“Çevre Bilimleri Güncesi – Doğa, Enerji ve Depremler”

Kartalkaya komisyonu 4 ayda 40’a yakın konuk ağırladı, bir bakan bile komisyona gelmedi: MHP tarafı da eleştirdi

Kartalkaya’da 21 Ocak’ta 78 kişinin yaşamını yitirdiği otel yangınının ardından Meclis’te 28 Ocak’ta olayı araştırmak için bir komisyon kuruldu. İlk toplantısını 18 Şubat’ta düzenleyen komisyon, dört aylık bir çalışmanın sonunda, bu hafta son toplantısını gerçekleştirdi. Toplam 17 toplantı gerçekleştiren komisyona AFAD başkanı, turizm sektörü temsilcileri, otelciler, yangınla ilgili sivil toplum kuruluşları, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği, Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) başkanı, inşaat mühendisleri, Bolu Belediye başkanı, Bolu valisi, yangının bilirkişi heyeti ve yangında yaşamını yitirenlerin aileleriyle birlikte 40’a yakın konuk geldi. Ancak komisyona davet edilen Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, komisyonda bakan düzeyinde temsil edilmedi. Komisyonun çağırdığı konuklar ve bakanların gelmemesi, Cumhur İttifakı milletvekillerinin de eleştiri konusu oldu. AİLELER 3 AY SONRA ÇAĞRILDI Komisyonun 11 Mart’taki altıncı toplantısında TSE’nin yangın tüpünün standartlarıyla ilgili değerlendirmeler yapması üzerine MHP Elazığ Milletvekili Semih Işıkver, “Zamanımızı hakikaten boşa harcıyoruz. Daha valiliği, İçişleri Bakanlığı’nı, Bolu Belediyesi’ni dinlemedik. Gelmişiz yangın tüpünün standardını veren firmayı dinliyoruz. Ben aklıma oturtamıyorum. Yangında ailesini yitirenleri dinlemedik; gelmişiz, tüpü konuşuyoruz” eleştirisini getirdi. Bunun üzerine komisyonun AKP’li başkanı Selami Altınok da “Sen komisyonun yönetimindesin Semih Bey. Bunu başkası dese anlarım” diyerek ilerleyen günlerde herkesin çağrılacağını söyledi. Ancak yangında yaşamını yitirenlerin aileleri komisyona bu eleştiriden bir ay, yangından ise üç ay sonra 30 Nisan’da, komisyonun üç aylık çalışma süresinin son gününde davet edildi. Komisyon o gün yapılan toplantıda da çalışmalarını bir ay daha uzatma kararı aldı. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan komisyona 7 Mayıs’ta, Bolu Valisi Abdulaziz Aydın ise 14 Mayıs’ta geldi. Komisyonun bu hafta yapılan son toplantısında da bakanların gelmemesi eleştiri konusu oldu. Bunun üzerine AKP’li Tuba Köksal, “Bir kanun teklifi yaparsak ister istemez gelmek durumunda kalırlar” dedi. İYİ Parti’li Rıdvan Uz da bu öneriye destek vererek rapor çalışması sırasında komisyonlara ilgili bakanların gelmesini yazabileceklerini söyledi. YANGIN SİSTEMİ DEVREYE GİRMEDİ Bolu’daki Kartalkaya kayak merkezinde bulunan Grand Kartal Oteli’nde çıkan yangın, otelin dördüncü katındaki mutfak ve restoran bölümünde başladı. 238 yurttaşın bulunduğu oteldeki yangın 12 saat sonra söndürüldü. Yangın, otelin ahşap dış kaplaması nedeniyle daha kolay yayıldı. Tanıklara göre, otelin yangın algılama sistemi devreye girmedi.

Source: Sarp Sağkal


Bilim dünyası tam gaz!

IBM’den çığır açan kuantum bilgisayar açıklaması geldi! Kuantum bilgisayarların gelişimi için en önemli eşiklerden birinin aşıldığı müjdesini IBM’in başkan yardımcısı Jay Gambetta verdi. Kuantum Operasyonlarından Sorumlu Direktör Gambetta’ya göre bilimsel sorun çözüldü. Hâlâ deneme aşamasındaki kuantum bilgisayarlar yalnızca özel olarak tasarlanmış bazı problemleri klasik bilgisayarlardan daha hızlı çözebiliyorlar. Normal bilgisayarlardaki 1/0 (açık-kapalı) devreleri yerine, atomaltı düzeyde qubit adlı, aynı anda iki değeri birden alabilen kuantum devreleri kullanılıyor. Ancak atomaltı ortam manyetik gürültülere karşı çok duyarlı olduğu için kuantum bilgisayarların gelişimini kısıtlayan en önemli şey hataların çok fazla oluşuydu. IBM bu sorunla başa çıkmak için ‘LDPC’ adı verilen yeni bir hata düzeltme yöntemi geliştirdi. Bu sistem hem daha az sayıda fiziksel qubit’le çalışıyor hem de önceki tekniklerden yüzde 90 daha hızlı hata giderebiliyor. IBM’in 2029’da kullanıma açacağı Starling kuantum bilgisayarı (ismi ‘Dünyalı’ gibi ‘yıldızlı’ anlamına geliyor) dünyadaki en hızlı bilgisayar olacak ve emsallerinden 20 bin kat fazla işlem yapabilecek. Kuantum bilgisayarlara uygun algoritmalara ve programlara da ihtiyaç duyulacağını belirten Gambetta, açık kaynaklı Qiskit 2.0 yazılım geliştirme kitini de IBM donanımıyla kuantum devrelerini çalıştırmak isteyenler için sunduklarını açıkladı. Biliyorsunuz, insanlığı bekleyen en büyük teknolojik adım kuantum bilgisayarlarla yapay zekânın birleşmesi. O gün geldiğinde, bütün film senaryolarına hazır olmakta fayda var.Binlerce derecelik ısıyı hapsetmeyi başardılarBiliminsanları aşırı sıcak ve yoğun bir plazma hali olan ’yüksek enerjili yoğunluklu plazma’ halinde ısı transferinin beklenenden çok daha karmaşık olduğunu keşfetti. Isı enerjisi, mekanik ve elektronikle ilgili her sahada, her teknolojide ortaya çıkan ve mühendislerin kontrol etmek için en çok uğraş sarf ettikleri parametrelerden biri. Termodinamik yasalarına göre bütün evrende ısıdan kaçış yok! Biliminsanları füzyon reaktörü geliştirmek amacıyla ABD’de Omega-60 lazeriyle yapılan bir deneyde, sıcaklık 100.000 dereceyi (180.000°F) aşmasına rağmen, tungsten ve plastik gibi farklı malzemeler arasında ısının neredeyse hiç geçmediğini gözlemledi. Çalışmayı yöneten fizikçi Thomas White ve ekibi, tungsten telin bu kadar yüksek sıcaklıklara ulaştığını, ancak bitişiğindeki plastiğin yalnızca 11.000 derece civarında kaldığını belirtti. “Isı adeta malzemelerin birleşim noktasında takılıp kalmıştı” diyor White. ‘Ara yüzey ısıl direnci’ adı verilen bu direnç sayesinde sıcak taraftan gelen elektronların, diğer malzemeye geçemeden geri sekip tekrar sıcak bölgeye döndüğü gözlendi. Yeni bilgiler sayesinde geleceğin enerji çözümleri hızlanabilir, tıpta gelişmeler sağlanabilir ve görülmemiş süratte hipersonik araçlar geliştirilebilir.Başkan NASA’ya ‘taktı’ mı?ABD’nin prestijli uzay ajansı NASA, aynı zamanda Amerikan imajının en güçlü taşıyıcılarından biri. Ancak NASA’nın başı, bir türlü Trump yönetiminin kararlarından kurtulamıyor. Son olarak NASA’nın yıllık fonlamasının yüzde 50’ye varan bir kesintiye uğrayacağı ve genel harcamalarının da yüzde 24 oranında kısılacağı bildirildi. James Webb ve Hubble’ın gönderdiği baş döndürücü galaksi manzaralarından Mars’a ayak basma hayallerine kadar her Dünya vatandaşının ufkunu genişleten NASA, atmosferik gözlemleriyle de iklim koşullarına bağlı çalışan endüstrilere bilgi sağlıyor. Kurum dışındaki yüzlerce bilimsel çalışmaya katkı sağlayan NASA’nın kendi projelerinin de ciddi oranda sekteye uğraması söz konusu. En az 20 yıldır süren bazı projelerin iptal edilmesiyle yılların tecrübe ve bilgi birikimi çöpe gidebilir. İşin ilginç yanı, Başkan Trump ilk döneminde ABD’nin uzay yarışında daima önde olması gerektiğini, Rusya ve Çin’i geçmenin ulusal bir mesele olduğunu vurguluyordu. Trump’ın NASA’ya şimdi neden ‘taktığı’ tam olarak anlaşılmasa da NASA’nın Elon Musk’ın SpaceX şirketiyle taşeron olarak çalışması ve büyük bütçeler akıtması sebeplerden biri olabilir.Uzaydan Dünya’ya enerji iletimi test edildiGeçen haftalarda Çin’in uzaya güneş enerjisi santrali kurma projesini tanıtmıştık ve Japonya’nın da yakında bir deneme yapacağına yer vermiştik. Mayısta Japonya Uzay Sistemleri (JSS) kurumu hareket halindeki bir jetten yere enerji aktararak uzaydan güneş enerjisi iletiminin mümkün olduğunu gösterdi. Bu deney, gelecekte alçak yörüngedeki güneş panellerinden Dünya’ya mikrodalga yoluyla kesintisiz enerji aktarılabileceğini kanıtlıyor. Uzayda kurulan paneller, atmosfer engeli olmadan daha fazla enerji toplayıp ve gece bile enerji sağlayarak 24 saat kesintisiz üretim yapabiliyor. Öte yandan uzaydaki çarpışma riski ve gökyüzünden mikrodalga iletiminin silah olarak kullanılma ihtimali, teknolojiyle ilgili endişeler arasında. Japonya’nın bir sonraki hedefiyse 36 bin kilometre yükseklikten Dünya’ya enerji ışınlamak.1,5 kilometreden kitaptaki yazıları okuyan lazerGörüntüleme teknolojisi büyük bir hızla ilerlerken casus filmlerine bile taş çıkaracak yeni bir aygıtın haberi geldi. Çinli biliminsanları, neredeyse 1,5 kilometre uzaklıktan bir kitaptaki harfleri okuyabilen lazer tabanlı bir görüntüleme sistemi geliştirdi. Yıldızların çapını ölçmek için 1950’lerden beri kullanılan ‘yoğunluk enterferometrisi’ adlı teknikten ilham alan teknolojinin uzaktan gözlemleme ve uzay mekikleri için çevredeki uzay çöplerini tespit etme gibi alanlarda kullanılması planlanıyor. Ekip yapay zekâ desteğiyle bu sistemin hassasiyetini daha da arttırmayı hedefliyor.

Source: Umut Fırat Eroğlu


Son depremler

Son depremler listesi takip ediliyor. Gün içinde meydana gelen 3.0,4.0,5.5 büyüklüğünde depremler AFAD ve Kandilli nin resmi internet sitesinde yer alıyor. Türkiye nin topraklarının tamamına yakını fay hattı üzerinde yer alırken sarsıntı hisseden vatandaşlar deprem mi oldu sorusuna yanıt arıyor. İşte , 15 Haziran 2025 Pazar en son depremler listesi BİNGÖL DE DEPREM Bingöl ün Genç ilçesinde 4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 00.03 te merkez üssü Bingöl ün Genç ilçesi olan 4 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. Depremin, yerin 6,99 kilometre derinliğinde meydana geldiği belirtildi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuz ihbar alınmadı Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadelere yer verdi: Şu ana kadar herhangi bir olumsuz durum, can ve mal kaybı ihbarı alınmamış olmakla beraber ilçe Kaymakamımızın koordinesinde AFAD ekiplerimiz, jandarmamız ve muhtarlarımızla birlikte saha taramaları yapılmakta ve sahadaki gelişmeler yakından takip edilmektedir. Tüm hemşehrilerimize geçmiş olsun dileklerimle Allah beterinden korusun diyorum. DEPREM Mİ OLDU, NEREDE, KAÇ BÜYÜKLÜĞÜNDE? Kandilli Rasathanesi ve AFAD tarafından son depremler anlık olarak paylaşılıyor. Son depremler listesi küçük ve büyük ölçüde gerçekleşen tüm depremleri barındırıyor ve bu liste aracılığıyla depremin büyüklüğü ve derinliği gibi bilgiler öğrenilebiliyor. Son depremler listesi takip ediliyor. Gün içinde meydana gelen 3.0,4.0,5.5 büyüklüğünde depremler AFAD ve Kandilli nin resmi internet sitesinde yer alıyor. Türkiye nin topraklarının tamamına yakını fay hattı üzerinde yer alırken sarsıntı hisseden vatandaşlar deprem mi oldu sorusuna yanıt arıyor. İşte , 15 Haziran 2025 Pazar en son depremler listesi BİNGÖL DE DEPREM Bingöl ün Genç ilçesinde 4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 00.03 te merkez üssü Bingöl ün Genç ilçesi olan 4 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. Depremin, yerin 6,99 kilometre derinliğinde meydana geldiği belirtildi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuz ihbar alınmadı Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadelere yer verdi: Şu ana kadar herhangi bir olumsuz durum, can ve mal kaybı ihbarı alınmamış olmakla beraber ilçe Kaymakamımızın koordinesinde AFAD ekiplerimiz, jandarmamız ve muhtarlarımızla birlikte saha taramaları yapılmakta ve sahadaki gelişmeler yakından takip edilmektedir. Tüm hemşehrilerimize geçmiş olsun dileklerimle Allah beterinden korusun diyorum. DEPREM Mİ OLDU, NEREDE, KAÇ BÜYÜKLÜĞÜNDE? Kandilli Rasathanesi ve AFAD tarafından son depremler anlık olarak paylaşılıyor. Son depremler listesi küçük ve büyük ölçüde gerçekleşen tüm depremleri barındırıyor ve bu liste aracılığıyla depremin büyüklüğü ve derinliği gibi bilgiler öğrenilebiliyor. AFAD SON DEPREMLER İÇİN TIKLAYINIZ KANDİLLİ SON DEPREMLER İÇİN TIKLAYINIZ

Source: Habertürk


Monako’da okyanusların sessizliği

Güney Avrupa’nın kıyısında minicik bir ülke, Monako. Geçen hafta basın davetlisi olarak Paris’ten Monako’ya doğru yola çıktık. Fransa’da tren yolculukları oldukça neşeli geçer, bu yolculuk Güney Fransa olunca zevkine doyulmaz. Altı saat boyunca güzel manzaralar eşliğinde yolculuğun tadını çıkarmanın keyfini sürersiniz. Yaptığımız yolculuğumuz boyunca güzel manzaralar eşliğinde önce Nice ve ardından Monako’ya varıyoruz. Monako, görünen yüzüyle ultra lüks otomobillerin, yatların, kumarhanelerin ve Formula 1’in ülkesi. Ama bu hafta Monako’da olmamızın nedeni, “mavi dünyanın” korunması. Monako, yalnızca iki kilometrekarelik bir alan üzerine kurulu. Ama tarihine baktığınızda, pek çok büyük ülkenin bile sahip olamadığı bir istikrar içinde. Birleşmiş Milletler nezdinde yapılan toplantının amacı dünya okyanuslarının korunmasıydı. Prens I. Albert’in 19. yüzyılda başlattığı deniz araştırmalarını şimdi torunu Prens II. Albert, BBNJ (Deniz Biyolojik Çeşitliliği Anlaşması) kapsamında yürüterek çalışmaları derinleştirmeye şekilde öncülük ediyor. Toplantının diğer bir önemli ayağı ise 1984’ten bu yana yani 41 yıl sonra ilk kez Fransa cumhurbaşkanı, Monaco Prensliği’ne devlet ziyareti gerçekleştirmiş olmasıydı. Fransız lider Emmanuel Macron, Prens Albert ile iki gün boyunca yalnızca diplomatik meseleleri değil dünyanın pek de konuşmadığı ama en çok tehdit altındaki bölgesi olan okyanusların sorunlarını gündeme taşıdı. Prens Albert, “Okyanusların korunması bir ‘iyi niyet’ meselesi değil, bir zorunluluktur. Okyanusların en karanlık yerlerinde henüz tanımadığımız canlıların yaşam alanı var. Derin deniz madenciliği, doğanın en sessiz canlılarını sessizce yok ediyor. Bilim tamamlanmadan kazma vurulamaz” diyor. Macron da “Derinliklerdeki yaşamı yok ederek yeşil dönüşüm yapamayız” diyerek Fransa’nın, okyanusların korunmasına verdiği değerini belirtmiş oldu. DERİN DENİZ MADENCİLİĞİ Monako, Okyanus Enstitüsü’nde düzenlenen etkinlik salonuna girmeden önce bile atmosfer farklıydı, deniz bilimciler, çevreciler, gazeteciler ve diplomatik temsilcilerle salona akın ediyoruz, masaların üzerinde atlaslar, derin deniz canlılarının fotoğrafları, ekosistem şemaları… Her şey bu hassas ve sessiz dünyanın ne kadar değerli olduğunu gözler önüne seriyordu. Toplantının ana gündemi derin deniz madenciliği üzerinde yoğunlaşarak sürdü. Gösterilen bir sunumda, okyanus tabanındaki 4 bin ila 6 bin metre derinliklerinde bulunan nadir madenlere dikkat çekiliyor. Bu madenler bu günün dijital teknolojilerinde en çok ihtiyaç duyulan madenler, 1970’lerde test için yapılan bir deniz tabanı kazısının ardından geçen yaklaşık 50 yıla karşın halen doğal haline dönememiş olduğuna tanık oluyoruz. Toplantıda söz alan bir deniz biyoloğu, derin deniz süngerlerinin 400 yaşında olduğunu anımsatarak “Mercanlar bin yıl yaşıyor. Biz henüz onları keşfetmeden yok etme hazırlığı içindeyiz. Bir kez bozulan deniz tabanı, yüzlerce yıl boyunca iyileşmiyor” ifadelerini kullandı. Bir başka İtalyan araştırmacı ise “denizlerin korunmasının insan yaşamının nefes borusu olduğunu” dile getirdi. 700 YILLIK PRENSLİK Monako, 1861’de Fransa ile imzalanan antlaşmayla egemenliğini pekiştirdi. 1911’de anayasal monarşi halini aldı. 1297’de Grimaldi Hanedanı tarafından kurulan Monako Prensliği, 700 yılı aşkın süredir aynı ailenin yönetiminde. Bu şehir-devlet, tarih boyunca Korsika, Fransa, İtalya ve Akdeniz güçlerinin arasında denge siyasetiyle varlığını korumuş. İki gün süren etkinliğin sonunda Akdeniz kıyısına inerek deniz dibindeki canlıların fotoğrafları gösteriliyor. Acımasız kapitalizmin karada yok ettiği canlıların ardından şimdi gözünü denizlerin dibinde yaşayan canlıların yok olmasına dikmiş olduğunu bu toplantıda yüreğimize inercesine iyi anladık. Fransa’nın sağcı eski cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy’nin yıllar önce kapitalizm üzerine söylediği “Kapitalizmin ahlakileştirilmesi artık kaçınılmaz” sözü ne kadar da yerinde!

Source: Süleyman Tosunoğlu


Cumhuriyet Pazar bu hafta da dopdolu!

Cumhuriyet Pazar dopdolu sayfalar ve renkli içeriklerle karşınızda… ‘Bütün gece ağladım, hayatımın en güzel günüydü’ Galatasaray’ın şampiyonluk kutlamasına babasının tesbihiyle çıktı, gözyaşlarıyla sahneye damga vurdu. Güliz Ayla ile müziğin dönüştürücü gücünü ve ailesinden kalan duygusal izleri konuştuk. – Deniz Ülkütekin Ana babalık tarzları: Rehber mi oluyoruz, yük mü yüklüyoruz? Çocuklarımızı nasıl yetiştirdiğimiz, onların kim olacağını belirliyor. Övünmek, yönlendirmek, özgür bırakmak… Peki, asıl ihtiyaç rehberlik değil mi? – Prof. Dr. Üstün Dökmen Mustafa Kemal’den Corinne’ye Latin harfleriyle yazılan mektup Atatürk’ün Latin harflerine geçiş düşüncesi, sanıldığından çok daha eskiye dayanıyor. 1914 tarihli bir mektup, bu devrimci fikrin izini gözler önüne seriyor. – Tolga Aydoğan Dünya ısınıyor, risk büyüyor 4 milyar kişi, 30 gün boyunca aşırı sıcaklara maruz kaldı. Bilim insanlarına göre sıcaklık dalgaları artık geçici değil kalıcı. – Ayça Ceylan Hollywood’a gösterişli bir yergi Seth Rogen ve Evan Goldberg’in yeni dizisi “The Studio”, absürt mizahıyla film endüstrisine bol kahkahalı bir bakış atıyor. – Başak Bıçak Haziran sofraları: Dengeyle hafiflik Yaz mutfağının sırrı detoks değil denge. Su oranı yüksek sebzeler, Akdeniz tipi tabaklar ve bedenle barışan tarifler bu yazıda. – Burçak Şener Notting Hill’in tüm yüzleri Orwell’in anlatılarından Elton John’un koleksiyonlarına, pastel sokaklardan Kyoto Bahçesi’ne Londra’nın en müstesna semti Notting Hill’in tarih, kültür ve estetikle örülü hikâyesi. – Aylin Ayaz Yılmaz Attan son iniş Bir atla vedalaşmak insanı nasıl anda tutar ve nasıl her veda gibi bir farkındalık fırsatı sunar? – Alara Baykent Putlar kırılıyor, peki ya sonra? Asaf Halet Çelebi’nin dizelerinden Hz. İbrahim’in sorgulamalarına, sembol ile hakikat arasındaki o kadim gerilim. – Ayşe Acar Stuttgart’ta sanatla dolu bir gün Otto Dix’ten Sarah Morris’e uzanan bir seçki… Stuttgart’ın sanat tapınağında çağdaş sanatla geçmişin izleri buluşuyor. – Güven Baykan Kültür Rotası… – Berrin Karadeniz Gazeteniz Cumhuriyet’le birlikte istemeyi unutmayın!

Source: Haber Merkezi