“Finans Gündemi: Döviz Kurları, Altın Fiyatları ve Ekonomik Trendler”

Dolar kaç TL oldu, Euro ne kadar? (14 Temmuz Pazartesi Güncel Döviz Kurları)

İç ve dış piyasayı etkileyen altın ve döviz kurundaki değişimler vatandaşlar tarafından takip ediliyor.Döviz kurlarındaki hareket bugün de devam ediyor. Yatırımcılar, iş insanları ve vatandaşlar, dolar ve Euro’daki son değişimleri yakından takip ediyor.Yeni günde ise Dolar/TL 40,1636 (alış) 40,2607″den (satış) işlem görürken, Euro ise aynı saat itibarıyla 46,9824 TL seviyelerinde seyrediyor.

Source: Dünya Gazetesi


Kartla harcamada rekor artış, gerçek talebi yansıtmıyor

TCMB Yardımcı Ekonomistleri Ece Taşan Özel, Orhun Özel ve Araştırmacı Tahamuhammet Süleyman tarafından kaleme alınan “Kart Kullanım Oranı ve Kartla Yapılan Harcamalar” başlıklı blog yazısı, Merkezin Güncesi sayfasında yayımlandı.Kartla yapılan harcamaların talep dinamiklerini izlemek için değerli bir öncü gösterge niteliği taşıdığı belirtilen yazıda, “Ancak son yıllarda bu harcamalar ivmelenerek özel tüketim harcamalarından ayrışıyor. Bu ayrışmada, tüketicilerin nakitle ödeme yönteminden kartla ödemeye geçmesi etkili. Bu nedenle, kartla harcama verileri üzerinden talep koşullarını değerlendirirken kart kullanım oranındaki artışın etkisinin arındırılması önem taşıyor. Bu etki arındırıldığında ise, kartla yapılan harcamaların son yıllarda, özellikle parasal sıkılaşma sonrasında, daha ılımlı bir artış göstererek özel tüketimin seyriyle daha uyumlu bir görünüm seyrettiği görülüyor.” denildi.Blog yazısında şu görüşlere yer verildi:”Kartla yapılan harcamalar yüksek frekanslı olması ve zamanlı bilgi sunması nedeniyle talep koşullarını izlemede yoğun bir şekilde kullanılıyor.Bu gösterge, Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içindeki özel tüketim kalemiyle de 2021 yılına kadar oldukça uyumlu bir seyir izliyor. Ancak son yıllarda kartla yapılan harcamalar ivmelenme kaydederek özel tüketimin seyrinden ayrışıyor. Bu ayrışma, kartla yapılan harcamalardaki artışın yalnızca talep gelişmelerine değil, aynı zamanda tüketicilerin ödeme tercihindeki dönüşüme -yani nakitten kartlı ödemeye yönelimin artmasına- bağlı olduğunu akla getiriyor. Bu yazıda, uzun dönemli bir kartla harcama oranı serisi oluşturuyor ve kartla yapılan harcamalar verisinden ödeme tercihlerindeki değişimleri dışlayarak daha sağlıklı bir talep göstergesi elde ediyoruz.Kartla yapılan harcamalar hızlı şekilde artıyorKartla yapılan harcamalar son dönemde hızlı bir şekilde artıyor. Bu artışta talep dinamiklerinin yanı sıra geleneksel ödeme yöntemi olan nakitten karta geçiş de etkili. Nitekim, güncel çalışmalar kartla ödeme sıklığının kayda değer biçimde arttığını ortaya koyuyor. Bu yükselişte, dijitalleşme ve temassız ödeme sistemlerinin yaygınlaşması gibi teknolojik gelişmelerin yanı sıra enflasyonun yükselerek nakit taşımayı daha maliyetli hale getirmesi temel faktörler olarak karşımıza çıkıyor.Dolayısıyla ödeme alışkanlıklarındaki değişimler, kartlı harcamalar verisini kullanarak talebe ilişkin yorum yaparken kart kullanımındaki artışı da dikkate almamızı gerektiriyor. Kartla yapılan harcamaları bu değişimden arındırmak için de kart kullanım oranını bir zaman serisi olarak tahmin etmemiz gerekiyor.Kart kullanım eğilimlerini ölçebilmek için tüketicilerin toplam harcama düzeyine ilişkin verilere ihtiyaç duyuyoruz. Bu kapsamda akaryakıt sektörü bize önemli bir referans sunuyor. Çünkü bu sektörde hem toplam satış miktarına hem de kartla yapılan harcama verilerine ulaşabiliyoruz. Kartla yapılan akaryakıt harcamalarını toplam akaryakıt satışlarına oranlayarak, sektöre özgü bir kart kullanım oranı hesaplayabiliyoruz. Özellikle 2021 yılı sonrasında bu oranda dikkat çekici bir artış gözleniyor. Diğer sektörlerde de benzer bir eğilimin olduğunu varsayarsak, kartlı harcama verilerini bu tercihin zaman içindeki değişiminden arındırarak, toplam tüketim harcamalarını daha doğru yansıtan bir göstergeye ulaşmamız mümkün hale geliyor.Harcamalardaki artış daha ılımlıKartla yapılan harcamaları daha sağlıklı bir talep göstergesi olarak takip edebilmek için, öncelikle hesapladığımız kart kullanım oranından faydalanarak kart kullanım tercihi düzeltilmiş serileri elde ediyoruz. Daha sonra bu serileri fiyat etkilerinden arındırarak reel harcama eğilimlerini daha net bir şekilde izleyebiliyoruz. Bu şekilde elde ettiğimiz kart kullanım eğilimi düzeltilmiş ve düzeltilmemiş harcama verileri arasında 2021 sonrasında önemli bir farklılaşma gözlüyoruz. Kart kullanım oranının belirgin bir biçimde yükseldiği bu dönemde kartla yapılan harcamalar güçlü bir ivmelenme kaydediyor. Ancak, kart kullanım tercihi etkisinden arındırılmış olarak bakıldığında ise harcamalardaki artış daha ılımlı. Dahası, bazı dönemsel ayrışmalar dışında, bu düzeltilmiş harcama verisi özel tüketimin seyri ile oldukça uyumlu. Özetle, kartla yapılan harcamalar talep dinamiklerini izlemek için değerli bir öncü gösterge niteliği taşıyor. Ancak son yıllarda bu harcamalar ivmelenerek özel tüketim harcamalarından ayrışıyor. Bu ayrışmada, tüketicilerin nakitle ödeme yönteminden kartla ödemeye geçmesi etkili. Bu nedenle, kartla harcama verileri üzerinden talep koşullarını değerlendirirken kart kullanım oranındaki artışın etkisinin arındırılması önem taşıyor. Bu etki arındırıldığında ise, kartla yapılan harcamaların son yıllarda, özellikle parasal sıkılaşma sonrasında, daha ılımlı bir artış göstererek özel tüketimin seyriyle daha uyumlu bir görünüm seyrettiği görülüyor.GSYH içinde yer alan özel tüketim harcamaları kalemi referans dönemden 60 gün sonra açıklandığı için tüketim talebine ilişkin gecikmeli olarak bilgi sunabiliyor.Kart kullanım oranını hesaplarken kartla yapılan akaryakıt harcamalarını toplam akaryakıt satışlarına böldük. Toplam akaryakıt satışlarını bulmak için de günlük frekansta, istasyon ve yakıt türü ayrımında akaryakıt verisini kullandık. 2020 yılı öncesi için ise istasyon bazında veri bulunmadığı için EPDK’nın yayınladığı aylık satış miktarlarını TÜFE’deki ilgili fiyat kalemleriyle çarparak toplam akaryakıt satışını bulduk.Kartla yapılan harcamalar çoğunlukla perakende ticarete yönelik alımları içerdiği için kartlı harcamaların perakende satış verisiyle daha uyumlu olduğunu değerlendiriyoruz. Bu çerçevede, alt kalemlerin iyi eşleştiği gıda, içecek ve tütün, giyim ve ayakkabı ile akaryakıt gruplarına ait fiyat serileri perakende satış verisinden elde edilirken, daha detaylı ve kalem bazında eşleştirme ihtiyacı olan diğer gruplarda TÜFE alt kalemlerini (5 basamak) kullanıyoruz. Bu eşleştirmede kartla yapılan harcamalar tarafında MCC (İşyeri kategori kodları) sınıflaması ile TÜFE tarafında COICOP (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması) eşleştiriyoruz.Kartla yapılan harcamalar istatistikleri kapsam ve hesaplama yöntemi bakımından özel tüketimden ayrışabiliyor. Örneğin, otomotiv sektörü özel tüketim içerisinde yer alırken, kartla yapılan harcamalar veri setinde yer almıyor. Ayrıca, iki endeksin fiyat etkisinden arındırılmasında kullanılan yöntemler ve veri kapsamındaki farklılıklar da dönemsel ayrışmalara sebep olabiliyor.”

Source: Dünya Gazetesi


Sadece Trabzonspor

Türk futbolunun ekonomik zorluklarla mücadele ettiği bu dönemde, Trabzonspor yönetimi, uyguladığı mali politikalarla öne çıkıyor. Başkan Ertuğrul Doğan liderliğindeki yönetim, kısa vadeli başarılar uğruna kulübün geleceğini riske atmadan, finansal sürdürülebilirlik ilkesine bağlı kalmayı sürdürüyor. Mevcut ekonomik şartlar ve yüksek faiz oranlarına rağmen Trabzonspor, dört büyük kulüp arasında borcunu düşüren tek kulüp olmayı başardı. Özellikle son aylarda finansal disiplini ve kontrollü transfer politikasıyla dikkat çeken bordo-mavililer, Bankalar Birliği”ne faiz ödeme derdinden bütün borcu kapatarak kurtulan tek takım olmayı da başardı. GÜNÜ KURTARMAK DEĞİL, GELECEĞİ İNŞA ETMEK Karadeniz devinin yönetimi, diğer büyük kulüplerin yaşadığı finansal zorlukların aksine, günü kurtarma politikalarından uzak durarak, kulübün uzun vadeli geleceğini garanti altına alacak adımlar atmayı tercih ediyor. Bu yaklaşım, camia içerisinde takdir toplarken, spor kamuoyunun da dikkatinden kaçmadı. Başkan Doğan bu konuda çok hassas. İSTİKRARLI EKONOMİK DURUŞ Son dönemde büyük takımlar ciddi borç yükleriyle mücadele ediyor. Bu süreçte Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan”ın sakin ve stratejik yönetimi, bordomavili camia için önemli bir avantaj olarak görülüyor.

Source: Fotomaç


Altın sahneyi ona bıraktı: 14 yılın zirvesinde!

ABD Başkanı Donald Trump”ın gümrük tarifeleri konusundaki istikrarsız açıklamaları, küresel piyasalarda endişe yaratırken, bu durumdan en çok faydalanan değerli madenlerden biri gümüş oldu. Uzun süre yatay seyreden gümüş fiyatları, yatırımcının yeniden ilgi göstermesiyle yukarı yönlü ivme kazandı.

14 YIL SONRA YENİDEN ZİRVEDE

2011 yılında 39 dolar seviyesine kadar çıkan ons gümüş, aradan geçen 14 yılın ardından bu seviyeleri tekrar test etmeye başladı. Bugüne 38.52 dolardan başlayan ons fiyatı, gün içinde en yüksek 39.08 doları gördü. Bu yükselişle birlikte “uyuyan dev” olarak nitelendirilen gümüş, tarihi rekoruna bir adım daha yaklaştı.

GRAM FİYATI DA REKORA KOŞTU

Yurt içinde gram gümüş fiyatları da rekor tazeledi. Güne 49.59 TL’den başlayan gram fiyatı, gün içinde 50.30 TL seviyesini görerek tüm zamanların en yüksek düzeyine ulaştı. Şu sıralar 50.23 TL seviyesinden işlem görüyor. Altın ve doların gölgesinde kalan gümüş, yeniden yatırımcıların radarına girmiş durumda.

YATIRIMCI NE YAPMALI?

Küresel piyasalarda yaşanan belirsizlik ortamında güvenli liman arayışı hız kazanırken, gümüş yatırımcısına alternatif sunuyor. Analistler, yükselişin devam etmesi halinde yeni rekorların gelebileceğine dikkat çekiyor ancak kısa vadeli dalgalanmalara karşı temkinli olunması gerektiğini vurguluyor.

*Haberde yer alan bilgiler ve yapılan değerlendirmeler yatırım tavsiyesi değildir.

Source: Haber Merkezi


Altını olanlar çok üzülecek… İkinci yarıda senaryo değişiyor

Altının ons fiyatı, yılın ilk yarısında ABD tarifelerinden kaynaklı endişeler, jeopolitik riskler, merkez bankası alımları ve doların zayıflamasıyla rekor seviyelere yükselirken, ikinci yarıda küresel risklerin azalması beklentilerine paralel olarak dengelenme öngörülüyor.

Piyasalar yıla küresel çapta enflasyon-resesyon ikilemi arasında merkez bankalarının para politikalarında gevşeme döngüsüne girmesi beklentileriyle başlarken, bu dönemde devam eden küresel belirsizlikler ve riskler yatırımcıların güvenli liman arayışını artırarak altına yönelik talebi güçlendirdi.

Özellikle ABD Başkanı Donald Trump”ın 20 Ocak”ta göreve başlamasıyla gündemi meşgul etmeye başlayan “tarife” konuları, küresel ekonomik görünüme ilişkin endişeleri artırdı. ABD”nin yakın ticaret ilişkileri yürüttüğü ülkelerle sorun yaşaması, risk algısının yükselmesine neden olurken devreye alınan tarifelerin enflasyonist baskıları artıracağını değerlendiren ABD Merkez Bankasının (Fed) politika alanını kısıtlayıcı etki yaptı.

Öte yandan ABD”nin potansiyel olarak büyüyen bütçe açığına ilişkin endişeler de altının fiyatını yukarı yönlü destekleyen ikinci faktör olarak görüldü.

Jeopolitik tarafta ise İsrail ordusunun 19 Ocak”ta yürürlüğe giren ateşkesi bozarak 18 Mart”ta Gazze Şeridi”ne yeniden şiddetli saldırı başlatması ve ABD Başkanı Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında Ukrayna savaşında varılan anlaşmanın sonuçlarına ilişkin belirsizlik de altının güvenli bir liman olarak talep görmesini sağladı.

Artan risk algısının yüksek kalacağı endişeleri merkez bankalarını altın alımına yönlendirdi. Merkez bankalarının jeopolitik ve ekonomik risk ile enflasyona karşı korunmak ve portföylerini çeşitlendirmek hedefleriyle altına olan talepleri, orta ve uzun vadede arttı. Büyük merkez bankaları ayrıca geleneksel olarak büyük miktarda ABD tahvili bulundururken, yılın ilk yarısında birçoğunun portföylerini altına doğru kaydırması dikkati çekti.

Rekor fiyatlara rağmen Çin”den fiziki altın talebinin güçlü seyretmesi de dikkati çekti. İsrail ile İran arasındaki tırmanan çatışmaların yatırımcıların güvenli liman varlıklara yönelmesine neden olması da altın fiyatlarını destekledi.

Ayrıca yılı 2024 yılını 108,5 seviyesinde tamamlayan dolar endeksi de ilk yarıda 96,7″ye çekildi. Zayıflayan dolar endeksi altının ons fiyatındaki yükselişi katkı sağladı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanlığı için yeni bir ismi eylül ya da ekim ayında seçip açıklamayı değerlendirdiği yönündeki haber akışı da Fed”in bağımsızlığına ilişkin endişeleri artırarak güvenli liman özelliği olan altına talebin artmasına neden oldu.

Öte yandan Dünya Altın Konseyi verilerine göre, fiziksel altınla desteklenen borsa yatırım fonlarına (ETF”ler) yılın ilk yarısında 2020″den bu yana en büyük yatırımcı girişi yaşandı.

Ayrıca Konseyin gerçekleştirdiği ankete katılanların yüzde 95″i altın rezervlerinin artacağını öngörürken, dolar rezervlerinin de azalacağını düşünüyor.

İLK 6 AYDA YÜZDE 25 YÜKSELDİ

Bu gelişmelerle altının ons fiyatı yılın ilk yarısında yüzde 26 artışla 3 bin 303 dolara kadar yükseldi. Bu dönemde en fazla aylık yükseliş yüzde 9,3 ile mart ayında görüldü. Ticaret savaşlarına yönelik artan belirsizlikler ve Fed ile ABD hükümeti arasındaki politika uyumsuzluğu endişeleriyle altının ons fiyatı, nisanda 3 bin 499,99 doları test etti.

Devam eden süreçte ABD”nin tarifeler konusunda müzakereci tavrı yüksek seyreden risk algısının bir miktar azalmasına katkı verdi.

YILIN İKİNCİ YARISINDA DÜŞÜŞ BAŞLAYACAK

Ahlatcı Portföy Genel Müdürü Tonguç Erbaş, küresel piyasalarda yılın ikinci yarısında tarife belirsizlikleri ve jeopolitik gerilimlerin azalması beklentileriyle altının ons fiyatının bu yıl sonuna kadar ani bir gelişme dışında 3 bin 700 doları geçmeyeceğini öngördüğünü kaydetti.

2024 sonunda ortaya koydukları beklentilerde altının ons fiyatının bu yıl 3 bin 300-3 bin 500 doları arasında konumlanacağını tahmin ettiklerini ifade eden Erbaş, “Tam da o aralığa geldi, çok enteresan bir şekilde ve şimdi de senaryo biraz bu şekilde şekilleniyor. Yılın ikinci yarısı bence altın yılı değil.” dedi.

Erbaş, ons altın fiyatının yılın geri kalan kısmında 3 bin doların altına çok düşeceğini zannetmediğini belirterek, “Bugünden 2 bin 500 dolar, 2 bin 700 dolar bana uzak geliyor. Bugünden düşer mi çok emin değilim. Çünkü yabancı kurumlar da devamlı revizyona gidiyor. 3 bin-3 bin 400 arasında bir yerde biz önümüzdeki 6 ayı geçiririz.” değerlendirmesinde bulundu.

ABD yönetiminin son dönemde uyguladığı politikaların küresel piyasalarda doların değer kaybına yönelik stratejiler içerdiğini belirten Erbaş, Trump”ın attığı adımların doların zayıflamasına neden olurken, bu durumun ABD ekonomisinin lehine gibi gözüktüğünü ifade etti.

Erbaş, doların zayıflamasına dikkati çekerek, “Dolar, yaklaşık son 50 yılda en hızlı değer kaybını yılın ilk yarısında kaydetti. Tarifeler ile ilgili tahmin ediyorum orta yol bulabileceği şekilde anlaşma yapacak, diğer taraftan jeopolitik risklerin giderilmesi konusunda da orta vadeli bir planı var olduğunu düşünüyorum.” dedi.

Source:


Altın fiyatları yeni haftaya nasıl başladı?

Spot altın 3 bin 374 dolara yükseldikten sonra, cuma gününe göre hafif bir artışla 3 359 dolarda seyrediyor.GRAM ALTIN NE KADAR?Gram altın yeni haftanın ilk gününde 4 bin 343 liradan işlem görüyor. Gram altın 16 Haziran”da 4 bin 377 liralık rekor kırmıştı.XS.com kıdemli analisti Samer Hasn, “Bu gelişmeler, 1 Ağustos”a kadar gerçek gümrük tarifelerinin uygulanması olasılığını güçlendiriyor ve ABD ekonomisi üzerindeki potansiyel etkilerine ilişkin endişeleri canlandırıyor” dedi.Bugün ons altın için destek 3 bin 342 dolarda. Buranın kırılması halinde 3 bin 311 dolara doğru geri çekilme olabilir. Yukarı hareketlerde direnç ise 3 bin 374-3 bin 386 dolar aralığı.Yatırımcılar şimdi Salı günü açıklanacak Haziran ayı ABD TÜFE verilerini izliyor ve piyasalar Fed”in yılsonuna kadar 50 baz puanın üzerinde faiz indirimine gideceğini fiyatlıyor.

Source: Emrullah Koçin


2025 ve 2026″ya dair tahminlerini açıkladı: Goldman Sachs altın fiyatlarında yükseliş bekliyor!

ABD”li yatırım bankası Goldman Sachs, merkez bankaları ve kurumsal yatırımcıların ocak ayından mayıs ayına kadar ayda ortalama 77 ton altın satın aldığını ve bu rakamın firmanın daha önceki 2026 ortasına kadar ayda 80 tonluk tahmininin biraz altında olduğunu bildirdi.Yatırım bankası altın fiyatlarında yükseliş görünümünü koruyor ve 2025 sonunda ons başına 3 bin 700 dolara, 2026 ortasında ise 4 bin dolara yükseleceğini tahmin ediyor.Uzun vadeli alım tavsiyesini yinelediBanka, nisan ayında zirve yapan altın fonlarındaki net pozisyonlarda yaşanan düşüşü olumlu değerlendiriyor. Fonlardaki geri çekilmenin, borsa yatırım fonları (ETF”ler) ve merkez bankaları tarafından yapılacak yeni alımlar için alan yarattığına dikkat çekiliyor.Firmanın analistleri, jeopolitik belirsizliğin devam etmesini, merkez bankalarının çeşitlendirme stratejilerini ve süregelen enflasyon risklerini altının yukarı yönlü ivmesinin arkasındaki temel faktörler olarak göstererek “uzun vadeli alım” tavsiyelerini yineledi.Raporda, “Özellikle gelişmekte olan piyasalardan gelen güçlü ve tutarlı merkez bankası talebi, altın için bir destek unsuru olmaya devam ediyor” denildi.Altın fiyatlarında son durum: Gram altın ve ons altın ne kadar?ABD Başkanı Donald Trump”ın Avrupa Birliği ve Meksika”ya yüzde 30″luk gümrük tarifesi uygulayacağını açıklamasının ardından güvenli liman algısıyla altın fiyatları yükseldi.Ons altın fiyatları bugün saat 09.15 itibarıyla yüzde 0,1 artışla 3 bin 360 dolardan işlem görüyor.Dolar/TL kuru ve ons altın fiyatlarının etkili oldu gram altın ise aynı dakikalarda yüzde 0,18 yükselişle 4 bin 342 liradan işlem görüyor.

Source: Dünya Gazetesi


Fed”in eylül indirimi şüpheli: Gözler enflasyon verisinde

Bu yılın başlarında ABD Merkez Bankası’nın eylül ayına kadar faiz indirimlerine başlayacağından neredeyse emin olan tahvil yatırımcılarının bu konudaki güveni sarsılmış durumda.Bu durum, bu hafta açıklanacak ABD enflasyon verilerine olan ilginin yüksek olacağının da bir göstergesi. ABD haziran ayı tüketici enflasyonu verileri salı günü açıklanacak. Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin medyan beklentisi Tüketici Fiyat Endeksi’nde aylık yüzde 0,3, yıllık yüzde 2,6 artış açıklanması yönünde. Üretici enflasyonu verileri de çarşamba gelecek.Güçlü istihdam rakamları indirim olasılığını kaldırdıBu veriler sert dalgalanmalara rağmen son beş yılın en iyi performansını sergileyen ABD Hazine tahvillerinin ilk yarıdaki sağlam performansını sürdürüp sürdüremeyeceğini de belirleyecek. Temmuz ayı başındaki güçlü istihdam rakamları, yatırımcıların Fed’in bu ayki toplantısında faiz indirimi olasılığını masadan kaldırmasına neden oldu.Yatırımcılar ne diyor?Yatırımcılar ayrıca Fed’in eylül toplantısında faiz indirimine gitme olasılığını yüzde 70 olarak fiyatlıyorlar. CreditSights makroekonomik strateji başkanı Zachary Griffiths, “TÜFE rakamları, Fed’in yönünü ve yılın ikinci yarısındaki risk algısını belirleyebilir” derken; Brandywine Global Investment Management portföy yöneticisi Tracy Chen, “Bu verilerde tarife savaşının etkisini görebiliriz. Fed’in eylül ayında faiz indirimi yapabileceğini düşünmüyorum. İşgücü piyasasının direnci ve riskli varlık piyasasındaki köpük, faiz indirimi için gerekli zemini oluşturmuyor” yorumunu yaptı.Chen’e göre, uzun vadeli tahvillerin enflasyon artışına karşı hassasiyeti, kamu harcamalarının görünümü ve dış talepteki değişiklikler göz önüne alındığında, getiri eğrisinin dikleşmesi muhtemel.Bloomberg Markets Live FX/Faiz stratejisti Alyce Andres de “Bu haftaki enflasyon ve perakende satış verileri öncesinde, Hazine tahvil getirileri 2025 işlem bandının ortasında” bulunuyor. Bu verilere yönelik beklentiler, tahvil faizlerinin şimdilik düşüşlerde alım, yükselişlerde satışla birlikte tanıdık bir aralıkta seyretmeye devam etmesine neden olacak” öngörüsünde bulundu.

Source: Dünya Gazetesi


GRAM ALTIN FİYATLARI SON DAKİKA | 14 Temmuz 2025 bugün gram, çeyrek, yarım ve tam altın fiyatı ne kadar? Gram altın düştü mü?

14 Temmuz 2025 Pazartesi günü altın piyasaları, küresel ekonomik gelişmelerin etkisiyle yukarı yönlü hareketini sürdürdü. ABD Merkez Bankası”ndan (Fed) gelen faiz indirimi mesajları ve Avrupa Merkez Bankası”nın (ECB) ekonomiyi canlandırmaya yönelik adımları, yatırımcıların güvenli liman olarak gördüğü altına olan ilgisini artırdı. Ayrıca, Orta Doğu”da yeniden tırmanışa geçen jeopolitik gerilimler de altın fiyatlarında yukarı yönlü baskı yaratan unsurlar arasında yer aldı. Bu gelişmelerle birlikte haftaya güçlü bir başlangıç yapan altın, yatırımcıların dikkatini yeniden üzerine çekti. Peki, bugün çeyrek ve tam altın ne kadar? Gram altın kaç TL? İşte güncel altın fiyatları ve detaylar…GRAM ALTIN NE KADAR?Gram altın saat 09:43 itibariyle yüzde 0,23 değer kazanarak 4343,71″den işlem görüyor.ÇEYREK ALTIN KAÇ TL?Çeyrek altın saat 09:43 itibariyle yüzde 0,20 değer kazanarak 7010,37″den işlem görüyor.YARIM ALTIN NE KADAR?Yarım altın saat 09:43 itibariyle yüzde 0,20 artarak 14020,73″ten işlem görüyor.TAM ALTIN KAÇ TL OLDU?Tam altın saat 09:43 itibariyle yüzde 0,20 değer kazanarak 27998,20″den işlem görüyor.ONS ALTIN KAÇ DOLAR ANLIK?ONS altın, saat 09:43 itibariyle yüzde 0,18 artarak 3362,04″ten işlem görüyor.KAPALIÇARŞI”DA ALTIN NE KADAR?Kapalıçarşı”da gram altın güne 4296 liradan alınırken 4356 liradan satılıyor.

Source: Haberler