Bir yıldız kaydı…

Bir yıldız kaydı…

Bugün Çetin Alta n’ın 98. doğum günü. Kemal Gür ’ün* ölümünün de 4. günü. *** Çetin Altan’ın sadık okurlarındandı. Onun üç sözüne göre yaşadı diyebiliriz. “Başarı, yalan söylemek zorunda kalmadan yaşayabilmektir. İnsanlar değerli olmayı unuttu, önemli olmaya çalışıyorlar. Hayat yaşandığı kadar var, gerisi hafızalardaki hatıra ya da hayallerdeki ümittir.” *** Mülkiyeliler ve eski Hariciyeciler Hasan Kemal Gür ’ü iyi tanırlar. Gümülcine başkonsolosu iken (1998-2000) Türklere yönelen şiddeti resmi makamlara iletirken onlardan “soydaş” diye söz ettiği için Yunanistan kendisini “persona non grata/istenmeyen adam” ilan etmiş ve Ankara’ya dönmüştü. *** Yalan söylemek zorunda kalmadan diplomatlık kolay değil. Hele siyaset hiç değil. Gelişmişi azgelişmişi, Doğulusu, Ortadoğulusu, Müslümanı, Hindusu tüm siyasi liderler masal anlatarak yönetiyorlar ülkelerini. Yerli ve milli gündemimize en üst perdeden alt kimlik üst kimlik vaziyetleri de sokuldu. Önce Türk sonra Müslüman idik. Alparslan Türkeş ’in ağzından, Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslüman idik. Belli ki bu arada Hira Dağı uzadı. En üst perde böyle buyurdu. *** Masallarda da en üst perde krallardır. Yönetimin bu türünde yalan söylemeden yaşamak başarısı ancak çocuklarındır. Kemal Gür ile seyrek de olsa buluşup dereden tepeden hasbihal ederdik. Yurtdışında iki oğlan çocuğu büyüttüğünden masal dünyasına aşina idi. Öğrencilik anılarının tadını hiçbir mevzu veremezdi. İç siyaset muhabbetinden ise pek hazzetmezdi. Yine de çok özgün bir kıyaslama-çözümleme ve mizah yeteneği olduğu için ağzından laf alabilirim diye düşünüp son buluşmamızda sormuştum: – “Monşer’cim ya, nasıl düze çıkacak bu ülke?” “Çözüm millette! Topyekûn “kral çıplak!” demesinde…” – “Peki ya bu nasıl olacak?” “Sayın vekilim, zorlama beni. Bana bale suitlerini, konçertoları, operaları sor. Onu müzik yazarı Şefik Kahramankaptan yapsın. Niye ki? Zekâm yetmez dahili siyasete?” – “Yapay zekâ programları var. Destek alalım istersen.” Yakasını kurtaracağı için bu esprimsi öneriyi çok beğendi. Cep telefonları artık avuçiçi birer bilgisayar. İki tık ile en işlek olanını bulduk. O söyledi. Ben yazdım. *** Dünyaca ünlü masal… Kral Çıplak. Hans Christian Andersen (1805- 1875). Masalları sadece çocuklara değil, yetişkinlere de mesajlar verir. Hikâyelerinde toplumsal eleştiri, duygusallık ve ahlaki dersler sıkça görülür. Eserleri 150’den fazla dile çevrilmiştir. – Sordum Peki, Kral Çıplak’ın mesajı nedir? – Toplumun zaaflarını ve bireyin cesaretini konu alır. Verdiği temel mesajlar nelerdir. Gerçeği Söyleme Cesareti: Herkes susarken yalnızca bir çocuğun “Ama kral çıplak!” demesi, dürüstlük ve cesaretin gücünü gösterir. Toplumsal Baskı ve Sürü Psikolojisi: İnsanlar, doğru olmadığını bilseler bile çoğunluğa uymayı tercih ederler. Herkes “kıyafeti görüyorum” derken aslında kimse onu görmemiştir. Gurur ve Aldanma: Kralın kibri, dolandırıcıların oyununa gelmesine sebep olur. Gurur, kişinin gerçekleri görmesini engelleyebilir. Eleştiriye Açık Olmak: Güç sahiplerinin, eleştiriye açık olmamaları onları yanılgıya sürükler. Masal, dürüstlük, eleştirel düşünce ve toplumsal cesaret gibi evrensel değerlere vurgu yapar. *** Yapay zekâya soruyoruz (reklam olmasın diye markası mahfuz): “Masaldaki kralın kişisel, siyasi, insani zaafları nelerdir?” – Kralın üç temel zaafı var. 1. Kişisel zaafları: Kibir: Kendi dış görünümüne ve kıyafete aşırı önem verir. Kendini üstün ve hatasız görür. Gösteriş merakı: Sürekli en şatafatlı, en gösterişli olma arzusu taşır. Kendini kandırma: Gerçeği görmek istemez; halk ne düşünürse düşünsün, yalanı sürdürmeyi tercih eder. 2. Siyasi zaafları: Danışmanlarına körü körüne güvenme: Gerçekten doğruyu söyleyecek kimse yoktur çevresinde; dalkavuklarla doludur. Eleştiriye kapalı olmak: Halkın ya da danışmanlarının olası uyarılarını dikkate almaz. İmaj yönetimine odaklanmak: Halkın ne düşündüğünden çok, nasıl göründüğüne odaklanır. *** Kral Çıplak’taki terzi kim adına ve niçin krala ders vermek istiyor? Bu masaldaki terziler aslında özel olarak bir kişiyi temsil etmezler. Masal düzeyinde şu mesajların taşıyıcısıdırlar: Kimler adına? Toplumun: Sessiz kalan, korkan, gerçeği söyleyemeyen halk adına. Gerçeğin: Yalanın, kibirin ve sahte itibarın maskesini düşürmek için. Akıl ve eleştirel düşüncenin: Kör inançlara, otoriteye sorgusuz boyun eğenlere karşı. *** Bir soru da benden: Neden ders vermek isterler? Kralın kibri ve zayıf karakteriyle alay etmek için: Kral, öyle gösteriş düşkünüdür ki, çıplak bile olduğunu anlamaz. Toplumun ikiyüzlülüğünü ortaya çıkarmak için: Herkes “kıyafeti görüyorum” diyerek yalanı sürdürür. İktidarın eleştiriye kapalı yapısını göstermek için: Kralın çevresinde hiç kimse doğruyu söylemeye cesaret edemez. — *Kemal Gür (1950-2025) Hopa doğumlu. Münih ve Batum başkonsolosu, Pakistan ve Macaristan büyükelçisi idi. Konsolosluk işleri genel müdürlüğü yaptı. Rezan Gü r’ün eşi.

Source: Ahmet Tan