daha ileriye götürmek için müttefiklerimizle aramızda yapılacak işbirliğine hazırız ” diye konuştu. GÖRGÜN: YAPTIRIMLAR, İTTİFAK RUHUYLA BAĞDAŞMAZ Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün ise savunma sanayiinin, çoklu alan operasyonlarının geliştirilmesi ve uygulanmasında kilit rol oynadığına dikkat çekerek, Türk savunma sanayisinin dünyanın 11. büyük ihracatçısı olduğunu ve TSK’ya yapılan teslimatlarla üretilen sistemlerin yaklaşık yüzde 75″inin NATO kuvvetlerince kullanıldığını hatırlattı. Çoklu ortam harekâtlarının başarısı için sahada deneyimi olan askeri personel ile kamu kurumları ve özel sektör şirketlerinin yakın iş birliği içinde çalışmasının elzem olduğunu vurgulayan Görgün, sahadan gelen geri bildirimlerin hızla sanayiye aktarılması ve etkin çözümler üretilmesi gerektiğini belirtti. Görgün, “Türkiye, gelişmiş insansız sistemlerin geliştirilmesi ve konuşlandırılmasında küresel bir lider haline geldi. Bayraktar TB2, AKINCI, ANKA ve AKSUNGUR gibi İHA platformlarımız, çeşitli operasyon alanlarında gerçek zamanlı keşif-gözetleme, hassas vuruş ve savaş alanı direnci açısından etkinliklerini kanıtladı. Bu platformlar, NATO komuta-kontrol yapılarıyla entegre edilebilecek şekilde tasarlandı. Ayrıca KIZILELMA ve ANKA-3’ün çok yakında hizmete gireceğini de belirtmek isterim. Bir üyeye yönelik yaptırımlar, ittifak ruhuyla bağdaşmaz. Uyum için yapıcı bir diyalog umuyoruz” ifadelerini kullandı.

Source: Sevda Altunbaş