Kadın üreticilerin emeği, Shopsa ile dünyaya açılıyor
Türkiye ekonomisindeki kadın üreticilerin, girişimcilerin ve kadın kooperatiflerinin emeklerini ekonomiye ve ticarete kazandırmak amacıyla başlatılan bir sosyal girişim projesi olup Demet Sabancı Çetindoğan tarafından kurulan Shopsa, sosyal farkındalığa sahip yapısı ile kadın emeğini görünür kılıyor.Kadına destek, ülkeye destek amacıyla yola çıkan ve bu doğrultuda e-ticaret olmak üzere ürün geliştirme, iş geliştirme alanlarında destek sağlayan platform, emeği yerelden globale taşıyor.“Hikayemizi hep birlikte yaşayarak yazma arzusundayız”Toplumsal çıktıları ön plana alarak hayata geçirilen platforma dair açıklama yapan Shopsa Kurucusu Demet Sabancı Çetindoğan, “Shopsa, hem pandemiyle birlikte ciddi bir yükselişe geçen e-ticaret hem de kadınlara yönelik bir şeyler yapma ihtiyacımızdan doğdu. Bu sayede kadınları bireysel ve kurumsal olarak pazarla buluştururken onların verdiği emeği gerçek değerine kavuşturuyoruz. Bunu da sorumlu bir yaklaşımı benimseyerek yapıyoruz. Tabii bu süreçte e-ticaretin giderek yükselen trendi, vizyonumuzu daha hızlı şekilde ileriye taşımamıza destek sağlıyor. 81 ilimizdeki kadınların yaşadığı yerleri bizzat ziyaret ederek; ticaret odaları, valilikler ya da belediyeler aracılığıyla onların ürünlerini, sorunlarını ve markalarını yerinde inceliyoruz. Bu da onlar için çizdiğimiz stratejinin altyapısını daha güçlü kılıyor. Hikayemizi hep birlikte yaşayarak yazma arzusundayız ve bunun için bu süreçte tedarik zincirine ulaşacak altyapıya sahip markalarımızı perakende devleriyle buluşturup kadın üreticileri bu zincire dahil ediyoruz. Ayrıca kadınların iş becerilerini artırmalarına olanak tanıyan bir başka platform olan Shopsa Akademi ile de kadınların e-ticaret ve geleneksel ticaret alanlarında var olmalarını sağlayacak çeşitli destekler sunuyoruz.” dedi.Shopsa bünyesinde yer alan ve güçlü girişimcilik hikayesine sahip markalardan bazıları şunlar:Belu Gıda: Trakya’daki kadın çiftçileri organize eden Belu gıda, iyi tarım uygulamalarıyla yetiştirilen sebzelerden tamamen katkısız, doğal hazır çorbalar üretiyor. Lahana çorbası (özellikle diyet yapanlar için), antioksidan açısından zengin kırmızı pancar çorbası, ıspanak, kapya, brokoli ve balkabağı çorbaları gibi geniş bir ürün yelpazesi bulunuyor.Rootzo: Glütensiz ve vegan ürünleriyle öne çıkan Rootzo, Türkiye’de ilk defa basmati pirincinden makarna üreten marka olarak sağlıklı beslenme trendlerine öncülük ediyor. Bitkisel bazlı, katkısız ve yüksek besin değerine sahip ürünleriyle özellikle gluten hassasiyeti olan bireyler için güvenilir bir alternatif sunuyor.Rootzo markası, sürdürülebilir üretim anlayışıyla faaliyet gösteren Kaptan’ın Ceviz Çiftliği’nden doğmuştur.Nova Granola: Sağlıklı kuruyemişler, yulaf ve buğday içeren, özellikle vegan ve vejetaryen kitleye hitap eden inovatif granola çeşitleri sunuyor.Bulgurum Karakılçık: Adana bölgesine özgü, bin yıllık ata tohumlarından üretilen bir markadır. Yaklaşık beş nesildir aynı çiftlikte doğal gübre ve doğal yöntemlerle tarım yapan marka, ürünlerini geleneksel yöntemlerle, taş değirmenlerde öğüterek elde ediyor. Gerçek bulgurun bin yıl önceki lezzetini modern mutfağa taşıyor.
Source: Dünya Gazetesi
Her şehre özel teşvik dönemi başlıyor
81 ilin potansiyelini harekete geçirmek, bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltmak ve her ilin kalkınma seferberliğine dahil etmek amacıyla yerel kalkınmada devrim niteliğinde bir adıl atıldı. Resmi Gazete”de yayımlanan Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programı uygulama tebliğiyle her şehir için 4 öncelikli yatırım konusu belirlendi. 81 il için belirlenen 324 yatırım konusuna Resmi Gazete”den ulaşılabiliyor. TOPYEKÜN KALKINMA Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Kalkınma Ajanslarımız eliyle yürüteceğimiz programımızla, şehirlerimizi uzmanlaştıracak, yeni istihdam alanları oluşturacak, üretimi teşvik edecek, illerin sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyesini yükselteceğiz” değerlendirmesinde bulundu. Programla, her ilin coğrafi potansiyeli, sosyo-ekonomik durumu ve ihtiyaçları analiz edilerek, her il için özel olarak dört “yerel yatırım konusu” belirlenecek. Bu konular, ilde üretimi olmayan ancak başarı potansiyeli yüksek sektörlerden istihdam oluşturacak alanları kapsayacak. Yatırımcılar, sadece kendi illeri için belirlenen bu konulara yönelik projelerle programa başvurabilecek. BAŞVURU TAMAMEN DİJİTAL Program kapsamında komple yeni yatırımlar desteklenecek. Mevcut yatırımlardan programın gerektirdiği asgari şartları sağlamak koşuluyla, mevcut üretim kapasitesinde en az yüzde 75 ve mevcut kayıtlı istihdamda en az yüzde 50 artış sağlayan kapasite artışına yönelik yatırımlar da destekten yararlanabilecek. Başvuru süreci tamamen dijital ortamda Bakanlık tarafından oluşturulan özel bir portal üzerinden yürütülecek. Bakanlık, başvuru takvimi ve desteklenecek yatırım konularını yine bu portal üzerinden duyuracak. Başvurular önce ilgili bölgedeki kalkınma ajansı tarafından incelenecek. Ön onayı alan projeler için yatırımcılardan 60 gün içinde detaylı fizibilite raporu istenecek. Onaylanan projeler, başka bir değerlendirmeye gerek kalmadan doğrudan “yatırım teşvik belgesi” alarak Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar kapsamındaki desteklerden yararlandırılacak. REKABET GÜCÜ ARTACAK Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programı ile bölgeler arası gelişmişlik farklarının azaltılması, bölgelerin rekabet güçlerinin artırılması hedefleniyor. İllerin sosyoekonomik gelişmişlik seviyesinin yükseltilmesi, coğrafi potansiyellerin ve atıl kaynakların değerlendirilmesi, yerel ihtiyaçların karşılanması, bölgede üretimi olmayan, başarı olasılığı yüksek sektörlerin geliştirilmesi, mevcut sektörlerin ilerigeri bağlantılarının desteklenmesi ve kümelerin oluşturulması ile yerel istihdamın artırılması amaçlanıyor. Destek yatırım tutarının yüzde 15″i ve 240 milyon liraya kadar nakdi destek ya da yatırım tutarının yüzde 20″si ve 240 milyon liraya kadar faiz/ kâr payı desteği, yüzde 50 yatırıma katkı oranı, KDV istisnası, yatırım yeri tahsisi, gümrük vergisi muafiyeti, sigorta primi işveren hissesi desteği, sigorta primi işçi hissesi desteği verilecek. Uygulama 26 kalkınma ajansı aracılığıyla yürütülecek. TAMAMLANMAYA GÜVENCE Program, projenin başarıyla tamamlanmasını da güvence altına almayı hedefliyor. Projesi onaylanan yatırımcılardan toplam sabit yatırım tutarının yüzde 2″si kadar süresiz ve kesin teminat mektubu talep edilecek. Yatırımın zamanında başlamaması veya tamamlanamaması durumunda bu teminat, ilgili kalkınma ajansı adına gelir kaydedilecek. İŞTE SAĞLANAN DESTEKLER Destek tutarı: Yatırım tutarının yüzde 15″i ve 240 milyon liraya kadar nakdi destek ya da yatırım tutarının yüzde 20″si ve 240 milyon liraya kadar faiz/kâr payı desteği. Vergi indirimi: Yüzde 50 yatırıma katkı oranı KDV istisnası Yatırım yeri tahsisi Gümrük Vergisi muafiyeti Sigorta primi işveren hissesi desteği: 6. bölgede 12 yıl, diğer bölgelerde 8 yıl Sigorta primi işçi hissesi desteği: 6. bölge illerinde
Source: Sabah
Instagram ve WhatsApp, artık kullanıcılarıyla sohbet edecek
Meta’nın üzerinde çalıştığı yeni yapay zeka özelliği sayesinde Messenger, Instagram ve WhatsApp artık kullanıcılarıyla sohbet edebilecek.
TRT Haber‘in aktardığına göre yeni özellik için yapılan testlerde kullanıcının daha önce başlattığı konuşmalar esas alınıyor ve Meta’nın yapay zekası bu şekilde sohbet başlatıyor.
Söz konusu sistem veri firması Alignerr tarafından hazırlanan yönergeler doğrultusunda geliştiriliyor.
Meta ve Alignerr, özelleştirilebilir yapay zeka botlarının eğitilmesi ve bu botların gelecekte kullanıcıyla proaktif iletişim kurması üzerine çalışıyor.
Meta’nın hedefi kullanıcı bağlılığını artırmak
TechCrunch’a konuşan Meta sözcüsü, bu özelliğin kullanıcılarla ‘kendiliğinden’ tekrar bağlantı kurmak için test edildiğini ve bunun kullanıcı bağlılığını artırmayı amaçladığını belirtti.
Meta AI, yalnızca kullanıcı son 14 gün içinde en az bir kez sohbet robotuyla konuşmuşsa mesaj gönderebilecek.
Ayrıca bu kişinin en az beş mesajlık bir konuşma geçmişi olması gerekiyor.
Eğer kullanıcı yapay zekanın ilk mesajına yanıt vermezse, bot ikinci kez mesaj atmayacak.
Meta AI Studio üzerinden kullanıcılar, kendi deneyimlerine özel yapay zeka botları oluşturabilecek. Bu botlar da gelecekte kullanıcıya kendiliğinden mesaj atan sistemlere dönüşebilecek.
Meta AI’ın Facebook, Messenger ve Instagram üzerinden sohbet, sticker üretme, fotoğraf düzenleme gibi birçok işlevi var.
Özellik, 2025 başında WhatsApp’a da entegre edilmişti.
Kullanıcı mahremiyeti tartışması
Ayrıca kullanıcılar, yapay zekayla yaptıkları konuşmaları ‘keşfet’ sekmesinde paylaşabiliyor; fakat bu durum kullanıcıların kişisel bilgilerini istemeden ifşa etmesine yol açabiliyor.
Meta’nın yeni özelliği kullanıcı mahremiyeti ve veri güvenliği açısından tartışılıyor.
Meta spam engelleyici mekanizmalar olduğunu öne sürse de, yapay zeka destekli bu tür ‘beklenmedik’ mesajlar bazı kullanıcılar için rahatsız edici olabilir.
Source: aktifhabercom
Rüşvet tarifesini tencere-tavaya kadar düşürmüşler! “Getir tencereyi al paranı”
Rüşvet suçundan tutuklanan CHP”li Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar”ın danışmanı Aliye Aslankaçıran”ın rüşvet olarak tencere, tava istediği ortaya çıktı. Adana Büyükşehir Belediyesi”nin açmış olduğu “Temizlik malzemesi, hırdavat, kırtasiye, gıda malzemeleri” ihalesini müteahhit Emrah Köse kazandı. İhale şartlarını yerine getiren Köse, belediyeden paranın bir kısmını aldı. Hak edişinin tamamını uzun bir süre alamayan Köse”nin, geride kalan 10 milyon TL”yi tahsis etmek için belediyenin eski Mali Hizmetler Daire Başkanı Aliye Aslankaçıran”a tencere, tabak gibi rüşvet ile elden para verdiği ortaya çıktı. Bir süre önce daire başkanlığı görevinden alınan ve başkanlık makamı emrine danışman olarak verilen Aslankaçıran ile Köse”nin WhatsApp yazışmaları ortaya çıktı. Yazışmalarının arasında Aslankaçıran”ın Köse”den kağıt havlu bile istediği siparişinin yanlış gelmesi üzerine “Havlu yerine tuvalet kağıdı göndermişsin” diyerek fırça attığı görüldü. Aliye Aslankaçıran”la WhatsApp konuşmalarını tek tek dosya haline getiren Emrah Köse, Adana Adliyesi”ne giderek Cumhuriyet Savcılığı”na suç duyurusunda bulundu. 2018 yılında girdiği ihaleleri kazanan ve malzemeleri belediyeye teslim ettiğini ifade eden Emrah Köse yaşadığı süreci şöyle anlattı: “2019 yılında yerel seçimi CHP kazandı.10 milyon lira üzerinde alacağım vardı. Belediye Başkanı Zeydan Karalar, “Bu malları bizim dönemimizde vermedin. Sana para vermeyeceğiz” dedi. Daha sonra belediyede birilerinin vasıtasıyla Aliye Aslankaçıran”a yönlendirildim. Mali Hizmetler Daire Başkanı olan Aliye Aslankaçıran paramı vereceğini ancak avukatımı değiştirmemi istedi. Avukatımı değiştirdim. Ondan sonra rüşvet çarkının içine girdim. Bana tencere, tava ve tabak görselleri atmaya başladı. Hatta tencerelerin derinlik santimini bile yazıyordu. Malzemeleri teslim ettiğim zaman parça parça ödeme veriyorlardı. Nakit parayı ise liseye giden oğluna otoparkta elden teslim ediyordum” “MÜTEAHHİTLER PARASINI ALABİLMEK İÇİN RÜŞVET VERİYOR” Bugüne kadar belediyeden yaklaşık 9 milyon TL aldığını, ancak bu paranın büyük bölümünü yine rüşvet olarak verdiğini ileri süren Emrah Köse, “Ben tek değilim. Benim gibi birkaç müteahhit de parasını alabilmek için rüşvet vermek zorunda kaldı. Bunlar insanı kendinden utanır hale getiriyor. Tenceresinden, tavasından, tabağına kadar her şeyi rüşvet olarak istiyorlar. Havlu peçete bile istedi. Yanlışlıkla tuvalet kâğıdı göndermişim. Aslankaçıran, “Havlu yok, sen g… kâğıdı göndermişsin” diye bana fırça attı. Yazışmalarımızda var” ifadelerini kullandı. Aliye Aslankaçıran”la WhatsApp konuşmalarını tek tek dosya haline getiren Emrah Köse, Adana Adliyesi”ne giderek suç duyurusunda bulundu. Müteahhit Köse, daha sonra Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü”ne giderek ifade verdi. TENCERE TAVA RÜŞVET KONUŞMALARI Müteahhit: Bunlar nasıl? Daire başkanı: Granitleri iyi mi? Müteahhit: A. Marka 1. Sınıf Müteahhit: Tavası da var Daire başkanı: Bir de bundan lazım Daire başkanı: Bunların cm”leri ne? Müteahhit: 20 derin, 24 derin, 26 bunlar tencere
Source: Murat Karaman
Grok güncellemesi sosyal medyada kriz yarattı
xAI tarafından yayınlanan Grok 4 güncellemesi, şirketin önceki sürümü (Grok 3.5) atlayıp doğrudan dördüncü nesle geçiş yapmasıyla çeşitli tartışmaları beraberinde getirdi. Memphis’teki Colossus süper bilgisayarı kullanılarak eğitilen yeni versiyon, mantıksal akıl yürütme ve kodlama (Grok 4 Code) becerilerinin yanı sıra, görsel ve video içeriklerini yorumlama (multimodal) yeteneğine sahip oldu. Ayrıca internet mizahına uyum sağlamak adına meme okuma özelliği de eklendi. Ancak en büyük tartışma, sistemin politik doğruculuğa karşı özgürlükçü olarak tanımlanan yeni yaklaşımı nedeniyle yaşandı. Yeni sürüm, medya kaynaklarını şüpheli kabul eden ve sansürsüz içerik üretimini teşvik eden yapısıyla dikkatleri üzerine çekti. Ancak Grok”un bu güncellemesi kısa sürede ciddi tepkilere yol açtı. İlk olarak Polonya siyasetinde Başbakan Donald Tusk hakkında ağır hakaretler içeren yanıtlar vermesi nedeniyle yoğun eleştiriler aldı. Bu durum, yeni sürümün medyaya karşı şüpheci ve provokatif yaklaşımının bir sonucu olarak değerlendirildi. Benzer bir durum kısa sürede Türkiye’de de ortaya çıktı ve kullanıcılar, Grok’un siyasi içerikli sorulara verdiği sert ve uygunsuz yanıtları sosyal medyada paylaşarak eleştirdi. Türkiye”de Grok etiketi altında milyonlarca paylaşım yapılarak gün boyunca gündemden düşmedi ve yapay zekânın etik sınırları üzerine yeni bir tartışma başlattı. “Denetimsiz içerik çağında, sorumluluk taşıyan platformlara ihtiyaç var” Grok 4’ün “politik doğruculuğa karşı özgürlükçü” sistem pratikleri, küfürlü ve provokatif içerik üretimine kapı aralayarak ciddi etik tartışmaların yeniden alevlenmesine neden oldu. Polonya’daki taciz dolu ifadelerin ardından Türkiye’de de nefret söylemi, dezenformasyon ve önyargı riskleri gündeme geldi. Bu gelişmelerin ardından konuşan Brolyz CEO’su İbrahim Kılıç, “Yapay zekâ sistemlerinde içerik üretimiyle ilgili sınırların ne olacağı konusunda dünyada hâlâ net bir düzen bulunmuyor. Bu belirsizlik, sistemlerin zaman zaman etik dışı sonuçlar üretmesine neden oluyor” ifadelerini kullandı. Kılıç, küresel ölçekte henüz yapay zekâ destekli sosyal medya içerikleri için ortak bir denetim altyapısının kurulamadığını vurgulayarak, “Özellikle sosyal medya gibi geniş erişimli alanlarda yapay zekâ kullanımı, daha da dikkatli bir kontrol gerektiriyor. Yerli platformlara olan ihtiyaç tam da bu noktada ortaya çıkıyor. Denetlenebilir, sorumluluk sahibi, topluma karşı şeffaf olan yerli sosyal medya uygulamaları, bu boşluğu güvenli biçimde doldurabilir” değerlendirmesinde bulundu. “Hiç olmadığı kadar yerli bir sosyal medyaya ihtiyacımız var” Yapay zekâ destekli içerik üretiminin sosyal medya platformlarında hızla yaygınlaşması, etik denetim ve sorumluluk konularında küresel ölçekte büyük boşlukları da beraberinde getiriyor. Saldırgan dil, dezenformasyon ve hedef gösterici söylemler, bu teknolojilerin sınırlarının hâlâ çizilemediğini gözler önüne seriyor. Dünyada henüz ortak bir etik çerçevenin oluşturulamamış olması, bu içeriklerin kim tarafından ve hangi sorumlulukla üretildiği sorusunu yanıtsız bırakıyor. Bu ortamda kullanıcıların güven duygusunun zedelendiğini ve sosyal medyada yeniden tanımlanan ihtiyaçların öne çıktığını belirten Brolyz kurucusu ve CEO’su İbrahim Kılıç, özellikle yerli, denetlenebilir ve topluma karşı sorumluluk taşıyan platformların bu boşluğu doldurmak üzere daha görünür hâle gelmesi gerektiğini ifade ediyor. Kılıç, sosyal medya alanında etik, şeffaf ve kullanıcı odaklı yapıların önem kazandığını vurgularken, bu alanın salt bir paylaşım mecrasından çok daha fazlası haline geldiğini söylüyor. Kılıç sözlerini şöyle bitiriyor: “Sosyal medya artık sadece paylaşım yapılan bir mecra değil; aynı zamanda bilginin üretildiği, yayıldığı ve yön verdiği bir alan haline geldi. Bu nedenle yapay zekânın burada kontrolsüz biçimde yer alması, sadece bireysel değil toplumsal güven duygusunu da zedeliyor. Bugün geldiğimiz noktada, kullanıcıların içeriklerin nereden ve nasıl üretildiğini bilme hakkı var. Ancak küresel çapta bu süreci yönetecek sağlam bir etik çerçeve henüz oluşturulabilmiş değil. İşte tam da bu yüzden, içerik güvenliğini öncelikleyen, denetlenebilir yapılarla çalışan yerli sosyal medya uygulamalarına ihtiyaç var. Biz Brolyz olarak bu ihtiyaca yanıt vermeyi hedefliyoruz; davetiye tabanlı sistemimiz ve kullanıcı odaklı moderasyon yaklaşımımızla, sosyal medyada hem ifade özgürlüğünü hem de toplumsal sorumluluğu birlikte yürütmeye çalışıyoruz.”
Source: Haber Merkezi