Gençler arasında ciddi artış var… HIV testi farkındalık haftası
DAMGALANMA VE AYRIMCILIĞA UĞRAMA KORKUSU ÇOK YAYGIN“20 yıldır aktif olarak bu enfeksiyonu takip eden bir hekim olarak, 20 yıl önce yıllık yeni vaka sayısı beş yüzleri geçmezken bu sayının son 6-7 yıldır 5-6 binlere çıktığını, en az 10 kat arttığını ve son vaka sayılarına bakarak katlanarak artmaya da devam edeceğini söyleyebilirim.” Türkiye’deki durumun fotoğrafını çeken kişi, Enfeksiyon Hastalıkları, Klinik Mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. Hayat Kumbasar. Peki ama dünyada hızla azalırken bizde neden artıyor?BATI’NIN KONUSU OLARAK GÖRÜLDÜProf. Dr. Kumbasar, net konuşabilmek için kapsamlı çalışmalara ihtiyaç olduğunu belirterek, bir yorum olarak şunu söylüyor: “Dünyada pik yaptığı dönemler boyunca bizde, HIV ile yaşayan kişi sayısı hep sabit kaldı. Dolayısıyla bu, hep Batı’nın konusu olarak görüldü, ‘Bizde olmaz’ dendi, eğitim ve farkındalık çalışmaları bu sebeple düşük kaldı, toplum bilinci oluşamadı. Birincisi bu. Yeri gelmişken toplumumuzda HIV özelinde, damgalama ve ayrımcılığın fazla olduğu ve çoğu kişinin de bu nedenle test yaptırmaya çekindiğini de eklemeliyim. Son yıllarda işe giren, evlenen, seyahat eden, ameliyat olan vs. birçok kişiden mecburi istendiği için test yapılanların sayısı 20 yıl önceye göre memnuniyet verici düzeyde, hızla arttı. Bu da ikinci sebep olabilir. Çünkü bir anda bu kadar çok test yapılması tanı alan kişi sayısını da hızla arttırdı. Bir başka deyişle, geçmişte belki de bu kadar az sayıda HIV ile yaşayan yoktu da tanı alabilen az sayıda kişi vardı denilebilir.”EVLİ VE TEK EŞLİ KADINLARDA ARTIYORCinsiyet olarak kadınlar da mı yoksa erkeklerde mi daha sık görülüyor? Yanıtı şu: “Erkeklerde görülme oranı yüzde 75-85, kadınlar yüzde 15-20 bandında. Erkekler içinde ‘erkeklerle seks yapan erkekler’ (MSM) de var. Ancak HIV, sadece belirli bir gruba indirilemeyecek kadar yaygın; toplumun her kesiminden, her yaştan insanda görülmekte. Kadınlarda seks çalışanlarında daha sık görüldüğü gibi yanlış bir düşünce var. Oysa enfeksiyonun görüldüğü kadınların yüzde 90’ı evli ve tek eşli. Genelde eşlerinden bulaşıyor. Kadınlar, bilinçlendirilmeye en fazla ihtiyacı olan hedef gruplardan.”HIV NASIL BULAŞIR“HIV pozitif bir bireyle sarılmak, öpüşmek ya da aynı kaptan yemek, aynı tuvalete girmek gibi yani toplum içinde birlikte yaşamaya engel olacak bir bulaşma şekli yok! Yüzde 95, korunmasız her tip cinsel temasla bulaşan bir enfeksiyon. Bunun dışında kan nakli, enjektör paylaşımı, steril olmayan tıbbi ekipman kullanılması gibi kan yoluyla ve gerekli önlemler alınmadığı takdirde HIV pozitif bir anneden, doğum sırasında veya emzirme yoluyla bebeğe de bulaşabilir.”“Erken tanı ve en kısa sürede tedavi alınması ise sadece kişiyi değil toplumu da korur, bulaş azalır. HIV pozitif bireyler tedavi aldıkları, bu tedaviyi düzenli sürdürdükleri sürece ve de tedavide 6 ay sonunda hedeflenen sonuca ulaşıldığında HIV’i artık cinsel yolla bulaştırmaz olurlar. ‘B eşittir B.’ ‘Belirlenemeyen eşittir Bulaş(tır)mayan’ diyoruz buna. Bu kişiler, evlenebilir, çocuk sahibi olabilirler. Uzun, kaliteli yaşayabilir ve HIV’i bulaştırmadıkları için sosyal hayatlarına da devam edebilirler.”YAYILIMI DURDURMAK İÇİN FARKINDALIĞIN ARTTIRILMASI ŞARTPozitif-iz Derneği Kurucu Üyesi Çiğdem Şimşek, Türkiye’de son 20 yılda HIV ile yaşayan kişilerin sayısının hızla artarak, 50 bine yaklaştığını söylerken, “Ancak” ile şu parantezi açıyor: “Biz, sahada çalışanlar olarak biliyoruz ki bu sayı buzdağının sadece görünen kısmı. Tanı almamış kişilerle gerçek sayı çok daha yüksek. Özellikle ergenlerde ve genç yetişkinlerde artış trendi söz konusu.”Peki neden ergenler ve gençler? Diyor ki: “Birincisi, kapsamlı ve bilimsel temelli cinsellik eğitimi yok. Gençler HIV’in ne olduğu, nasıl bulaştığı, nasıl korunabileceklerini okulda öğrenemiyor. Doğru bilgiye erişimleri olmadığı gibi cinsellik de konuşulamaz görülüyor. Korunmasız cinsel ilişkiye de daha rahat girebiliyorlar çünkü ‘bana bir şey olmaz’ düşüncesi çok yaygın. İkincisi, toplumsal damgalama çok güçlü. Test yaptırmaktan, danışmanlık almaktan, hatta HIV hakkında konuşmaktan dahi çekiniyorlar. Üçüncüsü de koruyucu sağlık hizmetlerine erişim yetersiz. Temas Öncesi Profilaksi (korunma amaçlı ilaç) gibi modern yöntemlere erişim hâlâ yok. Ve dördüncüsü devletin bu konuda önleyici politikaları yetersiz. Avrupa ülkeleri aktif kampanyalar, ücretsiz test olanakları ve hedef gruplara yönelik çalışmalar yürütürken, Türkiye’de bu konularda neredeyse sessizlik hâkim.”NEREDE TEST YAPTIRABİLİRİM“Türkiye’de kamu hastaneleri, toplum sağlığı merkezleri ve bazı üniversite hastanelerinde HIV testi yapılabiliyor ama buralarda kimlik bilgileri istenebiliyor. Ancak İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Mersin, Diyarbakır ve Bursa’da belediyelere bağlı anonim test merkezleri var. Bu merkezlerde ise kimlik sorulmuyor, test tamamen ücretsiz yapılıyor, danışmanlık hizmeti veriliyor ve sonuçlar da gizli tutuluyor. Bir de evde yapabileceğiniz test kitleri var. Fakat ‘yanlış sonuç çıkar ve kişi psikolojik olarak bunu kaldıramayabilir’ endişesi ile Türkiye’de yasak. Oysa evde test demek mahremiyetin korunması, ‘ismim duyulacak mı’ endişesini de aşmak demek.”
Source: Fulya Soybaş