“Sağlık Gündemi – Hastalıklar, Tedaviler ve Son Gelişmeler”

Seyyanen zam emekliye cansuyu olur… Temmuz zammı netleşmeye başladı

Yılbaşında yüzde 11.54, yüzde 15.75 ve yüzde 30 oranında zam yapılan maaş; aylık ve as-gari ücret beş ayda yüzde 15.10 oranında eridi. Mayıs ayı enflasyonu beklentilerin oldukça altında çı-karak çalışan ve emeklide hayal kırıklığı yarattı. Çarşı-pazar fiyatlarının çok uzağındaki verisi ile TÜİK bir kez daha ters köşe yaptı.SSK ve Bağ-Kur emeklisi 5 ayda (ocakta yüzde 5.03, şubatta yüzde 2.27, martta yüzde 2.46, nisanda yüzde 3, mayısta yüzde 1.53) kümülatif yüzde 15.10 oranında zam edindi. 3 Temmuz perşembe günü açıklanacak haziran ayı TÜFE verisi uyarınca milyonlarca dar gelirli emeklinin aylığına yılın ikinci yarısı için yansıtılacak artış oranı belli olacak. Ha-ziran ayı enflasyonu ile birlikte SSK ve Bağ-Kur emekli, dul ve yetim aylığına temmuzda yüzde 17-18 arasında zam yapılması yüksek olasılık. Bu oran düşük de çıkabilir. Emekli buna da hazırlıklı olmalı.Olası yüzde 17-18 arasındaki zammın emekliye rahat nefes aldırmayacağı, maddi sorunlarının gide-rilmesine katkı sağlamayacağı aşikâr. Emekliye seyyanen artışın verilmesi kaçınılmaz hale geldi. Zira, gariban kitle sözler doğrultusunda memura 2023 Temmuz ayında verilen 8.073 TL tutarındaki seyya-nen artışın aylıklara yansıtılmasını hâlâ umutla bekliyor. Seyyanen zam kıvrandıkları yaşam pahalılığı altında cansuyu olacaktır. Bayram öncesi ödenen 4 bin TL tutarındaki ikramiye ile ancak 2 kilogram baklava alınabiliyor. Aylıklar da yetersiz olunca el öpecek torunlara hiçbir şey kalmıyor. Mahcup oluyor emekli torunları karşısında. Yılbaşında maaşlarına yüzde 6 oranında toplu sözleşme zammı yansıtılan memur ile memur emeklisi beş ayda yüzde 8.58 oranında enflasyon farkına hak kazandı. Haziran enflasyonu ile 6 milyonu aşkın kitleye temmuzda ödenecek enflasyon farkı netleşecek. Temmuzda yüzde 5 oranında toplu sözleşme zammı da alacak memur ve memur emeklisi, ardından ağustos ayındaki toplu söz-leşme görüşmelerinden çıkacak sonuca kilitlenecek. Hükümet ile yetkili konfederasyon Memur-Sen ve diğer konfederasyonların oturacağı toplu sözleşme masasında maaş ve aylıklara 2026-2027 yıllarında yapılacak artış oranları saptanacak. Sözleşme görüşmeleri öncesi kamuoyuna sert söylemlerde bulunan, esip gürleyen Memur-Sen Genel Başkanı’ndan aynı tavrı ve cesareti toplu sözleşme masasında da göstermesini bekliyor memur ve emekli. Tabii grev yasağı memurun eli ve kolunu bağlıyor. TÜİK verileri seyyanen zammı kaçınılmaz kılıyorŞükrü KARAMANGÜNÜN SÖZÜ“Partiyi bu duruma düşürenlerle çok güçlü bir şeklide mücadele edeceğim.”Kemal KILIÇDAROĞLUSEZEN AKSU BİZE NE ÖĞRETTİ!MİLLİYET Sanat Haziran 2025 sayısı kapak dosyasında, bu ay yeni albümü “Paşa Gönül Şarkıları”nı çıkarmaya hazırlanan Sezen Aksu’nun geride bıraktığı sanat dolu 50 yılı odağına alıyor. Naim Dilmener, Alper Hasanoğlu, Asuman Susam, Emel Müftüoğlu, Seray Şahiner gibi isimlerin yazılarının yer aldığı dosyada albüm incelemesi ise Filiz Aygündüz’ün imzasını taşıyor. Dosyada Ceylan Ertem, Levent Yüksel, Mustafa Ceceli gibi öğrencileri de Aksu’yu kendi sözleriyle anlatıyorlar. Ne mi yaptı Sezen Aksu’nun şarkıları insanlara? O şarkıları, gerçekten sözlerini anlayarak dinlemeyi başaran insanlara.Onun şarkılarının en önemli işlevinin bir grup terapisi etkisi yaratmak olduğunu söyleyebilirim. Grup terapisinin katılımcılarına ilk olarak fark ettirdiği şey, yaşadıklarında yalnız olmadıklarını görebilmelerini sağlamaktır. Sezen bize yalnız olmadığımızı, hatta dünyanın en büyük azınlığı olduğumuzu gösterdi. “Gidenlere alışmayı” ve “Yetinmeyi bilir misin sana verdiği kadarıyla hayatın?” sorusuna göğsümüzü gere gere “Evet!” demeyi öğretti, öğretiyor. Çünkü sonunda, en sonunda bu hayattan da çekip gideceğiz ama yaşadıklarımız mutlaka kalacak. O nedenle nasıl yaşadığımızın, ne yaşadığımızın bizi biz yapacak olan yegâne şey olduğunu unutmamamız gerekiyor.Murathan Mungan’ın izniyle, diyorum ki “Ben bütün aşklarımı se(ze)nde temize çektim…”TÜRK HALKI İNSAN DEĞİL Mİ?ZEHİRSİZ meyve ve sebzeler Avrupa ve Rusya’ya ihraç ediliyor. Sattı??m meyve ve sebzelere g?nl?k ve haftal?k olarak tar?m zehri pestisit analizini yapt?r?yorum. Anne ve babalar, karbonat ve sirke sadece d?? y?zdeki zehri temizliyor, genine i?leyen zehri asla temizlemiyor. Bana g?venin, aksini ortaya ??karanlar benim hakk?nda adli i?lem yapt?rabilirler. Yeter art?k ?ocuklar l?semi olmas?nlar. ğım meyve ve sebzelere günlük ve haftalık olarak tarım zehri pestisit analizini yaptırıyorum. Anne ve babalar, karbonat ve sirke sadece dış yüzdeki zehri temizliyor, genine işleyen zehri asla temizlemiyor. Bana güvenin, aksini ortaya çıkaranlar benim hakkında adli işlem yaptırabilirler. Yeter artık çocuklar lösemi olmasınlar. Mustafa EZİCİ

Source: Yalçın Bayer


Yaz geldi selülit paniği başladı

O da kozmetik bir problem olarak kabul edilen selülit. Cilt yüzeyinde portakal kabuğuna benzeyen görünümüyle kendini gösteren selülit, günümüzde birçok kadını estetik açıdan rahatsız eden bir cilt sorunu. Ancak bu konuyla ilgili öncelikle bir gerçeği netleştirmek gerekiyor. Selülit bir hastalık değildir ve kadınların yaklaşık yüzde 85-90’ı hayatlarının bir döneminde selülit ile tanışır. Yani bu konuda yalnız değilsiniz. Hatta zayıf ya da kilolu olmanız da fark etmiyor. Çünkü selülit, her bedende görülebiliyor. Ama gel gelelim, her ne kadar normal ve yaygın bir durum olsa da görüntüsü herkesi rahatsız edebiliyor. Hele ki yaz aylarında bikiniler, şortlar ve mini elbiseler gardıroptaki yerini alırken, bu mesele biraz daha ön plana çıkıyor. Peki, selülit nedir? Gerçekten kurtulmak mümkün mü? Haydi gelin bugün her kadının bacaklarında görmek istemediği ve estetik kaygıları yükselten selülit konusunu mercek altına alalım.SELÜLİT NEDİR VE NEDEN OLUŞUR?Selülit, cilt yüzeyinde genellikle portakal kabuğunu andıran pürüzlü bir görünüme neden olan ve cilt altı yağ dokularının düzensiz bir şekilde dağılması sonucu oluşan estetik bir durumdur. En sık kalça, basen, uyluk ve karın bölgesinde görülür. Kadınlarda erkeklere kıyasla çok daha yaygın olmasının temel nedeni, kadınların cilt altı bağ dokularının yapısal olarak farklı olması ve östrojen hormonunun bu süreci etkilemesidir. Ayrıca sanılanın aksine selülitin oluşumunda sadece fazla kilo etkili değildir; zayıf bireylerde de selülit görülebilir. Genetik yatkınlık, hormonal değişimler (özellikle ergenlik, hamilelik veya menopoz dönemlerinde), dolaşım bozuklukları, hareketsiz yaşam tarzı, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, hızlı kilo alıp vermek, sigara ve alkol kullanımı gibi birçok faktör selülit oluşumunu tetikleyebilir. Ayrıca stres ve uyku düzensizliği de vücut metabolizmasını ve hormon dengesini etkileyerek selülitin görünümünü artırabilir.SELÜLİTTEN KURTULMAK MÜMKÜN MÜ?Tam anlamıyla “sıfır selülit” gibi bir vaatte bulunmak kesinlikle gerçekçi değildir. Ancak selülit görünümünü önemli ölçüde azaltmak ve cildi daha sıkı, pürüzsüz hale getirmek mümkündür. Yani selülitin tedavisi yok ama azaltıcı önlemler ve yöntemler çok. Günümüzde selülit tedavisi için kullanılan sağlık teknolojileri oldukça gelişti. Bu yöntemlerle yapılan tedaviler sayesinde selülit görünümü önemli ölçüde azaltılabiliyor. Ancak tedaviden olumlu yanıt alabilmek için sorunu bütüncül bir yaklaşımla ele almak gerekir. Çünkü yaşam tarzınızda bir değişiklik yapmadığınız sürece selülitten kurtulmanız da pek mümkün olmaz. Peki, selülit ile mücadele ederken elimizdeki silahlarımız neler? İşte ayrıntılar…SELÜLİTLE SAVAŞTA MUTFAĞIN ROLÜ BÜYÜKSelülitle mücadelede sağlıklı beslenmenin rolü büyüktür. İşlenmiş gıdalar, aşırı şeker ve doymuş yağ içeren yiyecekler vücutta iltihaplanmayı artırır, kan dolaşımını yavaşlatır ve yağ hücrelerinin genişlemesine neden olur. Bu da selülit görünümünü daha belirgin hale getirir. Bunun yerine, antioksidan bakımından zengin sebze ve meyveler, tam tahıllar, zeytinyağı, avokado, ceviz, badem gibi sağlıklı yağlar, kaliteli protein kaynakları ile baklagilleri tüketmek cilt sağlığını destekler. Özellikle C vitamini yönünden zengin gıdalar kolajen üretimini artırarak cildin daha sıkı ve pürüzsüz görünmesine yardımcı olur. Ayrıca bol lif içeren besinler sindirimi kolaylaştırır ve toksinlerin vücuttan atılmasına destek olur. Tuz tüketimini azaltmak da oldukça önemlidir. Çünkü fazla sodyum vücutta su tutulmasına yol açarak ödemi artırır ve selülit görünümünü kötüleştirir. Aynı şekilde şekerli içeceklerden, gazlı sodalardan ve fazla kafeinden uzak durmak da dolaşımı rahatlatır. Bol su içmek, cilt sağlığının temel taşıdır. Bu nedenle günde en az 2-2.5 litre su içmeyi de kesinlikle ihmal etmemek gerekiyor.SELÜLİT İLE SAVAŞTA EGZERSİZ ŞART!Selülit yalnızca kilolu insanlara özgü bir durum değil. Yani zayıf olmanız, bu konuda tamamen güvende olduğunuz anlamına gelmiyor. Elbette fazla kilo, selülitin ortaya çıkma ihtimalini artırıyor ama ne yazık ki, selülit sadece kiloya bağlı gelişmiyor. Bu yüzden sadece tartıdaki rakamı düşürmek değil, vücudu sıkılaştırmak ve dolaşımı desteklemek de gerekiyor. İşte tam bu noktada devreye egzersiz giriyor. Özellikle tempolu yürüyüş, yüzme gibi kalp atış hızını artıran aerobik egzersizler, selülit görünümünün hafiflemesinde oldukça etkili. Eğer selülit görünümünden şikâyetçiyseniz, düzenli egzersizi de hayatınıza dahil etmeniz şart.SELÜLİT TEDAVİSİNDE KULLANILAN TEKNOLOJİLERSelüliti tamamen yok eden sihirli bir yöntem olmasa da görünümünü azaltan birçok teknoloji günümüzde aktif olarak kullanılıyor. En yaygın seçeneklerin başında lazer ve radyofrekans uygulamaları geliyor. Lazer tedavisi, yağ hücrelerinin parçalanmasına ve cildin daha düzgün görünmesine yardımcı olurken; radyofrekans yöntemi, cilt altını ısıtarak kolajen üretimini artırıyor ve cildin sıkılaşmasını sağlıyor. Bu yöntemler, birkaç seans sonunda daha pürüzsüz bir cilt görünümü sunabiliyor. Lenfatik drenaj uygulaması, mezoterapi, LPG, akupunktur ve ozon terapi gibi yöntemler de sıkça selülit tedavisinde kullanılıyor.

Source: Süheyla Buyrukçu


ABD”den skandal Gazze savunması! Onlarca sivil katledilmişti

Dışişleri Bakanı Sözcüsü Tammy Bruce, günlük basın toplantısında konuştu.SKANDAL SAVUNMAİsrail ordusunun Gazze’de insani yardım bekleyen Filistinlileri hedef alması sonucu 27 kişinin yaşamını yitirmesiyle ilgili sorulara Bruce, bu bölgenin “savaş alanı” olduğunu ve İsrail’in olayı soruşturduğunu söylemekle yetindi.Bruce, “İsrail’in son olayı soruşturması gerçeğini takdir ediyoruz ve bu konuda ortaya çıkacak raporu takip edip sizi bilgilendireceğiz.” dedi.Öte yandan İsrail-ABD güdümündeki Gazze İnsanı Yardım Vakfı (GHF) adlı girişimin şu ana kadar Gazze’de 7 milyon öğün yemek dağıttığını öne süren Bruce, GHF’nin “bağımsız bir organizasyon” olduğunu ve ABD’den finansman sağlanmadığını savundu.Bruce’un, “GHF bizim projemiz değil. Yine de, elbette, Gazze”ye yardım ulaştırmak için sürekli olarak yaratıcı çözümler arıyoruz.” dedi.İran ile ABD arasında devam eden görüşmeler hakkındaki bir soruya Bruce’un GHF tarafından Gazze’de “7 milyon öğün yemek” dağıtıldığını tekrarlayarak cevap vermesi salonda gülüşmelere neden oldu.SAĞLIK BAKANLIĞI: 27 ÖLÜ, 161 YARALIGazze”deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun Refah kentinin El-Alem isimli yardım dağıtım bölgesinde insani yardım bekleyen Filistinlileri hedef alması sonucu 27 kişinin yaşamını yitirdiği, bazılarının durumu son derece kritik 161 kişinin de yaralandığı bildirilmişti.Son saldırılarla Gazze”de yardım dağıtım merkezlerinde İsrail ordusunun Filistinlileri hedef alan ateş açmalar sonucu ölenlerin sayısı 79″a çıkmış, İsrail ordusu Filistinlilerin üzerine ateş açtığını itiraf etmişti.Gazze”ye yardım götürmek için yola çıkmıştı! İsrail”den küstah açıklamaİsrail ile ABD”nin dehşet veren planı! Filistinliler anlattıBM ve Avrupa Birliği”nden tüm dünyaya son dakika İsrail çağrısıGazze”deki feryada yürek dayanmaz… “Bu sizin çocuğunuz olsaydı ne yapardınız?”İspanyol edebiyatçılardan ortak Gazze bildirisi! İsrail lanetlendiGazze’deki dramı anlatan “From Ground Zero” filminin ilk gösterimi Konya”da yapıldı

Source: Özgür Bayrak


Katil İsrail”den Gazze”de yeni katliam! Çok sayıda şehit var

İsrail ordusunun, Gazze şehrinin batısında yerinden edilenlerin kaldığı kampı bombalaması sonucu 7 kişinin şehit olduğu, çok sayıda kişinin yaralandığı bildirildi.Filistin resmi ajansı WAFA”nın haberinde, İsrail savaş uçaklarının, Gazze”nin batısındaki limanda yerinden edilmiş kişilerin kaldığı kampı bombalayarak yeni bir katliam yaptığı kaydedildi.Haberde, hava saldırısı sonucu, aralarında çocukların da bulunduğu 7 sivilin şehit olduğu, çok sayıda kişinin yaralandığı ifade edildi.İsrail savaş gemilerinin de şehrin batısındaki balıkçıları hedef aldığı belirtilen haberde, olayda ölen ya da yaralananların olup olmadığına dair bilgi verilmedi.Haberde, İsrail”in dün sabahtan bu yana Gazze Şeridi”ne düzenlediği saldırılarda şehit olanların sayısının 62″ye yükseldiği kaydedildi.03.59 İsrail ordusu, Gazze Şeridi”ndeki Filistinlilerin, “yenileme ve düzenleme çalışmaları” nedeniyle bugün sözde insani yardım dağıtım merkezlerine yaklaşmasının yasaklandığını duyurdu.03.46 İsrail ordusunun, Gazze şehrinin batısında yerinden edilenlerin kaldığı kampı bombalaması sonucu 7 kişinin şehit olduğu, çok sayıda kişinin yaralandığı bildirildi.02.57 İsrail”in Gazze Şeridi”ndeki binaları tonlarca patlayıcıyla yıkması sırasında çıkan sesin, İsrail”in merkezi bölgelerinde bile duyulduğu bildirildi.01.09 Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi”nin on geçici üyesi, Gazze”de koşulsuz ve kalıcı ateşkes çağrısı yapan bir karar tasarısının oylanması talebinde bulundu.00.37 Avrupa Parlamentosunun (AP) Fransız üyesi Rima Hassan, Gazze”ye yönelik ablukayı kırıp bölgeye yardım götürme amacıyla yola çıkan Özgürlük Filosu Koalisyonunun (Freedom Flotilla Coalition-FFF) gemisinin yakınlarında insansız hava aracının (İHA) görüldüğünü belirtti.00.11 ABD Dışişleri Bakanlığı, Gazze”de İsrail-ABD güdümündeki kuruluşun yardım dağıtımı sırasında 27 Filistinlinin yaşamını yitirmesini “savaş alanı” ifadeleriyle geçiştirirken, söz konusu yardım kuruluşunun da ABD”den fonlanmadığını ve bağımsız olduğunu savundu.- ATEŞKESİ BOZAN İSRAİL ORDUSU, GAZZE”YE ŞİDDETLİ SALDIRILARI YENİDEN BAŞLATTIİsrail ordusu, Gazze Şeridi”nde 19 Ocak”ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 4 bin 240 Filistinli hayatını kaybetti, 12 bin 860 kişi yaralandı.İsrail”in Gazze Şeridi”ne 7 Ekim 2023″ten bu yana düzenlediği saldırılarda ise yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 54 bin 510″a, yaralıların sayısı da 124 bin 901″e yükseldi.Ateşkesi bozan İsrail, yeni ateşkes tekliflerini reddettiği gerekçesiyle Hamas”a karşı “gittikçe artan askeri güçle” hareket edeceğini duyurdu.Hamas ise “İsrail”in verdiği sözlere uymadığını ve ateşkese arabulucu ülkelerin gözü önünde sorumluluklarını yerine getirmeyerek Gazze Şeridi”nde Filistin halkına karşı soykırımı yeniden başlattığını” açıkladı.

Source: Www.star.com.tr


Basın dünyasının acı kaybı: Gazeteci Gökhan Özbek hayatını kaybetti

23 Derece’nin sahibi gazeteci Gökhan Özbek, geçirdiği kalp krizinin ardından yapılan anjiyo operasyonu sırasında beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetti.Ankara’da özel bir hastaneye anjiyo olmak için giden Özbek’in, işlem öncesinde kalp krizi geçirdiği öğrenildi. Beynine pıhtı atması sonucu bilinci kapanan deneyimli gazeteci, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.23 Derece çalışanlarından Mücahit Enes Turbil, Özbek’in vefatını X‘ten şöyle duyurdu:“Değerli patronumuz, ağabeyimiz ve aile dostumuz Gökhan Özbek, geçirdiği rahatsızlık sonucu bugün hastaneye başvurdu. Anjiyo operasyonu sırasında meydana gelen beyin kanaması sonucu ne yazık ki hayatını kaybetti.”Gökhan Özbek kimdir?1983 yılında Niğde”de doğan Gökhan Özbek, meslek hayatına Anadolu Haber Gazetesi ve Milliyet gibi basın kuruluşlarında köşe yazarlığı yaparak başladı. Serbest gazeteci olarak çalışmalarını sürdüren Özbek, özellikle kurucusu olduğu 23 Derece isimli sosyal medya platformuyla tanınıyordu.

Source: Dünya Gazetesi


Hastanede hijyen skandalına ilginç çözüm: Başhekim farelere karşı kedi aldı

AKP Milletvekili Tuba Vural Çokal’ın eniştesi Op. Dr. Mehmet Deniz’in başhekimliğini yaptığı hastanede daha önce de büyük sorunlar yaşanmıştı. Geçtiğimiz aylarda dahiliye, nöroloji ve göğüs hastalıkları bölümlerinde yerlerde yatan vatandaşların görüntülendiği hastaneyi bu sefer fareler bastı.

Gazeteci Nalan Akpınaroğlu’nun haberine göre; hastanenin acil bölümünde travmalı hastalara ilk müdahalenin yapıldığı alanda farelerin gezdiği görüldü. Hijyen konusunda ilk skandalı olmayan hastanede fare sorunu kameraya alındı. Enişte Başhekim Deniz ise çareyi hastaneye kedi getirmekle buldu. Çıkan haberlere rağmen Sağlık Bakanlığı’ndan ise herhangi bir açıklama yapılmadı.

BÖLGEDE SORUN BİTMİYOR

Sağlık Bakanlığı 17 Şubat 2023 tarihinde Manavgat’a yapılacak 300 yataklı yeni devlet hastanesi inşaatının temelini atmıştı. Ancak zemin sıvılaşması olan bataklık alana yapılan hastane inşaatı bir türlü tamamlanamadı. İnşaat Kasım 2024’te durduruldu. CHP İlçe Örgütü 18 Ocak 2025’te bölgeye giderek basın açıklaması yaptı. CHP Manavgat İlçe Başkanı Oykun Başar, “Devletin ve milletin parası, buradaki bataklık alana gömüldü. Ak Parti’nin ‘ben yaptım oldu’ zihniyeti ile hastane temeli atıldı, ancak sonuç.

Source: Haber Merkezi


Dermatolojik testleri yapılmamış ıslak mendil cilt sağlığını tehdit ediyor

Kalaycı, AA muhabirine, son yıllarda yüzey temizleyici, parfümlü ve sirkeli olarak üretilmeye başlayan ıslak mendillerin sık kullanımının cilt rahatsızlıklarını ortaya çıkarabileceğini belirtti.

Islak mendillerin halihazırda hijyen malzemesi olarak da kullanıldığını ifade eden Kalaycı, “Bu ürünlerin sık kullanımı ciltte birtakım sağlık problemlerine yol açabiliyor. Özellikle bebekler, küçük çocuklar, yaşlılar ve hassas cilt yapısına sahip kişilerde birtakım sağlık problemleri oluşturabiliyor.” dedi.

Kalaycı, şöyle konuştu:

“İçeriğinde birtakım kimyasal maddeler mevcut. Bunları alkol, paraben gibi koruyucular, koku maddeleri ve çeşitli dezenfektan maddeler olarak sayabiliriz. Bu tarz ürünler cilt bariyerini bozarak kuruluk ve bazen hasara yol açabiliyor. İçeriğinde bulunan bu maddelere karşı kişinin hassasiyeti var ise buna bağlı olarak cilt üzerinde alerjik kontakt dermatit dediğimiz tablonun ortaya çıkmasına sebep olabiliyor. Klinikte, ciltte kızarıklık, kaşıntı, sulantılı yaralar ve kabuklu yaralar şeklinde görebiliyoruz.”

“Kesinlikle su ve sabunun yerini tutmayacaktır”

Islak mendilin yaşamın her alanında kullanıldığını anlatan Kalaycı, bununla beraber birçok cilt rahatsızlığını tetiklediğini vurguladı.

Kalaycı, şunları kaydetti:

“Kullanılacak ürünleri seçerken dermatolojik açıdan test edilmiş ürünleri kullanmakta fayda var. Cilt bariyerini bozmayacak şekilde içeriğindeki ürünlerin PH değerinin 4,5 ile 5,5 arasında olan ürünleri tercih etmekte fayda var. Alkol, paraben ve koku içermeyen ürünleri tercih etmekte fayda var. Bebeklerde ve küçük çocuklarda eğer kullanacaksak ciltte problem yaşamamak adına saf su ve pamuktan oluşmuş mendilleri tercih etmekte fayda var. Bunların dışında ciltte bir problem oluyorsa kesinlikle ıslak mendil kullanımını bırakıp gerekli hallerde bir hekime başvurmamızda fayda var. Islak mendil günlük temizlik ürünleri değil, acil durumu kurtarmak adına kullanabileceğimiz ürünlerdir. Kesinlikle su ve sabunun yerini tutmayacaktır. Günlük temizliğimizi sağlarken su ve sabun kullanmakta fayda var.”

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


İyot eksikliği gebelik ve çocuk gelişimini olumsuz etkiliyor

Çelik, 1-7 Haziran İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi Haftası dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, iyot eksikliğinin günümüzde de önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi.

İyotun, mikro besinler grubunda yer alan önemli bir esansiyel element olduğunu belirten Çelik, “İyot eksikliği özellikle çocuklarda büyüme gelişme geriliği, gebelerde düşük ve fetal ölümlere neden olmaktadır ama en önemlisi dünyada önlenebilir zeka geriliğinin en sık nedeni iyot eksikliğidir.” dedi.

Çelik, ciddi iyot eksikliklerinde çocuklarda IQ düşüklüğünün söz konusu olabildiğini, iyotun önemli bir mikro besin olduğunu dile getirdi.

Çoğunlukla mide ve ince bağırsaktan emilen iyotun, özellikle gebelik, emzirme dönemi ve çocuklarda bazen besinlerle alınmasının yeterli olmadığını aktaran Çelik, şunları kaydetti:

“Anne karnındaki fetüs anneye bağımlı olduğu için özellikle 14 haftaya kadar Dünya Sağlık Örgütü ve Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği hem gebelik hem laktasyon döneminde hekim kontrolüyle takviye iyotlar öneriyor. Gebelik ve emzirme döneminde iyot takviyeleri önem arz etmektedir ancak bu takviyelerin mutlaka hekim kontrolünde alınması lazım.”

“Türkiye”de önemli yol katedildi”

Çelik, Türkiye”de 1999 yılında okul çağı çocuklarında yapılan bir çalışmada yüzde 38″lere varan guatr görülme oranının bulunduğunu, bunun en önemli nedenlerinden birinin iyot eksikliği olduğunu dile getirdi.

2000″li yılların başında sofra tuzlarına iyot katılmasıyla ciddi yol katedildiğini ifade eden Çelik, “İyot profilaksi (önleyici tedavi) uygulamasıyla günlük ihtiyacımızı karşılasın diye sofra tuzlarına iyot eklenmeye başlandı. Ciddi etkilerini gördük. Özellikle tiroit bezinin yaşa ve cinsiyete göre normalden büyük olması olarak adlandırdığımız guatr, iyot profilaksi sonrası ciddi şekilde azalmaya başladı.” diye konuştu.

“İyot, iki ucu keskin bıçak”

Çelik, iyotun fazlasının da zararlı olduğunu dile getirdi.

İyotun hekimler tarafından önerilmeden kullanılmaması gerektiğinin altını çizen Çelik, “İyot, iki ucu keskin bıçak. Çok yüksek iyot alımında ciddi hastalıklarla da karşı karşıya kalabiliriz. Örneğin bir bireyin tiroit bezindeki hücreler içerisinde iyot miktarı az ise fazla iyot verildiği zaman farklı bir hastalık, fazla ise farklı bir hastalık karşımıza çıkabiliyor.” dedi.

Çelik, iyotun kabuklu dip deniz ürünleri, süt ve süt ürünleri, balık, tavuk, yumurta gibi ürünlerde yüksek miktarda bulunduğunu sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Parkinson’u erken teşhis eden kalem tespit edildi! El yazınız hastalığı ortaya çıkaracak

Bilim dünyası, Parkinson hastalığını erken teşhis edecek çığır açan bir gelişme ile gündemde.Kaliforniya Üniversitesi”ndeki araştırmacılar, el yazısını analiz ederek Parkinson hastalığının ilk belirtilerini tespit edecek düşük maliyetli ve erişilebilir yapay zekâ destekli bir kalem geliştirdi.Dünya”da 10 Milyondan Fazla Parkinson HastasıParkinson hastalığı; titreme, kas sertliği ve hareket yavaşlaması gibi belirtilerle kendini gösterir. Dünya genelinde 10 milyondan fazla kişiyi etkileyen bu hastalığın teşhisi, uzman hekim ve ileri teknoloji gerektirir. Özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde erken tanı imkânı kısıtlı olduğu için hastalığın ilerlemesine sebep oluyor.Hareketleri Elektrik Sinyaline Dönüştürüp Analiz EdiyorYapay zekâ destekli geliştirilen bu kalem, manyetik mürekkep ve sensörler aracılığıyla yazı yazarken yapılan hareketleri elektrik sinyallerine dönüştürüyor. Daha sonra bu sinyaller yapay zekâ tarafından incelenerek Parkinson hastalığına dair emareler aranıyor.%95 Üzerinde DoğrulukAraştırmaya katılan deneklerde yapılan testler sonucu kalemin Parkinson hastalarını sağlıklı bireylerden %95″in üzerinde doğrulukla ayırt edebildiğini gösterdi. Araştırmacılar, geniş çaplı klinik çalışmaların ardından bu kalemin dünya genelinde Parkinson hastalığını teşhis etmede kullanılmasını hedefliyor.İlginizi çekebilir;Ellerde titreme ve hareketlerde yavaşlama Parkinson’un erken uyarı işareti olabilir!ABD’de boğmaca kabusu geri döndü: Vakalarda ciddi artış var!Elektrik faturanızı yarı yarıya düşürmek için bu alışkanlıktan vazgeçin!

Source: Elif Kocalı