Bilgisayarı kim icat etti?
Bilgisayarın mucidi kim denildiğinde akla Charles Babbage’ın Analitik Makinesi, Alan Turing’in teorik evrensel makinesi ve John von Neumann’ın depolanmış program mimarisi gelir; ancak pratikte ilk programlanabilir elektronik makine ENIAC 1946’da Philadelphia’da devreye alınarak “çalışan bilgisayar” tanımına somut karşılık olmuştur. Bilgisayarı kim icat etti sorusunun arka planı, 1830’larda Babbage’ın Analitik Makinesiyle başlayan fikir, II. Dünya Savaşı sırasında askeri balistik tablolarını hızlandırma ihtiyacıyla sahaya taşındı. 1941’de Konrad Zuse, Z3 adı verilen röleli makineyi Berlin’de çalıştırdı; bu aygıt, pogramlanabilirliğin elektromekanik iskeletiydi. Aynı yıl İngiltere’de Colossus Mark I, Lorenz şifrelerini kırmak için vakum tüplü mantık kapıları kullandı ve sırayı elektronik hıza taşıdı. Ancak tam evrensel, genel amaçlı ilk elektronik bilgisayar unvanı ENIAC’a aittir. BİLGİSAYARI KİM BULDU? Bilgisayarı kim buldu sorusu “hesaplama fikrini makineyle buluşturan ilk kişi kimdi?” ekseninde değerlendirilirse, Charles Babbage’ın 1837 tarihli Analitik Makinesi konsepti başı çeker. Buharlı motorla çalışacak dişli çarklı bu makine, koşullu dallanma ve döngüleri destekleyen ilk tasarım planına sahipti. Ada Lovelace’ın Bernoulli sayılarını hesaplamak için yazdığı notlar, tarih literatüründe “ilk algoritma” olarak anılır. Dolayısıyla “bulmak” eylemi, bilgisayarı soyut bir taslak olarak tarif eden bu ikiliye uzanır; ne var ki donanım malzeme sınırları yüzünden projeleri metal değildi, kağıt üzerinde kaldı. BİLGİSAYARI KİM İCAT ETTİ? Bilgisayarı kim icat etti sorusu “çalışır prototipi kim üretti?” diye sorulduğunda, cevap 1946 ENIAC ekibidir. Eckert ve Mauchly, vakum tüplerinin güvenilirliğini arttırmak için temel ömür testleri geliştirdiler; filtrelenmiş hava, sabit sıcaklık ve modüler soket tasarımıyla tüp arıza oranını günlük iş yükünde kabul edilebilir seviyeye indirdiler. Kayar nokta yerine onluk sabit nokta kullanarak karmaşık çarpma işlemlerini paralelleştirdiler; bu, balistik eğri entegrallerini saatler yerine dakikalar içinde çözebilmeyi sağladı. Böylece “icat” eylemi, soyut bilgisayar fikrini fiziksel, çalışır ve tekrar programlanabilir bir sisteme dönüştüren bu ekibe aittir. BİLGİSAYARIN MUCİDİ KİM? Bilgisayarın mucidi kim terimini teorik kökene bağlarsak Alan Turing’in 1936’da tanımladığı evrensel makine kavramı öne çıkar. “Turing makinesi”, herhangi bir algoritmanın mekanik bir işleyici tarafından yürütülebileceğini ispatlayarak modern bilgisayar biliminin temelini attı. Von Neumann ise 1945 raporunda “EDVAC taslağı” ile komut ve veriyi aynı bellek alanında tutma fikrini, yani depolanmış program mimarisini tanımladı; günümüzdeki bilgisayarların çoğu bu mimariyi izler. Bu nedenle “mucit” ifadesi, teorik ana hatları çizen Turing ve von Neumann’ın paylaştığı bir unvandır. BİLGİSAYAR NE ZAMAN İCAT EDİLDİ? Bilgisayar ne zaman icat edildi sorusunu tarihlere bölersek üç kritik eşik belirir. 1937, Iowa State University’de Clifford Berry ve John Atanasoff’un ikili mantık kullanan kısmi elektronik ABC makinesini kurduğu yıldır; bu deney, dijital elektroniğe geçişin ilk sinyaliydi. 14 Şubat 1946, ENIAC’ın kamuya tanıtıldığı gün olup “ilk genel amaçlı elektronik bilgisayar”ın resmî doğumudur. 1951’de UNIVAC I’in ticari satışa sunulması ise bilgisayarı laboratuvardan iş dünyasına taşıyan adımdır; ABD Nüfus Bürosu ve CBS seçim tahminleri, bilgisayarın kitlesel etkisine dair ilk kamu gösterileri olmuştur. BİLGİSAYAR NEREDE İCAT EDİLDİ? Bilgisayar nerede icat edildi sorusuna verilecek coğrafi yanıt, Amerika Birleşik Devletleri Pennsylvania Üniversitesi’nin Moore Okulu’dur; ENIAC burada inşa edildi. Ancak ABC makinesi Ames, Iowa’da; Colossus Bletchley Park’ta; Z3 Berlin’de; EDVAC mimarisi Princeton’da şekillendi. Dolayısıyla bilgisayar, çok merkezli bir inovasyon haritasının ürünüdür; yine de Philadelphia’daki Moore School binası, “elektronik sayısal genel maksatlı bilgisayarın doğum evi” olarak sembolleşmiştir. Transistörün 1947’de Bell Labs’te icadı, vakum tüplü devlerin yerini alan minyatürleştirme kapısını açtı. 1958’de Jack Kilby, tüm devreyi tek silikon çipte topladı; entegre devre patlaması, bilgisayarı oda büyüklüğünden masaüstüne evirdi. 1971’de Intel 4004 mikroişlemcisi, Von Neumann mimarisini tek paket içine sığdırarak kişisel bilgisayar çağına giden yolu açtı. İnternet protokolü 1983’te küresel ağ iskeletini kurdu; 2007’de dokunmatik akıllı telefon, bilgisayarı ceplere taşıdı. Yapay zekâ, kuantum işlem ve nöromorfik çip araştırmaları bugün bilgisayar tanımını yeniden yazmaya hazırlanıyor; ancak hepsi hâlâ Turing’in hesaplanabilirlik sınırı, Von Neumann’ın bellek-bus döngüsü ve ENIAC’ın elektrikli mantık kapısı ilkeleriyle akraba. Bilgisayarı kim buldu dediğimizde Babbage ve Lovelace’in kağıttaki dişlileri, kim icat etti dediğimizde ENIAC ekibinin tüpleri akla gelir; bilgisayarın mucidi kim denildiğinde ise Turing ve von Neumann’ın soyut mimarileri başı çeker. Philadelphia’daki tanıtım flaşları söndüğünde başlayan dijital devrim, bugün her cepte milyarlarca transistörle yaşamaya devam ediyor; “Bilgisayarı kim icat etti?” sorusu da bu uzun, karmaşık ama büyüleyici yolculuğun satır başı olarak parlıyor.
Source: Habertürk