“Sağlık ve Güzellik Gelişmeleri – Konya’nın Üretim Başarısı ve Estetik Skandallar”

Konya üretimde Çin”i solladı

Dünyanın en büyük ev bakım ve hızlı tüketim ürünleri firmalarından olan Unilever’in Türkiye Ülke Başkanı Ali Fuat Orho-noğlu hem şirket hem de pazar geneline ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Türkiye de ilk çeyrekte tonaj bazında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.4 büyüme yakalandığını ifade eden Orhonoğlu geçen yılki yüzde 9 u aşan büyümeye göre bir yavaşlama olsa da bu rakamın azımsanamayacağını ifade etti. Orhonoğlu pek çok sektörün aksine büyümede sıkıntı çekmemelerinin en önemli nedenlerinden birisinin ise Türk halkının artan enflasyon ve hayat pahalılığının etkisiyle evde daha fazla vakit geçirmesi olduğunu belirtti. Hem temizlik hem de gıda alanında büyüdüklerini söyleyen Orhonoğlu en hızlı büyümeyi ise dondurma ve içeceklerde yaşadıklarını vurguladı. 39 ÜLKEYE İHRACAT Ali Fuat Orhonoğlu nun verdiği bilgilere göre Unilever, Türkiye deki yatırımlarını genişletiyor. Bu doğrultuda Unilever in Konya daki ev bakım ve güzellik ve sağlık ürünleri fabrikasının kapasitesi artırıldı.Toz deterjan üretimine yapılan son yatırım, Unilever’in Konya’dan ihracat yaptığı ülke sayısını 33 ten 39 a çıkardı. Böylece Unilever in Konya fabrikasından çıkan ürünler, güzellik ve sağlık ürünlerinde Libya dan Orta Asya ülkelerine, ev bakım ürünlerinde ise Şili’den Avustralya ya kadar dünyanın dört bir yanına ulaştırılıyor. Konya Unilever fabrikası, aynı zamanda Unilever’in dünyadaki ev bakım fabrikaları arasında Çin i geride bırakarak ikinci en büyük ev bakım fabrikası haline geldi. Orhonoğlu, Unilever Konya fabrikasının Türkiye deki operasyonları arasında özel bir yere sahip olduğunu belirterek, Konya daki ikinci fabrika yatırımımız olan ev bakım, güzellik ve sağlık ürünleri fabrikamız, tedarikçileriyle birlikte 350 milyon Euro luk bir yatırımla 2017 yılında faaliyete geçti. Bu tesis, açıldığından bu yana üretim kapasitesini %30 artırmayı başardı ve hala daha da genişlemeyi hedefliyor. Bu yıl, 9,5 milyon Euro değerindeki yeni hat yatırımımızla ihracat üssü olma hedefimizi güçlendirdik. TEDARİK ZİNCİRİ YENİDEN YAPILANDIRILIYOR Ali Fuat Orhonoğlu, Unilever in küresel olarak ev bakım işinin tedarik zincirini yenilemeye ve yapay zeka teknolojilerini entegre etmeye karar verdiğini belirterek, Unilever olarak markalarımızı “göz ardı edilemeyecek kadar üstün” şekilde konumlama stratejimizi destekleyecek nitelikte dünya genelinde yeni fabrikalar, üretim hatları ve depolar dahil olmak üzere birçok yatırım yapılıyor. Konya daki son teknolojiye sahip fabrikamız bu stratejinin önemli bir parçasını oluşturuyor. Unilever in bu üstünlük standardı ve Konya fabrikasının mükemmel performansı bir araya geldiğinde, Türkiye deki yatırım kararını çok cazip hale getirdi. TÜRK MÜHENDİSLERİN BAŞARISI Ali Fuat Orhonoğlu, Türk mühendislerin başarısı ve yüksek teknoloji yatırımıyla dikkat çeken Konya fabrikasının birçok alanda örnek bir fabrika olduğunu belirterek, Son 3 yılda %30 un üzerinde verimlilik öne çıktı ve bu yatırım gerçekleştirildi. Türkiye’de mühendislerimizin yeteneği ve emekleriyle küresel olarak örnek teşkil eden projeler ve uygulamalar hayata geçirildi. Örneğin, Konya tesisimizde enerji verimliliği için bir yapay zeka projesi uyguladık. Unilever ve MEXT işbirliğiyle hayata geçirilen Dijital Kule projesi, toz deterjan üretiminde yapay zeka teknolojisi kullanarak üretim verimliliğini artırmayı ve bunu yaparken de sürdürülebilirliği ileriye taşımayı amaçladı. Bu yenilikçi çözüm sayesinde yıllık doğal gaz tüketiminde %6 lık bir azalma sağlanıyor ve çevreye salınan 760 ton karbondioksit önlenecek. Proje, sanayide dijitalleşmenin çevresel etkileri azaltmadaki gücünü göstermekte. 5 YILDA 720 MİLYON DOLAR İHRACAT Türkiye de 100 yılı aşkın süredir faaliyet gösterdiklerini hatırlatan Unilever Türkiye Ülke Başkanı Ali Fuat Orhonoğlu, 1952 yılından bu yana yaptığımız yatırımlarla birçok ilke imza attık. Bugün, 20 markamızla Türkiye deki hemen her haneye ulaşıyor ve güzellik ve sağlık, kişisel bakım, gıda, dondurma ve ev bakım kategorilerinde geniş bir ürün yelpazesi sunuyoruz. 4 fabrikamızla Türkiye de güçlü bir üretim ekosistemi oluşturduk. Konya tesisi, Türkiye deki hızlı tüketim ürünleri sektöründeki en büyük yatırım olmaya devam ediyor ve Unilever, Türkiye’de piyasadaki ürünlerinin %90 ını yerel olarak üretiyor. Geçen yıl 150 milyon doları aşan ve son 5 yılda 720 milyon doları aşan ihracatla, ulusal ekonomiye önemli bir döviz girişi sağlıyoruz. 5.000 den fazla çalışanımızla, inovasyon ve sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarımıza devam ederek Türkiye nin ekonomik ve sosyal gelişimine katkıda bulunuyoruz.

Source: Habertürk


Estetik kabusa döndü! Danla Biliç”in kalçasından çıkan dolgu maddesi görenleri dehşete düşürdü

Sosyal medya fenomeni Danla Biliç, estetik müdahaleler sonucu yaşadığı sağlık sorunlarını kamuoyuyla paylaşmaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde üç yıl önce yaptırdığı kalça dolgusu nedeniyle yaşadığı sıkıntıları takipçilerine anlatan Biliç, bu işlemin risklerinden haberdar edilmediğini söyleyerek yaşadığı pişmanlığı dile getirmişti. Fenomen isim, “Kalça dolgusu asla yaptırmayın” sözleriyle estetik yaptırmayı düşünenleri de uyarmıştı. DOLGU TEMİZLEME OPERASYONU GEÇİRDİ Bu açıklamalarının ardından Biliç, şimdi ise dolgu temizleme ameliyatı geçirdi. Sosyal medya hesabından ameliyat sürecini takipçileriyle paylaşan ünlü isim, vücudundan çıkarılan dolgu miktarını görünce kendisinin bile şaşkına döndüğünü ifade etti. “Affınıza sığınarak paylaşıyorum” diyerek yaptığı açıklamada, çıkarılan dolgu kütlesini gösterdiği görseller takipçileri arasında büyük yankı uyandırdı.Danla Biliç”in sağlık sorunlarına neden olan işlemi ise dikkat çekici bir ismin gerçekleştirdiği ortaya çıkmıştı. Fenomenin iddiasına göre söz konusu müdahaleyi, bir dönem Türkiye gündemine damga vuran trafik kazasında adı geçen Timur Cihantimur”un babası, estetik cerrah Bülent Cihantimur gerçekleştirdi. Hatırlanacağı üzere Timur Cihantimur, karıştığı kazanın ardından annesi Eylem Tok ile birlikte ABD”ye kaçmıştı. Biliç, yaşadığı süreci anlatırken sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da zorlandığını belirtti. Şimdilerde sağlığına yeniden kavuşmak için ameliyat üstüne ameliyat geçiren fenomen isim, estetik operasyonlar konusunda bilinçli olunması gerektiğini vurguladı.

Source: Haberler


Yaz aylarında havuz enfeksiyonlarına dikkat!

Yaz aylarının gelmesiyle sıcaklıkların artması ve tatil dönemlerinin başlaması, havuzlarda geçirilen süreyi de uzatıyor. Ancak uzmanlar, temizliği yeterince sağlanmayan havuz sularının çeşitli enfeksiyonlara davetiye çıkardığını belirtiyor. Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Bölümü nden Uzm. Dr. Mustafa Ekici, yaz tatilinde karşılaşılan enfeksiyon riskleri ve korunma yolları hakkında bilgilendirmede bulundu. YAZ MEVSİMİNDE SU KAYNAKLI SALGIN HASTALIKLAR ARTABİLİR Yaz mevsiminde besin, su ve havuz kaynaklı salgın hastalıkların arttığına dikkat çeken Uzm. Dr. Ekici, Sıklıkla mide, bağırsak enfeksiyonları, göz, kulak ve cilt enfeksiyonları, solunum yolu enfeksiyonları görülür. Bunlar arasında kolera, tifo, basilli dizanteri, giardia, hepatit A ve mantar enfeksiyonları sıklıkla görülür. İnsanların farklı salgılarıyla kirlenen ve uygun dezenfeksiyonu yapılmayan havuz suları, enfeksiyonlara yol açar diye konuştu. SİNDİRİM SİSTEMİ ENFEKSİYONU ORTAYA ÇIKABİLİR Sindirim sistemi enfeksiyonlarının yazın en sık görülen enfeksiyon olduğunu belirten Uzm. Dr. Ekici, Başlıca Rota virüs, Hepatit A, Salmonella (tifo), E. coli, Shigella (dizanteri) gibi etkenler kirli havuzlarda sirkülasyon ve klorlama yetersizse bulaşır. Yeterli sirkülasyon ve klorlama yapılmayan ortamlarda bu bakteri, virüs ve mantarlar kolaylıkla çoğalırlar. Havuzlarda yeterince sirkülasyon sağlanır ve uygun klorlama yapılırsa bakteri, virüs ve mantar üremesi engellenmiş olur. Besin ve su kaynaklı ishaller de sıklıkla yazın görülebilir. Aşırı sıvı kaybına neden olabilir. Mutlaka doktora başvurulması önerilir dedi. İDRAR YOLU ENFEKSİYONU OLABİLİR İdrar yolu ve deri enfeksiyonlarına da değinen Uzm. Dr. Ekici, İdrar yolu enfeksiyonları, genital enfeksiyonlar; kadınlarda yaygındır, sık idrara çıkma, idrar yapma güçlüğü, bel ağrısı, kasık ağrısı, genital bölgede ağrı ve kaşıntı gibi semptomlarla seyreder. Korunmak için; uzun süre ıslak mayo ile oturulmamalı, havuz sonrası en kısa sürede duş alınmalı, temiz olmayan tuvaletler kullanılmamalıdır. Havuzlardan deri enfeksiyonları ve mantar da bulaşabilir. Aşırı klor içeren suda cilt tahriş olabilir. İltihaplı bir yarayla girilmeden antiseptik solüsyonlarla ayaklar temizlenmeli, duş alınmalıdır. Duşun havuzdan çıkar çıkmaz alınması önerilir açıklamasında bulundu. DIŞ KULAK ENFEKSİYONU GÖRÜLEBİLİR Uzun süre suda kalmanın ve kulağa su kaçmasının dış kulak yolu enfeksiyonlarına zemin hazırladığını dile getiren Uzm. Dr. Ekici, Herhangi bir nedenle kulak zarı zedelenmiş ya da kulağına tüp takılmış kişilerde ciddi kulak yolu enfeksiyonu gelişebilir. Dalma esnasında burun yoluyla bakteriler sinüslere kadar ulaşıp sinüzit yapabilir. Aktif kulak enfeksiyonu olanların havuza girmemesi enfeksiyondan korunmamıza yardımcı olur dedi. GÖZLER OLUMSUZ ETKİLENEBİLİR Gözlerde bakteriyel veya klor tahrişi ile konjonktivit gelişebileceğini söyleyen Uzm. Dr. Ekici, Bakteriyel enfeksiyonlarda gözde yoğun çapaklanma, batma, gözlerde kızarıklık, ağrı olur. Klora bağlı gelişen konjonktivitlerde kızarıklık ön plandadır. Kapalı alanlarda gözlük kullanılabilir. Korunmak için havuz gözlüğü kullanılmalı, yüzerken gözler kapatılmalıdır ifadelerini kullandı. KORUNMAK İÇİN ÖNERİLER Uzm. Dr. Mustafa Ekici, yaz boyunca sağlıklı kalmak için alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı: Havuzdan önce ve sonra duş alınmalı. Havuz sonrası kurulanmalı. Islak mayo hemen değiştirilmeli. Ateşli hastalık, ishal, kulak iltihabı varsa havuza giriş ertelenmeli. Havuz bölgesine ayakkabı ile girilmemeli. Ayaklar dezenfekte edilmeli. Kulak tıkacı kullanılmalı. Gözleri korumak için su altı gözlüğü kullanılmalı. Suya girerken bone takılması uygun olur. Şahıslar, ayak cilt, göz veya kulak enfeksiyonu varsa, ishal veya cinsel yolla bulaşan herhangi bir hastalık varsa havuza girilmemelidir. Uzm. Dr. Ekici, ateş, kulak ağrısı, ciltte kızarıklık, kaşıntı, gözlerde sulanma gibi şikayetlerin ortaya çıkması durumunda vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurulmasının altını çizdi.

Source: Habertürk


40 yıllık alkol bağımlılığından YEDAM desteğiyle kurtuldu

Çocuk yaşta alkol kullanmaya başlayan 53 yaşındaki V.E, zaman içerisinde alkol bağımlısı oldu.

Alkol kullanımı nedeniyle ailesiyle ilişkileri bozulan V.E, bağımlılıktan kurtulmak için tesadüfen reklamını gördüğü Yeşilay Danışmanlık Merkezine ulaştı. Burada 2,5 yıl YEDAM”ın sunduğu psikolojik ve sosyal destekle alkol bağımlılığından kurtulan V.E, hayatında yeni bir sayfa açtı.

“Alkol yüzünden ailemle bütün diyaloğum bitmişti”

Alkol bağımlılığından kurtulma sürecini AA muhabirine anlatan V.E, alkolle çocuk yaşlarda aile büyüklerinden görerek tanıştığını söyledi.

Yaş aldıkça alkol tüketiminin devam ettiğini belirten V.E, uzun yıllar alkol bağımlılığının sürdüğünü anlattı.

V.E, alkol bağımlılığının sinsi bir süreç izlediği için yıllar içerisinde alkol tüketiminin arttığını bildirerek, “Ayda bir içmelerim zaman içerisinde, bir haftaya, üç güne ve ilerleyen süreçte günlüğe düştü. Üç vardiya çalışıyordum. Mesaimi bitirip çıktıktan sonra direkt alkol almaya gidiyordum.” dedi.

Alkol kullanımının aile hayatını olumsuz etkilediğini aktaran V.E, alkol yüzünden ailesiyle bütün diyaloğunun kesildiğini dile getirdi.

“İyi ki YEDAM var”

Alkol bağımlılığından kurtulmayı çok istediğini belirten V.E, “Ama bunun için girişimde bulunmuyordum. Tesadüfen Yeşilay YEDAM”ın reklamını izledim. Aradım, randevu aldım ve Yeşilaya geldim. Yeşilayda çok sıcak bir ortamda karşılandım. Bu süreci devam ettirmek istedim. Böylece bu döneme kadar geldim.” diye konuştu.

V.E, alkol bağımlılığıyla mücadelenin önemine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Alkolle mücadele edenlerin ilk önce alkolizmi ve kendi benliklerinde alkolü yüzde 100 bırakmak istediklerini kabul etsinler. Alkolizm utanılacak, saklanılacak, yüz kızartıcı bir suç değil. Şeker hastalığı, kanser hastalığı bunlar da birer hastalık değil mi? Alkolizm de bir hastalık. Bunu kabul edip ondan sonra da “Ben bununla baş edebilirim ve bırakabilirim.” deyip bu süreci başlatabilirler. YEDAM”dan ücretsiz olarak destek alabilirler. Yaklaşık 2,5 yıl YEDAM”dan destek aldım. İyi ki varlar. Kendilerine sonsuz teşekkür ederim.”

Psikolog Maide Nur Yıldız da Yeşilay danışmanlık merkezleri olarak alkol, madde, tütün, kumar ve internet bağımlılık türlerinde bireylere ve yakınlarına ücretsiz psikolojik ve sosyal hizmet desteği sağladıklarını aktararak, 115 YEDAM Danışma Hattını arayarak genel bilgi alınabileceğini ifade etti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Kurban Bayramı”nda Et Zehirlenmesi”ne dikkat! Bu belirtilerle ortaya çıkıyor

Kurban Bayramı gibi et tüketiminin arttığı zamanlarda, etin uygun koşullarda muhafaza edilmemesi veya tam pişirilmemesi sonucu et zehirlenmesi vakalarında önemli ölçüde artış gözlemlenebiliyor.Kahvesiz açılamayanların keyfini kaçıracak haber! İşte, yol açtığı zararlar…Et Zehirlenmesi veya Gıda Zehirlemesi şeklinde adlandırılan bu durum, etin içinde barınan mikrop ve toksinlerin kısa sürede mide-bağırsak sisteminde olumsuz etkilere neden olmasıyla kendini gösteriyor. Uzmanlar, taze et kullanımı kadar hijyen kurallarına uyulması ve etin tamamen pişirilmesinin sağlanmasının çok önemli olduğunu belirtiyor.İŞTE, ET ZEHİRLENMESİ”NİN BAŞLICA BELİRTİLERİ…-Mide bulantısı-Kusma-Karın ağrısı ve kramp-İshal-Ateş ve halsizlikBelirtiler genellikle kontamine gıdanın tüketiminden 2 ila 6 saat içinde ortaya çıkar, ancak bazı durumlarda bu süre 24 saate kadar uzayabilir. İlk sinyaller genellikle mide bulantısı ve karın kramplarıdır, ancak hastalığın şiddetine göre farklı semptomlar da görülebilir.UYARI! Hafif belirtilerde bol sıvı alımı ve dinlenme genellikle yeterli olurken, yüksek ateş, 24 saatten uzun süren kusma veya ishal, kanlı dışkı gibi durumlarda mutlaka doktora başvurulmalıdır.Göründükleri kadar masum değillermiş: Bu 3 eşya sizi giderek hasta ediyor!ET ZEHİRLENMESİ”NE KARŞI DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER-Etin iç kısmı tamamen pişirilmeli-Etler her zaman soğuk zincirde muhafaza edilmeli-Et tüketiminden sonra eller muhakkak yıkanmalı-Çiğ etle temas eden mutfak aletleri titizlikle temizlenmeli

Source: Kübra Yılmaz


Aynı hastalık 3 evladını aldı, şimdi kızı için umut arıyor: ‘Perişanım’

Batman”ın Beşiri ilçesinde ikamet eden 74 yaşındaki Süleyman Tanlak, böbrek yetmezliği hastalığı yüzünden daha önce 24, 30 ve 8 yaşlarındaki üç evladını yitirmenin acısını yaşadı. Şimdi ise aynı hastalıkla pençeleşen 28 yaşındaki kızı Aysel Tanlak”ı hayatta tutabilmek için böbrek nakli çağrısında bulunuyor.KIZI YOĞUN BAKIMDAHer iki böbreği de iflas eden Aysel Tanlak, halihazırda Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesi”nin yoğun bakım ünitesinde yaşam mücadelesi veriyor. Baba Süleyman Tanlak, kızının yaşama tutunabilmesi için acil böbrek nakline ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, kamuoyundan ve yetkililerden destek talebinde bulundu.”EĞER BÖBREK BULUNMAZSA KIZIMI DA KAYBEDECEĞİM, PERİŞANIM”Daha önce üç çocuğunu aynı kaderi paylaşarak kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşayan Süleyman Tanlak, kızının durumu hakkında şunları söyledi: “2 yıldır kızım bu hastalıkla mücadele ediyor. Bir süre Diyarbakır”da tedavi gördü, ardından Batman”da 45 gün boyunca hastanede kaldı ancak olumlu sonuç alamadık. Şu an yoğun bakımda ve durumu kritik. Eğer böbrek bulunmazsa kızımı da kaybedeceğim, perişanım.””TEK ÇAREMİZ UYGUN BÖBREK BAĞIŞI”Emekli olduğunu ve aylık 15 bin lira maaşla geçinmeye çalıştığını belirten Tanlak, sözlerini şu çağrıyla tamamladı: “Allah rızası için bir umut olsun. Kızımın yaşaması için tek çaremiz uygun bir böbrek bağışıdır.”

Source: Ahmet Aydemir