AK Parti, Kürt sorununun çözümü için neler yaptı

AK Parti, Kürt sorununun çözümü için neler yaptı

Çünkü AK Parti iktidara geldiğinde silah bırakmanın lafı bile edilmezken icraatlarıyla bölge insanını rahatlatan adımlar atmıştır. Bu adımlardan bazılarını 22. Dönem Milletvekillerinden Seracettin Karayağız Bey’in mesajından okuyalım.1) Bölge halkı olağanüstü hâlin kaldırılmasını istiyordu. AK Parti iktidarı döneminde, olağanüstü hâl uygulamasına son verilmiştir.2) Devlet Güvenlik Mahkemeleri kaldırılmıştır.3) Vatandaşımıza bilgi edinme hakkı verilmiştir.4) İnsanlarımızın fişlenmesini ortadan kaldıran teklif yasalaşmıştır.5) Toplantı ve Gösteri Yasası demokratikleştirilmiştir.6) Çekiç Güç bölgeden çıkarılmıştır.7) İşkencelerle dolu gözaltı süresi 14 günden 2 güne indirilmiş, işkenceye sıfır tolerans ilan edilmiştir.8) Gözaltı veya cezaevlerinde işkence yapanlara 5 yıldan az olmamak üzere ceza verilmesi yasalaşmıştır.9) Jandarmanın kadın ve erkekleri kontrol ettiği utançlı yol kontrolleri kaldırılmıştır.10) Yayla yasakları kaldırılmıştır.11) Cezaevleri ve diğer devlet kuruluşlarında Kürtçe konuşma yasağına son verilmiştir.12) 18 yaş altı çocukların ayrı mahkemelerde yargılanması sağlanmıştır.13) Önceki dönemlerde 3000’e yakın köy yakılmış ve boşaltılmıştı. Bu zulme son verilmiştir.14) Bu köylerin yolları yapılarak, suları akıtılarak yaşanılır hale getirilmiştir. Köylülerden köyüne dönüş yapmak isteyenlere tazminatları ödenmiştir.15) Faili meçhuller dönemi bitmiştir. ‘Asit kuyuları” ve ‘toplu mezarlar’ın failleri araştırılmaya başlanmıştır.16) Kürtçe kurs, radyo ve TV yayınları başlamıştır.17) Üniversitelerde ‘Kürtçe Enstitüleri’ kurulmuştur.18) İsimleri Kürtçeden değiştirilen yerlerin, çoğunluğun istemesi durumunda eski ismine dönme hakkı getirilmiştir.19) Bölgenin imarına ve kalkınmasına öncelik verilmiş. Sanayi Bölgeleri kurulmuş ancak terör tehdidinden dolayı rağbet görmemiştir.20) Teröre karışanlardan, pişmanlık duyup geri dönmek isteyenlere af çıkarılmıştır.Özetle ortada ‘Kürt Sorunu’ diye bir sorun kalmamıştır.TÜRKİYE’NİN MESELESİKürt ile Türk vatandaşların hakları arasında tartışmalı anadilde eğitim dışında hiçbir fark kalmamıştır.Türk kökenli vatandaş hangi haklara sahipse Kürt kökenli vatandaşlar da aynı haklara sahiptir.DEM’in seslendirmeye çalıştığı diğer demokratikleşme konuları ise bütün vatandaşları ilgilendiren konulardır. DEM’in değil bütün siyasi partilerin ilgi alanıdır.Bütün bunlara rağmen terör dış destekli olduğu için içerideki hainlerin de katkısıyla örgüt eylemlerine devam etmiştir.Öyle ki siyaseten en güçlü oldukları ve Meclis’e 80 milletvekili soktukları 2015’te en şiddetli eylemlere başvurmuşlar, ilçeleri, beldeleri işgal etmişler ve hendek çukur günleri yaşanmıştır.İçerdeki hainler temizlenince 2016’dan sonra terörle mücadelede tarih yazılmış ve örgüt artık ülke içinde eylem yapamaz hale gelmiş, ülke dışında da teker teker avlanmaya başlamıştır.Bununla birlikte iktidar örgütün feshini ve silah bırakmasını sağlayarak konunun suhuletle kapanmasını tercih etmiştir.Doğrusu bugüne kadar kimi çıkıntılarına rağmen DEM de engelleyici olmamıştır. Ancak gerek KCK’nın gerek Kandil’in açıklamaları gerekse son günlerde DEM’in kullandığı dil sürece katkı vermek yerine zehirlemeye yakın durmaktadır.Mesele Türkiye’nin meselesidir.Terörsüz Türkiye eninde sonunda tahakkuk edecektir.DEM istese de istemese de, KCK Kandil, YPG engellemeye çalışsa da!..GÜNÜN SÖZÜKabine toplantısında ek yatırım ya da zam talebinde bulunan bakanlara Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl Mehmet Şimşek’i sıkıştırmayın. 2026 yılı refah yılı olacak” diyormuş.Abdulkadir SELVİHER GÜN ÜÇ DUAM VARGEÇENLERDE gazeteciliğin duayeni Öcal Uluç ile deniz kenarında yürürken, çay içiyorduk. Bana bir İZSU aboneliği hikayesi anlattı. “Allah, Allah” dedim. Peki başkanlar ne yapıyor? Elbette politika! Türkiye politikası kesin, arada dünya politikası da… 88 yaşında bir genç. (İlk yılı da saydığından, Öcal abi 89 diye hesaplıyor!) “Her gece üç dua ediyorum” dedi. “Ya rabbim, elim ayağım tutarken al.”“Eşimi benden sonra al”“Olur da bir daha dünyaya gelirsem, beni CHP’li bir belediyede yaşatma!”AK Parti hakkında söylediklerini de başka bir gün yazarım.Mahmut TOLON – İZMİR UZUN ÖMÜR 90’DA BAŞLAR Brezilyalı hekim Drauzio Varella’nın düşünceleri:1) Üçüncü yaş dönemi resmen 60 yaşında başlar ve 80 yaşında sona ermesi beklenir.2) Dördüncü yaş veya yaşlılık 80 yaşında başlar ve 90 yaşında sona erer.3) Uzun ömür 90 yaşında başlar ve ölümle son bulur.50 yaşından sonra kimse sağlıklı değildir. Gençler sağlıklıdır; yaşlı insanlarda her zaman yaşa bağlı bir veya birden fazla hastalık bulunur.Öyleyse sağlıklı yaşlanmak gerek. YAŞARGİL’İ, 100 YAŞINI DOLDURURKEN KAYBETTİK DÜNYANIN ve Türkiye’nin ünlü ve efsane doktoru Prof. Dr. Gazi Yaşargil, 100 yaşına bir ay kala aramızdan ayrıldı. Büyük bir Türk alimi ve ülkemiz için gurur kaynağı idi. Hiçbir zaman medyatik olmadığı için pek bilinmezdi. Babası 1925’te Lice’de kaymakam iken doğdu. Aile aslen Beypazarılıdır. Dahi ve örnek insan, efsane sıfatları da kullanılmıştır. Dünyada modern beyin ameliyatının kurucusu olarak bilinir. Onun en ünlü sözü “İyi bir hafıza için beyninizi abur-cuburlarla doldurmayın”dır. ‘ASOS’TA FELSEFE’ 25 yıldır, yılda iki defa, ulusal ve uluslararası çerçevede düzenlediğim, ‘Assos’ta Felsefe’ adlı sempozyum etkinliğinin, bu yılki uluslararası sempozyum görseli, programı ve medya açıklaması şöyledir:Konu: ‘Felsefe ve Siyasal Ekonomi’; 30 Haziran-3 Temmuz 2025.Etkinlik, kurucusu ve başkanı olduğum ve kâr amacı gütmeyen Felsefe Sanat Bilim Derneği bünyesinde gerçekleşmektedir; katılım ücretsizdir ve herkese açıktır. Değerlendirmenize sunarım. Prof. Dr. Örsan K. ÖYMEN

Source: Yalçın Bayer