“Türkiye’nin Lezzet Yolculuğu: Çay, Elma ve Kültürel Tatlar”

Türkiye”de en çok çay tüketen şehir belli oldu

ÇAYKUR, Türkiye”deki çay tüketim alışkanlıklarına dair merakla beklenen listesini açıkladı. Çayın anavatanı Karadeniz olsa da Türkiye”de en çok çay tüketilen iller Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri oldu. Gaziantep, Şanlıurfa, Muş, Diyarbakır, Mardin, Bitlis ve Ağrı gibi kentlerde her yıl yaklaşık 50 bin ton çay tüketildiği tahmin ediliyor. Çay tüketiminde ilk sırada çıkan Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ağırlıklı olarak ise Seylan çayı tercih ediliyor. Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yerli çayın yanında halk arasında “kaçak çay” olarak bilinen ithal çaylar da fazlasıyla tercih ediliyor. TÜRKİYE”DE EN ÇOK ÇAY İÇİLEN ŞEHİR GAZİANTEPTürkiye”nin en çok çay içen şehri ise gastronomi dalında UNESCO”nun “Geliştirici Şehirler Ağına” giren, fıstığı, baklavası ve mutfağıyla ünlü Gaziantep oldu. Gastronomi şehri Gaziantep, ÇAYKUR”un yayımladığı verilere göre çay tüketimiyle listenin başında yer alıyor. Gaziantep”i sırasıyla komşu ili Şanlıurfa, Muş, Diyarbakır, Mardin, Bitlis ve Ağrı takip ediyor. Zengin mutfak kültürüne sahip Gaziantep, çay tüketimindeki yükselişiyle de yeni bir kimlik kazandı. Gaziantep”te çayın günün her saatinde tüketilmesi, aile ve dost toplantılarında önemli bir yer tutması bu sonucun en büyük sebepleri arasında gösteriliyor. Türkiye”de en çok çayın tüketildiği, çay ocağı ve kahvehane alışkanlığının yaygın olduğu Gaziantep”te vatandaşlar, Gazianteplilerin çayı çok sevdiğini dile getirdiler. Misafirperverliğin, dostluğun, muhabbetin ve koyu sohbetlerin olmazsa olmaz sembol içeceğinin çay olduğunu belirten vatandaşlar, güne çayla başladıklarını ve günü çayla bitirdiklerini söylediler. “GAZİANTEPLİLER ÇAYI SEVER”Çayın Gaziantepliler için olmazsa olmaz içecek olduğunu belirten vatandaşlardan Mehmet Kılıç, “Çay bizim hobimizdir. Biz yemekten sonra mutlaka çay içeriz. Çünkü biz böyle alıştık. Çocuklarımızı da bu şekilde alıştırdık. Arkadaşlarımızla çay ocağına gelip çay eşliğinde sohbet ediyoruz. Çaya karşı bizim hobimiz var. Gaziantepliler çayı sever. Çay olduğu zaman sohbette koyu oluyor” dedi. “ÇAY OLMAZSA SOFRANIN DA SOHBETİN DE TADI OLMAZ”Çay içmeyi çok sevdiğini belirten Özkan Hoşaf ise, “Çay bütün sofraların baş tacıdır. Yemeklerden sonra mutlaka çay içilmesi lazım. Çünkü sindirim sisteminde çayın büyük rolü vardır. Gerek sofrada olsun gerek arkadaş ortamında olsun, çay olmazsa sofranın da sohbetin de tadı olmaz. Sofrada ve sohbet ortamlarında çay mutlaka olmalıdır. Bir insan günlük 8-10 tane çay içer. Toplum ne kadar güzel olursa çay sohbetleri de o kadar iyi olur” diye konuştu.

Source: Www.star.com.tr


Elma çayı faydaları nelerdir?

Elma, düşük kalorili bir meyve olduğu için diyet yapanlar için ideal bir atıştırmalıktır ve kan şekerini dengede tutmaya yardımcı olabilir. Vücuttaki serbest radikalleri nötralize eden antioksidanlar içerdiği için hücre hasarını önlemeye yardımcı olur. Peki, elma çayı ne işe yarar? Elma çayı nasıl demlenir? ELMA ÇAYI NEYE İYİ GELİR? Elma çayı, düşük kalorili bir içecektir. Eğer elma çayını sadece su ve elma dilimleriyle hazırlıyorsanız, bir fincan (yaklaşık 200 ml) elma çayı yaklaşık 2-5 kalori içerir. Elma çayının kalori miktarı, eklediğiniz malzemelere bağlı olarak değişebilir. Örneğin, bal, şeker veya diğer tatlandırıcılar eklediğinizde çayın kalori değeri artar. Tatlandırıcılar eklemediğiniz sürece elma çayı oldukça düşük kalorili olup, kilo kontrolü veya sağlıklı beslenme için uygun bir içecektir. Aynı zamanda elma çayı, doğal tatlarıyla doygunluk hissi sağlayarak fazla yemenin önüne geçebilir. Elma çayı faydaları şu şekilde: Sindirim sistemi üzerinde rahatlatıcı etkiler yapar. Mideyi yatıştırabilir, gaz ve şişkinlik problemlerini hafifletebilir. Yüksek miktarda C vitamini içerdiği için bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı direnci artırır. Düşük kalorili olması ve metabolizmayı hızlandırıcı özellikleriyle kilo kontrolüne yardımcı olabilir. Flavonoidler ve polifenoller gibi güçlü antioksidanlar içerir. Bu maddeler vücutta serbest radikalleri nötralize ederek hücre hasarını engellemeye yardımcı olur. Kalp sağlığı üzerinde olumlu etkiler yaratabilir. Yüksek lif içeriği ve antioksidanlar kalp hastalıkları riskini azaltabilir. Cilt sağlığına da iyi gelir. İçeriğindeki vitaminler cilt hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olabilir ve ciltteki iltihapları azaltabilir. Elma çayındaki doğal bileşenler, sakinleştirici etkiler göstererek stres ve kaygıyı azaltabilir. ELMA ÇAYI NASIL YAPILIR? Elma çayı tarifi basit ve lezzetli bir süreçtir. İlk olarak, taze bir elmayı iyice yıkayın ve kabuğuyla birlikte dilimleyin. Elmanın kabukları, çayın besin değerini artıracak ve doğal tat verecektir. Ardından, bir tencereye yaklaşık 1-2 su bardağı su ekleyin ve kaynamaya bırakın. Su kaynamaya başladıktan sonra dilimlenmiş elma parçalarını ekleyin. Çayın daha aromatik ve tatlı olmasını isterseniz, birkaç dal tarçın ve bir-iki karanfil de ekleyebilirsiniz. Tarçın, elma çayına hoş bir baharatlı tat verirken, karanfil ise aromayı zenginleştirir. Çayı kaynadıktan sonra, kısık ateşte yaklaşık 10-15 dakika kadar demlemeye bırakın. Bu süre boyunca elma ve baharatların tüm lezzetleri suya geçecektir. Çayı süzdükten sonra, bardağınıza dökün ve isteğe göre bal veya limon ekleyerek tatlandırabilirsiniz. Elma çayı sıcak ya da soğuk olarak içilebilir. Soğuk içmek isterseniz, buzdolabında bir süre soğutabilir veya buz ekleyebilirsiniz. Hem rahatlatıcı hem de sağlıklı bu çay, günün her saatinde keyifle içilebilir. ELMA ÇAYI ZAYIFLATIR MI? Elma çayı, zayıflamaya yardımcı olabilecek bazı özelliklere sahip olsa da, doğrudan bir zayıflama etkisi beklenmemelidir. Elma, lif bakımından zengin bir meyvedir ve bu lifler sindirim sistemini düzenleyerek, metabolizmanın daha verimli çalışmasına yardımcı olabilir. Elma çayı düşük kalorili bir içecektir, bu da fazla kalori alımını sınırlayarak kilo kontrolüne yardımcı olabilir. Elma çayındaki pektin adlı madde, açlık hissini azaltarak uzun süre tok kalmanıza yardımcı olabilir, bu da gereksiz atıştırmalardan kaçınmanıza olanak tanır. Bunun yanı sıra, elma çayı, vücutta biriken toksinlerin atılmasına yardımcı olacak şekilde sindirimi destekler ve vücutta su tutulumunu azaltabilir, bu da şişkinlik hissini hafifletir. Elma çayının zayıflamaya doğrudan etki etmesi için düzenli egzersiz ve dengeli bir beslenme programı ile desteklenmesi gerekmektedir. Yalnızca elma çayı içmek, sağlıklı kilo kaybı için yeterli değildir, ancak sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarıyla birleştirildiğinde kilo yönetimine katkı sağlayabilir. Elma çayı, hafif ve doğal tatlarıyla tek başına oldukça lezzetli bir içecek olmasının yanı sıra, bazı atıştırmalıklarla birlikte de mükemmel uyum sağlar. Fındık, badem veya ceviz gibi kuru yemişler, elma çayının ferahlatıcı etkisini tamamlar ve besleyici bir seçenek oluşturur. Ayrıca, elma çayı ile tatlı bir denge oluşturmak için yulaf ezmesi veya tam buğdaylı kraker gibi sağlıklı atıştırmalıklar tercih edilebilir. Elma çayının hoş tatlılık ve asidik özellikleri, tarçınlı ve elmalı tatlar içeren kek veya kurabiyelerle harika bir uyum sağlar. Bunun dışında, elma çayına taze meyveler veya limon dilimleri eklemek de çaya ekstra bir ferahlık katabilir. Eğer daha doyurucu bir eşlikçi arıyorsanız, peynir ve ekmek gibi hafif tuzlu seçenekler de elma çayıyla güzel bir kontrast oluşturur. ELMA ÇAYI ADET SÖKTÜRÜR MÜ? Elma çayının adet söktürücü etkisi olduğu kesin olarak bilimsel olarak kanıtlanmamış olsa da, bazı geleneksel yaklaşımlar elma çayının adet düzenini destekleyebileceğini öne sürmektedir. Elma, içerdiği potasyum ve C vitamini gibi besin maddeleriyle vücuda rahatlatıcı etkiler yapabilir, bu da adet dönemi öncesi yaşanan şişkinlik ve rahatsızlıkların hafiflemesine yardımcı olabilir. Elma çayı sindirimi destekleyici ve vücutta biriken toksinlerin atılmasına yardımcı olacak şekilde etki gösterir, bu da vücutta hormonal dengeyi olumlu yönde etkileyebilir. Bazı kadınlar, adet döneminin başlamadan önce düzenli olarak elma çayı içtiklerinde, adet döngülerinin daha düzenli hale geldiğini gözlemleyebilirler. Ancak, elma çayının adet söktürücü özelliği, doğrudan bilimsel bir temele dayanmamaktadır ve kişisel deneyimler farklılık gösterebilir.

Source: Habertürk


Köy kahvehanesindeki kültürel faaliyetler şehirlinin rotasını köye çevirtti

Köyde yaşayan Gülşen Gürses, köyünü tanıtmak, sosyal ve kültürel faaliyetler düzenlemek amacıyla bir süredir kapalı bulunan köy kahvehanesinin işletmeciliğini yapmaya karar verdi.

Kiraladığı kahvehaneyi bazı sanatçıların fotoğrafları ve nostaljik objelerle süsleyen Gürses, kahvehaneyi geçen yıl hizmete açtı.

Her sabah ayrı bir heyecanla kapısını açtığı kahvehanesini temizleyip müşterilerini bekleyen Gürses, köyünün adını duyurmak amacıyla köylü kadınların da desteği ile zaman zaman “45”lik Plak Gecesi”, “Akustik Gece”, “Şiir ve Tiyatro Gecesi”, “Keman Gecesi” gibi etkinlikler düzenliyor.

Etkinliklere İstanbul, Çanakkale, Tekirdağ ve Edirne”den katılmak isteyenler rotalarını Kuştepe köyüne çeviriyor.

Son olarak düzenlenen “45”lik Plak Gecesi”ne katılanlar nostaljik şarkılar dinledi.

Geçmişe yolculuk eden katılımcılar peçka sobada pişen kabak tatlısı, tarhana çorbası, kestane ve kumpir gibi yiyeceklerin lezzetine baktı.

“Köyde yaşayan insanların sosyalleşmesi için ideal bir ortama dönüştü kahvehanemiz”

Pavli Kahvehanesi işletmecisi Gülşen Gürses, AA muhabirine, dekorlarla süslediği kahvehanesinde her sabah ayrı bir heyecanla müşterileri için çay demlediğini söyledi.

Kahvehanenin hem erkeklere hem de kadınlara hizmet verdiğini ifade eden Gürses, belirli zamanlarda kültürel etkinlikler düzenlediklerini anlattı.

Pek çok etkinlik düzenlediğini ifade eden Gürses, “Bugün plak gecesi tertip ettik. Çünkü kış gecelerine çok uygun olacağını ve geçmişe bir yolculuk için ideal bir zaman olduğunu tespit ettik. Ardından plak koleksiyoneri arkadaşlarımızı davet etmek suretiyle sadece 45″liklerden oluşan bir plak gecesi, bir nostalji yolculuğu, geçmiş anılarımıza bir saygı duruşu içindeyiz, köyümüzde ve kahvehanemizde.” şeklinde konuştu.

Köylerinin az nüfuslu şirin bir yerleşim olduğunu dile getiren Gürses, bu etkinliklerle şehirde ve köyde yaşayan insanların bir araya geldiğini kaydetti.

“Köyde hayat var”

Şehirde yaşayıp köydeki insanları merak eden insanların olduğuna değinen Gürses, şöyle devam etti:

“Köyde yaşayan insanların sosyalleşmesi için ideal bir ortama dönüştü kahvehanemiz. Burada dedelerimiz, ablalarımız, köy halkı burada ve aynı zamanda dışarıdan gelen onlarla sıcak bir sohbet içerisinde olmak isteyen belki bir yudum çay içmek isteyen insanlar bir arada bulunuyor. Müzik eşliğinde ve en güzel olan nostalji eşliğinde. Çok tatlı bir köy kahvehanemiz var.

Herkesi de davet ediyoruz buraya. Kültür sanat etkinlikleriyle beraber köyümüzü daha cazip hale getirmiş oluyoruz. Etkinliklerimize katılanlar hem köy halkı ile güzel sohbetler edebilirler hem de gelip çayımızı içebilirler burada. Kesinlikle köyde hayat var, köyde kültür sanat var, müzik var, herkesi bekliyoruz.”

“Çocukluğum geldi aklıma”

Köy sakinlerinden Münevver Gürses de plak dinlerken eski günlerin aklına geldiğini belirtti.

Çok güzel bir etkinlik olduğunu dile getiren Gürses, “Plak dönmeye başladığında eski yılları hissettik. Eskiden yoktu ki öyle televizyon, radyo ve plak vardı. Şimdi eskileri dinledik. Eskiler gerçekten güzelmiş. Geçmiş daha güzeldi. Zorlukları vardı ama güzeldi. Dedikodu yok, herkes kendi işinde gücündeydi.” ifadesini kullandı.

Gürses, bundan sonra da bu tür etkinlikler düzenleyeceklerini sözlerine ekledi.

Köy sakinlerinden Ulviye Akman da eski yılların daha güzel olduğuna değinerek, “Çocukluğum geldi aklıma. Ne güzel plaklar çalardı. Sinemaya giderdik. Şimdi de güzel ama eskiler daha güzeldi.” dedi.

Etkinliğe Lüleburgaz”dan katılan Banu Gezer ise etkinliğe katıldıkları için mutlu olduğunu söyledi.

Etkinliğin düzenleneceği sosyal medyadan gördüklerini belirten Gezer, burada çok eğlendiklerini kaydetti.

Ortamın çok güzel olduğunu ifade eden Gezer, Kuştepe köyü ve köyde bulunan kahvehanenin görülmeye değer olduğunu söyledi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Çiğ süt sektörü gelecek yıl ihracatı artırmaya odaklandı

Can, AA muhabirine, küçükbaş hayvancılık sektöründe 2024″te meydana gelen gelişmeler ve gelecek yıl beklentilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Sektörün 2024 yılında büyüme kaydettiğine dikkati çeken Can, “Resmi rakamlara göre sektörümüzün 2024 yılının 10 ayında yüzde 10 büyüdüğünü görüyoruz. Süt sanayisi tarafından üretilen içme sütü, yoğurt, ayran, peynir ve tereyağı gibi tüm ürünlerde üretimimiz arttı.” ifadelerini kullandı.

Can, süt üretiminin yıl içerisinde dalgalı seyir izlediğine işaret ederek, “Çiğ sütün arzında yıl içerisinde mevsimsel dalgalanmalar yaşanması çok normaldir. Ancak bu yıl çiğ süt arzının azalması beklenen aylarda düşüş görmedik. Ülke olarak sütümüzün bol olması iyi bir durumdur. Sektör olarak daha kaliteli süt üretebilmemiz, kaliteyi önceleyen bir sistemin inşa edilmesini teşvik edilebilmemiz için sütümüzün artması gerekiyor. Ancak arzın arttığı noktada maalesef fiyatlar gerileyebiliyor. İşte tam bu noktada üreticimizi korumak, üretimde sürdürülebilirliği sağlamak için doğru bir fiyatın tayin edilmesi gerekiyor.” diye konuştu.

Ülke olarak süt ürünleri ihracatının istenilen seviyede olmadığına işaret eden Can, bu yıl uluslararası fiyatların düşmesiyle ülke fiyatlarının yüksek kaldığını ve bu durumun ihracatı olumsuz etkilediğini söyledi.

Can, sektör olarak gelecek yıldan umutlu olduklarını belirterek, sözlerini söyle sürdürdü:

“Çiğ süt arzı anlamında ülkemizin bir sorunu yok, bu durumun 2025 yılında da devam etmesini bekliyoruz. Çiğ süt arzı karşısında yeterli talep olmadığı zaman Et ve Süt Kurumunun gereken noktada piyasayı regüle etmesi oldukça önemli. Uluslararası piyasalardaki emtia fiyatlarının elverdiği ölçüde yeni yılda da ihracatımızı artırmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz.”

“Üreticinin refah payını gözettik”

USK”nin 1 Ocak 2025″ten itibaren geçerli olmak üzere çiğ süt tavsiye satış fiyatına yüzde 17 artış yaptığını aktaran Can, şunları kaydetti:

“Son olarak 1 Mayıs 2024 tarihinden geçerli olmak üzere çiğ inek sütü tavsiye satış fiyatı 14,65 lira olarak belirlenmişti. Daha önce aldığımız karar gereği çiğ süt tavsiye fiyatını üçer aylık dönemler halinde değerlendirip gerekli olduğu durumda fiyatı güncelleyeceğiz. Özellikle geçtiğimiz son iki ayda yem fiyatlarındaki yukarı yönlü harekete bağlı olarak üreticilerimizin maliyetleri arttı. Biz de buradaki maliyet farkını ve üreticilerimizin refah payını gözeterek litre başına çiğ süt tavsiye fiyatını üreticinin eline net 17,15 lira geçecek şekilde güncelledik. Süt üreticilerimizin maliyet baskısı altında ezilmemesi için elimizden geleni her zaman yapmaya hazırız.”

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Gül çayı faydaları nelerdir?

Günümüzde güller, bahçelerde estetik amaçlı yetiştirilmekte düğünlerde, nişanlarda ve özel günlerde sıkça tercih edilmektedir. Yalnızca görsel güzelliğiyle değil, tıbbi ve kozmetik alanlarda da önemli bir yere sahiptir. Gül yağı, cilt bakımında kullanılmakta, gül suyu ise doğal bir tonik olarak cildi yatıştırmak ve nemlendirmek için yaygın olarak kullanılmaktadır. Gül çayı da, gül yapraklarının demlenmesiyle hazırlanan sağlıklı bir içecektir ve sakinleştirici, antioksidan özellikleriyle öne çıkar. Peki, gül çayı neye iyi gelir? Gül çayı nasıl demlenir? GÜL ÇAYI FAYDALARI Gül çayı, gül yapraklarından yapılan doğal bir çaydır ve birçok faydalı özelliğe sahiptir. Gül çayı, vücuttaki serbest radikalleri nötralize etmeye yardımcı olan antioksidanlar açısından zengindir. Bu, hücre hasarını önleyebilir ve yaşlanma sürecini yavaşlatabilir. C vitamini açısından zengin olan gül çayı, bağışıklık sistemini güçlendirebilir ve soğuk algınlığı gibi enfeksiyonlarla mücadeleye yardımcı olabilir. Sindirim sistemi üzerinde rahatlatıcı bir etkisi olabilir. Mideyi yatıştırabilir, gaz ve şişkinlik sorunlarını hafifletebilir. Sakinleştirici özelliklere sahiptir ve stres, kaygı ve depresyon belirtilerini hafifletmeye yardımcı olabilir. Yatmadan önce içilmesi, uyku kalitesini artırabilir. Cildin daha sağlıklı ve parlak görünmesine yardımcı olabilir. Anti-inflamatuar özellikleri sayesinde ciltteki kızarıklık ve sivilce gibi problemleri hafifletebilir. Baş ağrısı ve kas ağrılarına karşı rahatlatıcı bir etki yapabilir. Adet dönemi ağrılarını da hafifletebilir. Vücudu nemlendirerek cildin sağlıklı kalmasına yardımcı olabilir ve vücutta sıvı dengesini korur. GÜL ÇAYI NASIL YAPILIR? Gül çayı tarifi basittir ve sadece birkaç malzeme ile sağlıklı bir içecek elde edebilirsiniz. İlk olarak, taze veya kurutulmuş gül yapraklarına ihtiyacınız olacak. Taze gül yaprakları kullanıyorsanız, kimyasal madde içermediğinden emin olmalısınız. Bir fincan gül çayı için, yaklaşık bir tatlı kaşığı gül yaprağını bir fincana ekleyin. Ardından, kaynar suyu üzerine dökün ve yaklaşık 5-7 dakika demlemeye bırakın. Çayın tadını daha da zenginleştirmek için, isteğe bağlı olarak birkaç damla limon suyu veya biraz bal ekleyebilirsiniz. Çayın demlenmesi sırasında, gül yapraklarının aromasının suya geçmesini bekleyin. Çayın rengi genellikle açık pembe veya hafif sarımsı olur. Gül çayı hazır olduğunda, süzerek veya yapraklarıyla birlikte içebilirsiniz. Bu çay, hem lezzetli hem de sağlığa faydalıdır. Gül çayı, kendine has zarif tadı ve hoş kokusuyla, birçok yiyecek ve içecek ile mükemmel bir uyum sağlar. Özellikle hafif tatlılar ve sağlıklı atıştırmalıklarla birlikte içildiğinde, gül çayının tadı daha da zenginleşir. Mesela, gül çayı ile en iyi giden yiyeceklerden biri, bademli, fındıklı veya cevizli kurabiyelerdir. Hafif ve ferah bir tat sağladığı için, peynir çeşitleriyle, özellikle beyaz peynirle uyumlu olabilir. Gül çayı, meyve salataları ve taze meyvelerle de mükemmel bir eşleşme sunar; çilek, ahududu, elma veya armut gibi tatlı meyvelerle içildiğinde, çayın çiçeksi lezzetiyle hoş bir denge oluşturur. Kahvaltılarda da iyi bir seçenek olabilir; özellikle yulaf ezmesi, granola veya tam buğday ekmeğiyle uyum sağlar. Çayınıza birkaç damla limon suyu ekleyerek, hafif asidik bir tat ile gül çayının tatlılığı arasındaki dengeyi sağlayabilirsiniz. Birçok kişi, gül çayını sakinleştirici bir içecek olarak tercih ettiği için, yanında bir dilim zeytinyağlı kek veya sade bisküvi gibi hafif atıştırmalıklar da idealdir. Tüm bu kombinasyonlar, gül çayının sunduğu zarafeti ve sağlığı daha keyifli bir deneyime dönüştürür. GÜL ÇAYI ZAYIFLATIR MI? Gül çayı, doğrudan zayıflamayı sağlamasa da, kilo kontrolüne yardımcı olabilecek bazı özelliklere sahiptir. Gül çayı, düşük kalorili bir içecektir ve vücuda fazla kalori alımı sağlamaz. Aynı zamanda, sindirimi düzenleyici ve rahatlatıcı özelliklere sahiptir. Sindirim sistemini iyileştirerek, şişkinlik ve gaz problemlerini hafifletebilir, bu da vücudun daha hafif hissetmesine neden olabilir. Gül çayındaki antioksidanlar, vücudun toksinlerden arınmasına yardımcı olarak metabolizmanın hızlanmasına katkı sağlayabilir. Gül çayı su kaybını dengeleyerek vücutta ödemin atılmasına yardımcı olabilir, bu da geçici bir kilo kaybı etkisi yaratabilir. Ancak, gül çayı tek başına zayıflamayı garanti etmez. Sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersizle birlikte, bu çay kilo yönetimine destek olabilir. GÜL ÇAYI ADET SÖKTÜRÜR MÜ? Gül çayı, adet düzenini sağlamak ve adet söktürmek konusunda bazı faydalar sunabilir. Gül çayının rahatlatıcı özellikleri, kasları gevşetmeye yardımcı olabilir ve bu da adet öncesi dönemde yaşanan ağrıların hafiflemesine katkı sağlayabilir. Ayrıca, gül çayı, vücutta su tutulmasını engelleyerek ödemi azaltabilir, bu da adet dönemi sırasında şişkinlik ve rahatsızlık hissini hafifletebilir. Gül çayı, adet düzenini destekleyici etkiler yapabilse de, adet söktürücü özelliği doğrudan kanıtlanmış bir etki değildir. Geleneksel olarak bazı bitkiler, hormon dengesini düzenleyici etkiler gösterdiği için, gül çayı da adet döngüsünü dengelemeye yardımcı olabilir. Adet söktürücü etkisi genellikle vücutta var olan dengesizlikleri düzenlemek ve rahatlatıcı etkiler sağlamak şeklinde gözlemlenir. Eğer adet düzensizliği veya sancılarla ilgili sorunlar yaşıyorsanız, gül çayı bir destekleyici olabilir, ancak uzun süreli sorunlar için bir doktora danışmanız önerilir.

Source: Habertürk


Havuç tarator tarifi ve yapılışı

HAVUÇ TARATOR TARİFİ Havuç tarator, hem sağlıklı hem de besleyici bir seçenektir, çünkü havuçlar yüksek miktarda vitamin ve lif içerirken, yoğurt da protein kaynağıdır. Türkiye nin birçok yerinde, özellikle sıcak yaz aylarında soğuk mezeler arasında tercih edilen bir tatlı veya tuzlu yemek olarak sofralarda yerini alır. Havuç tarator malzemeleri: 4-5 adet orta boy havuç 1 su bardağı yoğurt (tercihen süzme yoğurt) 1-2 diş sarımsak (isteğe bağlı) 1 yemek kaşığı mayonez (isteğe bağlı, kremamsı bir doku için) 2 yemek kaşığı zeytinyağı 1 yemek kaşığı elma sirkesi veya limon suyu Tuz Karabiber (isteğe bağlı) Ceviz içi (isteğe bağlı) Taze dereotu (isteğe bağlı) Havuç tarator yapımı: Havuçları yıkayın, kabuklarını soyun ve rendeleyin. Havuçları rendelemek, taratorun dokusunu yumuşatır ve lezzetini daha iyi almasını sağlar. Eğer daha ince bir doku isterseniz, ince rende kullanabilirsiniz. Rendelediğiniz havuçları bir süzgece alın ve fazla suyunun süzülmesini bekleyin. Havuçlar su bırakabilir, bu yüzden fazla suyun girmemesi için biraz sıkmak faydalı olacaktır. Sarımsak kullanacaksanız, sarımsakları soyun ve ince ince doğrayın veya rendeleyin. Sarımsak, taratora hem lezzet hem de aroma katacaktır. Sarımsak tadı yoğun olsun isterseniz, bir diş yeterli olabilir. Hafif bir tat için ise yarım diş kullanabilirsiniz. Yoğurdu bir kaseye alın ve içine elma sirkesi veya limon suyunu ekleyin. Bu, yoğurdun daha ferah bir tat almasını sağlayacak ve ekşilik katacaktır. Eğer yoğurdun kıvamı yoğun değilse, çok az bir miktar su ekleyebilirsiniz. Süzme yoğurt kullanmak, taratorun daha kıvamlı ve yoğun olmasına yardımcı olur, fakat normal yoğurt da kullanılabilir. Eğer kremamsı bir doku istiyorsanız, mayonez eklemeyi tercih edebilirsiniz. Mayonez, taratora yumuşaklık ve yoğunluk verir. 1 yemek kaşığı kadar eklemek yeterli olacaktır. Zeytinyağını, yoğurt karışımına ekleyin. Zeytinyağı, taratora hem yumuşaklık hem de lezzet katar. Ardından, tuzu ve isteğe bağlı olarak karabiberi ekleyin. Karabiber, taratorun lezzetini daha da zenginleştirir. Baharatları damak zevkinize göre ayarlayabilirsiniz. Ceviz içini küçük parçalara ayırarak taratora ilave edebilirsiniz. Ceviz, taratorun dokusunu zenginleştirir ve farklı bir lezzet katar. Dereotu da kullanmak isterseniz, taze dereotlarını ince ince doğrayıp ekleyebilirsiniz. Dereotu, hem görünüm açısından hoş bir detay hem de taze bir tat sağlar. Süzülen havuçları yoğurtlu karışıma ekleyin. İyice karıştırın, havuçların her tarafı yoğurtla kaplanmalı. Tüm malzemelerin iyice karıştığından emin olun. Taratorun kıvamı ne çok sulu ne de çok katı olmalı, yoğurdun yoğunluğu burada önemli bir faktördür. Taratoru servis kasesine alın. Üzerine isteğe bağlı olarak taze dereotu veya ceviz parçaları serpebilirsiniz. Havuç taratorunu buzdolabında bir süre soğutmak, lezzetlerin daha iyi karışmasını sağlar. En iyi tat, bir süre dinlendikten sonra alınır. Havuç tarator, içerdiği malzemelere bağlı olarak orta büyüklükte bir porsiyonda yaklaşık 150-200 kalori arasında olabilir. Bu kalori değeri, kullanılan yoğurdun ve mayonezin türüne, eklenen zeytinyağının miktarına ve ceviz gibi ekstra malzemelere göre değişebilir. Süzme yoğurt ve zeytinyağı, sağlıklı yağlar ve proteinler eklerken, mayonez kullanılması kalori miktarını artırabilir. Ceviz eklemek de taratora ekstra kalori ekler, ancak aynı zamanda sağlıklı yağlar ve besleyici öğeler sağlar. Eğer düşük kalorili bir seçenek isteniyorsa, mayonez yerine daha az yağlı yoğurt kullanılabilir ve ceviz miktarı azaltılabilir. Havuç tarator, hem lezzetli hem de hafif bir meze olduğu için yanında pek çok yemekle uyum sağlar. Özellikle ızgara etler, tavuk, köfte veya balık gibi ana yemeklerle mükemmel bir uyum yakalar. Yoğurtlu ve ferah yapısı, et yemeklerinin yanında ağızları ferahlatır ve dengeyi sağlar. Ayrıca, zeytinyağlı sebze yemekleri ve çeşit çeşit salatalarla da iyi gider. Ekmek çeşitleri, pide veya lavaş, taratorun yoğurtlu kıvamını ve lezzetini tamamlar. Havuç tarator aynı zamanda soğuk mezeler arasında yer aldığı için, rakı gibi alkollü içeceklerle de sıkça tercih edilir. Eğer daha hafif bir seçenek isteniyorsa, yanında taze otlar, zeytinler veya humus gibi sağlıklı atıştırmalıklar da sunulabilir. Taratorun hafif ekşili ve kremamsı yapısı, bu tür lezzetlerle dengelenerek oldukça keyifli bir sofra oluşturur. HAVUÇ TARATOR YAPILIŞI PÜF NOKTALARI Havuç tarator yaparken dikkat edilmesi gereken bazı püf noktaları, yemeğin lezzetini ve kıvamını mükemmel hale getirebilir. İlk olarak, havuçları rendeledikten sonra fazla suyunun süzülmesi önemlidir, çünkü fazla su, taratorun kıvamını sulandırabilir. Yoğurt kullanırken, tercihen süzme yoğurt kullanmak, taratorun daha yoğun ve kıvamlı olmasını sağlar. Eğer normal yoğurt kullanacaksanız, yoğurdun suyunu süzmek de faydalı olacaktır. Yoğurtla birlikte eklenen elma sirkesi veya limon suyu, hem lezzet açısından taze bir tat verir hem de yoğurdun ferahlamasına yardımcı olur. Sarımsağı ince doğrayarak ya da rendeleyerek eklemek, taratora daha homojen bir lezzet katacaktır, bu sayede sarımsak her lokmada eşit dağılım gösterir. Mayonez, taratora kremamsı bir doku ekler, ancak bu tamamen isteğe bağlıdır; mayonez kullanmadan da oldukça lezzetli olur. Taratoru bir süre buzdolabında dinlendirmek, tatların birbirine geçmesini ve daha yoğun bir lezzet elde edilmesini sağlar.

Source: Habertürk


Taş fırınlarda pişiriliyor! Kışın rağbet görüyor

Munzur Dağları nın yaylalarındaki küçükbaş hayvanlardan temin edilen kelleler, ustalar tarafından temizlendikten sonra taş fırınlarda yaklaşık 12-13 saat odun ateşinde pişiriliyor. Fırından çıkarıldıktan sonra baltayla ikiye ayrılan kelleler, sabahın erken saatlerinden itibaren satışa sunuluyor. Bazı vatandaşlar fırında taze taze tüketirken, bazıları ise pakette alıp evde yemeği tercih ediyor. Yüksek protein ve kalori içeriği sayesinde kelle, kış aylarında vücut direncini artıran ve gün boyu tokluk hissi veren şifalı besin kaynağı olarak Erzincanlıların ilgisini çekiyor. KELLE BAZI MÜŞTERİLERİMİZİN VAZGEÇİLMEZİ Kentte 30 yıldır kellecilik yapan Abdurrahman Özkaya, kellenin özellikle kış aylarında Erzincan sabah kahvaltılarının vazgeçilmezi olduğunu söyledi. Kellelerin özellikle taş fırında odun ateşinde pişirildiğine dikkati çeken Özkaya, öğleden sonra 03.00 gibi hazırladıkları kelleleri fırına verdiklerini, gece 03.00 gibi de hazır olduğunu anlattı. Sabaha karşı servisin başladığını dile getiren Özkaya, Müşterimiz saat 08.30-09.00 a kadar devam ediyor. Erzincan da asırlardır kelle yeme kültürü var. Kellemiz, kış aylarının vazgeçilmezi. Bunu fırında kısık ateşte yavaş yavaş pişiriyoruz. Özellikle kelle yemek için gelen özel müşterilerimiz var. Her gün gelen müşterilerimiz var. Kelle, bazı müşterilerimizin vazgeçilmezi dedi. Kellelerin yörenin küçükbaş hayvanlarından tedarik edildiğini aktaran Özkaya, şunları kaydetti: Kelleyi Erzincan daki mezbahalardan günlük temin ediyoruz. Bu hayvanlar Erzincan ın yaylalarında özel yetişiyor ve dağ kekiği yiyor. Burada da besisini tamamlıyor. Bunlar özellikle bölgemizin ve yöremizin kuzusu. Tadı ve lezzeti orada. Yaz aylarında ise gurbette bulunan Erzincanlı hemşehrilerimiz geldiklerinde mutlaka gelip bu kellenin tadına bakarlar. KELLE ETİNİN 7 AYRI LEZZETİ VARDIR Müşterilerden Yılmaz Baş ise kelle yediği gün akşama kadar acıkmadığını vurguladı. Kellenin özellikle kış günlerinin vazgeçilmezi olduğunu dile getiren Baş, Kelle yediğim zaman kış boyunca grip nezle olmam. Kelle etinin 7 ayrı lezzeti vardır. Yanağı ayrı lezzet, dilini yiyorum ayrı tat alıyorum. Gözünü yiyorum ayrı, beynini yiyorum, ayrı tat alıyorum. Kelle yemeyi seviyorum. Sıcak sıcak yemek istediğim zaman bazen 07.00 de geliyorum. Geç kalıp 08.00 de geldiğim zaman bazen kelle bulamıyorum ifadelerini kullandı.

Source: Habertürk


Isırgan otu çayı faydaları nelerdir?

Isırgan otu çayı, diyet yapanlar için harika bir içecek seçeneğidir çünkü düşük kalori içeriği ile vücuda fazla enerji yüklemeden hidrasyon sağlar ve çeşitli sağlık faydaları sunar. Peki, ısırgan otu çayı neye iyi gelir? Isırgan otu çayı nasıl demlenir? ISIRGAN OTU ÇAYI NE İŞE YARAR? Isırgan otu çayı, özellikle sindirim sistemini destekleyici ve detoks etkisi yaratıcı özellikleriyle bilinir. Bu nedenle, yanında hafif ve sağlıklı atıştırmalıklar tercih etmek faydalı olabilir. Örneğin, çayın yanına tam buğday ekmeğiyle yapılmış bir avokado tost ya da yoğurtlu meyve salatası gibi besleyici seçenekler, ısırgan otu çayının etkisini destekleyebilir. Ayrıca, ısırgan otu çayı, mineral açısından zengin olmasıyla bilinen bir içecek olduğundan, yanında ceviz, badem veya fındık gibi sağlıklı yağlar içeren atıştırmalıklar da iyi gider. Bunlar, çayın sağladığı detoks etkisini pekiştirebilir. Eğer çayı daha tatlandırmak isterseniz, yanında limon dilimleri veya bal da tercih edebilirsiniz. Bu kombinasyonlar, çayın lezzetini zenginleştirirken, vücudunuzu besleyici ve sağlıklı bir şekilde destekler. Isırgan otu çayı faydaları aşağıdaki gibidir. Vücuttaki iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olabilir. Bu özelliği, özellikle eklem iltihapları (artrit) olan kişiler için faydalıdır. C vitamini, A vitamini, demir ve kalsiyum gibi besin maddeleri açısından zengindir. Bu besinler bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı direnç kazandırır. Kan akışını düzenlemeye yardımcı olabilir. Bu da kardiyovasküler sağlığı destekler ve varis gibi damar sorunlarını azaltabilir. Saç dökülmesini azaltmak ve saçların daha sağlıklı uzamasını desteklemek için sıklıkla kullanılır. Çayı düzenli içmek saç köklerini güçlendirebilir. Sindirimi iyileştirir ve gaz, şişkinlik gibi sindirim sorunlarını hafifletebilir. Bağırsak hareketlerini düzenlemeye yardımcı olabilir. Alerjik reaksiyonları hafifletmeye yardımcı olabilir. Özellikle polen alerjisi olan kişilerde burun tıkanıklığını ve hapşırmayı azaltabilir. Vücutta biriken toksinlerin atılmasına yardımcı olur, böbrekleri ve karaciğeri destekler. Bazı araştırmalar, ısırgan otunun kan şekerini dengelemeye yardımcı olabileceğini göstermektedir, bu da diyabet hastaları için faydalı olabilir. Vücutta serbest radikalleri temizlemeye yardımcı olan antioksidanlar içerir, bu da hücresel hasarı azaltarak yaşlanma belirtilerini geciktirebilir. Isırgan otu çayı, doğal bir şifa kaynağıdır, ancak aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır. Hamilelik ve emzirme dönemi gibi bazı özel durumlarda doktorunuza danışarak kullanmanız önemlidir. ISIRGAN OTU ÇAYI NASIL YAPILIR? Isırgan otu çayı tarifinde ilk olarak taze ya da kuru ısırgan otlarını temin etmeniz gerekir. Eğer taze ısırgan otu kullanacaksanız, eldivenle toplayıp yıkadıktan sonra kullanmalısınız çünkü ısırganın yaprakları cildi tahriş edebilir. Çay için yaklaşık bir tatlı kaşığı kuru ısırgan otu ya da bir avuç taze ısırgan otu kullanabilirsiniz. Bir su kaynamaya başladığında, kaynar suyun üzerine ısırgan otunu ekleyin. Karışımı 5-10 dakika kadar demlemeye bırakın. Çayın daha yoğun bir tat almasını isterseniz, demleme süresini uzatabilirsiniz. Demlendikten sonra, çayı süzüp sıcak ya da ılık olarak içebilirsiniz. İsterseniz çayı tatlandırmak için biraz bal veya limon da ekleyebilirsiniz. Düzenli olarak tüketildiğinde, ısırgan otu çayı birçok sağlık faydası sunar. ISIRGAN OTU ÇAYI ZAYIFLATIR MI? Isırgan otu çayı, doğrudan zayıflamayı sağlamasa da, kilo verme sürecine yardımcı olabilecek bazı özelliklere sahiptir. Isırgan otu, metabolizmayı hızlandırarak yağ yakımını destekleyebilir ve vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olur. İdrar söktürücü etkisi sayesinde vücuttaki fazla suyun atılmasını sağlar, bu da şişkinlik hissini azaltır ve kilo kaybı izlenimi yaratabilir. Sindirim sistemini düzenleyici etkisi de, mide problemleri ve kabızlık gibi sorunları hafifleterek, sindiriminizi iyileştirebilir ve genel olarak daha sağlıklı bir kilo kaybı süreci oluşturabilir. Isırgan otu çayı tek başına mucizevi bir zayıflama aracı değildir; sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersizle desteklendiğinde etkisi daha belirgin olabilir. Herhangi bir bitkisel çayı diyetinize eklemeden önce, kişisel sağlık durumunuzu göz önünde bulundurarak bir uzmandan tavsiye almak gerekir. Isırgan otu çayı neredeyse hiç kalori içermez, bu nedenle kilo kontrolü yapanlar için ideal bir içecektir. Çayın hazırlığındaki ısırgan otu, düşük kalorili ve besleyici özelliklere sahip bir bitki olup, metabolizmayı desteklerken kalori alımını artırmaz. Isırgan otu çayı, özellikle su ve doğal minerallerle demlendiği için kalori değeri yok denecek kadar azdır. Eğer çayı tatlandırmak için bal, şeker veya başka bir tatlandırıcı eklemezseniz, çayın kalorisi sıfıra yakın olur. Bu, ısırgan otu çayını diyetler sırasında rahatça tüketebileceğiniz bir içecek yapar. Tüm bu özellikleriyle ısırgan otu çayı, kalori alımını sınırlamak isteyenler için ideal bir alternatiftir. ISIRGAN OTU ÇAYI ADET SÖKTÜRÜR MÜ? Isırgan otu çayı, adet söktürücü özelliklere sahip olduğu düşünülen doğal bir bitkidir. Bu özelliği, ısırgan otunun içerdiği maddeler sayesinde rahim kaslarını uyararak adet kanamasını başlatabilme potansiyelinden kaynaklanır. Kan dolaşımını artırarak ve vücuttaki toksinleri atarak adet döngüsünü düzenlemeye yardımcı olabilir. Bununla birlikte, ısırgan otu çayı genellikle hafif adet gecikmelerini gidermede etkili olabilir, ancak ciddi regl sorunları veya düzensizlikleri için mutlaka bir doktora danışılması gerekir. Isırgan otu çayının, adet söktürme amacıyla kullanılması, kişisel sağlık durumuna ve vücudun reaksiyonuna bağlı olarak farklılık gösterebilir, bu yüzden aşırıya kaçmamak ve uzman önerisiyle kullanmak önemlidir. Ayrıca, hamilelik döneminde veya emzirme sırasında, herhangi bir bitkisel tedavi kullanmadan önce mutlaka doktor onayı alınmalıdır.

Source: Habertürk