“Uluslararası Çatışmalar Gündemi – Krizler, Tehditler ve Askeri Gelişmeler”

S-400’le F-35’in ibretlik öyküsü

13 Haziran 2025’te başlayan ve 12 gün süren İsrail (ABD)-İran çatışmasından, çıkarılan önemli dersler var:

Gelişmiş hava savunma sistemlerinin, F-35 gibi beşinci nesil savaş uçaklarının, uzun ve orta menzilli balistik füzelerin, elektronik harp sistemlerinin ülke savunmasında ve savaşın kazanılmasında çok önemli olduğu ortaya çıktı.

Peki, Türkiye’nin durumu ne?

24 Kasım 1915’te, hava sahasını ihlal gerekçesiyle Türkiye, Hatay (Yayladağı)-Suriye sınırında bir Rus uçağını düşürdü.

Aynı Türkiye, bir yıl sonra Kasım 2016’da, Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi alınması görüşmelerine başladı.

Aralık 2017’de, S-400’ün alımı konusunda Türkiye Rusya ile anlaştı.

Bu süreçte…

ABD ve NATO, S-400’ün alınması durumunda Türkiye’ye yaptırım uygulanacağını sürekli açıkladılar.

Sert tepkiler gösterdiler.

Çünkü, Türkiye NATO ülkesiydi…

Rusya, ABD/NATO için tehdit ülke statüsünde yer alır.

Ve tehdit konumundaki bir ülkeden, stratejik düzeyde silahın alınması ABD için kabul edilecek bir durum değildi.

Türkiye, “alırım” dedi ve 2.5 milyar dolar karşılığında, Rusya’dan S-400’ü satın aldı.

S-400’lerin Türkiye’ye teslimi, 2020’de tamamlandı.

Bir kesimde, coşku seli oluştu.

“Tam bağımsızlık budur”, dendi.

Sanırsın, S-400’ü Rusya’ya satan biziz.

Normal koşullarda devlet, bu tür alımlarda risk analizi yapar.

Bakalım, öyle mi?..

Türkiye, envanterde bulunan savaş uçaklarını F-35’lerle değiştirmeyi hedeflemişti.

Stratejik planlama yapılmıştı.

Bu nedenle, tee 1998’de beşinci nesil F-35 sürecinde yer aldı.

ABD’den, toplam 100 adet F-35A tipi savaş uçağı satın almayı planlamış ve altı uçağın mülkiyetini devralmıştı.

Bunun için, yaklaşık 1.3 milyar dolar da ödemişti.

2022’ye kadar, Türkiye’ye 30 adet F-35 uçağı verilecekti.

Bu stratejik planlama, Türkiye’nin hava gücü açısından çok önemliydi.

S-400’ün Türkiye’ye getirilmesinin ardından…

ABD, parasının bir bölümü ödenen F-35 savaş uçaklarını vermekten vazgeçti.

Sadece mi bu mu?..

Türkiye, F-35’e parça üreten dokuz ülkeden biriydi.

Yaklaşık 937 adet F-35 parçası, çok sayıda Türk şirketi tarafından üretiliyordu.

Üretim zincirinde yer almak, hem teknoloji hem uzmanlık hem de savunma sektörüne sağlayacağı katkı açısından önemliydi.

Bazı uzmanlara göre, üretilen parçalardan Türkiye’nin yaklaşık 10 milyar dolar da kazancı olacaktı.

Peki, ne oldu?..

ABD, S-400 alan Türkiye’yi üretim zincirinden çıkardı, parçaların üretimini başka ülkelere kaydırdı.

Ve Türkiye, hem F-35’lerden oldu, hem de F-35 üretim zincirinden çıkarılmış oldu.

Bu da yetmedi…

ABD Türkiye’yi, “Amerika Düşmanlarına Yaptırımla Karşı Koyma Yasası (CAATSA)” kapsamına aldı.

Çok sevdiğimiz Trump, 14 Aralık 2020’de Türkiye’nin CAATSA yaptırım kararını onayladı.

Bu yaptırımlarla Türkiye, ABD’nin düşmanı olarak kabul ediliyordu.

Günümüzde, F-35 savaş uçağı kullanan ülke sayısı 12.

Yedi ülke de, teslim alma sürecinde.

İsrail, 45 adet F-35 uçağına sahip; 2028’de bu sayı 75 olacak.

Yunanistan, 20 tane F-35’i 2028-2033’te teslim alacak.

Ayrıca, Fransa’dan satın alınan 24 Rafale uçağı Yunan hava kuvvetlerinde.

Yunanistan’ın amacı, Ege’de hava gücü yönünden daha etkili olmak.

S-400 nedeniyle, F-35 alamayan Türkiye’ye gelince…

2021’de, ABD’den 40 adet F-16 uçağı almak istedi, fakat henüz satışı onaylanmadı.

Türkiye’nin F-35 uçağı sahibi olmasını kim istemez?..

Başta, İsrail ve Yunanistan…

ABD’deki Rum ve İsrail lobisi…

Çünkü, hava kuvvetleri açısından kendilerinden daha güçlü bir Türkiye istemezler.

Milli muharebe uçağı KAAN, üretim aşamasında.

2030 ve sonrası, ilk uçakların Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim edilmesi öngörülüyor.

Başlangıçta, F-16 ve F-15 uçaklarının kullandığı ABD motoruyla uçacak.

Fakat 2030’dan itibaren, Türk motorunun hazır olması planlanıyor.

Öngörülen hedef gerçekleşir mi?..

Ya da öngörülemeyen riskler ortaya çıkar mı?..

Umarım, planlandığı şekilde gelişir.

Milli savaş uçağına sahip olmak, elbette büyük bir gurur.

Bağımsız bir ülke olarak Türkiye’nin, elbette S-400’ü Rusya’dan alma hakkı var.

Devlet, risk analizi yapar; atacağı adımın fayda ve sakıncalarını ortaya çıkarır ve kararı öyle verir.

Az buz değil, sadece maliyeti düşünülse bile, 2.5 milyar dolar…

S-400 alan bir Türkiye, F-35’lerden olacağını bilmeliydi.

S-400 alan bir Türkiye, F-35 ve F-16 almak için tekrar ABD’ye gitmemeliydi.

Ve, bu kadar büyük risklere rağmen alınan S-400, şimdiye kadar en azından kritik bir bölgede konuşlanmalıydı.

Risk analizi yapılsaydı eğer, bu öykü hüzünlü bir sonla bitmezdi elbette…

Tam bağımsızlık, ABD’nin, Rusya’nın, Çin’in ya da herhangi bir ülkenin stratejik düzeyde bir savunma sistemine ihtiyaç duyulması demek değildir.

ABD’den Patriot almakla bağımsız olunamayacağı gibi, Rusya’dan S-400 almakla da bağımsız olunmaz.

Atatürk, savaştan yeni çıkmış, yokluklar içinde bir Türkiye’de, Cumhuriyet’i kurduktan üç yıl sonra, ilk uçak fabrikasını açar.

1934’te Türkiye, İran devletine bir uçak hediye eder.

İtibar budur…

Tam bağımsızlık budur…

Atatürk’ten uzaklaşan bir Türkiye’nin yapacağı risk analizinin doğruluk payı da, ancak bu kadar olur.

Source: Naim Babüroğlu


Dışişleri Bakanı Fidan A Haber’e konuştu: Her senaryoya hazırız kimseden korkumuz yok

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, A Haber”de yayınlanan “Aklın Yolu” programında Haktan Uysal ve Cansın Helvacı”nın sorularını yanıtladı. Fidan, Başkan Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasında NATO Zirvesi kapsamında gerçekleşen görüşmenin perde arkasını ve İran-İsrail gerilimindeki son gelişmeleri değerlendirdi. Bakan Fidan”ın konuşması özetle şöyle: Başkan Erdoğan ile Trump”ın görüşmesi planlanan bir görüşmeydi. İki lider de sürekli bir görüşme alışverişindeydi. Bunun bir devamı olarak bir an evvel iki lider birebir temasa ihtiyaç duyduklarını belirtti. NATO Zirvesi”ndeki görüşmede başta Gazze konusu olmak üzere, İran-İsrail gerilimi, küresel ve bölgesel meseleler ile NATO kararları ele alındı. Oldukça yapıcı bir görüşme oldu. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde NATO üyelerinin harcamalarını yüzde 5″e çıkarılması konusunda anlaşmaya varıldı. Uluslararası güvenlikle alakalı dengeler biraz değişecek. Bu durum ABD ile Avrupa arasındaki bağımlılık dengesini ABD lehine değiştirecek. Trump da bunu istiyor. Avrupalı ülkelerin birçoğu İsrail lehine bir ateşkes istemiyordu, artık durumun katlanılamayacak bir seviyeye geldiğini onlar da görüyorlar. 2026 NATO Zirvesi Türkiye”de yapılacak. Ankara ya da İstanbul”da olması konusunda Cumhurbaşkanımız değerlendirecek. İRAN-İSRAİL GERİLİMİ İsrail”in İran”a saldırması, İran”ın meşru müdafaa konusuna gelmesine itti. Netanyahu, kendi ikbali için bölgeyi ateşe atmaktan çekinmiyor. İsrail, İran”ın nükleer tesislerini yok edecek güçte değil. 12 günde bu savaş şimdilik noktalandı ama nükleer kapasitenin yok edildiği var sayılarak yapılan bir anlaşma var. Şu anda bir sessizlik süreci var bunun daha kalıcı hale getirilmesi için İran ile ABD arasında bir anlaşma yapılması gerekiyor. İsrail ile İran arasındaki cereyan eden sürecin yalnızca bir ayağını nükleer oluşturuyor. ABD”nin askeri harekatıyla İran nükleer tesislerinin zarar aldığı aşikar. Başkan Erdoğan her iki tarafa da “Biz bu konuda üzerimize düşen her türlü rolü oynamaya hazırız” mesajı verdi. Bundan hareketle diğer aktörlerin de bundan istifade edeceğini düşünüyorum. Umman”da aktive edilen sürecin yeniden başlatılması konusunda bir duyum var. ABD ile İran bir yerde buluşabilirler. Bunları ortaya buluşturacak ve zamana yayacak bir takım fikirler sunduk. Amerikalılar İran”da hiçbir nükleer zenginleştirme işleminin olmamasını isterken, İran da barışçıl nükleerin bir hak olduğunu savunuyor. HABER VERİLEREK SAVAŞ İsrail”in İran”a saldırdığı gece ABD Dışişleri Bakanı Rubio”dan bir telefon aldık. Belli konular konuşuldu. Amerikalılar bu saldırıda bir rollerinin olmadığını, İran”ın saldırmaması gerektiğini, güvenlik konusunda duydukları endişeleri dile getirdi. ABD bombardıman uçaklarının havada olduğu gün İran Dışişleri Bakanı ile saldırı ihtimalini görüştük. Daha sonra saldırı gerçekleşti. İran”ın 3 nükleer tesisi hedef alındı. ABD ve İran birbirini vururken haber verdi. İran ve ABD”nin birbirlerini saldırılardan haberdar etmesi, savaş tarihinde ender rastlanacak bir durum. Savaşın temeli haber vermemektir. Burada “Burayı belirli zorunluluklar nedeniyle vuruyorum, savaşmak istemiyorum” mesajı verilmektedir. ÖLÜMDEN KORKMUYORUZ (İsrail”den Türkiye”ye yönelen tehditlerle ilgili olarak) Halkımız müsterih olsun, ilgili kurumlar canla başla çalışıyor. Biz ülkemizi hem aklımızla hem yüreğimizle savunuyoruz. Ölümden korkmuyoruz, bizi korkutacak bir şey de yok. Bizim için önemli olan tehditleri iyi analiz ederek, diğer aktörlerle rasyonel bir diyalog kurarak, konuyu yönetmek. En kötü senaryoya da hazırlıklı olmak gerekiyor. Devlet işleri şakaya gelmez.

Source: Sabah


Kriptolar deşifre oldu

Emniyet Genel Müdürlüğü”nün koordinasyonunda 46 ilde eşzamanlı düzenlenen FETÖ operasyonlarında; örgütün güncel, mahrem askeri, finans ve eğitim yapılanmalarında faaliyet yürüten, ByLock kullanan, ankesörlü hatlarla irtibat kuran, sosyal medyada propaganda yapan ve sınavlarda usulsüz şekilde kodlandığı tespit edilen 361 şüpheli yakalandı. Cumhuriyet Başsavcılıkları koordinesinde, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Daire Başkanlığı, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) ile İstihbarat Başkanlıklarının yönlendirmesiyle, İl Emniyet Müdürlükleri TEM ve KOM Şube Müdürlükleri tarafından 46 ilde FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yönelik son iki haftada aralıksız yürütülen operasyonlarda 361 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. TRAFİĞİ ORTAYA ÇIKARILDI Yakalanan şüphelilerin; örgütün güncel yapılanması, sözde askeri mahrem yapılanması, finans ve eğitim yapılanmaları içinde aktif faaliyet gösterdiği, örgüt içi haberleşmede kullanılan ByLock programını kullandığı ve ankesörlü telefonlarla örgüt sorumlularıyla irtibat kurduğu belirlendi. Bazı şüphelilerin, geçmiş yıllarda yapılan sınavlarda mülakatlarda örgüt lehine kodlanarak avantaj sağladığı ve sosyal medya üzerinden FETÖ propagandası yaptığı tespit edildi. 65 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI Bu arada, İstanbul ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılıklarınca müşterek yürütülen TSK”daki FETÖ yapılanmasına yönelik 41 ilde düzenlenen dev operasyonda gözaltına alınan ve aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 95 şüpheliden 65″i tutuklandı. 30 şüpheli hakkında ise adli kontrol tedbiri uygulandı. Tutuklananlar arasında kısa bir süre öncesine kadar Milli Savunma Bakanlığı emir subayı olarak görev yapan Deniz Piyade Albay K.K. da bulunuyor. YERLİKAYA: KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ İÇİŞLERİ Bakanı Ali Yerlikaya, operasyonlara ilişkin yaptığı açıklamada, “Milletimizin birlik ve beraberliğine, devletimizin bütünlüğüne, vatandaşlarımızın huzuruna ve refahına kastedenlere karşı mücadelemize aralıksız devam ediyoruz. Güvenlik güçlerimizi tebrik ediyor, milletimizin dualarıyla bu hain yapılanmaların kökünü kazımakta kararlılığımızı sürdürüyoruz” dedi.

Source: Ömer Çeti̇n


ABD”li Foster: İran uranyumunun nerede olduğunu anlamıyor ve kontrol edemiyoruz

ABD”nin İran”ın nükleer tesislerine saldırısına Demokrat Kongre üyelerinden gelen tepkilerin ardından dün, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Savunma Bakanı Pete Hegseth, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü John Ratcliffe ve Genelkurmay Başkanı Dan Caine konuya ilişkin basına kapalı brifing verdi.Söz konusu brifingin ardından bazı Cumhuriyetçi Kongre üyeleri olumlu görüşler paylaşırken, bazı Demokrat Partililer ise sorularına tam olarak cevap alamadıklarını kaydetti.Brifingi basına değerlendiren eski nükleer fizikçi ve Demokrat Temsilciler Meclisi Üyesi Bill Foster, “İran”ın uranyum envanteri hakkında çok az şey öğrendiklerini” ve “hayal kırıklığına” uğradığını ifade etti.ABD”nin saldırısının neyi başarıp neyi başaramadığına ilişkin “aşırı iyimser bir tasvir” olduğunu savunan Foster, “Bu malzemenin nerede olduğunu anlamıyor ve kontrol edemiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.- “URANYUMUN ÇEŞİTLİ YOLLARLA TAŞINMASI ZOR DEĞİL”İran”ın yüzde 60 zenginleştirilmiş uranyuma sahip olduğunu söyleyen Foster, “Hiroşima”da kullanılan bomba yüzde 50 ve daha yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum karışımıydı ve bu oldukça işe yaramıştı.” dedi.Foster, İran”ın elindeki uranyumun 20 ila 30 dalış tüpü dolusu materyale eşit olduğunu belirterek, nükleer silah üretmek için bunlardan ikisinin yeterli olacağını vurguladı.ABD Başkanı Donald Trump”ın İran”ın uranyumu dışarıya taşıyamadığına ilişkin ifadeleri sorulduğunda ise Foster, “(Trump) Santrifüjler ve diğer altyapıları kastediyor olmalı. Uranyumun çeşitli yollarla taşınması zor değil.” değerlendirmesinde bulundu.- “BOMBA YAPMAK İÇİN FİZİKÇİLERE İHTİYAÇ YOK”Nükleer bombaların “küçük bir dükkanda” bile üretilebileceği ihtimalinin altını çizen Foster, İran”ın da bu kabiliyetinin olduğunu söyledi.Foster, söz konusu silahların üretimi için artık fizikçilere ihtiyaç duyulmadığını ifade ederek, bunun için mühendislere ve teknisyenlerin gerektiği görüşünü paylaştı.İsrail”in İranlı nükleer fizikçileri hedef almasına ilişkin ise Foster, bunun ilerleme kapasitesinde etki yarattığına, ancak uranyum üretmek için gereken süreyi “büyük oranda” etkilemediğine işaret etti.- İSRAİL”İN İRAN”A ŞİDDETLİ SALDIRILARIYLA BAŞLAYAN ÇATIŞMA SÜRECİİsrail, 13 Haziran”da İran”ın çeşitli kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi.İran”da Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda öldü.İran Sağlık Bakanlığı, son yaptığı açıklamada, İsrail”in saldırılarında toplam sivil can kaybının 606, yaralı sayısının da 5 bin 332 olduğunu bildirdi.İsrail Başbakanlık Ofisi, İran ordusunun yaptığı misillemelerde 28 kişinin öldüğünü, 1272 kişinin yaralandığını aktardı. İsrail”e açıktan destek veren ABD, 22 Haziran”da İran”ın Natanz, Fordo ve İsfahan”daki 3 nükleer tesisine saldırı düzenledi.İran ABD”nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran”da Katar”daki ABD”nin El-Udeyd Hava Üssü”ne saldırdı. ABD Başkanı Donald Trump, 24 Haziran”da İran ve İsrail arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

Source: Www.star.com.tr


Trump”tan İran”a yeni tehdit: Kesinlikle vururuz!

Beyaz Saray’da düzenlenen basın toplantısında konuşan Trump, Tahran yönetiminin mevcut nükleer kapasitesini endişe verici seviyede zenginleştirmesi durumunda İran’a yeniden saldırıp saldırmayacakları sorusuna “Kesinlikle.” yanıtını verdi.

Trump, İran’ın, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) veya başka saygın bir kurum tarafından denetlenmesini desteklediğini belirterek, Tahran’ın yeni bir nükleer çalışmaya geri döneceğini “sanmadığını” söyledi.

“Nükleer program için bir trilyon dolar harcadılar, hepsi boşa gitti” diyen Trump, ABD’nin dünyanın en gelişmiş ekipmanlarına sahip olduğunu vurguladı.

İran’ın, ABD”nin Katar’daki El-Udeyd Hava Üssü’ne ve İsrail”e yönelik füze saldırılarını hatırlatan Trump, “Eğer darbe yediysen gerçeği söylemelisin. İsrail de darbe aldı. İkisi de bu saldırıları atlattı ve durumu kontrol altına almak için harika bir zamandı.” ifadelerini kullandı.

İran için “Bitkin durumdalar.” diyen Trump, “İsrail ile pazarlık yaptım. İkisi de bu sorunun çözülmesini istedi ve harika bir iş çıkardık.” dedi.

Trump, İran’ın şu anda nükleer konusuna odaklanmadığını belirterek, “Şu anda düşündükleri son şey nükleer. Onlar yarını düşünüyor, hayatta kalmaya çalışıyorlar.” diye konuştu.

Source:


Gazze için endişeliyiz (!): Bildiri yazmaya gidiyoruz

Dünyanın gözü İran ile İsrail arasındaki çatışmaya çevrilmişken, Gazze”de yaşanan insanlık dramı sessizce unutturuluyor. Oysa Gazze, hâlâ kanıyor, yürekler sızlamaya devam ediyor. Oysa Gazze, hâlâ ağlıyor, soykırım devam ediyor.İsrail”in aylardır sürdürdüğü amansız saldırılar, sadece binaları değil; bir halkın ruhunu, hafızasını, geleceğini yerle bir etti. İsrail – İran Savaşı başladığı günden bu yana, gözlerin ve gönüllerin görmediği Gazze”de, sadece üç hafta içinde, üç yüz çocuk şehit edildi. Görmemeyi, duymamayı ve konuşmamayı tercih ettik. Mahkum edildiğimiz suskunluk, yalnızca bir ihmalkârlık değil; aynı zamanda evrensel bir çöküşün ilanı oldu.GÖREN KÖRLER CEMİYETİ: BM VE ABUluslararası toplumun üzerine titremesi gereken her bir çocuk her bir bebek, bugün göz göre göre toprağa veriliyor. Kimi enkaz altında nefessiz kaldı, kimi açlık ve susuzluktan öldü. Kimisi de gözlerinin içine baka baka bombalanan bir okulda hayatını kaybetti. Kaçının adı biliniyor? Kaçı bir istatistik olarak sayıldı, kaçı unutuldu?Bir medeniyetin çöküşü, insanlığın acıya alışmasıyla başlar. Bugün Batı dünyası alıştı. BM, AB ve diğer sözde insani örgütler, sadece bildiriler yayımlayarak sorumluluklarını yerine getirdiklerini düşünüyor. Oysa “tarafsızlık”, zalimle mazlumu eşitlemek demektir. Oysa “iki tarafa da çağrı yapıyoruz” demek, kurbanla cellâdı aynı kefeye koymaktır. Bu, adalet değil; korkaklığın diplomatik ifadesidir.SIRADAKİ CENAZE: İNSANLIKGazze”de öldürülenler sadece insanlar değil; barışa olan inanç, insan haklarına olan güven ve vicdanın kendisidir. Bir çocuğun cansız bedeni, uluslararası hukukun iflas belgesidir. Bir annenin yıkılmış evinin önünde tuttuğu fotoğraf, ahlaki düzenin yıkılış manifestosudur.Bütün çocuklar masumdur. Ama bazıları ölü doğar; çünkü dünya onları yaşatacak kadar cesur değildir. Gazze”de çocuklar, bizim utancımızla doğuyor, bizim korkaklığımızla ölüyor.Unutmayalım: İsrail”in vahşeti kadar, dünyanın suskunluğu da tarihe suç olarak yazılacaktır. Herkesin sustuğu yerde bir kişi konuşursa, o artık sıradan bir nefes değildir; o, insanlığın sesidir.SIRADAKİ CENAZE: İNSANLIKBugün Gazze”yi unutmak, yarın insanlığın tamamen susmasına kapı aralamaktır. Biz sustukça daha fazla çocuk katledilecek, daha fazla kadın gözyaşı dökecek. Ve bir gün, sıra bize geldiğinde; “Niçin kimse ses çıkarmadı?” diye sorduğumuzda, cevabı baktığımız aynada bulacağız.Tarih göstermiştir ki, soykırımlar yalnızca silahla değil; görmezden gelinerek, sessizlikle ve diplomatik kayıtsızlıkla mümkün kılınır. Bugün susan uluslararası toplum, yarının suç mahallinde sanık sandalyesinde yerini alacaktır.

Source: Levent Ersin Orallı


Tüm dünya izliyor: İran nükleer tesislerde kazıya başladı

ABD”nin, İran”ın nükleer tesislerini B-2 bombardıman uçaklarıyla vurmasından sonra İran hükümeti, vurulan tesislere ulaşmak için çalışma başlattığı ortaya çıktı.

Uydu görüntüleri, İran’ın Fordo’daki yer altı nükleer tesisinde yeniden inşa çalışmalarının başladığını ortaya koydu.

Görüntüler, tünel girişleri ile ABD bombalarının hedef aldığı bölgelerde iş makinelerinin faaliyet yürüttüğünü gösterdi.

İsrail hükümeti, bu tesisin içinde hala yüzlerce kilo zenginleştirilmiş uranyumun gömülü olduğu iddia etmişti. İran, bu uranyumu kullanarak nükleer bomba inşa edelebilir.

TÜM TESİSLER KAZILIYOR

Çalışmalar sadece Fordo”da değil, vurulan İshafan ve Natanz tesislerinde de başladı. Görüntülerde kepçeler ve dozerler, dağ yamacındaki büyük çukurların çevresinde toprak taşıyor.

Amacın, tesiste çöken hava deliklerini açarak içeriye girilebilmesini sağlamak ve içerideki hasarı görebilecek bir kişiyi aşağıya taşımak olduğu öne sürüldü.

Pentagon’un açıklamasına göre, Fordow’a atılan GBU-57 tipi sığınak delici bombalar, yer altındaki kompleksin derinliklerine ulaşmak için hava deliklerini hedef almıştı. Bu delikler bombardıman sonucu çöktü.

Uyduya yansıyan diğer detaylar, tesisin ana yoluna ulaşımı sağlayacak yeni geçitlerin açıldığını ve hasar gören yolların onarılmaya çalışıldığını ortaya koydu.

İSRAİL SALDIRACAK MI?

ABD ve İsrail bu konuda henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak İsrail, İran”ın nükleer tesisleri yeniden inşa etmek için çalışma başlatması durumunda saldırıya geçeceğini söylemişti.

ABD Başkanı Donald Trump, saldırılarla İran’ın nükleer tesislerinin “tamamen yok edildiğini” söylemişti. İsrail de İran’ın nükleer programının “yıllarca düzeltimeyecek bir hasar verildiğini” belirtti.

Ancak programın ne ölçüde zarar gördüğü henüz net değil. Pentagon’da düzenlenen basın toplantısında General Dan Caine, “Gece Yarısı Çekici” adlı operasyon kapsamında MOP bombalarının egzoz boşluklarından arka arkaya bırakıldığını açıklamıştı. Bu bombalar, bir savaşta ilk kez kullanıldı.

Source: Haber Merkezi


Trump’ın Körfez ve İran çıkarmaları

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Trump, başkanlık koltuğuna oturur oturmaz en az birkaç kuş vurdu.

Başkan Trump Ortadoğu’da kurduğu müzakere masalarından istediğini alarak kalktı.

Öncelikle İran, Suud ve Körfez Araplarına pençe atarak ABD’nin silâh baronlarını doyurduğu bir gerçek..

Gazze’nin, İran’ın ve İsrail’in enkaza dönüşmesi, Trump’ı mutsuz etmez.. Çünkü o bir müteahhit. Yıkılmış şehirler, yollar, limanlar, köprüler elbette onun ve onun gibilerin iştahını kabartacaktır.

Trump’ın Ortadoğu’da kurduğu müzakere masalarına oturttuğu heyetinde çok sayıda farklı işkollarından CEO’lar vardı.

Trump’ın Körfez çıkarması, İran, Çin ve Rusya’nın Ortadoğu’daki açılımlarını baltaladı.

*************

Çin bugüne kadar Ortadoğu açılımını ekonomik bir düzlemde gerçekleştirmişti.

Çin bunu, Biden ve Demokratların Arap sermayesinin yoğunlaşmış olduğu coğrafyalara karşı estirmiş olduğu soğuk rüzgârları fırsat bilerek yaptı.

21. yüzyılın ilk çeyreğinde ABD, Arap Baharı, askeri müdahaleler, işgaller ve dayatmalarla fırtına gibi esti..

Bunların yanına ABD’nin Afganistan işgali ve en son Hindistan’ın Pakistan’a saldırmasını da koyabiliriz..

ABD hem Doğu Akdeniz’de hem de Körfez ve Hint denizinde ağırlığını artırırken Çin ve Rusya’nın hesaplarını bozmaktadır.

Çin’in başta Suudî Arabistan olmak üzere diğer Körfez devletleriyle geliştirdiği kırılgan ilişkileri devam ettirmesi zor. Çin’in Afganistan, Pakistan ve İran’la ilişkileri de eskisi gibi olmayacak..

Çünkü bu coğrafyaya, Ortadoğu’ya ABD ağırlığını koymuş bulunmakta..

Rusya Ortadoğu’ya askerî bir zeminde girmişti. Sûriye’deki varlığı tam da buna işâret ediyordu. Suriye’de tek başına kalan ve Avrupa devletlerinden destek alamayan ABD’nin işgaline Rusya destek vererek; Kırım da dahil Ukrana’ı topraklarına kattı ve Karadeniz’deki ağırlığını artırdı. Ayrıca üsler kurduğu Suriye’de ve Libya sayesinde Akdeniz’e de indi ve belli oranda ağırlığını koymaya çalıştı.

Fakat şimdi Rusya ve İran bu coğrafyadan, Ortadoğu’dan süpürülüyor.

Ukrayna’yla savaşan Rusya, Suudlarla petrol fiyatlarını yüksek tutuyordu; üretimini de Asya üzerinden kanallar açarak küresel çapta pazarlayabiliyordu. Savaşın mali yükünü de böyle taşıyordu.

Artık ABD’nin dümen suyuna girmiş olan Suudlar ve Körfez Arapları, petrol fiyatlarını düşürmeye başladı; bu da Rusya’ya ağır bir darbe oldu.

ABD son zamanlarda İran İsrâil gerilimini yükseltmişti..

İran bu yüzden elindeki en kritik kartı açtı..

İran, resmi olarak Körfez’deki Arapların ve Suudların petrol tesislerini havaya uçuracağını açıkladı.

İran’ın tehditi karşısında Körfez Arapları ve Suudlar yalvar yakar, ağlayarak ABD’nin kapısına geldiler.

Trump, zayıf durumunda yakaladığı Körfez Araplarını ve Suudları masaya oturtup istediklerini aldı.

ABD Körfez’de kurduğu masada elini güçlendirmek için İran ile müzâkereler başlattı. Bu taktik de Arapları gevşetip yumuşattı.

Sonrası çok kolay oldu. Her istediğini Araplara kabul ettirdi.

ABD Ortadoğu’da yeni düzenini kuruyor.

Arap dünyasında, her yerde her şey ABD’nin arzu ettiği şekilde akacak artık..

Suriye’ye de bir düzen getireceğini gözden ırak etmemek gerekiyor..

Trump’ın Körfez çıkarmasından, en çok İran kaybetti..

Bir eli Körfez Masasında, bir eli İran Masası’nda olan ABD Başkanı Trump, yeni şartlarda İsrail’in yularını hafifce gevşetti, İran’a saldırmasına izin verdi..

Ne var ki İsrail, ABD’nin öngördüğünden daha büyük güçle, onlarca yıldır yaptığı hazırlıkla İran’a saldırdı..

İsrail, İran’ın üstü düzey devlet adamlarını öldürdü..

İsrail, ABD ve Batı’nın bütün kirli işlerini yaptığı için ayaktadır ve varlığı da bu görevini yapmasına bağlıdır..

ABD özellikle İslam ülkeleriyle yakınlaşma çabası içinde Suudi Arabistan ve Körfez Araplarıyla ilişkileri iyileştirmeye çalışan İran Genel Kurmay Başkanı Muhammed Bakıri’yi İsrail’e öldürttü.

İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ile Suudi Arabistan Savunma Bakanı Halid Bin Selman, son zamanlarda askeri işbirliğini geliştirmeyi görüşüyordu.. Muhammed Bakıri, eş zamanlı olarak Türkiye ve Pakistan’la da askeri alanda işbirliğini geliştirmeye, ortak savunmaya geçme organizasonuna katkıda bulunmaya çalışıyordu..

ABD kısaca Ortadoğu’daki oyununu bozan İran’ın devlet adamlarını İsrail’e temizletti.. Bu suikastler, İran’ın çevresindeki İslam ülkelerine de gözdağı vermekti..

ABD ve Avrupa ülkeleri, Türkiye, Pakistan, İran, Mısır ve Suudi Arabistan’ın yakınlaşmalarını istemediğinden İslam birliği politikasına soyunan devlet adamlarını hedef alıyor.. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın meseleler karşısında ağır davranmasının ana nedenlerinden biri de ABD ve Avrupa ülkelerinin Müslüman devlet adamlarına dönük açık tehditleridir. Kaddafi, Hüsnü Mübarek, Saddam Hüseyin başta olmak üzere az devlet adamı öldürülmedi bu coğrafyada son çeyrek asırda.

İran dini lideri Ali Ayetullah Hamaney, günlerdir süren sessizliğini bozarak, İsrail ve Amerika”yla girdikleri savaşı kendilerinin kazandığını açıkladı. Hamaney, hem İsrail”e hem de Amerika”ya “sert tokat” attıklarını ileri sürdü.

“Siyonist rejime karşı zafer kazandık.” diyen Hamaney, “Siyonist rejime karşı kazanılan zafer için herkesi tebrik ediyorum. Tüm iddialara rağmen, Siyonist rejim neredeyse çöktü ve İslam Cumhuriyeti”nin darbeleri altında ezildi. Amerikan rejimi, Siyonist rejimin tamamen yok edileceğini hissettiği için doğrudan savaşa girdi. Ancak bu savaştan hiçbir şey kazanmadı. Burada da İslam Cumhuriyeti kazandı ve karşılığında Amerika”ya sert bir tokat attı.” Şeklinde konuştu..

Trump’ın Körfez çıkarması, İsrail’e de İran’a da “sert tokat” oldu. İsrail’in 12 Haziran saldırısı en çok kendine zarar verdi..

ABD, saldırılarıyla İran’ın nükleer tesislerine telafi edilebilir tahribat yaptı ama ortadan kaldırmadı..

Çünkü ABD’nin Ortadoğu’da kuracağı masalarda İran’ın nükleer tesisleri elini güçlendirmekte.. ABD İran’ı öldürmez, Arapları tehdit için cansız bir şekilde elinin altında tutar.

ABD’nin Körfez ve İran çıkarmaları, Ortadoğu düzeni bilinmeden anlaşılmaz..

Mustafa Yürekli / Haber7

Source: Mustafa Y


Tüm dünyanın gözü o noktada! İran nükleer tesislerde kazıya başladı

ABD”nin geçtiğimiz hafta B-2 bombardıman uçaklarıyla vurduğu İran”ın yer altı nükleer tesislerinde yeniden inşa çalışmaları başlatıldı. Uydu görüntüleri, başta Fordo olmak üzere Natanz ve İsfahan tesislerinde iş makinelerinin aktif olduğunu ortaya koydu.ABD ordusu, bu saldırılarda ilk kez GBU-57 MOP tipi sığınak delici bombalar kullanmış, bu bombalar tesislerin derinliklerindeki hava boşluklarını hedef alarak çökertmişti. Pentagon, “Gece Yarısı Çekici” adlı bu operasyonun başarılı olduğunu açıklamış, nükleer programın ciddi zarar gördüğünü belirtmişti. TÜNELLER YENİDEN KAZILIYOR Görüntüler, dağ yamacındaki çöküntülerin çevresinde kepçeler, dozerler ve vinçlerin çalıştığını, ayrıca tesislerin ana yollarına ulaşımı sağlayacak yeni geçitlerin açıldığını gösterdi. Uzmanlara göre; İran”ın önceliği çöken hava boşluklarını yeniden açmak ve tesislerdeki hasarı değerlendirmek. İsrail ise, tesislerde halen gömülü durumda yüzlerce kilo zenginleştirilmiş uranyum bulunduğunu iddia ederek, İran”ın nükleer bomba üretme kapasitesine ulaşabileceği uyarısında bulunuyor. YENİ BİR SALDIRI GÜNDEMDE Mİ? İsrail hükümeti daha önce, İran”ın nükleer tesisleri yeniden inşa etmesi durumunda yeniden saldırıya geçileceği yönünde açıklamalarda bulunmuştu. ABD cephesinden henüz resmi bir açıklama yapılmasa da, Tel Aviv yönetiminin gelişmeleri yakından izlediği biliniyor. TRUMP: TAMAMEN YOK EDİLDİ ABD Başkanı Donald Trump ise saldırı sonrası yaptığı açıklamada, “İran”ın nükleer altyapısı tamamen yok edildi” demişti. Ancak uydu görüntüleri ve Pentagon kaynakları, İran”ın nükleer kapasitesini yeniden toparlamak için hızla harekete geçtiğini ortaya koyuyor.

Source: Haberler


Libya”da 1 askerimiz şehit oldu! MSB duyurdu

Bakanlıktan yapılan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:”Libya”da görev yapmakta olan Hava Pilot Albay İsmail Haldun Maden, geçirdiği kalp krizi neticesinde derhal hastaneye sevk edilmiş, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 27 Haziran 2025 tarihinde şehit olmuştur. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda, hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah”tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz.”

Source: Www.star.com.tr


MSB acı haberi duyurdu: 1 asker şehit oldu!

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Libya”da görev yapan hava piyade albay İsmail Haldun Maden”in geçirdiği kalp krizi sonucu dün şehit olduğunu bildirdi. MSB”den yapılan açıklamada, Libya”da görev yapmakta olan hava piyade albay İsmail Haldun Maden, geçirdiği kalp krizi neticesinde derhal hastaneye sevk edilmiş, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 27 Haziran 2025 tarihinde şehit olmuştur. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda, hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz ifadelerine yer verildi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ise yayınladığı taziye mesajında, Kahraman silah arkadaşımız, 27 Haziran 2025 tarihinde şehit olmuştur. Kahraman şehidimize şahsım ve Milli Savunma Bakanlığı mensupları adına Allah”tan rahmet; kederli ailesine ve asil milletimize başsağlığı ve sabır dilerim dedi.

Source: Anka


MSB acı haberi duyurdu: Libya”da bir askerimiz şehit oldu

SON DAKİKA HABERİ: Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Libya”da görevli Hava Piyade Albay İsmail Haldun Maden”in geçirdiği kalp krizi sonucu kurtarılamayarak şehit olduğunu açıkladı.Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Libya”da görev yapmakta olan Hava Piyade Albay İsmail Haldun Maden, geçirdiği kalp krizi neticesinde derhal hastaneye sevk edilmiş, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 27 Haziran 2025 tarihinde şehit olmuştur. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda, hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah”tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz” denildi.pic.twitter.com/ZoZ9KcRtXK— T.C. Millî Savunma Bakanlığı (@tcsavunma) June 28, 2025BAKAN GÜLER”DEN TAZİYE MESAJIMilli Savunma Bakanı Yaşar Güler, şehit olan Hava Piyade Albay Maden için başsağlığı mesajı yayımladı. Bakan Güler, “Kahraman silah arkadaşımız, 27 Haziran 2025 tarihinde şehit olmuştur. Kahraman şehidimize şahsım ve Milli Savunma Bakanlığı mensupları adına Allah”tan rahmet; kederli ailesine ve asil milletimize başsağlığı ve sabır dilerim” ifadelerini kullandı. MHP”DEN TAZİYE MESAJIMilliyetçi Hareket Partisi, “Libya”da görevi esnasında geçirdiği rahatsızlık nedeniyle şehit olan Hava Piyade Albay İsmail Haldun Maden”e Allah’tan rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize başsağlığı diliyoruz.” açıklamasında bulundu.

Source: Ömer Faruk Aktaş


Eski İngiltere Başbakanı Johnson”dan KKTC”ye övgü! “Çok güzel”

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra temasları kapsamında hem İngiltere Parlamentosu’nda milletvekilleriyle hem de eski Başbakan Boris Johnson’la kritik görüşmeler yaptı. Kıbrıs Türk tarafının iki devletli çözüm vizyonunu anlatan Tatar, “İzolasyonlar temel insan hakkı ihlalidir” mesajını net şekilde dile getirdi. https://x.com/ErsinrTatar/status/1938573753723883700 PARLAMENTO”DA YOĞUN KATILIMLI TOPLANTI Cumhurbaşkanı Tatar, Westminster’daki Portcullis House’da düzenlenen İngiltere Parlamentosu Kıbrıs Türk Toplumu Dostluk Grubu (APPG-TRNC) toplantısında milletvekilleri ve lordlarla bir araya geldi. Toplantıya APPG Başkanı Imran Hussain başta olmak üzere birçok parlamenter katıldı. Tatar, Kıbrıs Türk halkının yaşadığı haksızlıkları ve uluslararası toplumun verdiği sözleri tutmadığını vurguladı. “Kıbrıs Türk halkı 1960 Cumhuriyeti’nin kurucu ortağıdır ancak 1963’te devlet yapısından dışlanarak 11 yıl boyunca baskıya maruz kaldık” dedi. “BARIŞ HAREKATI İLE ZULÜM SONA ERDİ” Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasında 1974’teki Yunan darbesine karşı Türkiye’nin gerçekleştirdiği Barış Harekâtı’nın Kıbrıs Türk halkına yönelik zulmü sona erdirdiğini hatırlattı. Avrupa’dan Sorumlu Bakan Stephen Doughty ile yaptığı teması da paylaşarak Rum tarafının aksine Kıbrıs Türklerinin doğuştan ve eşit haklara sahip olduğunu belirtti. Uluslararası toplumun 2004 Annan Planı sonrasında verdiği sözleri tutmadığını vurgulayan Tatar, uçuş, ticaret ve temas kısıtlamalarının temel insan hakları ihlali olduğunu ifade etti. İngiltere’de yaşayan 350 bin Kıbrıslı Türkün güçlü bağlara sahip olduğunu da dile getirdi. BORİS JOHSON: KKTC ÇOK GÜZEL Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra ziyaretinde Birleşik Krallık eski Başbakanı Boris Johnson’la da özel bir görüşme gerçekleştirdi. Samimi bir ortamda yapılan görüşmede, Johnson’un Türkiye’ye yakınlığı ve aile kökenleri de gündeme geldi. Görüşmenin sonunda Tatar, Boris Johnson’a kendi kaleme aldığı “The Vision for Two States in Cyprus” kitabının ikinci baskısını hediye etti. Johnson’ın kitabı aldıktan sonra “Çok güzel, TRNC…” dediği ifade edildi. Cumhurbaşkanı Tatar, iki devletli çözüm için şartların oluştuğunu anlatmaya çalıştığını belirtti. “İZOLASYONLAR KALDIRILMALI” ÇAĞRISI Ziyaret kapsamında İngiltere’de faaliyet gösteren “Kuzey Kıbrıs için Özgürlük ve Adalet” kampanyasına teşekkür eden Tatar, Kıbrıs Türk halkına uygulanan izolasyonların kaldırılması çağrısını bir kez daha yineledi. Cumhurbaşkanı Tatar, İngiliz milletvekili Iain Duncan Smith ile de Londra’da bir araya geldi. Görüşmede, KKTC’ye doğrudan uçuş yapılmasına destek veren 50 milletvekilinin imzaladığı girişime öncülük eden Smith’e teşekkür etti. Milletvekili Smith de Cumhurbaşkanı Tatar’a özel olarak hazırlattığı formayı hediye etti.

Source: Muzeyyen Bıyık


Libya”da görevli pilot albay Maden şehit oldu

Milli Savunma Bakanlığı ndan yapılan açıklamada, Libya’da görev yapmakta olan Hv. P. Alb. İsmail Haldun Maden, geçirdiği kalp krizi neticesinde derhal hastaneye sevk edilmiş, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 27 Haziran 2025 (dün) tarihinde şehit olmuştur. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda, hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz denildi.

Source: Habertürk


Libya”da görev yapan Pilot Albay Maden, kalp krizi sonucu şehit oldu

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Libya”da görev yapan Hava Pilot Albay İsmail Haldun Maden”in kalp krizi sonucu şehit olduğunu bildirdi.Bakanlıktan yapılan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:”Libya”da görev yapmakta olan Hava Pilot Albay İsmail Haldun Maden, geçirdiği kalp krizi neticesinde derhal hastaneye sevk edilmiş, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 27 Haziran 2025 tarihinde şehit olmuştur. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda, hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah”tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz.”

Source: Dünya Gazetesi


Bir asker şehit oldu

Libya”da görev yapmakta olan ve kalp krizi geçiren Hava Piyade Albay İsmail Haldun Maden”in albay şehit oldu

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler imzalı açıklamada “Kahraman silah arkadaşımız 27 Haziran 2025 tarihinde şehit olmuştur. Kahraman şehidimize şahsım ve Milli Savunma Bakanlığı mensupları adına Allah”tan rahmet, kederli ailesine ve asil milletimize başsağlığı ve sabır dilerim” denildi.

DHA bakanlığın, “Libya”da görev yapmakta olan Hava Piyade Albay İsmail Haldun Maden, geçirdiği kalp krizi neticesinde derhal hastaneye sevk edilmiş, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 27 Haziran 2025 tarihinde şehit olmuştur. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda, hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah”tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz” açıklamasına yer verdi.

Source: Ali Selim Yamanlı


“İsrailli bakan Abraham Anlaşmalarının genişletilmesi için ABD”de”

Israel Hayom gazetesinin haberine göre, Dermer in 30 Haziran Pazartesi günü ABD ye ulaşması bekleniyor. Dermer in, Trump ın ekibiyle Abraham Anlaşmaları nın Suudi Arabistan ın da dahil edilerek genişletilmesi, Gazze Şeridi nde ateşkes ve İran a 12 gün boyunca süren saldırılar sonrası durumu görüşeceği iddia edildi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu nun temmuz ortasında ABD ye düzenlemesi beklenen ziyaretin de görüşmelerde ele alınacağı belirtildi. İsrail basınında, Netanyahu ile ABD Başkanı Donald Trump ın Gazze de 2 hafta içerisinde ateşkesin sağlanması, bölge ülkeleriyle normalleşmeyi hedefleyen Abraham Anlaşmaları nın Suriye ve Suudi Arabistan ı da kapsayacak şekilde genişletilmesi ve Batı Şeria da sınırlı İsrail egemenliğine dayalı 2 devletli bir çözüme ulaşılması” konusunda anlaşmaya vardığı ileri sürülmüştü. İsrail de gündem Abraham Anlaşmaları ABD Başkanı Trump ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff, yakın zamanda Abraham Anlaşmaları na taraf olan ülkelerle ilgili büyük duyuru yapacaklarını belirtmişti. Tel Aviv de ortada Trump, iki yanında Netanyahu ve Suudi Arabistan ın Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, çevrelerinde ise bölge ülkelerinin liderlerinin fotoğrafları bulunan ve Yeni Orta Doğu İçin Yeni Bir Şans ifadelerine yer verilen görsel, büyük elektronik panoya yansıtılmıştı. Netanyahu, İran a saldırıların sona ermesinin normalleşme anlaşmalarının önemli ölçüde genişletilmesi için bir fırsat sunduğunu iddia etmişti.

Source: Habertürk


MSB duyurdu! Libya”da acı haber: Hv.P. Alb. İsmail Haldun Maden şehit düştü

Milli Savunma Bakanlığı Libya”da görev yapmakta olan Hv.P. Alb. İsmail Haldun Maden”in, geçirdiği kalp krizi sonrası kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olduğunu açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklama şu ifadeler kullanıldı: “Libya”da görev yapmakta olan Hv.P. Alb. İsmail Haldun Maden, geçirdiği kalp krizi neticesinde derhal hastaneye sevk edilmiş, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 27 Haziran tarihinde şehit olmuştur.

Source: