Yükseköğretim Haberleri – 24 Aralık 2024

6 üniversiteye 105 akademisyen alınacak

6 üniversitenin farklı akademik birimlerine, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu na göre 105 akademisyen alınacak. Söz konusu alımlara ilişkin ilanlar Resmi Gazete de yayımlandı. Buna göre, Erzurum Teknik Üniversitesi 6 öğretim üyesi ve 1 araştırma görevlisi, İstanbul Beykent Üniversitesi 36 öğretim üyesi, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa 1 öğretim görevlisi ve 14 araştırma görevlisi, Akdeniz Üniversitesi 22 öğretim üyesi, Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi 13 öğretim üyesi ve Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi 12 öğretim üyesi alımı gerçekleştirecek. Başvuru şartları, aranan nitelikler ve atamaya ilişkin bilgiler üniversitelerin internet sitelerinde yer alacak. *Haberde AA nın arşiv görseli kullanılmıştır.

Source: Habertürk


Sürdürülebilir Yaşam Kültürü

Son yıllarda küresel ısınmanın ve azalan yeryüzü kaynaklarının olumsuz etkileri bireysel yaşantımızda ve tüm dünyada hissediliyor. Oluşan bu farkındalık, sürdürülebilirlik kavramının öne çıkarıyor.İlk olarak 1983 yılında Birleşmiş Milletler’ in “Ortak Geleceğimiz” raporunda yer verilen sürdürülebilirlik . oldukça geniş bir kavram. Sürdürülebilirlik, özetle; üretimin ve çeşitliliğin devamı sağlanırken; insanlık yaşamının daimi kılınabilmesi anlamına geliyor. Bir kavramın ya da şeyin sürdürülebilir olabilmesi için; şu anki durumunu devam ettirebiliyor ve aynı zamanda kendini yenileyebiliyor olması gerekiyor. Buradan yola çıkarak, bu kavram; gelecek kuşaklara ekonomik, ekolojik ve aynı zamanda sosyal koşulları devam ettirilebilen bir dünya bırakmak için kullanılıyor.Sürdürülebilirlik denildiğinde akla ilk önce ekolojik anlamı gelse de, bu kavram; ekolojik, sosyal koşullar ve ekonomik bileşenleri bir arada barındıran bütünsel bir bakış açısını ifade ediyor. Sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için bu üç kavramın dengeli bir biçimde yönetilmesi gerekiyor. Sürdürülebilirlik bileşenleri;Ekolojik Sürdürülebilirlik: Doğada yer alan doğal kaynakların bir gün tükeneceğine ve bu kaynakların akıllı bir biçimde kullanılması gereğine odaklanıyor; ekolojinin korunmasını sağlıyor. Doğa ile birey arasındaki ilişkiyi inceleyen bu bileşen; yaşayan her canlı için büyük bir öneme sahip olan çevresel sürdürülebilirliği savunuyor. Ekonomik ihtiyacın giderilmesi için doğal kaynakların bitmeyecekmiş gibi kullanılması, kalkınma için canlıların yaşam haklarına müdahale edilmesi ekolojik sürdürülebilirliği ilgilendiren konular.Sosyal Sürdürülebilirlik: Eğitim, sağlık, mutluluk, güvenli bir yaşam, yaşam kalitesi vb. alanlarda toplumsal koşulların sürdürülebilirliği üzerine odaklanıyor. İnsanlar arasındaki ilişkilerin zenginleştirilmesinin yanı sıra, bireysel ve grupsal hedeflere ulaşılmasını sağlıyor. Ekonomik Sürdürülebilirlik: İktisadi ve idari bir misyona odaklanıyor. Zira, Üretim ve tüketim dinamiklerinin sürdürülebilirliği, ekonomik devamlılığı sağlama ve kalkınma için oldukça önemli.Ancak, alt başlıklara ayrılsa da, tüm sürdürülebilirlik unsurları birbiriyle ilişki içinde bulunuyor. Sosyal açıdan yeterince çevre bilincine sahip olmayan toplumlar, ekonomik açıdan büyüse bile sürdürülebilirlikten uzak kalabiliyor.Sürdürülebilirlik temelleri üzerinde inşa edilmeyen ekonomiler mevcut kaynakları sınırsızmış gibi kullanıyor. Madenler ve ağaç, hayvan gibi canlı unsurları içeren kaynakların aşırı tüketimi; canlıların bugününü ve geleceğini tehlikeye atıyor. Bunun en basit örneği son zamanlarda çeşitli elektronik cihazların üretiminde gözleniyor.Yapımında maden kullanılan elektronik bileşenlerin piyasada bulunurluğu, geçmişe kıyasla, giderek daha zor hale geliyor. Bunun temel sebepleri arasında yoğun tüketim sonucu bitme noktasına gelen maden kaynakları yer alıyor. Ancak sürdürülebilir bir ekonomi ve üretim modeli bu problemin önüne geçebiliyor.Sürdürülebilir üretimde, bozulan cihazlar geri dönüşüm tesislerinde işleniyor. Böylece işe yaramaz atık miktarı neredeyse sıfır seviyesine getiriliyor ve yeni cihazların üretimi için maden ocaklarına bağlılık azaltılıyor. Geri dönüşüm işlemi üretim faaliyetlerinin çevreye olan olumsuz etkisini de büyük ölçüde düşürüyor.İklim krizinin etkilerini önlemek ve gezegenimizi iyileştirmek için, Arçelik öncülüğünde. Türkiye İYİ-GE Platformu kuruldu.Açılımı “İyilik geliştirme” olan İYİ-GE, bilim insanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, aktivist ve sanatçılardan oluşan ve daha iyi bir dünya yaratmayı sağlayacak fikirler ve projeler için çalışmak üzere bir araya gelen bir kurul. Arçelik; karar süreçlerine İYİ-GE’yi dahil ederek sürdürülebilirlik faaliyetlerinde bilim insanlarına, gençlere, aktivistlere, sanatçılara, STK’lara ve onların temsilinde topluma yer vererek, çok sesli ve şeffaf bir yapı oluşturmayı amaçlıyor.Aslı Dede tarafından kurulan “Sürdürülebilir Yaşam Okulu” da; Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları 17. Maddesi ‘Amaçlar için Ortaklıklar’ rehberliğinde, Öğren, Çözüm Üret, Paylaş mottosu ile çalışıyor. Çevresel, toplumsal, ekonomik ve kültürel sürdürülebilirlik için bilgiler paylaşıyor; sürdürülebilirlik için içerik, eğitim, atölye, podcast ve etki odaklı proje üretiyor.Türkiye’nin sürdürülebilirlik teması ile gençleri buluşturan ilk ve tek festivali, kısa bir süre önce, Sürdürülebilir Yaşam Okulu öncülüğünde Akbank ana sponsorluğuyla Boğaziçi Kültür Sanat Merkezi’ nde gerçekleşti. İş dünyası ve üniversiteli gençleri bir araya getiren “Sürdürülebilir Yaşam Festivali” nde, gezegenin geleceği için harekete geçme çağrısı yapıldı. Oturumlar, performanslar ve müziğin yer aldığı olduğu festivalde, gençlerin mesajı net oldu: ‘’Sürdürülebilir bir gelecek için iş hayatında daha fazla anlam ve eşitlik istiyoruz!’’“Gezegenin Kahramanları” başlıklı festivalin açılış konuşmasında Sürdürülebilir Yaşam Okulu Kurucusu Aslı Dede “hayaller, gerçekler ve kahramanlar” üzerine düşünmeye davet etti. Dede Hayallerinizin gerçekleşmesi için en önemli adımlardan biri size inanan ve kendi hayallerini de katarak ortak amaçlar oluşturmanızı sağlayan ‘hayal arkadaşları’ bulmak. Gezegenin geleceği için ortak amaçlarla harekete geçen kahramanlara ihtiyacımız var. Üniversiteler, gençler ve iş dünyası bir araya gelerek harekete geçmeli” diye konuştu.Festivalde; iş dünyasında sürdürülebilir yaşam odaklı yükselen yeni değerler, geleceğin meslekleri, yenilikçi projeler ve sürdürülebilirlik vizyonu üzerine ilham verici konuşmalar gerçekleştirildi. Üniversitelerin akademik destekleriyle düzenlenen etkinlikte; gençler, hem konuşmacı hem de gönüllü olarak aktif rol aldı.Festivalin sunuculuğunu Yekta Kopan üstlenirken, Oyuncu- UNDP İyi Niyet Elçisi-İhtiyaç Haritası Kurucu Ortağı Mert Fırat, Sosyal Girişimci- İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Itır Erhart, Onarım Ekosistemi Başlatıcısı Durukan Dudu ve Kızlar Sahada Kurucu Ortağı Kiraz Öcal gibi isimler de ilham verici konuşmalarıyla dikkat çekti.Festivalin ana sponsoru Akbank’ ın, Akbanklı Deneyimi ve İç İletişim Müdürü Gümrah Alayoğlu, Eşit İş Kapsayıcı Kalkınma oturumunda öğrencilere ve iş dünyasına önemli bir çağrıda bulundu. Alayoğlu, iş görüşmelerinin sadece kurumların adayları değerlendirdiği değil, aynı zamanda adayların da kurumları değerlendirdiği bir süreç olması gerektiğini vurguladı. Alayoğlu; “Birey olarak kendi farkımızı, özgün fikirlerimizi ve değerlerimizi ortaya koyabildiğimiz bir yerde var olmak istiyoruz. Bu nedenle stajlarda, iş görüşmelerinde kurumlara sürdürülebilirlik, çeşitlilik, eşitlik, hakkaniyet ve çevre çalışmalarını sormak önem taşıyor.” dedi.Festivalde gençler, sürdürülebilir bir yaşam için kendi görüşlerini ve beklentilerini de paylaştılar. İş hayatında cinsiyet eşitliği, adil değerlendirme ve desteklenmeyi talep eden gençler; aynı zamanda, sürdürülebilir ve topluma katkı sağlayan işler yapma arzusunda birleşti.İş dünyası, üniversiteler ve yöneticilere sadece para kazandıracak bir iş değil, aynı zamanda topluma ve kendilerine fayda sağlayacak bir iş arayışı içinde oldukları mesajını veren gençler; kurumların sürdürülebilirlik konusundaki samimiyetini sorguluyor, eşitlik ve adalet talep ediyorlar. Örneğin;Yeditepe Üniversitesi öğrencisi, İhtiyaç Haritası Temsilcisi Ayşe Deren Bildirici, “ Ben kadın ve erkeğin eş değil; eşit olduğu bir iş hayatı istiyorum, adil değerlendirme süreçlerinin olmasını istiyorum. İş hayatında tebrik edilmeyi, desteklenmeyi bekliyorum. Sürdürülebilir, topluma ve kendime katkı sağlayacak bir ortam bekliyorum. Kesinlikle sosyal girişimcilikten, sürdürülebilirlikten uzak bir iş yapmak istemiyorum. İşimi yaptım, paramı aldım yaşıyorum değil; işimi yapıyorum, paramı alıyorum ama mutlu da oluyorum diyeceğim bir yerde çalışmak istiyorum.’’ diyor.Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi, Akbank Gençlik Akademisi katılımcısı İrem Yılmaz, gençlere yönelik programların samimiyetle ve etkileşim odaklı yapılması gerektiğini belirtiyor. Bilgiye erişimin çok fazla ve kolay olduğu bir dönemde, üniversite öğrencileri olarak bize hep ne yapmamız gerektiği söyleniyor. Oysa gençlerin kendi aralarındaki etkileşime yer verilmesi çok değerli. Bu programlar en iyi arkadaşınızı bulabileceğiniz yerler. Çünkü benzer değerleri önemseyen benzer motivasyonları olan kişiler bir araya geliyor. Bugün burada Sürdürülebilir Yaşam Festivali de öyle. Sağınızda solunuzda aynı motivasyonda kişiler oturuyor. Biz Akbank Fellowship Programı’nda böyle 10 ay geçirdik ve ben şunu öğrendim:Bence biz gençler “kapsayıcı göz’ olmalıyız. İster bir girişimci olun ister global, büyük bir şirkette çalışın, siz o gün sürdürülebilirlik ve kapsayıcılık gözlüğü ile bakarsanız; firma kârlılığı konuşulurken, siz olaya insan ve çevre gözlüğü ile de bakarsanız, bence değişim orada başlayacak.’’Festivalde üniversiteli gençler, sürdürülebilirlik temalı oturumlarda konuşmacı olurken aynı zamanda Akbank ile “Etki Perspektifinde Yeni Nesil Liderlik” ve Anadolu Efes ile Onarmak: İnsan Onarımın Neresinde” atölyelerine katıldılar.Değişime davet mesajlarını Karikatürist Aslı Alpar ve Emre Yılmaz ile karikatür çizerek verdiler. Müzisyen, Eğitim Psikoloğu Banu Kanıbelli ile “Dünya evim ve yanıyorsa!” şarkısını kendi yazdıkları sözler ile söylediler. Festivale katılan öğrenciler etkinlik sonunda katılım belgesi almaya hak kazandılar.Festivalin burada adlarını sayamayacağım kadar çok firmanın desteğini almış oluşu beni umutlandırdı. Bu, demek oluyor ki; sürdürülebilir yaşam kültürü giderek yaygınlaşacak.Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…

Source: Ayşegül Domani̇ç Yelçe


Resmi Gazete”de yayımlandı: Altı üniversiteye 105 akademisyen alınacak

Söz konusu alımlara ilişkin ilanlar Resmi Gazete”de yayımlandı.Buna göre, Erzurum Teknik Üniversitesi 6 öğretim üyesi ve 1 araştırma görevlisi, İstanbul Beykent Üniversitesi 36 öğretim üyesi, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa 1 öğretim görevlisi ve 14 araştırma görevlisi, Akdeniz Üniversitesi 22 öğretim üyesi, Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi 13 öğretim üyesi ve Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi 12 öğretim üyesi alımı gerçekleştirecek.Başvuru şartları, aranan nitelikler ve atamaya ilişkin bilgiler üniversitelerin internet sitelerinde yer alacak.

Source: Www.star.com.tr


ÖSYM 18 sözleşmeli personel alacak

Resmi Gazete”de yayımlanan ilana göre, sınav hizmetleri uzmanı pozisyonu için adaylarda, yurt içinde en az 4 yıllık eğitim veren fakültelerin ilanda belirtilen bölümlerinden birini veya bunlara denkliği yetkili makamlarca kabul edilen yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından birini bitirmiş olma şartı aranacak. Adayların, sınav hizmetleri uzmanı pozisyonu için 2024 Kamu Personeli Seçme Sınavının (KPSS) Lisans sınavı sonucunda, KPSSP3 (B) grubu puanı esas alınarak yapılacak sıralamaya göre asgari 60 puana sahip olması, destek personeli için ise 2024 KPSSP94 puan türünden asgari 50 ve daha yukarı puan almak kaydıyla, müracaat edenlerin en yüksek puandan başlanarak sıralanması neticesinde alınacak sözleşmeli personel sayısı kadar aday arasına girmesi gerekecek. Başvurular, 24 Aralık 2024-7 Ocak 2025 tarihleri arasında e-Devlet üzerinde Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM)-Kariyer Kapısı Kamu İşe Alım ve Kariyer Kapısı https://isealimkariyerkapisi.cbiko.gov.tr üzerinden yapılabilecek. Sonuçlar, adaylara, https://isealimkariyerkapisi.cbiko.gov.tr üzerinden bildirilecek ve ayrıca yazılı bildirim veya tebligat yapılmayacak.

Source: Internet Haber


Bakan Göktaş: Devlet korumasındaki 63 bin 536 genç istihdam edildi

Göktaş, bakanlıkta düzenlenen “Devlet Korumasından Yararlanmış Gençlerimizin Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Kura Töreni”nde, Balıkesir Karesi”de meydana gelen patlamada hayatını kaybedenlere Allah”tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.Bugün yapılacak atamayla, devlet korumasından yararlanan 718 gencin kamu kurumlarına yerleştirileceğini belirten Göktaş, bugünkü atamanın 2024″ün üçüncü dönem yerleştirmesi olduğunu söyledi.Çocuklara sadece bir gelecek sunmadıklarını aynı zamanda onlara vizyon, umut ve sonsuz bir inanç kazandırdıklarını ifade eden Göktaş, “Devletimizin şefkat eli çocuklarımızın her zaman yanındadır. Bugün gerçekleştirdiğimiz bu tören de devletimizin “Hiçbir evladımız yalnız değildir” ilkesinin en güzel yansımasıdır.” diye konuştu.Bakanlık olarak çocukların fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimlerine destek olduklarına işaret eden Göktaş, çocukların sevgi dolu, güvenli ve sağlıklı ortamlarda büyümeleri için çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüklerini vurguladı.- “ÇOCUKLARIMIZI DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”Göktaş, kurumlarda yetişen gençlerin kendi geleceklerini inşa etmelerine büyük bir mutlulukla destek olduklarını söyledi.Güçlü bireyler olarak topluma katılmalarının yalnızca onların değil Türkiye”nin de geleceğine yapılan bir yatırım olduğunu dile getiren Göktaş, şöyle devam etti:”Fotoğrafçı ve belgesel film yönetmeni Yunus Topal, kuzey ve güney kutup dairesine ulaşan tek Türk olarak her zaman gurur kaynağımız oldu. Yine milli sporcumuz Cansel, bu yıl Varşova”da düzenlenen Halter Şampiyonasında bronz madalya kazanarak büyük bir başarıya imza attı ve bizleri gururlandırdı. Benzer başarı hikayelerinin artması, çocuklarımızın hayallerini, yeteneklerini ve potansiyellerini gerçekleştirmeleri için onları desteklemeye devam edeceğiz.”Bugün koruma altında bulunan çocuklar için eğitimden sağlığa, spor ve kültürel faaliyetlerden sosyal hizmetlere kadar geniş kapsamlı projeler hayata geçirdiklerini aktaran Göktaş, koğuş tipi bakım modelinden ev tipi bakım modeline geçerek, çocuklara aile şefkati hissettirecek bir yaşam alanı sunduklarını dile getirdi.Türkiye”nin genelindeki 1366 çocuk evi ve çocuk evleri sitelerinde 14 bin 561 çocuğa hizmet verdiklerini ifade eden Göktaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın eşi Emine Erdoğan himayesinde yürütülen Gönül Elçileri Projesi ile bugün 10 bin 374 çocuğun koruyucu ailelerinin yanında hayatlarına güvenle devam ettiğini söyledi.”Geçici ve profesyonel koruyucu aile modellerini hayata geçirerek koruyucu aile çalışmalarımızı daha da ileri taşıyoruz.” diyen Göktaş, Sosyal ve Ekonomik Destek Hizmeti (SED) ile 170 bin 357 çocuğa kendi ailelerinin yanında destek olduklarını, SED”den yararlanan 41 bin 417 çocuğa yönelik de “Okul Destek Projesi”ni yürüttüklerini ifade etti.Yaklaşık 2 bin 229 çocuğu farklı sanat dallarıyla, 6 bin çocuğu da sporla tanıştırdıkları bilgisini veren Göktaş, şu an 2 bin 134 çocuğun spor hayatını lisanslı sürdürdüğünü, 46 çocuğun da milli sporcu olduğunu belirtti.- “ÇOCUKLARIMIZIN BAŞARILARIYLA GURUR DUYUYORUZ”Bu yıl, 421 çocuğun üniversiteye yerleştiğini aktaran Göktaş, şöyle konuştu:”Çocuklarımızın eğitim, müzik, sanat ve spor alanındaki başarılarıyla gurur duyuyoruz. 2024 yılında, devlet korumasında yetişen 1329 gencimizin kamu kurumlarına yerleştirilmesini gerçekleştirerek, bugüne kadar kamuda istihdam edilen genç sayısını 63 bin 536″ya ulaştırdık. Diğer yandan, özel sektör istihdamlarını teşvik etmek için 5 yıl boyunca SGK primlerini devlet olarak biz karşılıyoruz. Bu kapsamda bugüne kadar 13 bin 906 özel sektör istihdam teşviki sağladık. İş ve Meslek Danışmanlığı Eğitimleriyle koruma altında olan ve SED hizmetinden faydalanan 8 bin 423 çocuğumuzu mesleki rehberlik ve danışmanlık hizmetlerine yönlendirdik.”- “ARKANIZDA SİZİ DESTEKLEYEN BİR MİLLET OLDUĞUNU UNUTMAYIN”Bakan Göktaş, salonda bulunan gençlere, “Bugün hayatınızda yeni bir sayfa açıyorsunuz.” diyerek, şunları kaydetti:”Bu sayfa, sadece sizin hayatınızı değil sizden ilham alacak binlerce çocuğun ve gencin de geleceğini şekillendirecek. Sizler, aldığınız her görevde bu millete hizmet edecek ve ülkemizin kalkınmasına katkı sağlayacaksınız. Attığınız bu adım, sadece bir başlangıçtır. Meslek hayatınız boyunca karşılaşacağınız her zorlukta, sizleri bugüne getiren azminizi ve inancınızı hatırlayın. Her başarınızda, arkanızda sizi destekleyen bir millet olduğunu unutmayın. Ve şunu bilin ki sizlere duyulan bu güven, sadece birer birey olarak değil bu ülkenin değerli evlatları olarak hak ettiğiniz bir güvendir. Türkiye”nin sizlerle daha güçlü, daha güzel yarınlara ulaşacağına olan inancımız tamdır.”Programda, devlet korumasında yetişen, fotoğrafçı ve belgesel film yönetmeni Yunus Topal ile bugün öğretmen olarak ataması gerçekleştirilen milli halterci Cansel Özkan konuşma yaptı.Daha sonra Bakan Göktaş, atamanın gerçekleştirilmesi için butona bastı. Kurada ismini gören bazı gençler duygusal anlar yaşadı. Bakan Göktaş, bir süre gençlerle sohbet ederek mutluluklarını paylaştı.

Source: Www.star.com.tr