Nükleer sızıntı Türkiye”yi etkiler mi? Uzman isim açıkladı
ABD”nin İran”daki Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer santrallerini vurmasıyla İsrail-İran savaşı başka bir boyut aldı. Bölgesel çatışma riski artarken 3. Dünya Savaşı iddiaları bile konuşulmaya başlandı. Türkiye ise sınırının hemen yanı başında yaşanan olaylara karşı hem tepkisini yükseltirken hem de önlemler alıyor.
NÜKLEER SIZINTI TÜRKİYE”Yİ ETKİLER Mİ?
ABD uçaklarının İran”daki nükleer tesislere saldırısı sonrası “Nükleer sızıntı Türkiye”yi etkiler mi?” sorusu akıllara geldi. Olası bir facianın Türkiye”ye etkileri endişe yaratırken; Türkiye Gazetesi”nde konuşan Nükleer Enerji Uzmanı Prof. Dr. Niyazi Meriç, Çernobil ya da Fukişima’daki gibi bir durumun yaşanması için ancak çalışan bir nükleer reaktörün vurulması gerektiğini söyledi.
“EN FAZLA 3 İLA 5 KİLOMETRE ÇAPINDAKİ ALANA ZARAR VERİR”
İran’ın, bu santrallerin vurulacağını tahmin ederek malzemeleri önceden taşıdığını belirten Meriç “Sadece zenginleştirilmiş uranyum ve bunun için kullanılan çeşitli gazlar zarar görse bile, bu tesisin içine bulaşır. Temizlenmeden tesisin içine giremezsiniz. En kötü senaryoda, tesisin dışına bir miktar uranyum hekzaflorür gazı sızarsa havanın nemiyle birleşerek hidroflorik asite dönüşür. Biraz da uranyum partikülleri dökülür. Bu da yapılan simülasyon çalışmalarında gösteriyor ki en fazla 3 ila 5 kilometre çapındaki alana zarar verir. Kısa sürede temizlenir, bir sıkıntı çıkmaz.
“BİZİM İÇİN KORKULACAK BİR DURUM YOK”
Atmosfere karışıp uzaklara taşınma riski yok. Tesisin Türkiye’ye uzaklığı 1.000 kilometrenin üzerinde. Yani bizim için korkulacak bir durum yok. ABD de nükleer silah kullanmaz. Tahran’a bomba atılması durumunda ise etkisi en az 2 kilometre çapındaki alanla sınırlı kalır” dedi.
Source: Devrim Karadağ
Kim Milyoner Olmak İster yarışmasında acı kayıp! Yayın sonrası hayatını kaybetti
ATV ekranlarında yıllardır ilgiyle takip edilen ve milyonları ekran başına kilitleyen bilgi yarışması Kim Milyoner Olmak İster, 22 Haziran Pazar günü yayınlanan bölümüyle bu kez farklı bir duyguyla izlendi. Seyirciler, sadece bilgi yarışına değil, aynı zamanda hayatın kırılganlığına tanıklık etti.Bu bölümde yarışan diş hekimi Yaman Özkan, çekimlerin ardından yaşamını yitirdi. Özkan”ın ailesi, onun hatırasını yaşatmak adına programın yayınlanmasını talep etti. Program ekibi, bu duygusal isteği geri çevirmedi ve Özkan”ın yarışmadaki anlarını ekranlara taşıdı. İlk baraj sorularını rahatlıkla geçen yarışmacının karşısına, 5. soruda “Red Kit” adlı çizgi film ve çizgi romanların Türkçe çevirilerindeki hangi karakterin orijinal adı Rantanplan”dır?” sorusu çıktı. Seyirciye sorma jokerini kullanan yarışmacı, seyircilerin yüzde 59″unun C şıkkında yer alan “Joe Dalton” yanıtını vermesinin ardından seyircilere güvenerek soruyu yanıtladı. Doğru cevabın A şıkkı “Rintintin” çıkması üzerine seyirciye güvenerek yanılan Özkan, yarışmaya veda etti. Elendiği için çok üzülen isim “Aslında alacağın iyi bir rakama ihtiyacım vardı” sözlerini kullanarak 5 bin TL ile yarışmaya veda etti.Yaman Özkan”ın vefat haberi, yarışma ekibi tarafından programın sosyal medya hesabı üzerinden duyuruldu.Yapılan açıklamada “Diş Hekimi Yaman Özkan, ne yazık ki geçirdiği bir rahatsızlık sonrası vefat etmiştir. Milyoner ekibi olarak kendisine Allah”tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.” ifadeleri kullanılırken, Özkan”ın rahatsızlığına ilişkin bilgi paylaşılmadı.
Source: Haberler
Tıp dünyasında şok dalgası! 19 yaşında Alzheimer”a yakalandı…
Gencin hafıza sorunları ilk kez 17 yaşında başladı. Zamanla semptomlar ağırlaştı; sınıfta odaklanma zorluğu yaşadı, okuma becerisi zayıfladı ve kısa süreli hafızası belirgin şekilde bozuldu. Eşyalarını sık sık kaybediyor, bir gün önce yaşadıklarını hatırlamakta zorlanıyordu.Yapılan beyin taramaları, hafıza ile doğrudan bağlantılı olan hipokampus bölgesinde küçülme tespit etti. Beyin omurilik sıvısında da Alzheimer hastalığına özgü biyobelirteçler bulundu. Normalde Alzheimer, yaşlılıkla ilişkilendirilen bir hastalık olsa da, 65 yaş altındaki vakalar “erken başlangıçlı Alzheimer” olarak tanımlanıyor ve tüm Alzheimer hastalarının yaklaşık %10’unu oluşturuyor. Ancak 30 yaş altındaki vakaların neredeyse tamamı genetik mutasyonlara, yani ailesel Alzheimer hastalığına (FAD) dayanıyor.Fakat bu vakayı ilginç kılan, hastada bilinen hiçbir genetik mutasyonun bulunmamasıydı. Pekin Başkent Tıp Üniversitesi’nden araştırmacılar, hastanın DNA’sında Alzheimer’a yol açtığı bilinen PSEN1 ya da diğer genlerde herhangi bir anormallik saptayamadı. Ayrıca ailesinde Alzheimer ya da benzeri bir demans öyküsü de yoktu.OKULU BIRAKMAK ZORUNDA KALDIGencin semptomları iki yıl içinde hızla kötüleşti. Lise eğitimini tamamlayamasa da, günlük yaşamını tek başına sürdürebiliyordu. Kliniğe yönlendirildikten bir yıl sonra yapılan testlerde, hem kısa hem de uzun süreli hafızasında ciddi düşüşler görüldü. Akranlarına kıyasla genel hafıza puanı %82, anlık hafıza puanı ise %87 daha düşüktü.Araştırmacılar, bu genç hastanın Alzheimer teşhisinin uzun vadede gözlemle doğrulanması gerektiğini vurgularken, şu ifadeleri kullandı: “Bu vaka, Alzheimer hastalığının başlangıç yaşına dair anlayışımızı değiştiriyor.”Makalenin yazarlarından nörolog Jianping Jia, “Bu hastada erken başlangıçlı Alzheimer mevcut, fakat bilinen hiçbir genetik bozuklukla ilişkilendirilemiyor. Bu da hastalığın patogenezinin hâlâ tam olarak açıklanamadığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.Bilim adamları uyardı: Uykusuzluk beyni yaşlandırıyor!YENİ SORULAR VE YENİ ARAYIŞLARI BERABERİNDE GETİRDİBu sıra dışı vaka, Alzheimer’ın sadece tek bir biyolojik yolla ortaya çıkmadığını, çoklu mekanizmalarla gelişebileceğini ve bireyden bireye farklılık gösterebileceğini ortaya koyuyor.South China Morning Post’a konuşan uzmanlar, gelecekte yapılacak çalışmaların erken başlangıçlı Alzheimer vakalarına odaklanması gerektiğini belirterek şu uyarıda bulundu:“Genç yaşta görülen Alzheimer vakalarının gizemini çözmek, önümüzdeki yılların en zorlu bilimsel sorularından biri olacak.”
Source: Ekrem Öztürk
“Seyirci beni yaktı” demişti! ‘Kim Milyoner Olmak İster’ yarışmasında acı kayıp: Çekim sonrası hayatını kaybetti
Oktay Kaynarca’nın sunduğu ‘Kim Milyoner Olmak İster’ yarışmasının dün akşam yayınlanan bölümünde, diş hekimi Yaman Özkan yarıştı. İlk baraj sorularını başarıyla geçen Özkan, 5. soruda zor bir tercih yapmak zorunda kaldı. Kendisine yöneltilen soru, “Red Kit” adlı çizgi film ve çizgi romanların Türkçe çevirilerindeki hangi karakterin orijinal adı Rantanplan’dır?’ oldu. Yaman Özkan Seyirci jokerini kullanan yarışmacı, seyircilerin yüzde 59 oranla işaretlediği “Joe Dalton” seçeneğini tercih etti. Ancak doğru cevap “Rintintin” olunca Özkan soruyu yanlış cevaplayarak yarışmadan elendi. YAMAN ÖZKAN”IN VEFAT ETTİĞİ DUYURULDU Elendiği anlarda üzgün olduğu gözlenen Özkan, “Çok basit bir soruydu… Seyirci beni yaktı. Aslında çok ihtiyacımız vardı iyi bir rakama,” diyerek 5 bin TL ödülle yarışmadan ayrıldı. Yarışmanın sosyal medya hesabından yapılan açıklamayla ise Özkan hakkında üzücü bir haber paylaşıldı. Açıklamada, “Diş Hekimi Yaman Özkan, ne yazık ki geçirdiği bir rahatsızlık sonrası vefat etmiştir. Milyoner ekibi olarak kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz” ifadelerine yer verildi. Özkan’ın ölüm nedenine dair detay verilmedi.
Source: Ceylan Yıldız
Yaman Özkan Kim Milyoner Olmak İster”e katıldıktan sonra öldü işte o yayın
Oktay Kaynarca”nın sunumuyla ekranlara gelen yarışma, izleyicileri ekran başına kilitledi. Başarılı performansların yer aldığı yarışmaya diş hekimi Yaman Özkan katıldı. Yarışmacı ilk baraj sorularını rahatlıkla geçti, ancak sonraki sorularda zorlandı. Beşinci soruda karşısına, “Red Kit” adlı çizgi film ve çizgi romanların Türkçe çevirilerindeki hangi karakterin orijinal adı Rantanplan”dır?” sorusu çıktı. Kullandığı joker yarışmacıyı yanıltınca ve elenince oldukça üzüldü ve “Aslında alacağın iyi bir rakama ihtiyacım vardı” dedi. Soruyu doğru cevaplayamayan Özkan 5 bin TL alarak yarışmaya veda etti. Yarışmadan sonra ise hayatını kaybettiği öğrenildi.
Source: Internet Haber
Göğüs ağrısı olmadan kalp krizi geçirilebilir: Bu belirtileri dikkat alın!
‘DİYABET HASTALARINDA SESSİZ KALP KRİZİ ÖNEMLİ BİR RİSK’
Kalp krizinin farklı belirtilerle de ortaya çıktığını ve en sık görülen ve hastaların da en çok bildiği belirtinin göğüs ağrısı olduğunu belirten Doç. Dr. Yılmaz, bunun yanında hastaların yaklaşık yüzde 20-30’unda kalp krizinin göğüs ağrısı olmadan seyredebileceğine dikkat çekti.
Doç. Dr. Yılmaz, “Nefes darlığı, soğuk terleme, mide bulantısı, sırt ya da çeneye vuran ağrılar kalp krizinin habercisi olabilir. Özellikle kadınlarda mide bulantısı ve terleme gibi belirtiler öne çıkabiliyor. Diyabet hastalarında ise ‘sessiz kalp krizi’ olarak bilinen, fark edilmeden geçirilen krizler ciddi risk oluşturuyor. Bu hastalar kalp krizi geçirmiş bir şekilde karşımıza geldiği için kalpte artık hasar geri dönüşümsüz olur ve hastalarda kalp yetmezliği gelişir. Sonrasında ritim bozuklukları ya da ani ölüm gibi komplikasyonlarla hastaneye başvuru olabilir” diye konuştu.
‘GÖĞÜSTEKİ BASKI EFORLA ARTIYORSA DİKKAT’
Son yıllarda 30’lu yaşlarda kalp krizi vakalarındaki artışa işaret eden Doç. Dr. Yılmaz, genç hastalarda da göğüs ağrısı dışı belirtilerin öne çıkabildiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Örneğin, eforla artan göğüste baskı hissi, yanma, genellikle mide problemleriyle karıştırılabiliyor. Ancak bu tür şikayetlerin ciddiye alınması gerekir. Bu belirtiler, özellikle risk faktörleri varsa, kalp krizine işaret edebilir. Mutlaka bir hekim tarafından değerlendirilmelidir.”
‘KALP KRİZİNİN İLK SAATLERİ ÇOK KRİTİK’
Kalp krizinde ilk saatlerin, hatta dakikaların kritik olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Yılmaz, “Her geçen dakika kalp hasarını artırır. Erken tanı ve hızlı müdahale, kalbin zarar görmesini önleyebilir. Özellikle bu şikayetler ani başladıysa ve hastanın yaşı ve belirli risk faktörleri varsa tabii ki kalp krizi olabilir. Bu nedenle ani başlayan sırt ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı veya mide bulantısı gibi belirtiler, özellikle diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, sigara kullanımı ya da ailede kalp hastalığı öyküsü gibi risk faktörleri varsa, mutlaka ciddiye alınmalı” dedi.
‘ŞİKAYETLER GÖZ ARDI EDİLMEMELİ’
Kalp krizinin bilinmeyen işaretlerine karşı dikkatli olunması gerektiğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Yılmaz, erken teşhisin önemine dikkat çekerek sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Özellikle 40 yaş sonrası, diyabet, tansiyon, kolesterol yüksekliği ya da sigara kullanımı gibi risk faktörleri olan kişiler, şikayetleri olmasa bile yıllık kontrollerini ihmal etmemeli. Şikayetlerin göz ardı edilmemesi ve herhangi bir şüphede doktora başvurulması, hayat kurtarıcı olabilir.”
Source:
O görüntüler tepki topladı… Dilan Polat ve Bahar Candan gülerek Nihal Candan”ın helvasını kavurdu!
Bir süredir anoreksiya nervoza hastalığıyla mücadele eden ve tedavi sürecinde 23 kiloya kadar düştüğü bilinen sosyal medya fenomeni Nihal Candan , cuma gecesi hayatını kaybetti. Candan, cumartesi günü düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı. Cenazeden sadece 1 gün sonra Bahar Candan’ın Dilan Polat’ın evine misafirliğe gitmesi sosyal medyada tepki çekti. İkili, ziyaret sırasında hayatını kaybeden Nihal Candan için helva kavurdu. Ancak helva yapımı sırasında Bahar Candan’ın gülümseyerek kaydedilen görüntüleri, sosyal medyada kısa sürede gündem oldu. Söz konusu görüntüler, çok sayıda kullanıcı tarafından tepkiyle karşılandı. Bahar Candan ve Dilan Polat, sosyal medya kullanıcılarının sert eleştirilerine hedef oldu.
Source: Haber Merkezi
Canan Dağdeviren ölümü teğet geçti, İmamoğlu”nun sözleri ile paylaştı
“Bir mucize yaşadığını ve ayrıntıları belki daha sonra kitaplaştırabileceğini ifade eden Canan Dağdeviren, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
Bu güzel fotoğrafı 8 Haziran’da Türkan Ablam çekti. Ve ben tam 1 gün sonra, 9 Haziran 14:05’te yeniden doğdum. Çok tehlikeli bir beyin kanaması geçirdim. 12 gün yoğun bakım ünitesinde yaşadım, 964 adet ilaç kullandım.
Damar yoluyla aldığım ilaçları saymıyorum bile.. Hala hastanedeyim, daha iyiyim. Yaşadığım ağrılardan dolayı boyut değiştiriyorum ara ara. Ayrıntıları belki sonra kitaplaştırırım; çünkü bir mucize yaşadım. Doktorlarım kanama sonrası durumuma inanamadılar, makale yazıp bu görülmemiş olayı literatüre kazandıracağız dediler.
Lab müdürüm David, beyin cerrahı kardeşim Emre ve tanımadığım Asyalı yaşlı amca beni hayata bağladı. Hastaneye yetişebilecek en doğru yerdeydim, çok şanslıyım. Yüce Tanrı ve hayatına dokunduğum insanlar beni korudu; buna kalpten inanıyorum. Annem, babam, eşim, kardeşlerim Servet Caner, Hüseyin Emre, gelinimiz Işınsu, canlarım yeğenlerim Şah Mirza, Can Aslan, dostlarım (Yalçın, Belge, Özargun, Bahçeci Aileleri) Hızır gibi yetişti.
Ölümü teğet geçtim, çok şükür diyorum. Can oğlum, değerli eşim Murat, Dağdeviren ve Mercan (Hüseyin babam, Seher annem, İnci ablam) ailelerim, candan sevdiklerim, arayıp merak edenler, sesini duyuranlar, mesajlar atanlar ve yarım kalan projelerim için yeniden hayata merhaba dedim; 1. yaş günüm kutlu olsun.
Yolum uzun, heyecanım yüksek, gençliğim var! Seni ve azmini seviyorum, Canan; bunu hiç unutma.”
Source: Haber Merkezi
Murat Çalık yeniden hastaneye sevk edildi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi”ne yönelik yürütülen soruşturmada tutuklanan ve İstanbul Silivri”deki Marmara Cezaevi”nden İzmir Buca Cezaevi”ne sevk edilen Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, tekrar hastaneye götürüldü.
Geçmişte iki kez kanser tedavisi gören Çalık için geçtiğimiz hafta, cezaevi koşullarında hayati riskinin arttığı gerekçesiyle tahliye talebinde bulunmasının ardından İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’nde götürülerek gerekli tetkik ve tahlilleri yapılmıştı.
Çalık bugün yine hastaneye sevk edildi. Çalık’ın daha önce yaşadığı rahatsızlıkların nüksetmesi nedeniyle İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldığı belirtildi.
Çalık’ın avukatı Melih Koçan, konuya ilişkin, “Doktor kontrolü daha gerçekleşmediği için ayrıntılı bilgiye sahip değiliz. Ancak daha önce boyun lenflerinde yaşadığı rahatsızlığın nüksetmesinden dolayı doktor kotrolü için Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’ne sevki gerçekleşti” dedi.
Source: Anka
Türk bilim insanı Canan Dağdeviren beyin kanaması geçirdi
ABD”de Massachusetts Institute of Technology”de Medya Sanatları ve Bilimleri alanında LG Kariyer Geliştirme Profesörlüğü yapan Türk fizik mühendisi Canan Dağdeviren , 9 Haziran’da beyin kanaması geçirdiğini açıkladı. 40 yaşındaki Dağdeviren, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda, 12 gün yoğun bakım ünitesinde kaldığını söyledi. Canan Dağdeviren, 964 adet ilaç kullandığını söyleyerek Damar yoluyla aldığım ilaçları saymıyorum bile.. Hâlâ hastanedeyim, daha iyiyim. Yaşadığım ağrılardan dolayı boyut değiştiriyorum ara ara” diye konuştu. “DOKTORLARIM “LİTERATÜRE GİRECEKSİN” DEDİ” Bir mucize yaşadığını anlatan Dağdeviren, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: Doktorlarım kanama sonrası durumuma inanamadılar, makale yazıp bu görülmemiş olayı literatüre kazandıracağız dediler. Lab müdürüm David, beyin cerrahı kardeşim Emre ve tanımadığım Asyalı yaşlı amca beni hayata bağladı. Hastaneye yetişebilecek en doğru yerdeydim, çok şanslıyım. Yüce Tanrı ve hayatına dokunduğum insanlar beni korudu; buna kalpten inanıyorum. Annem, babam, eşim, kardeşlerim Servet Caner, Hüseyin Emre, gelinimiz Işınsu, canlarım yeğenlerim Şah Mirza, Can Aslan, dostlarım (Yalçın, Belge, Özargun, Bahçeci Aileleri) Hızır gibi yetişti. “ÖLÜMÜ TEĞET GEÇTİM” Ölümü teğet geçtim, çok şükür diyorum. Can oğlum, değerli eşim Murat, Dağdeviren ve Mercan (Hüseyin babam, Seher annem, İnci ablam) ailelerim, candan sevdiklerim, arayıp merak edenler, sesini duyuranlar, mesajlar atanlar ve yarım kalan projelerim için yeniden hayata merhaba dedim; 1. yaş günüm kutlu olsun. Yolum uzun, heyecanım yüksek, gençliğim var! Seni ve azmini seviyorum, Canan; bunu hiç unutma.
Source: Haber Merkezi