Sivas’ta katledilen şairin adına düzenlenen ödülü Orhan Alkaya aldı: Şiir ve şarkılarla Altıok
1993’ün 2 Temmuz’unda yaşanan Madımak Katliamı’nda katledilen şair Metin Altıok’un anısına düzenlenen “Metin Altıok Şiir Ödülü” sahibini buldu. Seçici kurulunu Doğan Hızlan, Hilmi Yavuz, Eray Canberk, Şükrü Erbaş, Ali Cengizkan, Latife Tekin ve Haydar Ergülen’in oluşturduğu ödülü, “Pâre” adlı kitabıyla tiyatro ve sinema sanatçısı, yazar, şair Orhan Alkaya aldı. Kırmızı Kedi Yayınevi’nin düzenlediği ve Beyoğlu Belediyesi’nin desteklediği, bu yıl 18’incisi düzenlenen Metin Altıok Şiir Ödülü’nün ödül töreni, İstiklal Caddesi’nde bulunan tarihi Ses Tiyatrosu’nda düzenlendi. Törene, Beyoğlu Belediye Başkan Yardımcısı Elif Yıldırım, Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok Akatlı, Mazlum Çimen ve çok sayıda yurttaş katıldı. Orhan Alkaya’ya ödülünü, Beyoğlu Belediye Başkan Yardımcısı Yıldırım, Zeynep Altıok Akatlı ve şair Haydar Ergülen verdi. Ödül olarak TEMA Vakfı’na yapılan bağışın sertifikası ve Altıok’un bir deseninden oluşturulan ödül heykelciği verildi. Gecede, tiyatro sanatçısı Cem Yiğit Üzümoğlu ile müzisyen Vedat Sakman, izleyicilere müzik eşliğinde Altıok’un yaşamının anlatıldığı özel bir dinleti sundu. Şair, şiir ve şarkılarla yaşatıldı… “TEMMUZ BENİM ÖMRÜM” Törende konuşan Zeynep Altıok Akatlı, “Metin Altıok’u yalnızca bizden nasıl hunharca, vahşice alındığını hatırlayarak, o kör karanlığa lanet ederek ve onun kara kaderine ağıt yakarak değil; nasıl yaşadığına, neye inandığına ve nasıl, ne yazdığına bakarak anıyoruz. O, bir şiirin içine hem insanı hem zulmü hem de iyiliği ve sabrı sığdırabilen bir şairdi. Turgut Uyar ‘Bu temmuz nasıl olsa birkaç yıl sürer’ diyordu. Ben 32 yıldır bitmeyen temmuzu yaşıyorum. Temmuz benim ömrüm oldu. Ama ne acıya, ne başkalarına kader biçilecek kara temmuzlara yenilmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Akatlı, “Bugün, bu ödülün sahibi olan Orhan Alkaya, ‘Pare’ adlı kitabıyla, parçalanmışlığın içinden yeniden bir bütünlük duygusuna çağırıyor bize. Dizelerinde hem kırıkların içinden sızan ışığı hem de insanın özlemlerini duyuyoruz. Metin Altıok’un adıyla, onun inancıyla, kendiyle yetinmeyen, kendini aramayı sürdüren, başkalarının acılarıyla kendini kanatan, kendini bir ejderin sırtındaki parlak puldan yenileyen şairlere inanıyoruz. Bu ödül Orhan Alkaya’ya çok yakıştı” dedİ. ‘DAR ALANDA DERİN ŞİİRLER” Ödülün sahibi Orhan Alkaya ise “Öncelikle Pâre’yi değerlendiren seçici kurula teşekkür ediyorum. Benim gibi ödüllere aday olmayan birini, üstelik Metin’in adını taşıyan bir ödülle gerçekten onurlandırmış olması çok hoşuma gitti. O büyük şairin dar bir alanda bu kadar derin şiirler üretmesine her zaman hayranlık duymuştum” diye konuştu.
Source: Mehmet S. Aman
İstanbul Üniversitesi mezuniyetinde “toplu dua”
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezuniyet töreninde “dua programı” yer aldı. Üniversite tarafından açıklanan programa göre mezun olan öğrenciler, 1 Temmuz Salı gerçekleştirilecek törende “insanlık için dua” edecekler.
Üniversite tarafından yapılan açıklamada toplu duanın nasıl organize edileceğine dair herhangi bir bilgi yer almadı.
‘AİLE YILINDA’ AİLE BOYU MEZUNİYET
Öte yandan AKP iktidarının 2025’i “Aile Yılı” ilan etmesinin ardından üniversitenin de mezuniyet törenine bu yıl için “Ailece Bilim” ismi vermesi dikkat çekti. Aynı zamanda bu seneki törende önceki yıllardan farklı olarak mezun olan öğrencilerin ailelerinin de aileleri temsilen konuşma yapacağı açıklandı.
Açıklanan programa göre tören şöyle gerçekleşecek:
• Saygı duruşu ve İstiklal Marşı
• Fakülte adına öğrenciler, aileler ve akademisyenler tarafından gerçekleştirilecek konuşma
• Dekan Prof. Dr. Sevtap Kadıoğlu’nun konuşması
• Rektör Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar’ın konuşması
Source: Haber Merkezi
Bu vatanın yiğit kızları senin yolunda Cennet abla
15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçti ancak Türk milleti, şehit kahramanları hiçbir zaman unutmadı. Cennet”in ismi Kayseri ve Bünyan”da iki okula verildi. Ankara”da Özel Harekât Daire Başkanlığı”nda şehit düşen Komiser Yardımcısı Cennet Yiğit”in çocukluğundan şehadetine kadar olan kişisel eşyalarının sergilendiği Kayseri”nin Bünyan ilçesindeki anı evi, 26 bin ziyaretçiyi ağırladı. Şehidin babası tarafından oluşturulan anı evini ziyaret edenler anı defterine duygularını yazdı. Niğde”den gelen ziyaretçilerden Seher Aysu, anı defterine, “Cennet abla biz şunu anladık, şehitliğin yolu yiğitlikten geçiyormuş. Bu vatanın yiğit kızları senin yolunda Cennet abla” yazarken kimi “Senin gibi polis olacağız”, kimi ise “Teşekkürler kahraman” yazdı. Şehit babası Yahya Kemal Yiğit, “Biz yüce bir milletiz. Ben kızımın adı ve hatıraları unutulmasın diye bu anı evini yaptım. Türkiye”nin dört bir yanından insanlar Cennet”i kendi kızları, kendi kardeşleri, kendi ablaları gibi sahiplenip buraya geldiler. Cennet”in eşyalarına bakıp ona dua ettiler. Burada duygu dolu anlar yaşadık. Geçtiğimiz günlerde Gaziantep”te düğünlerini yapan bir çift ertesi gün Cennet”in anı evini ziyarete geldi. Karar almışlar balayına gitmeyeceğiz şehidimizin anı evini ziyaret edeceğiz demişler. Bunu duyunca gözyaşlarıma hâkim olamadım. 8 yılda kızımın anı evini 26 binden fazla kişi ziyaret etti. Bu gurur bize yeter” dedi. Şehit Cennet Yiğit”in anı evini ziyaret için Niğde”den gelen Ahmet ve Seher Aysu çifti, şehidin anı defterine duygularını yazdı. Cennet Yiğit”i şehit eden şarapnel parçalarını ve üzerinden çıkan eşyaları görünce nasıl büyük bir kahramanlığa imza attığını daha iyi anladığını belirten Seher Aysu (25), şehidin anı defterine şu cümleleri yazdı: “Şairin dediği gibi “Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır” dizesinin manası benim için sensin Cennet abla. Kurtuluş Savaşı”nda cepheye mermi taşıyan Şerife Bacı gibi sen de 15 Temmuz gecesi yiğitliğinle destan yazdın. Sen bizlerin örnek aldığı bir kahramansın. Allah her Türk gencine böyle kutlu bir vazife ve makam nasip etsin. Ömrünün en güzel zamanlarını gözünü kırpmadan vatan için hediye edip ölümsüz bir hayatı seçtin. Her damla kan bir bayrağa renk, bir millete onur olur. Cennetin yolu kolay değil, o yol korkmadan yürüyenlerin yoludur. Sen benim ve neslimizin kadın kahramanısın. Biz şunu çok iyi anladık. Şehitliğin yolu yiğitlikten ve vatanseverlikten geçiyormuş. Biz de bu yolda seninle birlikteyiz. Rahat uyu Cennet abla, bu vatanın yiğit kızları senin yolunda…” BİZİM İÇİN ŞEREF DEFTERİ Kızı Cennet Yiğit”e özleminin her geçen gün daha da arttığını belirten şehit annesi Huriye Yiğit hüznü ve gururu bir arada yaşadığını söyleyerek, “Kızım Cennet şehit olsa da o hatıralarıyla anı evinde yaşıyor. Cennet”imin eşyalarını, onu şehit eden şarapnel parçaları, silahı ve üzerinden çıkan eşyalarını bu anı evinde sergiliyoruz. Hem yabancı ülkelerden hem de Türkiye”nin dört bir yanından bu anı evinin ziyaretçileri var. Adı anı defteri olsa da o defter bizim için şeref defteri. Yazılanları okuyunca eşimle gözyaşlarımıza hâkim olamıyoruz” dedi. AĞLATAN NOTLAR bulunan anı defterine duygularını yazan ziyaretçilerin mesajları ise okuyanları duygulandırıyor. ❱ Defne Simay Candan: Adının verildiği okulda okumak benim için çok büyük bir onur Cennet abla. Rabbim seni ve 62 arkadaşının mekânını cennet eylesin. Cennet ablamın hikâyesini birçok yerden dinledim. Ama annesinden hayat hikâyesini dinlemek bambaşkaydı. ❱ Fatma Elçi: Hayallerimin kahramanı güzel ablam. Eminim cennetin en güzel köşesini gülüşünle süslüyorsun. Her ne kadar yansa da yüreğimiz, başımız dik sen ve şehitlerimizin onur ve gururuyla. Benim hayalim senin gibi komiser yardımcısı olmak. Dualarım önce polis olmak, sonra şehitlerimizin yolundan gelmek olacak. ❱ Nursima Uğurlu: Ben de senin gibi özel harekâtçı olmak istiyorum. Bıraktığın bayrağı azimle taşıyacağım. ❱ Aslı Gencer: Senin yerinde olmayı o kadar çok isterdim ki. İçimden geçenleri aktaramıyorum. Allah yukarıda, makamını çok kıskanıyorum. Çünkü en güzel mevkidesin. Rabbime dua ediyorum inşallah ben de senin gibi olacağım. Bunun için elimden gelen her şeyi yapmaya hazırım. Senin gibi üniversite okuyup polisliğe geçmek istiyorum. İnşallah daha sonra da PÖH olmak istiyorum. Senin yerini dolduramam ama senin izinden gelmeyi Rabbim bana nasip etsin. Sizler bu vatan için yeşerip Cennet”te açan çiçeklersiniz.
Source: Ali Altuntaş
Ankara Valiliği”nden orman yangınlarına karşı yeni tedbirler
Ankara Valiliği tarafından yapılan açıklamada, “Ankara İl Jandarma Komutanlığı olarak orman yangınlarının önlenmesine yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında sorumluluk bölgemizde bulunan ormanlık alanlarda denetim ve güvenlik tedbirleri artırılmıştır” denildi. ANKARA VALİLİĞİ”NDEN ORMAN YANGINLARINA YÖNELİK TEDBİRLEROrman yangınlarına karşı tedbir almak amacıyla alınan önlemlerden bahsedilen açıklamada, “Vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini korumak, doğal yaşam alanlarımızı muhafaza etmek amacıyla, yangına hassas bölgelerde yaya, motorlu ve dron destekli devriye faaliyetleri yoğunlaştırılmış, valiliğimizce yayınlanan 26.05.2025 tarihli genelge doğrultusunda izin verilen alanlar dışında ormanlık alanlara girişler 10.06.2025 tarihinden itibaren engellenmekte olup; kamp ateşi, mangal ve anız yakma gibi risk oluşturan faaliyetlere karşı sıkı denetimler başlatılmış, Kırsal alanlardaki vatandaşlarımız bilgilendirilerek, yangına karşı alınması gereken önlemler konusunda farkındalık çalışmaları yürütülmüş, ilgili kurumlarla iş birliği sağlanarak, olası bir yangına hızlı ve etkili müdahale için koordinasyon artırılmıştır” ifadelerine yer verildi.
Source: Www.star.com.tr
Suriyelilerin dönüşü günde 2 katına çıktı! AK Parti”den açıklama geldi
Suriye’de 8 Aralık 2024’te başlayan yeni dönemle birlikte Türkiye’deki Suriyelilerin ülkesine dönüş süreci, okulların kapanmasından sonra hızlandı.Edinilen bilgilere göre bu ayın ortasından itibaren Suriyelilerin dönüşleri artmaya başladı. Sınır kapılarından günlük 1.300-1.400 civarında olan geçişler okulların kapanması ile birlikte ikiye katlandı. Ancak İsrail ve İran arasında yaşanan savaş sebebiyle birkaç gün bu geçişler azalsa da ateşkes kararı ile birlikte yeniden artış yaşandı. İçişleri Bakanlığı kaynaklarına göre, şu anda günlük geçişler 2 bin 500’e kadar çıktı ve Suriye’de başlayan yeni dönemle birlikte ülkesine dönenlerin sayısı son altı ayda 300 bini aştı.KAPASİTE GÜNLÜK 3 BİNAK Parti kurmayları da “Zaten sınır kapılarındaki kapasite günlük 3 bin kişinin geçişine imkân veriyor. Bir günde 10 bin kişiyi geçiremezsiniz. Personel de yetmez, teknik imkânlar da buna yetmez. Çünkü geçişler sırasında eşyalarından tutun da başka birçok başlıkta kontroller yapılıyor. Şu anda mevsimlik işçi olan Suriyeliler de var. Büyük bölümü sezon kapanınca Suriye’ye döneceğini söylüyor. Özellikle, Antalya’da, Mersin’de, Burdur ve Isparta gibi yerlerde seralarda çalışanlar var. Sezon bittiğinde bunlar da gidecek” dedi.Türkiye’de 19 Haziran itibarıyla 2 milyon 677 bin Suriyeli bulunuyor. Suriye sınırında yoğunluk! Okulların kapanmasıyla dönüş yolculuğu başladı
Source: Şule Altınel
Haluk Levent, 30. sanat yılını Harbiye”de kutladı
Zirve Müzik”in organize ettiği konser öncesi basın mensuplarıyla bir araya gelen sanatçı, sanat hayatının 30. yılının geçtiğini ancak sembolik olsun diye konserin ismini bu şekilde belirlediklerini söyledi.Sosyal medya aracılığıyla çocukların da kendisini sevdiğini ve konserlerine geldiğini belirten Levent, konserin beklenilenin üstünde ilgi gördüğünü ve 10 gün önceden biletlerin tükendiğini dile getirdi.Levent, son dönemde orman yangınlarına dair de çalışmalar yürüttüklerini de dile getirerek, “Ahbaplarla konserden bir saat önce yangın muhabbeti yaptık. Bilecik”ten, İzmir”e her yere kadar koordine olduk. Elimizden ne geliyorsa yapacağız. Konser versem de çocuklarımız orada çalışıyor. Ona göre bir çalışmalar başladı” ifadelerini kullandı.Yaz boyunca yoğun bir şekilde çalışacağını ve yeni bir şarkı çıkaracağını da sözlerine ekleyen Haluk Levent, yeni parçasının cover bir parça olacağını, 10-15 gün içinde klip çekeceklerini ifade etti.Levent, konserde hayranlarından birinin evlilik teklifinde bulunmasıyla “Anlasana” parçasını çift için seslendirdi.Geçmişten bugüne unutulmayan şarkılarını konserde dinleyicilerle birlikte seslendiren ünlü sanatçı, sahnede 30. yıl sebebiyle getirilen pastayı keserken “Nice 30 yıllara” diyerek kesti, programı düzenleyenlere teşekkür etti.
Source: Dünya Gazetesi
Gelin ve damat neye uğradığını şaşırdı! Salona imam ile girdiler
Rize Devlet Hastanesi”nde görev yapan Okan Demirci ve Emine Arslan hayatlarını birleştirmeye karar verdi. Derepazarı ilçesinde gerçekleştirilen düğünde her şey yolunda giderken, mesai arkadaşlarının sürprizini gören çift neye uğradığını şaşırdı. TEMSİLİ İMAM VE ÇELENK İLE GELDİLER Takı töreni sonunda gelin ve damadın mesai arkadaşları, üzerinde “Acı kaybımız” yazan bir çelenk ile salonun kapısında belirdi. Gelin ve damat, arkadaşlarını çelenk ile görünce gülmeye başladı. Yakalarına taktıkları damadın siyah beyaz fotoğrafından tut en önde taşıdıkları çerçeveli fotoğrafa kadar her şeyin en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü sürprizde, damadın iş arkadaşı Abdülhamit Öksüz”e de imam kıyafeti giydirildi. Salona girerek çiftin yanına gelen arkadaşları, hatıra pozu vererek bu anları unutulmaz kıldı. TEMİZLİK BEZİ, SÜZGEÇ, BULAŞIK TELİ… Çift, sürprizin son bulacağını zannederken bu kez bir başka mesai arkadaş grubu salona girdi. Çifte doğru yürüyen grup damada bulaşık önlüğü, temizlik bezi, bulaşık deterjanı, bulaşık süngeri, emzik, temizlik fırçası, süzgeç, bulaşık teli taktı. Damadın eline de temizlik eldiveni geçiren grup geline de merdane hediye etti. O esnada salonda Davut Güloğlu”nun “Katula Katula” isimli şarkısı çaldı. Salondaki davetliler şarkıya alkışlarla eşlik ederken, kimisi ise bu anları cep telefonu kamerasıyla kaydetti. Rize Devlet Hastanesi çalışanlarının düğündeki şovu, önceden hazırlanan para kordonunu damat ve gelinin boynuna dolamasıyla son buldu. “İKİ DUYGUYU BİR ARADA YAŞAYALIM DEDİK” Damadın ve gelinin sürprizden haberi olmadığını ve güzel bir anı yaşamak için böyle bir sürpriz yapma kararını aldıklarını dile getiren temsili imam Abdülhamit Öksüz, “Arkadaşlar biz Rize Devlet Hastanesi”nde çalışıyoruz. Güvenlik personeliyiz, damat da bizim güvenlik personelimiz. Hastanede böyle bir şey aklımıza geldi. Düğüne renk katalım dedik, güzel olduğunu düşünüyoruz, renk kattığımıza inanıyoruz. Şen şakrak biraz üzüntüyle beraber iki duyguyu bir arada yaşayalım dedik. Damat beyin de haberi olmadan sürpriz yaptık. Yaş olarak en büyükleri ben olduğum için imamlık görevi bana kaldı. Ben evliyim, beni daha önce kaybettikleri için profesyonel olduğum için bu işi bana verdiler” ifadelerini kullandı.
Source: Sinem Eryılmaz
Ankara”daki korkutan deprem sonrası Mansur Yavaş”tan ilk açıklama
Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş , saat 08.20″de merkez üssü Çubuk ilçesi olan 3,6 büyüklüğündeki depreme ilişkin şu ana kadar olumsuz bir ihbar bulunmadığını bildirdi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı”ndan (AFAD) yapılan açıklamaya göre, saat 08.20″de Ankara”nın Çubuk ilçesinde 3.6 büyüklüğünde sansıntı kaydedildi. Depremin, 10,62 kilometre derinlikte meydana geldiği kaydedildi. YAVAŞ: OLUMSUZ BİR DURUM YOK Yaşanan depreme ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yapan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara’da sabah saatlerinde meydana gelen 3,6 büyüklüğündeki deprem nedeniyle tüm hemşehrilerime geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Şu ana kadar olumsuz bir ihbar bulunmamaktadır ifadelerini kullandı. Ankara’da sabah saatlerinde meydana gelen 3.6 büyüklüğündeki deprem nedeniyle tüm hemşehrilerime geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Şu ana kadar olumsuz bir ihbar bulunmamaktadır. — Mansur Yavaş (@mansuryavas06) June 29, 2025
Source: Haber Merkezi
Devlet korumasındaki Ayhan”ın ragbide hedefi milli takım forması
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı Ağaçlı Çocuk Evleri Sitesi”nde devlet korumasında yetişen ve hiçbir spor geçmişi olmayan Ayhan Bostan, 2 yıl önce arkadaşlarının ragbi antrenmanını izledikten sonra hayatını değiştirecek bir yolculuğa adım attı.
Bostan”ın merakla başladığı bu spor, kısa sürede tutkuya dönüştü.
Şimdi 17 yaşında olan Bostan, 2 yıldır emek verdiği ragbide ay yıldızlı formayla milli takımda yer almak ve Türk bayrağını uluslararası arenada gururla dalgalandırmak için gece gündüz çalışıyor.
Hayatında spor sayesinde büyük değişimler yaşayan Bostan, azmi ve disipliniyle de devlet korumasındaki diğer arkadaşlarına örnek oluyor.
“Bu sporla davranışlarım değişti, arkadaşlarımla iletişimim gelişti”
Ayhan Bostan, AA muhabirine, kuruluşa ilk geldiğinde ragbi antrenmanı yapan arkadaşlarını görünce bu spora ilgi duyduğunu söyledi.
Bostan, “Ben ragbinin ne olduğunu bilmiyordum. Bize anlattılar, ben de antrenmanlara katıldım. Bu sporu merak ettim. Kulübe gidip, bu sporu öğrenmeye başladım. Maçlara gitmeye başladım.” dedi.
Gece gündüz demeden 2 yıldır çalışarak kendini geliştirdiğini belirten Bostan, şunları söyledi:
“Geçen haftalar Kızılcahamam”da milli takım kampına katıldım. Hedefim milli takıma seçilerek turnuvalarda ülkemi temsil etmek. Hedefim milli ragbici olmak, ülkemi temsil ederek Türk bayrağını birinci olarak kaldırmak. 2 yıldır bunun için uğraşıyorum, uykumdan veriyorum, arkadaşlarımla çok zaman geçirmiyorum, sporuma odaklanıyorum. Hedeflediğim şey için sonuna kadar çabalayacağım. İlk hedefim milli sporcu olmak. Bu sporla davranışlarım değişti, arkadaşlarımla iletişimim gelişti. Hayatım düzene girdi, uykum, beslenmem değişti.”
Bostan, milli sporcu olma hedefini gerçekleştirdikten ve yaşı geldiğinde askerlik görevini yaptıktan sonra, meslek olarak da asker olmayı istediğini ifade etti.
“Bu sporu merak eden arkadaşlarıma destek oluyorum”
Kuruluşta kalan koruma altındaki arkadaşlarının da antrenman yaparken ragbi sporunu merak ettiklerini anlatan Bostan, onlara bu sporu anlatarak destek verdiğini söyledi.
Bostan, “Kulüpteki hoclarıma söylüyorum, onlar da “Gelsinler denesinler” diyor. Arkadaşlarım merak edip sorular soruyor, gelip deneyin diyorum. Kulüpteki hocalarım onları değerlendiriyor, elimden geldikçe buradaki arkadaşlarıma bu alanda destek oluyorum. Bu sporu da onlara tanıtıyorum. Bu sporla benim yaşamım bayağı değişti, arkadaşlarımla iletişimim netleşmeye başladı.” diye konuştu.
“Milli takıma seçilmesi demek buradaki diğer çocuklara örnek olması demek”
Ağaçlı Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğü”nde sosyal çalışmacı Servet Akşit, Ayhan Bostan”ın 2,5 yıl önce kuruluşa geldiğinde çok içine kapanık bir çocuk olduğunu, kendini ifade etme noktasında sorunlar yaşadığını anlattı.
Bostan ile bu anlamda hem bireysel hem de grup çalışmaları yaparak, onun isteği, beklentisi ve yeteneğini anlamaya çalıştıklarını aktaran Akşit, “Bu süreçte Ayhan”ın bir spora ilgisi olduğunu fark ettik. Özellikle güce, mücadeleye dayalı bir spordan hoşlandığını fark ederek Ayhan”ı spora yönlendirdik. Kuruluşumuza 2009″dan beri ragbi kulüp bazında devam etmekte. Daha önce de bu anlamda birçok çocuğumuzu yetiştirdik, şampiyonluklarımız da var. Ayhan da bunlardan bir tanesi.” ifadelerini kullandı.
Sporun Bostan”da birçok şeyi değiştirdiğini vurgulayan Akşit, şunları kaydetti:
“Ragbi sporuna başladıktan sonra kendisini daha iyi ifade edebilen, arkadaşlarıyla daha fazla sosyalleşebilen, takım ruhunu hissedebilen bir çocuk haline geldi. Dolayısıyla Ayhan”ın spor faaliyetine katılmasıyla kişilik özelliklerinin uygun bir seviyede ilerlediğini söyleyebiliriz. Ayhan 2 yıldır bu sporu yapıyor. Geçtiğimiz haftalarda milli takım kampındaydı, yakın zamanda bir kamp daha olacak. Sonrasında milli takım seçmeleri başlayacak. Bu noktada biz Ayhan”a güveniyoruz. Ayhan sorumluluklarının farkında bir çocuk. Ayhan”ın kuruluşumuzdan milli takıma seçilmesi demek, buradaki diğer çocuklara büyük oranda örnek olması demek. Bizler de Ayhan”a bu yolculuğunda eşlik etmeye çalışıyoruz.”
Bostan”ın antrenörü Selim Canım da çok azimli bir sporcu olan Ayhan”ın, hayatını yaptığı spora göre koordine ettiğini, bu anlamda uyku, beslenme ve günlük hayatına özen gösterdiğini kaydetti.
Canım, Bostan”ın milli takım kampında yoğun bir hafta geçirdiğini, bundan sonraki süreçte hedeflerinin milli takıma seçilmesi olduğunu söyledi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Mardin YEDAM”da bağımlılıktan kurtulmak isteyenler atölyelerde sosyal beceri kazanıyor
Mardin”de Yeşilay Danışmanlık Merkezi”ne (YEDAM) başvuranlar, bağımlılıkla mücadele ederken atölyelerde sosyal beceri kazanıyor.
Merkez Artuklu ilçesinde 2021 yılında kurulan YEDAM, bağımlılıkla mücadele için uzman psikologlar ve sosyal hizmet uzmanlarından oluşan ekibiyle bireylere destek sunuyor.
Alkol, tütün, madde, kumar ve internet gibi bağımlılıklarından kurtulmak isteyenlerin danışmanlık hizmeti aldığı merkezde oluşturulan atölyede, çeşitli sanat ve spor etkinlikleri gerçekleştiriliyor.
Merkezde, başvuran bireylerin atölyelerde seramik, ahşap, taş boyama, dekoratif el sanatları ile masa tenisi ile kaybettikleri motor becerileri yeniden kazandırılıyor.
Merkezde 4 yılda 2 bin 465 görüşme yapıldı
Mardin YEDAM Sosyal Hizmet Uzmanı Sultan Solmaz, AA muhabirine, merkezde 2021″den beri alkol, madde, tütün, kumar ve teknoloji bağımlılığı konusunda problem yaşayanlara ve ailelerine hizmet sunduklarını söyledi.
YEDAM”da 6 kişilik uzman bir ekiple hizmet verdiklerini kaydeden Solmaz, “2021 yılından şimdiye kadar 2 bin 465 görüşme gerçekleştirdik.” dedi.
Görüşmeleri tamamen gizlilik içinde gerçekleştirdiklerini ifade eden Solmaz, şöyle konuştu:
“Danışanlarımız bize 115 danışma hattı üzerinden ulaşırlar. Orada kısa bir görüşme gerçekleştirildikten sonra görüşmelerimize başlıyoruz. Randevu ile merkezimizde ilk görüşmeyi psikolog arkadaşlarımız gerçekleştirir. İlk görüşmede bağımlılık düzeyini ölçmeye yönelik bir değerlendirme yapılır ve müdahale programı oluşturulur. İlk görüşmenin ardından haftalık görüşmeler planlıyoruz. Danışmanlarımıza yönelik tıbbi destek hizmetlerini kendi merkezlerimizde veremiyoruz ancak Türkiye”deki tüm illerde bulunan Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi (AMATEM) ile iletişim içerisindeyiz. Danışana en uygun tıbbi tedavi planlaması üzerine destek olmaya özen gösteriyoruz.”
“Hizmetlerden ailelerimiz ve danışanlarımız ücretsiz faydalanabiliyor”
Danışanlarla iletişimi kesmemeye özen gösterdiklerinin altını çizen Solmaz, danışanın gelmediği durumlarda ev ve saha ziyaretleri gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Terapinin aksamamasına özen gösterdiklerini dile getiren Solmaz, danışanların iyileşme süreçlerini destekleyebilmek amacıyla atölyelerde etkinlikler de gerçekleştirdiklerini bildirdi. Solmaz, şunları dile getirdi:
“Mardin YEDAM”da el sanatları ve spor atölyesi var. Danışanların sosyal becerilerin geliştirmek, kaybettikleri bazı ince motor becerileri tekrar kazandırabilmek ve meslek edindirmek amacıyla atölye süreçlerini gerçekleştiriyoruz. Haftalık olarak el sanatları eğitmen desteği ile süreçleri gerçekleştirmekteyiz. Atölyelerimizde seramik, ahşap ve taş boyama ile farklı dekoratif el sanatlarından örnekler üretmekteyiz. Bu hizmetlerden ailelerimiz ve danışanlarımız ücretsiz bir şekilde faydalanabiliyor. Her şeyini kaybetmiş bir şekilde kapıdan giren bir danışanın değişimine şahit olmak bizleri de ailesini de mutlu ediyor.”
“Bireyin değil bağımlılığın karşısındayız”
Psikolog Tuğba Örnek de kişinin başvurmasının ardından merkezde ilk görüşmeyi sağladıklarını, hangi bağımlılık türünden rahatsızlık duyuyorsa danışana o alanda destek sunduklarını söyledi.
Başvuran bireyin izniyle aile görüşmeleri de yaptıklarını anlatan Örnek, şunları aktardı:
“Çünkü bağımlılık bir aile hastalığı da. Aileyi de maddi manevi tüketen bir süreç. Aileye de bu konuda destek oluyoruz. Bizler bireyin değil bağımlılığın karşısındayız. Bu doğrultuda bir yol izliyoruz. Devletin her kademesinde çalışanlar da bizden destek alabiliyor. Tamamen gizlilik esasına göre çalışıyoruz. Kumar bağımlılığı son zamanlarda çok artmış durumda. Bu konuda da kişilere aynı şekilde gizlilik esasına göre destek sağlıyoruz. Psikoterapiler eşliğinde psikososyal olarak destek oluyoruz. Haftalık görüşmelerle kişinin takibini yapıyoruz.”
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Bursa”da geleceğin futbolcuları kitap okumadan sahaya çıkmıyor
Bursa”da geçen yıl kurulan Mudanya Altai Spor Kulübünün sporcuları, her antrenman öncesinde 20 dakika kitap okumadan sahaya adım atmıyor.
Yaklaşık 300 sporcusu bulunan kulüp, amatör liglerdeki tüm yaş gruplarında mücadele veriyor.
Gençleri spora kazandırmak ve futbolla birlikte zihinsel gelişimlerini de desteklemek isteyen kulübün antrenörleri Tayfun Albayrak ve Ümit Geçim, Mudanya İlçe Stadı”ndaki antrenmanlardan önce sporculara 20 dakika kitap okutuyor.
Velileri de memnun eden uygulama sayesinde çocuklar saha kenarında kitaplarını okumadan meşin yuvarlağa dokunamıyor.
Çocukları, futbol efsanelerinin hayatlarını veya istedikleri herhangi bir kitabı okumaya teşvik eden antrenörler, okuma yazma bilmeyen küçük yaştaki sporculara da resim yaptırıyor.
Sporcularının akademik başarılarını da takip eden teknik adamlar, karne kontrolü yapıyor.
Antrenmanlarını eğlenceli penaltı yarışmaları ve oyunlarla sürdüren futbolcular ile velileri, sahadan mutlu ayrılıyor.
“Nasip olursa 15 günde bir sinema gecelerimiz olacak”
Antrenör Tayfun Albayrak, AA muhabirine, okullar kapandığında öğrencilerin eğitim ve öğretimden kopması için çeşitli aktiviteler düzenlediklerini söyledi.
Bunların en başında kitap okuma etkinliği geldiğini aktaran Albayrak, “Antrenmandan yirmi dakika önce kitap okutuyoruz sporcularımıza. Eğer kitap okumayı bilmiyorlarsa şöyle bir çözüm ürettik. Boyama kitabı alıyoruz, boyama ve çizim yapıyorlar.” dedi.
Sporcularıyla çeşitli etkinlikler yaptıklarını anlatan Albayrak, “Aylık penaltı yarışmalarımız oluyor, forma hediyeli. Çocukları sürekli aktif kılmaya çalışıyoruz. Bazı turnuvalar oluyor, onlara gidiyoruz. Şimdi sinema gecemiz olacak. Sinema sistemi kurduk, projeksiyon makinesi aldık. Aynı şekilde ses sistemi aldık. İnşallah nasip olursa 15 günde bir sinema gecelerimiz olacak. Bu şekilde çocuklarımıza dokunmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.
İlk olarak kendilerinin kitap okuduğunu ve çocuklara örnek olduklarını vurgulayan Albayrak, şunları kaydetti:
“Benim sporcum kitabını da okusun, karnesi de iyi olsun, aynı şekilde evde beslenmesi de güzel olsun. Yani biz fiziksel, zihinsel, ruhsal anlamda her şeyine değinmeye çalışıyoruz. Çocuk mesela bana her gün fotoğraf atıyor, “3 tane yumurta yedim kahvaltıda” diye. Bunlara dikkat ediyoruz. Karnesi kötü mesela ona ceza olarak değil de gelişim için her gün 5 soru çözdürüyorum. Aynı şekilde bunun takibini de yapıyoruz. Bu şekilde gayet güzel bir sistemimiz var. Bunu çok destekleyen velilerimiz de oluyor. Onlara da çok teşekkür etmek istiyorum.”
Albayrak, tek sıkıntılarının sahanın kötü şartları olduğunu sözlerine ekledi.
“Buraya gelince daha iyi oynamaya başladım”
Sporculardan 8 yaşındaki Kayra Baştan da futbol oynamayı sevdiğini söyledi.
Kayra, hayalinin büyük takımlarda forma giymek olduğunu belirterek, “Kitap okuyoruz. Bilinçli olmamızı sağlıyor. Okumamızı geliştiriyor.” dedi.
9 yaşındaki Ayaz Uçan ise futbolcu olmak istediğini anlatarak, “Spor olmazsa biz de çalışamayız. Sitede arkadaşlarımla top oynadım, pas çalıştım. Buraya gelince daha iyi oynamaya başladım, disiplinli oldum. Kitap alıyoruz evden, tatile girdiğimiz için konu tekrarı yapıyoruz. Mesela Ronaldo, Muslera, Ferdi gibi oyuncuların hayatlarını okuyoruz.” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Kültür Rotası
Adamlar & An Epic Symphony açıkhava sahnesinde ISTANBUL NIGHT FLIGHT ülkemizin önde gelen rock gruplarından Adamlar”ı An Epic Symphony projesiyle Tuluğ Tırpan yönetimindeki Night Flight Symphony Orchestra & Choir eşliğinde ilk kez ağırlıyor. Adamlar & An Epic Symphony, 21 Temmuz’da Ankara CerModern Açıkhava Sahnesi’nde, 22 Temmuz’da İstanbul Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde. ‘Ben çoktan gidersiniz sanmıştım’ Will Eno’nun kaleme aldığı, “Ben Çoktan Gidersiniz Samıştım”, İbrahim Çiçek yönetiminde sahnede. 30’lu yaşlarında bir adamın modern yaşamla yüzleşmesini anlatan oyun, Hakan Kurtaş’ın seyirciyi oyunun içine çeken performansıyla bu akşam DasDas’ta. Hayvanların yaşamı Salt Beyoğlu, ismini Güney Afrikalı yazar J. M. Coetzee’nin insan merkezci bakışı sorgulayarak hayvana yönelik empati ve şefkati irdelediği aynı isimli romanından alan “Hayvanların Yaşamı” sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi, 10 Ağustos”a kadar ücretsiz görülebilir. Erol Evgin, ENKA Açıkhava’da Türk pop müziğinin efsane ismi Erol Evgin, 16 Temmuz Çarşamba akşamı, ENKA Açıkhava Sahnesi’nde sevenleri ile buluşuyor. Sanatçı, dört neslin birlikte söylediği şarkılarını seslendirecek. Ankara’da ‘Gitar Buluşması’ 17. Türkiye Gitar Buluşması, 6-9 Temmuz arasında Bilkent Üniversitesi”nde düzenlenecek. Buluşmada ziyaretçileri, konserler, gitar, ustalık dersleri, atölye çalışmaları ile gitar fuarı bekliyor. Açılış konserinde ise Lorenzo Micheli ve Matteo Meta’dan oluşan “Solo Duo” sahnede olacak.
Source: Haber Merkezi