“Beslenme Rehberi: Kahvaltı Zamanlaması ve Yılbaşı Sofra Önerileri”

Kahvaltının içeriği kadar zamanlaması da önemli… Doğru kahvaltı saati ne olmalı?

Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral, güne sağlıklı başlamanın, hayatın temel taşını oluşturduğunu ve sabah 6-8 arasında yapılan erken kahvaltının, enerji vererek kalp sağlığını koruduğunu söyledi. Erken kahvaltının kansere karşı kalkan olduğunu ve yaşam kalitesini artırdığını belirten Göral, doğru zamanda yapılan kahvaltının sağlık açısından önemini anlattı. Doğru zamanda yapılan kahvaltının vücut sağlığını derinden etkilediğini söyleyen Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral, sabah 6-8 saatleri arasında yapılan kahvaltının, kalp krizi ve kanser gibi ciddi hastalıkların riskini azaltabileceğini ifade etti. Prof. Dr. Göral, “Kahvaltı, biyolojik saatin düzenli çalışmasını sağlayarak yaşam kalitesini artırır ve ömrü uzatır” dedi. Kahvaltının yalnızca güne başlamak için değil, uzun vadede sağlıklı bir yaşam sürdürmek için de kritik bir öğün olduğunu belirten Prof. Dr. Göral, “Kahvaltı, mutlulukla da ilişkilidir ve günün en önemli öğünüdür. Ancak kahvaltının zamanlaması da en az içeriği kadar önemlidir” dedi ve ekledi: “Bilimsel çalışmalar, sabah 6-8 saatleri arasında yapılan kahvaltının vücut sağlığı üzerinde çok daha olumlu etkileri olduğunu ortaya koymuştur. Sabah 6-8 arasında kahvaltı yapanlarda kalın bağırsak kanseri, kalp krizi, damar sertliği ve obezite gibi hastalıkların riski azalıyor.” “Ancak sabah 8’den sonra kahvaltı yapanlarda karaciğer yağlanması, kolesterol yüksekliği gibi sağlık sorunları daha sık görülüyor.” Çocuklar için kahvaltının özellikle önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Göral, “Kahvaltı yapan çocuklar, derse daha iyi odaklanır, daha enerjik olur ve akademik başarıları artar. Ancak kahvaltı yapmayan çocuklar genellikle okula düşük enerjiyle gider ve derse ilgileri azalır” dedi ve şöyle devam etti: “Kahvaltıda mutlaka bir adet yumurta, taze sebzeler, tam tahıllı ekmek ve zeytin bulunmalıdır. Taze sıkılmış meyve suyu tüketilebilir ancak hazır meyve sularından uzak durulmalı. Paketli ve fast food ürünlerden ise mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.” “Sabahları sadece poğaça ve simitle geçiştirilen kahvaltılar, sağlık için son derece zararlıdır. Kahvaltı yapmayan bireylerde stres, gerginlik ve öfke gibi durumlar daha sık görülüyor. Güne güzel bir kahvaltı ile başlamak, hem sağlıklı hem de mutlu bir yaşam için olmazsa olmaz bir alışkanlıktır.” Kahvaltının yanı sıra akşam yemeklerinin de sağlıklı bir yaşam için önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Göral, “Akşam yemeklerini yatmadan en az 5 saat önce kesmek gerekiyor. Ayrıca akşam öğünlerinde daha hafif yiyecekler, örneğin yoğurt veya sebze tercih edilmelidir” ifadelerini kullandı.

Source: Hurriyet.com.tr


Yeni yıla leziz ve sağlıklı tatlarla girmek isteyenler! Uzmanından yılbaşı sofra önerileri…

Yılbaşı için leziz sofraların tadını çıkarırken sağlık problemleriyle uğraşılmaması için önerilerde bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Gamze Çakaloğlu, olası sindirim sorunlarına da dikkat çekip yapılması gerekenleri sıraladı: “Yemeklerden önce ve yemek sırasında su tüketmeyin. Su tüketimini, yemeklerden 1 saat önce ve 1 saat sonra olması gerekir, yemek öncesinde ve yemek sonrasında su içtiğimizde mide asidimizi seyrettiği için sindirim sistemimizi olumsuz yönde etkiler” diyen Çakaloğlu, rezene, nane, zencefil ve papatya çayı gibi bitkisel içeceklerin mideyi yatıştırdığına dikkat çekti ve “Yağlı ve ağır kahvaltılardan kaçınıp, sebze ve tam tahıllı ekmek ile yapılan bir kahvaltı tercih edin. Sindirimi hızlandırmak için ertesi gün hafif yürüyüş veya yoga gibi aktiviteler yapabilirsiniz” açıklamasını yaptı. Küçük porsiyonlar hayat kurtarır Çakaloğlu, yılbaşı gecesi genellikle birçok çeşit yemek servis edildiğine dikkati çekerek, “Küçük porsiyonlarla farklı yemeklerden tadabilirsiniz ancak miktarı kontrol etmeyi unutmayın. Tabağınızın yarısını sebzelerden, çeyreğini tam tahıllardan (bulgur, karabuğday, kinoa) ve kalan çeyreğini sağlıklı protein kaynaklarından oluşturun” ifadelerini kullandı. Ağır yemekler yerine daha hafif seçeneklere yönelmek isteyenler için tavsiyelerde bulunan akaloğlu, fırında baharatlarla tatlandırılmış tatlı patates dilimleri veya kabak cipslerinin sağlıklı ve lezzetli alternatifler olduğunun altını çizdi. Narın tatlı ekşi tadı ve kinoanın besleyici yapısıyla nar taneli kinoanın ideal bir salata olduğunu anlatan Çakaloğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Bulgur veya karabuğdayı, avokado ve yeşilliklerle birleştirerek doyurucu ve hafif bir tabak hazırlayabilirsiniz. Krema yerine badem sütü veya hindistancevizi sütüyle hazırlanan çorbalar ya da soslar daha hafif bir seçenek sunar. İçecek olarak da tarçın, karanfil ve zencefille tatlandırılmış sıcak bitki çayı veya elma tarçın suyu tercih edilebilir. Alkolsüz içecekler hazırlayıp soda, nar suyu ve lime karışımı bir “mocktail” yaratabilirsiniz. Şekersiz limonata veya taze sıkılmış portakal suyunu gazlı maden suyuyla karıştırabilirsiniz.” Vegan beslenenlere özel protein kaynakları Çakalooğlu, üzüm yaprağı veya pazıyla hazırlanan nohutlu ya da mercimekli sarmaların bir alternatif olduğuna işaret ederek, “Ana yemek önerisi olarak bol baharatla tatlandırılmış nohut ya da yeşil mercimek köfteleri, vegan yılbaşı sofraları için mükemmel bir alternatiftir. Patates, ıspanak veya pazıyla hazırlanan yufkasız vegan börekler fırında pişirildiğinde oldukça hafif ve doyurucudur. Yan yemekler olarak kinoalı salatası yaparak içine bol yeşillik, nar taneleri ve cevizle hazırlayabilirsiniz. Zeytinyağlı enginar, pırasa, kereviz gibi klasik zeytinyağlı yemekler sofraya renk katar. Şekerli gazlı içecekler yerine, taze nane, limon ve meyvelerle tatlandırılmış soda tüketebilirsiniz.” değerlendirmesini yaptı. Vegan protein kaynaklarının önemine değinen Çakaloğlu, nohut, mercimek ve barbunya gibi baklagiller çeşitli tariflerde kullanılarak, bunlarla köfte, dolgu malzemesi ya da salata bazında tercih edileceğini ifade etti. Veganlar için, tofunun marine edilip fırınlandığında ya da kızartıldığında mükemmel bir ana yemek alternatifi sunduğunu vurgulayan Çakaloğlu, “Ceviz, badem, fındık gibi kuruyemişleri salatalarda veya tatlılarda kullanabilirsiniz. Chia, kenevir ve kabak çekirdeği gibi tohumlar da protein desteği sağlar” ifadelerini kullandı. Tatlısız olmaz! Tatlı seçiminin sağlık açısından dengeli yapılması gerektiğini belirten Çakaloğlu, şu önerilerde bulundu: “Tatlı seçimi yaparken beyaz şeker yerine hurma, pekmez, agave şurubu veya akçaağaç şurubu gibi alternatifleri tercih edin. Hafif tatlı tarifler hazırlayarak yulaf, hurma ve kakao karışımıyla şekersiz bir tatlı hazırlayabilirsiniz. Elma, armut veya ayvayı tarçın ve cevizle tatlandırıp fırınlayarak lezzetli ve hafif bir tatlı elde edebilirsiniz. Hindistancevizi sütüyle hazırlanan pudingler veya chia tohumuyla yapılan tatlılar hem sağlıklı hem de vegan uyumlu olur.”

Source: Dünya Gazetesi