Konut sağlam zemine oturuyor! Deprem korkusu tercihleri değiştirdi
KAAN ZENGİNLİ – İstanbul’da kısa süre önce yaşanan 6,2 şiddetindeki deprem, sadece binalarda değil, insanların zihinlerinde de derin sarsıntılara yol açtı. Uzmanların uzun süredir uyarılarını dile getirdiği ‘büyük İstanbul depremi’ endişesi bir defa daha gündeme gelirken, şehirde konut tercihleri ciddi biçimde yön değiştirdi. Artık insanlar sadece konum ya da fiyat değil, binanın yaşı, inşa edildiği zemin ve yapı güvenliği gibi hayati kriterleri de göz önünde bulunduruyor. Özellikle fay hattına yakın ve denize kıyısı olan bölgelerde yaşayan vatandaşlar, daha güvenli gördükleri semtlere yöneliyor. İstanbul’un kuzey kesimlerinde yer alan ve zemini sağlam olarak bilinen Başakşehir, Arnavutköy, Gaziosmanpaşa, Sarıyer, Şile, Çekmeköy ve Beykoz gibi ilçelerde konutlara olan talep katlanarak artarken, bu talep kira fiyatlarını da yukarı çekti. Son altı ayda bu bölgelerde kira bedellerinde yüzde 30 civarında artış gözlemlendi. Buna karşın zemini riskli olan bölgelerdeki kira fiyatı artışları yılbaşından bu yana yalnızca yüzde 5 ila 7 arasında sınırlı kaldı. Bu da güvenli bölgelere olan talebin ne denli arttığını ortaya koyuyor.
Yaşanan depremler sonrası Avcılar, Bakırköy, Yeşilköy, Zeytinburnu, Tuzla, Üsküdar ve Sultanbeyli gibi ilçelerde kira fiyatlarındaki artışlar yüzde 5 ile 7 arasında sınırlı şekilde artış gösterdi. Emlak danışmanı Recep Ayyıldız “Depremin ardından özellikle aileler taşınma kararı almaya başladı. Zemin etüdü yapılmış, yeni yönetmeliklere uygun, beş katı geçmeyen binalar en çok tercih edilen yapılar arasında. Markalı ve güvenilir firmaların projelerinde gözle görülür yükselişler var. Aynı şekilde satın alma dışında kiralama fiyatları da yükseldi. Zemini sağlam ve yeni binalardaki artışlar yüzde 30’u geçti” dedi. Gayrimenkul uzmanı Elif Demirtaş ise “Eskiden sahil hattı cazibesini, konumu ve manzarasıyla sağlardı. Şimdi ise insanlar bu bölgeleri terk ediyor çünkü zemini riskli, yapılar ise çoğunlukla eski. Bu değişim, kira piyasasında ciddi bir dengesizliğe yol açtı” diye konuştu.
DÖNÜŞÜME TALEP ARTIYOR
Depremler sonrasında sadece yeni konutlara değil, mevcut yapıların güçlendirilmesine ve kentsel dönüşüm süreçlerine olan ilgi de ciddi oranda artmış durumda. Özellikle İstanbul’un eski yapı stokuna sahip ilçelerinde vatandaşlar belediyelere ve özel firmalara kentsel dönüşüm başvurularında bulunmaya başladı. Bina güçlendirme işlemleri için müteahhitlerle görüşmeler yoğunlaşırken, teknik incelemeler ve zemin etütlerine olan talep de katlandı. Uzmanlar, riskli bölgelerde yaşayanların hem can güvenliğini sağlama hem de mülk değerini koruma amacıyla dönüşüme sıcak baktığını belirtiyor.
HATAY’DA 3.878 DEPREM KONUTU DAHA TAMAMLANDI
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, yapımı tamamlanan Hatay’ın Hassa ilçesindeki deprem konutlarına ilişkin görüntüleri paylaştı. TOKİ’nin Aşağıkarafakılı Mahallesi’nde 206 bloktan oluşan 3.878 konutun yapımını tamamladığı, konutların etap etap hak sahiplerine teslim edileceği belirtildi.
1+1″LER YATIRIMCI VE KİRACI İÇİN ÖN PLANA ÇIKIYOR
Son yıllarda değişen hayat tercihleri konut piyasasında 1+1 dairelere olan ilgiyi artırıyor. Boşanma oranlarındaki yükseliş, genç nüfusun yalnız yaşamaya yönelimi ve metropollerdeki yüksek konut maliyetleri, bu tip daireleri hem kiracılar hem de yatırımcılar için cazip hâle getiriyor. Emlak uzmanları, özellikle merkezi lokasyonlardaki 1+1 dairelerde kira artışlarının diğer konut tiplerine göre çok daha hızlı olduğunu belirtiyor. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde yıllık kira artışları bazı bölgelerde yüzde 40’ı aşarken, bu durum yatırımcıların dikkatini çekiyor. Kira getirisi ve satış değerindeki artış, 1+1 daireleri gayrimenkul portföylerinde önemli bir alternatif hâline getiriyor. 1+1 dairelerin popülerliğinin bir diğer sebebi de sınırlı arzına rağmen talebin sürekli artması. Özellikle şehir merkezlerine yakın, ulaşım ve sosyal imkânları gelişmiş bölgelerdeki küçük metrekareli daireler hem öğrenciler hem de genç profesyoneller tarafından tercih ediliyor. Bu da kiralık piyasasında ciddi bir hareketlilik oluşturuyor. Emlak danışmanı Elif Demirtaş “1+1 daireler, özellikle son beş yıldır yatırımcıların gözdesi hâline geldi. Düşük maliyetle alım yapıp yüksek kira getirisi elde etmek isteyenler için ideal bir seçenek. Ayrıca, kentsel dönüşüm projeleriyle birlikte yeni yapılan projelerde de 1+1 daire sayısı artıyor. Ancak talep çok yüksek olduğu için fiyatlar da hızla yükseliyor. Yatırım yapacakların lokasyon ve proje kalitesine dikkat etmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
GELECEĞİN TRENDİ MİNİMAL HAYAT
Uzmanlar, önümüzdeki dönemde tek kişilik hane halkı sayısının artacağını ve 1+1 dairelere olan talebin daha da yükseleceğini öngörüyor. Minimal hayat tarzının yaygınlaşması, evden çalışma modelinin artması ve şehir içinde pratik konut arayışı, bu segmentin büyümesini destekleyecek faktörler olarak öne çıkıyor.
İSTANBUL’DA DEPREM TEDBİRİ
Sanayi üretiminin büyük bir bölümü depremden etkilenebilecek bölgelerde yapılırken, beklenen İstanbul depremi ekonomi için de büyük bir tehdit oluşturuyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2030 stratejisinde deprem riskine özel bir başlık açtı. İlk olarak bakanlık, sanayi bölgeleri için risk analizi yapacak. Riskli bölgelerdeki işletmelere, taşınmaları için uygun yerler belirlenecek. Seçilecek yerlerde ilk bakılacak kriter afetlere dayanıklı olup olmadığı olacak. Yeni bölgeler, altyapı standartlarına uygun şekilde tasarlanacak. Taşınmanın gerçekleştirilmeyeceği bölgelerde ise dayanıklılığı artırmak için güçlendirme çalışmaları yapılacak. Yeni organize sanayi bölgelerinin demir yolu ve liman bağlantılarına sahip olması planlanıyor. Bunu sağlayabilmek için özel sektör yatırımları teşvik edilecek. Alternatif finansman mekanizmaları geliştirilmesine yoğunlaşılacak.
Source: Cüneyt Akçatepe
İmamoğlu”nun para kasası KİPTAŞ”ı soygun merkezine çevirmiş! Vatandaşın dairelerine böyle çöktüler
İstanbul Büyükşehir Belediyesi”ne (İBB) yönelik devam eden yolsuzluk soruşturması kapsamında etkin pişmanlıktan yararlanarak itirafçı olan Altan Gözcü, İmamoğlu”nun para kasası olarak bilinen ve hesaplarında 1 milyar 250 milyon TL hesap hareketi tespit edilen sıvacı Âdem Soytekin”in KİPTAŞ”ı âdeta vurgun merkezine çevirdiğini anlattı.Savcılığa ifade veren itirafçı Altan Gözcü şunları söyledi:”PARAVAN ŞİRKETLERE İŞ ALDIRDILAR “Adem Soytekin”in ASOY Karaca firmasında idareci sıfatıyla çalışıyordum. Burada başlamadan önce başka bir inşaat firmasında inşaat işleri ve evrak takibi konularında tecrübem vardır. Ekrem İmamoğlu İBB başkanı olduktan sonrasında 2021 yılında ilk KİPTAŞ sözleşmesi yapıldı. Bu inşaat aslında İBB arsası olan Eyüp ilçesinde Yeşilpınar KİPTAŞ olarak bilinen projedir. Bu projeyi Mufa – Yemenoğlu adi ortaklığı almıştır. Mufa isimli firma bu inşaatın başladığı esnada Cavit Akın isimli şahsa ait olsa da görünmeyen sahibi bu işi ayarlayan Adem Soytekin”dir. Adem SOYTEKİN tarihini tam hatırlamamakla beraber Mufa inşaatı bir süre sonra kendi üstüne aldı.VADELER KISALTILARAK VATANDAŞ TEMERRÜDE DÜŞÜRÜLDÜYeşilpınar”ın projesinin satışları müteahhit tarafından Casa Gayrimenkul, 4P Gayrimenkul ve Başakşehir Konut A.Ş. isimli emlakçılara verilmişti. Buradaki noter satışları bir ay içerisinde tamamlandı. Buradaki para KİPTAŞ”a yattı. Bu projenin başlangıcında vadeler 60 aydı. Bir süre sonra peyder pey bu vadeler kısaltılarak hızlı para tahsilatı yapılmaya çalışıldı. Bunu müteahhit firma KİPTAŞ”tan talep eder KİPTAŞ”ta bu talebi değerlendirip kabul ederdi. Başta 60 ay vadeyle başlayan projenin bir süre sonra tüm borcu kapatma suretiyle devir işlemlerinin düzenlenmesi Ali KURT ile Adem Soytekin”in arasında ki ilişkinin sonucunda meydana gelmiştir. Burada birçok kişi mağdur edilmiştir. Bu vade kısaltmaları nedeniyle hak sahipleri temerrüde düşürtülmüş, çekilen ihtarlarla bu daireler tekrardan firmanın uhdesine geçirilmiştir. Bu şahısların yatırdığı paraların %10 cezai şart uygulanarak iade edilirdi. Her ne kadar bu işlem sözleşmeye uygun gibi gözükse de bunun planlaması Adem SOYTEKİN ve Ali KURT tarafından yapılıyordu. Adem SOYTEKİN bana her iptal edilen daire için 50 bin TL komisyon teklifinde bulunmuştu. Bu daireler için benim hesabıma para yatmıştır.YÜZDE 2 KİPTAŞ”A YÜZDE 2 SOYTEKİN”EKİPTAŞ ilk alan vatandaşlardan devirleri esnasında sözleşmeyle yüzde 2 komisyon almaktadır. Bu projede Adem Soytekin herhangi bir dayanak olmadan KİPTAŞ”ın dışında kendisi de bu devirlerden %2 komisyon alınmasını zorunlu tutmuştur. Adem Soytekin”e para yatırılmadan bu devirler yaptırılmıyordu. Bu devirlerden Adem Soytekin”in kardeşi Fatih SOYTEKİN ve Erdal Tokmakçının kardeşi Serdal Tokmakçı sorumluydu.UCUZA ALDIRIP PAHALIYA SATTIRDIPendik Arkatlı”da yapılan KİPTAŞ projesi Asoy İnşaat, Kurumsal İnşaat, Leda İnşaat adi ortaklığı tarafından yapıldı. Bu projede Adem Soytekin tarafından başta kendi şirket çalışanları olmak üzere ucuz fiyatla bir çok daire alındı. Bu daireler alınırken Adem SOYTEKİN daire paralarını bu şahıslara gönderir, bu şahıslar ise kendi hesaplarından KİPTAŞ”a para yatırırdı. Daire fiyatları yükseldiğinde ise satılan dairelerin paraları elden Adem Soytekin”e teslim ediliyordu.Serpil Altıntaş, Murat Erenler, Volkan Bilge, Serpil Altıntaş”ın eşi, babası ve şuan hatırlamadığım başka akrabaları ve kardeşi Kemal Soytekin”e ait AYEKS inşaat firmasına bir kısım daireler alınmıştır. Bu dairelerden bir tanesi Tuncay Yılmaz”ın eşine devrolmuştur. Yine burada kim olduklarını bilmediğim başkaca şirketlerin üzerlerine de ticari alanlar devrolmuştur. Bağcılar Kirazevler KİPTAŞ projesinde her ne kadar Abdulkadir Kaymaz”a ait Karca İnşaat projeyi yapmış gibi gözükse de bu projenin hem alınmasında hem de satış işlemlerinde Adem Soytekin etkindi. Bu işlerin tamamını kendisi organize etti. Bu projede Nezahat Kurt”a alınan ancak Kemal Soytekin”in AYEKS şirketine veya şahsına devredilmiş bir dairede vardı.GENEL MÜDÜR YARDIMCISININ ARACINI VE ARSASINI SATIN ALDIAdem Soytekin”in, KİPTAŞ”ta hem Ali KURT hem de birçok çalışanla ciddi irtibatları vardır. En küçük bilgi dahil kendisine gitmektedir. 2019 yılından sonra Adem Soytekin İSTON, İSTAÇ ve KİPTAŞ”tan birçok iş almaya başladı. İSTON”da Yunus isimli bir genel müdür yardımcısı ile çok sık görüşüyorlardı. Kendisi Beylikdüzü Mado ve Topkapı satış ofisine çok sık gelip giderdi. Bu bahsettiğim kişi bildiğim kadarıyla şu an İngiltere”dedir. Kendisiyle Volkan Bilge özel işleri takip etmekteydi ancak ben içeriklerini tam bilmemekteyim. 2023 yılının sonu veya 2024 yılının başlarında Adem Soytekin KİPTAŞ genel müdür yardımcısı Bektaş Ulusan”dan Passat marka bir araç devralmıştır. Ben bu araç devri için çanta içerisinde 750 bin TL kadar parayı elden kendisine teslim ettim. Bu araç satışı için bildiğim kadarıyla aracın ederi kadar bankadan da para gönderilmiştir. Bunun karşılığında ne yapıldığını bilmiyorum. Yine Bektaş Beyin veya bir yakının üzerine olan ege bölgesinde bulunan bir arsa vekalet yoluyla Adem Soytekin”in üzerine alınmıştır.
Source: Www.star.com.tr
İstanbul’da asrın yağması ne zaman yapıldı?..
Hiç unutmuyorum.
2004 yılı sonlarına doğru bir akşam ARENA ekibinden bir arkadaşım aradı.
Çok heyecanlıydı. Öyle ki konuşurken kelimeleri yutuyor, “Muazzam bir dosyaya ulaştım abi. Bu öylesine büyük bir yolsuzluk dosyası ki sabahı beklemeden sana haber vermek istedim” diyordu.
Anlattığına göre bir meslektaşı, çalıştığı medya kuruluşunda bu dosyanın hakkının verilemeyeceğini düşündüğü için bize aktarmayı uygun görmüştü.
Sabah erkenden yola çıkarak ARENA ofisine gittim. Çok geçmeden arkadaşımız geldi. Gece heyecandan uyuyamadığını söylüyordu.
Birlikte dosyanın sayfalarını çevirmeye başladık.
Sonrası çorap söküğü gibi geldi…
Belgelere göre: 90’lı yılların ikinci yarısında İstanbul’da, o tarihe kadar eşi görülmedik bir arazi ve yapı yağması yaşanıyor.
Avcılar’dan başlayarak Büyükçekmece’ye kadar uzayan çok geniş coğrafyadaki Hazine arsaları, çoğu Anavatan Partili bazı belde belediye başkanlarının yakın adamlarına kurdurduğu “çakma” kooperatifler eliyle yağmalanıyor. (O tarihlerde şimdiki Beylikdüzü Belediyesi’nin yerinde Kavaklı, sonra da Gürpınar belediyeleri var.)
Bu öylesine müthiş bir talan ki, yağmacıları yakalatmak için jandarmaya operasyon yaptıran dürüstlüğü ve cesaretiyle ünlü efsanevi İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, boyutunun 20 milyar doları bulduğunu söylüyor!
Oysa bu arazilerin kullanılması konusunda devlet çok doğru bir planlama yapmış.
Plana göre; bir kamu kuruluşu olan Arsa Ofisi, yüz binlerce metrekarelik Hazine arazilerini, belde belediyelerine, onlar da o güne kadar konut sahibi olamayan yurttaşların kuracakları kooperatiflere çok ucuza devredecek, böylece o yurttaşlarımız, yaşanabilir, modern evlere cüzi fiyatla sahip olurken, göçün neden olduğu gecekondulaşma ve çarpık kentleşme de önlenecek.
Yani düşünce gayet güzel…
Ama gelin görün ki bambaşka bir uygulama hayata geçiriliyor. Bölgedeki gözünü para hırsı bürümüş bazı yerel yöneticiler, ihtiyaç sahibi yurttaşlar yerine, kendi adamlarına kooperatifler kurduruyor ve bu çakma kooperatifler eliyle de Hazine arazilerine diktikleri 60-70 dairelik bloklarla “Asrın Yağmasını” yapıyorlar…
İçişleri Bakanı Tantan durumu fark edip, özel ekipli ve çok kapsamlı bir operasyonla yağmacıları gözaltına aldırmaya başlayınca, kızılca kıyamet kopuyor. Çünkü korkunç boyutlara varan yağmayı yapanlar arasında mafya, önemli siyasetçiler, yargı mensupları, etkin konumdaki bürokratlar, hatta gazeteciler bile bulunuyor!.. Size dudak uçuklatacak bir örnek vereyim: Yağmacı belde belediye başkanlarından biri, adamlarına kurdurduğu kooperatifler aracılığıyla 2 bine yakın konut sahibi oluyor! (Hayatta olmadığı için ismini vermiyorum. Ama CNN TÜRK’te yayınladığımız programlarda kimliğini açıklamış, kendisiyle de söyleşi yapmıştık.)
Tantan kabinedeki değişiklikle daha pasif bir göreve atanınca, yerine gelen Rüştü Kazım Yücelen’in ilk işlerinden biri, bu operasyonu durdurmak oluyor.
Ta ki, 2004 yılında dosyanın bize yansıtılmasına kadar!.
Soruşturma belgelerine ulaşınca hemen kolları sıvıyor ve ARENA ekibi olarak peş peşe 6 haber programı hazırlayıp CNN TÜRK’te yayınlıyoruz.
Bu arada dosyalara el atmamızdan itibaren hiç umulmadık engellemelerle karşılaşıyoruz. Örneğin ilk programın tanıtımları dönerken, Büyükçekmece Adliyesi’nde görevli bir hakim, görüntüleri izlemeye gerek görmeden, içeriğine bakmadan, haberlerimize yayın yasağı getiriyor! Sonradan öğreniyoruz ki sansürcü hakime de o kooperatifler aracılığıyla bir daire verilmiş!.. Neyse, yoğun hukuk mücadelesi sonucunda yasağı kaldırıyor ve peş peşe 6 hafta yayınlarımızı yapıyoruz.
(Geçenlerde bir sohbet sırasında 2 bin dairesi bulunduğu öne sürülen dönemin yağmacı yerel yöneticisinin çocuklarından birinin kumarbaz, diğerinin de uyuşturucu bağımlısı olduğunu öğrendim! Kumarbaz olan -paralar suyunu çekene kadar- bir gecede milyonlarca dolar kaybediyormuş!)
“Asrın Yağmasını” bugün neden hatırlattığıma gelince…
Hani Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün imar usulsüzlükleri ve rant üzerinden rüşvet almakla suçlanıyorlar ya…
Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na da Beylikdüzü Belediye Başkanlığı yaptığı dönemle ilgili benzer suçlamalar yöneltiliyor ya…
Oysa bu coğrafyanın geçmişini yakından takip edenler, İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı, Hasan Akgün’ün de Büyükçekmece Belediye Başkanı olmalarıyla, buralardaki yağmanın sona erdiğini ve planlı şehircilik anlayışının hayata geçirildiğini gayet iyi biliyorlar. (Kanıt olarak da Beylikdüzü İlçesini oluşturan beldelerden Kavaklı’nın eski Belediye Başkanı Orhan Traşoğlu’nun “çete oluşturmak” ve “ihaleye fesat karıştırmaktan” 12,5 yıl hapse mahkum olmasını ve cezasının Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nce onanmasını gösterebiliriz.)
İstanbul’a ihanetin simgelerinden biri olan Esenyurt’ta, AKP’li Necmi Kadıoğlu’nun Belediye Başkanı olduğu dönemde çekilmiş şu fotoğrafa bakar mısınız?
Bırakın göbeğinde yaşamayı, sadece rant yağması için göz yumulan ev görünümlü “kafeslerle” dolu bu beton yığınlarının fotoğrafına bakmak bile, insanın sağlığını hatta kimyasını bozmaya yeterartar bile!
20 milyar doların, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kaç yıllık bütçe karşılığı olacağını hesaplamak da size ev ödevi olsun!
Source: Uğur Dündar