Dursun Özbek ameliyat oldu
Kulüpten yapılan açıklamada, “G.Saray Spor Kulübü Başkanı Dursun Aydın Özbek, bugün laparoskopik bir operasyon geçirmiştir. Başkanımızın sağlık durumu iyi olup ameliyat sonrası bakım süreci devam etmektedir. Başkanımız Dursun Aydın Özbek”e geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” denildi.
Source: Fotomaç
Nihal Candan’ı bir de benden dinleyin
Adı çok duyuldu, çok eleştirildi…Sosyal medyadan tanıdınız onu. Ama ben, Nihal Candan’ı bambaşka bir yönüyle, çok kısa bir süre önce spor salonunda tanıma fırsatı buldum. Nihal’le yolumuz hiç beklemediğim bir yerde kesişti.Beklemediğim diyorum çünkü o beden, spor salonunda değil, hastane yatağında olmalıydı. Ama inatla spor salonundaydı.Yan yana spor yaptığımız için bana hep “melek kalpli spor komşum” derdi.Ama asıl melek, aynaların karşısında sessizce savaşan oydu.Bugün herkes onu konuşuyor ama onu gerçekten anlayan çok az kişi var. Bir kadın, bir terapist, bir insan olarak bu yazıyı sadece Nihal için değil; aynaya baktığında kendini eksik hisseden, yemekle savaş veren tüm genç kadınlar için yazıyorum.Ama önce, Nihal’i ve onun sessiz dünyasını anlamak için şu soruyu sormalıyız: Anoreksiya Nervoza nedir?Tartışmayla başlayan tanışma‘Sana ne benim anoreksiyamdan’Yardım eliniz ne kadar iyi niyetli olursa olsun, kişi o kapıyı açmaya hazır değilse, o kapıdan içeri giremezsiniz! Nihal’le spor salonunda karşılaştığımda, uzman bir psikolog ve yeme bozuklukları terapisti olarak onun kendine zarar veren spor alışkanlığını fark ettim ve karşılıksız, gönüllü terapistlik teklif ettim.Tepkisi sertti:“Sana ne benim anoreksiyamdan! Benim terapistim var. Git ofisinde yap mesleğini, burası spor salonu!”Ama sonra soyunma odasında yanıma gelip “Seni kırdıysam özür dilerim” dedi. İşte o an başladı gerçek tanışmamız.Nihal’in spor salonunda bıraktığı iyilik izleriSporda susuz kalanlara suyunu verir, terleyenlere havlusunu uzatır, ayakkabısını unutanlara kendi ayakkabısını ödünç verirdi. Kısacası büyük bir yüreği vardı. Ona yardımcı olmak istediğimi söylediğimde, “Bana psikolog gibi değil, dost gibi yaklaş: Uyarı değil, huzur ve sevgiye ihtiyacım var” dedi… Zayıflamak değil, anlaşılmak, sevilmek istiyordu… Onun için zayıflamak bir hedef değildi, bir bahaneydi. Anlaşılmak, sevilmek istiyordu. Vücudundan değil, kafasındaki seslerden kaçmaya çalışıyordu.Nihal’in yarım kalan hayalleriŞöhret değil, akademik başarı istiyordu. Kitap yazarak içini dökmek hayalini kuruyordu. Adalet için savaşan bir avukat olmak en büyük arzusuydu.Ve en çok da…Yargılanmadan sevilmek, sessizce huzur bulmak onun en büyük hayaliydi.İçinde büyümeyen bir kız çocuğu vardıSabah 07.00’de spor salonunda, ayıcıklı pijamalarıyla spor yapıyordu. İlk bakışta neşe dolu görünse de gözlerinin ardında büyümemiş bir kız çocuğu sessizce çırpınıyordu.Neden her gün spor salonundaydı?Her gün spor salonundaydı çünkü bedenini kontrol ederek içindeki çaresizliği ve kaybolmuşluğu saklamaya çalışıyordu. Spor onun kaçış yolu ama asla gerçek kurtuluşu değildi. Çünkü ne kadar çabalarsa çabalasın, ruhundaki boşluğu silemiyordu.Spor salonunda hastaneye gitmek istemedi6 Haziran akşamı spor salonunda son kez gördüm onu. Vücudu buz gibiydi, terliyordu ama yardım istemiyordu. Pilates dersinde fenalaştı; hastaneye gitmek istemedi, üç saat boyunca ikna edilmeye çalışıldı. İlk ambulansa binmedi, ikinci ambulans çağrıldı, annesi arandı. Zorla muz yedirildi. “Hiçbir şeyim yok” diyordu ama bedenindeki çöküş gözlerine yansıyordu. Sonunda ambulansa binmeyi kabul etti.Hastaneye gittiği için umutlanmıştık, ama erken müdahale şarttı.Spor salonundan hastaneye gitme kararı hepimize umut olmuştu ama ne yazık ki çok geç kalındı. Nihal’in hikâyesi, anoreksiyanın bireysel değil, erken müdahale ve ekip çalışması gerektiren bir savaş olduğunu acı bir gerçeklikle gösteriyor.Bir uzmandan içten bir seslenişLütfen biri kilo verdiğinde sadece “Zayıflamışsın” demeyin. Gözlerinin içine bakın, “İyi misin” diye sorun. Çünkü bazen en zararsız övgüler, en derin yaraları gizler. Bazen en çok alkış alanlar, en sessiz çığlığı atar; tıpkı Nihal Candan gibi.Artık “Nasıl görünüyorum” demek yerine, “Nasıl yaşamalıyım” diyelim. Unutmayalım, bedenimiz amacımız değil, hayat yolculuğumuzdaki en değerli aracımızdır. Nihal Candan’ı yardımseverliği ve güler yüzüyle hatırlayacağım. Ve belki bu yazı, bir başka Nihal’e geç kalmadan ulaşır… Ve o gün içimden geçen o cümle hâlâ yankılanıyor. Nihal Candan spor salonunda değil, hastanede olmalıydı…Sevgili Nihal, spordan komşun, psikolog değil dostun…Işıklar içinde uyu…Seni unutmayacağız.Anoreksiya Nervoza“Kişinin beden algısının bozulduğu, kilo alma korkusuyla yemek yemeyi reddettiği; nöropsikiyatrik kökenli ve ölüm riski en yüksek yeme bozukluklarından biridir.”Anoreksiyayı ele veren 5 sessiz alarm1- Her gün tartılır.2- Yemekten kaçmak için bahaneler üretir.3- Zayıftır ama aynada hep “fazla kiloluyum” der.4- Aşırı spor yapar, bedenini dinlemeyi unutur.5- Bedeni erir, gözleri solar, kemikler belirginleşir, sesi kısılır.Anoreksiyanın arkasındaki psikolojik etkenler∆ Anne-baba iletişim kopukluğu.∆ Baskıcı, mükemmeliyetçi aile ortamı.∆ Kusursuzluk takıntısı ve kendine acımasızlık.∆ “Şişman” etiketi, dışlanma ve aşağılanma.∆ Ruhta derin izler bırakan travmalar.∆ Sosyal medya ve moda dünyasının dayattığı zayıf beden algısı.Anoreksik birine nasıl yaklaşılmalı?∆ Önce yargılamadan, sabırla dinleyin.∆ Zorla yedirmeye çalışmayın.∆ Sevgiyle ve destekle yanında olun.∆ Profesyonel yardım almasıiçin cesaretlendirin.∆ Hastalığını değil, varlığını hatırlatın.
Source: Yelda Başaran
Türk malı imajını tehlikeye sokacak gelişme: Bakanlığın uyarıları da işe yaramadı
Tarım ve Orman Bakanlığı, AB’ye ihraç edilen kuru incir partilerinde tespit edilen aflatoksin ve okratoksin-A uygunsuzlukları sebebiyle Türkiye’ye yönelik RASFF (Gıda ve Yem için Hızlı Alarm Sistemi) bildirimlerinde artışlar olduğuna dikkat çekti.
Bu durumun AB tarafından Türkiye’ye uygulanan yüzde 20 kontrol sıklığının artmasına, hatta ihracat kısıtlamaları gibi daha ciddi tedbirlerin gündeme gelmesine neden olabileceği ve aynı zamanda “Türk Malı” imajına zarar verme riski taşıdığı vurgulandı.
Türkiye Gazetesi”nin aktardığına göre bakanlık, AB ülkelerine yapılacak kuru incir ihracatında yüzde 100 aflatoksin analizi yapıldığı ve yalnızca analiz sonucu uygun olan ürünler için sertifika düzenlendiği, buna rağmen AB sınır kapılarında yüksek oranlı uygunsuzluk tespit edilmesinin, alınan önlemlerin sahada tam anlamıyla uygulanmadığını gösterdiğini bildirdi. Bakanlık kuru incir ihracatçılarına gönderdiği uyarı yazısında, işleme ve üretim süreçlerinde kurallara azami özen gösterilmesini, Türkiye’den AB’ye kuru incir ihracatının sürdürülebilirliği, Türk incirinin kalite imajının korunması ve ihracat kısıtlamalarının önlenmesi açısından ihracatçıların gerekli tedbirleri almasını istedi.
Source: Haber Merkezi
Ünlü şarkıcı Serdar Ortaç”tan vasiyet açıklaması: “Kubilay oynasın…”
Ünlü şarkıcı Serdar Ortaç”tan samimi itiraf geldi. MS hastası olan şarkıcı hayatının film olmasına sıcak baktığını belirtti. Besteleri ile hafızalara kazınan Serdar Ortaç, kendisini oynamasını istediği oyuncuyu da seçti.Uzun süredir MS hastalığı ile mücadele eden şarkıcı Serdar Ortaç, geçtiğimiz günlerde uzun bir aranın ardından sahneye çıktı. İlk kez yardımsız yürüyen Serdar Ortaç, “Eskiden yardım almadan bir adım atamıyordum, şimdi sahnede özgürüm.” dedi. Konser öncesi muhabirlerin sorularını da cevaplayan Serdar Ortaç, vasiyetini de açıkladı.SERDAR ORTAÇ VASİYETİNİ AÇIKLADI Konser öncesi basın mensuplarıyla bir araya gelen şarkıcı, “Bir süredir sağlık sorunlarım vardı, Kıbrıs’a gelemiyordum. Artık Kıbrıs sahnelerine geri döndüm” dedi. Müzik çalışmalarından bahseden Ortaç, yeni single’ı “Kış Kış”a rahatsızlığı nedeniyle klip çekemeyince, yapay zekâdan faydalandıklarını söyledi: “Hasta olduğum için klip çekemeyecek durumdaydım. Arkadaşlarım ‘Senin gelmene gerek yok, biz halledeceğiz’ dedi. Sonra bir baktım, 1.90 boyunda bir adam klipte oynuyor. Benim boyum 1.70. Değişik bir şey oldu, güzel de oldu. Artık yeni çağa ayak uyduruyoruz.” dedi.Serdar Ortaç, basın mensuplarının “Hayatınızın film olmasını ister miydiniz?” sorusuna “Tabii, çeken olursa kabul ederim. Birçok iyi oyuncu var. Ama Kubilay Aka olabilir, onun oynamasını isterim” diye konuştu.
Source: Internet Haber
Yangın bölgesinde acı bilanço! Kepçelerle taşındılar
Bahçeli “Dublör” ve “Robot” iddiaları hakkında ilk kez konuştu
Muhammed Yakut hayatını kaybetti
İzmir”i karıştıran operasyon Cemil Tugay”ın şikayetiyle başlamış
En düşük emekli maaşına zam müjdesi! İşte masadaki rakamlar
Leman protestosunda olay görüntü! Bir anda binaya tırmanmaya başladı
Alevlerin sardığı evler küle döndü, gerilim hattı bomba gibi patladı
Birinci sınıfa giden çocuğuna sorulan soru babayı öfkelendirdi
Lüks tutkunu rektör! Sinekliğe harcadığı rakam dudak uçuklattı
Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın imzasıyla 8 fakülte kapatıldı
Otoyolda korkunç manzara! Kafalarını kesip köprüye astılar
Konserde korku dolu anlar! Sahne arkasına kadar sızdı
İzmir Büyükşehir Belediyesi”ne operasyon! Tunç Soyer gözaltında
İlçeye kış geri geldi! Temmuz ayında soba yakıyorlar
Astsubayın kullandığı araç traktörle çarpıştı! 3 kişi yaşamını yitirdi
Rezervasyon yaptıkları otele giden çift büyük bir şok yaşadı
PKK silah bırakma için tarih verdi! Nerede yapılacağı da belli
Suudi Arabistan takımı, dünya devini eledi
26 milyon araç sahibini ilgilendiriyor! Sigorta ve kaskoda yeni dönem
Abdullah Gül”ü isyan ettiren çete! Çareyi savcılığa başvurmakta buldu
Kalem yapmak için ekildi, tüm köyü sardı! Dışarıya adım atamıyorlar
Leman”da Hz. Muhammed”e yönelik çirkin karikatür! Soruşturma açıldı
Türkiye”nin mobilya devi satılıyor
Finalden hemen sonra gelen değişim gündem oldu
Say say bitmiyor! Yıllardır konuşulan gerçeği açıkladı
Almanya”da domates 20 euro mu? Ünlü sanatçı üşenmeyip markete gitti
Yeni sezonda yoklar! Tam 7 futbolcunun kalemini kırdı
Bodrum”da lahmacun ve adana yediler, gelen fiyata inanamadılar
İşte otomobilde can veren 4 gencin son anları
Takım arkadaşı esip gürleyince başkan resti çekti
Tatilini Bodrum”da yapan Salah”a sunulan özel hizmetlere bakın
Borsa İstanbul”da 3 ay sonra bir ilk
Gelinlik giydiği fotoğrafı ilk kez paylaştı! Yazdığı not yürek yaktı
Yangın bölgesinde acı bilanço! Kepçelerle taşındılar
TSK”da devrim gibi değişiklik! Komuta kademesi için 72 yaş düzenlemesi
İnfial yaratan çirkin karikatür için Leman”dan açıklama geldi
Market alışverişine giden kadın, poşeti gösterip isyan etti
Görüntüdeki ismin kim olduğunu duyunca şok olacaksınız
Ayşe Ekiz”den Beyza Huri Aydın hakkında bomba iddia
O karikatüre bir tepki de Kerem”den: Yere batsın aşağılık zihniyetiniz
Gökten deste deste para yağdı, halk kapmak için birbiriyle yarıştı
Kılıçdaroğlu mu Özel mi? 28 ilde anket yapıldı, işte çıkan sonuç
Galatasaray yeni Muslera”sını buldu
KAP geldi! Dünyaca ünlü yıldız Beşiktaş için yola çıktı
Barış Alper”in bırakıp kaçtığı konuşulan isimden videolu açıklama
Hamile olduğunu düşünüyordu, hastanede gerçek çok başka çıktı
İsrailli Bakan tarih verdi! Netanyahu Tahran sokaklarında
İş dünyasının acı kaybı! Ali Altınbaş yaşamını yitirdi
Fenerbahçe uçağı kaldırdı! 77 milyon euroluk yıldız İstanbul”a geliyor
Source: Haberler
Halsizlik şikayetiyle doktora gitti, karnına yapışanı öğrenince şoke oldu
Kahramanmaraş”ta yaşayan bir kadın, son günlerde artan halsizlik, yorgunluk ve vücudundaki çeşitli rahatsızlık şikayetleri üzerine Özel Sular Akademi Hastanesi”ne başvurdu. Yapılan ilk muayenede karın bölgesinde kızarıklık ve şişlik fark eden sağlık ekibi, hastayı dermatoloji bölümüne yönlendirdi. Cilt hastalıkları uzmanı Dr. Mehmet Alataş tarafından yapılan detaylı incelemede, kadının göbek çevresine yapışmış bir kene tespit edildi.Uzman doktor tarafından başarılı şekilde çıkarılan kene sonrası hasta gözlem altına alındı. Kenenin herhangi bir enfeksiyon bulaştırmadığı belirlenirken, yapılan tetkiklerde ciddi bir sağlık sorunu olmadığı öğrenildi. Hasta, yapılan müdahale sonrası taburcu edilirken, kısa sürede eski sağlığına kavuştu.”KENEYİ ELİMİZLE ÇIKARMAYALIM”Cilt hastalıkları uzmanı Dr. Mehmet Alataş şöyle konuştu: Özellikle keneden korunma yöntemleri arasında bağ, bahçe ve parklarda gezerken dikkat etmemiz lazım. Mutlaka çoraplarımızı ayaklarımızın paçalarına kadar çekelim. Eve gelince vücudumuzu kontrol edelim. Eğer bir kene yapışmış ise en yakın bir sağlık kuruluşuna müracaat edelim. Keneyi elimiz ile çıkarmayalım. Kene özel bir cımbız gibi aletlerle döndüre döndüre içerisindeki kusmuk dökülmeden çıkartmak gerekiyor. Çıkarınca iş bitmiyor. Hastayı 10 gün gözlemlemek lazım. Bizim şehrimizde sık gördüğümüz bir vaka değil ama bir hafta önce hastamız zona şikayeti ile gelmişti biz de baktık hastamızda kene vardı ve çıkarttık. Gerekli müdahalelerde bulunduk. Hastamızda Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) yoktu. Burada önemli olan kene ısırığında takip süresinde hastanın kan seviyesini, ateşini ve genel durumunu takip etmek gerekiyor” dedi.
Source: Şule Altınel
Bahçeli, hastalığı sürecindeki iddialar hakkında ilk kez konuştu: Dublör kullanıyor diyenler…
Grup toplantısında yaptığı konuşmada gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulunan MHP Lideri Devlet Bahçeli, hastalık sürecinde ortaya atılan iddialara da yanıt verdi. “ÖLDÜ DİYEN ŞARLATANLARA…” “Geçirmiş olduğum rahatsızlık sebebiyle ayrılığa gönülsüz de olsa boyun eğmek zorunda kaldık” diyen Bahçeli, “Buna rağmen çalışmalarımızı kesintisiz sürdürdük. Türkiye ve Dünya gündemini yakından takip ve not ettik. İhtiyaç olan her durumda görüş ve düşüncelerimizi aziz milletimizle paylaştık ancak fitne durur mu elbette durmadı duraklamadı. Yaylım ateşine ara vermedi. Yapay zeka ile konuştuğumu ileri süren kabak kafaları zehirli dilleri şaşkınlıkla izledik. Dublör kullanıyor, o değil yerine robot yapılmış, gerçekler gizleniyor, çoktan öldü diyen şarlatanlara hayretler içinde şahit olduk. Bilmiyorlar ki taşıdığımız can emanetini alacak sadece ve sadece hikmetinden Sual olunmayacak yüce Allah”tır” ifadelerine yer verdi. Bahçeli”nin açıklamalarından satırbaşları; “Peygamberimize saldırıyı lanetliyorum. İslamofobiye karşı hukuki eylem planı hazırlanmalı. Sözde mizah dergisinde Efendimiz Resulullah”a yapılan iğrenç saldırıyı nefretle lanetliyor, İslamofobi tehdidine karşı bir eylem planı hazırlanmasını önemli görüyorum. Geçirmiş olduğum rahatsızlık sebebiyle ayrılığa gönülsüz de olsa boyun eğmek zorunda kaldık. Buna rağmen çalışmalarımızı kesintisiz sürdürdük. Türkiye ve Dünya gündemini yakından takip ve not ettik. İhtiyaç olan her durumda görüş ve düşüncelerimizi aziz milletimizle paylaştık ancak fitne durur mu elbette durmadı duraklamadı. Yaylım ateşine ara vermedi. Yapay zeka ile konuştuğumu ileri süren kabak kafaları zehirli dilleri şaşkınlıkla izledik. Dublör kullanıyor o değil yerine robot yapılmış gerçekler gizleniyor çoktan öldü diyen şarlatanlara hayretler içinde şahit olduk. Bilmiyorlar ki taşıdığımız can emanetini alacak sadece ve sadece hikmetinden Sual olunmayacak yüce Allah”tır. “SAĞLIĞIMIZ, KUVVETİMİZ YERİNDEDİR” Şükürler olsun ki sağlığımız saadetimiz ve kuvvetimiz yerindedir. Üstelik yapacak çok daha çok işimiz ulaşılacak daha çok hedefimiz sevindirecek daha çok dostumuz titretecek daha çok düşmanımız vardır.Türk milleti layık olduğu refah huzur ve gelişmişlik seviyesinde muhakkak yükselecektir. Ormanlar milli servettir ormanlar manevi berekettir. Bir ağacın yanması bir ormanın yok olması esasen ülke ve millet varlığına kastetmektir. İhmalkarlıktan dikkatsizlikten düşüncesizlikten tedbirsizlikten pervasızlıktan magandalıktan veya sabotajlardan kaynaklı yangınlar artık tahammül sırlarını aşmıştır. Geçen hafta ülkemizin farklı il ve ilçelerinde çıkan orman yangınları olağanüstü dönemlerin alınmasını mecburi hale getirmiştir. Yaz aylarında acaba ormanlarımız gene yanacak mı sorusunun devamlı surette aklımıza gelmesi sonra da korktuğumuzun başımıza gelmesi rutinleşen ve milletimizi derinden yaralayan bir kısır döngü haline almıştır. İnanıyorum ki yanan ormanlarımızın tekrar yeşillenmesi tekrar eski güzelliğine kavuşması elbirliğiyle mümkün olacaktır. Yangınlarla mücadelede aktif olarak devreye giren sahada çalışan görevlilerle koordineli biçimde faaliyet gösteren zamanında alarma geçen Ülkü ocakları eğitim ve Kültür vakfımızın her mensubuna gönülden teşekkür ediyorum. Yangınlara karşı devletin her kurumu ile dayanışma halindeyiz. Yangınlarla boğuşan insanımıza geçmiş olsun diyorum. Bu felaketin de altından kalkacağımıza yaralarımızı teker teker saracağımıza kalpten inanıyorum. “CUMHURİYET HALK PARTİSİ”NİN MAHKEMELİK OLMASI…” Muhalefetin siyasi ahlak ve vicdan bağlamında şiddetli bir yıkıma maruz kaldığı ortadadır. Filiz verip yapraklanması imkansız kütük gibi görünenlerden ne ülkemize ne de milletimize bir yararı dokunmayacaktır. Kuşku bulutlarının altında tedirgin fısıltıların boyunduruğunda şaibeli ilişkilerin merkezinde yer alanların dört başı mamur siyasi karakter ve ahlaki duruş göstermeleri boşuna bir hevestir. Belediyeleri saran yolsuzluk tufanından tutun da parti kongrelerinin gölgesine kadar her çarpık ve gayrimeşru vakanın ortaya çıkması en başta milletimize büyük bir hakarettir. Cumhuriyet Halk Partisi”nin mahkemelik olması günden güne ağırlaşan hastalıklı bünyesinin sonucudur. Cumhuriyet Halk Partisi”nin 38. kurultay ile ilgili görünen davasının ve bu dava duruşmasının 8 Eylül 2025″e ertelenmesini bizim nazarımızda herhangi bir değeri bir gündemi yoktur. 9 Eylül”e bir ve bütün halinde ulaşması Cumhuriyet Halk Partisi için demokratik bir fırsattır. Eğer bu samimi tavsiyelerimiz gerçekleşmezse bu parti Türk siyasetini yıpratacaktır. Hem siyasi varlığına yazık edecek hem de Türk demokrasisini zedeleyecektir. Maalesef Cumhuriyet Halk Partisi artık siyasi hedefleri için devletin kaynaklarını kanun dışı yollardan kullanacak ve şebeke oluşturacak kadar çizmeyi açmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi Genel başkanının Avrupa”da Türkiye”nin aleyhine konuşması karanlık üslubun kararmış ve katılaşmış bilincinin somut yankısından başka bir şey değildir. Neymiş bu zat alman sosyal demokrat Parti”nin kongresinde ayakta alkışlanmış. Geçiniz bu masalları gelin de külahıma anlatın bu zırvaları. Yabancıların karşısında nabza göre şerbet veren bir siyasetçinin ülkesini ve milletini tartışması hatta kötüleme yarışına girmesi utanç duyulacak bir ilkesizlik ve itibarsızlıktır. “AKLINIZI BAŞINIZA ALIN” CHP”nin geleceğinin dış güçlerin insaf ve merhametine terk edenlerin kuvayi milliyetçiliğe geçiş yapmaları oldukça üzücüdür. Muhataplarını samimiyetle ikaz ediyoruz. Aklınızı başınıza alın tarihin ve milletin hükmüne kulak verin. “UMUTLAR KABARMALI, BARIŞ HAVASI HAKİM OLMALI” Yeni yüzyılda teröre yeri yoktur. Bugüne kadar ödenen bedeller çekilen çilelere tekrar katlanmak yeniden muhatap kalmak söz konusu değildir. Türkiye yeni bir döneme geçmiştir. Bu nedenle PKK”nın silah bırakma sürecini tamamlaması bir an evvel sağlanmalı. Hiç kimsenin altından kalkamayacağı yeni çatışmalara yol açacak sivri tariflere karşı azami derecede dikkat edilmelidir. PKK örgütsel varlığını fes ettiğini ve silahları bıraktığını açıklamıştır. DEM Parti”nin sorumlu ve sonuç odaklı temasları ise kayda değerdir. Kanlı süreç bütünüyle sonlanmalıdır. Umutlar kabarmalı barış havası hakim olmalıdır. Bundan geriye dönüş yoktur. Aksi halde doğacak sonuçların bedeli vahim ötesidir. Milletimizin her ferdine elimizi uzatıp ferah ve selamet dolu bir geleceğin mimarisini Cumhur İttifakı olarak temin edeceğiz.”
Source: Haberler
Malulen Emeklilik Şartları Nelerdir?
Malulen Emeklilik Nedir? Malulen emeklilik, sigortalı bir çalışanın iş kazası, meslek hastalığı veya sağlık sorunları nedeniyle çalışma gücünü büyük ölçüde kaybetmesi durumunda Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından sağlanan erken emeklilik hakkıdır. Bu uygulama, çalışmaya devam etmesi sağlık açısından mümkün olmayan bireylerin sosyal güvenliğini korumayı amaçlar. Malulen Emeklilik Şartları Nelerdir? En Az 10 Yıl Sigortalılık Süresi Malulen emeklilik hakkı kazanmak için sigortalının en az 10 yıl sigortalı olarak çalışmış olması gerekir. En Az 1800 Gün Prim Ödemesi Sigortalının, malullük başvurusu öncesinde en az 1800 gün (5 yıl) prim ödemesi yapmış olması gereklidir. Eğer sigortalı başkasının bakımına muhtaç durumdaysa, 10 yıl sigortalılık şartı aranmaz; sadece 1800 prim günü yeterli olur. Çalışma Gücünün En Az %60’ını Kaybetmiş Olmak SGK tarafından yetkilendirilen hastanelerden alınan sağlık raporu doğrultusunda, sigortalının çalışma gücünün en az %60’ını kaybettiği tespit edilmelidir. Bu oran SGK Sağlık Kurulu tarafından onaylandığında malullük hakkı doğar. Çalışmaya Devam Edemeyecek Durumda Olmak Sigortalı, malul duruma neden olan hastalık ya da engel ortaya çıktıktan sonra bir işte çalışmaya devam edemez durumda olmalıdır. Başvuru sırasında aktif olarak SGK’lı (çalışan) olunmamalıdır. Malullüğe Neden Olan Hastalığın Sigortalılık Başlangıcından Sonra Ortaya Çıkmış Olması Maluliyetin oluştuğu hastalık, kişinin ilk kez sigortalı olduğu tarihten sonra başlamış olmalıdır. Doğuştan veya sigorta başlangıcından önce var olan hastalıklar nedeniyle malulen emeklilik hakkı verilmez. Malulen Emeklilik Hangi Hastalıkları Kapsıyor? SGK mevzuatına göre malulen emekliliğe konu olabilecek hastalıklar belirli başlıklar altında toplanmıştır. Ancak her vaka bireysel olarak değerlendirilir ve karar SGK Sağlık Kurulu tarafından verilir. Malullük kapsamına alınabilecek başlıca hastalık grupları şunlardır: Kanser türleri (tedaviye rağmen yaşamı ve çalışma gücünü ciddi şekilde etkileyenler) Kas ve sinir sistemi hastalıkları (MS, ALS, distrofiler, Parkinson gibi ilerleyici nörolojik rahatsızlıklar) Zihinsel ve ruhsal bozukluklar (şizofreni, bipolar bozukluk, ağır depresyon, otizm gibi sürekli tedavi gerektiren durumlar) Kalp hastalıkları (ileri evre kalp yetmezliği, kalp nakli gibi ciddi durumlar) Organ yetmezlikleri (böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği, akciğer nakli gerektiren durumlar) Epilepsi (kontrol altına alınamayan, sürekli nöbet geçiren durumlar) Görme veya işitme kayıpları (ileri derecede kayıplar) Ortopedik engeller (omurilik felci, ampute durumlar) HIV/AIDS ve bazı nadir bulaşıcı hastalıklar Hastalığın türü tek başına yeterli değildir; önemli olan hastalığın kişinin çalışma gücünü %60 ve üzeri oranda etkilemesidir. Malulen Emeklilik Başvurusu Nasıl Yapılır? SGK’ya Yazılı Başvuru Yapılır Sigortalı kişi ya da yakını, bağlı bulunduğu SGK müdürlüğüne malulen emeklilik başvurusu yapar. Yetkili Hastaneye Sevk Verilir SGK, kişiyi sağlık kurulu raporu alınması için yetkili bir hastaneye sevk eder. Sağlık Kurulu Raporu Alınır Hastanede yapılan detaylı muayene ve tetkikler sonrası çalışma gücündeki kayıp oranı belirlenir. SGK Sağlık Kurulu İncelemesi Rapor, SGK Sağlık Kurulu tarafından değerlendirilir. Kurulun onayı ile malullük tespiti yapılır. Aylık Bağlama İşlemleri Malullük uygun görülürse emekli aylığı bağlanır. Aksi durumda itiraz yolu açıktır. Malulen Emeklilikte Aylık Nasıl Hesaplanır? Aylık miktarı, prim gün sayısı, sigorta başlangıç tarihi, kazanç düzeyi ve sigortalının bağlı olduğu statüye göre hesaplanır. Malulen emeklilikte aylıklar, yaşlılık emekliliğine göre genellikle daha düşük olur. Ancak emekli aylığına ek olarak bazı sosyal yardımlar ve sağlık güvenceleri de devam eder. Malulen Emeklilik ile Engelli Emekliliği Arasındaki Fark Nedir? Malulen emeklilikte çalışma gücü sonradan kaybedilir ve %60 oran aranır. Engelli emekliliğinde ise doğuştan ya da sigortalılıktan önceki engel durumu baz alınır ve farklı oranlar geçerlidir. Ayrıca engelli emekliliğinde sigortalı kişi çalışmaya devam edebilirken, malulen emekli olan kişi SGK’lı olarak çalışamaz. Malulen emeklilik, sağlık sorunları nedeniyle çalışamayacak duruma gelen sigortalıların sosyal güvenliğini sağlayan önemli bir haktır. Bu haktan yararlanmak için en az 10 yıl sigortalılık süresi, 1800 prim günü ve %60 oranında iş gücü kaybı şartları sağlanmalıdır. Hangi hastalıkların bu kapsamda değerlendirileceği, bireysel sağlık durumuna göre SGK tarafından belirlenir. Başvuru sürecinde doğru yönlendirme ve sağlık raporlarının eksiksiz hazırlanması büyük önem taşır.
Source: Habertürk
Beslenmeniz ebeveyn olmanıza engel olabilir… Kısırlığı önlemek için hangi besinler tüketilmeli?
Kısırlık sürecinde hem erkeklere hem kadınlara bağlı nedenlerin yanı sıra çiftin her iki tarafından kaynaklanan sorunlar da görülebiliyor. Uzman Diyetisyen Erden, kısırlık sorununun önleyici tedavilerinde ilk sırada yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarının iyileştirilmesinin geldiğini belirtti. Erden, “Kadın ve erkek üreme sistemleri, çeşitli kimyasal ve fiziksel etkenlere karşı oldukça hassastır. Bu etkenler genellikle mesleki ortamlarda ve çevrede yaygın olarak bulunur. Başlıca çevresel faktörler arasında radyasyon maruziyeti, hareketsiz yaşam tarzı, devamlı kullanılan ilaçlar, yoğun sigara ve alkol tüketimi, kurşun, arsenik, hidrokarbonlar gibi toksinler ve çeşitli hormonların kullanımı yer almaktadır. Sigara dumanının bile kısırlık üzerinde olumsuz etkileri olduğu güncel bilimsel çalışmalarla desteklenmektedir” dedi. ALKOL TÜKETİMİNE DİKKAT Yoğun alkol tüketiminin hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı olumsuz etkilediğini, üreme sisteminde sorunlara yol açabileceğini vurgulayan Erden, “Kısa süreli veya aralıklı alkol alımında bu etkiler daha az görülür. Alkol, beyin ile üreme sistemi arasındaki dengeyi bozarak hormon üretimini olumsuz etkileyebilir ve kısırlık riskini artırabilir” ifadelerini kullandı. BESLENME ALIŞKANLIKLARI VE VÜCUT AĞIRLIĞININ ROLÜ Kısırlıkta beslenme alışkanlıklarının önemli bir faktör olduğunu belirten Erden, vücut ağırlığının da üreme sağlığı üzerinde etkili olduğunu söyledi. Obezitenin erkeklerde testosteron seviyesini düşürerek hormonal dengeyi bozduğunu belirten uzman, “Yetersiz enerji alımı da üreme sistemini olumsuz etkiler. Erkeklerde düşük kalorili diyetler sperm hareketliliğini azaltabilir. Kadınlarda ise aşırı kilo ya da aşırı zayıflık, östrojen hormonunun üretimini olumsuz etkiler. Doğurganlığı olumlu etkilemek için vücut kitle indeksinin 19-24 arasında tutulması önerilir” diye konuştu. RAFİNE KARBONHİDRATLARDAN VE YAĞLARDAN UZAK DURUN Bebek sahibi olmak isteyen çiftlere önerilerde bulunan Erden, şu tavsiyelerde bulundu: “Sigara kullanıyorsanız bırakın, çünkü nikotin ve sigaradaki zararlı maddeler yumurta kalitesini olumsuz etkiler. Alkol tüketimini azaltın, fazla alkol üreme hücrelerinin kalitesini bozar. Kafein tüketimini günde 2 fincandan fazla olmamak kaydıyla sınırlandırın. Düzenli egzersiz yaparak hücre oksijenizasyonunu artırabilir ve kilo kontrolüne destek olabilirsiniz. Beslenmenizde rafine karbonhidratlar ve aşırı yağlardan mümkün olduğunca uzak durun. Hayvansal yağ, tatlılar ve unlu mamuller üreme sağlığını olumsuz etkiler. Antioksidanlar ise üreme hücresi kalitesini artırır. Koyu yeşil sebzeler, kırmızı üzüm, avokado, yaban mersini, fındık, ceviz, yeşil çay, tam tahıllar, kuru baklagiller, balık ve zerdeçal gibi antioksidan zengin besinler bebek sahibi olmak isteyen çiftlerde başarıyı artıracaktır.”
Source: Haber Merkezi
“Yakıt sıkıntısı ölüm sayısının artmasına neden oluoyor” Gazze Sağlık Bakanlığı
İsrail”in sıkı ablukası ve saldırıları altındaki Gazze Şeridi”nde artan yakıt sıkıntısı nedeniyle bazı sağlık hizmetlerinin verilemediği, “yakıt eksikliğinin sürmesinin hasta ve yaralılar için ölüm” anlamına geldiği açıklandı.SAĞLIK BAKANLIĞINDAN ACI VEREN AÇIKLAMAGazze”deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, Şifa Hastanesinde jeneratörleri çalıştıran yakıt sıkıntısı nedeniyle diyaliz hizmetlerinin askıya alındığı ve yoğun bakım hizmetlerinin “birkaç saatle” sınırlandırılacağı belirtildi.”KAÇINILMAZ ÖLÜM”Yakıt ihtiyacına vurgu yapılan açıklamada, “Yakıt sıkıntısının sürmesi hastanelerdeki tüm hasta ve yaralıların kaçınılmaz ölümü anlamına geliyor.” ifadesi kullanıldı.İsrail”in Gazze”deki hastanelere yakıtın kısıtlı miktarlarda ulaştırılmasına izin vermesi sebebiyle Gazze Şeridi”ndeki hastanelerde “ciddi ve süregelen bir yakıt sıkıntısının yaşandığı” vurgulandı.ULUSLARARASI KURULUŞLARA TIBBİ MALZEME ÇAĞRISIUluslararası kuruluşlar ve ilgili taraflara seslenilen açıklamada, tıbbi malzeme sağlanması yoluyla Gazze”de sağlık sisteminin çökmesini önlemek için acil müdahale çağrısı yapıldı.Gazze Şeridi”nde az sayıda kalan hastanelerde, hasta ve yaralıların tedavi edildiği bölümlerdeki tıbbi cihazlar jeneratörlerin sağladığı elektrikle faaliyet gösteriyor.İsrail”in insani yardım, ilaç ve yakıt girişini kısıtladığı Gazze”de, hastanelere yakıtın ulaştırılamaması tıbbi cihazlarla bakımı sağlanan hasta ve yaralıların hayatını doğrudan tehdit ediyor.İsrail ordusu, okul, hastane, yerinden edilenlerin kaldığı çadırları hedef almaya devam ederek Gazze Şeridi”nde insani felakete neden oluyor.İSRAİL”İN GAZZE”YE YÖNELİK SALDIRILARIİsrail ordusu, Gazze Şeridi”nde 19 Ocak”ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.Filistin”in BM Temsilciliği duyurdu: Her gün 100 sivil katlediliyor!56 BİN ŞEHİTİsrail”in Gazze Şeridi”ne 7 Ekim 2023″ten bu yana düzenlediği saldırılarda en az 56 bin 531 Filistinli hayatını kaybetti, 133 bin 642 kişi de yaralandı.İsrail”in ateşkesi bozduğu 18 Mart”tan itibaren Gazze”ye düzenlediği saldırılarında ise 6 bin 203 kişi yaşamını yitirdi, 21 bin 601 kişi yaralandı.27 Mayıs”tan bu yana İsrail-ABD güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu ölenlerin sayısı 583″e, yaralıların sayısı da 4 bin 186″ya çıktı.Netanyahu”dan yeni işgal mesajı: “İsrail tamamını kontrol edecek””TAMAMEN İŞGAL EDECEĞİZ” DEDİİsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde işgali genişletecek ve kalıcı hale getirecek saldırı planını uygulamaya başladı. Başbakan Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin tamamını işgal edeceklerini duyurdu.
Source: Şeyma Akman