Yeni yıl çeşitlemesi
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun sözü belleğimden çıkmaz: “Yıllar yarlardan, yarlar yıllardan vefasız.”Yılın bilançosunda öne geçen duygu kaybettiğimiz dostların hatırlanmasıdır. Ne kadar odanıza çekilip edebiyat ve müzikle baş başa kalsanız da televizyonlar, internet sizi dünya ahvalinin içine çekiyor. Ben bütün yılbaşlarını evimde geçirdim, ‘çılgın kalabalıktan uzak kalma’ başarısını gösterdim.Bir kan gölüne dönen dünyada mutluluk kelimesinin bir geçerliliği yoktur. Gene de umut sözcüğünü kendimizden uzaklaştırmayalım. Bütün bu dağdağa içinde Yunus Emre ile Shakespeare’i masamda açık tutarım, insanoğlunun yüceliklerini de ihtiraslarını da onlarda bulurum.Umudun bittiği yerde Yunus bize yol gösterir: “Her gün yeniden doğarız bizden kim usanası” diyor.Zaman zaman bir meczubun saçmalarını Shakespeare, “ses ve öfke” diye özetliyor. Yazarın yazarı etkilemesi benim çok hoşuma gider, William Faulkner da romanın adını ondan esinlenerek “Ses ve Öfke” diye koymuştu. Sevgiyle andığım Rasih Güran da dilimize çevirmişti.İnsanoğlu hatırlamakla unutmak kavramları arasında bir gelgiti yaşıyor.Bir yılın muhasebesini yapar mısınız? Geri dönmeler beni hüzünlendirir. Ama bir yılın okuduklarınızı, dinlediklerinizi gene de bir deftere yazın.Hâlâ defter kullanıyor musunuz? Ben defterlerimi ve ajandamı ihmal etmem, dolma kalemle yazdığım notlarımın şifa bulmaz esiriyim. Küçük bir not. Hatalarınızı, kötülüklerinizi unutmayın. İyilikleri belleğinizden silin. “Hata rahına bilip ettiklerime bilmeyip ettiklerime” sözü ajandanızda bulunsun.Gece yarısından sonra yeni kalemimle yeni bir kitabı okuyup not almaya başlarım.Ödüllü kitapları kütüphanenize katın. Birikimsiz bir yıl geçirmediğinizi kendi kendinize ispatlayın.Duvarıma Saatli Maarif Takvimi’ne mutlaka asarım.Direnmenin, kendini bir işe, tutkuya adamanın zevkini çıkarmaya çalışın.Sisifos Esanesi’ni unutmayın. Başarmak için ısrarı anlatıyor bize.Hangi yazarı, hangi şairi seviyorsanız ondan bir bölüm okuyun.Sorarım. Kendim için ne yaptım, başkaları için ne yaptım? Her şeye rağmen gamdan azade bir hayat yaşamamız mümkün değil. İlişki kurmakta zorlanırsanız size bir edebiyatçı yardım eder.Kütüphanemi gözden geçirim unuttuklarımı tazelerim.Kendi edebi zevkinizi de yenileyin, elbet müziği de dışta tutmayın.Bu satırları yazarken okurlarımın tepkisini kestiriyorum, üslubun biraz emredici bir tavır takınıyor. Hayır nasihat vermem, nasihat da dinlemem. Gelecek soruları cevaplandırıyorum farz edin.Dilerim gelecek yıl yazımda mutluluğu, barışı, dostluğu konuşuruz.Savaşlardan, acılardan uzak, sağlıklı güzel bir yıl diliyorum.
Source: Doğan Hizlan
Diziden sonra merak konusu oldu: Gassallar ne kadar kazanıyor?
Türkiye”de birçok billboardda yer alan “Ölünce Beni Kim Yıkayacak?” afişleriyle tartışma yaratan TRT”nin dijital platformu Tabii”nin yeni orijinal dizisi “Gassal”a izleyiciler yoğun ilgi gösterdi.TRT”nin dizisiyle yeniden popülerlik kazanan gassallık, son dönemde merak edilen bir konu haline geldi. Gassal nedir, kimdir, nasıl olunur ve ne kadar kazanır gibi sorular araştırılıyor. İşte “gassal” hakkında merak edilen bazı bilgiler. NASIL GASSAL OLUNUR? Ortaöğretim kurumlarının İmam Hatip Bölümünden mezun olmakMEB Onaylı Cenaze Hizmetleri Kursu Bitirme Belgesine sahip olmak.Vardiyalı sistemde çalışmasına engel bir durumu bulunmamakKPSS puanı 60 ve üzeri olmak KİMLER GASSAL OLABİLİYOR? Gassal, İslam”ın cenaze yıkama ve kefenleme kurallarını bilmelidir.Kadın cenazeleri kadın gassallar tarafından yıkanır. Erkek cenazeleri erkek gassallar tarafından yıkanır.Gassal, ölü bedenle çalışmaya hazır olmalı ve bu durumun psikolojik ağırlığını kaldırabilecek bir yapıda olmalıdır. GASSAL MAAŞLARI NE KADAR? Gassal maaşları, deneyim süresi, eğitim durumu ve görev yapılan kuruma göre farklılık gösterebilir. Gassal maaşları genel olarak aşağıdaki aralıklarda seyretmektedir:Yeni Başlayan Gassal: 30.000 TL3+ Yıl Deneyim: 42.500 TL6+ Yıl Deneyim: 45.000 TL25+ Yıl Deneyim: 47.000 TL
Source: Erdem Aksoy
2025 Resmi tatiller listesi belli oldu
2025 Resmi tatil günleri takvimi belli oldu. Takvime göre 2025 yılı, özellikle çalışanlar ve öğrencilere oldukça fazla dinlenme fırsatı sunuyor. Yeni yılda tatil günlerinin çoğu hafta içine denk geliyor. Bu da demek oluyor ki bazı tatillerin hafta sonuyla birleşmesi, ekstra tatil imkanını da beraberinde getirecek. Önümüzdeki yılda, toplam 14,5 gün resmi tatil olacak. Peki, 2025 yılında resmi tatiller hangi günlere denk geliyor? İşte 2025 Resmi tatiller listesi…2025 RESMİ TATİL TAKVİMİ 2025 yılı resmi tatil tarihleri şu şekilde: Yılbaşı (Yeni Yıl): 1 Ocak 2025, Çarşamba Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı: 23 Nisan 2025, Çarşamba Emek ve Dayanışma Günü: 1 Mayıs 2025, Perşembe Atatürk ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı: 19 Mayıs 2025, Pazartesi Ramazan Bayramı Arife: 29 Mart 2025, Cumartesi 1. Gün: 30 Mart 2025, Pazar 2. Gün: 31 Mart 2025, Pazartesi 3. Gün: 1 Nisan 2025, SalıKurban Bayramı Arife: 5 Haziran Perşembe 1. Gün: 6 Haziran Cuma 2. Gün: 7 Haziran Cumartesi 3. Gün: 8 Haziran Pazar 4. Gün: 9 Haziran Pazartesi Demokrasi ve Milli Birlik Günü: 15 Temmuz 2025, Salı Zafer Bayramı: 30 Ağustos 2025, Cumartesi Cumhuriyet Bayramı: 29 Ekim 2025, Çarşamba (resmi tatil 28 Ekim günü öğleden sonra başlayacak)2025 RAMAZAN BAYRAMI NE ZAMAN? Ramazan Bayramı: 30 Mart Pazar, 31 Mart Pazartesi, 1 Nisan Salı. Cumartesi günü ile başlayan bayram tatili, 1 Nisan Salı günü sona erecek.2025 KURBAN BAYRAMI NE ZAMAN? Kurban Bayramı: 6 Haziran Cuma, 7 Haziran Cumartesi, 8 Haziran Pazar ve 9 Haziran Pazartesi. Cuma günü başlayacak bayram tatili, Pazartesi sona erecek. 4 gün sürecek bayram 6-7-8-9 Haziran tarihlerinde idrak edilecek. Öte yandan Ramazan ve Kurban bayramlarının 1. gününden önceki arife günleri yarım gün resmi tatil kapsamında olacak.
Source: Habertürk
2025 yılı burç yorumları ve yılın en şanslı burçları
2024 yılının sonuna gelirken, yeni yıl umut ve heyecan yaratıyor. Peki, 2025 burçlara neler getirecek? Astrolojik açıdan ülkemizde ve dünyada hangi konular ön plana çıkacak? Hangi burçlar bu yılın en şanslıları arasında? Deneysel astrolog Kenan Yasin Bölükbaşı, 2025 yılına dair öngörülerini ve yıllık burç yorumlarını Habertürk ten Bilge Tunçer le paylaştı.2025 yılında ülkece ilginç bir zamana giriyoruz. Çünkü Satürn ün en tepemizde olduğu bir zamandayız ve bunların hepsi bize çok önemli dinamiklerin gerçekleşeceğini ifade ediyor. 2025, artık hiçbir şeyin eskisi gibi yerinde kalmayacağı, hala belirsizliğini koruyan bir yıl olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü bu yılda çok fazla gezegen burç değiştiriyor. Çok fazla gezegen geçişi, çok fazla bilinmeyen demek. Belki de hiç karşılaşmadığımız konu ve temalarla karşılaşabiliriz. Ancak belirli görevlerle burada olduğumuzun bilinciyle ilerlersek yıl daha da kolaylaşır diye düşünüyorum. 2025 teknoloji, yenilik ve değişimin vurgulandığı bir zaman. Savaş teknolojilerinin ön plana çıktığı ve maalesef ki bu teknolojilerin finans tarafıyla da bağ kurduğu bir dönem. Öte yandan tüh ya da vah dediğimiz bütün olaylar, ilerleyen zamanlarda Biz bunu neden yapmıyormuşuz a dönüşebilir. 2026 yılı boyunca bunu gözlemleyeceğiz ama 2025 bunun bir geçiş aşaması olacak.İnsanların spiritüel ve mistik konularda daha bilinçli bir yaklaşım içerisinde olacaklarını da düşünüyorum. Bu süreçte yeni olanı, hiç akla gelmeyeni deneyimlemek ön planda olacak. Neptün gezegeni kripto dünyasını, borsayı çok fazla anlatıyor. Maddi konudaki değerlerde yeni algıların oluşacağını düşünüyorum. Ama bu çok uzun bir sürece yayılacak. Bir de entelektüel, akılcı zeka, düşünceler, hitabet, bilgiye ulaşma konularında çok farklı dinamikler göreceğimizi tahmin ediyorum. Özellikle de hareket etme kabiliyetine odaklı her türlü sektörü bunun içine katabiliriz. Seyahat, taşımacılık, gümrük, eğitim, medya ve yayıncılık konuları, Uranüs-İkizler döneminde çok daha fazla aktif ve hareketli bir durumda olacaklar. Bir de eski genetikçi olarak MRNA aşılarıyla ilgili çok farklı bir yöne doğru gideceğimizi söyleyebilirim. Kendilerini bilime adamış bilim insanlarıyla da karşı karşıya gelebiliriz.THE ECONOMIST DERGİSİNİN KAPAĞININ EN ÜSTÜNDE YER ALAN SATÜRN GEZEGENİ NE ANLATIYOR? 2025 yılında Satürn gezegeninin ön planda olacağını söyleyebiliriz. Biliyorsunuz ki The Economist dergisinin 2025 kapağının en başında ilginçtir ki Satürn gezegeni var ve Satürn den öğrenmemiz gereken çok şey bulunuyor. Bence bu gezegen kısıtlılık, depresyon ve engeli işaret ediyor ama sonunda da mükafat getiriyor. Çünkü önümüzde bir duvar, engel varsa arkasında bizi bir hediye bekliyordur. Dergide Satürn ün bulunması ekonomik buhranla karşı karşıya geleceğimizi anlatıyor olabilir ama farklı mistik tarafları da olduğunu düşünüyorum.Satürn gezegeni, direnç göstermemizi, sınırlarımızı belirlememizi ister. Satürn sistem kurar. Ve astrolojiye göre dünyada yeni bir sisteme ihtiyaç var gibi gözüküyor. Dolarizasyon üzerine ilerleyen ekonomik döngü bulunuyor ve bunu artık değiştireceğimiz bir yıl olabilir. Satürn ün bir başka konusu da emlak ve konut piyasaları. Bu konularda önemli değişimler ve gelişmelerin olabileceğini düşünüyorum. Türkiye genelinde değil ancak 2026 dünyada emlak piyasalarının bir anlamda dip yapacağı bir zaman. Türkiye de 2025 te ihtiyaç ya da emlak kredileri gibi konularda iyileştirmeler de yaşanabilir. Bunun yanında yeni paraların da basılabileceğini düşünüyorum.TUTULMALARDAN NASIL ETKİLENECEĞİZ? Eylül 2024 itibariyle Balık-Başak aksında tutulmalar başladı. Bu her tutulma gibi normal bir durum ancak Türkiye nin Balık-Başak aksında düğümleri var. Bu da ülkemizin tutulmalardan çok etkileneceğini gösteriyor. Balık-Başak Az olanı tamamlama fazla olanı atma enerjisi barındırıyor. Sadece ülkece değil, kendi içimizde de bu yıl az olanı tamamlamamız, fazla olanı da atmamız gerekiyor. Örneğin fazla arkadaşlar, fazla kilolar, fazla eşyalar… Ülkemiz yurt dışında söz sahibi olacak. Çok iyi ve stratejik hamleler yapmamız gerekiyor. Çünkü Satürn en tepemizde dolaşıyor. Satürn ü 10. evde ya da en tepede doğan kişiler başarıyı geç de olsa nihayet alır. Çünkü başarılı olmadan bu dünyayı terk etmek istemezler açıkçası. Biz de ülkece böyle bir dönemdeyiz. Ama özellikle 2025 in Haziran ı ve sonrasında daha fazla takdir ve başarı gözüküyor.BU YILIN EN ÖZEL BURÇLARI Bu yılın Koç, Aslan ve Yaylar için çok özel olduğunu söylememiz gerekiyor. 9 yıldır hayatlarında neleri tamamlamak istiyorlarsa başaracaklar. Yengeçler ve Oğlakların da bir anlamda fırsatları değerlendirmeleri gereken bir yıl olacak.KOÇ VE YÜKSELEN KOÇ BURÇLARINI 2025 TE NELER BEKLİYOR? Koç ve yükselen Koç burçları, bu yıl kendi varlıklarını ortaya koyabilmeleri için güzel bir zamanda. Ne isteyip ne istemediğini bilen Koçlar hedeflerini yakalayabilirler. Bunun için birazcık ne istediklerini bilmeye odaklanmaları gerekiyor. Ama bir yandan da isteklerini evren hazırlamamış olabilir. Örneğin çevreleri, aileleri, ekonomik konjonktür hedefleri için hazır olmayabilir. Beklemeleri gerekse de vazgeçmesinler. 2026 yılı için bugünden ekip biçsinler. Aşk konusunda geçmişteki küskünlük ve kırgınlıklarını yeniden yaşayabilirler. Özellikle 2 Mart civarı bu konular için çok önemli. 6 Haziran a kadar geçmişteki aşklarla ilgili motivasyon sahibi olabilirler. Sağlık konularında diyet gibi irade kontrolü gerektiren durumlarda verimli zamanlar yakalayacaklar.BOĞA VE YÜKSELEN BOĞA BURÇLARINI 2025 TE NELER BEKLİYOR? Boğa ve yükselen Boğa burçları tamamıyla destek alacakları bir yılda. Mayıs ve temmuz ayları Boğalar için kırılma noktaları. Aslında hepimiz için maddi ve finansal anlamda kırılma noktası. Ama Boğa burçlarının bu aylara birazcık daha önem vermesi gerekiyor. Bir parantez açmak gerekirse 12 ev, gizli kapalı, geride kalmış, bilemediğimiz, ön plana çıkartamadığımız ve yabancı olduğumuz alanları anlatır. Ama astrokartografiye göre 12. evin bir yandan da sihri bulunuyor. Daha önce yabancı olunan bir yere gidilip, farklı deneyimlerin yaşanması halinde 12. ev, 1. ev gibi çalışıyor. Boğa burçları kolay kolay değişime yanaşmasa da birçok konu Boğaların hayatında 12. evde cereyan edeceği için yeni deneyimler konusunda daha çok desteklenebilirler. Denemedikleri bir yemek, gitmedikleri bir ülke ya da hiç o şekilde düşünmediği konular Boğalar için kurtarıcı olacak. Değişim, onlara yarayacak. Ortamını iyileştiren Boğa burçları kendi hayatlarında iyiliği güzelliği yakalayabilecekler. Aşk ve ilişkilerde, belki hayal kırıklıkları, platonik aşklar, saklı kalan duygular ön planda gözüküyor. Boğaların her şeyin rayına gireceğine inanmalarında, Konuşamasak da ben karşımdakini anlıyorum demelerinde fayda var. Zira duygular her zaman karşılıklıdır ama düşünceler farklıdır. Boğalar bu yıl düşünceleri değil de duyguları kovalamalılar.İKİZLER VE YÜKSELEN İKİZLER BURÇLARINI 2025 TE NELER BEKLİYOR? İkizler ve yükselen İkizler burçları için para ve kaynak ön planda! Onlar için tamamıyla paranın akacağı bir yıl olabilir. Zira İkizlerin finansal konuda en şanslı burçlardan biri olacağını söyleyebiliriz. Özellikle yılın ikinci yarısından sonra İkizler ve yükselen İkizler burçları çok daha iyi bir hale gelecek. Fakat burada emek gösteren, dilediği konuda başarılı olacağım diyen İkizler burçları mükafatlandırılacaklar. Başarılar ve takdirler geç de olsa gelecek. Aşk ve ilişkiler kısmındaysa arkadaşlık çevreleri değişiyor. Uzun süredir görüşmedikleri, hasret duydukları insanlar varsa da onlarla iletişime geçebilir. Çalışma ortamı veya arkadaşlıklarında değişimler söz konusu olabilir. Haksız yere işten çıkartılan, sıkıntılar yaşayan özellikle kadın ve kadın figürleri haklarını geri aldıklarına şahit olabilirler. İkizler burçlarının daha çok sivil toplum kuruluşlarına, sosyal mecralara vakit harcamaları gerekiyor. Bu sayede kendilerini daha şefkatli ve merhametli hissedecekler.YENGEÇ VE YÜKSELEN YENGEÇ BURÇLARINI 2025 TE NELER BEKLİYOR? Yengeç ve yükselen Yengeç burçları bu yıl belki de yılın en şanslılarından. Çünkü bolluk ve bereket gezegeni Jüpiter, 12 yılın ardından Yengeç burcuna geçiş yapıyor. Sevgili Yengeçlerin 12 yıl önceki, yani 2013 teki hallerini düşünmeleri gerekiyor. Çünkü benzer durumlar yaşayabilirler. Hazirana kadar kültürel hayat planlarını çeşitlendirip değiştirecekleri bir yıl onları karşılayacak. Yurt dışı, yabancı yerler, seyahatler, akademik konular ön planda olacak. Haziran ve bilhassa da temmuz sonrası daha çok kariyerde yapılanmaya gidecekler. Öte yandan uzun vadeli planlar yapmamalarında fayda var. Zira hedef koydukları yerde gezegenler sabit durmayacak, girip çıkacaklar. Arkadan dönen işler, gizli kapaklı süreçler 2024 yılında sıkıntılıydı. Kısmetleri, mirasları, alacakları sanki başka yerlerde kaldı. Ancak haziran ve sonrası kısmetlerinin karşılığını alacaklar. Aşkları ise daha çok iş olacak. Hedef ve kariyer odaklı ilerleyecekler. Bekar Yengeçler evlenebilecek. Ancak yeni biriyle değil de var olan kişiyle evlilik yoluna girme potansiyelleri bulunuyor.ASLAN VE YÜKSELEN ASLAN BURÇLARINI 2025 TE NELER BEKLİYOR? Aslanlar ve yükselen Aslan burçları maddi konular ve parasal konularda neler yapacaklarını, son 2- 2 buçuk yıldır zorlanarak anladılar. Şimdi emeklerinin karşılıklarını alacakları zaman geliyor. Ufuklarını genişleten, daha farklı alanlarla ilgilenen Aslanlar güzel sonuçlar alacak. Hiç denemedikleri bir iş yapan, bulunmadıkları bir ortamda yer alan, perspektiflerini genişleten Aslanlar ödüllendirilecek diyebiliriz. Aslanların belki yurt dışından, belki de hiç tanımadıkları bir ortama girmekten korkmamaları gerekiyor. Bu konuda yetenekli değilim demesinler, çünkü Aslanın aslında her şeye yeteneği var. Biraz araştırma ve merakla hiç bilmedikleri bir ortamda çok farklı fırsatlar yakalayabilirler. Bu yıl bütün gezegenler, motivasyon alanlarını güzel bir açıyla görecek. Hak, hukuk, adaletle ilgili zorluk yaşayan Aslanlar varsa bu konularda farklı durumlarla karşı karşıya kalabilirler ama mayıs ayına kadar biraz dikkatli olmak lazım. Mayıs ayına kadar avukatlık ve mahkeme gibi işlerde yeni ortaya çıkan bir durum olursa zorluk yaşayabilirler. Bu yıl ayrıca kendi hayatlarını yeniden inşa edebilecek doneler yakalayabilirler. Aslanlar çok mükemmeliyetçidir. Kolay kolay kaybetmeyi göze alamazlar. Ama bu yıl ufak denemeler yapıp risk alabilirler.BAŞAK VE YÜKSELEN BAŞAK BURÇLARINI 2025 TE NELER BEKLİYOR? Başak ve yükselen Başak burçlarının ise Aslanların aksine riskten uzak durmaları gereken bir yıl. Özellikle maddi ve parasal konularda dikkatli davranmalarında fayda var. Yeni sistemler geliştirmek, bütçelerini düzenlemek zorunda kalabilirler. Fakat bu aslında onlar için çok sıkıntı yaratacak bir alan değil. Çünkü Başaklar, bütçe yönetimini zaten biliyorlar. Onlar için ameliyatlar sağlık problemleri, para çıkışları, miras, ortak gelirler, ortak kazançlar, bir şeyi farklı yapabilme enerjisi ön planda. Aslında az olanı tamamlamak, fazla olanı atmak tam da Başak burcuna uyuyor. Bazı şeyleri tamamlayabilmek için bazı şeyleri parçalayacaklar. Örneğin büyük borçların altına girdilerse, ufak ödeme planları oluşturabilirler. Elde ettikleri kazancın yönü farklı bir yöne gidebilir. Aşk ve ilişkiler konusunda da canları biraz sıkılabilir. Ama arkadaşlık ve sosyal ilişkilerde iyiler. Sevdikleriyle bire bir kaliteli bir zaman geçiremiyorlar ya da bekarlarsa sosyalleşmelerinde fayda var. Farklı yerlerde, aile ziyaretlerinde sosyalliğe önem verirlerse sağlıklı ilişkiler kurma konusunda da başarılı olacaklar diyebilirim. Balık-Başak aksındaki tutulmalar, bu yıl onları çok ilgilendiriyor. Tutulmalar nedeniyle hayatlarında önemli değişim ve dönüşümler olabilir. 2025 ten 9 ve 18 yıl evvelini düşünsünler. Hayatlarında o yıllarda ne değiştiyse bu konular tekrar karşılarına çıkabilir. O nedenle tutulma zamanlarında radikal değişikliklere gidebilirler.TERAZİ VE YÜKSELEN TERAZİ BURÇLARINI 2025 TE NELER BEKLİYOR? Teraziler bu yıl kendi hayatlarını değiştirecekleri, kimlerle muhatap olmaları gerektiğini öğrenmeleri gereken bir yılda. Bu yıl her şey onların karşı kutbunda gerçekleşiyor. Müdahale edemedikleri, bir şekilde beklemek zorunda kaldıkları bir yıl olabilir. O nedenle hayatlarının kontrolünü kaybettiklerini düşünebilirler. Balık-Başak aksındaki tutulmalar Terazilerin 12. ve 6. evinden geleceği için sezgilerine güvenirlerse, iç bilincine dönerlerse hayatın kontrolünün ellerinden akıp gitmediğini, her şeyin bir zamanı olduğunu fark edecekler. Ancak Teraziler için keyifli ve güzel zamanlar var. Özellikle Jüpiter, haziran ayı sonrasında onların kariyer ve hedef alanlarına gireceği için takdir ve onay alacaklar. Hedeflerinde manipülasyona uğradılarsa desteklenme zamanı gelecek. Kendi hedeflerini daha iyi ortaya koyabilecekler. Aşk ve ilişkilere gelecek olursak; önlerinde 18 yıllık bir zaman var. Teraziler büyük sevgiler, aşklar yaşayabilir ama her şeyin büyük olması krizler doğurabilir. İstikrarlı ve temeli sağlam bir ilişki kurmak isteyen, ilişkide sürdürülebilirliğe önem veren Teraziler bu süreçte zorluk yaşayabilir. O nedenle tutkulu bir aşk yerine anlaşmaya dayalı, sevgi ve saygı çerçevesinde bir ilişki yakalamalılar. Teraziler zaten şu an aşk yerine işi düşünmeleri gereken bir zaman diliminde. İşini aşkla yapabilme potansiyelleri çok yüksek bir yıl onları bekliyor.AKREP VE YÜKSELEN TERAZİ BURÇLARINI 2025 TE NELER BEKLİYOR? Akrep burçlarının bu yıl sağlık konusuna çok dikkat etmeleri gerekiyor. Günlük sorumlulukları rutin işleri çok fazla değişecek. Evcil hayvanlar sahiplenebillir, hayvan haklarıyla ilgili mücadelelerde yer alabilirler. Evcil hayvanları varsa onlarla ilgili sorumlulukları artabilir. Hayatındaki sorumlulukları bir hayli çoğalıyor. Kötü alışkanlıkları terk etmek, güzel alışkanlıklar kazanmak için pozitif bir yıl onları bekliyor. Akrepler, sezgileri de kuvvetli olduğu için sevdikleri insanlar arasında arabulucuk görevi üstlenmeyi severler ancak bu yıl bu konulardan biraz uzak durmalarında fayda var. Herkese destek vermek yerine biraz da kendilerini ön plana koymaları gerekiyor. Bu süreçte kimlerin onlara yardımcı olacaklarını öğrenmek konusunda güzel bir zaman. Gizli ilişkileri olan Akrepler varsa çok zorlanacaklar. Bunun dışında yeni aşklara yelken açılabilme potansiyeli var. Maddi konuda zaten zorlandıkları bir yıl yaşadılar. Borçlardan, ödeneklerden birazcık kurtuluyorlar. Haziran ve sonrasında maddi konuda birazcık daha rahatlayacaklar.YAY VE YÜKSELEN YAY BURÇLARINI 2025 TE NELER BEKLİYOR? Yayların yönetici gezegeni Jüpiter, burç değiştiriyor ve bu durum onlar için farklı bir zaman dilimi başlatıyor. Burç değişimlerine dikkat etmekte fayda var. Daha önce dediğimiz gibi Koç, Aslan ve Yay burçları için özel bir dönem başlıyor. Bu yıl Merkür retroları da tamamen ateş burçlarında gerçekleşecek. Uzun süredir aşk ve ilişkilerle ilgili sıkıntı yaşayan Yaylar, önemli değişimler nedeniyle zorlanmıştı. 2022 den itibaren çok önemli bir döngü içerisinde olan Yaylar, şimdi kendi hayatlarını yeniden kurgulamaya başlıyorlar. İlişkilerindeki sorunları düzelttiklerinde iş konularında, işteki sorunları aştıklarında ise ilişkilerde zorluk yaşayan Yay burçları artık bu döngüyü dengelemek için uygun bir zamanda. Ancak bu dönemde ufuklarını genişletmeleri ve sabit kalmamaları gerekiyor. İş veya hedef değişikliğine direnç göstermemeliler. Kendi kararlarını daha bağımsız bir şekilde almaları ve hedeflerinde çok katı kurallara bağlı kalmamaları gerekiyor. Yay burcunun esnek yapısı bu noktada onlara yardımcı olacak. Farklı alanlara yönelirlerse hayatlarında çok güzel kazançlar elde edebilirler. Ortak kazanca dayalı işler yapan Yaylar için, haziran ayı ve sonrası dikkat çekici olacak. Bu durum 12 yıl önce yaşanmıştı. Sevgili Yaylar, o dönemde neler olduğunu hatırlayıp benzer senaryolara hazırlıklı olabilirler. Ama baktığımız zaman pek de kolay geçmeyecek gibi duruyor. Öte yandan ortak kazanca dayalı projeler ve başkalarıyla birlikte yürüttükleri işlerden güzellikler elde etme potansiyelleri yüksek. Bu nedenle, tek başlarına ilerlemek yerine ortak çalışmalara yönelmelerini tavsiye ederiz.OĞLAK VE YÜKSELEN OĞLAK BURÇLARINI 2025 TE NELER BEKLİYOR? Oğlak burçları, ev ve mahrem alanlarında önemli değişimler yaşayacaklar. Aidiyet kavramı bu yıl Oğlaklar için çok önemli bir hale gelecek. Örneğin, Ben bu şirketin bir çalışanı olmaya ait miyim? , Ben bu kanalın bir sunucusu olmaya ait miyim? gibi sorular bu yıl daha fazla sorgulanacak. Aidiyet kavramını derinlemesine düşünmeleri gereken bir yıl olacak. Bu süreçte, kendilerine ait mahrem alanlar yaratmaya yönelecekler. Ancak sürdürülebilirlik bu dönemde kolay sağlanamayabilir. Ailelerinde çok farklı durumlar ortaya çıkabilir. Ev taşıma veya değiştirme gibi konulardan bir anda farklı gündemlere geçiş yapabilirler. Ancak aidiyetlerini bulan Oğlaklar, hayatlarında çok daha güçlü adımlar atacaklar. Daha iyi hedefler koyacak, nereden para kazanacaklarını, hangi ilişkilere yatırım yapacaklarını ve hangi süreçleri değerlendirebileceklerini net bir şekilde görecekler. Geçtiğimiz yıl Jüpiter, İkizler burcundaydı ve Oğlakların sağlık ve hastalık tarafında etkiler yarattı. Ancak bu yıl, bu sorunların çözümüyle karşılaşabilecekleri bir dönem olacak. Haziran ayı itibariyle onları mutluluk, bolluk, güzel yerler bekliyor olacak. Bu yıl, karşılarına çıkan insanlardan ve olaylardan daha pozitif etkiler alacaklar. Daha umut dolu ve Hallederiz, yaparız diyen kişilerle karşılaşacaklar. Aşka ve ilişkilere gelirsek, aile onayı Oğlaklar için çok önemli. Oğlaklar genelde Tek olsun, ömürlük olsun anlayışına sahip oldukları için, ilişkilerinde aile onayıyla ilgili birazcık dikkat etmeliler. Evli Oğlaklar, eşleriyle kaliteli vakit geçiremeyebilirler. Bu nedenle, evli olanların, varsa çocuklarına rağmen, eşleriyle baş başa vakit geçirmeye özen göstermelerini önerebiliriz.KOVA VE YÜKSELEN KOVA BURÇLARINI 2025 TE NELER BEKLİYOR? Kovalar çok ilginç bir zamana geçiş yaptı. Plüton un Kova burcuna geçişi, önceki yıllarda sıkça konuştuğumuz bir etki ve bu yıl Plüton un etkisini daha yoğun hissedecekler. Geçen yıl sadece bir göz kırpma gibi hissedilen bu etki, 2025 yılında artacak. Bu durum, yeniden doğma enerjisini beraberinde getiriyor. Hayatlarına küllerinden yeniden doğma ve kabuklarını yenileme enerjisi katacak. Kovaların bu yıl öncelik verdiği konuları daha derinlemesine düşünmesi gerekecek. Bir karara varmadan önce her şeyi enine boyuna değerlendirmeli ve aldıkları kararların topluma ve sisteme faydası olup olmadığını sorgulamaları önem kazanacak. Ancak bu durumu korkutucu bir senaryo olarak görmemek gerekiyor. Bu yıl çok fazla destek alacaklar, büyük sıkıntılar yaşamayacaklarını söyleyebiliriz. Bu yıl fikirleri, düşünceleri ve kiminle iletişim kurdukları önem kazanacak. Yakın çevreleri, kardeşleri ve bu kişilerle olan ilişkileri, eylem planlarında önemli rol oynayacak. Kovaların gelir kaynaklarının yönü değişmeye başlayacak. Bu nedenle borç ve harcamalar konusunda dengeli bir plan izlemelerini tavsiye ederiz. Mart ve eylül ayları, maddi konularda özellikle dikkat edilmesi gereken zamanlar olacak. Ayrıca 2025 yılına Mars retrosuyla giriyoruz. Retroda, Kovalar sağlık konusunda dikkatli olmalılar. Check-up veya tahlillerle hastalıklara ve rahatsızlıklara karşı önceden önlem almalarını önerebiliriz.BALIK VE YÜKSELEN BALIK BURÇLARINI 2025 TE NELER BEKLİYOR? 2025, Balık burçları için dönüşüm yılı. Pek çok Balık burcu, Her yıl dönüşüm diyorsunuz ama ben hala aynıyım, hiçbir şey değişmiyor diye düşünüyor olabilir. Bu düşüncede haklılar; değişim kolay bir süreç değildir ve çoğu zaman sabır gerektirir. Ancak Balık burçlarının bu yıl gerçekten büyük bir dönüşümün eşiğinde olduğunu söyleyebiliriz. Bu yıl, Balık ve Başak ekseninde gerçekleşecek tutulmalar, Balık burçlarını yakından ilgilendiriyor. Eylül ayında başlayan bu süreç, önemli değişimlere işaret ediyor. Bu değişimler başta ürkütücü görünse de, zamanla olumlu etkilerini görmeye başlayabilirler. 2013 yılına, 9 ve 18 yıl öncesine bakarak dersler çıkarabilirler. Maddi konular bu yıl öne çıkıyor. Harcamaları kontrol altında tutmalı ve boş yere sözler vermekten kaçınmalılar. Bununla birlikte, sahne sanatları, kurgu, muhasebe gibi alanlarda çalışan Balık burçları için finansal anlamda şansın artacağı bir yıl olacak. Hizmet sektöründe çalışanların da fazla kazanç elde edebileceğini söyleyebiliriz. Balıklar hep ağlak diye anlatılsa da çok zekidir. Ama kimsenin görmediği şeyi gördükleri için zeka önemli bir karmik sınavdır aslında. Kestirme yollara, kazançlara kafaları çalışabilir. Kolay yoldan başarı elde etmek yerine, yasal ve etik değerlere uygun bir yol izlemeyi tercih etmek gerekiyor. Özellikle haziran ve sonrası kumar risklerine çok dikkat etmeleri gerekiyor. Bunun yanında varsa çocuklarının başarılarına şahit olabilirler. Hazirandan sonra KPSS gibi önemli sınavlardan yana şanslılar. Bu yıl Balık burçlarının aşk hayatında maddiyata dayalı ilişkiler öne çıkabilir. Bu durum, duyguların eksik kaldığı bir ortam yaratabilir. Maddi unsurlara dayanan bir bağlantının, çabayla tutku dolu bir aşka dönüşme potansiyeli var. Bekar Balıklar için bu yıl, emek verdikleri bir alandan aşk doğabilir.2025 YILININ EN ŞANSLI BURÇLARI… Yılın ilk yarısına kadar İkizler, yılın ikinci yarısından itibaren Yengeç burçları yılın en şanslısı diyebiliriz. Aşk ve ilişkilerde, ateş elementinden Koç, Yay ve Aslanı düşünebiliriz. Bu burçlar özellikle geçmiş ilişkilerdeki şanssızlıklarıyla ilgili şans yakalayabilirler. Mayıs ayına kadarki süreçte hataları konusunda düzenleme yapabilir, sonraki süreçte aşkı yakalayabilirler. Kariyerde Balık, Başak, Yay ve İkizler burçları için çok fırsat var. Parasal konularda ise Oğlak ve Yengeçleri sayabiliriz.
Source: Habertürk
Umreye giden Necati Şaşmaz”ın son halini görmeniz lazım
Özgü Namal, Selçuk Yöntem, Oktay Kaynarca gibi isimlerin kadrosunda yer aldığı ve yayınlandığı dönemde reyting rekorları kıran Kurtlar Vadisi dizisi halen daha büyük bir ilgiyle izleniyor. GÖZLERDEN UZAK BİR HAYAT YAŞIYOR Dizide Polat Alemdar karakterini canlandıran Necati Şaşmaz şimdilerde gözlerden uzak bir hayat yaşıyor. Kurtlar Vadisi”nin yanı sıra Nöbet, Halil İbrahim Sofrası gibi yapımlarda da rol alan ünlü oyuncu umreye gitti. Arap yarım adasında büyük bir hayran kitlesine sahip olan Şaşmaz, umre ziyaretinde Arap hayranlarının yoğun ilgisi ile karşılaştı. FOTOĞRAF ÇEKTİRMEK İSTEDİLER Magazin Burada”nın haberine göre; hayranları kendisiyle fotoğraf çektirmek istedi. Şaşmaz, hiç kimseyi geri çevirmeden onlarla fotoğraf çekildi. Ünlü oyuncu, ziyareti boyunca bol bol ibadet ederek dua etti.İşte Necati Şaşmaz”ın son hali
Source: Haberler
Emine Erdoğan”ın 2024″teki gündemi “Gazze”de barışın tesisi” ve “Sıfır Atık” oldu
Emine Erdoğan, Filistin”de yaşanan insanlık dramının sona erdirilmesi başta olmak üzere yurt içi ve yurt dışında da birçok temasta bulundu.Emine Erdoğan, 2024″te, çevrenin korunması ve iklim değişikliğiyle mücadele, Anadolu”nun değerlerinin dünyaya duyurulması, kadın, çocuk ve dezavantajlı grupların sorunlarının çözümü ile Gazze”de akan kanın durması için yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü.Emine Erdoğan, bu yıl Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın yurt içi ve yurt dışı ziyaretlerine eşlik etmesinin yanı sıra Nijerya, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri”nde programlara katıldı, özellikle BM Genel Kurulu ve COP29 toplantılarında aktif rol alarak, 40″tan fazla lider eşi ve uluslararası üst düzey temsilci ile görüştü.Özellikle İsrail”in saldırıları altındaki Filistin”de yaşanan insanlık dramını yakından takip eden Emine Erdoğan, bu kapsamda şubatta Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın Mısır”ın başkenti Kahire”ye gerçekleştirdiği ziyarete eşlik ederek, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi”nin eşi Entissar Amer ile bir araya geldi, Gazze”ye yönelik yardımları genişletme ve insani krizi çözme noktasında yapılabilecekleri değerlendirdi.Görüşmede özellikle Gazze”de yaşananlardan etkilenen yetim çocuklara yönelik atılması planlanan adımlar ele alındı.Emine Erdoğan, burada Entissar Amer ile İsrail”in Gazze”ye yönelik saldırılarının ilk anından itibaren Mısır ile Gazze arasındaki Refah Sınır Kapısı”nda gönüllü yardım faaliyetleri yürüten Mısır Kızılayı ve Hayat Karima – Onurlu Yaşam Vakfı”nı ziyaret ederek, Gazze”ye gönderilmek üzere hazırlanan gıda kolilerini inceledi.ANTALYA DİPLOMASİ FORUMU”NA KATILDIEmine Erdoğan, mart ayında gerçekleştirilen Antalya Diplomasi Forumu”nda Kadın, Barış ve Güvenlik Oturumuna katılarak, lider eşleri ve katılımcılara hitap etti.Antalya Diplomasi Forumu”nda ayrıca Uluslararası Kızılay ve Kızılhaç Federasyonu (IFRC) Başkanı Kate Forbes ile bir araya gelen Emine Erdoğan, görüşmede, insani yardım için Gazze”de bulunan görevlileri de hedef alan İsrail”in katliamları ve bölgeye yapılacak yardımları değerlendirdi.İsrail”in Refah”a yönelik saldırılarına da sosyal medya hesabından tepki gösteren Emine Erdoğan, sivillerin sığındığı hastanelerin, okulların, ibadethanelerin, kampların hedef alındığı, kadın, çocuk, yaşlı demeden masum insanların hastalığa ve açlığa mahkum edildiği vahşetin artık durması gerektiği çağrısında bulundu.Emine Erdoğan, İsrail”in, Filistinlilerin yaşadığı Refah”taki çadır kente yönelik saldırılarına da, Soykırımcı İsrail”in Uluslararası Adalet Divanı”nın saldırıları durdurma kararına rağmen Refah”ta masum Filistinlilerin sığındığı çadır kampını bombalaması, insanlık onuruna yapılmış en büyük ihanetlerden biridir. ifadeleriyle tepki gösterdi.Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas”ın ağustos ayında TBMM Genel Kurulu”nda hitap etmesine ilişkin olarak da değerlendirmelerde bulunan Emine Erdoğan,ABD Kongresi”nin aksine TBMM Genel Kurulu”nda bugün katiller değil, vatanları için direnen, şehit olan kahramanlar alkışlandı. Kendi çıkarlarını masum bir çocuğun hayatından daha değerli görenlere karşı Türkiye olarak, Filistin”in sesi olmaya devam edeceğiz. ifadelerini kullandı.Emine Erdoğan, İsrail”in Gazze”ye yönelik saldırılarının birinci yılında da sosyal medya hesabından, Türkiye”nin, Filistin”in haklı mücadelesinde her zaman yanında olacağı mesajını yineledi.Filistin”de adil ve kalıcı bir barışın ve ateşkesin tesis edilebilmesi için dayanışma amacıyla geçen yıl ev sahipliğini yaptığı Filistin İçin Tek Yürek Lider Eşleri Zirvesinin yıl dönümüne ilişkin olarak da masumların yaşam haklarının ellerinden alındığı, çocukların karanlığa mahkum edildiği bir düzeni reddettiklerinin altını çizdi.Emine Erdoğan, 29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü”nde de Filistin”in, yalnızca bir coğrafya değil, direnişin, umutla yarınlara bakmanın ve insanlığın ortak vicdanının adı olduğu mesajını verdi.BM 79. GENEL KURULU DOLAYISIYLA NEW YORK”TA PEK ÇOK PROGRAMA EV SAHİPLİĞİ YAPTIEmine Erdoğan, ABD”nin New York kentinde düzenlenen BM 79. Genel Kurulu görüşmelerine katılmak üzere 21-25 Eylül”de Cumhurbaşkanı Erdoğan”a eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın BM Genel Kurulu”nda hitabını dinlemesinin ardından BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüştü.BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu Başkanı Emine Erdoğan, BM Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (SDSN) Başkanı Prof. Dr. Jeffrey Sachs ile New York”taki Türkevi”nde bir araya geldi.Emine Erdoğan, New York”taki Türkevi”nde Olgunlaşma Enstitüleri tarafından düzenlenen, Gelin Hazineleri: Osmanlı ve Anadolu Çeyizlerinde Bir Yolculuk programına ve Afrika”nın Lezzetleri: Bir Kültür, Mutfak ve Dostluk Şöleni ile Afrika Yemek Kültürü kitabının tanıtımı programlarına da ev sahipliği yaptı.New York”ta Malcolm X”in kızı Ilyasah Shabazz”ı kabul eden Emine Erdoğan, BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu Başkanı olarak, BM Genel Sekreteri Çocuklara Yönelik Şiddet Özel Temsilcisi Najat Maalla M”jid ile Türkevi”nde bir araya geldi. Emine Erdoğan”ın Gazze konusunda yaptığı çalışmalarının ele alındığı görüşmede son günlerde yoğun bombardıman altında birçok can kaybı ve yıkımın yaşandığı Lübnan”daki ve savaşın hüküm sürdüğü tüm bölgelerdeki çocukların durumu da konuşuldu.DOHA”DA DA FİLİSTİN KONUSUNU GÜNDEME TAŞIDIEmine Erdoğan, 7 Aralık”ta Katar”ın başkenti Doha”ya yaptığı ziyaret kapsamında Doha Forum 2024e katılarak, buradaki Filistin İçin Tek Yürek: İşgalin ve Soykırımın Karanlığında Umudu Korumak oturumunda konuştu. Emine Erdoğan, burada, Filistin”de bugün yaşanan hadise ne meşrudur, ne de kendini savunma hakkının bir tezahürüdür. Tanımını net yapalım: İsrail”in Filistin topraklarında gerçekleştirdiği “post-modern bir Holokost”tur. açıklamasıyla dikkati çekti.Emine Erdoğan, Filistin konusundaki diplomasi trafiğini Türkiye”de de sürdürdü. Bu kapsamda CMI Martti Ahtisaari Barış Vakfı CEO”su Janne Taalas ve Kıdemli Yöneticisi Saana Keskitalo ile Devlet Konukevi”nde görüştü. Görüşmede, CMI Martti Ahtisaari Barış Vakfı CEO”su Janne Taalas”tan vakfın faaliyetleri, Filistin konusunda yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi aldı.ULUSLARARASI SIFIR ATIK GÜNÜ”NÜN İKİNCİSİ KUTLANDIEmine Erdoğan, kendi himayesinde sürdürülen Sıfır Atık Projesi”ne ilişkin de BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu Başkanı unvanıyla birçok çalışmaya imza attı.30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü dolayısıyla BM, OECD, UNESCO, UNEP Türkiye”nin BM daimi temsilcilikleri ve dış misyonlarda düzenlenen etkinliklere de video mesajla katılan Emine Erdoğan, İklim değişikliğinin ve çevre kirliliğinin sonuçlarını acı tecrübelerle öğrenen bizler, bir yandan bu sınamalarla mücadele etmeli, diğer yandan gelecek nesillere olan sorumluluğumuz bağlamında sürdürülebilirlikle ilgili somut adımlar atmalıyız. ifadelerini kullandı.Emine Erdoğan, başkanlığını yürüttüğü BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu”nun Kasım 2023″te gerçekleştirilen ilk toplantısının ardından ikinci toplantısı ise 5 Haziran”da çevrim içi olarak yapıldı. Emine Erdoğan, toplantıda BM işbirliğinde, Sıfır Atık uygulamasına geçmek isteyen ülke ve kuruluşlara yönelik rehber yayınların hazırlığına başladıklarını belirterek, Dünyanın her yerinde geçerli olacak ve tüm Sıfır Atık uygulamalarını ortaklaştıracak, küresel bir Sıfır Atık standardizasyonu için girişimlerimizi başlatıyoruz. ifadelerine yer verdi.BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu”nun üçüncü toplantısı ise 13 Aralık”ta gerçekleştirdi.Emine Erdoğan, Sıfır Atık Hareketi”nin 7″nci yılını ise sosyal medyadan 7 Yılda 7 Kıtada etiketiyle kutlayarak, BM Genel Kurulu Kararı kapsamında 30 Mart”ın Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan edilmesiyle dünyaya yeni bir sayfa açıldığını vurguladı.Öte yandan Sıfır Atık Projesi”ne, Portekiz”in Braga şehrinde gerçekleştirilen törenle AKDENİZ-PA ödülü verildi.Emine Erdoğan, BM İklim Değişikliği Konferansı (COP29) öncesi COP29 Başkanı Azerbaycan Çevre Bakanı Mukhtar Babayev ile Devlet Konukevi”nde bir araya gelerek, başarı dileklerini iletti.AZERBAYCAN”DAKİ COP29″DA GENÇLERE SESLENDİEmine Erdoğan, kasımda ayında Azerbaycan”ın Bakü kentinde düzenlenen BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı”na (COP29) katıldı.COP29 kapsamında düzenlenen Dünya Liderleri İklim Zirvesi programında Cumhurbaşkanı Erdoğan”a eşlik eden Emine Erdoğan, Ekolojik Eğitim başlıklı etkinlikte iklim gönüllüsü gençlerle bir araya geldiEmine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının Sıfır Atık temalı pavilyonu ile Sıfır Atık Vakfı ve Haydar Aliyev Vakfının ortak pavilyonuna da ziyarette bulundu. Ziyaretçilere, Emine Erdoğan”ın himayelerinde başlatılan Sıfır Atık Projesi”nin anlatıldığı pavilyonda, doğanın korunması, atıkların minimize edilmesi ve geri dönüşüm süreçlerinin etkinleştirilmesinde farkındalığı artırmak amacıyla hazırlanan Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı birçok ülkeden ziyaretçi tarafından imzalandı.Emine Erdoğan, COP29 kapsamında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) İcra Direktörü Achim Steiner ile görüştü. Görüşmenin ardından Steiner de Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanını imzaladı.KÜRESEL SIFIR ATIK İYİ NİYET BEYANIEmine Erdoğan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile 2022″de ABD”nin New York kentindeki BM Genel Merkezi”nde bir araya gelerek, ilk kez Sıfır Atık Projesinin dünyada yaygınlaştırılması için iyi niyet beyanını imzalamışlardı.BM”nin 78. Genel Kurul toplantısına katılmak üzere geçen yıl eylül ayında New York”ta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dijital platforma taşınan ve bireysel imzaya açılan Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı”na ilk imzayı atmıştı.COP 29″da da özellikle gençlerden büyük ilgi gören iyi niyet beyanına, 2024 sonu itibarıyla 40″tan fazla devlet başkanı eşi ve uluslararası temsilci ve binlerce sıfır atık gönüllüsü imzasıyla destek verdi.BM Genel Sekreteri Antonio Guterres”le iki kez bir araya geldi.Emine Erdoğan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres”le eylül ayında New York”taki BM Genel Kurulu”nda, kasımda ise Azerbaycan”ın Bakü kentindeki COP29 toplantısında bir araya geldi.Her iki görüşmede de Emine Erdoğan”ın himayelerinde başlatılan Sıfır Atık Projesi”ne ilişkin çalışmalar başta olmak üzere iklim değişikliğiyle mücadele ve çevre konuları ele alındı.BELGRAD”DAKİ ULUSLARARASI ETNOLOJİ FESTİVALİ”NDE ODAK ÜLKE TÜRKİYE SEÇİLDİCumhurbaşkanı Erdoğan”ın Sırbistan”ın başkenti Belgrad”a gerçekleştirdiği resmi ziyarete de eşlik eden Emine Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanının eşi Tamara Vucic”in himayelerinde bu yıl 8″incisi düzenlenen Belgrad Uluslararası Etnoloji Festivali”ne katıldı. Belgrad Etnografya Müzesi”nde gerçekleştirilen ve her sene bir ülkenin odak ülke olarak öne çıktığı festivalde bu sene Türkiye, odak ülke (Country in Focus) seçildi.Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığı Olgunlaşma Enstitülerince hazırlanan, Osmanlı ve Anadolu dönemi geleneksel gelinliklerinin tanıtıldığı, Gelin Hazineleri: Osmanlı ve Anadolu Çeyizlerinde Bir Yolculuk adlı 25 parçadan oluşan defile burada düzenlendi.ANADOLUDAKİLER PROJESİ”Nİ BAŞLATTIEmine Erdoğan, 28 Haziran”da kendi himayesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca yürütülen Anadoludakiler Projesi”ni, Anadolu”daki Bereket, Birikim ve Beceri mottosuyla hayata geçirdi.Proje kapsamında aralık ayında Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi”nde sergi ve belgesel filmi tanıtım programları da yapıldı.Emine Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi”nde düzenlenen Anadoludakiler projesinin tanıtım programında yaptığı konuşmada, toprağın bereketini, mutfak kültürünün birikimini, usta ellerin becerisini yeniden keşfetmek ve yaşadıkları dünyanın istifadesine sunmak amacıyla bir arada olduklarını söyledi.KADIN VE ÇOCUKLARI YALNIZ BIRAKMADIEmine Erdoğan, bu yıl da aile, çocuk ve kadın başlıklarında önemli çalışmalara imza attı.BM Genel Kurulu için bulunduğu New York”ta Kadın ve Demokrasi Vakfınca (KADEM) ziyarete açılan Hayatın İçinde Kadın adlı fotoğraf alanını gezen Emine Erdoğan, kendi himayelerinde, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile UNICEF işbirliğiyle New York”taki UNICEF Genel Merkezi”nde düzenlenen Bir Deniz Yıldızı Hikayesi: Gönül Elçilerine Küresel Davet programında da katılımcılara hitap etti.Emine Erdoğan, konuşmasında, Gönül Elçilerine yönelik küresel çağrıya ben de katılıyorum ve insanlığın geleceği olan çocuklarımızı korumak isteyen merhamet sahibi her ülkeyi koruyucu aileliği güçlendirmek üzere güç ve işbirliğine davet ediyorum. çağrısında bulundu.Gönül Elçileri Projesi kapsamında koruyucu aileler ve 81 ilin vali eşleriyle Çankaya Köşkü”nde düzenlenen iftarda da bir araya gelen Emine Erdoğan, Gazze başta olmak üzere yeryüzündeki tüm çocukların hak ettikleri gibi güven, huzur ve sevgi içinde büyüyebildikleri adil bir dünya dilediğini söyledi.NORMAL DOĞUM EYLEM PLANI TANITIM TOPLANTISI”NA KATILDIEmine Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi”nde Doğal Olan Normal Doğum temasıyla gerçekleştirilen Normal Doğum Eylem Planı Tanıtım Toplantısı”na katıldı.Türkiye”deki sezaryen oranlarının DSÖ”nün belirlediği makul sınırları aştığına dikkati çeken Emine Erdoğan, Bütün anne adaylarımızı fıtratlarındaki bu mucizeyi, başka tecrübeyle edinilmeyecek bu eşsiz bilgeliği kucaklamaya davet ediyorum. dedi.Emine Erdoğan, Dubai Emiri Al Maktum”un özel davetiyle Madinat Jumeirah”da, bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Dubai Küresel Kadınlar Forumu”nun açılış konuşmasını yaparak, Kadınların tasarım ve üretim süreçlerinde yer almadığı teknolojiler, bizi daha iyi bir geleceğe götüremez. açıklamasında bulundu.NARİN”İ DE UNUTMADIDiyarbakır”da 8 yaşındaki Narin Güran”ın öldürülmesi olayını da yakından takip eden Emine Erdoğan, Narin”i hayattan koparan canilerin en kısa zamanda adalet önünde hesap vermesi temennisinde bulundu.Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının hizmet modellerinden yararlanan şehit ve gazi anneleri, engelli çocuk sahibi anneler, koruyucu anneler, şehit eşi ve yaşlı annelerin katıldığı Anneler Günü programında da Filistinli Anneleri unutmadı. Emine Erdoğan, İnsanlık elbisesinin annelik tezgahında dokunduğuna inanıyorum. Öyle ki Filistinli annelerin zalimliğe karşı evlatlarını korumak için gösterdikleri vakur duruş, direnişin ve barışın en somut örneğidir. değerlendirmesini yaptı.İstanbul Valiliğince düzenlenen İstanbul Çocukları Vakfı Koruyucu Aile Şenliği”nde yaptığı konuşmada da Gazze”deki çocuklara dikkate çeken Emine Erdoğan, Kalıcı bir barış ve adaletin, ancak dünyanın tüm çocuklarına adil bir gelecek vaat edebildiğinde mümkün olduğuna yürekten inanıyorum. dedi.NİJERYA”DAN KANSERLE MÜCADELE ÇAĞRISIEmine Erdoğan, Nijerya”nın başkenti Abuja”da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Üyesi Afrika Ülkelerinin Kanserle Mücadele Farkındalığının Artırılması ve Destek Programı”nın onur konuğu olarak katılımcılara hitap ederek, kanserle mücadele çağrısında bulundu.3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında da Hatay Engelli Sosyal Girişimcilik Merkezi”nin açılışını gerçekleştiren Emine Erdoğan, merkezde engelli bireyler ve aileleriyle bir araya geldi, yakından ilgilenip yaşadıkları sorunları ve talepleri dinledi.Hatay”da ayrıca Serdar Demir Çocuk Evleri Sitesi”ni ziyaret eden Emine Erdoğan, koruma ve bakım altındaki çocuklarıyla yakından ilgilendi.Emine Erdoğan, 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü dolayısıyla düzenlenen, Toprağa İz Bırakan Kadınlar Programı, MÜSİAD Kadın Uluslararası Farkındalık Zirvesi, Milli Müdafaadan Milli Kalkınmaya Türkiye Yüzyılı”nın Kadınları, Yüzyılın Kadın İstihdamı: İş-Pozitifin tanıtım programı, Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü dolayısıyla düzenlenen Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Etkinliği ve Altındağ Alev Alatlı Bilim Merkezi”nin açılışı, Tarımda Kadın Emeği Zirvesine de katıldı, Yaşlılara Saygı Haftası dolayısıyla huzurevi sakinleriyle de bir araya geldi.Emine Erdoğan, 2024″te birçok etkinlik ve açılışa katılarak, toplumu ilgilendiren önemli konuları gündeme taşıdı.
Source: Hurriyet.com.tr
Necati Şaşmaz umrede görüntülendi, son hali herkesi şaşırttı: Polat Alemdar yaşlanmış
Özgü Namal, Selçuk Yöntem, Oktay Kaynarca gibi isimlerin kadrosunda yer aldığı ve yayınlandığı dönemde reyting rekorları kıran Kurtlar Vadisi dizisi halen daha büyük bir ilgiyle izleniyor.Dizide Polat Alemdar karakterini canlandıran Necati Şaşmaz şimdilerde gözlerden uzak bir hayat yaşıyor.Kurtlar Vadisi’nin yanı sıra Nöbet, Halil İbrahim Sofrası gibi yapımlarda da rol alan ünlü oyuncu umreye gitti. Arap yarım adasında büyük bir hayran kitlesine sahip olan Şaşmaz, umre ziyaretinde Arap hayranlarının yoğun ilgisi ile karşılaştı.Magazin Burada”nın haberine göre, hayranları kendisiyle fotoğraf çektirmek istedi. Şaşmaz, hiç kimseyi geri çevirmeden onlarla fotoğraf çekildi. Ünlü oyuncu, ziyareti boyunca bol bol ibadet ederek dua etti.Necati Şaşmaz”ın o anları da kısa sürede sosyal medyanın gündemine oturdu. Ünlü isme sosyal medyada; “Usta seni özledik”, “Koca bir nesil seninle yaşlandık”, “Polat Alemdar çok yaşlanmış be””, “tanıyamadım yaşlanmış” gibi yorumlar yapıldı.İşte Polat Alemdar”ın son hali…
Source: Internet Haber
Rus ressam, Eskişehir”de açtığı atölyelerle çocuklara sanatı sevdirmeye çalışıyor
Rusya”nın Yekaterinburg şehrinde doğan Dunaeva, sanata olan ilgisini küçük yaşlardan itibaren geliştirdi. 6 yaşında aldığı sanat eğitimiyle yeteneklerini pekiştiren Dunaeva, 1988″de Yekaterinburg N5 Sanat Okulu”ndan mezun oldu. Lise eğitimini Yekaterinburg Gymnasium N9 Lisesi”nin Mimarlık bölümünde tamamlayan Dunaeva, aynı dönemde Rusya Sanat Birliği”nde de eğitim aldı.
Sanatın yanı sıra spor alanında da başarılar elde eden Dunaeva, 2002″de Rusya Dağcılık Tırmanış Genç Milli Takımı”nda derece kazanmasının ardından profesyonel spor hayatını sonlandırdı.
2008 yılında Ural Devlet Mimarlık ve Sanat Akademisi (USUAA) İç Mimarlık Bölümü”nden mezun olan sanatçı, bu süreçte birçok sergi ve yarışmada ödüller kazandı. Dunaeva, 2012″de Ural Federal Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü”nden mezun olduktan sonra uzun yıllar grafiker ve kitap illüstratörü olarak çalıştı. 2014″te otizmli oğluna daha iyi eğitim olanakları sunabilmek için Eskişehir”e yerleşen Dunaeva, burada otizm farkındalığına yönelik önemli projeler gerçekleştirdi.
Dunaeva, 2017″de yazıp resimlediği “Uzay ve Arkadaşı” adlı çocuk kitabını yayımladı ve 2018″de “Oğlum” adlı kısa filmiyle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca düzenlenen kısa film yarışmasında birincilik ödülüne layık görüldü. Dunaeva”nın sözlerini yazdığı “Altmış Sekiz” adlı şarkı, Serenad Bayraktar tarafından bestelendi ve her yıl 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü”nde Anadolu Üniversitesi Çocuk Korosu tarafından seslendirilmeye başlandı.
2021 yılında özel bireylere eğitim veren Dr. Safa Halaç İlköğretim Okulu”nda “Kalpten Okuyan Kütüphane” adlı projeyi hayata geçiren Dunaeva, burada kütüphane tasarlayıp inşa etti. 2022″den itibaren her yıl Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin 2 Nisan Dünya Otizm Günü reklam panosu tasarımlarını gönüllü olarak hazırlayan sanatçı, 2023″te Eskişehir”de “Kirli Önlük Sanat Evi”ni kurdu ve burasının bu yıl dernekleşmesine öncülük etti.
Anadolu Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Grafik Anasanat Dalı”nda yüksek lisans eğitimini sürdüren Dunaeva, aynı zamanda ressamlık, resim öğretmenliği ve sanat danışmanlığı yapıyor.
Dunaeva”nın Kovid-19 salgını sürecinde ev ortamında etrafındaki ilgili çocukların resim yeteneklerinin gelişimine yardımcı olmak için başlattığı eğitimler, “Kirli Önlük Sanat Evi”nde devam ediyor.
“Sanatı çocuklara sevdiriyoruz”
Ekaterina Aleksandrovna Dunaeva, AA muhabirine, Kovid-19 salgını döneminde evinde komşularının çocuklarıyla resim çizmeye başlamasının, sanat evi kurma fikrini ortaya çıkardığını anlattı.
O dönem yaptıkları çalışmaların ev ortamında sınırlı kaldığını belirten Dunaeva, “Evin içinde olmak artık bize yetmiyordu. Bu nedenle çok güzel ortam kurduk ve evden çıkma zamanının geldiğini anladık. Böylece bir sanat evi kurmaya karar verdik.” dedi.
Dunaeva, çocukluktan itibaren aldığı yoğun sanat eğitimini çocuklarla paylaşmayı çok önemsediğini dile getirerek, kurduğu sanat evinde akademik sanat eğitiminin verildiğini söyledi.
Çocukların 5 yaşından itibaren sanat evindeki tüm eğitimlere katılabileceğini aktaran Dunaeva, “Burada sanatı çocuklara sevdiriyoruz. Bu yaşta en önemlisi çocuklara fazla baskı yapmamak, çok dikkatli yaklaşmak lazım. Biraz baskı yapılınca çocuklar sanattan soğuyabiliyor. Aldığım eğitimin hepsini onlarla paylaşıyorum çünkü çok yoğun eğitim aldım ve hepsi içimde kaldı. Bu, bir sanatçı için büyük problem. Bu bilgileri özellikle küçük yaştaki çocuklarla paylaşmak lazım.” diye konuştu.
Sanat evinde çocukların kendi çizim tarzlarını kaybetmeden eğitim aldıklarını belirten Dunaeva, onlardan pozitif geri dönüşler aldıklarını kaydetti.
“Burası sadece sanat evi değil, burası eğitim ve kültürün ne kadar önemli olduğunu gösteren bir yer. Burası eğitim yuvası, çocukların geleceklerinin yuvası.” diyen Dunaeva, ileride burayı büyüterek güzel sanatlar ortaokulu ve lisesi açmayı hedeflediğini vurguladı.
“2025”te moda tasarımı üzerine bir sergi gerçekleştireceğiz”
Dunaeva, sanat evindeki atölyelere başvuruların sosyal medya üzerinden yapıldığını belirterek, “5-10 yaş grubuna haftada bir saatlik ders öneriyoruz. Şu an resim, seramik, dikiş ve animasyon atölyelerimiz bulunuyor. Yetişkinler için de çeşitli atölyeler düzenliyoruz. Benim için burada 11 kadınla çalışıyor olmak çok güzel. Genç anneler ve güzel sanatlar eğitimi alan gençler için burası kendilerini gösterebilecekleri bir fırsat oluyor.” şeklinde konuştu.
Mart ayında düzenledikleri ilk sergide 100 çocuğun yaptığı eserlerin sergilendiğini aktaran Dunaeva, şöyle devam etti:
“Serginin ardından çocukların eserlerinin tamamı kitaba dönüştürüldü. Çocuklarımızın eserleri kalıcı oldu. Bu, sanat evi için çok gurur verici bir durum. İlk sergiden sonra motivasyonumuz çok yükseldi. 2025″te moda tasarımı üzerine bir sergi gerçekleştireceğiz. Çocuklar, kendi tasarlayıp dikecekleri giysileri boyayacak ve bu tasarımları podyumda sergileyecekler. Rusya”da bu tür organizasyonları sıkça gördüm ve kendim de katıldım. Çocuklara harika duygu yaşatıyor. Bunun için hazırlıklara başlayacağız.”
Atölyelerinde Türkiye ve Rusya kültürlerini bir araya getirdiklerini belirten Dunaeva, bu kaynaşmanın çocuklara büyük yaratıcılık kattığını, daha fazla kişiye ulaşmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Bakanlıktan ses sanatçısı Gönül Akkor için taziye mesajı
Bakanlığın sosyal medya hesabından paylaşılan mesajda, şu ifadelere yer verildi:”Türk sanat müziğinin eşsiz yorumcusu, gönüllerde taht kurmuş değerli sanatçımız Gönül Akkor”un vefatını üzüntüyle öğrendik. Bir büyük çınarı daha yitirmiş olmanın derin hüznünü yaşıyoruz. Kendisi, sesi ve zarafetiyle müziğimize unutulmaz izler bırakmıştır. Sanat camiamızın ve tüm sevenlerinin başı sağ olsun. Mekanı cennet olsun.”
Source: Www.star.com.tr
Devlet Bahçeli”den İmralı-DEM görüşmesine ilişkin açıklama
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli”nin 28 Aralık”ta İmralı”da gerçekleştirilen Abdullah Öcalan-DEM görüşmesine ilişkin ne diyeceği merak ediliyordu. Bahçeli, yeni yıl mesajında bu konuya dair ilk açıklamasını yaptı. Devlet Bahçeli”nin açıklaması şu şekilde; Yeni yılın arifesinde en kalbi duygularla, hürmet ve muhabbetle selamlarımı iletiyor, milli varlığımız ve birliğimiz payidar olsun diyorum. Tarihsel değişimlerin hızlandığı, coğrafya temelli hesapların güncellendiği bir yılı geride bırakıyor; yepyeni ümitlerin, düğümü açılmamış beklentilerin, gün yüzü görmemiş gelişmelerin kundağı ve kuluçkası olan taptaze bir yıla giriş yapıyoruz. Takvim yapraklarından kopan her yılın samimi, sağlıklı, sağduyulu, safsatadan uzak ölçüde muhasebe ve mütalaası hiç kuşkusuz geleceğin doğru okunmasında altın bir fırsattır. Önyargıların tasallutuna kapılmadan, hayatın gerçeklerine kapanmadan, politik ve ideolojik dogmaların sinsi davetine kanmadan akli, ahlaki ve ruhi arka plana dayanan sosyal, ekonomik ve siyasal kalkınma vizyonuyla yeni yüzyılı lehimize çevirmemiz mümkündür. Mücadelemiz süper güç Türkiye’nin gerçekleşmesine hizmettir. Yaşanmış ve hıfza emanet edilmiş yılları üst üste biriken hadiseler yığını veya meydana gelmiş hikâyeler mecmuu olarak değil, ders alınması gereken, sonuç çıkartılması icap eden, bununla birlikte önümüzü aydınlatması lazım gelen bir zaman kervanı şeklinde ele almak en makul tercihtir. Ağırlaşan yüklerden kurtulmanın, çağın hızına ayak uydurmanın, değişmez değerlerimize tutunmanın, her anı karmaşık karar vermeyi ve keskin zekayı gerektiren tarihi misyonumuz istikametinde inançla ve irfanla yürümenin haricinde her arayış, her amaç, her arzu çıkmaz sokaktır.2024 yılı Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni yüzyılında ilk eşik, ilk eşref, ilk etaptır. Bu vasfı ve varlığıyla 2024 yılının maşeri vicdan ve milli hafızada mühim ve müstahkem bir mevkie tekabül ettiği her türlü izah ve ifadeden varestedir.Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerinin tıpkı bir saat kadranı gibi işleyen ve sesi işitilen çarkı önümüzdeki yüzyılın ana çerçevesini ihata etmektedir.Yerimizde saymaya, vakit kaybetmeye, olanla yetinmeye, hayatı ve hadiseleri uzaktan seyretmeye ne halimiz ne de hakkımız vardır.En başta Asya, Afrika ve Ortadoğu olmak üzere; tüm dünyanın zor sınavlardan, zorlu sınamalardan geçtiği tarihi bir kavşakta ülkemizin muazzam bir şuurla kalkışa geçmesi, yoğunlaşan dış basınca karşı iç barış ve kardeşlik kümesini bütünlük içinde tutma gayesi ve gayreti ancak büyük medeniyet ve milletlere has bir meziyet olarak değerlendirilmelidir. Doğası gereğince, hayat ve siyaset geriye değil ileriye doğru akmaktadır. Bu akışı kesmek, değilse bile debisini azaltmak amacıyla yapılan veya yapılması muhtemel olan çoklu provokasyonlara karşı uyanık olmak, her türlü ihtimali gözeterek milli ve manevi ortak paydada kenetlenmek tehlikeleri en az seviyeye indirecek hamle üstünlüğünü ikmal edecektir. İnsan kaderinin göze çarpan müessir ve münhasır özelliklerinden birisi de bugün atılan adımların kendisini nereye götüreceğini bilmemesidir. Kader planımıza koordinat çizen bir başka vaki gerçek de şudur: Ağzımızdan çıkan her söz ebediliğin bir köşesinde erguvan gibi kanamakta ve yankılanmaktadır. Bu nedenle bin ölçüp bir konuştuğumuz sözler bir yanda özümüzün hüneri, diğer yanda da özgüvenimizin hüsnüniyet ve hüküm özeti olmalıdır.Klişelerle beslenen, ezberlerle benimsenen, statükoyla belirginleşen, peşin hükümlerle belgelenen bir hayat ve siyaset sürecinin yeni ufuklara yelken açması, tehlikeleri aşarak güvenli limanlara demir atması görülmüş, duyulmuş, tecrübe edilmiş bir şey değildir.Yeni yüzyılın ana çatısı kutuplaşmayı dışlayıp kucaklaşmayı esas amil kabul eden kaynaşma menşeli yeni bir siyasetle örülmelidir.Kronik ve kemikleşmiş ihtilafları üzerinde uzlaşılmış milli ilkeler temelinde ele almak artık bir mecburiyettir.Yeterince dış düşman varken, yeterince iç huzur ve barış hazinemizi yağmalamak için kuyruğa giren zulüm ve zillet failleri ortadayken, aramızda ve içimizde muhasım odak üretmenin hiçbir sonu olmayacağı gibi sonucu da yoktur.Bu mukadder gerçeği müdrik bir vicdanla ve objektif esaslara bağlı bir görüş derinliğiyle kavramak meselelerin can alıcı noktasına nüfus etmeyi kolaylaştıracak, ülkemize ve milletimize mukayeseli üstünlük kazandıracaktır.Türkiye dar kalıplara, vesayet kapanlarına, taviz ve teslimiyet kabuklarına sığmayacak, sığdırılamayacak kadar büyük bir ülkedir.Türkiye Cumhuriyeti, bütün Türk vatandaşlarının şan ve şerefi; istiklal ve istikbal şevketidir.Türk milleti ayrılmayacak, ayrışmayacak, kopmayacak, bölünmeyecek kadar iç içe geçen, aynı zamanda mensubiyet onurunu şuur hisarlarında bayraklaştırmış her insanımızın birbiriyle yekvücut halinde birleşerek can verdiği beşeri bir zirvedir.Hiçbir zırva, hiçbir zırlama, zehir karışımlı hiçbir zıtlık bu zirveyi aşağıya çekemeyecektir.Türk tarihi, Türk kültürü, geçen Türk asırları üzerinde yaşadığımız coğrafyayı vatan yapan kardeşlik kuvvesinin ve kader ortaklığı kudretinin marifetiyle önümüzdeki yüzyıla izi ve iradesi asla silinmeyecek bir mühür vuracaktır.Bu kapsamda herkesin milli ve manevi değerler muhtevasında birleşmesi ve el ele vermesi yalnızca bugünümüzü değil aynı şekilde geleceğimizi de güvenceye kavuşturacaktır.Tarihi bir film şeridine benzer şekilde geri sarmak söz konusu değildir.Ancak tarihin ve coğrafyanın ötelerin ötesinden süzülüp gelen mesajlarına kulak verilmesi, buna müzahir bir gelecek kubbesinin altında toplanılması, ezcümle Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonunun hayata geçmesi kaçınılmazdır, bu siyasi ve stratejik yükseliş elbirliğiyle sağlanacaktır.Komşu ülkelerde vasat bulan kırılmalar, yumuşama göstermeyen sert cepheleşmeler, devamlı mesafe alan soğuk ve sıcak çatışmalar, biri biterken diğeri başlayan dış bağlantılı operasyonlar; ortak tarih, inanç ve kültür boyutlarıyla birlikte jeopolitik sarkaç da dikkate alındığında Türkiye’nin her zaviyeden ilgi sahasına girmektedir.Özellikle 27 Kasım 2024 tarihi itibariyle Suriye’de yaşanan seri ve baş döndürücü gelişmeler katil Esad’ın 8 Aralık’ta ülkesini terk etmesiyle yeni bir dönemin miladı olmuştur.Suriye’nin istikrarı, huzuru ve barışçıl siyasi ortamı bölge ülkeleriyle Türkiye’nin ortak yararınadır.Suriye’de provası yapılan ve devamlı tahrik edilen etnik ve mezhep temelli kamplaşmanın ülkemiz ve bölgemiz adına devasa tehditler vaat ettiği de açıktır.Şam’da tezahür eden geçiş hükümetinin ilerleyen aylarda geçici yönetimi kurması, Suriye’de yaşayan her kesimi ve herkesi bir ve eşit telakki etmesi, bu ülkenin derlenip toparlanmasının ana dinamiğini oluşturacaktır.Bölgesel ve küresel çıkar gruplarının, yayılmacı siyaset takip eden vandal emelli ülkelerin Suriye’yi iç savaş şartlarına sürükleme hazırlıklarına tetikte ve teyakkuz halinde duruş göstermek elbette mutlak bir zorunluluktur.Belirlenmiş takvim çerçevesinde demokratik mekanizmaların gecikmeksizin çalıştırılarak Baas kalıntılarının tamamıyla silinmesi, seçimlerin olabilecek en kısa sürede yapılarak meşruiyet sorunlarının çözülmesi temennimizdir.Suriye’nin siyasi ve toprak bütünlüğü tartışma kabul etmeyen bir konudur.Üniter Suriye Cumhuriyeti daima Türkiye Cumhuriyeti’nin dost ve kardeş ülkesi olacaktır.İki ülke arasında kurulacak siyasi temaslar ve sahici diyaloglar bölge barış ve istikrarına çok güçlü destek verecektir.Dahası terörizme karşı ortak eylem planı ve ortak direniş kararlılığı iki ülke güvenliğini, karşılıklı yapıcı ve pozitif ilişkiler ağını tahkim ve temin edecektir. “PKK”nın tasfiyesi kaçınılmazdır” Yeni şartlarda, dönüşen konjonktürde, değişen güç dengelerinde, oyun kurucu Türkiye’nin karşısında PKK/YPG terör örgütünün Irak’ın kuzeyiyle birlikte Fırat’ın batısı veya doğusunda tutunması hayaldir ve tasfiyesi kaçınılmazdır.Mücavir topraklardan kaynaklanan terörist emel ve eylemlerinin harekat ve manevra sahası kalmamıştır.Silahlar ya gömülecek ya da silah tutanlar gömülecektir.Yurt içinde ve yurt dışında elinde silahla gezen hiçbir caniye ve terör örgütüne müsamaha yoktur.Bu çerçevede Suriye’de teessüs eden geçiş hükümetinin açıklamaları umut ve memnuniyet vericidir.Ne yurt içinde ne de yurt dışında teröre kesinlikle ödün verilmeyecektir.Türkiye Cumhuriyeti terörle mücadelesini dirayet ve cesaretle icra etmektedir, buna da devam edecektir.Geldiğimiz bu aşamada Kürt kardeşlerimiz oynanan kanlı oyunun içyüzünü okumuş, hıyanetin azılı figüranlarını tanımış, emperyalizmin cinayet kampanyasını görmüştür.Bu nedenle bölücü terör örgütünün Kürt kardeşlerimizin iradesine ve istikbaline ipotek koyma teşebbüsü boşa düşmüştür.Türk ile Kürt’ün arasına girmek, fitneye koçbaşılık yapmak, bozgunculuk ve bölücülük dayatmasıyla bin yıllık kardeşliği baltalamaya çalışmak boşuna bir hevestir.Türk milleti bu ihanete boyun eğmeyecektir.Komşu coğrafyalar kaynayıp karışmışken; dahası ülkeler deprem geçirirken Türkiye’nin milli birlik ve kardeşlik hissiyatını çok güçlü şekilde sahiplenmesi hayranlık uyandıran bir hususiyettir.İlkel, iradesiz ve inkarcı anlayışın hastalıklı bir uzvundan ibaret olan bugünkü yamalı ve yaralı muhalefet ne söylerse söylesin, bölücü terörün ülke gündeminden çekip çıkarılmasından korkup çekinen melez ve devşirme sözde milliyetçiler hangi iftiralarla avunursa avunsun, Türkiye iki asırlık ağırlığından kurtuluş için inisiyatif almıştır.Büyük çapta Türk-Kürt kardeşliğiyle inşa ve ihya edilen Türk milleti kimliği yeni yüzyılın demokratik itibarı, haysiyet ve hürriyet timsali olmayı hak etmektedir.Manasız kuşkulara, maksatlı kurcalamalara ve mesnetsiz kuruntulara yer yoktur.Ortada yeni bir çözüm veya açılım diye bir süreç hiç yoktur.Olan ve olması gereken milli beka ve gelecek adına muhataplarının aktif, önşartsız, hesapsız, hilesiz, güven veren ve hasbi şekilde devreye girmesidir.Oyalanacak ve israf edilecek vakit kalmamıştır.Türkiye için kader ve karar anı gelmiştir.Ya bir ve beraber kardeşçe yaşayacağız ya da dış dayatmalarla, bölgesel fay hatlarının kırılmasıyla tetiklenen şiddetli bir yıkıma maruz kalacağız.Sabırla, sebatla, anlayışla, hoşgörüyle, milli ilke ve ülkülere sadakatle birlik ve kardeşliğimizi perçinlemenin, pekiştirmenin ve pekleştirmenin tarihi mesuliyeti omuzlarımızdadır. “Hayırlı başlangıcın ivmesi olmuştur” Türk vatanı; üzerinde yaşayan, altında yatan, henüz doğmamış bulunan herkesindir.İmralı ile DEM Parti temsilcileri arasında 28 Aralık 2024 tarihinde gerçekleştirilen görüşme ve bu görüşmenin genel hatlarıyla medyaya yansıyan bazı bölümleri demokrasiyi, Türk-Kürt kardeşliğine bağlanan umutları nispeten takviye etmekle kalmamış hayırlı bir başlangıcın ivmesi olmuştur.Sırayı sözden eylem safhasına geçiş almalı, nihayetinde müspet ve müşahhas sonuçların kademe kademe sahnelenmesi gecikmeksizin ifa ve ilan edilmelidir. 2025, Türk ve Türkiye Yüzyılının ikinci yılıdır. “Ne müzakere ne de mütarekeden söz açılabilecektir” Bu yıl içinde önümüzdeki yüz yılın barış ve huzur temeli ortak iradenin eşgüdümünde kazılacaktır.Ne müzakere ne de mütarekeden söz açılabilecektir; terörsüz ve huzurlu Türkiye’nin müteyakkız doğruluşuyla yeni yüzyılın müjde ve mükafatını ihtiva eden mütemadi manifestosu çok yakında tekemmül edecektir.Sınırlarımızın diğer yakaları krizden krize savrulurken kendi içimizde birbirimizin can suyu olmanın zamanı gelip çatmıştır.Devir Türk Devri, Yüzyıl barış içinde var olacak Türkiye’nindir.2024 yılında uzaya ayak basan Türk astronotunun önümüzdeki dönemlerde sayıları artmalıdır.Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan bir maden işletmesinde yaşanan toprak kaymasında hayatlarını kaybeden işçilerimiz Türk milletinin tamamının yüreğine ateş düşürmüştür.Acılarımızın, kayıplarımızın ve gözyaşlarımızın kimliğini sorgulamak akıl dışılıktır.2024 yılında ilk uçuşunu yapan Milli Muharip Uçağımız Kaan hepimizin, milletimizin tamamının ortak gururudur.Doğumuz üzülürken batımızın sevinmesi diye bir şey hiç görülmemiştir.Türk ve Kürt kardeşliğini hiçbir tuzak ve tertip tahrip edememiş ve edemeyecektir.Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde katledilen Narin yavrumuz, Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde hayattan kopartılan Sıla yavrumuz 2024 yılında hepimizi kahretmiştir.Adımız ve anılarımız acılarımız kadar bir ve aynıdır.Çözümsüzlüğe havale edilip muhasım çevrelerin eline koz olarak geçecek, müteakiben aleyhimize silah gibi kullanılacak hiçbir sorun alanımız olmamalıdır.Milli birlik ve dayanışma hasletimiz Cudi kadar göz alıcı, Toroslar kadar sıralı, Fırat kadar engin, Dicle kadar coşkun, zeybek kadar canlı, bar, horon ve karşılama kadar heyecanlıdır.Türkiye iç çatışma girdabına asla düşmeyecektir.Ortadoğu’nun kaos salgını Türkiye’mize bulaşamayacaktır.Bilakis ve bilahare dostluk ve barış kuşağı etrafımızı kuşatacaktır.2025, Türk ve Türkiye Yüzyılının huzur ve sükûnet sayfasını iyice aralayacak, anlaşmazlık ve uyuşmazlık kilitlerini açan ferah, feragat ve refah sıçramasıyla uçurumları kapatacaktır.Emevi Camii’nde kılınan şükür namazından rahatsız olan, garabet şeklinde şükür namazının kazası olmayacağını söyleyerek dinden diyanetten ne kadar uzak olduğunu gösteren, okunan Fetih Suresi’nden dolayı da bunalıma giren kifayetsiz muhterisler basit ve bayağı tutumlarının bedeli yüksek akıbetine muhakkak katlanacaklardır.2025, Türkiye’nin ve Türk milletinin yılı olacaktır.2025, bin yıllık kardeşliğimizin çelikleştiği, bölünme rüyası görenlerin sukutu hayale uğradığı, bölücü terörün kökünün kazındığı kutlu doğuma sahnelik yapacaktır.1 Ocak 2025’te karşılayacağımız mübarek üç ayların ve bir gün sonra idrak edeceğimiz Regaip Kandilinin nice manevi güzelliklere vesile olması niyazımla birlikte; büyük Türk milletinin, bütün Türk vatandaşlarının, Türk-İslam aleminin, huzur ve barışa susamış insanlığın yeni yılını kutluyorum.Yöresi, kökeni ve anasının dili ne olursa olsun milletimin her evladını hasret, hürmet ve muhabbetle kucaklıyor, en iyi dileklerimi paylaşıyorum.Filistin’de varoluş mücadelesi veren kardeşlerimize Rabbim’den kolaylıklar diliyorum.Vatan ve millet yolunda kara toprağın bağrına giren kahraman şehitlerimize, Gazze ve Lübnan başta olmak üzere soykırıma maruz kalan mazlum din kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler temenni ediyorum.Yeni yılda; yeni Türkiye, yeni yüzyıl ve yeni hayatın muhterem kazanımlarıyla Türk milletinin yeni bir destan yazacağına canı gönülden inanıyorum.
Source: Internet Haber
Yeni Zelanda, 2025″e “merhaba” dedi
Pasifik’teki ada ülkesi Yeni Zelanda, TSİ 14.00 te 2025 e ‘merhaba’ dedi. Yeni yıl, Yeni Zelanda nın Auckland ve Wellington kentlerinde havai fişek gösterileriyle karşılandı. Yeni Zelanda nın en büyük şehri Auckland da binlerce kişi şehir merkezini doldurdu ve havai fişek gösterilerini izlemek için şehrin volkanik tepeler halkasına tırmandı. Kentte yerli kabilelerinini yansıtan bir ışık gösterisi yapıldı. Bu gösteri, 5 milyonluk ülkede Māori haklarına ilişkin protestoların damgasını vurduğu bir yılı bitirirken gerçekleşti. Yeni Zelanda nın ardından Avustralya, TSİ 16.00 da 2025 e girecek.
Source: Habertürk
Anadolu”nun kayıp tapınağı bulundu
Önceki yıllarda yapılan kazılarda Medler e ait olduğu tespit edilen ateşgah ve mimari yapılar ortaya çıkarılırken Oluz Höyük kazılarının bu yılki bölümünde, Friglere ait olduğu belirlenen tapınağa ulaşıldı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve kazı sorumlusu Prof. Dr. Şevket Dönmez, AA muhabirine, Oluz Höyük te 18 yıldır kazı çalışması yürüttüklerini söyledi. Oluz Höyük te 6 bin 500 yıl öncesine dayanan görkemli bir tarih olduğuna dikkati çeken Dönmez, Höyükler katman katman. Bunları bir tarih kitabı gibi düşünebiliriz. Her katman o tarih kitabının bir sayfası dedi. Oluz Höyük ün dinsel bir merkez olduğuna işaret eden Dönmez, Bunu Hitit döneminden beri izleyebiliyoruz. Hitit dönemine henüz tam anlamıyla ulaşamadık ancak o dönemden bazı objeler elimize geçiyor. Bunlar daha çok boğa betimleriyle karşımıza çıkıyor. Boğanın anlamı şu; Hititler de fırtına tanrısının kutsal hayvanı. Altta da büyük bir Hitit kentinin olduğunu biliyoruz ifadelerini kullandı. ARTIK BURAYA BİR KUBABA TAPINAĞI, KUBABA MABEDİ DİYEBİLİYORUZ Dönmez, kazı sırasında Friglere ait önemli objeler de bulduklarını anlatarak, şunları kaydetti: Demir Çağı katmanın altında Frig döneminde bir Kubaba, yani ana tanrıçanın kutsal alanı olduğunu sunaklarıyla beraber 2010 yılından beri ortaya çıkarıyorduk. Bu bölgedeki titiz çalışmalarımız sonucunda kutsal alanın kutsal odasını, içinde tanrıça Kubaba yı temsil eden kutsal taşı da ortaya çıkardık. Böylece şu an için bu kutsal alanın ve mabedin, yani tapınağın çok büyük bölümü ortaya çıkmış oldu. Artık buraya Kubaba tapınağı, Kubaba mabedi diyebiliyoruz. Bu, Oluz Höyük kazılarındaki bu yılın başarısı, önemli bir keşfi olarak karşımıza çıkıyor. ANADOLU DA KAYIP BİR TAPINAK ORTAYA ÇIKMIŞ OLDU Artık tabakalaşmayı çok iyi anlayabildiklerini vurgulayan Dönmez, 18 yıllık süreçte Amasya nın tarihini somutlaştırmaya başladıklarını dile getirdi. Dönmez, şöyle devam etti: Oluz Höyük teki Kubaba kutsal alanı ve mabedi, yani içinde kutsal odası ve Kubaba yı temsil eden taşın açığa çıkmasıyla aslında Anadolu da kayıp bir tapınak ortaya çıkmış oldu. Tapınağın etrafında çok sayıda kemik obje bulduk. Bunlar delikli objeler. Koyun parmak kemikleri ve omurga kemikleri. Bunlar muhtemelen bir kırbaca bağlanıyordu ve burada ana tanrıça için ayin yapan rahipler, ruhbanlar bunları vücutlarına vuruyorlardı. Bu ayinler dans ederek ve etrafında dönerek gerçekleşiyor. Kutsal mekanı bir nevi tavaf ediyorlar. Tapınağın, 4-B dedikleri tabakada açığa çıktığını belirten Dönmez, Günümüzden 2 bin 600 yıl öncesine, milattan önce 600 lü yıllara ait. Bu seneki hedefimiz sadece Kubaba kutsal alanı oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığının Geleceğe Miras Projesi çerçevesinde buradaki projeye özel olarak önem verildi ve desteklendi diye konuştu.
Source: Habertürk
Şekerpare Tarifi
Şekerpare Tarifi Şekerpare, yapımı kolay, lezzetli ve şerbetli bir tatlıdır. Her yaştan kişi tarafından beğenilen bu tatlı, hem misafirlerinizi hem de ailenizi etkileyecek harika bir seçenek olacaktır. Şekerpare tarifi, malzemelerinin basitliği ve yapımının kolay olması sayesinde, tatlı krizlerinizi anında çözebilir. Misafirlerinize veya kendinize nefis bir tatlı yapmak isterseniz işte malzemeler… Şekerpare Malzemeleri Şekerpare tatlısının yapımında kullanılan malzemeler oldukça basittir ve çoğu evde bulunan ürünlerden oluşur. İşte şekerpare tarifi için gerekli malzemeler: Hamur İçin: – 2 su bardağı un – 1 su bardağı irmik – 1/2 su bardağı sıvı yağ (isteğe göre tereyağı da kullanabilirsiniz) – 1/2 su bardağı pudra şekeri – 1 adet yumurta – 1 paket kabartma tozu – Yarım paket vanilin – Bir tutam tuz Şerbet İçin: – 2 su bardağı su – 2 su bardağı toz şeker – Bir dilim limon (şerbetin kıvamını alması için) Üzeri İçin: – Badem veya fındık (isteğe bağlı, şekerparelerin üzerine koymak için) Şekerpare Yapımı Şekerpare yapımı oldukça kolaydır ve adım adım takip edildiğinde, lezzetli bir sonuç elde edebilirsiniz. İşte şekerpare tatlısının yapılışı: Şerbeti Hazırlayın Şekerpare tatlısının en önemli özelliklerinden biri, tatlının üzerine dökülen şerbetidir. Şerbetin şekerpareye tam oturması için doğru bir şekilde hazırlanması gerekir. – İlk olarak, şerbeti hazırlamak için bir tencereye 2 su bardağı suyu ve 2 su bardağı toz şekeri ekleyin. – Şekeri ve suyu karıştırarak kaynamaya bırakın. Şerbet kaynamaya başladıktan sonra yaklaşık 10 dakika kadar kısık ateşte kaynatmaya devam edin. – Şerbetin kıvamı, şekerparelere dökmeden önce biraz soğumalıdır. Şerbetin içine bir dilim limon koyarak, şerbetin şekerlenmesini engelleyebilir ve parlak olmasını sağlarsınız. Hamuru Hazırlayın Şekerpare hamuru oldukça basit bir şekilde hazırlanabilir. – Bir kaba 2 su bardağı unu, 1 su bardağı irmiği ve 1 paket kabartma tozunu ekleyin. Üzerine bir tutam tuz ve yarım paket vanilini ilave edin. Tüm kuru malzemeleri karıştırın. – Ardından, 1 adet yumurtayı ve 1/2 su bardağı sıvı yağı ekleyin. Bu karışımı parmak uçlarınızla yoğurarak, malzemeleri birbirine iyice yedirin. – Hamurunuzun kıvamı, yumuşak ve hafif ele yapışan bir kıvamda olmalıdır. Eğer hamur çok sert olursa, biraz daha sıvı yağ ekleyebilirsiniz. Şekerpareyi Şekillendirin – Hazırladığınız hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparın. – Bu parçaları avuç içinde yuvarlayarak top şekli verin. Sonrasında bu topları hafifçe yuvarlak veya oval şekillerde elinizle şekillendirin. – Şekerparelerin üzerine birer tane badem veya fındık yerleştirin. Bu, tatlıya hem güzel bir görünüm hem de ekstra bir lezzet katacaktır. Şekerpareleri Pişirin: – Fırınınızı 180°C ye ısıtın. – Şekerpareleri yağlı kağıt serili fırın tepsisine aralıklı olarak dizin. Bu şekilde pişerken birbirine yapışmazlar. – Şekerpareleri önceden ısıtılmış fırında, üstleri hafifçe kızarana kadar yaklaşık 25-30 dakika pişirin. Pişen şekerparelerin üzeri altın rengini almalıdır. Şerbeti Dökün: – Şekerpareler piştikten sonra, sıcak şekerparelerin üzerine soğuyan şerbeti dökün. – Şerbeti dökerken dikkatli olun, şerbetin her bir şekerparenin üzerine eşit şekilde dağılmasına özen gösterin. – Şerbetin, şekerparelerin içine iyice çekmesi için tatlınızı 15-20 dakika dinlendirin. Şekerpare Yapımında Bazı Püf Noktalar Şekerpare tatlısının hazırlanması oldukça kolay olsa da, birkaç noktaya dikkat etmek önemlidir. İşte şekerpare yaparken göz önünde bulundurmanız gereken bazı ipuçları: – Şerbetin Soğuk Olması Gerekiyor: Şekerparelerin üzerine dökmeden önce şerbetin mutlaka soğumuş olması gerekir. Sıcak şerbet, hamurun bozulmasına ve tatlının dağılmasına sebep olabilir. – Hamurun Kıvamı: Hamurun çok sert veya çok yumuşak olmaması gerekir. Yumuşak ama ele yapışmayan bir hamur elde etmek için malzemeleri dikkatlice ölçün. – Badem veya Fındık Kullanımı: Şekerparelerin üzerine yerleştirilen badem veya fındık, tatlıya görsel açıdan şıklık katmanın yanı sıra, lezzetini de artırır. Badem, şekerpareyle mükemmel uyum sağlar. – Pişirme Süresi: Şekerparelerin pişirme süresi, fırının performansına göre değişebilir. Altın rengini alana kadar pişirmeye devam edin, fakat fazla pişirmemeye dikkat edin, çünkü şekerpareler çok kuruyabilir. Şekerpare Servisi Şekerpare tatlısı genellikle soğuduktan sonra servis edilir. Soğuyan şekerparelerin şerbeti iyice içine çeker ve daha lezzetli hale gelir. Tatlınız, çayın yanına harika bir eşlikçi olabilir ya da özel günlerde misafirlerinize ikram edilebilir. Ayrıca, tatlıyı dondurucuya koyarak, daha sonra da tüketebilirsiniz.
Source: Habertürk
Yeni Zelanda, 2025″i muhteşem havai fişek gösterileriyle karşıladı
Dünya yeni yıla hazırlanırken, Yeni Zelanda 2025″i muhteşem havai fişek gösterileriyle karşıladı.Resmi adı Kiritimati olan Christmas Adası, dünyanın en ileri saat diliminde yer alıyor ve 7.000″den fazla nüfusuyla 2025″e ilk giren yer oldu. Kiribati”ye bağlı olan adanın ardından sırasıyla Tonga, Samoa ve Yeni Zelanda”nın Chatham Adaları yeni yıla girdi.2025″i karşılayan ilk büyük şehirler, Greenwich saatiyle 11:00″de yeni yıla giren Yeni Zelanda”nın Auckland ve Wellington kentleri oldu. Auckland”ın simgesi Sky Tower”dan fırlatılan havai fişekler, Londra”daki Big Ben”in yeni yılı müjdelemesinden 13 saat, New York”taki Times Meydanı”ndaki kutlamalardan 18 saat önce gökyüzünü aydınlattı.Yeni Zelanda ve Avustralya”da toplanan kalabalıklar, havai fişek gösterilerini izlemek ve şampanya kadehlerini kaldırmak için en iyi noktaları seçti.2024″ün sona ermesiyle dünya, Olimpiyat başarılarının, Donald Trump”ın dramatik dönüşünün, Orta Doğu ve Ukrayna”daki çalkantıların yaşandığı bir yıla veda ediyor. İklim kaynaklı felaketlerin Avrupa ovalarından Katmandu Vadisi”ne kadar etkili olduğu 2024″ün, kayıtlara geçen en sıcak yıl olacağı neredeyse kesin.Sydney Limanı”ndaki Yeni Yıl kutlamaları başlarken, birçok kutlamacı son 12 ayı geride bırakmanın rahatlığını yaşıyor. 32 yaşındaki sigorta çalışanı Stuart Edwards AFP”ye, “Dünyada birçok savaş ve karışıklık var. Herşeyin düzelmesi güzel olur” dedi.Kendisini “dünyanın Yeni Yıl başkenti” ilan eden Sydney”de, gece yarısı ünlü Opera Binası ve Liman Köprüsü”nden dokuz ton havai fişek fırlatılacak. Her yıl olduğu gibi “aile havai fişekleri” yerel saatle 21:00″de Opera Binası ve Sydney Köprüsü”nü aydınlattı. Ana gösteriden üç saat önce gerçekleşen bu etkinliği izlemek için bir milyondan fazla izleyicinin şehrin kıyı şeridine akın etmesi bekleniyor.
Source: Abdullah Teymur
Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı”dan yeni yıl mesajı
Beşiktaş Kulübünün yeni başkanı Serdal Adalı, yayımladığı yeni yıl mesajında siyah-beyazlı kulübü “aydınlık yarınlara” taşımak için çalışacaklarını ifade etti. Kulübün internet sitesinden yayımlanan mesajda 2024″ün siyah ve beyazın bir arada yaşandığı bir yıl olduğundan bahseden Adalı, şu ifadelere yer verdi: “Yılı geride bırakırken hep birlikte demokratik bir olağanüstü seçimli genel kurul süreci yaşadık. En zor zamanlarımızda bile 13 binin üzerinde kongre üyemiz sandığa gelerek Beşiktaşımıza sahip çıktılar. Kötü günlerde büyük bir kenetlenme örneği gösterdiğimiz, birlik beraberlik mesajı verdiğimiz genel kurulumuzla da Türkiye”nin en büyük camiası olduğumuzu bir kez daha yaşamış ve görmüş olduk. Şanlı tarihimizin en yüksek katılımıyla gerçekleştirdiğimiz genel kurulumuzda yüce Beşiktaşımızın başkanlık makamına seçilmiş olmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyorum. Bu vesileyle genel kurulumuza katılarak Beşiktaşımıza sahip çıkan kıymetli üyelerimize bir kez daha en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Beşiktaş”ta yepyeni bir dönem başlamıştır. Kulübümüzü zor günlerden aydınlık yarınlara taşımak için var gücümüzle çalışacağımızdan şüpheniz olmasın. Camiamızın her bir ferdinin desteğiyle Beşiktaşımızı layık olduğu başarı ve mutluluk dolu güzel bir geleceğe hep birlikte taşıyacağız. Bu duygu ve düşüncelerle adım atacağımız 2025 yılının; sporcularımıza, antrenörlerimize, teknik ekiplerimize, çalışanlarımıza ve tüm Beşiktaşlılara sağlık, başarı, huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum.
Source: Fotomaç