Güneş enerjisiyle çalışan cihaz biberlerin kurutulma sürecini kısalttı
Bölge ürünlerinin verimliliğine ve çeşitliliğine katkı sunmak amacıyla faaliyet yürüten GAPTAEM”de mühendis olarak çalışan Ahmet Bedei Emen, isot üreticilerinden gelen talepler doğrultusunda biber kurutma makinası üretimi için çalışma yaptı.
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) destekli “Kırmızı biberde güneş enerjisiyle çalışan prototip kurutucu tasarımı” projesinin yürütücüsü olan Emen, yaklaşık 2 yıllık emeğin ardından “Biber Kurutma Makinası Prototipi” üretmeyi başardı.
Cihazın içerisinde dairesel olarak hareket eden tavalara yerleştirilen biberler, kurutulmuş ve yüksek ısıdaki havayla birlikte daha hızlı şekilde kurutuldu.
GAPTAEM Müdürü İbrahim Halil Çetiner, AA muhabirine, enstitü olarak üreticilerden gelen talep üzerine bu makinayı geliştirdiklerini söyledi.
Cihazla daha hijyenik ortamda kurutma işleminin yapılabildiğine işaret eden Çetiner, şöyle konuştu:
“Bu çalışmamızda amacımız hem kurutmayı daha sağlıklı yapmak hem de günü kısaltmak oldu. 5 günde kurutulan biberler 1,5 günde kurutulmaya başlandı. Cihazımızın içerisinde bulunan tavaların krom olması, kuru hava ile kurutulmasıyla hijyen ve aflatoksin açısından yaşanan sıkıntıların önüne geçmiş olduk.
Biber sezonu sonunda biber fiyatlarının düşmesi ve üreticilerin, halkımızın mevsimin soğuk gitmesi veya yağışlı gitmesi durumunda biber kurutma işini yapamayışından kaynaklı sıkıntıları da gidermiş oluyoruz. Nasıl kurutuyoruz? Biz bu projede geliştirdiğimiz sistem ile güneş enerjisinden kuru havayı ısıtıyoruz ve bu kuru hava ile şimdilik 70 derece uygulamamız yeterli oldu. 100 dereceye kadar arttırabiliyoruz. Kuru havayı cihazın içine basarak bizim tavalara dizdiğimiz biberlerimizi kurutuyoruz.”
Çetiner, bu makinanın üreticiler tarafından büyütülüp geliştirilebileceğini kaydetti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Tosyalı Holding, 2025″te 9 milyar dolar ciroyu aşmayı hedefliyor
Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, değişken küresel koşullara rağmen 2025″te kapasitelerini daha verimli kullanıp ölçeklerini daha da büyüteceklerini belirterek, “İşimizin sürdürülebilirliğini daha sağlam temellere oturtacağız. 2025″te küresel olarak 3 milyar dolar civarında bir ihracat gerçekleştirmeyi, ciromuzu da 9 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.” dedi.
“İş Dünyası Söyleşileri” kapsamında AA muhabirine açıklamada bulunan Tosyalı, 2024″ün dünyada dönüşümün devam ettiği, jeopolitik gerginliklerin olduğu, zaman zaman tedarik zincirinde sorunların yaşandığı zorlu bir yıl olduğunu söyledi.
Bu değişken koşulların bölgeyi ve Avrupa ekonomisini direkt etkilediğini ve dünya ekonomisine de ciddi etkileri olduğunu aktaran Tosyalı, “Ticaret yollarında sorunlar oluyor, ham madde ve emtia fiyatları etkileniyor. En büyük pazarımız olan Avrupa ekonomisi büyümekte zorlanırken Çin”in üretim fazlası ürünlerini dünya pazarlarına sunması birçok ülkede ekonomileri zorladı. Türkiye”de ise enflasyonu düşürmek için uygulanan sıkı para politikası ekonomik aktivitenin ivme kaybetmesine yol açtı. Büyüme, dünyanın birçok bölgesinde istenen seviyede değildi. Bu olayların üzerine ABD”de Trump”ın yeniden seçilmesi gibi bir faktör eklendi. Olayın siyasi tarafının ötesinde ekonomik etkileri de olabilir. Yeniden ticaret savaşları başlarsa bu bizi de ülke olarak etkileyebilir.” şeklinde konuştu.
Demir-çelik sektöründeki sorunların temeli daha çok Çin kaynaklı olduğunu dile getiren Toyalı, “Özellikle Çin ekonomisinde çok büyük bir hacme sahip olan inşaat ve alt yapı sektöründeki sorunlar demir-çelik sektörünü bu ülke özelinde zorlarken, dünyayı da dolaylı olarak etkiliyor. Çünkü Çin hem en büyük demir-çelik üreticisi hem de en büyük tüketici. İç taleplerindeki zayıflık sebebiyle Çinli üreticilerin dampingli çelik ihracatı gün geçtikçe artıyor. Bu da başta Avrupa olmak üzere tüm bölgeleri ve ülkeleri tehdit ediyor.” ifadelerini kullandı.
“Her yıl 1,5-2 milyar dolar yatırım yapıyoruz”
Tosyalı, her yıl 1,5-2 milyar dolar yatırım planladıklarını, sürdürülebilirlik odaklı, dünyanın sayılı yeşil çelik üreticilerinden biri haline getirecek yatırımlar yaptıklarını bildirdi.
Tosyalı Demir Çelik İskenderun Tesisinde üretime geçen yıl başladıklarını hatırlatan Tosyalı, bu tesislerinin nitelikli yeşil çelik üretimiyle Türkiye”de öncü yatırımlardan biri olduğundan söz etti.
Bununla birlikte Tosyalı Toyo tesislerinde 325 bin tonluk teneke üretim kapasitesini iki katına çıkararak 650 bin ton seviyesine ulaşmak için başlattıkları yatırımda sona geldiklerini belirten Tosyalı, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu kapsamda yeni “Tin Free Steel” (krom kaplı teneke) üretimi de dahil olmak üzere bir dizi yatırımımız tamamlandı. Yaklaşık 200 milyon dolar tutarındaki ilave kapasite artışını bu yılın sonunda devreye aldık. Tosyalı Toyo”nun yüksek teknoloji ile üretilen ambalaj çeliği kapasitesini artırmaya yönelik bu yatırımımız, yaşanan salgınla ile birlikte Türkiye”de ve dünyada sağlıklı, pratik ve hijyenik olan ambalajlı gıdaya yönelik artan talebi karşılamamızı sağlarken daha önce Türkiye tarafından ithal edilmek zorunda olan birçok ürünü de iç pazara sunarak ithalatın önünün kesilmesine önemli bir katkı sağlayacak.”
Tosyalı, Cezayir”in en büyük sanayi tesislerinden biri olan Tosyalı Algerie tesislerinde geçen yıl en yüksek teknolojiye sahip yeni DRI tesisi ve onun önünde yıllık 4 milyon tonluk kapasiteyle yassı çelik üretecek haddehanelerin yapımını başlattıklarını söyledi.
Bu yatırımın slab üretim tesisinin mayıs itibarıyla faaliyete geçtiğini anımsatan Tosyalı, “Bu fazdaki ikinci DRI”ımızı da geçtiğimiz günlerde devreye aldık. İkinci DRI tesisi hem doğal gaz hem de küçük bir modifikasyonla yüzde 100 hidrojenle çalışabilme özelliğiyle dünyada ticari üretime başlayan ilk tesis oldu. Tosyalı Algerie bu yatırımlar çerçevesinde ilk defa yassı çelik kategorisinde nihai ürünlerini de dünya pazarına sunmaya başladı. Bu yatırımlarla Tosyalı Algerie aynı tesiste 5 milyon tonun üzerine çıkan DRI üretim kapasitesiyle Avrupa ve Kuzey Afrika”yı kapsayan Akdeniz havzasındaki en büyük DRI üretim kapasitesine sahip oldu. Bununla birlikte yine Cezayir’deki tesisimizin 4″üncü etap yatırımları kapsamında yeni bir yıllık 4 milyon ton kapasiteli peletleme tesisi ve yine yıllık 4 milyon ton kapasiteli yeni bir zenginleştirme tesisi yatırımımız da devam ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomi yönetiminin, enflasyonu kademeli olarak düşürürken ekonomik aktivitenin de çok fazla yavaşlamamasına önem verdiğini vurgulayan Tosyalı, şunları söyledi:
“Ancak uygulanan sıkı para politikası ister istemez 2024″te potansiyel büyüme oranımız olan yüzde 4″lerin altında bir büyümenin gerçekleşmesine neden oldu. Enflasyon, yıl başında belirlenen hedefi aştı. Uygulanan politika daha dengeli, büyümeyi de tamamen göz ardı etmeyen bir politika. O yüzden enflasyon, faiz ve büyümeyle ilgili öngörülerde zaman zaman revizyonlar yapılması gerekti. Merkez Bankasından faiz indirimi beklense de sıkı duruştan vazgeçilmeyeceği anlaşılıyor. Orta Vadeli Program”da, Türkiye ekonomisinin 2025″te yüzde 4 büyüme gerçekleştirmesi öngörülüyor. Uluslararası kurumlar ise kurumdan kuruma değişse de ortalama yüzde 3 civarında bir büyüme öngörüyorlar. 2025″in 2024″ün devamı gibi bir dengelenme yılı olacağını, özellikle enflasyondaki düşüşe paralel olarak faizlerde daha kalıcı bir düşüş olursa, yılın ikinci yarısında ekonomik aktivitenin daha canlı olacağını öngörüyorum.”
Fuat Tosyalı, yurt içindeki ve yurt dışındaki değişken koşullara rağmen kararlı bir şekilde üretimi artırmak için yıl boyunca çok çalıştıklarını, bu yıl, sadece yurt içinde yaklaşık 6 milyon ton üretim yaptıklarını ve 3 kıtada 50″ye yakın tesisleri olduğunu söyledi.
– “Yıllık 15 milyon ton sıvı çelik üretim kapasitesine sahibiz”
Yıllık toplam 15 milyon ton sıvı çelik üretim kapasitesine sahip oldukları bilgisini paylaşan Tosyalı, “Türkiye”nin yanı sıra Cezayir, Libya, Angola, Senegal ve İspanya”da da global yatırımlarımız bulunuyor. 2024″ü küresel olarak toplam 7 milyar dolar ciro ve yaklaşık 2 milyar dolar ihracat ile kapatacağımızı öngörüyoruz.” diye konuştu.
Tosyalı, 2025″te ilk üç önceliklerinin sürdürülebilirlik, verimlilik ve ölçek ekonomisi olacağına işaret ederek, “Sürdürülebilirlik, bizim ana gündem maddemiz. Bunun için AR-GE, inovasyon, etkin süreç yönetimi, yenilenebilir enerji kaynakları ve yapay zeka temelli ileri teknoloji yatırımları yaparak, karbon salımı çok düşük yeşil çelik üretimine odaklanacağız.” ifadesini kullandı.
2025″te çoğunluğu sürdürülebilirlik odaklı yeşil çelik yatırımları yapmaya devam edeceklerine dikkati çeken Tosyalı, “Libya Bingazi”de, toplam 8,1 milyon ton kapasiteli dünyanın en büyük DRI tesislerini kurmak üzere United Steel Company for Iron and Steel Industry (SULB) ile yepyeni bir anlaşmaya imza attık. Üç fazdan oluşacak olan entegre demir-çelik tesisinin ilk fazı olan 2,7 milyon ton kapasiteli kısım için yatırımlara hemen başlayacağız. Ayrıca Angola”da, Angola Cumhuriyeti”ne ait petrol şirketi Sonangol ile gerçekleştireceğimiz ortaklık ile mevcut demir cevheri yatırımımıza ilave olarak entegre bir demir-çelik tesisi kurmak için işbirliğine gidiyoruz.” açıklamasını yaptı.
AR-GE”ye, ileri teknolojiye, döngüsel üretime, güneş ve hidrojen gibi temiz enerji kaynaklarına yatırımlarının aralıksız devam edeceğini bildiren Tosyalı, aynı anda tüm tesislerinde yaptıkları yatırımlarla hayata geçirdikleri güneş enerjisi santralleri (GES) projesiyle 235 megavat kurulu güce ulaşarak dünyanın en büyük çatı üstü GES”ine sahip şirketi konumuna ulaştıklarını hatırlattı.
GES yatırımlarını 2025″te daha da artıracaklarından söz eden Tosyalı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yakın zamanda toplamda ilave 1200 MW kurulu gücü hedeflediğimiz GES yatırımlarına başladık. 8 farklı ildeki GES yatırımlarımız, önümüzdeki yıl sırayla devreye girmeye başlayacak. Böylece Tosyalı olarak öz tüketimimizin yüzde 50″ye yakınını GES”ten sağlayacağız. Bu da bizi enerji kullanımında daha güçlü ve bağımsız hale getirecek. Hidrojen uyumlu DRI tesislerimiz dışında üretimde hidrojen kullanımına yönelik farklı teknolojilere yönelik araştırma ve geliştirme çalışmalarımız da devam edecek. Tosyalı olarak, değişken küresel koşullara rağmen 2025″te kapasitelerimizi daha verimli kullanarak ölçeğimizi daha da büyüteceğiz ve işimizin sürdürülebilirliğini daha sağlam temellere oturtacağız. 2025″te küresel olarak 3 milyar dolar civarında bir ihracat gerçekleştirmeyi, ciromuzu da 9 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.”
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Tosyalı Holding, 2025″te 9 milyar dolar ciroyu aşmayı hedefliyor
“İş Dünyası Söyleşileri” kapsamında açıklamalarda bulunan Tosyalı, 2024″ün dünyada dönüşümün devam ettiği, jeopolitik gerginliklerin olduğu, zaman zaman tedarik zincirinde sorunların yaşandığı zorlu bir yıl olduğunu söyledi. Bu değişken koşulların bölgeyi ve Avrupa ekonomisini direkt etkilediğini ve dünya ekonomisine de ciddi etkileri olduğunu aktaran Tosyalı, “Ticaret yollarında sorunlar oluyor, ham madde ve emtia fiyatları etkileniyor. En büyük pazarımız olan Avrupa ekonomisi büyümekte zorlanırken Çin”in üretim fazlası ürünlerini dünya pazarlarına sunması birçok ülkede ekonomileri zorladı. Türkiye”de ise enflasyonu düşürmek için uygulanan sıkı para politikası ekonomik aktivitenin ivme kaybetmesine yol açtı. Büyüme, dünyanın birçok bölgesinde istenen seviyede değildi. Bu olayların üzerine ABD”de Trump”ın yeniden seçilmesi gibi bir faktör eklendi. Olayın siyasi tarafının ötesinde ekonomik etkileri de olabilir. Yeniden ticaret savaşları başlarsa bu bizi de ülke olarak etkileyebilir.” şeklinde konuştu. Demir-çelik sektöründeki sorunların temeli daha çok Çin kaynaklı olduğunu dile getiren Toyalı, “Özellikle Çin ekonomisinde çok büyük bir hacme sahip olan inşaat ve alt yapı sektöründeki sorunlar demir-çelik sektörünü bu ülke özelinde zorlarken, dünyayı da dolaylı olarak etkiliyor. Çünkü Çin hem en büyük demir-çelik üreticisi hem de en büyük tüketici. İç taleplerindeki zayıflık sebebiyle Çinli üreticilerin dampingli çelik ihracatı gün geçtikçe artıyor. Bu da başta Avrupa olmak üzere tüm bölgeleri ve ülkeleri tehdit ediyor.” ifadelerini kullandı. “Her yıl 1,5-2 milyar dolar yatırım yapıyoruz” Tosyalı, her yıl 1,5-2 milyar dolar yatırım planladıklarını, sürdürülebilirlik odaklı, dünyanın sayılı yeşil çelik üreticilerinden biri haline getirecek yatırımlar yaptıklarını bildirdi. Tosyalı Demir Çelik İskenderun Tesisinde üretime geçen yıl başladıklarını hatırlatan Tosyalı, bu tesislerinin nitelikli yeşil çelik üretimiyle Türkiye”de öncü yatırımlardan biri olduğundan söz etti. Bununla birlikte Tosyalı Toyo tesislerinde 325 bin tonluk teneke üretim kapasitesini iki katına çıkararak 650 bin ton seviyesine ulaşmak için başlattıkları yatırımda sona geldiklerini belirten Tosyalı, sözlerine şöyle devam etti: “Bu kapsamda yeni “Tin Free Steel” (krom kaplı teneke) üretimi de dahil olmak üzere bir dizi yatırımımız tamamlandı. Yaklaşık 200 milyon dolar tutarındaki ilave kapasite artışını bu yılın sonunda devreye aldık. Tosyalı Toyo”nun yüksek teknoloji ile üretilen ambalaj çeliği kapasitesini artırmaya yönelik bu yatırımımız, yaşanan salgınla ile birlikte Türkiye”de ve dünyada sağlıklı, pratik ve hijyenik olan ambalajlı gıdaya yönelik artan talebi karşılamamızı sağlarken daha önce Türkiye tarafından ithal edilmek zorunda olan birçok ürünü de iç pazara sunarak ithalatın önünün kesilmesine önemli bir katkı sağlayacak.” Tosyalı, Cezayir”in en büyük sanayi tesislerinden biri olan Tosyalı Algerie tesislerinde geçen yıl en yüksek teknolojiye sahip yeni DRI tesisi ve onun önünde yıllık 4 milyon tonluk kapasiteyle yassı çelik üretecek haddehanelerin yapımını başlattıklarını söyledi. Bu yatırımın slab üretim tesisinin mayıs itibarıyla faaliyete geçtiğini anımsatan Tosyalı, “Bu fazdaki ikinci DRI”ımızı da geçtiğimiz günlerde devreye aldık. İkinci DRI tesisi hem doğal gaz hem de küçük bir modifikasyonla yüzde 100 hidrojenle çalışabilme özelliğiyle dünyada ticari üretime başlayan ilk tesis oldu. Tosyalı Algerie bu yatırımlar çerçevesinde ilk defa yassı çelik kategorisinde nihai ürünlerini de dünya pazarına sunmaya başladı. Bu yatırımlarla Tosyalı Algerie aynı tesiste 5 milyon tonun üzerine çıkan DRI üretim kapasitesiyle Avrupa ve Kuzey Afrika”yı kapsayan Akdeniz havzasındaki en büyük DRI üretim kapasitesine sahip oldu. Bununla birlikte yine Cezayir’deki tesisimizin 4″üncü etap yatırımları kapsamında yeni bir yıllık 4 milyon ton kapasiteli peletleme tesisi ve yine yıllık 4 milyon ton kapasiteli yeni bir zenginleştirme tesisi yatırımımız da devam ediyor.” değerlendirmesinde bulundu. Ekonomi yönetiminin, enflasyonu kademeli olarak düşürürken ekonomik aktivitenin de çok fazla yavaşlamamasına önem verdiğini vurgulayan Tosyalı, şunları söyledi: “Ancak uygulanan sıkı para politikası ister istemez 2024″te potansiyel büyüme oranımız olan yüzde 4″lerin altında bir büyümenin gerçekleşmesine neden oldu. Enflasyon, yıl başında belirlenen hedefi aştı. Uygulanan politika daha dengeli, büyümeyi de tamamen göz ardı etmeyen bir politika. O yüzden enflasyon, faiz ve büyümeyle ilgili öngörülerde zaman zaman revizyonlar yapılması gerekti. Merkez Bankasından faiz indirimi beklense de sıkı duruştan vazgeçilmeyeceği anlaşılıyor. Orta Vadeli Program”da, Türkiye ekonomisinin 2025″te yüzde 4 büyüme gerçekleştirmesi öngörülüyor. Uluslararası kurumlar ise kurumdan kuruma değişse de ortalama yüzde 3 civarında bir büyüme öngörüyorlar. 2025″in 2024″ün devamı gibi bir dengelenme yılı olacağını, özellikle enflasyondaki düşüşe paralel olarak faizlerde daha kalıcı bir düşüş olursa, yılın ikinci yarısında ekonomik aktivitenin daha canlı olacağını öngörüyorum.” Fuat Tosyalı, yurt içindeki ve yurt dışındaki değişken koşullara rağmen kararlı bir şekilde üretimi artırmak için yıl boyunca çok çalıştıklarını, bu yıl, sadece yurt içinde yaklaşık 6 milyon ton üretim yaptıklarını ve 3 kıtada 50″ye yakın tesisleri olduğunu söyledi. “Yıllık 15 milyon ton sıvı çelik üretim kapasitesine sahibiz” Yıllık toplam 15 milyon ton sıvı çelik üretim kapasitesine sahip oldukları bilgisini paylaşan Tosyalı, “Türkiye”nin yanı sıra Cezayir, Libya, Angola, Senegal ve İspanya”da da global yatırımlarımız bulunuyor. 2024″ü küresel olarak toplam 7 milyar dolar ciro ve yaklaşık 2 milyar dolar ihracat ile kapatacağımızı öngörüyoruz.” diye konuştu. Tosyalı, 2025″te ilk üç önceliklerinin sürdürülebilirlik, verimlilik ve ölçek ekonomisi olacağına işaret ederek, “Sürdürülebilirlik, bizim ana gündem maddemiz. Bunun için AR-GE, inovasyon, etkin süreç yönetimi, yenilenebilir enerji kaynakları ve yapay zeka temelli ileri teknoloji yatırımları yaparak, karbon salımı çok düşük yeşil çelik üretimine odaklanacağız.” ifadesini kullandı. 2025″te çoğunluğu sürdürülebilirlik odaklı yeşil çelik yatırımları yapmaya devam edeceklerine dikkati çeken Tosyalı, “Libya Bingazi”de, toplam 8,1 milyon ton kapasiteli dünyanın en büyük DRI tesislerini kurmak üzere United Steel Company for Iron and Steel Industry (SULB) ile yepyeni bir anlaşmaya imza attık. Üç fazdan oluşacak olan entegre demir-çelik tesisinin ilk fazı olan 2,7 milyon ton kapasiteli kısım için yatırımlara hemen başlayacağız. Ayrıca Angola”da, Angola Cumhuriyeti”ne ait petrol şirketi Sonangol ile gerçekleştireceğimiz ortaklık ile mevcut demir cevheri yatırımımıza ilave olarak entegre bir demir-çelik tesisi kurmak için işbirliğine gidiyoruz.” açıklamasını yaptı. AR-GE”ye, ileri teknolojiye, döngüsel üretime, güneş ve hidrojen gibi temiz enerji kaynaklarına yatırımlarının aralıksız devam edeceğini bildiren Tosyalı, aynı anda tüm tesislerinde yaptıkları yatırımlarla hayata geçirdikleri güneş enerjisi santralleri (GES) projesiyle 235 megavat kurulu güce ulaşarak dünyanın en büyük çatı üstü GES”ine sahip şirketi konumuna ulaştıklarını hatırlattı. GES yatırımlarını 2025″te daha da artıracaklarından söz eden Tosyalı, sözlerini şöyle tamamladı: “Yakın zamanda toplamda ilave 1200 MW kurulu gücü hedeflediğimiz GES yatırımlarına başladık. 8 farklı ildeki GES yatırımlarımız, önümüzdeki yıl sırayla devreye girmeye başlayacak. Böylece Tosyalı olarak öz tüketimimizin yüzde 50″ye yakınını GES”ten sağlayacağız. Bu da bizi enerji kullanımında daha güçlü ve bağımsız hale getirecek. Hidrojen uyumlu DRI tesislerimiz dışında üretimde hidrojen kullanımına yönelik farklı teknolojilere yönelik araştırma ve geliştirme çalışmalarımız da devam edecek. Tosyalı olarak, değişken küresel koşullara rağmen 2025″te kapasitelerimizi daha verimli kullanarak ölçeğimizi daha da büyüteceğiz ve işimizin sürdürülebilirliğini daha sağlam temellere oturtacağız. 2025″te küresel olarak 3 milyar dolar civarında bir ihracat gerçekleştirmeyi, ciromuzu da 9 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.”
Source: Dünya Gazetesi
Bakan Uraloğlu: Boğazlarımızdan son 20 yıllık dönemde geçen gemi sayısı 1,9 milyonu buldu
Uraloğlu, SANMAR Tersanesi”nde düzenlenen “Kurtarma 19-20 Römorkörleri Teslim Alma Töreni”nde, denizcilik alanında hayata geçirilen tüm proje ve çalışmaların Türkiye”nin uluslararası arenadaki yerini ön sıralara taşıdığını belirtti.
Türkiye”nin denizcilikte öncü ülkeler arasında olduğunu vurgulayan Uraloğlu, deniz ticareti açısından bakıldığında 1000 groston ve üzeri Türk sahipli ticaret filosunun dünyada 11. sırada yer aldığını kaydetti.
Uraloğlu, 2025 hedefinin bu başarıyı daha da ileri taşıyarak Türkiye”yi ilk 10 arasına taşımak olduğunu dile getirerek, “Limanlarımızda elleçlenen yük miktarı, 2023 yılında 525 milyon tona ulaşarak son 22 yılda yaklaşık 2,5 kat arttı. Konteyner taşımacılığı ise aynı dönemde 4 kat artarak 12,6 milyon TEU”ya yükseldi.” diye konuştu.
Ambarlı, Kocaeli, Mersin ve Tekirdağ limanlarının dünyanın en fazla konteyner elleçlenen 100 limanı arasında yer aldığını aktaran Uraloğlu, şunları kaydetti:
“Bakanlığımızca akredite edilmiş 105 eğitim kurumumuz uluslararası standartlarda eğitim veriyor, 1 milyonu aşan amatör denizci ve 141 bin gemi insanımızla küresel denizcilik sektöründe nitelikli insan kaynağını güçlendiriyoruz. Ayrıca 38 ülkeyle imzaladığımız ikili denizcilik anlaşmasıyla denizcilik alanında iş birliğini güçlendiriyoruz. En son İspanya ile imzalanan denklik protokolüyle gemi insanlarımızın uluslararası pazarda daha geniş bir yer edinmesine imkan sağladık. Tüm bu başarılarla denizlerimizde seyir, can, mal ve çevre emniyetine de büyük önem veriyoruz.”
“Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüz teknolojiye ayak uydurmakta ve filosunu güçlendirmektedir”
Uraloğlu, boğazlarda yoğun bir gemi trafiği olduğunu vurgulayarak, “İstanbul Boğazı”ndan 2024 yılı kasım ayı sonuna kadar 38 bin 141, Çanakkale Boğazı”ndan 42 bin 280 gemi hareketi gerçekleşmiştir. Böylelikle boğazlarımızdan son 20 yıllık dönemde geçen gemi sayısı 1,9 milyonu bulmuştur. Bu gemilerle 329 milyon tonu petrol gibi tehlikeli yük olmak üzere 959 milyon ton yük taşındı. Yıl sonunda 1 milyar tonu aşacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Son 5 yıllık süreçte gemi boy gruplarında özellikle 200 metreden büyük gemilerin sayısında istikrarlı bir artış gözlendiğine dikkati çeken Uraloğlu, şöyle devam etti:
“Hatta daha geçen perşembe günü Karadeniz”e doğru seyir halindeyken İstanbul Boğazı Yeniköy önlerinde makine arızası yaşayan CORDELIA MOON isimli 274 metre boyundaki tanker, büyük bir tehlike oluşturdu. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne bağlı kılavuz kaptanımız, KURTARMA-8 ve KURTARMA-10 römorkörlerimiz, olay yerine ivedilikle ulaşıp gemiye halat atarak tankeri emniyete aldı ve başarıyla Ahırkapı Demir Sahası”na demirlendi. İşte bu tür tehlike arz eden durumlara karşı Bakanlık olarak Türkiye”nin denizlerinde seyir emniyetini, can, mal ve çevre güvenliğini artırmaya yönelik yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Gemi Trafik Hizmetleri Merkezi ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüzü geliştirecek ve güçlendirecek yatırımları daha da artırıyoruz. Ülkemizin deniz ticaretindeki büyüme stratejisi, denizcilik sektöründe uluslararası arenada daha fazla söz sahibi olmayı hedefliyor. Sadece ticari anlamda büyümeyi değil, aynı zamanda denizlerimizin güvenliğini, seyir emniyetini ve çevre koruma standartlarını da en üst seviyede tutmayı amaçlıyoruz. Bu kapsamda Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüz, görev ve sorumluluklarını en üst düzeyde yerine getirmek için sürekli olarak gelişen teknolojiye ayak uydurmakta ve filosunu güçlendirmektedir.”
“Son 22 yılda 400 milyon doların üzerinde yatırım”
İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı”ndan geçiş yapan 45 bin 176 gemiye Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından kılavuzluk hizmeti verildiği aktaran Uraloğlu, 2024 yılının ilk 11 ayında 225 can kurtarma operasyonuyla 934 kişinin kurtarıldığını ve aynı dönemde 25 gemi kurtarma çalışmasının da başarıyla icra edildiğini söyledi.
Uraloğlu, Türk tersanelerinde inşa edilmek üzere 4 acil müdahale römorkörü ve 6 kılavuzluk hizmet botunun ihalesinin yıl içinde gerçekleştirildiğini vurguladı.
Bu kapsamda 2 römorkörü bugün hizmete aldıklarını dile getiren Uraloğlu, “Böylece filomuzdaki gemi sayısını 102″ye çıkardık. Kalan 2 römorkör ve 6 botu 2025 yılında hizmete alacağız. 2 acil müdahale römorkörü, 6 kılavuzluk hizmet botuyla 16 çok maksatlı hızlı tahlisiye botunun ihalesini de 2025 yılında yapacağız.” dedi.
Uraloğlu, Kurtarma 19 ve Kurtarma 20 römorkörlerinin yerli inşa ve modern teknolojiyle donatıldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Denizlerimizin tüm zorlu koşullarında bile çevresel hassasiyetle insan hayatı için özverili bir şekilde görevlerini sürdüren uzman ve deneyimli personelle her türlü acil duruma 7 gün 24 saat hazır bir şekilde hizmet vereceklerdir. Son 22 yılda Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüze 400 milyon doların üzerinde yatırım gerçekleştirdik. Bu yatırımın deniz araçlarına yapılan kesimi 297 milyon dolar. Bu yapılan yatırımlara karşılılık ise sadece römorkörlerle 2024 yılında yaklaşık 135 milyon dolar gelir elde edilmiştir.”
Yerli elektronik fener, şamandıra, sinyalizasyon sistemleri ve radarlarla, hem daha güvenli bir deniz trafiği sağladıklarını hem de filoyu ve teknolojiyi millileştirdiklerini vurgulayan Uraloğlu, “Gemi trafiğinden kaynaklı risklerin minimize eden akıntı ölçüm sistemimiz, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi ile 2017 yılında İstanbul Boğazı”nda kurulmuştu. Şimdi aynı sistemi Çanakkale Boğazı”nda da devreye alma aşamasına geldik. Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri Sistemimizi ve radar ve elektro optik sistemlerimizi 2022 yılında yeniledik. Ayrıca bugün kullandığımız gemi trafik sistem radarlarının 8″ini de ASELSAN tarafından geliştirilen radarlarla 3 yıl içerisinde millileştireceğiz. Yine kıyılarımızda deniz güvenliğini arttırmak adına ülkemizin dört bir yanında denizcilerimize yol gösterip ışık tutan 42″si tarihi olmak üzere 488 deniz fenerimizi bir program dahilinde restore ediyoruz.” ifadesini kullandı.
“Rekabet gücü gün geçtikçe artıyor”
Denizciliğin ve gemi inşa sektörünün çok daha iyi konumlara gelmesi için hem ulusal hem de uluslararası arenada çaba gösterdiklerine işaret eden Uraloğlu, dünya pazarında rekabet üstünlüğüne ulaşmanın yolunun teknoloji, AR-GE ve inovasyondaki üstünlükten geçtiğini kaydetti.
Uraloğlu, ülkedeki tersanelerin, rekabetçi modern tasarımlar ve trend gemilerle ön planda olmayı başardığının altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sektörümüzün projelere inovatif yaklaşımı, çevreci ve alternatif enerji kaynaklarını kullanabilen projeler konusunda yaptığı atılımları ülkemize ilgiyi artırmaktadır. Özellikle ülkemizde, ulusal ve uluslararası pazarlar için inşa edilen römorkörler, dış pazarlarda ilgiyle takip edilmektedir. Sadece SANMAR”ın ürettiği römorkörlerin 3″te 2″si ihraç edilmiştir. Bunun için özellikle tebrik ediyorum. Gemi sanayimizin inovatif, çevreci ve alternatif enerji kullanma yeteneği ile rekabet gücü gün geçtikçe artmakta, ihracat kapasitesiyle de ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır.”
Bakan Uraloğlu, açılış kurdelesinin kesiminin ardından römorkörleri gezerek bilgi aldı.
Törene, Yalova Valisi Hülya Kaya, AK Parti Yalova milletvekilleri Ahmet Büyükgümüş ve Meliha Akyol, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Mustafa Bankaoğlu, Garnizon Komutanı Tuğamiral Mehmet Tahir Göncüoğlu, tersane yöneticileri ve kurum müdürleri katıldı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source: