Bir ‘paylaşım’la sanık olmayın
“Gidip özür dilesem, şikâyetini geri çekse dava düşer mi?” diye soruyor. Bu gibi soruları Tekirdağ Barosu Avukatı Ergün Vardar yanıtladı…DİKKAT CEZASI VAR- Kişisel veri nedir? Kişisel veri, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi ifade etmektedir. Bu bağlamda sadece bireyin adı, soyadı, doğum tarihi ve doğum yeri gibi onun kesin teşhisini sağlayan bilgiler değil aynı zamanda kişinin fiziki, ailevi, ekonomik, sosyal ve sair özelliklerine ilişkin bilgiler de kişisel veridir.- Kişisel verileri ele geçirme, başkasına verme veya yayma suçu nedir? Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu kişinin hayatının gizli alanında kalması gereken veya herkes tarafından bilinmeyen kişisel bilgilerinin yanı sıra başkaları tarafından bilinmesi mümkün olan kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan bilgilerin hukuka aykırı bir şekilde ele geçirilmesi, başkasına verilmesi veya yayılması ile meydana gelir.- TCK’ya göre bu suçun cezası ne? Bu suç TCK’nın 136. maddesinde “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” başlığıyla düzenlenmiştir. Suçun cezası şöyledir: “Kişisel verileri hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”- Bu suçun kriterleri nelerdir? Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu, seçimlik hareketli bir suç olarak düzenlenmiştir. Üç seçimlik hareketten herhangi birinin hukuka aykırı bir şekilde yapılmasıyla failin cezalandırılması gerekir. Bu üç seçimlik hareket şöyle:1- Kişisel verilerin ele geçirilmesi,2- Kişisel verilerin başkasına verilmesi,3- Kişisel verilerin yayılması.YARGITAY’A GÖRE KİŞİSEL VERİ – Yargıtay’a neleri kişisel veri kabul ediyor? Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin bu konuda örnek kararları mevcut. Bu kararlardan birinde (Esas : 2020/959 Karar : 2023/2751) ‘Kişisel veri” kavramı şöyle tanımlanıyor. “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun maddi konusunu oluşturan “kişisel veri” kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı nüfus bilgileri (T.C. kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı gibi), adli sicil kaydı, yerleşim yeri, eğitim durumu, mesleği, banka hesap bilgileri, telefon numarası, elektronik posta adresi, kan grubu, medeni hali, parmak izi, DNA’sı, saç, tükürük, tırnak gibi biyolojik örnekleri, cinsel ve ahlaki eğilimi, sağlık bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü, sendikal bağlantıları gibi kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerekir.”ZAMAN AŞIMI 8 YIL- Kişisel verileri ele geçirme suçu şikayete tabi mi? Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu şikâyete tabi suçlar kategorisinde değildir. Bu nedenle suçun soruşturulması için müşteki tarafından şikâyet başvurusu yapılması da gerekmez. Herhangi bir şekilde suçun işlendiği öğrenildiğinde savcılık tarafından kendiliğinden soruşturma başlatılmalıdır.- Bu suçta zamanaşımı süresi ne kadar? Suçun dava zamanaşımı süresi 8 yıl olup suça dair soruşturma yapılabilmesi için suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıl geçmeden işlenen suç savcılığa bildirilmelidir. Aksi takdirde dava zamanaşımı süresi dolacağından suç ile ilgili soruşturma yapılamayacaktır.ÖZÜR DİLEMEKLE DAVA DÜŞMEZKişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunda mağdurun şikâyetinden vazgeçme ile dava düşmez. Dava, kamu davası olduğu için sanık yargılanır. Yargılama sonunda beraat ya da mahkûmiyet kararı verilir. Belli koşullarda bu ceza adli para cezasına çevrilir.4 YILA KADAR HAPİS CEZASI – “Bir dönem duygusal arkadaşlık yaptığım kız arkadaşımın daha önce yayınladığı resmi ile nüfus cüzdanındaki resmini Facebook sayfamda paylaştım. Şikâyet etmiş. Suç işlemiş sayılır mıyım, dava açılır mı?”Avukat Ergün Vardar: “Suç işlediniz. Şikâyet üzerine savcılık tarafından dava açılır. Asliye ceza mahkemesinde TCK’nın 136. maddesindeki “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” suçundan iki yıldan dört yıla kadar hapisle yargılanırsınız. Bu konuda Yargıtay’ın bir örnek kararı var. O kararda (Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/1763 E. 2024/620 K) özetle şöyle: “Mağdurun daha önce yayınladığı resmi ile nüfus cüzdanındaki resmini Facebook sayfasında yayınlamak TCK 136. madde gereği kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçuna vücut verir. Bir dönem duygusal arkadaşlık yaptığı mağdurun ayrılması üzerine mağdur tarafından daha önce internet ortamında yayınlanan resmi ile mağdura ait nüfus cüzdanı resmini sahte Facebook hesabından yayınlayan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 136/1. maddesindeki verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi usul ve yasaya uygundur.”YAŞ DÜZENLEMESİ Küçük yaştakilere sosyal medya yasağı tüm dünyada gündemde ve tartışılıyor. Avustralya 28 Kasım’da 16 yaşından küçüklere sosyal medya kullanımını yasaklayan yasayı kabul etti. Ülkede sosyal medya platformlarına, 16 yaşından küçüklere yasak konusunda yeni düzenleme yapmaları için bir yıl süre verildi. Yasaya göre sosyal medya platformları TikTok, Facebook, Snapchat, Reddit, X ve Instagram’a Avustralya kurallarını çiğnerlerse; 50 milyon Avustralya dolarına (yaklaşık 1 milyar 124 milyon lira) kadar ceza kesilebilecek. Kurallara uymayan gençler ya da ebeveynler içinse herhangi bir ceza yok.Fransa’da benzer bir yasak gündemde. İngiltere, Avustralya gibi yasak getirme yolunda. 16 YAŞ ALTINA SINIRLAMATürkiye’de de 18 yaşından küçüklere sosyal medya kısıtlamasının nasıl olacağı tartışılıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, çocukların sosyal medya kullanımına ilişkin dünyadaki uygulamaları incelediklerini, Türkiye’ye uygun modeller geliştirmek için Komisyon oluşturduklarını açıklamıştı. Bakan Göktaş, Avustralya modeline benzer, “Bizim görüşümüz 16 yaş itibarıyla sınırlandırılması” değerlendirmesi yapmıştı.Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) da, 13 yaş altı çocukların sosyal medya uygulamaları ve sosyal ağlara erişimini yasaklamaya yönelik bir çalışma yürütüyor.
Source: Oya Armutçu
ATM”lerde bu şifreleri kullanmak artık yasak
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, vatandaşın dolandırıcılardan korumak için kart şifreleri ile ilgili bir düzenleme yaptı. Buna göre, artık doğum tarihi, 1453, 1923, 1071 gibi tarihi rakamlar ile 1903, 1905, 1907, 1967 gibi spor takımlarının kuruluş tarihleri, tekrar eden il plaka rakamları kullanım dışında olacak. Şifresini değiştirmeyen vatandaşların kartlarına ise ATM”ler bloke koyacak. KARTLAR BLOKE OLACAK Bu tarz şifreleri kullanan vatandaşların şifresini değiştirmesi gerekiyor. Yasaklanmış şifrenin kullanılması durumunda ise, sistem otomatik olarak uyarı verecek. Eski şifresini değiştirmek istemeyen kullanıcılar, ATM”lerde kartlarının bloke edilmesi riskiyle karşılaşacak. Bloke edilen kartlar, bankalar tarafından yeniden düzenlenecek ve kullanıcılara gönderilecek. Yeni kartla birlikte, tarihlerden bağımsız ve daha güvenli şifre seçenekleri sunulacak. AMAÇ FİNANSAL GÜVENLİĞİ SAĞLAMAK Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu”nun bu kuralı koymasının nedeni olarak ise kolay tahmin edilen kombinasyonlar nedeniyle dolandırıcılık vakalarının artması. Bu adımla, kullanıcıların finansal güvenliğini sağlamayı ve daha karmaşık şifre alışkanlıkları geliştirmelerini amaçlıyor. Kartınızın şifresini değiştirmemekte ısrarı olursanız, ATM kartınızı bloke edecek ve bloke edilen kartlar bankanın güvencesiyle yeniden düzenlenip kullanıcıya ulaştırılacak.
Source: Abdurrahman Yazıcı
Milyonları ilgilendiriyor! Artık eski tip kimlikle işlem yapılamayacak
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Türkiye genelinde, çipli kimlik kartlarına geçişin yapıldığı 2016″dan bu yana, bankacılık, sağlık hizmetleri, vergilendirme işlemleri gibi pek çok alanda çipli kimlikler kullanılıyor.Çipli kimlik kartları, e-İmza ve kimlik doğrulama işlemleri gibi dijital hizmetlerde güvenli rol oynuyor, işlemlerde kolaylık sağlıyor.Tapu sicilinin güvenliği için hak sahipliğinin ve kişi kimlik bilgilerinin tespitinde de Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartlarıyla (çipli kimlik kartı), Elektronik Kimlik Doğrulama Sistemi (EKDS) kullanılıyor.Bu kapsamda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, işlemlerin güvenli ve etkin bir şekilde yapılabilmesi amacıyla yeni yıl itibarıyla çipli kimlik kartları kullanımını zorunlu hale getirdi.Çipli kimlik kartları, gayrimenkul alım-satımı, mirasa dayalı tapu işlemleri, mirasçı belirleme gibi önemli tapu işlemlerinin yapılmasında kullanılacak. Uygulama, hem işlem hızını artıracak hem de sahteciliğin önüne geçilmesine yardımcı olacak.Yeni tip kimliğe geçmeyenler, 1 Ocak 2025″ten itibaren eski tip kimlikleriyle tapu müdürlüklerinde herhangi bir işlem gerçekleştiremeyecek. Tapu işlemlerinde mağduriyet yaşanmaması için kimliklerin 31 Aralık”a kadar değiştirilmesi gerekiyor.Kimlik değişimi için başvurular, İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlükleri veya e-Devlet üzerinden yapılabiliyor.
Source: Www.star.com.tr
Almanya, çocukların korunması konusunda sosyal medya şirketlerine sorumluluk yüklüyor
“Dijital platformlarda çocuklar” başlıklı dosya haberin dördüncü bölümünde AA muhabiri, Almanya’da çocukların sosyal medyanın zararlarından korunmasına yönelik durumu ve kurumların yaptığı açıklamaları derledi.
Almanya, çocukların ve gençlerin dijital katılım ve dijital yaşam alanlarını güvenli bir şekilde keşfetme hakları bulunduğu gerekçesiyle 16 yaş altı çocuklar için sosyal medya yasağı getirmek istemiyor.
Ancak ülkede, 16 yaşından küçük olanların sosyal medyayı kullanabilmesi için ebeveynlerin izni gerekiyor. Ebeveynler tarafından bu onayın gerçekten verilip verilmediğine ilişkin ise sıkı bir kontrol yapılamadığı görülüyor. Sosyal medya platformlarına kayıt yapılırken çocuklar yanlış doğum bilgileri verilebiliyor. Bu durum, çoğu zaman sosyal medya sağlayıcılarına yönelik bir yaptırım da doğurmuyor.
Almanya, yaş sınırı kontrolü yapılması sorumluluğunu sosyal medya şirketlerine yüklüyor.
Almanya Aile, Yaşlılar, Kadın ve Gençlik Bakanlığından AA muhabirine yapılan açıklama, Avrupa Genel Veri Koruma Yönetmeliği’nin (DSGVO) kişisel verilerin hizmet sağlayıcılar tarafından işlenmesi için 16 yaşın altındaki gençlerin ve çocukların ebeveynlerinden bir onay alınmasını öngördüğüne işaret ediyor.
Açıklamada, bunun yanı sıra çeşitli çevrim içi platformların hüküm ve koşullarında, sağlanan hizmetlerin kullanımı için asgari bir yaşın belirlendiği belirtildi.
DSA çevrim içi sağlayıcılara özel sorumluluk yüklüyor
Avrupa genelinde DSA”ya işaret edilen açıklamada, “Avrupa genelinde geçerli bir düzenleme olarak DSA, yükümlülüğü özellikle çevrim içi sağlayıcılara bırakıyor. AB merkezli dijital hizmet sağlayıcıları, hizmetlerin çocuklara ve gençlere açık olması halinde onları korumak için riski azaltma önlemleri almalıdır.” ifadesi yer aldı.
Bunun sosyal medya platformları için de geçerliliği olduğu vurgulanan açıklamada, VLOP olarak bilinen Çok Büyük Çevrimiçi Platformların AB Komisyonu”nun düzenleme alanına girdiği ve AB Komisyonu’nun bu tür risk azaltma tedbirlerini somutlaştırmak için düzenlemeler çıkarabileceği aktarıldı.
Açıklamada “Komisyon şu an bunlar üzerinde çalışıyor. Alman hükümeti, çevrim içi platformlarda genç ve çocukların korunması için yaşa uygun ayarların büyük önem taşıdığını öne çıkaran görüşünü sundu.” denildi.
Bakanlık sosyal medya için anayasaya uyumlu bir yaş doğrulama sistemi üzerinde çalışmaktadır
Yapısal önleyici tedbirler ne kadar iyi geliştirilirse gençlerin hizmetlerden yararlanma olasılığının da o kadar artacağı vurgulanan açıklamada, “Örneğin etkili ve platforma özel yaş doğrulaması getirilmesi, gençlerin sosyal medyaya yaşa uygun erişimini sağlamak için mantıklı bir önlemdir. Bakanlık şu anda anayasaya uyumlu ve sosyal medyanın yaşa uygun şekilde anonim veya takma adla kullanılmasına imkan tanıyan veri tasarrufu sağlayan bir yaş doğrulama sistemi üzerinde çalışmaktadır.” ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, koruma düzenlemelerinin yanında çocukların dijital dünyaya güvenli ve kaygısız katılım hakkını sağlamak için dijital hizmetlerin güvenli kullanılmasının da çok önemli olduğu, çocukların en başından itibaren interneti nasıl güvenli ve sorumlu şekilde kullanacaklarını öğrenmeleri gerektiği belirtildi.
Velilerin bu konuda çocuklarına destek olabileceklerine işaret edilen açıklamada, bakanlığın ebeveynlerin medya eğitim sorumluluklarını yerine getirmelerine yardımcı olmak için çeşitli projelerin desteklendiği kaydedildi.
Katı bir yaş sınırı yerine, etkili ve platforma özgü bir yaş kontrolü önemli
Federal Çocuk ve Gençleri Medyada Koruma Merkezi’nden (BzKJ) yapılan açıklamada da Avustralya”da belirli sosyal medya platformları için 16 yaş sınırı öngören bir yasanın kabul edildiğine işaret edilerek, BzKJ’nin, Alman ve Avrupa hukuku temelinde farklı bir yaklaşımı takip ettiği ve “çocukların dijital haklarını ve sağlayıcıların yükümlülüklerini” merkeze koyduğu vurgulandı.
Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi”nin 17. maddesine göre çocukların medyaya katılım hakkı olduğu, bunun sosyal medyayı da kapsadığı vurgulanan açıklamada, sosyal medyaya erişimin genel olarak yasaklanmasının Sözleşme”nin ihlali olduğuna dikkati çekildi.
Açıklamada, “Katı bir yaş sınırı yerine, etkili ve platforma özgü bir yaş kontrolü mantıklı bir önlemdir.” denildi.
BzKJ”ye bağlı bir birimin medya içeriğinin gençler için zararlı olup olmadığını ve onlara sunulup sunulmamasının gerektiğini kontrol ettiği belirtilen açıklamada, “Ancak çocuk ve gençler için modern medya koruması sadece korumayla değil, aynı zamanda (becerileri) güçlendirme ve dijital katılımla da ilgilidir.” ifadesine yer verildi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source: