Mozart etkisi

Mozart etkisi

YouTube, geçtiğimiz günlerde “Tüm Zamanların En Çok İzlenen 10 Müzik Videosu (2025)” listesini duyurdu. Bilin bakalım ilk sırada kim var? Baby Shark! Evet, büyük ihtimalle bir yerlerde maruz kalmış olabileceğiniz, hani sözleri “düt düt dürüt” diye devam eden Baby Shark. YouTube’da 15 milyardan fazla izlenip, platformda 10 milyar izlenme sayısını aşan ilk video olma nişanını da göğsüne takarak üstelik. Michael Jackson’ı, The Beatles’ı, Queen’i filan geçtim… Koskoca Mozart’a, Beethoven’a nasıl yaparsınız bunu? Üstelik bir de “Mozart Etkisi” iddialarına rağmen. Mozart etkisi teorisi, erken çocukluk döneminde klasik müziğe maruz kalmanın zihinsel gelişim üzerinde yararlı bir etkiye sahip olduğunu öne sürer. Teorinin ortaya çıkışı 1993’e kadar gidiyor. Çalışmada, kâğıt katlama ve labirent çözme gibi uzamsal akıl yürütme olarak bilinen belirli zihinsel görev türlerinin performansında kısa vadeli (yaklaşık 15 dakika) bir iyileşme olduğu bildirilmiş. Çalışma yalnızca 36 üniversite öğrencisiyle yapılmış olmasına karşın basın sonuçları abartıp çarpıtmış. Çünkü hiçbir öğrencide, test edildikleri 15 dakikalık sürenin ötesine uzanan etkilere rastlanmamış. 1999’da yapılan bir deneyde ise Mozart dinlemenin sessizliğe göre üç puanlık bir artış getiridiği sonucu çıkarken başka bir deneyde dört puanlık bir azalmayla sonuçlandığı bulunmuş. Yani klasik müzik dinlemenin sizi veya çocuğunuzu daha zeki yaptığına ilişkin bilimsel bir kanıt yok. Olasılıkla klasik müziğin IQ üzerinde herhangi bir etkisi de yok ama olsun. Mazeretle iyi müzik dinlemiş oldu nice çocuk. Ayrıca bu durum, gelecekteki müzik zevklerini olumlu yönde de etkileyebilir. Ben de Uzay karnımdayken her gece ona Bach’tan “Sheep May Safely Graze” dinletiyordum ama amacım IQ’sunu artırmak falan değildi. Doğduktan sonra o şarkıyı açtığımda tanıdık gelmesi ve kendisini güvende hissedip sakinleşmesi içindi. Neyse ki hiç ağlama krizi yaşamadık. Mozart etkisi gibi bir beklentimiz de hiç olmadı, bu yüzden klasik müziği hep keyif için dinledik. Örneğin şöyle bir rutin oluşturduk: Lego, ahşap blok gibi sakin bir şey oynarken klasik müzik açıyoruz. Çocuklar da rutinleri sevdiği için artık kendisi o zamanlarda klasik müzik istiyor. Çünkü Uzay’la gördüm ki çocuklar ne kadar çok kolay uyumlansalar da bir yandan da çok tutucular. Çocuk psikologları bunu, çocukların alıştıkları sistemde kendilerini güvende hissetmelerine bağlıyor. LİSTEDE ÇOCUK ŞARKILARI ZİRVEDE Çok dinlenenler listesinin devamı da benzer seyrediyor: Üçüncü ve dördüncü sıralarda yine çocuk şarkıları var. Nedenini çok iyi anlayabiliyorum. “Ants Go Marching”i sanırım kendi şarkımın (Zamanında eksik kalmayayım diye ben de bir tekli yayınlamıştım: “Bir Düş Bırak”) 50 katı filan dinlemiş olabilirim. Bu da YouTube listesindeki çocuk şarkılarının sırrını açıklıyor. Çocuklar yılmadan aynı şarkıyı defalarca dinleyebiliyor. Haliyle çocuk şarkıları, iştah açıcı kocaman bir pazarın ürünü olarak yatırımcılara göz kırpıyor. Bu da müzikal altyapıdan yoksun nice fırsatçının piyasaya doluşması anlamına geliyor. Sonunda konser yakalayabilmek için uçak bileti alan, heyecanla festival bileti toplayan nice müzikseverin kulakları, 3-4 yaşındaki çocukların insafına kalıyor. EN İYİ ÇOCUK ŞARKILARI Yine de enseyi karartmıyoruz çünkü çok güzel çocuk şarkıları da var. ABC Song sayesinde Uzay kendi kendine İngilizce alfabeyi baştan sona öğrendi. Gezegenlerin özellikleri filan hep bu şarkılar sayesinde aklına kazındı. Ben de “Mademki çocuk şarkılarından kaçamıyoruz, bari ortak bir küme bulalım” dedim ve kendi deneyimlerimden yola çıkarak, içinize hafakanlar basmadan çocuğunuzla birlikte dinleyebileceğiniz şarkıların bir listesini hazırladım. Buyurunuz: Kids Learning Tube – The Planet Song Imogen Heap – The Happy Song Jules! – Crabby Crab Raffi – Baby Beluga Miniyo – Kara Delik Bilippi – The Excavator Song Bir de Super Simple Songs var. Müzikal olarak yetişkinleri pek tatmin etmese de oldukça eğitici şarkıları var. Hem katlanılabilir altyapıları var hem de çocuklar çok seviyor. Liste elbette bizim müzik zevkimiz ve Uzay’ın ilgi alanları ile sınırlı. Yine de işe yarayacağını umuyorum. Tabii yüzleşmesek de hepimizin gönlünden geçen aynı dilek: “Çocuğum altı yaşına geldiğinde piyanoyu çözsün, müzikal bir dahi olsun da ‘Baby Shark düt düt dürüt’ diyenlere gülüp geçeyim”. Hiç “Aman o mutlu olsun da… Dahilik yalnızlaştırır” filan demeyin. Ben de sizden biriyim, içinizden geçeni çok iyi biliyorum. O yüzden çocuğumuz dahi çıkana kadar (!) mecburen biz yine böyle vasat üstü listelerden devam. KAYNAKÇA Steele, Kenneth M. (2000). Arousal and Mood Factors in the Mozart Effect. Perceptual and Motor Skills, 91(1): 188–190.

Source: Dilşad Çelebi