İsrail tarafından zorla alıkoyulan Şuayb Ordu’dan mesaj var: “Devletim sahip çıkmalı”
Gazze’ye insani yardım taşıyan Madleen Özgürlük Gemisi’nde yer alan Türk aktivist Şuayb Ordu, İsrail güçleri tarafından gözaltına alındı.
Gözaltıdan kısa süre önce Turkiyegazetesi.com.tr’ye konuşan Şuayb Ordu, hedef gösterilme ve kötü muamele riski taşıdığını belirtmiş, kamuoyuna ve Türk devletine çağrıda bulunmuştu.
“BİZİ SUÇLAYABİLECEKLERİ TEK BİR MALZEME BİLE YOK
Gemideki aktivistlerin İsrail müdahalesine karşı her türlü tedbiri aldığını belirten Ordu, provokasyonlara ve propagandaya zemin bırakmamak için dikkatli davrandıklarını söyledi:
“Zodyaklar yaklaşırsa gemide suç unsuru olabilecek hiçbir şey yok. Mutfakta kullandığımız bıçakları bile kutuya koyup denize atacağız. Şu an gemide ne sopa, ne kesici-delici bir alet var. Makasları bile topladık. Eğer biri gemiye bir şey yerleştirirse bu açık bir iftira olur.”
“GEMİDEKİ EN RİSKLİ KİŞİ BENİM”
Ordu, gözaltıdan saatler önce verdiği demeçte özellikle hedef alınabileceğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Belki de şu an gemideki en riskli kişi benim. Rima Hassan’ın arkasında Avrupa Parlamentosu var. Ama ben ne tanınıyorum ne de biliniyorum. Arada kaynama ihtimalim var. Öfkeyi üzerimden çıkartabilirler.”
“TÜRK OLDUĞUM İÇİN EKSTRA HEDEF ALINABİLİRİM”
“Daha önceki süreçlerde Türk vatandaşları orantısız şekilde kötü muamele gördü. Dini görüşümden dolayı terörist’ damgası vurmaya çalışabilirler. Bu etiketle tüm misyonu itibarsızlaştırmak istiyorlar.”
“DEVLETİMİZDEN YARDIM İSTİYORUM”
Ordu, Avrupa ve Filistin’de avukatlarının hazır beklediğini belirtti:
“Ama eğer süreç uzarsa, özellikle Türkiye’nin kamuoyunda ve diplomatik kanallarda ses çıkarması çok önemli olacak. Türk vatandaşı olduğum için devletimin sahip çıkmasına ihtiyacım var.”
ŞUAYB ORDU KİMDİR?
Gazze’ye insani yardım taşıyan Madleen gemisinde yer alan Şuayb Ordu, Türk aktivistlerden biri. Almanya’da serbest meslek sahibi olan Ordu, ilahiyat fakültesi mezunu.
Aslen Osmaniyeli olan Ordu, uzun süredir Bursa’da yaşıyor. 2017 yılından bu yana Sümeyra Akdeniz Ordu (Sümeyra Mittelmeer) ile evli olan genç çift, Filistin’e yönelik sosyal gönüllülük programlarında birlikte çalışıyor.
Source: Muzeyyen Bıyık
Madleen gemisindeki aktivistlere ne olacak? İsrail”den açıklama!
İsrail Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Madleen gemisindeki 12 aktivistin durumuna ilişkin bilgi verildi.Açıklamada, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi”ne yaklaşık 185 kilometre uzaklıkta alıkoyduğu Madleen gemisinin İsrail”e götürüldüğü belirtilerek, aktivistlerin ülkelerine gönderileceği bildirildi.İsrail Dışişleri Bakanlığı, alıkonulan insan hakları savunucularının videosunu da paylaştı.Videoda, aktivistlerin İsrail ordusunun baskınında yara almadığı görülüyor. İsrail ordusundan Madleen gemisine askeri operasyon!GEMİDE 12 KİŞİ BULUNUYORÖzgürlük Filosu Koalisyonu (Freedom Flotilla Coalition) adlı sivil toplum kuruluşunun, Gazze”ye yönelik ablukayı kırıp bölgeye yardım götürme amacıyla düzenlediği son misyon çerçevesinde 18 metrelik yelkenli, 1 Haziran”da İtalya”nın Katanya kentindeki San Giovanni Li Cuti Limanı”ndan Gazze için yola çıkmıştı.Madleen gemisindeki aktivistler, İsrail ordusunun müdahale etmesi durumunda barışçıl tutumlarını sürdüreceklerini ve direniş göstermeyeceklerini duyurmuştu.İsrail ordusu, Gazze”ye yönelik ablukayı kırmayı amaçlayan Madleen gemisine müdahale etmişti.Gemide, Avrupa Parlamentosunun (AP) Fransız üyesi Rima Hassan ve Almanya vatandaşı Yasemin Acar”ın yanı sıra Türkiye”den Hüseyin Şuayb Ordu, Brezilya”dan Thiago Avila, İspanya”dan Sergio Toribio, Hollanda”dan Marco van Rennes, Fransa”dan Baptiste Andre, Reva Viard, Pascal Maurieras ve Yanis Mhamdi, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ve gazeteci Omar Faiad olmak üzere 12 kişi bulunuyor.MİLYONLARCA FİLİSTİNLİ FELAKETLE MÜCADELE EDİYORGazze Şeridi”ne 7 Ekim 2023″ten bu yana şiddetli saldırılar düzenleyen İsrail ordusu, hastane, okul ve yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadırları da hedef alıyor.İsrail”in, Gazze”ye ilaç ve insani yardım girişini kısıtlayan ablukası nedeniyle yaklaşık 2,3 milyon Filistinli insani bir felaketle mücadele ediyor.Filistinli yetkililer ve uluslararası çevreler, İsrail”in Gazze”de aç bırakma politikası uyguladığı ve açlığı “savaş silahı” olarak kullandığı uyarısında bulunuyor.Dünyanın dört bir yanında düzenlenen eylemlerde, Gazze”ye saldırıların durdurulması ve bölgeye insani yardımın ulaştırılması çağrıları yapılıyor.Gazze”de insani yardım dağıtımını tekeline almak isteyen İsrail, ABD”nin desteğiyle kurulan insani yardım noktalarında yiyecek bulma umuduyla yönelen Filistinlileri de sık sık hedef alıyor.İsrail”in Gazze”ye düzenlediği saldırılarda 55 bin Filistinli hayatını kaybetti ve 126 bin kişi yaralandı.
Source: Mehmet Küçükkahveci
Ekrem İmamoğlu iki konsey kurmuş
Liderlerin otobiyografilerini ya da onların siyaset merdivenlerini nasıl tırmandıklarını anlatan kitapları okumaya özen gösteririm. Putin, St.Petersburg Belediyesi başkan yardımcısı olduğu dönemde Rus istihbaratında birlikte çalıştığı isimlerden “oligarklar” yaratmış. Siyasi geleceği için sermaye altyapısı oluşturmuş. Komünist Partisi ve KGB içinden bir “konsey” oluşturup siyasi kariyerini hazırlamış. St. Petersburg’da oluşturduğu güçle önce Yeltsin’in özel kalem müdür oldu, sonra Rusya’nın başına geçti. Para ve güç…YELTSİN’İN ARKASINDAKİ ADAMSöz konusu Putin olunca bir anekdotu aktarmak istiyorum: Tansu Çiller, etrafına pırıltılar saçan bir başbakandı. Çiller, Moskova’da Yeltsin’le görüşüyor. Görüşme bittikten sonra iki lider açıklama yapacaklar. Ancak açıklama yapacakları kürsüye basamakla inmeleri gerekiyor. Tahmin edeceğiniz gibi Yeltsin yine alkol almış, iri vücuduyla sallanarak merdivenlerden inmeye çalışıyor. Ha düştü ha düşecek. Tansu Hanım göz ucuyla Yeltsin’in arkasında buzdan kule gibi duran özel kalemine bakıp yardımcı olması yönünde işaret ediyor. Ama özel kalem müdürü kılını bile kıpırdatmıyor. Çünkü kendi ikbal kapılarının açılması için Yeltsin’in düşmesini bekliyor. O özel kalem müdürü tahmin edeceğiniz gibi Vladimir Putin. Rus derin devleti Yeltsin’i tasfiye etmek için hakkında her gün olumsuz haberler yayıyor. Sonunda Yeltsin’i tasfiye edip yerine Putin’i getiriyorlar. Putin o süre zarfında oligarklarla parayı ve KGB içindeki adamları ile siyasi gücü elde etmişti. Ekrem İmamoğlu da gücü elde edince önce Kılıçdaroğlu’nu tasfiye edip CHP’yi ele geçirdi. Ama Türkiye Cumhurbaşkanlığı’nı ele geçirmesine izin verilmedi.KIYASLANMAZPutin dünya çapında bir lider. Ekrem İmamoğlu onunla kıyaslanmaz. Ama para gücünü kullanmak için Putin’in kullandığı yöntemleri kullanması beni bu benzetmeyi yapmaya itti. Az ileride Ekrem İmamoğlu’nun kurduğu Putinvari iki yapılanmayı açıklayacağım.Ekrem İmamoğlu parayla ve güçle önce CHP’nin İstanbul İl Kongresi’ni satın aldı. Bu konu yargıda. Sonra CHP Kurultayı’nı kazandı. O nedenle “Şaibeli kurultay” deniliyor. Elde ettiği güçle Kemal Kılıçdaroğlu’nu tasfiye edip Özgür Özel’i getirdi. Sonra para ve güçle Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanlığı’nı satın almaya kalkıştı. Ama ona izin verilmedi. Sorun bu.SİSTEMİmamoğlu’nun örgüt lideri olarak yargılandığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ilişkin yolsuzluk ve rüşvet davasında ise en yakınındaki isimler gerçekleri itiraf etmeye başladılar. İmamoğlu’nun bir “sistem” kurduğunu ifade ediyorlar. Bu sistem ne? İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden alınan ihaleler ya da imar ve iskân izinleri karşılığında alınan paralar.İmamoğlu sadece bununla yetinmemiş. Bir de siyasi kariyeri için “Putin” tarzı bir model oluşturmuş. Paranın olması tek başına yetmiyor. Para ve gücün siyasi bir operasyona dönüştürülmesi gerekiyor. Bunun için de para, güç ve liderlik.İKİ KONSEY KURMUŞİmamoğlu, cumhurbaşkanı olmak amacıyla para ve gücü siyasi liderliği altında toplamak için bir model oluşturmuş. Edindiğim bilgilere göre iki ayrı “konsey” kurmuş.Birinci konsey tam da Putin’in oligarklardan oluşturduğu bir konsey. Yani paranın yönetimi için “işinsanlarından” oluşan bir konsey kurmuş. Sakın bunu yolsuzluk olaylarına karışan işadamlarından oluşan yapıyla karıştırmayın. Onların daha üstünde bir yapılanma. Bu konseyin TÜSİAD çapındaki işinsanlarından oluştuğu söyleniyor. TÜSİAD’a yapılan operasyonun bununla bir ilgisi var mı, orasını bilmiyorum.Küresel sermaye ile ilişkili olan, ithalat ihracat yapan, yabancı ortaklıkları bulunan, uluslararası organizasyonlarda yer alan işinsanlarından oluştuğu ifade ediliyor. Dikkat edin! TÜSİAD çapında işinsanı olacak ama her TÜSİAD üyesi değil, özellikle küresel sermaye ile ilişkili olacak. Bunun amacı Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı olması için küresel sermaye ile işbirliğini sağlamak. Küresel sermayenin gücünden yararlanmak.SİYASİ KONSEYİkinci konseyin ise siyasi olduğu söyleniyor. “Siyasi konsey”; bunun belediye başkanları, CHP yönetiminde bulunan bazı isimler ile küresel çapta bağlantıları olan siyasetçiler ve danışmanlardan oluştuğu ifade ediliyor.Siyasi konseyin amacı Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı için küresel çaptaki güç odakları ile işbirliği yapmak. Yabancı ‘think tank’ kuruluşları, küresel örgütler ve karar verici mercilerle ilişki kurmak.KÜRESEL GÜÇLERİN ADAMIToparlayacak olursak iki konseyden söz ediliyor. Biri işinsanlarından diğeri siyasetçilerden oluşan konsey. Biri küresel sermaye ile diğeri hem yerel hem küresel siyasetle bağlantılı isimlerden oluşan siyasi konsey.YERLİ ZELENSKİDikkat ettiniz mi; her iki konseyin de ortak bir noktası var. Küresel boyutta olmaları. Bu iki konseyin amacı ne? Birinci amacı Ekrem İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı yapmak, ikinci amacı ise bu süreçte küresel sermaye ve güç odaklarıyla bağlantılarını kurmak. Yani küresel güçlerin adamı olmak.O nedenle Ekrem İmamoğlu’na küreselcilerin cumhurbaşkanı adayı deniliyor. O nedenle yerli Zelenski benzetmesi yapılıyor. ABD ve İngilizlerin gazına gelen Zelenski ülkesini savaşa soktu. Kendisi de Beyaz Saray’dan kovularak rezil oldu.İmamoğlu birçok yönüyle Putin’den ayrılıyor. Putin, Rus derin devletinin adamıydı. Küresel güçlerle mücadele ediyor. Büyük bir lider. Ekrem İmamoğlu ise küreselcilerin adayıydı. Onlara hizmet edecekti. Para ve güç kullanmayı erkenden keşfetmişti. CHP içinde kullandı. Başarılı da oldu. Ama aşırı hırsı nedeniyle erken patladı.
Source: Abdulkadir Selvi̇
Trump’tan Musk’a tehdit: ‘Sakın Demokratlara destek verme’
Son olarak önceki gece Amerikan NBC kanalına konuşan ABD Başkanı, eski müttefiki Musk ile ilişkilerinin bittiğini ve onarma niyetinde olmadığını belirterek, Musk’ın Demokrat Parti’yi desteklemeye çalışması halinde “ciddi sonuçlarla” karşılaşabileceği uyarısında bulundu.‘İLİŞKİMİZ BİTTİ’NBC’den Kristen Welker ile konuşan Trump, Musk ile ilişkisinin bittiğini düşünüp düşünmediği sorulduğunda, “Öyle olduğunu varsayıyorum, evet” yanıtını verdi. ABD’li milyarderin “başkanlık makamına saygısızlık yaptığını” savunan Trump, kamuoyu önünde yaşanan tartışmaların ardından Musk ile ilişkisini düzeltmek gibi bir niyetinin olmadığını belirtti. Musk’ın 2026 ara seçimlerinde Demokrat milletvekillerini ve adayları destekleyebileceği yönündeki söylentiler üzerine de bir uyarıda bulunan Trump, “Eğer bunu yaparsa sonuçlarına katlanmak zorunda kalacak. Bunun çok ciddi sonuçlarına katlanmak zorunda kalacak” diyerek Musk’ı tehdit etti.SPACE X’E ALTERNATİF ARAYIŞIÖte yandan Washington Post gazetesine göre uzay programı için Musk’ın Space X şirketi ile çalışan ABD yönetimi alternatiflere bakıyor. Haberde, Trump ile Musk arasındaki gerilimin artması üzerine Trump’ın “Musk’ın şirketlerinin hükümet sözleşmelerini iptal edilebileceği” açıklamasının ardından hem NASA hem de Pentagon’daki ilgili birimlerin, “SpaceX’e alternatif şirketlere” bakmaya başladığı iddia edildi. Bu süreçte, SpaceX’in Dragon uzay aracının uçuşlarını durduracağı “tehdidini” dile getiren Musk’ın açıklamasının iki kurum yetkilileri üzerinde “şok etkisi” yarattığı bildirildi. SERT GÖÇMEN POLİTİKASI LOS ANGELES’I KARIŞTIRDI ABD’de California’nın Paramount kentinde, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) ekiplerinin yasadışı göçmenlere yönelik düzenlediği operasyonlar, Los Angeles genelinde protestolara yol açtı. Kısa sürede şiddet olaylarına dönüşen protestolar Los Angeles sokaklarını karıştırdı. Emniyet güçleriyle protestocular arasında çatışma çıkarken, çok sayıda aracın yakıldığı görüldü, bazı dükkânlarda yağmalar yaşandığı bildirildi. ABD Başkanı Donald Trump’ın Sınır Sorumlusu Tom Homan, kentte güvenliği sağlamak amacıyla Ulusal Muhafızlar’ın devreye gireceğini duyurdu. ABD Başkanı Trump, Truth Social hesabından, Ulusal Muhafızlar’ın “çok iyi iş çıkardığını” belirtirken, bundan sonra protestolarda “maske takmanın yasaklandığını” açıkladı.
Source: Hurriyet.com.tr
İsrail ordusu Madleen gemisine saldırdı
İsrail, Gazze için İtalya”dan yola çıkan insani yardım gemisine saldırdı.İsrail ordusunun Madleen gemisine müdahale ettiği belirtilen açıklamada, “Madleen ile irtibat kesildi. İsrail ordusu gemiye çıktı. Madleen gemisindeki gönüllüler, İsrail ordusu tarafından kaçırıldı” denildi.Açıklamada, Gazze”de açlıkla boğuşan Filistinlilere destek olmak için yola çıkan ve kaçırılan insan hakları aktivistlerinin güvende tutulmalarını sağlamak için vatandaşı oldukları ülkelerin dışişleri bakanlıklarına baskı yapılması çağrısında bulunuldu.Gemideki insan hakları aktivisti Yasemin Acar”ın paylaştığı kısa videoda ise İsrail askeri olduğu düşünülen bir kişinin video çekenlere telefonlarını kapatmasını söylediği duyuluyor. BM ÖZEL RAPORTÖRÜ: KAPTAN BAŞKA BİR TEKNE YAKLAŞIYOR DERKEN BAĞLANTI KESİLDİ Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, X hesabından yaptığı paylaşımda, Madleen gemisinin kaptanıyla irtibata geçtiğini ve gemi durdurulduğunda yaralanan kimsenin olmadığını bildirdiğini aktardı.Albanese, “Kaptan benimle telefonda konuşurken askerlerin konuştuğunu duydum. “Başka bir tekne yaklaşıyor” derken bağlantı kesildi.” ifadelerini kullandı. İSRAİL ORDUSU GEMİYE BEYAZ RENKLİ KİMYASAL BİR SIVI DÖKTÜ Özgürlük Filosu Koalisyonu”nun hesabından paylaşılan videoda, İsrail ordusuna ait dronların geminin üzerinde uçtuğu belirtildi.Gemideki insan hakları aktivisti Yasemin Acar, dökülen beyaz sıvıyı göstererek, “Üzerimize kimyasal bir sıvı döktüler, ne olduğunu bilmiyoruz. Bu sivillere karşı işlenmek üzere olan başka bir savaş suçudur” dedi.Paylaşılan videoda yüzünü kapatan Acar, sıvı sebebiyle gözlerinin yandığını söyledi. Acar, daha önce yaptığı açıklamada, yelkenlide meydana gelen yanlış alarmı anlattı.İsrail”in gemiyi durdurmak istediğine dikkati çeken Acar, geminin etrafını saran botların İsrail”in gözdağı yöntemi olduğunu düşündüklerini belirtti.Acar, İsrail”in korkutma yöntemlerinin işe yaramayacağına dikkati çekerek, “Biz yolumuza devam edeceğiz. Bu yardımı götürmek için Gazze”ye doğru yelken açmayı sürdüreceğiz. İsrail ordusu durdurana kadar devam edeceğiz.” dedi.İsrail”in Gazze”ye yıllardır abluka uyguladığına işaret eden Acar, “Şu an Gazze”ye yaklaşık 185 kilometre uzaklıkta uluslararası sulardayız.” ifadesini kullandı.İsrail, Madleen gemisindeki aktivistlerle iletişime geçerek rotalarını değiştirmelerini istediİsrail Dışişleri Bakanlığı”nın X hesabından yapılan paylaşımda, bir İsrail askerinin konuştuğu videoya yer verildi.Paylaşımda, uluslararası bir sivil iletişim sistemi kullanılarak Madleen yelkenlisiyle iletişim kurulduğu ve “rotasını değiştirme talimatı” verildiği kaydedildi.Videoda, “Gazze”nin deniz sahası deniz trafiğine kapalıdır.” ifadesini kullanan İsrail askeri, geminin rotasının Usdud (Aşdod) Limanı”na doğru değiştirmesi gerektiğini belirtiyor. İSRAİLLİ BAKAN TEHDİT ETMİŞTİ Özgürlük Filosu Koalisyonu isimli sivil toplum kuruluşunun, Gazze”ye yönelik ablukayı kırıp bölgeye yardım götürme amacıyla düzenlediği son misyon çerçevesinde 18 metrelik yelkenli, 1 Haziran”da İtalya”nın Katanya kentindeki San Giovanni Li Cuti Limanı”ndan Gazze için yola çıkmıştı.İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Özgürlük Filosunu tehdit ederek, Madleen gemisinin Gazze kıyılarına varmasını engellemek için İsrail ordusuna “ne gerekiyorsa yapması” yönünde talimat verdiğini duyurmuştu.İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin, yaptığı basın açıklamasında, İsrail saldırıları altında açlıkla boğuşan Gazze”deki Filistinlilere insani yardım taşıyan gemiye karşı harekete geçmek için hazırlık yaptıklarını söylemişti.Gazze”ye yönelik İsrail saldırılarını sona erdirmek için dünyanın çeşitli yerlerinden kampanya ve inisiyatiflerin bir araya gelmesiyle oluşturulan ve olası tehlikelere karşı gizli tutulan Özgürlük Filosu Koalisyonun “Conscience” adlı gemisi ise Malta açıklarında 2 Mayıs”ta yerel saatle 00.23″te insansız hava araçlarının saldırısına uğramıştı. İSRAİL, MADLEEN GEMİSİNDEKİ AKTİVİSTLERİN ÜLKELERİNE GÖNDERİLECEĞİNİ AÇIKLADI İsrail Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Madleen gemisindeki 12 aktivistin durumuna ilişkin bilgi verildi.Açıklamada, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi”ne yaklaşık 185 kilometre uzaklıkta alıkoyduğu Madleen gemisinin İsrail”e götürüldüğü belirtilerek, aktivistlerin ülkelerine gönderileceği duyuruldu. GEMİDE 12 KİŞİ BULUNUYOR Özgürlük Filosu Koalisyonu (Freedom Flotilla Coalition) adlı sivil toplum kuruluşunun, Gazze”ye yönelik ablukayı kırıp bölgeye yardım götürme amacıyla düzenlediği son misyon çerçevesinde 18 metrelik yelkenli, 1 Haziran”da İtalya”nın Katanya kentindeki San Giovanni Li Cuti Limanı”ndan Gazze için yola çıkmıştı.Madleen gemisindeki aktivistler, İsrail ordusunun müdahale etmesi durumunda barışçıl tutumlarını sürdüreceklerini ve direniş göstermeyeceklerini duyurmuştu.İsrail ordusu, Gazze”ye yönelik ablukayı kırmayı amaçlayan Madleen gemisine müdahale etmişti.Gemide, Avrupa Parlamentosunun (AP) Fransız üyesi Rima Hassan ve Almanya vatandaşı Yasemin Acar”ın yanı sıra Türkiye”den Hüseyin Şuayb Ordu, Brezilya”dan Thiago Avila, İspanya”dan Sergio Toribio, Hollanda”dan Marco van Rennes, Fransa”dan Baptiste Andre, Reva Viard, Pascal Maurieras ve Yanis Mhamdi, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ve gazeteci Omar Faiad olmak üzere 12 kişi bulunuyor. YAKLAŞIK 2,3 MİLYON FİLİSTİNLİ İNSANİ BİR FELAKETLE MÜCADELE EDİYOR Gazze Şeridi”ne 7 Ekim 2023″ten bu yana şiddetli saldırılar düzenleyen İsrail ordusu, hastane, okul ve yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadırları da hedef alıyor.İsrail”in, Gazze”ye ilaç ve insani yardım girişini kısıtlayan ablukası nedeniyle yaklaşık 2,3 milyon Filistinli insani bir felaketle mücadele ediyor.Filistinli yetkililer ve uluslararası çevreler, İsrail”in Gazze”de aç bırakma politikası uyguladığı ve açlığı “savaş silahı” olarak kullandığı uyarısında bulunuyor.Dünyanın dört bir yanında düzenlenen eylemlerde, Gazze”ye saldırıların durdurulması ve bölgeye insani yardımın ulaştırılması çağrıları yapılıyor.Gazze”de insani yardım dağıtımını tekeline almak isteyen İsrail, ABD”nin desteğiyle kurulan insani yardım noktalarında yiyecek bulma umuduyla yönelen Filistinlileri de sık sık hedef alıyor.İsrail”in Gazze”ye düzenlediği saldırılarda 55 bin Filistinli hayatını kaybetti ve 126 bin kişi yaralandı
Source: Abdullah Karlıdağ
İki ülke arasında gerilim: Savaş uçağı sözümüzü tutacak durumda değiliz
Cumhurbaşkanı Nauseda, Rusya-Ukrayna Savaşı”na ve ülkesinin durumuna ilişkin Bild am Sonntag gazetesine açıklamalarda bulundu.Nauseda, Merz”in yaptırım tehditlerine rağmen bunları uygulamamasının Avrupa”nın güvenilirliğini zedelemiş olup olmadığı sorusuna, “Kesinlikle. Bu bir sorun. Bu sadece yaptırımlarımızın güvenilirliğini değil, Rusya”ya karşı aldığımız tüm önlemlerin ve Ukrayna”ya verdiğimiz desteğin güvenilirliğini de etkiliyor.” cevabını vererek Merz”i eleştirdi.Avrupa olarak Ukrayna”ya savaş uçakları, uzun menzilli füzeler ve mühimmat sağlayacaklarını defalarca açıkladıklarını hatırlatan Nauseda, “Ancak bu sözleri tutacak durumda değiliz. Ukraynalıların bu teçhizata ve mühimmatlara yarın değil, bugün ihtiyacı var.” dedi.Nauseda, Rusya”ya karşı şimdiye kadar uygulanan yaptırımları yeterince kararlı bulmadığını ve ülkesinin her seferinde en üst düzeyde yaptırım talep ettiğini belirterek, şunları söyledi:”Bu, öncelikle Rusya”ya para sağlayan tüm enerji şirketlerini dahil etmemiz gerektiği anlamına geliyor. Nord Stream (Kuzey Akım), Rosatom, Gazprom, Lukoil. Kalan Rus bankaları da Swift sisteminden çıkarılmalı. Aksi takdirde bizi zayıf olarak görecekler ve Avrupa”nın cesur kararlar almaya hazır olmadığını düşünecekler.”Almanya Şansölyesi Merz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve Polonya Başbakanı Donald Tusk ile Ukrayna”nın başkenti Kiev”i ziyaret ettikten sonra Rusya”ya 30 günlük ateşkesi kabul etmesi için son bir uyarıda bulunmuştu.Bunu reddetmesi halinde Rusya”yı yaptırımlarla tehdit eden Merz, bu süre geçmesine rağmen Moskova”ya yönelik yeni yaptırımlar uygulamamıştı.
Source: Www.star.com.tr
Japonya”daki Amerikan üssünde patlama! Saldırı mı ihmal mi?
Japonya “da bulunan bir Amerikan üssünde feci bir olay yaşandı. Kyodo”nun haberine göre, üssün Japon Öz Savunma Kuvvetlerine ait mühimmat deposunda patlama meydana geldi. 4 KİŞİ YARALANDI Bomba tasfiye işlemi sırasında gerçekleşen patlamada, 4 Japon askeri hafif yaralandı. Yerel basındaki haberlere göre ise patlamanın ardından çevredeki yerleşim yerlerine ilişkin herhangi bir tahliye duyurusu yapılmadı. ABD”DEKİ ASKERİ VARLIĞA EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR ABD ile Japonya arasında İkinci Dünya Savaşı”nın en kanlı muharebelerine sahne olan Okinava Adası, Japonya”nın 1952″de yeniden bağımsızlığını kazanmasının ardından ABD tarafından ilhak edilmiş, ardından 1972″de Japonya”ya iade edilmişti. Ada, halen ABD”nin Japonya”daki askeri varlığının büyük bölümüne ev sahipliği yapıyor.
Source: Batıkan Altaş
Dünyanın dört bir yanından binlerce aktivist, “Küresel Gazze Yürüyüşü” için Kahire”de bir araya gelecek
Sivil toplum kuruluşları, diplomatlar ve insani yardım kuruluşlarıyla koordinasyon halinde 32 ülkeden binlerce aktivist, 15 Haziran”da Refah Sınır Kapısı”nda gösteri yapmayı planlıyor.
Aktivistler, 12 Haziran”da Mısır”ın başkenti Kahire”de toplanmayı, ertesi gün Gazze sınırındaki Ariş kentine gitmeyi ve buradan da 3 gün sürecek 50 kilometrelik bir yürüyüşle Refah Sınır Kapısı”na ulaşmayı hedefliyor.
Gösteriyi organize eden ana koalisyon, Filistin davasına verilen desteğin uluslararası alanda giderek güçlendiğini belirterek, Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika”nın birçok ülkesi ile Arap ve Asya ülkelerinde temsilcilerinin bulunduğunu aktardı.
Filistin”in Zaferi ve Gazze”ye Yardım için Cezayir Girişimi Başkanı Yahya Sari, yaptığı açıklamada, “Kararlılık Kafilesi” isimli konvoylarının Tunus”a doğru yola çıktığını, burada Tunus konvoyuna katıldıktan sonra Libya”ya ve ardından Mısır”a geçeceğini bildirdi.
Cezayir Müslüman Alimler Cemiyetinin önde gelen üyelerinden Sari, konvoyun insani bir nitelik taşıdığını ve dünyanın özgür insanlarıyla birlikte Gazze halkına yönelik acımasız ablukanın sona ermesini talep etmek için sesini yükselttiğini belirtti.
Sari, ülkesinin Filistin”i destekleyen duruşuna işaret ederek, “Konvoy, Gazze halkına karşı işlenen suçları reddetmek amacıyla kara, deniz ve havadan başlatılan uluslararası insani yardım hareketine katılıyor.” ifadelerini kullandı.
Gazze”deki Filistin halkına seslenen Sari, “Onlara yalnız olmadıklarını söylüyoruz. Acınızda ve sıkıntınızda sizinle birlikteyiz. Sesinizi dünyada duyurmak için yapabildiğimiz şey budur.” açıklamasında bulundu.
Fas”tan “Filistin için Ulusal Eylem Grubu” isimli sivil toplum kuruluşu koordinatörü Abdulhafiz es-Sariti, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Küresel Gazze Yürüyüşü için Fas”tan Mısır”a havayoluyla ulaşacaklarını ve Kahire”den Refah Sınır Kapısı”na geçeceklerini söyledi.
Sariti, Fas halkının İsrail”in Gazze”ye saldırılarını başlatmasının ardından sokak gösterileri düzenlediğine vurgu yaparak, Gazzelilere destek olmayı sürdüreceklerini belirtti.
Yürüyüşü düzenleyen organizasyon yetkilileriyle gerekli koordinasyonun sağlandığını belirten Sariti, “Filistin halkı ABD bombaları ve silahlarıyla soykırıma uğruyor, kıtlığa ve hastalığa yol açan boğucu bir abluka altında. Bu eşi benzeri görülmemiş bir suçtur.” dedi.
Sariti, uluslararası topluma, “İsrail”in Gazze Şeridi”ndeki soykırımını durdurmak ve Gazze”ye yardımların ulaşmasını sağlamak için acilen harekete geçme” çağrısı yaptı.
Haaretz gazetesinin haberinde de Gazze Şeridi”ne girmek gibi bir amaçları olmadığına işaret edilen aktivistlerin sınırda bekleyecekleri ve satın aldıkları yaklaşık 300 çadırı Gazze”deki Filistinlilere bağışlayacakları belirtildi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Yasemin Acar kimdir, kaç yaşında ve nereli? Yasemin Acar”ın biyografisi…
Yasemin Acar ve beraberindeki 11 kişi İtalya”dan yola çıkarak Gazze”ye yardım götürmek isterken İsrail ordusunun saldırısına uğradı. İsrail tarafından kaçırılan aktivistlerle iletişim kesildi. Yasemin Acar da bu anları canlı olarak tüm dünyaya duyurdu. Bu gelişmeler sonrası aktivistler hakkında bilgi alınmak isterken en çok da “Yasemin Acar kimdir, kaç yaşında ve nereli” sorusu geliyor.Yasemin Acar kimdir?Yasemin Acar, Almanya doğumlu 37 yaşında bir insan hakları savunucusudur. 15 yaşından itibaren sosyal adalet, mülteci hakları ve ırkçılıkla mücadele konularında aktif olmuştur. Ukrayna savaşının ardından kurduğu Berlin Arrival Support ağıyla 15.000 mülteciye destek sağlamış, Berlin Senatosu”na danışmanlık yapmıştır.Acar, yıllardır Filistin halkına yönelik hak ihlallerine karşı durmakta; protestolar, eylemler ve kampanyalarla sesini duyurmaktadır. Son olarak Gazze’ye insani yardım taşıyan Madleen gemisinde yer alarak, İsrail ablukasını kırmaya yönelik barışçıl bir misyonun parçası olmuştur.
Source: Dünya Gazetesi
Gazze’ye giden yardım teknesine müdahale edildi, aktivistler İsrail’e götürülüyor
İsrail askerlerinin, aralarında İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg”in de bulunduğu 12 aktivistin Gazze Şeridi”ne insani yardım götürmek üzere yola çıkardığı tekneye müdahale ettikleri bildirildi.
Madleen adlı tekneyi yola çıkartan Freedom Flotilla Coalition (FFC – Özgürlük Filosu Koalisyonu) Telegram uygulamasındaki mesajda “İletişim kayboldu” dedi.
Mesajda, teknede can yelekleriyle elleri havada insanlar görülüyor.
Tekne en son Mısır açıklarında ilerliyordu.
Greta Thunberg yayımladığı bir videoda, uluslararası sularda İsrail güçleri tarafından “yollarının kesilerek kaçırıldıklarını” açıkladı.
İsrail Dışişleri Bakanlığı ise sosyal medyada yaptıkları açıklamada aktivistlerin “zarar görmeden” ve “güvenli olarak” İsrail”e götürüldüğünü söyledi.
İsrail Dışişleri Bakanlığı daha tekneden rotasını değiştirmesini istediği kaydedilmişti.
Bakanlık, İsrail askerlerinin tekneye müdahalesinden sonra yaptığı açıklamada Madleen”i “ünlülerin selfie yatı” diye tanımladı.
Bakanlık teknedekilerin “zarar görmediğini” ve “güvenle” İsrail”e götürüldüklerini duyurdu.
Bakanlık, iklim eylemcisi Greta Thunberg”in can yelekli bir fotoğrafını da yayımladı.
Açıklamada “grubun bir kamyondan bile az olan yardım malzemesiyle tek amacı kamuoyunun dikkatini çekmek olan bir medya provokasyonu yapma girişiminde bulunduğu” savunuldu.
İsrail Savunma Bakanı İsrail Katz da teknenin geri dönmesi gerektiğini ve İsrail”in herhangi bir ablukayı delme girişimine karşı harekete geçeceği uyarısında bulunmuştu.
İsrail Savunma Bakanı Israel Katz pazar günü yaptığı açıklamada, “Madleen gemisinin Gazze”ye ulaşmasını engellemesi için orduya talimat verdim” demişti.
Madleen gemisinde kimler var?
Madleen adlı gemi, Freedom Flotilla Coalition (FFC – Özgürlük Filosu Koalisyonu) tarafından yönetiliyor ve 1 Haziran”da İtalya”dan ayrılarak İsrail ablukasını kırmak ve Gazze”ye yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkmıştı.
Yardım malzemeleriyle birlikte 12 kişiyi taşıyan gemide İrlandalı aktör Liam Cunningham, Avrupa Parlamentosu”nun Fransız üyesi Rima Hassan ve iki Türkiye kökenli aktivist de var.
Türkiye kökenli gönüllerden biri Şuayb Ordu, diğeri ise Alman vatandaşı Yasemin Acar.
Acar, FFC Organizasyon Sorumlusu ve Yürütme Kurulu Üyesi.
Gemide Brezilyalı, Fransız, İspanyol ve Hollandalı aktivistler de var.
Gemide bulunan Avrupa Parlamentosu Üyesi Rima Hassan, AFP”ye yaptığı açıklamada “Silahlı değiliz, sadece insani yardım taşıyoruz” demiş ve “Son ana kadar hareket halinde kalacağız” diye de eklemişti.
Özgürlük Filosu Koalisyonu (FFC) yetkilileri, teknenin 2010″daki Mavi Marmara saldırısının 15. yıldönümüyle denk düşecek şekilde sembolik bir zamanlamayla yola çıkarıldığını söylemişti.
Greta Thunberg de tekne yola çıktıktan sonra yaptığı açıklamada şöyle konuşmuştu:
“Biz Filistinlilerin liderliğindeki daha geniş ve büyük, küresel Filistin özgürlük hareketinin bir parçasıyız. Hükümetlerimiz harekete geçmediği için buradayız.
“Buradaki haber Gazze”ye gitmemiz değil, İsrail Gazze”yi kuşatması ve İsrail”in onlarca yıldır insanlara bakı, etnik temizlik, soykırım ve he tür savaş suçu işlemesi.”
FFC”nin yola çıkarttığı Conscience (Vicdan) adlı bir başka tekne Mayıs ayı başlarında Malta karasuları yakınlarındayken iki insansız hava aracı tarafından vurulmuştu.
FFC olaydan İsrail”i sorumlu tutmuş ama İsrail”den herhangi bir açıklama gelmemişti.
2010″da Mavi Marmara baskınında, Gazze”ye insani yardım götürmek üzere 22 Mayıs”ta Sarayburnu”ndan Filistin”e hareket eden Mavi Marmara gemisi Akdeniz”de uluslararası sularda 31 Mayıs gecesi İsrail askerleri tarafından baskına uğramıştı.
Baskında 10 kişi hayatını kaybetmiş, 50″yi aşkın kişi de yaralanmıştı.
Source: aktifhabercom