ZP Genel Başkan Yardımcısı Bayır, yarınki dava için hukuk vurgusu yaptı: ‘Adalet’ bekliyoruz
Zafer Partisi Milli Güvenlik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Fikret Bayır Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. – Sayın Ümit Özdağ’ın davası neden ertelendi? Sayın Özdağ, iki saat on beş dakika süren çok değerli bir sunum yaptı. Ağırlıklı olarak savcının iddianamesindeki iddiaları hukuki dayanaklarla çürüttü. Kendisini oraya getiren siyasi gerekçeleri anlattı. Ve bunların Türkiye’nin güvenliğine yönelik olumsuz etkilerini dile getirdi. Stratejik göç mühendisliğinden söz etti, jeopolitik güncel perspektifi anlattı ve “Türkiye’nin bekası için ciddi bir problem olan sığınmacılar ve kaçaklar meselesini topluma anlattığım için tutuklanan ve beş aydır hapis yatan dünyadaki tek siyasetçi benim” dedi. Savcı, hapis cezası konusunda ısrarcı olunca hakim, Ümit Hoca ve savunma avukatlarına süre isteyip istemediklerini sordu ve süre istenmesi üzerine yargıç kararı 6 gün sonraya öteledi. Eğer süre istenmeseydi çok büyük ihtimalle karar açıklayacaktı. Hukuki bir süreç oldu. Tabii bu arada savunma makamının çok haklı talepleri reddedildi. – Neydi talepler? Kayseri Emniyet Müdürlüğü hakkında “görevini kötüye kullanmaktan” suç duyurusunda bulunacaklarını söylediler. Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlar Şubesi bir rapor hazırlamış. Raporda Kayseri’de halkı sokağa davet eden 189 sosyal medya hesabı belirlenmiş. Bu raporun İçişleri Bakanlığı’ndan aslı talep edildi. Bunların hiçbiri Zafer Partili değil. Ayrıca Kayseri”deki olayların nasıl geliştiğine dair 2 Temmuz’da düzenlenen bir olay yeri tutanağı var. Bunu savcı kullanmamış. Bunun da işleme alınması istendi. Ancak tüm bu haklı talepler reddedildi. Dolayısıyla olumsuz bir tavır var. – Yarın için beklentiniz nedir? Yarın, Türkiye”de hukukun egemen olmasını bekliyoruz. Hukukun üstünlüğüne, hukukun tarafsızlığına ve hukukun bağımsızlığına gölge düşmemesini istiyoruz. Çünkü hukuk siyasetin aracı haline gelirse, toplumun adalete olan inancı kaybolur. – Hukukçuların yorumları Özdağ’ın ceza dahi alsa yattığı süre dikkate alındığında serbest bırakılacağı yönünde. Ancak bir yandan da “Terörsüz Türkiye” süreci sonlanmadı… Kamuoyunda yaygın görüş Özdağ’ın, ikinci açılıma yönelik riskleri topluma anlatmaya başladığı için içeri alındığı yönünde. Ulus devlete ve üniter devlete yönelik riskleri Karaman ve Antalya mitinglerinde anlattıktan sonra biz parti olarak Anadolu yollarına döküldük. Sayın Özdağ, “Bu süreç yıkıcı bir süreç, baltalayacağız” demişti. Bunun üzerine önce gözaltına alındı sonra tutuklandı. Yani susturmak istediler ama susturamadılar. Hepimiz bu mücadeleyi daha büyük bir kararlılıkla sürdürüyoruz. Kanla ve zaferle kurulan ulus devleti ve bunun şekillendiği üniter devletin kirli siyasi pazarlıklarla tasfiye edilmesine müsaade etmeyeceğiz. “PKK tasfiye edilir” denirken ulus devlet tasfiye oluyor. Buna müsaade etmemiz mümkün değil. Bu mücadele devam edecek. – İBB’ye yapılan operasyonlar bu sürecin neresinde? Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 23 yıllık iktidarında ne yazık etkili bir muhalefet oluşamadı. En kritik konularda bile çözüm yollarını ortaya koyan bir muhalefet yerine, zaman zaman iktidarla paralel düşen bir muhalefet yapısı gördük. Sığınmacı ve kaçakların tehlikelerini anlatmak yerine, “Uyum Bakanlığı kuracağız” dendi. Şimdi gelinen aşamada Zafer Partisi liderinin tutuklanmasının sebeplerinden biri etkili muhalefet. CHP’nin belediyelerine ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanına yönelik yapılanlar da CHP’nin son mahalli idareler seçimlerinde birinci parti olması nedeniyledir. Bu çabalar, CHP”yi yıpratıp bölünmesini sağlamaya yöneliktir. Yani Erdoğan iktidarı yine muhalefetsiz iktidar olmak istiyor. – Erken seçim ihtimali var mı? Bu iktidar, Türkiye’yi bir gün bile yönetmemeli. Erken seçim Türkiye’nin bekası için bir çözüm. Bu nedenle muhalefetin ayrı ayrı değil, ortak bir akılla, toplumsal muhalefetin sesi olarak erken seçimi zorlayacak tedbirleri kendi arasında konuşup, görüşüp, belirleyip iktidarı erken seçime zorlaması gerek. – Muhalefet bir bütün olmayı başarabilir mi? Toplumsal muhalefete çok ihtiyaç var. İkinci açılım süreciyle birlikte bugünkü sorun; basit, günlük bir siyasi mesele değil. Ulus devletin, üniter devletin tasfiyesine yönelik bir sürece girdik. Bu süreç Ortadoğu’daki yeni siyasi atmosferden bağımsız değil. Muhalefet bir bütün olarak, 1924 Anayasası’nda tanımlanan cumhuriyetin kurucu değerleri bağlamında Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, anlayışıyla bir araya gelmeli ve artık Türkiye’yi yönetemeyen iktidarın siyaset yoluyla gitmesini el birliğiyle sağlamalı. – Gaziosmanpaşa Belediyesi’nde olanları dikkate aldığınızda seçimsiz bir döneme girebilir miyiz? Seçimsiz bir döneme giremeyiz. Türkiye’nin her şeye rağmen tarihsel bir demokrasi kültürü var. Cesaret edemezler. – MHP lideri Bahçeli’nin “kurucu anayasa” söylemi çok tartışıldı. Sizin yorumunuz nedir? 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunun öncesinde Bahçeli, “Önümüzdeki günlerde bölgemizde büyük değişiklikler olacak, inşallah Türkiye değişmez” dedi. Bundan bir yıl sonra, grup toplantısında “Türkiye Milleti” ifadelerini kullandı. 2025 Mayıs’ta da “kurucu anayasa” ve “yeni milli kimlik” diyor. Bu yıl yeni bir açılım süreci başladı. Ve bunun bazı net parametreleri var. – Nedir bu parametreler? PKK sözde bildirisinde “Lozan’ı kabul etmiyoruz, öncesini istiyoruz. 24 Anayasası’na karşıyız” dedi. Hatta o metinde Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin Kürtlere soykırım yaptığını iddia edecek kadar ileri gittiler. Buradaki ana gaye bir Türk Kürt savaşı ya da çatışması oluşturmak. Taleplere baktığımızda ulus devletin ana yapısının değiştirilmesi var. Terör örgütü elebaşı hedefini “demokratik konfederasyon” olarak ifade ediyor. “Demokratik” kısmı bir aldatmaca. Üniter devlet yapısı yerine Türk-Kürt-Arap Konfederasyonu oluşturmak istiyorlar. “OTOKRATİK MONARŞİYE GEÇİŞ” – Peki Cumhur İttifakı ne istiyor? Erdoğan”ın ağzından da Türk-Kürt-Arap birlikteliği benzeri sözler duyuyoruz. Kürt siyasi kimliğinin yeni anayasada yer alması konusunda “hayır” demedi. Adalet ve Kalkınma Partisi zaten 11 kişilik bir anayasa komisyonu kurdu. İktidar, bir kimsenin en fazla iki kez cumhurbaşkanı seçilmesini düzenleyen 101. maddenin değişmesini isteyecek. Burada otokratik monarşiye geçiş olacak. Karşılığında ulus devlet tanımı yerine etnisite ve mezhep tanımının yer aldığı, yeni bir Türk-Kürt-Arap konfederal yapı tasarlanacak. – Bu gerçekleşirse Türkiye’nin toprak bütünlüğü korunabilir mi? Genişletilmiş Büyük Ortadoğu projesi kapsamında, Erbil merkezli sözde Kürdistan düşünüldüğünde eğer bir konfederal yapı oluşursa basit bir referandumla konfederal devletler ayrılacak. Fırat ve Dicle su havzalarının olduğu bölüm de böylece Türkiye”den koparılacak. – Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi İsrail”in İran’a saldırısı ile nasıl bir boyut kazandı? Tüm bunların amacı Büyük İsrail. Buradaki büyük resmi tanımlamak isterim: Ortadoğu’da, bugünkü çatışmaları ve oluşan jeopolitik değişimleri ABD eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, 6 Ağustos 2003’te Ulusal Güvenlik Danışmanı olduğu dönemde yayımlanan bir makalesinde açıkladı. Makalenin başlığı “Ortadoğu’da Dönüşüm” idi. Çok büyük ihtimalle Türkiye’nin de dahil olduğu 22 ülkede değişiklik yapılacağını söyledi. 2010’da başlayan Arap Baharı’nın hazırlayıcısı bu manifesto oldu. Bundan bir yıl sonra Avrupa Birliği, Schengen alanındaki göçlere karşı korumak için “Avrupa Kalesi’ni” kurdu. Çünkü büyük bir göç olacağını biliyordu. Bize de “sınırını mayınlardan temizle” dediler. Yıllar içinde Libya paramparça oldu, Irak bölündü, İran ve Suriye direndi. Bu kartların açık olduğu bir oyun. 2010’da başlayan Arap Baharı’nda devrilmeyen rejimler için baskı devam ediyor. Suriye iç savaşıyla sonunda Esad ülkeden ayrılmak zorunda kaldı. Sonrasında da Suriye’de iki ayrı terör örgütünün de facto hakimiyet kurduğunu görüyoruz. Ne yazık ki Suriye teröristan oldu ve sıra İran”a geldi. – Kartlar bu kadar açıksa İran’ın kayıplarını nasıl değerlendiriyorsunuz? İran saldırıdan hemen önce “Hazırız” demişti. Ama hiç hazır olmadıklarını gördük. İran Genelkurmay Başkanı ve Devrim Muhafızları komutanı evlerinde aileleriyle birlikte öldürüldüler. Askerlikte askeri teyakkuz ve angajman kuralları vardır. Gerginliğin tırmanmasına paralel olarak askeri birlikler alarm durumuna geçer. Çok kapsamlı hazırlıklar başlar. Saldırı olacağı kesindi. Bu nedenle de İran’da yaşananlar kabul edilemeyecek bir amatörlük. – İran güçlü karşılık verebilecek kapasitede mi? Muhakkak karşılık verecekler. Demir Kubbeyi delen Hipersonik füzeleri kullanacaklar. Uzun bir mücadele olacak. – İsrail’in buradaki siyasi hedefi nedir? İsrail İran’daki yönetimi devirmek istiyor. İsrail İran’daki mevcut rejime muhalif olan kanadı ya da kanalları çok etkili kullanabiliyor. Onları belki de heveslendiren konu bu. Benzeri Tel-Aviv’de olmuyor. “BATI İÇİN KIRMIZI ALARM” İran’ın vurulmasının sebeplerinden biri de İran’ın Çin’le olan işbirliğiyle ekonomik ambargoları kırmaya başlaması. İran, OPEC üyesi ülkeler içinde en büyük üçüncü petrol üreticisi. 1974’te, günlük 6 milyon varil petrol ihraç ederek yüzde 10’luk bir pay elde etmişti. Ortadoğu’da bağımsız bir ülkenin bu düzeyde pay elde etmesi emperyalizmin kabul edeceği bir şey değil ki zaten 4 yıl sonra İran’da rejim değişti. Yani İran/Çin ilişkileri ve İran’ın Çin’e petrol satması ki son zamanlarda günlük 2 milyon varile yaklaştı, bu Batı için kırmızı alarm. – ABD’nin durumu nedir burada? Durum şu; Hamas’la savaş başlayan savaşın Lübnan’a sıçramasıyla bölgesel savaş başladı. Ardından Suriye’de yönetim değişti ve bölgesel savaş genişledi. Şimdi İran vuruluyor ve ABD mecburen “Biz bu müdahalede yokuz” dedi. Çünkü Ukrayna’da Rusya’ya karşı zaten bir savaşın içinde destekleyici olarak yer aldı ve kaynaklarını ciddi oranda tüketti. ABD”de kronik bütçe açığı çok büyük. Bu arada küreselci demokratlarla, ulusalcı muhafazakarlar arasında ciddi bir siyasi çatışma var. Benzer şekilde İsrail’de iç siyaset hiç uygun değil. İran’da da durum farksız. Ama bir ülke var ki Çin. Çin’de iç politika daha stabil. – Bölgesel savaşın da genişleme ihtimali var mı? İran’a geçen bölgesel savaşın küresel savaşa evrilme riski var. ABD İsrail’e aktif destek verirse Rusya ve Çin’in İran’a çok daha büyük destek vermesi kuvvetle muhtemel. Bu, çatışmanın artık bölgesel bir çatışma olmaktan çıkıp küresel bir çatışmaya doğru evrilme riski olduğunu bize gösteriyor. Umarım Avrupa ve Amerika’daki liderlik Çin ile görüşerek bunun küresel bir çatışmaya evrilmesine engel olurlar. – DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Öcalan’ın Mazlum Abdi, Talabani, Barzani ile görüşmek isteğini söyledi. Bu talebin karşılanması mümkün mü? Toplumun tepkisinden korkmasalar Mazlum Abdi buraya gelebilirdi. Ama bunu açıktan yapabileceklerini, cesaret edebileceklerini hiç sanmıyorum. Ama cesaret edememeleri iktidarın PYD ile görüşmediği anlamına gelmiyor. PYD 2 ay önce “Biz hükümetle görüşüyoruz ama Türk ordusu hala saldırılara devam ediyor, anlayamıyoruz” demişti. Mart ayında HTŞ ve PYD, Şam’da sözde bir mutabakat yaptıklarında Dışişleri Bakanı ve İstihbarat Başkanı Şam’a gitti. Dönerken Dışişleri Bakanı “Şam’daki muhataplarımıza, Fırat’ın doğusunda Kürtlerin siyasi haklarını vermelerini önerdik” dedi. Suriye’deki Türkmenler konu bile olmuyor. Bu bir skandal. Burada hükümetin duruşu net değil. – Türkiye ne ne yapmalı? KCK’nın Suriye”deki batı ayağının siyasi özerkliği için büyük bir gayret var. Türkiye bunu önleyecek, zorlayıcı diplomatik tedbirleri uygulamaya başlamalı. – Nedir bunlar? Bu bölge, Batı Türkmeneli Bölgesi’dir. Burada sizin benim gibi Türkçe konuşan büyük bir Türk nüfus var. Onların hukukunun korunması Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin asli görevidir. Ama Türkmenlerin adının bile geçmemesi büyük bir şüphe ve soru işareti. – Ne yapmalı korumak için? Türkiye’deki PKK terör örgütünün silahlı unsurlarının büyük çoğunluğu Suriye’ye geçti. Suriye ordusuna entegre edip bunlara yasal statü tanımaya kalktılar. Ama iki terör örgütünün yaptığı mutabakat hukuken geçerli değil. Dolayısıyla Türkiye’nin Birleşmiş Milletler 51. madde gereğince önleyici müdahale hakkı var. – Amerika”nın koruması altındalar… Her şeyden önce iki aşamalı askeri tedbir düşünmek gerekir. Bir; Türkiye buradaki Türkmenlerin hakkını koruyacak. İki; Mademki PKK terör örgütünün Suriye”deki unsurları sözde nizami askeri kuvvetler olarak tertiplendi ve varlıkları Türkiye’nin, egemenliği ve bağımsızlığı için bir tehdit, Türkiye burada sınır ötesi bir stratejik askeri harekatı düşünmeli. – Direkt YPG’ye karşı bir harekattan söz ediyorsunuz… Evet. Bu bir süreç meselesi. Öncesinde mutlaka diplomasi yapılmalı. YPG’nin sözde ordulaşması sürecini ABD açıkça destekledi. Hâlâ rehberlik ve danışmanlık yapıyor. Bu konuyu ABD ile müzakere etmek, bunun durdurulması için tedbirler planlamak gerek. Burada ilginç bir detay var: Bu terör örgütü unsurları Suriye’nin kuzeyi gibi oldukça düz bir coğrafyada sözde ordulaşmaya girmişse, bu TSK için çok daha kolay bir hedef. Bu coğrafya düz. Sözde YPG ordusunu tamamen imha etmek için çok uygun koşullar ve fırsatlar var. O kuvvetin oradan dağıtılması, Türkiye’nin egemenliği ve bağımsızlığı için acil bir görevdir. “İRAN”A PARALEL OLARAK TÜRKİYE DE HEDEFTE” – Sıranın Türkiye’ye geldiğini mi düşünüyorsunuz? Türkiye’de iki büyük hassasiyet var. Bir; 13 yıldır devam eden demografik işgal. Afganistan’dan ve Ortadoğu’dan çok sayıda terörist ya da cihadistin Türkiye’de olduğunu bilmek gerek. İki; açılım ile ulus ve üniter devletin hedef olması. Yani İran’a paralel olarak Türkiye de hedefte. İran’a operasyonu konuşuyoruz ama Türkiye’de bir yanda sığınmacı ve kaçakların oluşturduğu demografik işgal ve ölçüsünü kestiremediğimiz güvenlik riskleri var. Diğer yanda ise sözde fesih bildirisinden ve konuşmalardan anlıyoruz ki ulus devletin ve üniter devletin açıkça hedeflenmesi, Türkiye’nin üniter devlet yapısı yerine etnik ve mezhep temelli bir konfederasyona dönüştürülmesi isteniyor. Yani Türkiye yıllardır hedefte. – Halkın tepkisinden söz ettiniz, tüm bunlara cesaret edilebilir mi? Bunu önlemenin en bilindik yolu halkı bilgilendirmek ve bilinçlendirmek. Bugün, “terörsüz Türkiye” denilerek Kocatepe’de, Dumlupınar’da, Sakarya’da atalarımızın kanı ve zaferiyle kurulan cumhuriyet, siyasi pazarlık masasında tasfiye ediliyor. Bunu halka anlatmalıyız. Çünkü halkın üstünde bir güç yoktur. Türkiye’de bu konuda çok şanslıyız. Özellikle Saraçhane’de toplanan gençler hazırlar. Bu ikinci açılıma halk desteği yok. Halk desteği devam ettiği sürece ulus devlet ve üniter devlet devam edecek. Çünkü temeli sağlam. DR. FİKRET BAYIR 1964’te İzmir’de doğdu. 1997’de Kara Harp Akademisi’nden kurmay yüzbaşı olarak mezun oldu. İç güvenlik görevleri başta olmak üzere, çeşitli karargâh görevleri ve kıta komutanlıkları yaptı. 1999’da altı ay süreyle Filistin’de Barış Gücü ve 2000-2003 yıllarında İtalya/Napoli’de NATO görevinde bulundu. 2005’te Silahlı Kuvvetler Akademisi’nde eğitim gördü. 2007’de albay rütbesindeyken, kendi isteğiyle TSK’den emekliye ayrıldı. 2020’de Savunma Yönetimi konusunda doktora eğitimini tamamladı. “Strateji Ustası Atatürk” adlı kitabı bulunan Bayır, 2024’te Prof. Dr. Ümit Özdağ ile birlikte “Anadolu Kalesi” kitabını yazdı. Bayır, Zafer Partisi’nde Milli Güvenlik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı görevinde bulunuyor.
Source: İklim Öngel
Ayrımcılık yapana ağır ceza ve ifşa
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, SABAH”a yaptığı özel açıklamada ayrımcılıkla mücadelede kararlılık vurgusu yaptı. Kılıç, “Kişinin cinsiyeti, inancı, siyasi görüşü ya da engelliliği nedeniyle ayrımcılığa uğradığını tespit edersek 205 bin TL”ye kadar para cezası uyguluyoruz. Üstelik bu kişiler ya da kurumlar kamuoyuna açıklanarak ifşa ediliyor” dedi. 130 KURUMDAN BİRİ Kılıç, TİHEK”in Gazze”deki insan hakları ihlallerini analiz edip tematik bir rapor hazırladığını, bu raporu hem Arapça hem İngilizce olarak yayımlayarak uluslararası kamuoyuna sunduklarını kaydetti. TİHEK Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç SABAH”a özel açıklamalarda bulundu. TİHEK”in aynı zamanda eşitlik kurumu olduğunu hatırlatan Kılıç, kanunda belirtilen 15 temelde ayrımcılık yasağının ihlali durumunda kuruma başvuru yapılabildiğini belirtti. İnsan hakları ihlallerinde mağdurun başvurusuna gerek olmadan da kurumun resen inceleme başlatabildiğini belirten Kılıç, “Mağdur sessiz kalsa dahi biz harekete geçiyoruz.” diyerek TİHEK”in cezaevleri ve göç merkezlerine yaptığı habersiz denetimlerle kötü muamelenin önüne geçmeyi hedeflediğini söyledi. TİHEK”in 2022″den bu yana Birleşmiş Milletler düzeyinde akredite edildiğini hatırlatan Kılıç, “BM toplantılarına görüş sunabilen ve bildirim yapabilen bir kurumuz. Bu, Cumhurbaşkanlığı İnsan Hakları Eylem Planı”nın hedeflerinden biriydi” dedi. Kişilerin cinsiyeti, dini inancı, siyasi görüşü, engelliliği, etnik kimliği gibi sebeplerle ayrımcılığa uğradığında kurumlarına başvurabildiğini kaydeden Kılıç, “Eğer ihlal tespit edilirse 205 bin TL”ye kadar idari para cezası uyguluyoruz. Yalnızca para cezası değil, kararların kamuoyuyla paylaşılması yoluyla da ihlal yapan kişi ya da kurumların ifşa ediyoruz. Belki cezanın miktarı bazıları için önemli olmayabilir ama kamuoyu nezdinde ifşa edilmek onlar için çok daha caydırıcı bir sonuç doğuruyor” ifadelerini kullandı. GAZZE RAPORU SUNULDU Küresel insan hakları sorunlarına da duyarsız kalmadıklarını vurgulayan Kılıç, “Gazze”de, İsrail”in gerçekleştirdiği soykırım ve savaş suçlarını başından beri takip ediyoruz. Ekim 2023″ten bu yana yoğun şekilde çalışıyoruz. Gazze”deki insan hakları ihlallerini analiz eden tematik bir rapor hazırladık. Bu raporu hem Arapça hem İngilizce olarak yayımladık ve uluslararası kamuoyuna sunduk” dedi. EN FAZLA İHLAL ENGELLİLERE KARŞI Kılıç, TİHEK”e gelen başvuruların önemli bir kısmının engellilik temelli ayrımcılık üzerine olduğunu belirterek “Anayasal güvenceye rağmen engelli bireyler halen ayrımcılıkla karşı karşıya kalıyor. Bu konuda ses getiren kararlar aldık” dedi. İnsan hakları eğitimine büyük önem verdiklerini söyleyen Kılıç, 30″dan fazla üniversiteyle iş birliği yaptıklarını, yaz döneminde yeni eğitim programları başlatacaklarını ve sertifika verildiğini kaydetti.
Source: Kerim Cengi̇l
Cumhur İttifakı ortağı açık açık söyledi: Sıra Türkiye”de
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici çeşitli açılış ve ziyaretlerde bulunmak üzere Sivas”a geldi.
Destici ilk olarak Eski Sanayi Kentsel Dönüşüm 2″nci Etap Konut Projesi Temel Atma Töreni”ne katıldı.
Burada konuşan Mustafa Destici, Türkiye”nin her zaman barıştan ve dostluktan yana olduğunu belirterek, “Bizim bunu istememizle tüm dünyada gerçekleşmiyor. Dünyanın düzenini, barışını, kardeşliğini bozan yapılar ve kesimler var. Bunların başında da Siyonist ve terörist İsrail gelmektedir. Maalesef 23 Ekim”den beri Gazze”yi yerle bir etmiş on binlerce çocuğu, masum kadını ve sivil insanı öldürmüştür, katliam ve soykırım yapmıştır. Bir kez daha lanetliyoruz. İnşallah gün gelecek, belasını bulacaktır” diye konuştu.
İsrail- İran savaşına da değinen Destici, “Saldırma sebebi olarak İran nükleer silah yapma programına devam ediyormuş ve bundan vazgeçmesi gerekiyormuş. Bunu vazgeçirmek için bu saldırıları yapıyormuş. Bunu sadece İran yapmıyor. İsrail”in kendisinde de var. Size helal olan İslam ülkelerine niye yasak oluyor. Bu başka bir ülkeye saldırı sebebi olabilir mi? O zaman tüm ülkeler nükleer programlardan vazgeçip ellerindeki nükleer silahları imha etsinler. Siz ondan sonra başka bir ülkeye laf söyleyin. Bugün İran”a yapılanlar İran”dan sonra Türkiye”ye de yapılacaktır. Bizim de nükleer tesislerimiz hızlı bir şekilde tamamlanıyor. Savunma sanayisinde dosta güven, düşmana korku salan çalışmalar gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.
Source:
İngiliz istihbaratının başına ilk kez bir kadın getirildi
İngiltere Başbakanlık Ofisi 10 Numara”dan yapılan açıklamaya göre Starmer, MI6″nın 18″inci şefi olarak Blaise Metreweli”yi atadı.Dışişleri Bakanı”na karşı sorumlu olan ve teşkilatta “C” olarak bilinen MI6 şefliğine ilk kez bir kadının atandığı belirtilen açıklamada, Metreweli”nin halihazırda teşkilatta “Q” olarak bilinen teknoloji ve yeniliklerden sorumlu genel müdürlük görevini yürüttüğü ifade edildi.Metreweli”nin geçmişte iç istihbarat servisi MI5″ta görev yaptığı hatırlatılan açıklamada, mevcut MI6 Başkanı ve İngiltere”nin eski Ankara Büyükelçisi Richard Moore”un görevini sonbaharda bırakacağı kaydedildi.Açıklamada, Metreweli”nin teşkilata 1999″da katıldığı, kariyerinin büyük kısmında Orta Doğu ve Avrupa”daki operasyonel görevler yaptığı ve Cambridge Üniversitesi”nde antropoloji eğitimi aldığı vurgulandı.Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Starmer, “Metreweli”nin tarihi ataması, istihbarat servislerinin yürüttüğü işlerin hiç olmadığı kadar hayati olduğu bir dönemde yapıldı. İngiltere daha önce görülmemiş ölçüde tehditlerle karşı karşıya. Bunlara saldırgan ülkelerin sularımıza gönderdiği casus gemiler ile kamu hizmetlerimizde kargaşa yaşanmasını isteyen, karmaşık siber planları olan hackerlar da dahil” ifadelerini kullandı.Dışişleri Bakanı David Lammy de açıklamasında, şunları kaydetti:”Küresel istikrarsızlık ve güvenlik tehditlerinin ortaya çıktığı, teknolojinin daha da önemli bir güç haline geldiği, hasımların daha da yakın çalışmaya başladığı bir dönemde Blaise, İngiltere”nin bu zorluklarla doğrudan mücadele edebilmesini sağlayarak Britanya’nın yurt içinde ve yurt dışında güvende ve emniyette kalmasını temin edecek.”Lammy, istihbarat servislerine ek 600 milyon sterlinlik (Yaklaşık 32 milyar lira) bütçe ayıracaklarını da bildirdi.Bu arada, Metreweli, açıklamasında teşkilatın başına getirilmekten gurur duyduğunu ifade ederken, mevcut başkan Moore ise Metreweli”nin teşkilat için önemli bir figür olduğuna dikkati çekti.Moore, yerine Metreweli”nin gelmesinden dolayı mutluluk duyduğunu belirtti.
Source: Dünya Gazetesi
İsrail- İran savaşında 4. gün… İsrail Batı’dan yardım istedi
İsrail’in İran’a yönelik 13 Haziran”da başlattığı ve “Yükselen Aslan” saldırısı ile buna karşılık İran”ın misillemesiyle başlayan savaş dördüncü gününde devam ediyor. İsrail”in saldırılarında aralarında İran Genelkurmay Başkanı Bakıri ile Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Selami gibi üst düzey askeri yetkililerin de olduğu en az 224 kişi hayatını kaybetti, bin 277 kişi yaralandı.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, “Nükleer silah geliştirme niyetimiz yok ancak nükleer enerji ve araştırma hakkımız var, kimse bunu elimizden alamaz” dedi.
İran da İsrail”in “Yükselen Aslan” saldırısı karşılığında “Gerçek Vaat 3” ismini verdiği misillemeyi başlattı.
Drone”ların yanı sıra yüzlerce balistik ve hipersonik füzenin fırlatıldığı saldırıda Tel Aviv, Kudüs ve Hayfa”da patlamalar meydana geldi.
İsrail”in hava savunma sistemi “Demir Kubbe”yi aşan İran füzeleri nedeniyle İsrail”de en az 16 kişi hayatını kaybetti.
İsrail şehirlerinde sık sık sirenler çalıyor.
İsrail ordusu, ülkedeki herkese yönelik muhtemel İran saldırısına karşı sığınakların yakınında durulması talimatını yineledi. İsrail basını; Netanyahu hükümetinin Batı”dan füzeleri durdurmak için yardım istediğini ileri sürdü. İsrail”in bu talebine İngiltere”nin karşılık verdiği ancak Fransa”nın çekimser kaldığı belirtildi.
İşte tüm dünyanın gözünü çevirdiği bölgede son durum…
İSRAİL: TAHRAN HALKI BUNUN BEDELİNİ ÖDEYECEK
İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, sosyal medya platformu X”teki hesabından yaptığı paylaşımda İran”ın başkenti Tahran”da yaşayanları tehdit etti.
Katz, İsrail”in dini lideri Ayetullah Ali Hamaney”e işaret ederek İran”ı, İsrail”i saldırılarını sürdürmekten caydırmak için İsrail”deki sivilleri hedef almakla suçladı. Katz, “Tahran halkı bunun bedelini ödeyecek, hem de çok yakında” ifadelerini kullandı.
İRAN: “NÜKLEER ENERJİYE SAHİP OLMA HAKKIMIZ VAR”
İran devlet haber ajansı IRNA”nın haberine göre, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, “Nükleer silah geliştirmek gibi bir niyetimiz yok” açıklamasında bulundu.
Nükleer enerji ve araştırmanın hakları olduğunu ve kimsenin bunu ellerinden almasına izin vermeyeceklerini belirten Pezeşkiyan, “Savaş peşinde değiliz, savaşı başlatmadık da” diye konuştu.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, yaptığı son açıklamada “Biz egemenlik peşinde değiliz, İsrail ise Müslümanları tek tek vurarak onlara kendi emirlerini dayatmaya çalışıyor.” dedi. Pezeşkiyan, ABD”nin İsrail”in kendilerine saldırmasına izin vererek zorbalık yaptığını ve uluslararası hukuku ihlal ettiğini de söyledi.
İRAN’DAN TEL AVİV’İ VURDU, UYARI GELDİ: GÖRÜNTÜ VE KONUM PAYLAŞMAYIN
İran”dan İsrail”e son füze saldırısında hava savunma sistemlerini aşan füzelerden bazıları Tel Aviv ve çevresine isabet etti. İsrail ordusu isabet eden yerlerden görüntü ve konum paylaşılmaması için uyarı yaptı
Sabaha karşı İran”dan İsrail”e doğru ateşlenen yoğun füze atışı nedeniyle İsrail”de çok geniş bir alanda saldırı alarmları çaldı.
Tel Aviv ve çevresinde hava savunma sistemlerini aşan bazı füzeler isabet etti. AA ekibi, Tel Aviv merkezinde en az bir noktada füzenin isabet ettiğini, burada güçlü patlamanın ardından yoğun dumanlar yükseldiğini gözledi.
İsrail ordu sözcülüğü, sığınaklardan çıkılabileceği bilgisini geçerken, kurtarma ekiplerinin vurulan noktalara doğru harekete geçtiği belirtildi. İsrail ordusu, isabet eden yerlerden görüntü ve konum paylaşılmaması ve “İran”ın bunları saldırılarını geliştirmekte kullanabileceği uyarısı” yaptı.
Öte yandan, Tel Aviv”in Gush Dan bölgesi, Petah Tikva kentinde patlamaların binalarda ağır yıkıma yol açtığı, itfaiye ve kurtarma ekiplerinin buraya yönlendirildiği kaydedildi.
İsrail”in kuzeyindeki liman şehri Hayfa”da da petrol rafineleri, elektrik santrali, sanayi tesislerinin bulunduğu noktaların bulunduğu alana füzenin düştüğü uzaktan çekilmiş görüntüler sosyal medyada paylaşıldı.
İsrail acil yardım servisi Kızıl Davut Yıldızı, ilk belirlemelere göre biri ağır 25 kişinin yaralandığını duyurdu.
TEL AVİV”DE SİRENLER SUSMUYOR
İran”ın sabaha karşı ateşlediği füzelerden bazıları hava savunma sistemlerini aşarak Tel Aviv ve çevresine isabet etti.
İsrail”de çok geniş bir alanda saldırı alarmları çaldı.
AA ekibi Tel Aviv merkezinde en az bir noktada füzenin isabet ettiğini, burada güçlü patlamanın ardından yoğun dumanlar yükseldiğini gözledi.
İsrail ordusu, füzelerin isabet ettiği yerlerden görüntü ve konum paylaşılmaması ve “İran”ın bunları saldırılarını geliştirmekte kullanabileceği uyarısı” yaptı.
İRAN YENİ FÜZELER ATEŞLEDİ
İran, İsrail’in saldırılarına karşılık yeniden balistik füze operasyonlarına başladı.
İran devlet televizyonuna göre, İsrail’in sivil yerleşim yerlerini de hedef alan saldırılarına karşılık silahlı kuvvetler tarafından sekizinci dalga balistik füze saldırıları başladı.
Devlet televizyonundan canlı yayınlanan görüntülerde Tel Aviv’de isabetler görülüyor.
TAHRAN”DA İSRAİL AJANLARININ DRONE ÜRETİM ATÖLYESİ BULUNDU
İran güvenlik güçleri, dördüncü günde de saldırılarını hız kesmeden sürdüren İsrail”in başkent Tahran”da kurduğu bir drone üretim atölyesine baskın yaptı.
İSRAİL”DE ÖLÜ SAYISI 16″YA ÇIKTI
İran”ın İsrail”e yönelik düzenlediği misilleme saldırılarında ölü sayısı 16″ya yükseldi.
İsrail acil yardım servisi Kızıl Davut Yıldızı, İran”ın dün Tel Aviv”in güneyindeki Bat Yam”a düzenlediği saldırıya ilişkin 2 kişinin daha cansız bedenlerine ulaşıldığını, ölenlerin sayısının 9″a yükseldiğini açıkladı.
Arama kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmalarının devam ettiği belirtildi.
Böylece, İsrail”in başlattığı saldırıların ardından İran”ın yaptığı misillemelerde ölenlerin sayısı 16″ya yükseldi.
TAHRAN”A YENİ DALGA SALDIRI
İsrail, İran”ın başkenti Tahran”a yeni bir saldırı dalgası başlattı.
Başkent Tahran”ın farklı noktalarından patlama sesleri duyuluyor.
İran devlet televizyonu, saldırıların Şehriyar ilçesinde yoğunlaştığını duyurdu.
İSRAİL”DE HALKA TALİMAT: SIĞINAKLARIN YANKININDAN AYRILMAYIN
İsrail ordusu, İran”dan fırlatılmaya devam eden füzeler nedeniyle halka sığınakların yakınından ayrılmama talimatı verdi.
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, ülke genelinde kamusal alanlarda hareketin en aza indirilmesi ve toplantılardan kaçınılması istendi.
Açıklamada, uyarı geldiğinde yakınında bulunulan sığınaklara girilmesi ve bir güncelleme yayımlanana kadar çıkılmaması talimatı verildi.
İRAN: İSRAİL”İN SALDIRILARINDA 224 KİŞİ ÖLDÜ
İran Sağlık Bakanlığı, cuma gününden beri İsrail”in saldırılarında 224 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Bin 277 kişi de yaralandı.
Bu içerik Taner Şahin tarafından yayına alınmıştır
Source: Taner Şahin
CANLI | İran ve İsrail savaşı 4. gününde! Pezeşkiyan, ABD”yi hedef aldı: Zorbalık yapıyorlar
16.06.2025 07:52
İRAN: ABD ZORBALIK YAPIYOR
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, yaptığı son açıklamada “Biz egemenlik peşinde değiliz, İsrail ise Müslümanları tek tek vurarak onlara kendi emirlerini dayatmaya çalışıyor.” dedi. Pezeşkiyan, ABD”nin İsrail”in kendilerine saldırmasına izin vererek zorbalık yaptığını ve uluslararası hukuku ihlal ettiğini de söyledi.
16.06.2025 07:07
DAHA “YIKICI” OPERASYON SÖZÜ
İran, İsrail”i “başarılı bir şekilde” vurduğunu söyledi ve İsrail”in “hayati hedeflerine” karşı daha “yıkıcı” operasyonlar düzenleyeceğine söz verdi.
16.06.2025 05:16
“GÖRÜNTÜ VE KONUM PAYLAŞMAYIN” UYARISI
Sabaha karşı İran”dan İsrail”e doğru ateşlenen yoğun füze atışı nedeniyle İsrail”de çok geniş bir alanda saldırı alarmları çaldı. Hava savunma sistemlerini aşan füzelerden bazıları Tel Aviv ve çevresine isabet etti. İsrail ordu sözcülüğü, sığınaklardan çıkılabileceği bilgisini geçerken; İsrail ordusu, isabet eden yerlerden görüntü ve konum paylaşılmaması ve “İran”ın bunları saldırılarını geliştirmekte kullanabileceği uyarısı” yaptı.
16.06.2025 04:15
SEKİZİNCİ DALGA OPERASYON
İsrail ordusu, İran”dan İsrail”e doğru füze ateşlendiğinin tespit edildiğini duyurdu. Ordudan yapılan açıklamada, hava savunma sistemlerinin İran”dan fırlatılan füzeleri önlemeye çalıştığı kaydedildi. Açıklamada, alarm verildiğinde halkın sığınaklara girip bir sonraki talimata kadar orada kalması istendi. Cep telefonlarına da aynı uyarılar gönderildi. İran devlet televizyonuna göre, İsrail’in sivil yerleşim yerlerini de hedef alan saldırılarına karşılık silahlı kuvvetler tarafından sekizinci dalga balistik füze saldırıları başladı.
16.06.2025 04:08
“SIĞINAKLARA YAKIN DURUN” TALİMATI
İsrail ordusu, muhtemel İran saldırısına karşı sığınakların yakınında durulması talimatını yineledi. Yapılan açıklamada, alarmların çalması halinde sığınaklara girilmesi ve ikinci bir açıklama yapılana kadar kalınması gerektiği belirtildi.
16.06.2025 02:57
İRAN”DAKİ NÜKLEER TESİSTEKİ HASAR UYDUDAN GÖRÜNTÜLENDİ
İsrail”in 13 Haziran”da vurduğu ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) tarafından radyoaktif sızıntı uyarısı yapıldığı Natanz Nükleer Zenginleştirme Tesisi’ndeki hasar uydudan görüntülendi.
16.06.2025 02:37
İSRAİL”DEN TAHRAN”A YENİ SALDIRI
İsrail, Tahran”ın Narmak ve Lavizan bölgelerine saldırı düzenlendi. İran hava savunma sistemleri saldırılara karşı devreye girdi.
16.06.2025 02:23
İSRAİLLİ BAKAN”DAN İRAN”DA REJİM DEĞİŞİKLİĞİ MESAJI
İsrail İnovasyon, Bilim ve Teknoloji Bakanı Gila Gamliel, ülkesinin İran”a saldırıları devam ederken “seneye özgür Tahran”da” ifadelerini kullandığı video paylaşarak, İran”a saldırılarla rejim değişikliği imasında bulundu.
İsrail”i ziyaretlerinde Devrik İran Şahı”nın oğlu sürgündeki Prens Rıza Pehlevi ile görüşen Gamliel, X hesabından geçen yıl katıldığı bir etkinlikte yaptığı konuşmada kullandığı “seneye özgür Tahran’da” ifadelerini birden fazla kullandığı bir video paylaştı. Gamliel”in İran İslam Devrimi”nden önce kullanılan bayrakla sarılı bir kürsüde konuşma yaparken söz konusu ifadeleri sarf ettiği görüldü.
16.06.2025 02:02
TRUMP: ANLAŞMA OLMA İHTİMALİ YÜKSEK
ABD Başkanı Donald Trump, İran ile İsrail arasında süren savaşa ilişkin açıklama yaptı. Bir anlaşma olmasını umduğunu vurgulayan Trump, “Bazen sonuna kadar savaşmak zorundasınız” ifadelerini kullandı.
Kanada’daki G7 zirvesi için Beyaz Saray’dan ayrılırken gazetecilerin İran-İsrail gerilimi ile ilgili sorularını cevaplayan ABD Başkanı Trump, şunları söyledi:
16.06.2025 01:49
İRAN, KİRYAT GAT KENTİNİ VURDU
İran’ın İsrail’e fırlattığı balistik füzelerden bazıları, güneydeki Kiryat Gat kentine isabet etti. Saldırı sonucu kentteki bazı bina ve araçlarda hasar oluştu.
16.06.2025 00:59
SALDIRILAR YENİDEN BAŞLADI
İran’ın başkenti Tahran’da şiddetli patlamalar meydana geldi.
Source: Mahmut Ekinci
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan: Nükleer enerjiye sahip olma hakkımız var
İsrail ile artan gerilim sonrası konuşan İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, ülkesinin nükleer silah üretme hedefi olmadığını belirterek, nükleer enerji ve araştırma hakkının korunacağını vurguladı.İsrail”in “İran”a nükleer programını hedef aldığı” iddiasıyla 13 Haziran tarihinde başlattığı saldırılar, İran”ın da misilleme saldırılarıyla devam ediyor. İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, “İran”ın nükleer silah geliştirme niyetinde olmadığını” söyledi.IRNA”ya konuşan Pezeşkiyan, “Nükleer silah geliştirme niyetimiz yok ancak nükleer enerji ve araştırma hakkımız var, kimse bunu elimizden alamaz. Ne savaş istiyorduk, ne de savaşı biz başlattık” ifadelerini kullandı.
Source: Dünya Gazetesi
Trump, 36 ülkeye daha seyahat yasağı getirmeyi planlıyor: İşte o ülkeler!
ABD Başkanı Donald Trump, ulusal güvenlik gerekçesiyle 12 ülke vatandaşlarının ülkeye girişini tamamen yasaklayan kararını genişletmeyi planlıyor.ABD Dışişleri Bakanlığı”nın basın tarafından görülen bir yazışmasına göre Trump yönetimi, 36 ülkenin daha vatandaşlarının ABD”ye girişini yasaklayarak seyahat kısıtlamalarını önemli ölçüde genişletmeyi düşünüyor.Trump bu ayın başlarında 12 ülkenin vatandaşlarının ABD”ye girişini yasaklayan bir kararname imzalamış ve ABD”yi “yabancı teröristlere” ve diğer ulusal güvenlik tehditlerine karşı korumak için bu adımın gerekli olduğunu söylemişti.Trump, kararla ilgili yaptığı açıklamada, “Güvenli ve güvenilir bir şekilde inceleyemediğimiz hiçbir ülkeden açık göç alamayız” demişti.”Endişe kaynağı 36 ülke belirlendi”Hafta sonu yapılan yazışmada, “Bakanlık, 60 gün içinde belirlenen kriterleri ve gereklilikleri yerine getirmemeleri halinde girişlerinin tamamen veya kısmen askıya alınması tavsiye edilebilecek 36 endişe kaynağı ülke belirledi” denildi.Önümüzdeki 60 gün içinde bu endişeleri gidermemeleri halinde tam veya kısmi yasakla karşılaşabilecek ülkeler şunlar: Angola, Antigua ve Barbuda, Benin, Butan, Burkina Faso, Cabo Verde, Kamboçya, Kamerun, Fildişi Sahili, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Cibuti, Dominika, Etiyopya, Mısır, Gabon, Gambiya, Gana, Kırgızistan, Liberya, Malavi, Moritanya, Nijer, Nijerya, Saint Kitts ve Nevis, Saint Lucia, Sao Tome ve Principe, Senegal, Güney Sudan, Suriye, Tanzanya, Tonga, Tuvalu, Uganda, Vanuatu, Zambiya ve Zimbabve.
Source: Dünya Gazetesi