“Toplumun Nabzı – Spor, Düğünler ve Yerel Gelişmeler”

Ömür Göksel’in eşekliği

Selçuk Ural, “Hep gülüyorsun, bir tane gülmeyen resmini görmedim” demiş bir gün.“Eşekliğimdendir” cevabını vermiş. Ne güzel gözlemlemiş, gerçekten de eşeklerin yüzü hep güler. Ve ne iyi ki hayvanlardan böyle pozitif benzetmelerle bahseden birileri var.Çok sevdiğim adaşımdan, Ömür Göksel’den söz ediyorum. Sayfalarındaki QR kodu telefona okutunca YouTube’a, şarkılara yönlenen “Cebimde Saklı Şarkılar” adlı kitabı çıkalı 2 yıl oldu. Gerçekten de şahane fikir, kitaptan şarkılara yolculuk ediyorsunuz. Kendisi, sıkı durun inanamayacaksınız ama 82 yaşında. Ve sadece iki radyo, bir televizyon programı yapmakla kalmayıp konser vermeye de devam ediyor. Eskiden 4 saat sahnede kalırlarmış. Şimdi hâlâ o günlerden kalan performansla saatlerce kesintisiz şarkı söyleyebiliyor. Geçtiğimiz yıllarda İzmir 30’uncu Caz Festivali kapsamında izleyenlere 2 saat süren bir müzik şöleni yaşatmış ve kendisine hayran bırakmıştı. Sonsuz bir repertuvara sahip yaşayan bir efsaneden bahsediyorum.Allah adı gibi uzun ömürler versin ve biz onu hep dinleyebilelim.Sabah partisiSabah partisini ben ilk kez duydum. Yeni modaymış ve dünyayı olduğu gibi bizim buraları da kasıp kavuruyormuş.İnsanlar, çoğu öğrenci tabii, spor sonrası bir araya gelip kahve içerek, müzik dinleyip dans ederek sabah partisi yapıyormuş. Yer de Bebek, muhtemelen Boğaziçili tayfadır diye düşünmedim değil.Dediğim gibi bu trend dünyada da yayılıyormuş. Alkol yok, sadece kahve, yani oldukça sağlıklı. Spor yapmak ve eğlenmek isteyenler için harika, motive edici, ben bayıldım. Bundan sonrası için gecelemektense, sabah partilemeyi tercih edebilirim. Tabii bunun için önce sabah erken kalkmaya ve spor yapmaya başlamam lazım. 2025 hedefim bu olsun.Geri dönülmek istenen yılTeoman, konserlerinin açılışında gösterdiği videoya “Berbat bir yıldı 1994” diye başlar ve o yılla ilgili tüm sıkıntılarını sayar, döker. Bu aralar, 2025’e girerken, insanlara geri dönmek istedikleri yılı soruyorlar. Ben buna net bir yıl söylemek yerine, üniversite yıllarım diyorum genelde. Ama dönmek istediğimiz değil de dönmek istemediğimiz yılı sorsalar daha net cevaplar alacaklar belki de. Olumsuzluklar, hayatımızı, akışımızı berbat eden olaylar daha sağlam yer ediniyor kafamızda.Teoman’ın 1994’ü, sizde hangi yıl peki?

Source: Ömür Gedi̇k


TRANSFER HABERLERİ | Beşiktaş”a golcü müjdesi! Ciro Immobile”den sonra…

Seçımın ardından başkanlık koltuğuna kim oturursa otursun forvete bir takviye gerçekleştirecek. Ciro İmmobile”nin yokluğunda forvette sıkıntı yaşayan siyah-beyazlılarda İtalyan golcü ayarında bir isim daha takıma dahil edilecek. Özellikle İmmobile”nin ilerleyen yaşı sebebiyle kaçırdığı maçlarda hücum hattında etkisiz kalan siyah-beyazlı ekipte iki başkan adayının ekibinin de ilk tespiti kanat transferi ve İmmobile”yi yedeklemek oldu. Bu sezon 20 maça çıkan İtalyan golcü, bu maçlarda 13 gol kaydetti. KANATLARA TAKVİYE YAPILACAK Beşıktaş”ın ocak transfer döneminde ilk hamlesinin kanat mevkisine olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Siyah-beyazlılar, yaz transfer döneminde orijinal kanat transferi yapamazken Joao Mario hamlesi de tartışmaların odak noktasında yer almıştı. Beşiktaş”ta kanat oyuncusu dışında öncelikli diğer bölgeler ise sol bek ve santrfor… Sol bekte Masuaku yerine kullanılan alternatif isim Emirhan Topçu ve Bahtiyar Zaynutdinov olurken ara transferde sol beke kaliteli bir ismin gelmesi gündemde.

Source: Fotomaç


Kemerburgaz mesajı

Başak Traktör, Galatasaray Çağdaş Faktoring Kadın Basketbol Takımı ile Galatasaray Daikin Kadın Voleybol Takımı”nın forma sırt sponsoru oldu. RAMS Park”taki imza törenine, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, ASKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sami Konukoğlu, Başak Traktör Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Bayramoğlu ile sporcular katıldı. Kemerburgaz”a taşınmaya hazır olduklarını belirten Dursun Özbek, “Florya”daki futbol kamp tesisimizi ve akademiyi Kemerburgaz”a taşıyoruz. Futbol takımımızla ile ilgili tesisimiz bitti gibi. Çok kısa süre sonra taşıyacağız. Akademi binasının da temelini atacağız. Olimpik dallarda tesis eksiğimiz fazla. Stadın yanında basketbol, voleybol, yüzme tesislerimizi getireceğiz” dedi. Özbek, “Bankalar Birliği anlaşmasını sonlandırmak istiyoruz. Faiz yükünden kurtulmak adına yapılandırma anlaşmasını sonlandırmak için faaliyetlerimizin sonu geldik” bilgisini verdi. TRAKTÖRE DE BINDI RAMS Park”taki imza töreninin ardından Başkan Dursun Özbek, ASKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sami Konukoğlu ile birlikte traktöre binerek poz verdi.

Source: Fotomaç


Yeni başkan Çolak

Trabzonspor”da kadın komisyonunun yeni başkanı Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüsniye Ebru Çolak oldu. Halkla İlişkiler Sorumlusu Gözde Atasoy, Kadın Komisyonunun yeni başkanının Çolak olduğunu açıkladı.

Source: Fotomaç


Benfica’nın yıldızı A Milli Futbolcu Kerem Aktürkoğlu Kocaeli”nde sözlendi!

A Milli Takım ve Benfica’nın başarılı futbolcusu Kerem Aktürkoğlu, Kocaeli’de düzenlenen törenle söz yüzüğü taktı. Başiskele Atlantis Özel Eğitim Merkezi’nde Çocuk Gelişimcisi olarak görev yapan Ceren Azak ile hayatlarını birleştirme yolunda ilk adımı atan Kerem, mutlu haberi sosyal medya hesabından takipçileriyle paylaştı. Yunus Akgün desteğini eksik etmedi Kerem Aktürkoğlu, elinde çiçekle çekilen bir fotoğrafını paylaşarak bu özel günü duyurdu. Tören sırasında Kerem’e, eski takım arkadaşı ve yakın dostu Galatasaraylı futbolcu Yunus Akgün eşlik etti. Yunus, kız isteme töreninde Kerem’in yanında yer alarak bu anlamlı anı birlikte yaşadı. Kerem Aktürkoğlu, sosyal medya hesabında Yunus Akgün ile yan yana olduğu fotoğraflarını da paylaşarak eski takım arkadaşına teşekkür etti. Kerem Aktürkoğlu ve Ceren Azak’ın söz töreninden kareler, sosyal medyada büyük ilgi gördü.

Source: Dünya Gazetesi


Fadime Özkan yazdı: Şam”ı özgür gördük şad olduk!

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün TBMM AK Parti Grubuna hitaben tarihi öneme sahip, mesajlarla örülü çok güçlü bir konuşma yaptı. Konuşmanın çerçevesi ve içeriği kadar taşıdığı duygu da güçlü ve etkiliydi. Samimiydi çünkü.Retoriğin gücünden bahsetmiyorum sadece. Her bir başlık hakikatle bağı dolayısıyla isabetle erişti gönüllere ve zihinlere.Nitekim peş peşe meydana gelen üzücü kazalara, 2025 bütçesine, asgari ücrete, Cumhur İttifakının ahengine ve muhalefet eleştirilerine yer verdiği kısımları çıkarırsak konuşmanın hemen hemen tamamını Suriye zaferine ve bundan sonraki sürece ayırmıştı Cumhurbaşkanı.KÜRSÜDE FETİH SURESİSözlerine “13 yıllık mücadelenin ardından muhteşem ve muazzam bir zafere imza atan Suriyeli kardeşlerimizi kemal-i hürmetle selamlıyorum” diye başlayan Erdoğan ardından Fetih Suresi”nin ilk ayetlerini okudu.Ve şükretti: “Suriyeli mazlumlarla birlikte milletimizi de bu şanlı zaferin sevincine ortak eden Rabbimize hamdüsenalar ediyorum. Bizleri bugünlere eriştiren, Suriye”nin özgürlüğe kavuştuğunu bizlere dünya gözüyle gösteren Rabb”imize şükürler olsun”.ANKARA”DAN ARAPLARA ÇAĞRIErdoğan”ın -bilhassa son aylarda- her sözü, her hamlesi küresel manada en fazla takip edilen lider olduğuna şüphe yok.Batı dünyası gibi İslam dünyası da dikkatle izliyor onu. Kuran-ı Kerim”den yaptığı alıntıların, merhamet ve adalet, muhacir ve ensar kavramlarına yaptığı atıfların asıl karşılığı Müslüman kamuoyunda var çünkü.Tam da bu yüzden Suriye”nin yeniden ayağa kalkması için gerekli olan 500 milyar doların temini konusunda Arap ülkelerinin uluslararası topluma liderlik etmesini istedi Cumhurbaşkanı.KALICI BİR REFAH VE FELAH İÇİNAnkara bu çağrısını sadece dini referanslara dayandırmıyor. Rasyonel bir okumayla muhatap ülkelere “kalıcı bir refah ve felah için coğrafyanın topyekun iyileşmesi” gerektiğini anlatıyor.Özgür Suriye”deki yeni yönetimi desteklememenin sonuçlarının yeni bir istikrarsızlık üreteceğini ve kendilerini de dibe çekeceğini hatırlatıyor.Dışişleri Bakanı Hakan Fidan”ın önce Doha”da, sonra Şam”da verdiği mesajlar tam da bu yöndeydi.COĞRAFYA UYANIYOR, DİLE GELİYORCumhurbaşkanı Erdoğan dün Suriye”nin “kardan aydınlık” zaferini kutlarken Kerkük”ten bir alıntı da yaptı. Irak Türkmen”i merhum Abdurrahman Kızılay”ın (-ki Kerkük türkülerinin derlenmesinde, Türkiye”de bilinip okunmasında çok önemli bir kaynaktır kendisi) sözleriyle tanınan “altın hızma mülayim” türküsünün nakarat kısmıydı yaptığı alıntı.Şöyle dedi Cumhurbaşkanı: “O güzel Kerkük türküsünde diyor ya; “Gün gördüm, günler gördüm, seni gördüm, şad oldum…” Biz de Halep”te, Şam”da, Hama”da, Humus”ta, Dera”da, Menbiç”te Özgür Suriye bayrağı ile ay-yıldızlı bayrağımızı yan yana gördükçe şad oluyoruz”.Kerkük”ün adının Şam”la Halep”le Humus”la Hama”yla birlikte aynı cümlede geçmesinin güzelliğini fark ettiniz mi? Coğrafya uyanıyor, dile geliyor.CUMHURBAŞKANI”NDAN MİLLETVEKİLLERİNECumhurbaşkanı TBMM”deki dünkü konuşmasında CHP”nin başını çektiği muhalefetin bitik dış politik tutumlarına da hak ettiği şekilde yer verdi. Bir manada Genel kurul oturumlarına katılacak ve muhalefetin çirkin müdahalelerine muhatap olacak AK Parti milletvekillerine veriye dayalı bir perspektif çizdi.Malum olduğu üzere CHP Karabağ, Libya ve Doğu Akdeniz”de olduğu gibi Suriye”de de son derece isabetsiz, vizyonsuz ve kalpsiz politikalarıyla öne çıktı. 13 yıl boyunca yanlış yerde durduğu yetmezmiş gibi son yirmi günde de yanlış üzerine yanlış yapıyor CHP. Ama bir yandan da Meclis”te gerçekleri manipüle etmeye, kardan beyaz Suriye zaferini lekelemeye çalışıyor.”Bir kuru sözle dahi Suriye halkını tebrik edemeyenlere, Esad”ın devrilmesinden rahatsız olanlara acıyarak bakıyoruz” dedi Cumhurbaşkanı.CHP”NİN BAAS KAFASIBaksanıza kaç gündür kararmış suratlarla, dişlerini gıcırdatarak konuşuyor muhalefet partileri. Muhalefet medyası daha da fena, karalar bağlamış durumdalar.Devrimin lideri Ahmet El Şara”nın kravatına laf ediyorlar utanmadan. “Takım elbise giydin diye seni medeni saymayız” demeye getiriyorlar.Tipik CHP zihniyeti işte. Baas zihniyeti. Gardırop laikçiliği… Esad gibi batılı görünür, etekleri uçuşan bir eş seçerseniz muhaliflerinizi asit kuyusunda eritseniz de sorun olmaz bu kafaya göre.Ama namaz kılıyorsanız, bir de sakalınız varsa “Allah”tan intikamsız bir zafer istedik, nasip oldu” demenizin, azınlıkların haklarını ilk günden teminat altına almanızın, nüfusun yüzde 10″nu oluşturan Hıristiyanlar için Noel”i resmi tatil ilan etmenizin falan bir anlamı yok. “Cihatçısın sen, cihatçı kal” mankafalılığı sürer gider.

Source: Fadime Özkan


Tarık Biberovic: Bizim için Partizan maçı çok önemli

Fenerbahçe Beko”da forma giyen milli oyuncu Tarık Biberovic, İNO Barstow Okulları “İlham Verenler Konferansı”nda gençlerle bir araya geldi. Çocukluğundan, profesyonel kariyerine uzanan yol ile alakalı soruları yanıtlayan Tarık, gençlerle de fotoğraf çektirip imza dağıttı. Konferansın ardından Tarık Biberovic, Demirören Haber Ajansı”na (DHA) açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe”nin ligdeki durumu hakkında konuşan Tarık Biberovic, “Ligde tek bir maç kaybettik. Onda da çok sakatımız olduğu için alamadığımız bir maçtı. Ama ondan sonra toparladık ve lider olduk. İnşallah aynı şekilde devam edebileceğimizi düşünüyorum” diye konuştu.”SAKATLIKLAR YAŞADIĞIMIZ İÇİN RİTMİMİZ BOZULDU”Yaşanan sakatlıkların takım performansını da etkilediğini ifade eden 23 yaşındaki oyuncu, “Bildiğiniz gibi EuroLeague çok zor. Herkes herkesi yenebilecek durumda. Biz de sezona çok iyi bir şekilde başladık. Maalesef sakatlıklar yaşadığımız için ritmimiz bozuldu ve son 5 maçta 1 galibiyet alabildik. İnşallah toparlayacağız ve daha iyi bir şekilde oynayacağız” yorumlarında bulundu. Fırsat geldiğinde en iyisini verdiğini ifade eden genç forvet, “Bizim sistemimiz çok iyi olduğu için her oyuncu kendi yeteneğini gösterebilecek durumda. Ben de fırsatımı en iyi şekilde kullanmaya çalışıyorum. En iyi şekilde oynamaya da devam edeceğim” dedi.”BİZİM İÇİN PARTIZAN MAÇI ÇOK ÖNEMLİ”EuroLeague”in 18″inci haftasında deplasmanda oynayacakları Partizan maçını değerlendiren Tarık, “Bizi çok önemli 2 maç bekliyor. Önce Partizan”a gidiyoruz. Ardından Anadolu Efes ile oynayacağız. Partizan aslında formda değil. Onlar da EuroLeague”de son 2 maçı kaybettiler ama önceki haftalara bakarsanız 5 maç üst üste aldılar. O yüzden Partizan çok zor bir deplasman olacak. Partizan”ın atmosferinin nasıl olduğunu biliyorsunuz zaten. Bizim için çok önemli bir maç. Hem öz güvenimiz hem de sıralama için. En iyi şekilde o deplasmana gideceğiz. Anadolu Efes maçı da aynı şekilde” ifadelerinde bulundu.”ONLARLA BİRLİKTE ALTINCI OYUNCU OLARAK SAHAYA ÇIKIYORUZ”Fenerbahçe taraftarına her koşulda takımı desteklediklerinden dolayı teşekkür eden genç oyuncu, “Bizim camiamız gibisi yok. Bizi sonuna kadar destekliyorlar. Kazansak da kaybetsek de sonuna kadar bizim yanımızdalar. Onlarla birlikte altıncı oyuncu olarak sahaya çıkıyoruz. O yüzden onlara ayrı bir teşekkür etmek istiyorum. Sonuna kadar da bizleri desteklemelerini istiyorum” diyerek sözlerini noktaladı.

Source: Www.star.com.tr


Kadıköy”ün 30 yıllık sokak ressamı özgürlüğü çizgilerde buldu

68 yaşındaki Cinel, lise yıllarında arkadaşının etkisiyle fark ettiği yeteneğini 1760″ta yaptırılan tarihi Sultan 3. Mustafa İskele Camisi”nin kapısında yaz-kış demeden sürdürüyor.

Cinel, sanatını icra ettiği Yasa Caddesi”nin isminin Google haritalarında “Ressam Kemal” olarak geçmesinden gurur duyuyor.

Ressam Cinel, AA muhabirine, çocukluk yıllarından beri resimle iç içe yaşadığını anlattı.

Trabzon doğumlu olduğunu dile getiren Cinel, ilkokul ve lise eğitimini Samsun”da tamamladığını, resme ilgisini lise yıllarında bir arkadaşının etkisiyle fark ettiğini söyledi.

O dönemde resim öğretmeninin yaptığı çizimlere inanmayarak sınıfta performans testi uyguladığını aktaran Cinel, “Öğretmenim, bir öğrenciyi iskemleye oturttu ve resmini çizmemi istedi. Resmi çizince bana inandı.” dedi.

“Yaptığın bir işi aşkla yapacaksın”

Cinel, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi hayalini gerçekleştirmek üzere İstanbul”a geldiğini ancak teyze oğlunun kendisine resim yeteneğiyle birlikte farklı meslek edinmesi gerektiğini söyleyince Beyazıt Ticari İlimler Akademisi”ne kaydolduğunu, buradan mezun olduktan sonra da muhasebecilik yapmaya başladığını belirtti.

Muhasebecilik mesleğini hiç sevmediğini dile getiren Cinel, 1994 yılında resme dönüş yapmaya karar verdiğini, Sultan 3. Mustafa İskele Camisi”nin önünde çekinerek yere serdiği resimlerin ardından ilk siparişlerini aldığını dile getirerek, yaz-kış demeden 30 yıldır aynı yerde kara kalem portre çizdiğini kaydetti.

Sokakta resim yapmayı hürriyetinin bir parçası olarak gördüğünü, çizdiği resimlerle bir bağ kurduğunu dile getiren Cinel, “Ben memurluğu hiç sevemedim. Bürolar bana hapishane gibi geliyordu. Birisinin emri altında çalışmak bana göre değil. Hürriyet, insanın en değer verdiği şeydir.” diye konuştu.

Cinel, sokak ressamlarının dünyada var olan bir sınıf olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:

“Nitekim sokakta çalışan bir sürü esnaf var. Onların yeri sokaktır. Allah, gücünün üstünde insana yük yüklemediği için sokaklarda yazlara ve kışlara dayandım. 30 kış, 30 yaz geçmiş. Şimdi bakıyorum, burada yıllar önceki arkadaşların hiçbirisi yok. Hepsi vazifelerini bitirmiş, gitmiş. Benimle kalan çok az sayıda kişi var. Bu istikrar da bence güzel bir şey. Hani “Aşkla koşan yorulmaz.” sözü vardır. Yani yaptığın bir işi aşkla yapacaksın. Birçok kişi sokakta resim yapmaya başlıyor ama devamını getiremiyorlar. Ressam, meyve veren ağaç gibidir. İstikrar çok önemli.”

Cinel, gençlik dönemlerinde kendisine resim çizdirenlerin şimdi evlenip çocuklarıyla yanına geldiklerini söyledi.

Onların çocukları için de resim çizmenin çok güzel olduğunu aktaran Cinel, şunları dile getirdi:

“Biz kader senaryosunun oyuncularıyız. Allahutaala hangi kaderi çizdiyse, biz de o rolü en güzel şekilde oynamalıyız ancak o zaman her şey güzel olur. Yaratıcımızın bir ismi de “Musavvir”dir. Yani şekil ve suret veren ressamdır. En büyük ressam odur. O bütün kainatı “Musavvir” sıfatıyla güzelliklerle tasvir etmiştir. İnsanları anne karnında istediği şekilde tasvir etmiştir. Dolayısıyla ressamlık Rabbül Alemin hazretlerinin sanatının bir yansımasıdır.”

Kaligrafi sanatçısı ve ressam​​​​​​​ Etem Çalışkan”la tanıştığı günü unutamıyor

Ressam Cinel, tarihi caminin kapısında 30 yıldır resim çizdiğini, hiçbir sermayesi olmadan bu işi yaptığını anlattı.

İşini severek yaptığını dile getiren Cinel, “Burada 30 yıl istikrarlı şekilde devam etmemin neticesinde Google haritasında Yasa Caddesi”nin bu noktası “Ressam Kemal” diye geçiyor. Bu da hoşuma gidiyor. Sayılı günlerde, hasta olmadığımda veya tatile gittiğimde buraya gelmedim. Kimseden izin istememe gerek yok. İstediğin zaman memlekete gidiyorsun.” şeklinde konuştu.

Cinel, Türkiye”nin en önemli kaligrafi sanatkarlarından olan, Anıtkabir kitabelerini yazan ve Mustafa Kemal Atatürk”ün imzasını stilize eden 96 yaşındaki Etem Çalışkan”la tanışmasını şöyle anlattı:

“Sakallı, şapkalı bir beyefendi geldi, “Resmimi çizer misin?” dedi. Ben de onun meşhur Etem Çalışkan olduğunu bilmiyordum. Kendisi meşhur Atatürk resmiyle şöhret bulmuştur. Hatta Samsun”da okul çağında lisedeyken onun resmini vitrinde görüyordum. Hayran kalmıştım. O da benim resme meylimi artırmıştı. Kendisini çizdikten sonra Etem Çalışkan olduğunu söyledi. Bir de rozetini bana hediye etti. Çok memnun oldum. Bu karşılaşma benim için gerçekten unutulmaz bir anı oldu.”

Gençlere Kur”an-ı Kerim”in manasını okumalarını ve hayatlarına buna göre yön vermelerini tavsiye eden Cinel, onlardan sevdiği işi yapmalarını istedi.

“Kalemle bunu yapabilmek, çok ayrıcalıklı bir yetenek”

Yaklaşık 37 yıldır Kadıköy”de yaşayan Feriha Kaya, Cinel”i uzun zamandır tanıdığını belirterek, “Böyle insanların hala olması ve bunu devam ettirmesi gerçekten çok güzel. Çok güzel resim yapıyor. Kalemle bunu yapabilmek, çok ayrıcalıklı bir yetenek.” dedi.

Ayşegül Özkur ise el emeğiyle yapılan bir şeyle dijitalde yapılanın çok farklı olduğuna değinerek, “Hem çok kalıcı bir hatıra hem de anlamlı bir enstantane. Şimdi eşimi çizdireceğim. Eminim onun da çok hoşuna gidecek.” ifadesini kullandı.

Özkur, Cinel”in Kadıköy”ün simgelerinden biri haline geldiğini sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Bilecikli hayırseverin ördüğü bereler, bu yıl Siirt”teki öğrencileri ısıtıyor

Küplü köyünde yaşayan ve eşinin vefatının ardından kendini hayır işlerine adayan Kasım, 7 yıldır ördüğü bereleri Doğu ve Güneydoğu illerindeki öğrencilere hediye ediyor.

Bilecik Valisi Şefik Aygöl”ün makamında ağırladığı ve Siirt Valisi Kemal Kızılkaya ile telefonda görüştürdüğü, 2 çocuğu ve 3 torunu bulunan Kasım, bu kez Baykan ilçesindeki öğrenciler için bere ördü.

Kasım, ördüğü renk renk bereleri “Sen de Bir Fidan Dik Projesi” kapsamında Baykan”ın Çelikli köyünde 39 öğrencinin eğitim gördüğü Çelikli İlkokulu”na gönderdi.

Proje koordinatörü Muhammed Yusuf Özüş, teslim aldığı bereleri gönüllülerle Siirt”teki öğrencilere hediye etti.

“Köylerdeki öğrencilerimizi mutlu etmeye çalışıyoruz”

Proje koordinatörü Özüş, AA muhabirine, Vali Kızılkaya aracılığıyla 2 yıl önce tanıştıkları Güler Kasım”ın ördüğü bereleri öğrencilere ulaştırmaya devam ettiklerini söyledi.

Bu yıl da bu desteklerin Çelikli İlkokulu”ndaki öğrencilere ulaştırıldığını ifade eden Özüş, “Güler teyzemiz berelerin yanına kalem ve açacak gibi malzemeler de koymuş. Bu bizi gerçekten ayrıca mutlu etti ve duygulandırdı. Köylerdeki öğrencilerimizi mutlu etmeye çalışıyoruz. Manevi desteği çok yüksek olan bu hediye için Güler teyzemize minnettarız. Umarız çocuklarımız üşümez, kalpleri daha çok ısınır. Destek oldukları için kendilerine saygılarımı ve sevgilerini iletiyorum.” diye konuştu.

“Güler teyzemiz sağ olsun bize bere yollamış”

Öğrencilerden Deniz Doğrukaya ise desteğin kendilerini mutlu ettiğini belirterek, “Güler teyze sağ olsun bize bere yollamış. Yanında da kalem ve açacak göndermiş. Siirt”ten teşekkürlerimizi iletiyoruz.” dedi.

Berat Demirel de berelerin çok güzel olduğunu anlatarak, “Güler teyzemiz bize bere yollamış, okula heyecanla geldim. Çok teşekkür ediyoruz. Ellerinden öpüyorum.” diye konuştu.

Havin Demirel de bereleri aldıkları için çok mutlu olduklarını kaydetti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Mehmet Akif Üstündağ: Çifte zafer için mücadele edeceğiz

Mehmet Akif Üstündağ, Türkiye Voleybol Federasyonunun 2024 yılını AA muhabirine değerlendirdi.Türk voleybolunun her geçen yıl başarılarına yenisini eklediğini belirten Üstündağ, 2023″te tarihi başarılara imza attıklarını hatırlattı.Geçen yıl Avrupa, FIVB Milletler Ligi şampiyonlukları ve 22 maç üst üste kazanma gibi başarıları elde ettiklerini aktaran Üstündağ, A Milli Kadın Voleybol Takımı”nın Paris 2024 Olimpiyat Oyunları”na yenilgisiz gittiğini söyledi.Bu yıl da önemli hedeflerle yola çıktıklarını anlatan Üstündağ, “FIVB Milletler Ligi ve Paris 2024 Olimpiyatları vardı. Paris”te, herkesin katılmayı hayal ettiği yerde biz bulunmanın artık sıradan olduğunu, orada sadece derece peşinde olduğumuzu gösterdik ve kürsüde yer almak için mücadele ettik. Kürsüye de çok az bir şey kaldı. Yarı final oynadık. Tarihimizde ilk kez bu başarıyı gösterdik. Final oynamayı ve madalyayla ülkemize dönmeyi çok isterdik ama olmadı.” diye konuştu.Üstündağ, Türk voleybolunda ilerleme kaydedildiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:”Türk voleybolunun, erkeği ve kadınlarıyla, alt yapısıyla, kurumsallığıyla, ekonomisiyle, gördüğü teveccühle, nerden nereye geldiğini hep birlikte gördük. Sürdürülebilir olmayı başarmamız lazım. Her geçen yıl bir önceki yılın başarısından daha ileride olmak zorundasınız. Ya da yakaladığınız başarıda o zirvede kalmak durumundasınız. Türk voleybolu 2019″da Avrupa Şampiyonası”nda finali kaybetti. Çıktık, şampiyon olmadığımız için özür diledik. Voleybolun hem geldiği nokta hem de voleyboldan beklenen nokta buralarda. Sonuçta bu ilginin karşılığında derece elde etmemiz ve başarılı olmamız bekleniyor. Çıta çok yüksek ve işimiz çok kolay da değil. Zoru başarmak güzel olandır. Biz de bu hedeflerin zor olduğunu biliyoruz ama başarıları ülkeye yaşatmak istiyoruz.””LOS ANGELES 2028″DE KADIN VE ERKEK EL ELE TAKIM SPORLARINDA BİR İLKİ YAŞAYACAĞIZ”Voleybolun bir takım sporu olduğunu ve her zaman beklenmedik sonuçların olabileceğini aktaran Üstündağ, “Temellerimiz sağlam olduğu için başarılıyız. Biz dünyada milli takımda erkek ve kadın kategorilerinde, alt yapı da dahil olmak üzerne B ligine veda ettik. Artık hep A liginde, yani en üst klasmanda mücadele ediyoruz. Bu bizim için hayal edip, heyecanını yaşadığımız süreç.” değerlendirmesini yaptı.Kamuoyunda erkek voleybolunun kadın voleybolunun gerisinde kaldığına yönelik bir intiba olduğuna dikkati çeken Üstündağ, şu değerlendirmeyi yaptı:”Erkekler geçen yıl Milletler Ligi”ne çıktı. Bu yıl ikinci kez mücadele edecek. Erkekler bir daha Milletler Ligi”nden hariç başka ligde mücadele etmeyecek. Dünya Şampiyonası”na direkt gidiyoruz. Erkekler Dünya Şampiyonası Filipinler”de yapılacak. Avrupa Şampiyonası”nın grup aşamaları son kez yapılıyor. Bundan sonra yapılmayacak ve dünyadaki sıralamamızdan dolayı Avrupa Şampiyonası”na direkt katılacağız. Erkeklerde iki maçımız kaldı. Bir maç kazanırsak, katılmayı garantiliyoruz. Avrupa Şampiyonası”na hem erkeklerde hem kadınlarda katılacağız. Buna inanıyoruz. Erkekler son iki yılın Avrupa Altın Ligi şampiyonu. Biz dünya sıralamasında 14″üncü sıradayız. 12″nci sıraya gelirsek, olimpiyata direkt katılım hakkı elde edeceğiz. Artık şansımız çok yüksek. Los Angeles 2028 Olimpiyat Oyunları”nda kadın ve erkek el ele takım sporlarında bir ilki yaşayacağız. Çifte zafer mücadelesi vermek için mücadele edeceğiz. Türk voleybolu demek hep zirvede olmaktır. Türk voleybolunda başarıyı sürdürülebilir hale getireceğiz. Bunun için elimizden gelen gayreti ve mücadeleyi; ben, ekibim ve paydaşlarımla vereceğiz.””MİLLETLER LİGİ”NİN İKİNCİ AYAĞINI SİNAN ERDEM SPOR SALONU”NDA YAPACAĞIZ”Mehmet Akif Üstündağ, gelecek yıl FIVB Kadınlar Milletler Ligi”nin bir ayağının yine Türkiye”de oynanacağını hatırlatarak, şöyle konuştu:”Büyük bir salona ihtiyacımız vardı. Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı”mız Hidayet Türkoğlu”na buradan teşekkür ediyorum. Bize bu konuda çok ciddi destek verdi. Kısmet olursa Milletler Ligi”nin ikinci ayağını Sinan Erdem Spor Salonu”nda yapacağız. Erkekler tekrar Milletler Ligi”nde devam edecek. Oradan alacağımız puanlar genel sıralamada çok önemli. O sıralama olimpiyata gitme konusunda önümüzü açacak. A Milli Kadın Voleybol Takımı”mız Los Angeles 2028 Olimpiyat Oyunları”na gitmeyi yüzde 99 garantiledi. Bir olimpiyat bittiğinde diğer olimpiyata gitmenin garantisini konuşabilmek, bunu kamuoyuyla paylaşabilmek kolay bir şey değil. Bundan dolayı çok mutluyuz. Milletler Ligi bitecek, Dünya Şampiyonası başlayacak. Erkekler Filipinler”de, kadınlar da Tayland”da olacak. Kadınların grupları belli oldu. Hedefimiz gruptan birinci sıradan çıkmak. Çeyrek final, yarı finali hatta finali yaşamak istiyoruz. Beklenti çok yüksek. İlk gününden beri farklı görevlerde olsam da bu başarıların hep içindeydim. Hep “Büyük başarılar elde ediyorsunuz, bu çıta çok yüksek. Bu başarılar sürdürülebilir olmazsa, işiniz çok zor” diye bize eleştiride bulunmuşlardı. Ben buna katılıyorum. Hayal ve hedefimizi hep yukarılarda tutalım. Heyecanımızı zirvede tutalım. En büyük başarılar elde edilir. Ettik ve elde edeceğiz diye de düşünüyorum.”GENEL KURUL SÜRECİGenel kurula iki dönemdir tek aday girdiğini anımsatan Üstündağ, “Bu yıl yaptığımız son seçimde genç bir arkadaşımız Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanlığı”na aday oldu. Bu süreçte biz bir yarışa girdik. Belki de en örnek gösterilecek, en nezih seçim sürecini yaşadık.” ifadelerini kullandı.Hiç kimseyi kırmadan, mükemmel bir genel kurul yaptıklarını dile getiren Üstündağ, “Genel kurulu da canlı yayınlattık. Ben kimseye dargın ve kırgın değilim. Bu bir seçimdir. Saygı duyarım. Aday veya adayların çıkması gerektiğini söyleyen bendim. Genel kurulda yaptıklarımızı, yapacaklarımızı anlattık. Camiamızın teveccühü, bizi tekrar üçüncü kez federasyon başkanlığına layık gördüler. Oy veren, vermeyen herkese sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. Bazı kırgınlıklarım var. Şunu sordum cevap alamadım. Genel kurula giden voleybol neyi eksik yaptı, nerde hatamız var? Kurumsalda, ekonomide, başarıda, alt yapısıyla, projeleriyle ve ekibiyle eksiğimiz var mı? Genel kurulda tek merak ettiğim konu buydu. Bunu merak ettim sordum. Ben bu camianın başkanıyım. Kırgınlığım birkaç kişiden ibaret. O kişilere de doğruları paylaşmadıkları, centilmence, fair-play ölçüleriyle mücadele etmedikleri için geçici bir kırgınlığım oldu. Ancak heyecanımız daha da arttı. Hayalimiz, daha da büyüdü ve hedefe odaklandık.” diyerek sözlerini tamamladı.

Source: Www.star.com.tr


Diğer müşterilere aldırış etmeden otelin lobisinde ilişkiye girdiler

Tayland”ın Pattaya şehrinde bulunan Flipper Lodge Hotel isimli otelde lobideki büyük bir kanepede yakınlaşan İngiliz çift, çevredekilere aldırış etmeden cam masanın üzerinde cinsel ilişkiye girdi. Olay esnasında cam masanın kırılması üzerine diğer müşteriler büyük panik yaşadı. İKİSİ DE OTELİN MÜŞTERİSİ DEĞİLMİŞ Çifti ayırıp durumu polise bildiren otel yetkilileri, turistlerin otelde kayıtları olmadığını belirledi. Otel çalışanları polisi beklerken, erkek olan turist çalışanlarla kavga etmeye başladı. KADIN TURİST TUTUKLANDI Bu sırada kadın turist olay yerinden kaçmaya çalıştı ve plaj yakınlarında bir polis memuru tarafından durduruldu. Çevredeki vatandaşların yardımıyla gözaltına alınan kadın, polis merkezine götürüldü ve çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.Olay anından kareler

Source: Haberler