“Uluslararası Çatışmaların Nabzı – Güncel Gelişmeler ve Analizler”

PKK’nın tasfiye sürecinin kodları

MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun Cumhurbaşkanı Demirel’e, Müsteşar Yardımcısı Emre Taner ise Başbakan Bülent Ecevit’e gitti.ECEVİT’İN İLK SORUSU Demirel ve Ecevit bu haberi bekliyorlardı. Ecevit meraklı gözlerle bakıyordu. Emre Taner, “Sayın Başbakanım, Öcalan Türkiye topraklarında” dedi. Ecevit’in ilk sorusu “Sağ mı?” oldu. Emre Taner, “Sağ” dedi. Ecevit o anda rahatladı. Çünkü ABD’ye ‘Öcalan sağ olarak getirilecek, adil olarak yargılanacak ve idam edilmeyecek’ diye söz verilmişti. Ecevit yıllar sonra Amerika’nın Öcalan’ı bize neden verdiğini anlamadığını söyleyecekti.ÇANKAYA’DAKİ GİZLİ TOPLANTIÖcalan’ın işinsanı Cavit Çağlar’ın uçağıyla Türkiye’ye getirilişiyle ilgili süreç 4 Şubat günü CIA’nın Türkiye istasyon şefinin Yenimahalle’deki MİT yerleşkesinde MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’un özel konutundaki görüşme ile başlamıştı. Şenkal Atasagun o gece önce Başbakan Bülent Ecevit’le görüşmüş, sonra Ecevit ile Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel haberleşmiş ve gece yarısı Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı Demirel, Başbakan Ecevit, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun ve Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun katıldığı bir toplantı yapılmıştı.MİT-CIA ANLAŞMASIToplantı bittiğinde herkes geldiği gibi Çankaya Köşkü’nün ayrı kapılarından çıkmış, koruma araçlarının çakarları çalıştırılmamıştı. MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun toplantıdan çıkıp MİT yerleşkesindeki özel konutuna geçti. Kendisinden haber bekleyen CIA istasyon şefine Öcalan’ın sağ olarak getirileceği, adil olarak yargılanacağı ve idam edilmeyeceği konusunda güvence verdi.ÖCALAN’IN SAĞLIĞIÖcalan’la görüşen Sırrı Süreyya Önder ile Pervin Buldan’ın açıklamalarında yer alan Öcalan’ın sağlığıyla ilgili cümleyi görünce bir kısmını dönemin tanıklarından dinlediğim Öcalan’ın getirilişiyle ilgili operasyonun perde arkasını aktarmak istedim.MODEL OLACAKO zaman Öcalan getirildi, şimdi ise daha büyük bir proje yürütülüyor. Eğer başarılı olunursa Türkiye’de kurulan, gövdesi Irak’ta olan, kolları Türkiye, Suriye ve İran’a uzanan PKK terör örgütünün tasfiye süreci başlatılmış olacak. Bu süreç başarıyla noktalanırsa İRA, ETA ve Kolombiya’daki FARC’dan sonra dünyaya yeni bir model olacak.İngiltere İRA’yı tasfiye etmeyi başardı. İngiltere Başbakanı Tony Blair, “İRA sorununu çözümünde ABD Başkanı Bill Clinton benden daha çok çaba gösterdi” diyecekti.ETA SORUNUNUN ÇÖZÜMÜİspanya ETA sorununu çözdü. Başta Fransa olmak üzere komşu ülkelerin İspanya’ya çok büyük bir desteği oldu. Avrupa Birliği’nin terörsüz İspanya tercihi de ETA sorununun çözümüne hizmet etti.Eğer biz başarırsak bunu ABD’ye, Almanya’ya, İran’a, Rusya’ya, İngiltere’ye ve terör bataklığına dönen Ortadoğu gerçekliğine karşı başarmış olacağız. ÖZAL’LA ŞEMDİNLİ’DE PKK ilk eylemini 15 Ağustos 1984 tarihinde Şemdinli Eruh baskınıyla yaptı. Başbakan Özal’la birlikte Şemdinli’ye giden gazetecilerden biriydim. O gün Şemdinli’de Özal elini göğe kaldırarak, “Üç beş çapulcuya pabuç bırakmayız” demişti. O zaman üç beş çapulcu işi olarak görülen olay sonra büyüdü, Türkiye’nin beka sorununa dönüştü. O günden beri gelişen süreçleri takip etmeye çalışırım.ÇÖZÜM SÜREÇLERİÖzal’dan başlayarak PKK’ya yönelik çözüm süreçleri yönetildi. Amaç terörün bitmesi, akan kanın durmasıydı. Ancak sadece dış güçler değil, bizim içimizden de bu süreçler sabote edildi. Askeri vesayet etkiliydi. Bir de ABD’nin kuklası FETÖ varlığı vardı. Son iki süreci sabote etti. Tek devlet yoktu. Devletin içinde güçler savaşı vardı.MERCEDES OPERASYONUÖcalan, Şam’daydı. MİT, Öcalan’ı ortadan kaldırmak üzere 1996 yılında Şam’da “Mercedes operasyonu” düzenledi. Operasyon başarılı olamadı. Çünkü içimizden sızmalar oldu.O GAZETECİ KİM Son bir not ise çözüm sürecine ilişkin olacak. Teröristbaşı Murat Karayılan, İmralı-Devlet ve Kandil arasında mesajları getirip götüren heyete iki faks metni gösteriyor.“Biri CIA’in bizimle ilgili biriminin başındaki yetkiliden geliyor, diğeri ise Türkiye’deki bir gazeteciden geliyor. Ama ikisi de tıpatıp aynı” diyor. Peki iki mektupta da ne yazıyor? Murat Karayılan mektupların içeriğini, “CIA yetkilisi de Türkiye’den gönderen gazeteci de aynı şeyi söylüyorlar. Amerika arada olmadan Türkiye ile müzakereleri doğrudan yürütmeyin. Türkiye sizi aldatır. Amerika sizin hukukunuzu korur. O nedenle müzakerelerde Amerika’nın varlığını şart koşun diyorlar” diye açıklıyor.OYUN KURUCU ÜLKEErdoğan’ın “Baldıran zehri içme pahasına” yürüttüğü demokratik çözüm süreçleri hem içeriden hem dışarıdan sabote edildi. Bizim İngiltere gibi ABD desteğimiz ya da İspanya gibi Avrupa Birliği katkımız olmadı ama artık devir değişti.Türkiye artık oyun kurucu bir ülke. Erdoğan güçlü bir lider. PARADİGMA DEĞİŞTİ Yeni dönemin dinamikleri farklı. Çünkü Ortadoğu eski Ortadoğu değil. Suriye eski Suriye değil. Sahada güç dengeleri Türkiye’nin lehine değişti. Trump’ın dediği gibi “Suriye’nin anahtarı Türkiye’nin elinde”.Yeni konjonktür Türkiye’nin elini güçlendiriyor. Yeni fırsatlar sunuyor. PKK açısından paradigma değişti. Öcalan da bu paradigma değişikliğini gördü. Eski tecrübelerden yararlanmakta fayda var. Ama yeni döneme yeni pencerelerden bakmak gerekiyor. Zamanın ruhu Türkiye’nin yanında. Bu maksatla bazı önemli başlıkları paylaşmak istiyorum.AL-VER SÜRECİ DEĞİL- İmralı ile görüşme ve silah bırakıp terör örgütünün kendini lağvetmesi için yürütülen faaliyetler bir al-ver süreci değil.ÖCALAN’DAN YENİ ÇAĞRI- Kandil, Öcalan’ın çağrısına olumlu yaklaşırsa İmralı’nın bu kez daha net ve güçlü bir çağrı daha yapması bekleniyor.- Süreç silah bırakma noktasına gelirse ona uygun mekanizmalar oluşturulacak.- PKK’nın tasfiyesi demokratik ve barışçı yöntemlerle başarılırsa Ortadoğu tarihinde bir ilk olacak. Terörle mücadele açısından bir model oluşturacak.SURİYE İLE EŞZAMANLI- Suriye’de PKK-YPG’nin tasfiyesi ile PKK’nın silah bırakması eşzamanlı olarak yürüyebilir. – Buradaki amaç PKK’nın silah bırakması. Bunun dışında bir yol, yöntem ve sonuç söz konusu değil. – PKK, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iradesini istismar etmeye çalışırsa, onlar için sonuçları ağır olacak. ÖCALAN NEDEN MUHATAP ALINIYOR- ‘Öcalan neden muhatap alınıyor’ diyenler var. Öcalan’ın çağrısı Türkiye’ye değil. Kurucusu olduğu PKK’ya çağrı yapıyor. Lideri olduğu örgütüne neden silah bırakmaları gerektiğinin gerekçelerini inşa ve izah ediyor.SURİYE KONJONKTÜRÜSuriye’deki değişmeler dengeleri değiştirdi. Suriye’deki gelişmeler sadece YPG’nin değil aynı zamanda PKK’nın silah bırakmasını artık bir zaruret haline getirdi.

Source: Abdulkadir Selvi̇


Scholz”dan sert tepki: Almanya”nın geleceğine karar veremezler

Başbakan Olaf Scholz, geleneksel yılbaşı konuşmasında isim vermeden aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi”ni (AfD) öven sosyal medya platformu X”in sahibi ABD”li iş insanı Elon Musk”ı eleştirdi.Olaf Scholz, Almanya”da bundan sonra ne olacağını vatandaşların belirleyeceğini vurgulayarak, “Buna sosyal medyanın sahipleri karar vermeyecek. Tartışmalarımızda bazen fikir ne kadar aşırı olursa, ilginin de o kadar fazla olduğu izlenimini edinebilirsiniz. Ancak Almanya”da bundan sonra ne olacağını belirleyenler en yüksek sesle bağıranlar değil, büyük çoğunluğu mantıklı ve düzgün insanlar olacak.” ifadelerini kullandı.Bu durumun, 23 Şubat”ta yapılacak federal seçimler için de geçerli olduğunu dile getiren Scholz, “Bugün sizden ricam gidip oy vermenizdir. Dünyanın dört bir yanından baktığınızda, herkes özgür ve gizli seçimlerin ne kadar büyük bir başarı olduğunu biliyor.” diye konuştu.- MAGDEBURG SALDIRISINDAKİ GÜVENLİK KUSURLARI ARAŞTIRILACAKMagdeburg”daki Noel pazarı saldırısına da değinen Olaf Scholz, “Korkunç saldırının ardından çılgın söylentilerin internette ve sosyal medyada yayılması yalnızca birkaç dakika sürdü. Güvenlik yetkililerinin kusurları varsa, bunlar araştırılacak ve giderilecektir. Ancak bugün birçok söylenti ve spekülasyonun asılsız olduğu ortaya çıktı. Bu tür şeyler bizi bölüyor ve zayıflatıyor. Bu ülkemiz için iyi bir şey değil.” değerlendirmesinde bulundu.Almanya”da da zor zamanların yaşandığını ve bunu hissettiğini aktaran Scholz, “Ekonomimiz zorlanıyor. Hayat daha pahalı hale geldi.” dedi.- UKRAYNA”YA DESTEĞİ YİNELEDİScholz, pek çok kişinin Rusya”nın Ukrayna”ya karşı yürüttüğü “acımasız savaşa” giderek artan bir kaygıyla baktığının altını çizerek, “Ukrayna”yı yalnız bırakmayacağımıza ve savaşın yayılmaması için soğukkanlılığımızı korumaya devam edeceğimize sizi temin ederim.”Elon Musk, sahibi olduğu X platformunda aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi”ni (AfD) överek, “Almanya”yı sadece AfD kurtarabilir.” ifadesini kullanmıştı.Daha sonra bu görüşünü genişleten Musk, Axel Springer medya grubuna ait Welt am Sonntag gazetesinde misafir köşe yazarı olarak kaleme aldığı makalede, AfD”yi destekleyerek partiyi “Almanya için son umut kıvılcımı” olarak nitelendirmişti.

Source: Www.star.com.tr


Soykırımcı İsrail Kemal Advan Hastanesi”nde katliam yaptı! ABD hala bilgi topluyormuş

İşgalci İsrail güçlerinin Gazze Şeridi”nin çeşitli bölgelerine kara, hava ve denizden yürüttüğü saldırılar, ardında ölü ve yaralıların yanı sıra büyük yıkımlar bırakarak 452. gününde sürüyor.ABD: GAZZE”DEKİ KEMAL ADVAN HASTANESİ VE SAĞLIK EKİBİ İÇİN “HALA BİLGİ TOPLUYORUZ”ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcülüğü tarafından, AA muhabirinin konuya ilişkin sorusu üzerine yapılan yazılı açıklamada, İsrail”in Kemal Advan Hastanesine saldırıları ve müdürü Ebu Safiyye”yi alıkoyması hakkında, “Haberlerin farkındayız ve hala bilgi topluyoruz.” denildi.Açıklamada, “Daha önce de söylediğimiz gibi masum insanların ve tıbbi bakım alan hastaların çapraz ateş altında kaldığı hastanelerde çatışmalar görmek istemiyoruz.” ifadesi kullanıldı.Bu konuda İsrail ordusu ile aktif istişarelerde bulunulduğu belirtilen açıklamada, çatışmalarda tüm taraflara “hastane gibi tesislerin statüsüne saygı gösterilmesi, tedavi gören sivillere ve insani yardım çalışanlarına zarar vermekten kaçınılması” çağrısı yapıldı.Çatışmalarda, sivil kayıpların sayısı konusunda “derin endişe” duyulduğu kaydedilen açıklamada, Gazze”de sivillerin korunması için İsrail”i en üst düzeyde uyarmaya devam edildiği aktarıldı.Açıklamada, Hamas “sivil tesisleri askeri amaçla kullanmakla” suçlanırken yine de bunun, İsrail”in masum insanların hayatlarını koruma sorumluluğunu azaltmadığı ifade edildi.00:30 ABD, İsrail ordusu tarafından Gazze Şeridi”nde alıkonulan Kemal Advan Hastanesi Müdürü Hüsam Ebu Safiyye ve diğer sağlık personelinin durumu hakkında “hala bilgi topladıklarını” bildirdi00:13 İsrail havacılık sektörünün, Gazze Şeridi”ne yönelik saldırılar nedeniyle 2024 yılında 105 milyon şekel (28,8 milyon dolar) kayıp yaşadığı belirtildi00:01 Birleşmiş Milletler (BM), İsrail”in Kemal Advan Hastanesi Müdürü Dr. Hüsam Ebu Safiyye”yi gözaltına almasına tepki göstererek, hastaneler başta olmak üzere her türlü sivil altyapı ve sivilin hedef alınmasını kınadığını bildirdi

Source: Www.star.com.tr


Süreç meyveye durdu!

Önemli bir süreçten geçiyoruz.Konuşan yazan herkesin duygularını bir kenara bırakarak hamaseti terk ederek meseleye teenni ile yaklaşmaları zamanıdır.Emperyalist güçlerin maşa olarak kullandığı bir örgütün silah bırakması kendini feshetmesi imkânı/ihtimali çok ama çok önemli bir tarihi fırsattır.15 Temmuz sonrası güvenlik kurumlarına sızmış ABD uşaklarının temizlenmesinden sonra, ülke içinde terör olayları bitmeye yüz tutmuş, eskiden eylem kovalayan teröristler kaçacak delik arar hale gelmiştir.Irak hükümetiyle kurulan iyi ilişkiler, Kuzey Irak”ta da kilidi kapatmak üzeredir ve örgütü bitme noktasına getirmiştir.Esed”in firarı ve üst düzey sorumlular ve komutanların kaçmasıyla başsız kalan Suriye ordusu dağılmış ve Şam Türkiye ile iyi ilişkiler kuran bir yönetime kavuşmuş, YPG”ye “ya silah bırak ya da toprağa gömülmeye razı ol” mesajı verilmiştir.ABD desteğindeki YPG, yolun sonuna geldiğini görmenin korkusuyla aradığı aracılardan da umduğu desteği bulamayınca teslim bayrağı çekecek noktaya gelmiştir.İşte tam bu aşamada PKK kurucusu Öcalan”ın DEM heyeti aracılığıyla verdiği mesaj gelmiştir ki Devlet Bahçeli beyin başlattığı ve iktidarın sahiplendiği süreç meyveye durmuştur.Devlet beyin örgütü lağvetme çağrısına, Öcalan”ın “Gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım.” cevabı tarihi öneme haizdir.Herkesin makul ve mantıklı davranması gereken bu ortamda, hamasetin bir kenara bırakılması ve emperyalist güçlerin oyununu bozacak olan hamleyi, “dar ve dönemsel hesaplar” uğruna gölgelememesi gerekir.Öcalan”ın “Gazze ve Suriye”de yaşanan hadiseler göstermiştir ki, dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümü artık ertelenemez bir hal almıştır. Bunun ciddiyetiyle doğru orantılı bir çalışmayı başarıya ulaştırmak için muhalefetin de katkı ve önerileri değerlidir.” tespiti bir itiraf olduğu kadar da önemli bir çağrıdır.İtiraftır çünkü “dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan sorun” ifadesinin manası örgütün dış müdahalelerin etkisinde olduğunu kabuldür ki çok önemlidir!”Bunun ciddiyetiyle doğru orantılı bir çalışmayı başarıya ulaştırmak için muhalefetin de katkı ve önerileri değerlidir.” kısmı da muhalefete pozitif katkı çağrısıdır.Ben bu çağrının muhatabının CHP olduğunu düşünüyorum.Yoksa hemen itiraz eden Perinçek ile Dervişoğlu”nun tavırları engelleyici olacak güçte değildir. Belki aynı kanaatte olanları temsil/teskin edici olması açısından faydalıdır da.Dar ve dönemsel hesaplar uğruna süreci baltalama gücüne sahip olan tek parti CHP”dir.Bu yazıyı kaleme aldığım saate kadar da CHP”den olumsuz bir mesaj işitmedik.Öcalan”ın TBMM”yi işaret etmesi, dış müdahalelerden bahsetmesi, sürece pozitif katkı sağlamaya ehil ve kararlı olduğuna vurgu yapması ve gereken çağrıyı yapmaya hazır olduğunu bildirmesi görüşmenin omurgasını oluşturmaktadır.Tabii bu merhaleden sonra DEM”in siyasi partilerle görüşmelerde neleri söyleyeceği önemlidir.Çünkü yine Öcalan”ın yaklaşımının devlete ve siyasilere heyet tarafından aktarılacağı cümlesinin içeriğini bilmiyoruz.Devlete hangi teklif ya da talepler sunulacak ve ne gibi karşılık verilecek TBMM bu hususta hangi adımları atacak bütün bunları şimdilik bilmiyoruz.Doğrusu merak ediyoruz ne talep edecekler diye!Bildiğimiz tek şey terör örgütünün zaten bitme noktasına geldiğinin ve tek çözümün Ankara”da olduğunun anlaşıldığı bu ortamda sorumluluk alan herkesin duygu ve hamaseti bir kenara bırakarak toplumun ve devletin geleceğini güven altına alma adımları karşısında sükûneti koruyarak hareket etmesinin gerekliliğidir.İlk çözüm sürecine en sert muhalefeti yapan MHP”nin “Umut hakkı”ndan da bahsederek bu süreci başlatmış olması; CHP”nin olumlu yaklaşması ve bu kez PYD”nin Suriye”de himayesiz kalması istenen/beklenen çözüme çok yakın olduğumuzu gösteriyor.Suriye”deki gelişmeler bölgedeki esas oyuncuları devre dışı bırakmış ve denklem Türkiye lehine tamamen değişmiştir.Türkiye eskiden bölgedeki güçlü oyun kurucuların oyunlarını bozan bir etkiye ve güce sahipti.Şimdi ise bölgenin en güçlü oyun kurucusu oldu.ABD”nin bile “Suriye”nin anahtarı Türkiye”dedir” dediği bir ortamda terör örgütünün söz söyleyecek takati kalmaz!Kalmadı zaten.Türkiye yürüttüğü devlet aklıyla hareket ediyor. Örgütü kurucu lideri eliyle ortadan kaldırma yolunu seçerek dosyayı suhuletle kapatma politikası izliyor!Türkiye artık eski Türkiye değil!Sırf dindar olduğu için “muhtar bile olamaz” diye aşağılanan Başkan Erdoğan, 22 yıl sonra iflasın eşiğinden aldığı Türkiye”yi tartışmasız bölgesel ve birçok alanda küresel bir güç haline getirdi.Ve de en etkin dünya liderlerinden biri oldu!Emperyalist güçlerin BM”nin ve bölgesel güçlerin aciz kaldığı birçok sorunu çözen bir Türkiye var artık.Rusya ile Ukrayna arasında aciz kalan BM”nin görevini Erdoğan”ın yönettiği Türkiye üstlenmedi mi?Karabağ, Başkan Erdoğan”ın yönettiği Türkiye”nin desteğiyle özgürlüğüne kavuşmadı mı?Libya”yı emperyalist çevrelerin kıskacından Erdoğan”ın yönettiği Türkiye kurtarmadı mı!BM”nin Afrika Birliği”nin ve komşularının çözemediği Somali Etiyopya anlaşmazlığını Başkan Erdoğan”ın yönettiği Türkiye çözmedi mi?Yıllardır kanlı Baas rejiminin zulmüne karşı çıkan muhalefeti 13 senedir destekleyerek, uluslararası platformlarda onlara garantörlük yaparak tarihin doğru yerinde duran ve bugün Suriye yeni yönetiminin en çok güvendiği ülke olmayı başaran Başkan Erdoğan yönetimindeki Türkiye değil mi?Lübnan Başbakanı Mikati”nin dediği gibi bölge ülkeleri “önce Allah”a sonra Türkiye”ye güveniyor!” söylemi Başkan Erdoğan”ın yönetimindeki Türkiye için kurulan bir cümle değil mi?Türkiye Türkiye”den büyüktür sözü içi boş bir laf değildir.Terör örgütü ve siyasi uzantıları için Cumhur İttifakı”nın bu yaklaşımı tarihi bir fırsattır.Türk-Kürt kardeşliğinin söylemden eyleme geçmesi için kaçırılmaması gereken bir fırsattır!Bu fırsat kaçırılmamalıdır!

Source: Resul Tosun


Başbakan Olaf Scholz, Almanya”nın geleceğine sosyal medya sahiplerinin karar veremeyeceğini belirtti

Başbakan Olaf Scholz, geleneksel yılbaşı konuşmasında isim vermeden aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi”ni (AfD) öven sosyal medya platformu X”in sahibi ABD”li iş insanı Elon Musk”ı eleştirdi.

Alman hükümeti, Elon Musk”ın AfD”yi destekleyen açıklamalarıyla seçimleri etkilemeye çalıştığını belirttiElon Musk”ın Almanya”da aşırı sağcı AfD”yi destekleyen yazısı tartışma yarattı

Olaf Scholz, Almanya”da bundan sonra ne olacağını vatandaşların belirleyeceğini vurgulayarak, “Buna sosyal medyanın sahipleri karar vermeyecek. Tartışmalarımızda bazen fikir ne kadar aşırı olursa, ilginin de o kadar fazla olduğu izlenimini edinebilirsiniz. Ancak Almanya”da bundan sonra ne olacağını belirleyenler en yüksek sesle bağıranlar değil, büyük çoğunluğu mantıklı ve düzgün insanlar olacak.” ifadelerini kullandı.

Bu durumun, 23 Şubat”ta yapılacak federal seçimler için de geçerli olduğunu dile getiren Scholz, “Bugün sizden ricam gidip oy vermenizdir. Dünyanın dört bir yanından baktığınızda, herkes özgür ve gizli seçimlerin ne kadar büyük bir başarı olduğunu biliyor.” diye konuştu.

Magdeburg saldırısındaki güvenlik kusurları araştırılacak

Magdeburg”daki Noel pazarı saldırısına da değinen Olaf Scholz, “Korkunç saldırının ardından çılgın söylentilerin internette ve sosyal medyada yayılması yalnızca birkaç dakika sürdü. Güvenlik yetkililerinin kusurları varsa, bunlar araştırılacak ve giderilecektir. Ancak bugün birçok söylenti ve spekülasyonun asılsız olduğu ortaya çıktı. Bu tür şeyler bizi bölüyor ve zayıflatıyor. Bu ülkemiz için iyi bir şey değil.” değerlendirmesinde bulundu.

Almanya”da da zor zamanların yaşandığını ve bunu hissettiğini aktaran Scholz, “Ekonomimiz zorlanıyor. Hayat daha pahalı hale geldi.” dedi.

Ukrayna”ya desteği yineledi

Scholz, pek çok kişinin Rusya”nın Ukrayna”ya karşı yürüttüğü “acımasız savaşa” giderek artan bir kaygıyla baktığının altını çizerek, “Ukrayna”yı yalnız bırakmayacağımıza ve savaşın yayılmaması için soğukkanlılığımızı korumaya devam edeceğimize sizi temin ederim.”

Elon Musk, sahibi olduğu X platformunda aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi”ni (AfD) överek, “Almanya”yı sadece AfD kurtarabilir.” ifadesini kullanmıştı.

Daha sonra bu görüşünü genişleten Musk, Axel Springer medya grubuna ait Welt am Sonntag gazetesinde misafir köşe yazarı olarak kaleme aldığı makalede, AfD”yi destekleyerek partiyi “Almanya için son umut kıvılcımı” olarak nitelendirmişti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Türk vatandaşı Ömer Muhammed Çiftçi, Suriye ordusuna Tuğgeneral oldu

61 yıllık Baas rejiminin devrilmesinin ardından Suriye yeni bir döneme hazırlanırken geçici hükümetin atamaları sürüyor. Ahmet eş-Şara yönetimindeki Suriye Geçici Hükümeti, bakanlık görevlerine dikkat çeken isimleri atarken, komuta kademesini de belirlemeye başladı. 7 SURİYE KÖKENLİ OLMAYAN İSİM Suriye Geçiş Hükümeti Savunma Bakanlığı, HTŞ lideri Ahmed eş – Şara”nın onayıyla bazı silahlı grup komutanlarının askeri rütbelerini yükseltti. Yeni terfi listesinde, general ve albay rütbelerine yükselen 7 Suriye kökenli olmayan isim dikkat çekti. Başkomutan sıfatıyla Ahmet eş-Şara tarafından yayımlanan kararname ile 49 kişilik yeni atama listesi oluşturulurken, kararın Mart ayına kadar geçerli olacağı duyuruldu. Atanan isimler arasında, HTŞ bünyesindeki silahlı gruplardan gelen Türkiye, Arnavut, Türkmenistanlı, Doğu Türkistanlı, Ürdünlü, Faslı ve Mısırlı komutanlar bulunuyor. TÜRK VATANDAŞI TUĞGENERAL OLARAK ATANDI Muhtar Türki olarak bilinen Türk vatandaşı Ömer Muhammed Çiftçi, yeni Suriye Ordusuna Tuğgeneral olarak atandı. Suriye vatandaşlığına geçtikten sonra yayınlanan ilk kararnameyle tuğgeneral rütbesine atanan Ömer Muhammed Çiftçi, Nusra Cephesi döneminden bu yana Ahmet eş-Şara”nın yanında yer alıyor. Kararnameye göre, Filistin asıllı Ürdün vatandaşı Abdulrahman Hüseyin Hatib, tuğgeneral rütbesine terfi ettirildi. Ebu Hüseyin Ürdüni olarak bilinen Hatib, Ürdün Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olup, 2013 yılından bu yana Suriye”de bulunuyor. HTŞ lideri Ahmet eş- Şara”ya yakınlığıyla bilinen Hatib, silahlı gruplar arasındaki anlaşmazlıkları denetlemekle görevli. Şu anda HTŞ”nin askerî konseyi içinde yer alıyor.Diğer terfi alan isimler ise şöyle sıralandı:Abdulaziz Davut Hudaberdi (Ebu Muhammed Türkistani): Türkistanlı, tuğgeneral olarak atandı.Abdul Semriz Bişari: Arnavut vatandaşı, albay olarak atandı.Mevlan Tirsun Abdulsamet: Tacik vatandaşı, albay rütbesine terfi etti.Ala Muhammed Abdulbaki: Mısırlı, albay olarak görevlendirildi.İbniyan Ahmed Hariri: Ürdün vatandaşı, albay rütbesine yükseltildi. ORDUNUN İLK HEDEFİ İSRAİL”İ DEFETMEK Öte yandan yeni ordu teşkili; ordu, kolordu, tümen ve tugay askerî sistematiği ile yapılandırılıyor. Her tugay 1.200 kişi, tümen ise 10.000 mevcuttan oluşacak. Yeni orduda özellikle güney cephesi ve bu hatta konuşlanacak birlikler büyük önem taşıyacak. İsrail işgal tehdidine karşı asker konuşlanmasına ek gelişmiş radar sistemleri, uçaksavar bataryaları ve güçlü eğitimli-donanımlı kara gücü konuşlandırılacak.

Source: Erdem Aksoy


Rusya ile Ukrayna arasında 300″den fazla esir takası gerçekleştirildi

Rusya ile Ukrayna arasında yapılan esir takasında 300″den fazla Rus ve Ukraynalı askerin ülkelerine döndüğü bildirildi. Takas kapsamında 187 asker ve 2 sivil olmak üzere 189 Ukraynalının serbest bırakıldığını ifade eden Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, bu konuda çalışmalarını sürdüreceklerini belirtti. Zelenskiy yaptığı açıklamada, “İnsanlarımızın Rus esaretinden geri dönmesi hepimiz için çok iyi bir haber. Ekibimiz 189 Ukraynalıyı evlerine geri getirmeyi başardı” dedi.

Source: Www.star.com.tr


MİT”ten PKK”ya nokta operasyon! Sözde sorumlulardan Nusrettin Demir etkisiz hale getirildi

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), PKK/KCK Irak/Gara alanı sözde sorumlularından Kurtay Batman kod Nusrettin Demir”i Irak”ta gerçekleştirdiği nokta operasyonla etkisiz hale getirdi.MİT, saha ajanları aracılığı ile terörist Nusrettin Demir”in 2021-2022 yıllarında Irak”ın kuzeyinde Pençe-Kilit harekât bölgesinde Türk güvenlik güçlerine düzenlenen eylemlerin planlamalarında bulunduğunu ve talimatları verdikten sonra bizzat takip ettiğini tespit etti. Bunun üzerine MİT, Demir”i hedef listesine aldı. Yapılan istihbari çalışmalar sonucu PKK/KCK”lı Demir”in 2023 yılından itibaren Irak/Gara”da sorumlu düzeyde faaliyet gösterdiği öğrenildi. EYLEM ARAYIŞINDAYDI MİT, hedefindeki terörist Demir için saha ajanlarını özel olarak görevlendirdi. Nusrettin Demir, adım adım takip edildi. MİT”in saha ajanları, terörist Demir”in örgüt üst yönetiminden aldığı talimat doğrultusunda Pençe-Kilit harekât bölgesinde, yanındaki örgüt mensuplarıyla birlikte eylem arayışında olduğu bilgisini edindi.PKK/KCK”lı Demir”e operasyon kararı alındı. En uygun zamanda operasyon düzenlenmesi için hazırlıklara başlandı. Gara alanında eylem hazırlığında bulunduğu tespit edilen Nusrettin DEMİR ve beraberindeki teröristler Irak/Gara”da nokta operasyon ile etkisiz hale getirildi. KURTAY BATMAN KOD NUSRETTİN DEMİR KİMDİR? Nusrettin Demir, örgütün kırsal kadrosuna 2014 yılında katıldı. 2015″te Irak/Avaşin alanına geçti. 2016-2021 tarihleri arasında Suriye”de örgütsel faaliyetlerde bulundu. 2022 yılında Irak”ın kuzeyine geçerek Pençe-Kilit harekât bölgesindeki eylemlerde sorumlu düzeyde yer aldı. 2023 yılı başından itibaren Irak/Gara alanı sorumluları arasında görev alıyordu.

Source: Ayça Elal


MİT”ten Gara”da nokta operasyon! PKK/KCK”nın sözde sorumlularından Nusrettin Demir etkisiz hale getirildi

MİT, saha ajanları aracılığı ile terörist Nusrettin Demir”in 2021-2022 yıllarında Irak”ın kuzeyinde Pençe-Kilit harekat bölgesinde Türk güvenlik güçlerine düzenlenen eylemlerin planlamalarında bulunduğunu ve talimatları verdikten sonra takip ettiğini tespit etti. Yapılan istihbari çalışmalar sonucu PKK/KCK”lı Demir”in 2023 yılından itibaren Irak/Gare”de sorumlu düzeyde faaliyet gösterdiği öğrenildi. MİT, hedefindeki terörist için saha ajanlarını özel olarak görevlendirdi ve yakın takibe aldı. Demir”in örgüt üst yönetiminden aldığı talimat doğrultusunda Pençe-Kilit harekat bölgesinde, yanındaki örgüt mensuplarıyla birlikte eylem arayışında olduğu bilgisi de edinildi. Demir”e operasyon kararı alınarak en uygun zamanda operasyon düzenlenmesi için hazırlıklara başlandı. Gare alanında eylem hazırlığında bulunduğu tespit edilen Demir ve beraberindeki teröristler Irak/Gare”de nokta operasyon ile etkisiz hale getirildi.SÖZDE SORUMLULAR ARASINDA GÖREV ALIYORDU Nusrettin Demir, örgütün kırsal kadrosuna 2014 yılında katıldı. 2015″te Irak/Avaşin alanına geçti. 2016-2021 tarihleri arasında Suriye”de örgütsel faaliyetlerde bulundu. 2022 yılında Irak”ın kuzeyine geçerek Pençe-Kilit harekat bölgesindeki eylemlerde sorumlu düzeyde yer aldı. 2023 yılı başından itibaren Irak/Gare alanı sorumluları arasında görev alıyordu.

Source: Hurriyet.com.tr


AK Partili yetkili İsmail Saymaz”a net konuştu: Bir daha kesinlikle olmaz

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim”de partisinin grubunda yaptığı “Öcalan, DEM grubunda PKK’nın tasfiye edileceğini ilan etsin” önerisinin ardından yeni bir süreç başladı. DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, dün İmralı”da terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile görüştü. Ziyaretin ardından DEM Parti, İmralı mesajlarını paylaştı. Peki yeni sürece ilişkin AK Parti nasıl bakıyor? Yazar İsmail Saymaz, görüştüğü AK Partili üst düzey yetkilinin açıklamalarını Halk TV sitesindeki yazısına taşıdı: “Dün görüştüğüm AK Partili üst düzey yetkiliye “2015 yılında biten Çözüm Süreci’nin benzeri mi tekrarlanıyor?” diye sorduğumda şu yanıtı verdi: “Artık olmaz öyle şeyler. Konuştular, ‘Silah bıraksın’ denildi. Bırakırsa bırakır, bırakmazsa bırakmaz!” “Geçmişteki gibi bir Çözüm Süreci beklemeyelim mi?”şeklinde sordum. “Kesinlikle olmaz. O zamanki durum yok” dedi. Görüşme zemininin ‘özgürlükler anlamında açılması gereken birkaç nokta’ olduğunu söyledi ve ekledi: “Bu meseleyi tamamen bitirip tarihe geçmek çok önemli birşey hepimiz için. Ama ben ülkenin istikrarı ve huzurundan sorumluyum. Huzur ve istikrar yönünden çok acil bir meselem var mı? Yok. Özgürlükler anlamında açılması gereken birkaç nokta var mı? Var. Bu da belli bir yere kadar. Bunun da bir sınırı var. Ben çok fazla bir mesafe kaldığını düşünmüyorum, işin doğrusu. Federasyon… Böyle bir ihtimal var mı? Yok. Böyle birşeyi karşı taraf da konuşamıyor.”

Source: Internet Haber


MİT”ten Irak”ın kuzeyinde nokta operasyon: Sözde sorumlulardan Nusrettin Demir etkisiz!

Örgütün kırsal kadrosuna 2014 yılında katılan terörist, 2015″te Irak/Avaşin alanına geçti. 2016-2021 tarihleri arasında Suriye”de örgütsel faaliyetlerde bulunan terörist, 2022 yılında Irak”ın kuzeyine geçerek Pençe-Kilit harekât bölgesindeki eylemlerde sorumlu düzeyde yer aldı. 2023 yılı başından itibaren Irak/Gare alanı sorumluları arasında görev alan Kurtay Batman kod adlı örgüt yöneticisi, Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından takip ediliyordu. Saha ajanları aracılığı ile takip edilen teröristin 2021-2022 yıllarında Irak”ın kuzeyinde Pençe-Kilit harekât bölgesinde Türk güvenlik güçlerine düzenlenen eylemlerin planlamalarında bulunduğunu ve talimatları verdikten sonra bizzat takip ettiği öğrenildi. PENÇE-KİLİT BÖLGESİNDE EYLEM HAZIRLIĞINDAYDI MİT”in hedef listesindeki Demir”in yapılan istihbari çalışmalar sonucu 2023 yılından itibaren Irak/Gare”de sorumlu düzeyde faaliyet gösterdiği belirlendi. Takip edilmesi için özel saha ajanları görevlendirilen Demir”in örgüt üst yönetiminden aldığı talimat doğrultusunda Pençe-Kilit harekât bölgesinde, yanındaki örgüt mensuplarıyla birlikte eylem arayışında olduğu öğrenildi. En uygun zamanda operasyon düzenlenmesi için hazırlıkları yapan MİT, Gare alanında eylem hazırlığındaki Nusrettin Demir ve beraberindeki teröristleri nokta operasyon ile etkisiz hale getirildi.

Source: Halit Turan


57 ilde “Gürz-34” operasyonu! 536 şüpheli yakalandı

Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, terör örgütü DEAŞ”a yönelik son 12 gündür devam eden “Gürz-34” operasyonları hakkında bilgi verdi. Operasyonların, aralarında İstanbul, Ankara, İzmir”in bulunduğu 57 ilde, cumhuriyet başsavcılıkları, MİT ve Terörle Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde, il emniyet müdürlükleri TEM şube müdürlüklerince gerçekleştirildiğini belirten Bakan Yerlikaya, bu kapsamda 536 şüphelinin yakalandığını kaydetti. “Terörü ülkemizden topyekün bir mücadeleyle söküp atmaya kararlıyız” Bakan Yerlikaya, operasyonlarda yakalanan şüphelilerin, örgüt içerisinde faaliyet yürüttüğü, örgüte finans sağladığı ve çatışma bölgeleriyle irtibatlı olduklarının tespit edildiğini vurgulayarak, “Toplumsal dayanışmamız ve ortak değerlerimiz, terörün yayılmasını önlemede en etkili savunma mekanizmalarından biridir. Terörü ülkemizden topyekün bir mücadeleyle söküp atmaya kararlıyız.” ifadesini kullandı. Paylaşımında operasyonlara ilişkin görüntülere de yer veren Bakan Yerlikaya, cumhuriyet başsavcılıklarını, MİT Başkanlığını ve operasyonu gerçekleştiren polisleri tebrik etti.

Source: Internet Haber


Şara”dan dikkat çeken Türkiye açıklaması “Bölgesel savaşı önledik”

Suriye”de 53 yıllık Esad​ rejimini deviren Ahmed el-Şara, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Suudi Arabistan​”ın el-Arabiya televizyonuna konuşan Şara, son zamanlarda Orta Doğu”da yaşanan gelişmelerle beraber bölgenin savaşın eşiğine geldiğini, Beşar Esad”ın devrilmesiyle Suriye​ ve Körfez”in 50 yıl boyunca güvence altına alındığını söyledi. Suriye”de rejim devrilmeseydi İsrail”in ülkeye girmeyi planladığını ve İran​”ın da müdahale edeceğini söyleyen Şara, “Bu aşama bölgesel anlamda çok önemli bir aşamaydı. Bölge çok büyük küresel bir savaşa maruz kalacaktı. Bölgesel anlamda bir saldırı düzenleneceğinden ve bu aşamada, Suriye”nin saldırıya uğramasından bahsediyoruz” dedi. “”TÜRKİYE”NİN DE DAHİL OLDUĞU BÖLGESEL SAVAŞ ÇIKACAKTI” Şara, İdlib”den harekete geçmemeleri halinde İran”ın, Irak”taki güçlerini Suriye”ye kaydırarak bölgedeki varlığını artırabileceğini belirterek, “İran, Irak”taki güçlerini Suriye”ye gönderecekti” ifadesini kullandı. Şara bu durumun Türkiye”nin sınırlarına kadar uzanabileceğini kaydederek, “Eğer biz Şam”ı ele geçirmeseydik, İsrail, Suriye”ye saldıracak ve Türkiye ve İran”ın da içinde yer aldığı bölgesel bir savaş çıkacaktı. İsrail”e karşı bölgesel bir savaşı önledik.” dedi.

Source: Internet Haber


MİT, terör örgütü PKK/KCK”nın sözde sorumlularından Nusrettin Demir”i etkisiz hale getirdi

Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, MİT, “Kurtay Batman” kod adlı terörist Nusrettin Demir”in, 2021-2022 yıllarında Irak”ın kuzeyinde Pençe-Kilit harekat bölgesindeki güvenlik güçlerine düzenlenen eylemlerin planlamalarında yer aldığı bilgisine ulaştı. Terörist Demir”i takibe alan MİT, teröristin 2023″den bu yana Irak”ın Gara bölgesinde sorumlu düzeyde faaliyet gösterdiğini tespit etti. Pençe-Kilit harekat bölgesinde, yanındaki örgüt mensuplarıyla eylem arayışında olduğu bilgisine ulaşan MİT, düzenlediği nokta operasyonla, Demir ve beraberindeki teröristleri Gara bölgesinde etkisiz hale getirdi. Örgütün kırsal kadrosuna 2014″te katılan teröristin, 2016-2021 tarihlerinde Suriye”de örgütsel faaliyetlerde bulunduğu belirtildi.

Source: Internet Haber


İran”da Türkiye paniği! Suriye sonrası 2. darbe: Afganistan”da işler aleyhlerine döndü

Rejim karşıtı silahlı grupların Şam yönetimini ele geçirmesi İran”ın Suriye siyasetine, yıllardır yaptığı yatırımlarına ağır bir darbe indirdi.Suriye”deki nüfusunun önemli ölçüde kaybetmesinin şokunu üzerinden atamayan İran, bu sefer Afganistan”da sarsıcı sonuçlarla karşı karşıya kalmanın korkusunu yaşıyor.İRAN”DA TÜRKİYE PANİĞİ!İran Parlamento Ulusal Güvenlik ve Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi Ebu”l-Fazl Zöhrevand, yaptığı açıklamayla Tahran”ın bölgede yaşadığı tedirginliği gözler önüne serdi.Zöhrevand, Türkiye, Azerbaycan ve Katar”ın Afganistan”da İran aleyhine nüfuz kazandığını söyledi.Türkiye”yi Afganistan”da İran”ın çıkarlarına zarar veren politikalar izlemekle suçlayan İran milletvekili, Tahran ve Kabil arasındaki gerginliğe dikkat çekti.Zöhrevand, Türkiye”nin İran”a baskı yapmak için Afganistan”a destek verdiğini iddia etti.Bölgesel nüfuz konusunda endişelerini dile getiren Zöhrevand, “Türkiye, Azerbaycan ve Taliban ile ilişkilerimizi şekillendirirken bu endişeleri dikkate almalıyız” dedi.

Source: Www.star.com.tr


Milli Savunma Bakanı Güler”den terörle mücadele mesajı

Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler”in açıklaması şöyle:Kahraman Silah ve Mesai Arkadaşlarım,Çok kapsamlı ve yoğun faaliyetler ile geçirdiğimiz 2024 yılını geride bırakıyor, aynı kararlılık ve motivasyonla 2025 yılına girmenin heyecanını yaşıyoruz.Bu vesileyle emeklisinden, muvazzafına Millî Savunma Bakanlığı ailesinin tüm seçkin personelinin “Yeni Yılı”nı en içten dileklerimle kutluyorum.Değerli Arkadaşlarım,Uluslararası ölçekte güvenlik ortamının hızlı ve sürekli olarak değiştiği böylesine zorlu bir yılda, Millî Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; devletimizin bekası, ülkemizin ve asil milletimizin güvenliği için tüm faaliyetlerini büyük bir azim ve gayretle sürdürmüştür.Bu kapsamda;Sınırlarımızın güvenliğini sağlamak, yasa dışı geçişler ile düzensiz göç ve terörist eylemleri engellemek için hudutlarımız; pek çok ülke tarafından da örnek alınan yoğun ve kademeli emniyet sistemlerimiz ile korunmuş, hudut birliklerimizin imkân ve kabiliyetleri sürekli geliştirilmiştir.Kahraman ordumuz, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da “Hudut namustur!” anlayışı çerçevesinde, büyük bir özveri ve başarıyla görevlerini yerine getirmeye devam edecektir.Hudutlarımızda olduğu gibi ülkemizin güvenliğini tehdit eden en önemli sorunlardan biri olan terör tehdidini tamamen ortadan kaldırmak için son yıllarda tarihî adımlar attık, atıyoruz. “SINIRLARIMIZIN GÜVENLİĞİ SAĞLANMIŞTIR”Bu kapsamda Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyinde, PKK/KCK, PYD/YPG ve DEAŞ’a yönelik icra ettiğimiz kapsamlı harekâtlar ile örgütün hareket kabiliyeti sınırlandırılmış; sınırlarımızın güvenliği de hudutlarımızın ötesinden sağlanmıştır.Çok Kıymetli Arkadaşlarım,Ülkemizin ve asil milletimizin güvenliği için 911 km sınırımız olan komşumuz Suriye’de yaşananlara sessiz kalamazdık. Nitekim gelişmelere baktığımızda ülkemizin Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve stratejik bir bakış açısıyla Suriye’ye yönelik sahada ve masada üstlendiği etkin rolün ne kadar önemli ve kritik olduğu şimdi daha da iyi anlaşılmaktadır.Bundan sonra da hak ve menfaatlerimiz doğrultusunda yapılması gereken ne varsa bunları tereddütsüz bir şekilde yapacağız.Kimsenin şüphesi olmasın ki terörle mücadelemiz, ülkemize ve milletimize yönelik terör tehdidi tamamen sona erene kadar artan bir baskı ile sürecektir.Saygıdeğer Arkadaşlarım,Terörle mücadelemizin yanı sıra, Mavi ve Gök Vatanımızdaki hak ve menfaatlerimiz de tavizsiz şekilde korunmaya devam etmiştir.Son dönemde olumlu ilişkiler yaşadığımız komşumuz Yunanistan ile sorunlarımızı çözmek için barışçıl bir tutum sergilemekte, Ege Denizi’nin bir dostluk ve barış denizi olması için çaba göstermekteyiz.Ancak millî hak ve menfaatlerimizden de asla taviz vermeyeceğimizi, hakkımızı ve hukukumuzu koruma kararlılığımızı her fırsatta dile getiriyoruz.Diğer yandan, tek yürek olduğumuz kardeş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne her türlü desteği veriyor, Kıbrıslı kardeşlerimizin meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye; Garanti ve İttifak Antlaşmaları doğrultusunda Ada’nın huzuru, güvenliği ve refahı için elimizden geleni yapmayı sürdürüyoruz.Kıymetli Arkadaşlarım,Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, uluslararası platformlarda üstlendiği sorumluluklar ile ikili ilişkiler doğrultusunda, geniş bir coğrafyada dünya güvenliği, barışı ve istikrarına önemli katkılar sunmaktadır.Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz faaliyetler ile uluslararası güvenlik mimarisinin etkin ve vazgeçilmez üyelerinden biri hâline gelmiş durumdayız.Stratejik icraatlarımız hem ülkemizin gücünü pekiştirmekte hem de dost, kardeş ve mazlum halklar için bir umut kaynağı olmaktadır.En başta, “Tek Millet, İki Devlet” anlayışıyla ülkemizin güvenlik ve huzurundan ayrı görmediğimiz can Azerbaycan’ın istikrarı için daima kardeşlerimizin yanında olduk, olmaya devam edeceğiz.Bu arada, 25 Aralık’ta Bakü-Grozni seferini yapan Azerbaycan Hava Yollarına ait yolcu uçağının düşmesi sonucu yaşanan can kayıpları nedeniyle derin bir üzüntü içerisindeyiz.Bu vesileyle hayatını kaybeden Azerbaycanlı kardeşlerime, Allah’tan rahmet; ailelerine, dost ve kardeş Azerbaycan halkına sabır ve başsağlığı diliyor, yaralılarımıza da acil şifalar temenni ediyorum.Azerbaycan gibi tarihî köklü dostluk ve kardeşlik bağlarımızın bulunduğu Libya’da da güvenlik, huzur ve istikrar için üzerimize düşeni yaptık, yapıyoruz.İkili anlaşmalar çerçevesinde Libya ordusuna askerî eğitim, yardım ve danışmanlık desteği sağlıyoruz.Kahraman personelimizin görev aldığı coğrafyalardan biri olan kardeş Somali’nin toprak bütünlüğü ve millî birliğini destekliyor, bu doğrultuda Somali Silahlı Kuvvetlerinin güçlendirilmesine yönelik çok yönlü faaliyetler icra ediyoruz.Bir diğer kardeş ve dost ülke Katar ile olan iş birliğimiz her geçen gün gelişmekte, verdiğimiz eğitim ve danışmanlık kapsamında Katar Silahlı Kuvvetlerinin imkân ve kabiliyetleri de artmaktadır. “NATO’DAKİ FAALİYETLERİMİZİ DE ETKİN BİR ŞEKİLDE SÜRDÜRÜYOR”Diğer taraftan NATO’daki faaliyetlerimizi de etkin bir şekilde sürdürüyor, İttifakın önde gelen ülkelerinden biri olarak NATO misyonlarında aktif ve öncü bir rol üstleniyoruz.Bu kapsamda Kosova’da, Bosna-Hersek’te ve daha birçok coğrafyada barış ve istikrarın tesisi için büyük sorumluluklar üstlenerek bölge ve dünya barışına önemli katkılar sunuyoruz.Tüm bu faaliyetlerimiz ile eş zamanlı olarak şanlı ordumuzun tüm görevlerini layıkıyla yerine getirmesi ve gücünü muhafaza edip daha da pekiştirmesi için yerli ve uluslararası tatbikatlarımız ile eğitim faaliyetlerimizi de aralıksız ve başarıyla icra ediyoruz.Bugüne kadar elde ettiğimiz tüm başarılarda elbette en büyük pay, aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize aittir.Şehitlerimizin aziz hatırasına, gazilerimize ve onların emaneti değerli ailelerine sahip çıkmak, daima yanlarında olmak için ilgili kurum ve kuruluşlarımızla koordineli olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz.Değerli Arkadaşlarım,Orduların gücü, personelinin kahramanlık ve fedakârlığının yanı sıra sahip olduğu yüksek teknoloji ürünü harp silah, araç ve gereçleriyle doğru orantılıdır.Bu doğrultuda bir yandan personelimizin özlük haklarını iyileştirmek için çalışırken, diğer yandan da gücümüze güç katacak birçok yerli ve millî savunma sanayi ürünü silah sistemini envanterimize dâhil etmiş bulunuyoruz.Türk Silahlı Kuvvetlerimizin imkân ve kabiliyetleri ile operasyon yeteneklerini daha da artıran bu sistemlerimizi aynı zamanda çok sayıda ülkeye ihraç ederek ekonomimize ciddi kazanımlar temin ediyoruz.Başarının bir varış değil, yolculuk olduğunun bilinciyle hem günümüz teknolojik yeniliklerine sahip hem de geleceğin teknolojilerini içeren sistemleri geliştirmek için tüm savunma sanayisi paydaşlarımızla birlikte yoğun bir gayret içerisinde çalışıyoruz. “KARARLILIĞIMIZ TAMDIR”Özellikle belirtmek isterim ki ulaştığımız bu seviyeyi daha da ileriye taşıma kararlılığımız tamdır.Sevgili Arkadaşlarım,Millî Savunma Bakanlığı olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da;Daha büyük ve daha güçlü Türkiye hedefiyle ve Türkiye Yüzyılı vizyonumuz doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürecek,Ülkemizin ve asil milletimizin bekası için üzerimize düşen tüm görevleri üstün bir sorumluluk anlayışıyla yerine getirmeye devam edeceğiz.Bu vesileyle,Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadarki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı saygıyla anıyorum.Aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyor,Gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum.Millî Savunma Bakanlığı ailemizin tüm fertlerine, emeklilerimize, gazilerimize ve onların aileleri ile birlikte şehitlerimizin kıymetli ailelerine yeni yılda en samimi duygularla sağlık, mutluluk ve esenlikler diliyorum.

Source: Hurriyet.com.tr


Cumhurbaşkanı Erdoğan”dan 2024 değerlendirmesi: Durmadan, dinlenmeden, gece gündüz demeden aşkla çalıştık

İran”da Türkiye paniği! Suriye sonrası 2. darbe: Afganistan”da işler aleyhlerine döndü

“Diplomatik zafer” diye duyurdular: Türkiye tüm rakiplerini alt etti

12 milyar liralık alacaktan vazgeçildi! Karara ilişkin Bakan Şimşek”ten açıklama

Tarihinde eşine rastlanmadık hamle! ABD”den çekinen ülkelere Türk savunma devi çare olacak

F-35″lerin alternatifi olarak KAAN”ı seçtiler! Suudi Arabistan”dan ABD”ye ince mesaj

Source: Www.star.com.tr


İsrail, Husi füzelerini düşürmek için ilk kez THAAD silahını kullandı

ABD ordusu yerel saatle Pazartesi günü, Yemen Husilerinin İsrail”e füze atmasının ardından İsrail”e konuşlandırılan bir Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunma (THAAD) bataryasını kullandığını doğruladı. HUSİ FÜZESİNİ DÜŞÜRMEK İÇİN KULLANILDI Bir ABD yetkilisi geçen hafta Al Arabiya English”e bir THAAD”ın bir Husi füzesini düşürmek için kullanıldığını söylemişti. ABD, Ekim ayında İsrail”e ikinci bir THAAD konuşlandırdı ve Pentagon”un, İran”ın herhangi bir balistik füze saldırısından İsrail”deki Amerikalıları korumaya yardımcı olmak için olduğunu duyurdu. Pentagon ise THAAD”ların İsrail”in entegre hava savunma sistemini güçlendireceğini söyledi. “SON GÜNLERDE THAAD KULLANILDIĞINI DOĞRULAYABİLİRİZ” ABD”nin hafta sonu İsrail”e atılan Husi füzelerini engellemek için THAAD”ı tekrar kullanıp kullanmadığı sorulduğunda, bir ABD savunma yetkilisi Pazartesi günü şunları söyledi: “Son günlerde THAAD kullanıldığını doğrulayabiliriz. Ancak bunun dışında ek bir bilgi veremeyiz.” HUSİLERİN İSRAİL”E YÖNELİK SALDIRILARI ARTTI Husiler, İsrail ile Lübnan Hizbullahı arasındaki ateşkesin ardından son haftalarda İsrail”e yönelik saldırılarının hızını artırdı. Cuma günü, Beyaz Saray, İran destekli grup nakliye yollarını ve İsrail”i tehdit etmeye devam ettiği sürece ABD”nin Husilere yönelik saldırılarının devam edeceğini söyledi. THAAD SAVUNMA SİSTEMİ NEDİR? Bu savunma sistemi, ABD ordusunun en güçlü anti-füze silahlarından biri ve 150 ila 200 kilometre (93 ila 124 mil) menzillerde balistik füzeleri yüksek başarı oranıyla vurabilme kapasitesine sahip. ABD”nin terminal uçuş safhasında –yani hedefe dalış yaptığı aşamada– kısa, orta ve orta menzilli balistik füzeleri hem atmosfer içinde hem de atmosfer dışında durdurup imha edebilen tek füze savunma sistemi olarak tanımlanıyor.

Source: Erdem Aksoy


Cumhurbaşkanı Erdoğan: “888 bin üreticiye 360 milyar TL hazine faiz destekli kredi kullandırdık”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabından 2024 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, 50 yapay zekâ, 60 havacılık ve uzay ile 10 zekâ gücü atölyesi kurduklarını belirtti.
Türksat 6A”nın üretimini tamamladıklarını aktaran Erdoğan, dünyada haberleşme uydusu üretebilen 11 ülkeden biri olunduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı 105 helikopter, 27 uçak ve 14 İHA ile orman yangınlarına karşı etkin mücadele verildiğini de belirtti.
Mal ihracatçılarına yönelik destek
Hazine destekli kefalet sistemi kapsamında yaklaşık 5 bin işletmeye 32,8 milyar lira kredi kullandırıldığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
496 milyar liralık kaynakla 570 bini aşkın ilave istihdamın önünü açacak olan Yeni GAP Eylem Planımızı kamuoyuyla paylaştık. Mal ihracatçılarımıza yönelik destek bütçemizi 17,6 milyar liraya çıkardık.
Aile Sosyal Destek Programı ile 1,2 milyondan fazla hanemize ulaştık. İhtiyaçları yerinde gözlemledik, ailelerimizin sıkıntılarını çözüme kavuşturduk.
Milli otomobilimiz Togg”un üretiminde 47 bin adetin üstüne çıktık. Ülkemizin elektrikli araç pazarının lider markası olan Toggumuzu inşallah dünyanın farklı yerlerindeki yollarda da göreceğiz.”
“Kırsal kalkınmayı 6 milyar liralık hibeyle destekledik”
Erdoğan, Ayder Yaylası Koruma ve Yenileme Projesi”ni tamamladıklarını hatırlatarak, kırsal kalkınmayı 6 milyar TL”lik hibeyle desteklerini söyledi:
Ayderimizin eşsiz doğal güzelliklerini muhafaza etmek için devreye aldığımız Ayder Yaylası Koruma ve Yenileme Projesi”ni tamamladık. 81 ilimizdeki 130 DENEYAP teknoloji atölyemizde 35 bin öğrencimizi ücretsiz olarak teknoloji eğitimleriyle buluşturduk.
Kırsal kalkınmayı 6 milyar liralık hibeyle destekledik. 42 ilimizde bulunan kırsal kalkınma hibe programımız IPARD”ı 81 vilayetimize yaydık.”
“643 projeye 2,4 milyar lira destek verdik”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kamu Merkezi Akaryakıt Taşıt Otomasyon Sistemi”yle yaklaşık 1 milyar lira tasarruf sağlandığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
“Kalkınma ajansları aracılığıyla 643 projeye 2,4 milyar lira destek verdik. Bölge kalkınma idareleri aracılığıyla 384 projeye 1,8 milyar TL finansman sunduk. 97 ülkenin katılımıyla 142 askeri tatbikat gerçekleştirdik, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin gücünü tüm dünyaya gösterdik.
888 bin üreticiye yaklaşık 360 milyar TL tutarında hazine faiz destekli kredi kullandırdık. Böylece tarımsal üreticilere yönelik 76 milyar TL faiz desteği sağlamış olduk.”
“46,5 milyar liralık kaynağı vatandaşlarımıza aktardık”
Türkiye Aile Destek Programımız ile 46,5 milyar liralık bir kaynağı vatandaşlara aktardıklarını ifade eden Erdoğan şunları söyledi:
Akkuyu Nükleer Güç Santralimizin 1″inci reaktör türbin tesisi montajını tamamladık. Türkiye”yi dünyanın nükleer güç sahibi ülkeleri arasına sokmakta kararlıyız.
Türkiye Aile Destek Programımız ile 46,5 milyar liralık bir kaynağı vatandaşlarımıza aktardık.
Bölgemizin ihracatında çarpan etkisi yapacak, Adana”mız ve Mersinimiz ile Akdeniz Bölgemizin tamamının kalkınmasına katkı sunacak Çukurova Uluslararası Havalimanımızın açılışını gerçekleştirdik.
FETÖ”ye karşı 4 bin 902, terör örgütü DEAŞ”a karşı 1399 operasyon icra ettik.”

Source: Dünya Gazetesi


Su-57″lere karşı F-35 hamlesi: 32 adet için 17 milyar dolar ödenecek

Dünyanın en gelişmiş 5. nesil savaş uçaklarından olan Lockheed Martin tarafından üretilen F-35 savaş uçağı ilk kez Afrika”ya ihraç edilmeye hazırlanıyor. Dış basında yer alan bir habere göre ABD ile Fas F-35 konusunda anlaşmaya vardığı iddia edildi. Söz konusu anlaşmanın 17 milyar dolar olduğu belirtilirken sözleşme kapsamında Fas”a 32 adet F-35 savaş uçağının teslim edileceği belirtildi.Yakın zamanda resmi açıklamanın da duyurulacağı belirtilirken tarafların bir araya gelip F-35 anlaşmasını imzalayacağı bildirildi. Fas, bu anlaşma ile birlikte envanterinde bulunan F-16″ları F-35″lerle değiştirip bölgede hava kuvvetleri konusunda gücünü artırmayı hedefliyor. İddiaya göre Fas”ın süreci hızlandırmak ve ABD makamlarıyla yaşadığı siyasi ve idari engelleri aşmak için 2020 yılından bu yana çaba sarf ettiği söylendi. KUZEY AFRİKA”DA SU-57-F-35 DÜELLOSUÖte yandan Cezayir, Rus yapımı Su-57 savaş uçakları da dahil olmak üzere yeni yüksek teknoloji askeri platformlarını konuşlandırmaya hazırlanıyor ve bu durum F-35 anlaşmasını Fas açısından daha da kritik hale getiriyor.Bölgesel bir askeri güç merkezi olan Cezayir, uzun zamandır Kuzey Afrika ülkesine gelişmiş silahlar sağlayan Rusya ile yakın askeri ve diplomatik bağlara sahip. Son yıllarda Cezayir, Rusya”nın beşinci nesil gizli savaş uçağı Su-57 de dahil olmak üzere hava kuvvetlerini son teknoloji platformlarla güçlendirmeye yöneldi.Bu uçaklar, Cezayir”in artan askeri kabiliyetlerine karşı bir denge arayışında olan Fas gibi NATO müttefiki ülkeler için doğrudan bir meydan okuma olarak görülüyor.F-35 FAS”IN RAKİPLERİ KARŞISINDA AVANTAJ SAĞLAYACAKCezayir halihazırda Rus yapımı Su-30MKA ve Su-35 savaş uçaklarıyla donatılmış durumdayken, Su-57″nin eklenmesiyle Cezayir bölgede daha güçlü bir hale gelecek ve Fas”ın mevcut eski savaş uçağı filosunu geride bırakabilecek yeteneklere sahip olacak.F-35″lerin edinilmesi, Fas”ın askeri stratejisinde önemli bir değişime işaret ediyor. F-35 savaş uçakları hava üstünlüğü, hassas vuruş ve istihbarat, gözetleme ve keşif operasyonlarında görev alabilen, dünyanın en gelişmiş çok rollü gizli savaş uçaklarından biridir.Düşük radar kesit alanı ve gelişmiş elektronik harp sistemleri, Fas”a, özellikle konvansiyonel hava savunma sistemlerinin gizli tehditleri tespit etmede ve engellemede zorluk çekebileceği senaryolarda, rakiplerine karşı belirgin bir avantaj sağlayacaktır.

Source: Www.star.com.tr


İstanbul”da ekmeğe zam mı geldi? İnternete düşen belge ortalığı karıştırdı

İsrail”in kalbini gece yarısı balistik füzeyle vurdular

Türk vatandaşı Tuğgeneral oldu, yeni ordu ilk hedefini duyurdu

Telefon sahipleri dikkat! Yarından itibaren dev zam geliyor

MİT”ten PKK”ya nokta operasyon! Nusrettin Demir öldürüldü

Ayrıntılar geliyor…

Erdem Aksoy

Haberler.com – Ekonomi

İşte 2025 yılı için çalışanlara ödenecek yemek ve yol ücreti

Yurt dışından cep telefonu getirecekler bir daha düşünsün

“Kadınların sevişmekten büyük dertleri var”

Haberler.com”da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com”un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

İhbara giden polis korkunç manzarayla karşılaştı

Gassallar ne kadar kazanıyor? İşte merak edilen sorunun yanıtı

Sürpriz bir kararla Türkiye”yi terk etti! İşte yerleştiği ülke

Umreye giden Necati Şaşmaz”ın son halini görmeniz lazım

Kesilecek miktarı duyanlar hesaplarını kapatıyor

Genç kadının canlı yayındaki itirafları olay

Son Dakika Haberleri

1 Ocak 2025 resmi tatil mi? 1 Ocak 2025 hangi güne denk geliyor? Dolar kaç TL, 1 Dolar ne kadar? 31 Aralık döviz kuru ve bugün döviz fiyatlarında son durum ne? TÜİK Aralık enflasyonu ne zaman açıklanacak? Aralık ayı enflasyonu maaş zamlarını nasıl etkiler? MEMUR MAAŞ ZAMMI! 3 OCAK”ta memur maaş zamları açıklanacak mı? 10,40″lık zam oranı kesinleşti mi? İstanbul”da yılbaşı gecesi trafiğe kapalı yollar neresi? 31 Aralık İstanbul trafiğe kapalı yollar! Bugün bankalar açık mı? 31 Aralık bankalar kaça kadar açık? 31 ARALIK BİM AKTÜEL KATALOĞU! 31 Aralık Salı BİM aktüel kataloğunda hangi ürünler var? Regaib Kandili duası nasıl yapılır? Regaib Kandili”nde zikir nasıl çekilir? Az önce deprem mi oldu? 31 Aralık en son depremler kaç şiddetinde oldu? O Ses Türkiye Yılbaşı Özel jüri üyeleri kimler? O Ses Türkiye Yılbaşı Özel 2025 yarışmacıları kim? YENİ YIL MESAJLARI RESİMLİ! 2025 Hoş geldin sözleri…

Gelişmelerden Anında Haberdar Olun!
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.

Source: Erdem Aksoy


Çin siyasetine 2024’te üst düzey yolsuzluk soruşturmaları damga vurdu

Ülkede 2024’te bakan ve bakan yardımcısı düzeyinde veya kamuya ait şirket ile holdinglerde yöneticilik yapan 56 yetkili yolsuzluk soruşturmasına uğradı. Kamuoyunda “kaplan” olarak anılan bu yetkililere yönelik soruşturmaların sayısı, 45 soruşturmanın yürütüldüğü geçen yıla kıyasla artış kaydetti.

Ülkeyi yöneten Çin Komünist Partisinin (ÇKP) Merkezi Disiplin Teftiş Komisyonunun yürüttüğü soruşturmalar, Adalet Bakanı’ndan Futbol Milli Takımı Antrenörü”ne, kamu bankaları ile savunma sanayi şirketlerinin yöneticilerinden generallere kadar çok sayıda üst düzey ismi hedef aldı.

Yolsuzluk soruşturması ağına takılan isimlerden 12″si merkezi parti ve devlet organlarında yer alan kadrolardandı. Bakan düzeyinde 3 isim hakkında yolsuzluk soruşturmaları başlatıldı. Bakanlar yolsuzluğun yanı sıra parti liderliğinin talimatlarını yerine getirmedikleri gerekçesiyle de “siyasi ihanetle” suçlandı.

Adalet Bakanı”na soruşturma

Bakan düzeyinde soruşturma başlatılan en önemli isim eski Adalet Bakanı Tang Yicün oldu.

2020-2023 döneminde bu görevi yürüten Tang, bakanlık ve öncesinde Cıciang ve Liaoning eyaletlerinde yöneticilik yaptığı dönemlerde çeşitli biçimlerde rüşvet alarak görevini kötüye kullanmakla suçlandı.

Tang”ın kamu gücünü kişisel kazancının aracı olarak gördüğü, resmi pozisyonunu başkalarına menfaat sağlamak, piyasa ve yargı süreçlerine müdahale etmek için kullandığı ileri sürüldü.

ÇKP Disiplin Komisyonu, nisanda Tang”ın, “parti disiplini ve kanunları ciddi ihlal” şüphesiyle soruşturulduğunu duyururken, mayısta partiden ihraç edildiğini, kamu görevine son verildiğini ve yargılanmak üzere dosyasının savcılığa teslim edildiğini bildirdi.

“Parti disiplini ve kanunları ciddi ihlal” ifadesi Çin”de üst düzey yetkililer hakkında yürütülen soruşturmalarda yolsuzluk şüphesi veya suçlamasına işaret ediyor.

Yolsuzluk soruşturması geçiren üçüncü adalet bakanı

Tang, Çin”de yolsuzluk soruşturması geçiren üçüncü adalet bakanı oldu.

2005-2017 döneminde 12 yıl Adalet Bakanlığı yapan Vu Aiying, 2017″de hakkında yolsuzluk soruşturması açılmasının ardından partiden ihraç edilmişti.

Daha sonra göreve gelen Fu Cınghua da 2022″de “rüşvet” ve “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla yargılandığı davada 2 yıl ertelemeyle idam cezasına çarptırılmıştı.

Tarım Bakanı Tang Rıncien de 2024″te hakkında yolsuzluk soruşturması başlatılan bakan düzeyindeki diğer isim oldu. Ulusal Denetleme Komisyonunun mayısta başlattığı soruşturmanın ardından Tang, 10 Aralık”ta tutuklanırken, devlet görevinden alındı ve partiden ihraç edildi.

Bakanlık düzeyindeki Ulusal Spor İdaresinin Başkanı Gou Congvın da 12 Aralık”ta rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla görevden alınıp yargıya sevk edildi.

Eski Milli takım antrenörüne 20 yıl hapis

Spor alanında daha önce soruşturulan isimlerden biri olan, Milli Futbol Takımının eski Teknik Direktörü Li Tie, 13 Aralık”ta rüşvet suçlamasıyla 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Hubey eyaletinde görülen davada mahkeme, 2019-2021 yıllarında milli takım teknik direktörü olan Li”nin, bu göreve gelmek için 3 milyon yuan (yaklaşık 410 bin dolar) rüşvet verdiği ve görev yaptığı dönemde belirli kulüplerden belirli oyuncuları milli takıma seçme ve oynatma karşılığında 50 milyon yuan (yaklaşık 6,8 milyon dolar) rüşvet aldığı hükmüne vardı.

Eski bir milli futbolcu olan Li, 2002″de Japonya ve Güney Kore”de düzenlenen Dünya Kupası”nda Çin Milli Futbol Takımı”nın kadrosunda yer almıştı.

2019 yılında teknik direktör olarak Çin Milli Futbol Takımı”nın başına getirilen Li, takımın 2022 Dünya Kupası eleme grubunda başarısız olup Katar”daki kupaya katılamamasının ardından görevden alınmıştı.

Li, ÇKP Merkezi Disiplin İnceleme Komisyonunun spor alanında yürüttüğü yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan ilk isimlerden biri olmuştu.

Kamu bankası yöneticilerine idam cezası

Geçen yıl odakta olan bankacılık ve finans sektörüne yönelik soruşturmalar bu yıl da gündemdeydi.

Çin”in en büyük kamu bankalarından Bank of China”nın eski Yönetim Kurulu Başkanı Liu Liengı, “rüşvet” ve “görevi kötüye kullanma” suçlamalarıyla yargılandığı davada 26 Kasım”da iki yıl ertelemeyle idam cezasına çarptırıldı.

Şandong eyaletinin Cinan şehrinde görülen davada mahkeme, Liu hakkında, Bank of China ve daha önce görev yaptığı Eximbank”taki idari konumunu kötüye kullanarak 121 milyon yuan (yaklaşık 16,7 milyon dolar) rüşvet aldığına, ayrıca koşulları karşılamayan şirketlere yasa dışı kredi sağlayarak kamuyu 190,7 milyon yuan (26,2 milyon dolar) zarara uğrattığına hükmetti.

Daha önce Çin Merkez Bankasında (PBoC) da görev yapan 62 yaşındaki Liu, Çin”de finans sektöründe 2021″den beri süren yolsuzluk soruşturmalarında şimdiye dek hedef alınan en üst düzey isim olmuştu.

2018″de Bank of China”nın Genel Müdürü, 2019″da Yönetim Kurulu Başkanı ve Parti Sekreteri olan Liu, Şubat 2023″te ani bir kararla görevden alınmış, Mart 2023″te hakkında soruşturma açılmış, Ekim 2023″te ise Komünist Partiden ihraç edilerek hakkında kovuşturma başlatılmıştı.

Kamuya ait China Merchants Bank”ın (CMB) eski Yönetim Kurulu Başkanı Tien Huiyu de “rüşvet” ve “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla yargılandığı davada, 5 Şubat”ta, iki yıl ertelemeyle idam cezasına çarptırıldı.

Şi ve yolsuzlukla mücadele

Yolsuzlukla mücadele, Devlet Başkanı ve ÇKP Genel Sekreteri Şi Cinping”in 10 yıllık iktidarında en önem verdiği sorunların başında yer almış, bu dönemde onlarca üst düzey yetkili, yolsuzluk soruşturmalarıyla görevden alınmıştı.

Soruşturmalar Şi”nin Çin kamuoyu nezdinde itibarını artırırken, soruşturmaları parti içinde kendisine rakip gördüğü veya kendi çizgisine uymadığını düşündüğü kişileri elemek için kullandığı eleştirileri yapılmıştı.

Çin lideri, ÇKP Ulusal Kongresi”nde yaptığı konuşmada, iş dünyası ile bağları olan parti kadrolarının ağır şekilde cezalandırılacağını belirterek, yolsuzluk soruşturmalarının süreceğinin sinyalini vermişti.

Şi, konuşmasında, “Önde gelen konumlardaki parti kadrolarının çıkar gruplarının ve güçlü hiziplerin sözcüleri ve ajanları haline gelerek iş dünyasıyla suç birliği yapmasına “dur” demeliyiz.” ifadesini kullanmıştı.

Savunma sanayi ve havacılık sektörü hedefte

Yolsuzluk soruşturmalarında dikkat çekici bir gelişme, son iki yılda ordudaki yolsuzluk soruşturmalarının bu yıl savunma sanayi ve havacılık şirketlerine de uzanması oldu. Bu sektörlerden 10″dan fazla yönetici hakkında yolsuzluk soruşturmaları başlatıldı.

Ülke danışma meclisi işlevini yerine getiren Çin Halk Siyasi Danışma Konferansının (ÇHSDK) Daimi Komitesi, geçen yılın sonunda yaptığı toplantıda, Çin Havacılık ve Uzay Bilimi ve Teknolojisi Şirketi (CASC) Yönetim Kurulu Başkanı Vu Yanşıng, Çin Ordu Donatım Endüstrileri Grubuna bağlı Çin Kuzey Endüstrisi Şirketi (NORINCO) Yönetim Kurulu Başkanı Liu Şıçüen ve Çin Havacılık ve Uzay Bilimi ve Endüstrisi Şirketi (CASIC) Genel Müdür Yardımcısı Vang Çangçing”in meclis üyeliğinden çıkarılmasına karar verildiğini duyurmuştu.

Yöneticilerin üyeliklerinin sonlandırılmasına ilişkin herhangi bir gerekçe gösterilmezken, kararın, Çin ordusunun söz konusu şirketlerle yakın işbirliği yapan Roket Kuvvetleri ve Donanım Geliştirme Dairesi”ndeki yolsuzluk soruşturmalarının ardından bazı üst düzey ordu mensuplarının görevden alınmaları ve yasama meclisi üyeliğinden çıkarılmalarıyla aynı zamana denk gelmesi dikkati çekmişti.

Dünyanın en büyük uçak üreticileri arasında yer alan Çin Havacılık Sanayi Şirketinin (AVIC) eski Yönetim Kurulu Başkanı Tan Ruisong hakkında, 31 Ağustos”ta yolsuzluk soruşturması başlatıldığı duyuruldu. 2018-2023 yıllarında şirketin başında bulunan Tan”ın “kanunları ve parti disiplinini ciddi ihlal” şüphesiyle soruşturulduğu bildirildi.

Ülkenin uzay programının ana yüklenicisi Çin Havacılık ve Uzay Bilimi ve Teknolojisi Şirketi (CASC) yıl içinde 36 çalışanının disiplin soruşturması geçirdiğini, bunlardan 7″sinin yargıya sevk edildiğini bildirdi.

Orduya yönelik yolsuzluk soruşturmaları genişliyor

Öte yandan, 2024″te Çin Halk Kurtuluş Ordusuna (ÇHKO) yönelik yolsuzluk soruşturmalarının kapsamının da genişlediği gözlendi.

Çin”de silahlı kuvvetleri hedef alan yolsuzluk soruşturmaları kapsamında son iki yılda aralarında iki eski savunma bakanının da olduğu çok sayıda üst düzey asker ordudan ve partiden ihraç edilmiş, meclis üyeliğinden azledilmişti.

ÇHKO”nun stratejik caydırıcılık bakımından kritik nükleer silah ve uzun menzilli füzelerinden sorumlu Roket Kuvvetleri ile askeri donatım ve modernizasyonundan sorumlu Donanım Geliştirme Dairesine yönelik yolsuzluk soruşturmaları yürütülmüştü.

Soruşturmaların ardından bu yıl haziranda, daha önce söz konusu birimlerin komutanlıklarını yapan önceki iki Savunma Bakanı Vey Fınghı ve Li Şangfu hakkında geçen yıl yolsuzluk soruşturması başlatıldığı, ordudan ve partiden ihraç edilen eski bakanların rüşvet ve görevi kötüye kullanma suçlarından yargılanacakları bildirildi.

Bir süredir ortadan kaybolan ve kamuya açık etkinliklere katılmayan Kara Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Korgeneral Dıng Cıping, eylülde Ulusal Halk Kongresi üyeliğinden azledildi. Dıng”ın neden üyelikten çıkarıldığına dair bilgi verilmezken bu durum, hakkında yolsuzluk soruşturması başlatıldığının işareti olarak yorumlandı.

Çin silahlı kuvvetlerinin en üst yönetim organı Merkezi Askeri Komisyon (MAK) üyesi Amiral Miao Hua hakkında da 28 Kasım”da soruşturma başlatıldı. Komisyonun ideoloji ve personel değişikliklerinden sorumlu Siyasi Çalışma Dairesi Direktörlüğünü yürüten amiral hakkındaki soruşturma, sorunun ne kadar derinlere gittiğini ortaya koydu.

Savunma bakanı hakkında soruşturma iddiası

Aynı günlerde görevdeki Savunma Bakanı Dong Cün hakkında da yolsuzluk soruşturması başlatıldığı ileri sürüldü.

Financial Times gazetesinin adı açıklanmayan “görevdeki ve eski ABD’li yetkililere” dayandırdığı haberde, Amiral Dong hakkında, ÇHKO”yu hedef alan daha geniş bir yolsuzluk soruşturması kapsamında inceleme yapıldığı iddia edildi.

Gazeteye bilgi veren yetkililer, Çin Devlet Başkanı Şi”nin ÇHKO’ya yönelik yeni bir soruşturma dalgası başlattığını, bunun görevdeki Savunma Bakanı”nı da içine aldığını öne sürdü.

İddia, ertesi gün Savunma Bakanlığı tarafından yalanlanırken Bakan Dong, Pekin”de düzenlenen bir uluslararası güvenlik forumuna katılarak kendini gösterme ihtiyacı hissetti.

Çin Ulusal Halk Kongresi (ÇUHK) Daimi Komitesi, yıl sonu yasama oturumunun ardından 26 Aralık”ta, eski Kara Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Korgeneral You Haytao ile eski Güney Cephe Donanma Komutanı Koramiral Li Pıngçıng”ın meclis üyeliklerine son verildiğini bildirdi. You ve Li”nin üyelikten çıkarılmasına da “kanunları ve disiplini ciddi ihlal” şüphesi gerekçe gösterildi.

Ordudaki ve diğer kurumlardaki yolsuzluk soruşturmalarının yeni yılda da ülke gündemini meşgul edeceği öngörülüyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


ABD 7 Ekim 2023″ten bu yana İsrail için 22 milyar doları aşkın para harcadı

AA muhabiri açık kaynaklardan, ABD”nin İsrail”e verdiği finansal desteği, silah ve mühimmat tedarikine dair verileri derledi.

İsrail”in en büyük destekçisi konumundaki ABD yönetimi, 1946-2023 arasında Tel Aviv”e 158 milyar doların üzerinde ekonomik ve askeri yardım verdi. İsrail, ABD”nin tüm zamanlarda en çok askeri destek sunduğu ülkeler arasında ilk sırada yer aldı. ABD”li”Council on Foreign Relations” düşünce kuruluşunun 7 Ekim 2024 tarihli raporuna göre enflasyona uyarlanmış rakamlarla toplam ekonomik ve askeri yardım 310 milyar doların üstünde.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünün (SIPRI) raporu, İsrail”in ana silah tedarikçisinin ABD olduğunu gösteriyor.

İsrail, 2019-2023 arasında konvansiyonel silahlarının yüzde 69″unu ABD”den ithal etti. Bu rakam 2000″lere kadar geri gidildiğinde ise yüzde 78″e ulaşıyor.

ABD, İsrail”e sağladığı üst düzeyli askeri danışmanlık yanında, “Demir Kubbe” için hava savunma füzeleri, küçük çaplı uçak bombaları, güdümsüz bombaları hassas güdümlü silahlara dönüştüren Müşterek Doğrudan Taarruz Mühimmatı (JDAM) kitleri, CH-53 ağır yük helikopterleri, KC-46 havadan yakıt ikmal tankerleri, AH-64 Apache helikopterlerinden atılabilen lazer güdümlü “Hellfire” füzeleri, 155 milimetrelik top mermileri, sığınak delici mühimmat ve zırhlı araçlar tedarik ediyor.

ABD ile İsrail arasında 38 milyar dolar değerinde 10 yıllık askeri yardım anlaşması

ABD ve İsrail arasında 2016 yılında 33 milyar doları yabancı askeri yardım ve 5 milyar doları füze savunması olmak üzere 2028″e kadar 38 milyar dolarlık yardıma ilişkin üçüncü 10 yıllık mutabakat zaptı imzalandı.

Ayrıca ABD, 2019″da yapılan anlaşma ile İsrail”e her yıl yaklaşık 3,8 milyar dolar askeri yardım sağlıyor.

Ekim 2023″te, ABD Başkanı Joe Biden, Kongre”ye, Gazze”de kullanılmak üzere, İsrail”e yapılacak acil askeri yardımı onaylama çağrısı yaptı. Tasarı, Temsilciler Meclisinden 3 Kasım”da geçti.

ABD Dışişleri Bakanlığı Kasım 2023″te, İsrail”in Gazze”de de kullandığı, Spice sınıfı, serbest düşümlü bombaları güdümlü hale getiren, 320 milyon dolar değerindeki kitlerin satışına onay verdi.

Aralık 2023″te, Joe Biden yönetimi, İsrail”e, Kongre onayı gerektirmeyen acil satış yöntemiyle 106 milyon dolarlık 14 bin adet “M830A1” tank topu mermisi ile 147 milyon dolarlık 155 milimetre top mermisi parçaları satışının onaylandığını açıkladı.

İsrail”e yapılan askeri yardım 22 milyar doların üstünde

İsrail için acil askeri yardım tasarısı Şubat 2024″te Kongre”den geçti. Buna göre İsrail”e Eylül 2025″e kadar 14,1 milyar dolarlık yardım tahsis edildi.

30 Mart”ta İsrail”e 2,5 milyar dolarlık silah sevkiyatına yetki veren Biden yönetimi, ayrıca 24 Nisan”da de Tel Aviv”e yaklaşık 17 milyar dolarlık askeri yardımı içeren güvenlik paketini imzaladı.

ABD”nin İsrail”e finansal desteğinin bölgede yürüttüğü İsrail”e destek harekatlarının 4,86 milyar dolarlık maliyeti hesaplandığında harcadığı paranın 22,76 milyar doları aştığı düşünülüyor.

İsrail”e 7 Ekim 2023-30 Eylül 2024 arasında sağlanan askeri yardımın miktarı 17,9 milyar dolar.

Söz konusu yardımın dökümü ise Brown Üniversitesi Watson Uluslararası ve Kamu İşleri Enstitüsünce hazırlanan, “İsrail”in Askeri Operasyonları ve Bölgedeki İlgili ABD Operasyonları İçin ABD Harcamaları 7 Ekim 2023-30 Eylül 2024” başlıklı rapora göre şunlardan oluşuyor:

Yabancı askeri finansman için, 2019″ya yapılan anlaşma gereği yıllık tahsisat olan 3,8 milyar ve nisan ayında Biden”ın imzaladığı 3 milyar dolarlık acil askeri yardımın toplamı 6,8 milyar dolar, füze savunması için 4,5 milyar dolar, Iron Beam füze savunma sistemi için 1,2 milyar dolar, top mermisi üretimine destek için 1 milyar dolar ve ABD stoklarından İsrail”e sağlanan silahların ikmali için 4,4 milyar dolar.

İsrail”e en az 50 bin ton silah ve malzeme gönderildi

ABD, İsrail”in Gazze”ye saldırı başlattığı 7 Ekim 2023″ten bu yana İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin en büyük destekçisi oldu.

Biden yönetimi, 25 Aralık 2023″e kadar, 244 kargo uçağı ve 20 gemi aracılığıyla 2,4 milyar dolar değerinde 10 bin tondan fazla silah ve askeri malzeme gönderdi. Sadece ilk 6 haftada 15 binin üzerinde bomba ve 50 bin top mermisi İsrail”e ulaştı.

Bu rakamlar Ağustos 2024″e kadar 500 uçak ve 107 gemiye erişti. Söz konusu araçlarla gelen silah ve malzeme miktarı da 50 bin tonu geçti.

Basında, ilk sevkiyatlarda gönderilen bombaların 907 kilogramlık 1800″ün üzerinde bir tonluk MK84, 500 adet 233 kilogramlık MK82 uçak bombası ile AH-64 Apache helikopterlerden ateşlenen AGM-114 “Hellfire” güdümlü füzeler olduğu bilgisi yer aldı.

Özellikle MK84 bombalarının Gazze”de yaşanan sivil zayiatın en büyük sebeplerinden olduğu biliniyor.

14 Kasım 2023″e kadar 2 bin adet teslim edilen ABD”li Lockheed Martin üretimi “Hellfire” füzeleri Gazze”de yoğun olarak kullanıldı.

Bunun yanı sıra, açıklanmayan miktarda silah ve mühimmat da ABD”den İsrail”deki Müttefik Savaş Stok Rezervleri (WRSA-I) olarak bilinen ve İsrail”i de destekleyen depolara transfer edildi.

Söz konusu sevkiyatlar, şeffaf olmadığı ve kısıtlı Kongre denetimi ile gerçekleştirildiği için eleştirildi.

Silah sevkiyatı 2024 boyunca hız kesmedi

Ocak sonunda ise İsrail basınında, ABD”nin İsrail”e F-35 uçakları, Apache Taarruz Helikopterleri, dronlar ve binlerce top mermisi satışı yapacağı haberleri yer aldı.

Mart ayında, ABD yönetimi, İsrail”e, 2,5 milyar dolarlık 25 adet F-35 ve uçak motorunun satışına, 1800 MK-84 ile 500 MK-82 güdümsüz bombanın sevkine onay verdiğini açıkladı.

İsrail sipariş ettiği “F-35I Adir” savaş uçaklarını, ortak Demir Kubbe, Arrow ve Davut Sapanı sistemleri gibi füze savunma programlarını finanse etmek için ABD yardımlarını kullandı.

36″sı teslim edilen 50 adetlik F-35I siparişine ilave olarak 3 milyar dolar değerinde, 25 adetlik sipariş için ABD ve İsrail arasındaki anlaşma 4 Haziran”da imzalandı.

İsrail”in bu sipariş için bütçesinden para harcamayacağı, maliyetin ABD yardımından karşılanacağı kaydedildi.

Ekim 2023-Mart 2024 arasında İsrail”e 100″den fazla askeri satış onayı yapıldığı ancak gizlilik şemsiyesi altında kamuoyuna bunların sadece 2″sinin açıklandığı iddia ediliyor.

ABD”den İsrail”e para yardımlarına ilaveten 20 milyar dolarlık silah satışına onay

ABD Dışişleri Bakanlığı 9 Ağustos”ta İsrail”e, Amerikan menşeli silah ve askeri teçhizat alımında kullanılmak üzere ilave 3,5 milyar dolarlık yardım göndereceğini açıkladı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da 13 Ağustos”ta İsrail”e 20 milyar dolarlık silah satış paketini onayladığını duyurdu.

Söz konusu satış paketinde, yaklaşık 18,8 milyar dolar değerinde 50 yeni F-15 jeti ve İsrail envanterindeki 25 F-15I için yenileştirme kitleri, 102 milyon dolarlık 30 adet AIM-120 gelişmiş orta menzilli havadan havaya füze ile JDAM kitleri, 774 milyon dolar değerindeki tank topu mermileri, 61 milyon dolarlık 50 bin adet 120 milimetrelik havan mermisi ile 583 milyon dolar değerinde sayısı bilinmeyen 8 tonluk askeri kamyon yer alıyor.

Öte yandan, 7-8 Mayıs”ta ABD basınında, Biden yönetiminin, İsrail”in Gazze”de kullandığı belirtilen yaklaşık 6 bin 500 JDAM satışını ertelediği, 900 kilogramlık 1800 ve 225 kilogramlık 1700 bombadan oluşan bir sevkiyatın yoğun yerleşim bölgelerinde kullanılacağına dair endişeler nedeniyle durdurulduğu bilgisi yer aldı.

7 Ekim 2023″den itibaren tedarik edilen ABD menşeli silahlar

Ekim 2023 sonunda İsrail, ABD”li AeroVironment firmasından, “intihar dronu” olarak kullanmak üzere 200 adet gezici mühimmat (kamikaze dron) sistemi olan “Switchblade 600” satın almak için talepte bulundu.

40 dakikadan fazla havada kalabilen “Switchblade 600”, 54,5 kilogram ağırlığında Javelin tanksavar mühimmatı bazında geliştirilmiş zırh delici başlığıyla zırhlı araçların yanı sıra sığınaklara karşı da kullanılabiliyor. Dron, 80 kilometrelik bir menzile sahip. İsrail”in bu talebinin ne kadarının karşılandığı ise henüz bilinmiyor.

İsrail, ABD”li “AM Genel” firması üretimi Yüksek Hareketli Çok Amaçlı Tekerlekli Aracı (HMMWV veya Humvee) Gazze”deki operasyonlarında personel taşıma maksatlı yeniden kullanmaya başladı.

6 Aralık”ta “AM General”in İsrail”e, kargo uçaklarıyla Humvee”ler gönderdiği biliniyor. 4,6 metre uzunluğunda, 2,1 metre genişliğinde, 1,8 metre yüksekliğindeki zırhlı araçların üzerine makineli tüfekler, tanksavar veya uçaksavar silahları monte edilebiliyor.

Müşterek Hafif Taktik Araç

Öte yandan, İsrail Savunma Bakanlığı, bir başka ABD”li firma olan Oshkosh Defence”e, yabancı askeri satış kaleminden 75 adet, doğrudan ticari satış yoluyla da “düzinelerce” Müşterek Hafif Taktik Araç (JLTV) siparişi verdi. Alacağı görevlere göre çeşitli modelleri olan taktik tekerlekli hafif zırhlı aracın elektrikli hibrit modeli de bulunuyor. Yaklaşık 10 tonluk JLTV”nin uzunluğu 6,2, genişliği 2,5, yüksekliği ise 2,6 metre.

ABD envanterindeki Humvee”leri JLTV”lerle değiştirmeyi planlıyor. Firma 2025 boyunca üretimin devam edeceği bilgisini paylaştı. Basında, İsrail”e 75 adet JLTV”nin bir kısmının Kasım 2023″te teslim edildiğine dair bilgiler mevcut. Ayrıca mart ayında, İsrail Savunma Bakanlığı yeni bir parti JLTV”nin teslim alınacağı bilgisini paylaştı.

Flyer 72 Be”eri, Namer 1500, Eitan ve Sandcat

ABD”li Flyer Defense firması İsrail”e, 19 Ekim 2023″te lastik tekerlekli “Flyer 72 Be”eri” zırhlı muharebe araçların (ZMA) ilk teslimatını yaptı. Araç ABD Özel Kuvvetler Komutanlığı tarafından da kullanılıyor. İsrail ocak ayında söz konusu araçtan ilave 60 adet daha sipariş verdi. Araç 2,5 ton yük ve azami 9 asker taşıyabiliyor. 12,7 milimetrelik makineli tüfekler ve 30 milimetrelik top yüklenebilen araca Javelin tanksavar füze fırlatıcı da monte edilebiliyor. Araç yollarda 150, arazide 100 kilometre sürat yapabiliyor.

Ayrıca İsrail, ilk defa Gazze”de kullandığı “Namer 1500” (Leopar) zırhlı personel taşıyıcıların, ABD yardımı ile finanse edilecek olan üretimi için Şubat 2023″te, Oshkosh Defence”le anlaştı.

Namer”lerde kullanılacak 30 milimetrelik “MK44 Stretch” topları ise ABD”li Northrop Grumman tarafından üretiliyor. Northrop Grumman”la, 15 Aralık 2023″te ABD yardımından sağlanacak 8,9 milyon dolarlık MK44 tedariki için anlaşma imzalandı.

Gazze”de kullanılan, “Eitan” zırhlı muharebe araçları da Amerikalı Oshkosh, İsrail”li Elbit ve Alman MTU ortak üretimi.

6 Aralık 2023″te ABD”nin kargo uçaklarıyla İsrail”e teslim edilen zırhlı araçlar içindeki “SandCat” ise ABD”li Ford Motor firmasının Ford Super Duty F-350 XL kamyonetinin İsrailli Plasan tarafından zırhlı hale getirilmesiyle üretiliyor.

Gazze”de çok yüksek oranlarda sivil zayiata sebep olan ve uçak bombalarını güdümlü hale getiren JDAM kitlerini ise ABD”li Boeing firması üretiyor.

İsrail”in 26 Mayıs”ta Refah”a düzenlediği ve çoğu sivil en az 45 kişinin öldüğü hava saldırısında, Amerikan Woodward firmasının üretimi GBU-39 bombası kullanıldı.

İsrailliler şahsi silahlarını da ABD”den temin etti

İsrail, Ekim 2023 sonrasında Amerikalı silah firmalarından 24 bin tüfek siparişi verdi. Siparişin yaklaşık 18 bin “M4 ve MK18” tüfekten oluşan büyük bir bölümü Amerikan Colt firmasına yönlendirildi. İsrail söz konusu silahların Batı Şeria”daki yasadışı yerleşim yerlerinde görev yapmak üzere yeni oluşturulan “sivil güvenlik ekipleri” tarafından kullanılacağını açıkladı. Basında İsrailli sivillerin şahsi silahlanmasının Ekim 2023 sonrasında katlanarak arttığı bilgisi yer aldı.

7 Ekim 2023 sonrasında İsrail, ABD”li Caterpillar firmasından Gazze”deki Filistinlilerin evlerini yıkma dahil pek çok yasadışı faaliyette kullanıldığı bilinen zırhlı D9 buldozer siparişi verdi. Söz konusu buldozerler IAI tarafından riskli bölgelerde uzaktan komutalı, insansız kullanılabilecek şekilde modifiye ediliyor.

Robot köpekler, roketatarlar ve dronlar

ABD”li Ghost Robotics, İsrail kara kuvvetlerine Gazze”de kullanılmak üzere “Vision 60 (V60)” robot köpekleri sağladı.

ABD”de de birçok fabrikası olan Nordic Ammunition Company (Nammo), İsrail”e de verilen omuzdan atılan “sığınak delici”, tek kullanımlık M141 roketini üretiyor. Nammo, sipariş edilen 3 bin roketten 1800 adedini Ekim 2023 sonuna kadar teslim etti. 7,1 kilogramlık, 83 milimetrelik roket atabilen silah, 81 santimetre uzunluğunda. M141, sığınakların imha edilmesi maksadıyla 1000 metre menzilde kullanılıyor.

Northrop Grumman ise İsrail Hava Kuvvetleri envanterindeki Apache Taarruz Helikopterleri için Longbow füze güdüm sistemleri ile savaş uçakları için lazer güdüm sistemleri üretiyor. Söz konusu firma İsrail”in Gazze”de kullandığı Sa”ar 5 korvetleri için de tedarikçi konumunda.

Amerikan Shield AI firması, İsrail”in Gazze”de bina içlerindeki çatışmalarda kullandığı “Nova 2” iç mekan dronlarını üretiyor.

Skydio firması ise İsrail ordusuna 100 adet kısa menzilli keşif dronu sağladı. Söz konusu dronlar binaların 3 boyutlu taramalarını yapabiliyor.

Bunun yanı sıra “Valero Energy Corporation”, İsrail”e ABD yardımından jet yakıtı dolu tanker gemiler gönderdi. ABD”li yazılım firmalarının güvenlik ve yüz tanıma yazılımları (Google Photos ve Corsight AI) Filistinlilere karşı kullanılıyor.

Öte yandan, ABD”nin sağladığı desteğin bir bölümünün basına yansımamış olabileceği, İsrail”e halen gözle görülenlerden çok daha ciddi askeri destek verilmeye devam edildiği değerlendirmeleri yapılıyor.

ABD”nin bölgedeki savaş gemileri ve THAAD sistemi

7 Ekim 2023″ü takip eden dönemde ABD, bölgeye İsrail”e destek maksatlı uçak gemileri, destroyerler, çıkarma gemileri ve denizaltılar gönderdi.

ABD 8 Ekim”de USS Gerald R. Ford uçak gemisini Doğu Akdeniz”e gönderdi. Söz konusu gemi ABD”ye 76 günlük görevi sonrasında Ocak 2024″te döndü. Bölgede bulunan USS Theodore Roosevelt uçak gemisi ise eylül ayında döndü.

ABD”nin Ortadoğu”da bulundurduğu 34 bin asker sayısı, Ekim 2023 sonrasında gelen ilave gemilerle zaman zaman 50 binlere yaklaştı, halihazırda ise 40 bin civarında.

ABD halen, İsrail”e destek maksatlı, Akdeniz”de 3″ü destroyer olmak üzere 6 gemi, Kızıldeniz”de 2 destroyer ve bir denizaltı, Basra Körfezi”nde ise bir uçak gemisi ve 3 destroyer bulunduruyor.

Ayrıca ABD, İran”dan gelebilecek füze tehdidine karşı İsrail”e, Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunma (THAAD) sistemi gönderdi. İsrail”e, söz konusu füze savunma sistemini oluşturan batarya ve mürettebat 15 Ekim”de konuşlandırıldı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Suriyeli hakim, devrik lider Esed”in ülkesinde yargılanmasını istiyor

Şam Üniversitesinden mezun olduktan sonra 1998″de ülkesinde göreve başlayan Tavil, Humus Adalet Dairesinde farklı kademelerde çalıştı.

2011 yılında halkın özgürlük taleplerinin şiddet yoluyla bastırılmak istenmesi üzerine patlak veren iç savaşta rejimin gayrimeşru kanunları nedeniyle işini bırakan ve 2013″te de ailesiyle Türkiye”ye sığınan Tavil, 2017″de ülkesine dönerek DEAŞ”tan temizlenen Cerablus”ta ilk mahkemeyi kurdu.

Burada başsavcı olarak görev alan Tavil, bir yılın ardından Zeytindalı Harekatı ile terör örgütü PKK”dan temizlenen Afrin ilçesinin Cinderes beldesinde mahkemenin kurulmasını sağladı.

Burada da hakim olarak görevine devam eden Tavil, 61 yıl süren Baas rejiminin devrilmesiyle göreve ilk başladığı Humus Adalet Dairesi önünde şükür namazı kıldı.

Suriye”de adil hukuk sistemi kurulmasında etkin rol alacak Tavil, Beşşar Esed”in de ülkesinde yargılanmasını talep ediyor.

Esed”in hak ettiği cezaları Suriyeli hakimlerin vermesini istiyor

Abdulhay el-Tavil, AA muhabirine, Cinderes Mahkemesinde terör örgütleriyle mücadele ettiğini söyledi.

Özellikle PKK ve DEAŞ suçlularının yargılanmasını sağladığını anlatan Tavil, “Amacım öncelikle bu bölgelerdeki istikrarı desteklemek ve adaletin uygulanmasını sağlamak. Ayrıca Türkiye sınırına yakın bölgelerdeki DEAŞ ve PKK teröristlerini takip etmek. Cinderes Mahkemesi açıldı ve şükürler olsun Suriyeli hakimler olarak bu bölgelerde adaleti tesis edebildik. DEAŞ ve PKK terör örgütlerine mensup birçok terörist yakalanarak yargılandı.” dedi.

Tavil, Beşşar Esed zamanında yargının, adalet kurumu gibi değil de sanki bir güvenlik kurumuymuş gibi çalıştığını, Baas rejiminin o süreçte keyfi ve yasa dışı bir şekilde insanları öldürmeye başladığını belirterek şöyle konuştu:

“Bu suçlu rejim milyonlarca Suriyeliyi evlerinden etmiş ve yüzbinlerce insanı da öldürmüştür. Duygularım, bu suçlunun kaçmasından dolayı herhangi bir Suriyeli vatandaşın hissettiği büyük sevinçle aynıdır. Beşşar Esed, yasaların dışında hareket ediyordu. Beşşar Esed”in yargı ve hukuk sistemi de devrim döneminde yasaların dışında çalışıyordu. Beşşar Esed, baskıcı yetkilerini destekleyen yasalar çıkardı. Bu nedenle şu anki hedefim, bir Suriyeli hakim olarak halkımın adaletini sağlamak, Suriye halkına zarar veren suçluları yargılayarak bu rejimin ve suçlu unsurlarının mağdurlarına haklarını teslim etmektir. Beşşar Esed”in geri dönüp Suriye”de yargılanmasını ve Suriyeliler tarafından uygulanacak hukukun ona da uygulanmasını umuyorum. O hak ettiği cezaları, Suriyeli hakimler tarafından uygulanacak kanunla almalıdır.”

“Sednaya dünyanın en acımasız cezaevlerinden biri”

Sednaya Hapishanesi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Tavil, buranın askeri bir cezaevi olduğunu ifade etti.

Tavil, Esed”in cezaevini ona karşı direnenleri hapsedecek şekilde kullandığını ve burayı tüm Suriyeliler için bir hapishaneye dönüştürdüğünü dile getirerek sözlerini şöyle bitirdi:

“Bu cezaevi, dünyanın en acımasız cezaevlerinden biri ve burada savaş suçları ve insanlığa karşı suçların işlendiği ortaya çıkmıştır. Beşşar Esed ve onunla çalışanlar, uluslararası hukuk çerçevesinde savaş suçlusu ve insanlığa karşı suç işleyenler olarak takip edilmelidir. Beşşar Esed, devrimden sonra “terör mahkemeleri” adıyla yeni yasalar ve mahkemeler kurdu. Tabii ki bu mahkemeler yasaların dışında çalışıyordu ve istihbarat servislerinin ve yönetimin emirlerini yerine getiriyordu. Bu nedenle, Sednaya Hapishanesi ve Suriye”deki birçok cezaevi, yasal çerçeve dışında ölüm cezaları ve öldürme kararlarını uygulayan yerlerdi. Yani Beşşar Esed devrimden sonra bu tür istisnai mahkemeleri kurdu.”

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Polonya, AB”ye 6 ay boyunca “önce güvenlik” sloganıyla başkanlık edecek

Yarın AB Konseyi”nin dönem başkanlığı Macaristan”dan Polonya”ya geçecek.

Polonya 2011″de ilk kez üstlendiği bu görevi, 1 Temmuz”a kadar sürdürecek.

Yılda iki kez AB”ye üye ülkeler arasında dönüşümlü olarak üstlenilen dönem başkanlığı, son 6 aydır Macaristan”ın liderliğinde oldukça çalkantılı geçti.

Son dönemde hemen her konuda Brüksel”e aykırı tutum takınan Budapeşte yönetimi, dönem başkanlığına ilk günlerinden itibaren gergin başladı ve verimli bir süreç yaşanmadı.

Bunun diğer önemli bir nedeni de Avrupa Parlamentosu seçimlerin henüz yapılmış ve yeni AB yönetiminin oluşum safhasında bulunmasıydı.

AB”yi gelecek 5 yılda yönetecek yeni ekip, tümüyle 1 Aralık”ta görevine başladı.

Dolayısıyla Polonya dönem başkanlığı, büyük beklentilerle başlayacak.

Varşova, 6 ay boyunca yeni AB yönetiminin karar alma organına liderlik ederek, Birliğin gelecek 5 yılı için ilk hedeflerin belirlenmesinde önemli rol oynayacak.

Brüksel ve Varşova, Aralık 2023″te göreve gelen Donald Tusk yönetiminden oldukça umutlu.

Zira AB için Polonya ile Macaristan uzun süredir aynı kefedeydi, Brüksel-Varşova hattı en az Brüksel-Budapeşte kadar gergindi.

AB, Polonya hükümetini 2019″daki yargı reformu çerçevesinde özellikle yargıçlara yönelik disiplin mekanizması kurmak, bu yolla yargıçları etki altında bırakmak ve yargının bağımsızlığına zarar vermekle suçluyordu.

AB Komisyonu, Polonya”ya karşı AB Adalet Divanı nezdinde dava açmış, mahkeme de Komisyonu haklı bularak, bu ülkenin AB hukukunu çiğnediğine karar vermişti. Bunun üzerine Komisyon, Haziran 2023″te Polonya”nın AB Konseyinde oy hakkının elinden alınmasıyla sonuçlanabilecek “ihlal prosedürü” başlatmıştı. Komisyon, Polonya”nın AB bütçesinden alacağı yaklaşık 113 milyar avroluk fonu dondurmuştu.

Ancak Tusk”un görevdeki 5. ayında AB Komisyonu, ihlal prosedürünü sonlandırdığını duyurdu.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen 6 Mayıs”ta, aynı siyasi çizgide yer aldığı, kişisel olarak da yakın ilişkileriyle bilinen Tusk yönetimiyle birlikte Polonya”ya yönelik yaklaşımın tümüyle değiştiğini, “Bugün Polonya için yeni bir sayfa açılıyor. 6 yılı aşkın bir sürenin ardından 7. Madde prosedürünün kapatılabileceğine inanıyoruz. Başbakan Donald Tusk”u ve hükümetini bu önemli atılımı dolayısıyla tebrik ediyorum.” sözleriyle ifade etti.

Polonya dönem başkanlığının öncelikleri

Rusya-Ukrayna savaşından en çok etkilenen ve Belarus”a komşu AB ülkesi Polonya”nın önceliği “güvenlik” olacak.

Sloganını, “Güvenlik, Avrupa!” olarak belirleyen ülke, 2024″te bütçesinden savunmaya en çok pay ayıran NATO ülkesi olmuştu.

Polonya, AB ülkelerini bu yönde teşvik etmeye, Avrupa savunma sanayisini güçlendirmeye odaklanacak. Komşusu AB”nin dönem başkanlığını devralırken, Ukrayna”daki güvenlik durumu ise her zamankinden gergin seyrediyor. Bir yandan Rusya tüm cephe hattı boyunca saldırılarını şiddetlendirirken diğer yandan ABD”nin Ukrayna”ya sağladığı uzun menzilli füzelerin Rusya topraklarında kullanımına izin vermesiyle Ukrayna, Rusya”ya yönelik saldırılarını artırdı.

Polonya”nın başkanlığının başlamasından üç hafta sonra Donald Trump”ın ABD başkanı olarak yemin edecek olması hem Brüksel hem de Kiev”e yardımların artırılmasını savunan Varşova için büyük risk arz ediyor.

Gelecek yıl GSYİH”sinin yüzde 4,7″sini savunmaya harcamayı hedefleyen Varşova, Trump”ın daha fazla harcama yapma talepleriyle karşı karşıya kaldığında diğer birçok ülkeden daha rahat bir konumda.

Son dönemde savunma sanayisini güçlendirme ve savunma harcamalarını artırma planları yapan Brüksel, Varşova”dan diğer üye ülkeleri de aynı hedefe yönlendirmesini bekliyor.

Polonya bu noktada dikkate değer bir rol model olarak hizmet ediyor.

AB Komisyonu, Polonya başkanlığı sırasında savunma hakkında bir politika belgesi yayınlamayı planlıyor.

Polonyalı yetkililer, Ukrayna”da şiddetlenen savaş ve ABD”de Trump yönetiminin yanı sıra Şubat 2025″te Almanya”da yapılacak seçimler ve Orta Doğu”daki durumu da hesaba kattıklarını, bu nedenle dönem başkanlığının ana mesajının güvenlik olacağını ifade ediyor.

Hibrid tehditlere karşı mücadele, enerji ve bilgi güvenliği

Polonya ayrıca AB”nin dış sınırlarındaki göç ve güvenlik zorluklarını kapsamlı bir şekilde ele almak, düzensiz göçü azaltmak ve geri göndermelerle ilgili prosedürleri etkinleştirmek için yeni çözümler üzerine çalışmaya hazırlanıyor.

Polonya, komşusu Belarus”un göçmenleri silah olarak kullandığını, hibrid bir savaş ile karşı karşıya olduğunu, bu nedenle Birliğin göçe yaklaşımının değişmesi gerektiğini vurguluyor.

Bu anlamda Polonya, ekimde Rusya veya Belarus”tan gelen sığınma taleplerini geçici olarak durdurmak için Brüksel”in desteğini almıştı.

Varşova, karşı karşıya olduğu hibrid savaş araçlarından diğer biri olan dezenformasyonla da mücadele etmeye hazırlanıyor.

Özellikle üçüncü ülkelerin AB bilgi sistemlerine müdahalesini içeren kriz durumlarıyla başa çıkmak için tedbirler önerecek olan Polonya, güvenli dijital hizmetlerin geliştirilmesi konusuna eğilecek.

Polonya dönem başkanlığı, dezenformasyona ve bilgi manipülasyonuna karşı mücadelede üye ülkeler arasında koordinasyonu güçlendirmeye, AB”nin siber uzaydaki düşmanca eylemlerin etkilerini önleme ve azaltma yeteneğini geliştirme üzerine de çalışacak.

Diğer yandan Rus enerjisine olan bağımlılığı azaltmayı amaçlayan Polonya, AB”de enerji fiyatlarını düşürmek, AB ve çevresindeki enerji altyapısının fiziksel güvenliğini ve siber güvenliğini artırmak, AB”de temiz enerji kaynaklarının geliştirilmesi için eşit bir rekabet ortamı sağlamak amacıyla adımlar atmayı hedefliyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


SON DAKİKA! Başkan Erdoğan”dan yeni yıl mesajı: Türkiye Yüzyılı, kardeşliğin yüzyılı olacak

Son dakika haberleri: Başkan Recep Tayyip Erdoğan, mesajında şunları söyledi: “Aziz milletim, hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün 2024 yılına veda ediyor, yeni umut, beklenti ve hayallerle 2025 yılını karşılıyoruz. Öncelikle yeni yılın; ülkemiz, milletimiz, gönül coğrafyamız ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Geride bıraktığımız yıl boyunca istiklal ve istikbalimiz uğrunda canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Millet olarak 2025 yılında birliğimizi, beraberliğimizi ve dayanışmamızı daha da güçlendirecek, birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz. 2024 yılı, ülkemiz ve bölgemiz için pek çok kritik gelişmeye sahne oldu. Mahalli İdareler Seçimi”ni tam bir demokrasi şöleni havasında gerçekleştirerek, Türk demokrasisinin olgunluğunu bir kez daha tüm dünyaya gösterdik. Milletimizin iradesi, sandıkta özgürce tecelli ederken, kazanan demokrasimizle birlikte 85 milyon vatandaşımızın tamamı oldu. Tercihleri ne olursa olsun, seçim sandıklarını adeta bir bayram yerine dönüştüren vatandaşlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. AHaber CANLI YAYIN “POPÜLİST SÖYLEMLERE PRİM VERMEYİN” Seçimlere ve bölgemizde patlak veren yeni krizlere rağmen kararlılıkla uyguladığımız ekonomi programının meyvelerini toplamaya başladık. İstihdam, ihracat, üretim, turizm, savunma sanayi ve diğer alanlarda çok önemli başarılara imza attık. Deprem bölgelerini yeniden ayağa kaldırma çabalarımızda ciddi mesafe kaydettik ve bu çalışmalar yeni yılda daha da hızlanacak. Enflasyondaki düşüşün özellikle yılın son aylarında artarak devam etmesi, 2025 hedeflerimize ulaşacağımızın güçlü bir göstergesidir. Vatandaşlarımızın refah kaybını telafi etmek, alım gücünü artırmak ve daha iyi bir yaşam standardı sunmak için gerekli politikalara ağırlık vermeye devam edeceğiz. Konut, kira ve gıda başta olmak üzere, fahiş fiyatlarla milletimizin ekmeğine göz diken fırsatçılarla mücadelemizi 2025 yılında da kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu vesileyle, vatandaşlarımızdan geçmişte Türkiye”ye ağır faturalar ödetmiş popülist söylemlere prim vermemelerini özellikle istirham ediyorum. Son 22 yılda bu ülkenin ve milletin tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek, ekonomideki geçici sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Doğru yoldayız, Allah”ın izniyle hedeflerimize ulaşacağız. Bu süreçte sizlerden sadece biraz daha sabır, metanet ve anlayış bekliyorum. “YENİ BİR DÖNEME TANIKLIK EDİYORUZ” 2024 yılının son haftaları, köklü tarihi, beşeri ve komşuluk ilişkilerimiz olan Suriye”de yeni bir dönemin başlangıcına tanıklık etti. Bu yeni dönemin, Suriye”de kalıcı barış, huzur, istikrar ve ekonomik refahın kapısını aralaması için gereken her türlü desteği sağlamaya kararlıyız. İnanıyorum ki, Suriye”de istikrar ortamı güçlendikçe, 13 yıldır vatan hasreti çeken Suriyeli muhacirlerin gönüllü geri dönüşleri de kolaylaşacaktır. Bu süreçte, ensar olmanın en güzel örneklerini sergileyen tüm vatandaşlarımdan Allah razı olsun. Gazze”deki katliamlara ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren, vicdanlı ve adaletli duruşunu her platformda ortaya koyan ülke konumundayız. Gazze ve diğer Filistin topraklarında 15 aydır devam eden zulmün sona ermesi ve barışın tesisi için yoğun çaba gösteriyoruz. Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde, özgür, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devleti kurulması için 2025 yılında da tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Karadeniz”den komşularımız olan Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla sona erdirilmesi, öncelikli hedeflerimizden biri olmaya devam ediyor. Temennimiz, 2025 yılında kuzeyimizde de yeni ve umut dolu bir dönemin başlamasıdır. Sınırlarımız ötesindeki bu diplomatik hamleleri hayata geçirirken, ülkemiz için en önemli gündemimiz iç cephemizin tahkimatı olacaktır. Bu çerçevede, birliğimizi, dayanışmamızı ve kardeşlik hukukumuzu güçlendirmek için azimle çalışacağız. “HER TÜRLÜ GAYRETİ GÖSTERİYORUZ” Türkiye Yüzyılı”nı kardeşliğin yüzyılı yapmakta kararlıyız. Önümüzdeki dönemde, terörsüz bir Türkiye ve terörsüz bir bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlılıkla adımlar atacağız. Bu süreçte, ülkemizin önünde yeni bir yol açacak çalışmaları suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayışla yürütmek için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ancak gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz. Bu çerçevede, 2025 yılında milletimize inşallah yeni müjdeler vermeyi ümit ve arzu ediyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Rabbim bizleri, hizmetkârı olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize ve umutlarını Türkiye”ye bağlamış yüz binlerce mazluma mahcup etmesin. Bu temennilerle, yeni takvim yılının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini diliyor, her birinizi saygıyla selamlıyorum. Yeni miladi yılınız kutlu olsun. Kalın sağlıcakla.

Source: Muhammed Uzun


Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni yıl dolayısıyla video mesaj yayımladı

Bakan Fidan”dan France 24 üzerinden mesaj: Bölgesel güç için Türkiye ile birleşmelisiniz

İran”da Türkiye paniği! Suriye sonrası 2. darbe: Afganistan”da işler aleyhlerine döndü

“Diplomatik zafer” diye duyurdular: Türkiye tüm rakiplerini alt etti

12 milyar liralık alacaktan vazgeçildi! Karara ilişkin Bakan Şimşek”ten açıklama

Tarihinde eşine rastlanmadık hamle! ABD”den çekinen ülkelere Türk savunma devi çare olacak

Source: Www.star.com.tr


Kurduğu mahkemelerle PKK”lı teröristleri yargılayan Suriyeli hakim, Esed”in de hak ettiği cezayı almasını istiyor

Suriye”nin kuzeybatısındaki Afrin ilçesinin Cinderes beldesinde görev yapan hakim Abdulhay el-Tavil, Suriye”de çöken Baas rejiminin devrik lideri Beşşar Esed”in ülkesinde yargılanmasını istiyor.Şam Üniversitesinden mezun olduktan sonra 1998″de ülkesinde göreve başlayan Tavil, Humus Adalet Dairesinde farklı kademelerde çalıştı. 2011 yılında halkın özgürlük taleplerinin şiddet yoluyla bastırılmak istenmesi üzerine patlak veren iç savaşta rejimin gayrimeşru kanunları nedeniyle işini bırakan ve 2013″te de ailesiyle Türkiye”ye sığınan Tavil, 2017″de ülkesine dönerek DEAŞ”tan temizlenen Cerablus”ta ilk mahkemeyi kurdu.Burada başsavcı olarak görev alan Tavil, bir yılın ardından Zeytindalı Harekatı ile terör örgütü PKK”dan temizlenen Afrin ilçesinin Cinderes beldesinde mahkemenin kurulmasını sağladı.Burada da hakim olarak görevine devam eden Tavil, 61 yıl süren Baas rejiminin devrilmesiyle göreve ilk başladığı Humus Adalet Dairesi önünde şükür namazı kıldı.Suriye”de adil hukuk sistemi kurulmasında etkin rol alacak Tavil, Beşşar Esed”in de ülkesinde yargılanmasını talep ediyor.- ESED”İN HAK ETTİĞİ CEZALARI SURİYELİ HAKİMLERİN VERMESİNİ İSTİYORAbdulhay el-Tavil, AA muhabirine, Cinderes Mahkemesinde terör örgütleriyle mücadele ettiğini söyledi.Özellikle PKK ve DEAŞ suçlularının yargılanmasını sağladığını anlatan Tavil, “Amacım öncelikle bu bölgelerdeki istikrarı desteklemek ve adaletin uygulanmasını sağlamak. Ayrıca Türkiye sınırına yakın bölgelerdeki DEAŞ ve PKK teröristlerini takip etmek. Cinderes Mahkemesi açıldı ve şükürler olsun Suriyeli hakimler olarak bu bölgelerde adaleti tesis edebildik. DEAŞ ve PKK terör örgütlerine mensup birçok terörist yakalanarak yargılandı.” dedi.Tavil, Beşşar Esed zamanında yargının, adalet kurumu gibi değil de sanki bir güvenlik kurumuymuş gibi çalıştığını, Baas rejiminin o süreçte keyfi ve yasa dışı bir şekilde insanları öldürmeye başladığını belirterek şöyle konuştu:”Bu suçlu rejim milyonlarca Suriyeliyi evlerinden etmiş ve yüzbinlerce insanı da öldürmüştür. Duygularım, bu suçlunun kaçmasından dolayı herhangi bir Suriyeli vatandaşın hissettiği büyük sevinçle aynıdır. Beşşar Esed, yasaların dışında hareket ediyordu. Beşşar Esed”in yargı ve hukuk sistemi de devrim döneminde yasaların dışında çalışıyordu. Beşşar Esed, baskıcı yetkilerini destekleyen yasalar çıkardı. Bu nedenle şu anki hedefim, bir Suriyeli hakim olarak halkımın adaletini sağlamak, Suriye halkına zarar veren suçluları yargılayarak bu rejimin ve suçlu unsurlarının mağdurlarına haklarını teslim etmektir. Beşşar Esed”in geri dönüp Suriye”de yargılanmasını ve Suriyeliler tarafından uygulanacak hukukun ona da uygulanmasını umuyorum. O hak ettiği cezaları, Suriyeli hakimler tarafından uygulanacak kanunla almalıdır.”- “SEDNAYA DÜNYANIN EN ACIMASIZ CEZAEVLERİNDEN BİRİ”Sednaya Hapishanesi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Tavil, buranın askeri bir cezaevi olduğunu ifade etti.Tavil, Esed”in cezaevini ona karşı direnenleri hapsedecek şekilde kullandığını ve burayı tüm Suriyeliler için bir hapishaneye dönüştürdüğünü dile getirerek sözlerini şöyle bitirdi:”Bu cezaevi, dünyanın en acımasız cezaevlerinden biri ve burada savaş suçları ve insanlığa karşı suçların işlendiği ortaya çıkmıştır. Beşşar Esed ve onunla çalışanlar, uluslararası hukuk çerçevesinde savaş suçlusu ve insanlığa karşı suç işleyenler olarak takip edilmelidir. Beşşar Esed, devrimden sonra “terör mahkemeleri” adıyla yeni yasalar ve mahkemeler kurdu. Tabii ki bu mahkemeler yasaların dışında çalışıyordu ve istihbarat servislerinin ve yönetimin emirlerini yerine getiriyordu. Bu nedenle, Sednaya Hapishanesi ve Suriye”deki birçok cezaevi, yasal çerçeve dışında ölüm cezaları ve öldürme kararlarını uygulayan yerlerdi. Yani Beşşar Esed devrimden sonra bu tür istisnai mahkemeleri kurdu.”

Source: Www.star.com.tr


Batuhan Karadeniz hakkında kırmızı bültenle yakalama kararı

Yasadışı bahis soruşturmasında şüpheli olarak yer alan eski futbolcu Batuhan Karadeniz hakkında kırmızı bültenle yakalama kararı alındı. Soruşturma çerçevesinde, ünlü isimlerin de aralarında bulunduğu birçok kişiye yönelik operasyonlar gerçekleştirilmiş ve yargı süreçleri başlatılmıştı. Yurt dışında olduğu tespit edildi Karadeniz”in yurt dışında bulunduğu tespit edilmişti. Türkiye”nin Interpol”e yaptığı başvuru sonucu, Karadeniz hakkında kırmızı bülten çıkarıldı. Ne olmuştu? İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasa dışı bahse teşvik iddiasına ilişkin yürütülen soruşturmada, sosyal medya fenomenleri ve bazı ünlü isimlerin de aralarında bulunduğu 23 şüpheli hakkında gözaltı kararı vermişti. Soruşturmada yaşa dışı bahis reklamlarında yer aldıkları iddia edilen şüpheliler arasında şarkıcı Serdar Ortaç, sunucu Mehmet Ali Erbil, eski futbolcu Batuhan Karadeniz, sosyal medya fenomenleri İbrahim Yılmaz, Muzaffer Zorbey Erkoçkar, Sefa Caner Sarıçam ile Rusya ve Türkiye vatandaşı Aleksander Mensikof”un da olduğu tespit edilmişti.

Source: Dünya Gazetesi


Suriye”ye ilişkin rapor Cumhurbaşkanı Erdoğan”a sunuldu

Yalçın, parti genel merkezinde düzenlenen Suriye”de Faaliyet Gösteren İnsani Yardım Kuruluşları Çalıştayı kapsamında basın açıklaması yaptı.Suriye”deki Baas rejiminin 61 yılın ardından son bulduğunu belirten Yalçın, “Sadece halkına değil Türkiye”ye de düşmanlık etmesiyle bilinen bir rejim 13 günün içerisinde yerle yeksan oldu.” diye konuştu.Yalçın, iç savaşın sonlandığı tarihten itibaren Türkiye”nin de son derece memnun olabileceği bir sonucun ortaya çıktığına işaret ederek, “Yeni Suriye”de artık şartların Türkiye için çok daha elverişli olabileceği kanaatine sahibiz.” değerlendirmesinde bulundu.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın her konuşmasında “Zulümle abad olunmaz” ifadelerini kullandığını anımsatan Yalçın, “Yönetim değişikliğinin hemen arkasından biz de AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı olarak bir heyet halinde Suriye”ye ziyaret gerçekleştirdik. Bu ziyaretin temel amacı, mevcut insani şartları incelemek, iç savaş döneminde veya öncesinde Sednaya, toplu mezarlar başta olmak üzere Baas rejiminin Suriye halkına, insanlarına yönelik işlediği insanlık suçlarını tespit etmek ve onlar üzerinde çeşitli değerlendirmeler ve raporlar oluşturmaktı.” diye konuştu.Yalçın, Suriye”de “deprem ve belki de depremden daha vahim bir görüntüyle karşılaştıklarını” ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada sadece bir deprem görüntüsü yok aynı zamanda bir yağma görüntüsü var. Yıkılan binaların ne bir kapısı ne bir penceresi ne içerisinde halısı, kilimi hiçbir şey kalmamış. Özellikle küçük yerleşim bölgeleri birer hayalet şehre dönüşmüş. Yıllarca ülkemizde birileri “Suriyeliler bir an önce evlerine dönsün, onları gönderelim” gibi kavramlar kullanıyordu. Sednaya ve bu hayalet şehirleri gördükten sonra onlara çok daha açık bir şekilde söyleyebiliriz ki o insanların gidecek yerleri yoktu. Ve hala insani şartların dönüş için kolay olmadığını gösteriyor. Barınma, enerji, gıda gibi temel sorunlar, altyapı sorunları hala sürüyor. Bunların kısa sürede tamamlanması ülkelerine dönmek isteyen insanların dönmeleri için ön şart gibi görünüyor.”- SURİYE”YE İLİŞKİN RAPOR CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN”A SUNULDUAK Parti”li Yalçın, Baas rejiminin düşmesinin üzerinden bir hafta geçmeden Türk sivil toplum örgütlerinin saha çalışmalarına başladığını belirterek, bundan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.Türkiye”nin ve Türk milletinin yardımsever olduğunu, güçlü bir sivil toplum örgütlenmesine sahip bulunduğunu kaydeden Yalçın, “Bu ziyaretimizin arkasından kapsamlı bir rapor hazırlıyoruz. Cumhurbaşkanımıza öncelikle bir kısmını sunduk, devamını da daha kapsamlı hale getirerek sunmayı planlıyoruz. Suriye”de insani şartların nasıl iyileştirilebileceği, insani şartların iyileştirilmesinde ne tür aktörlerin ne tür rol alabileceği meselesini de değerlendiriyoruz.” bilgisini paylaştı.Suriye toplumunun “yaklaşık 100 yıl boyunca hiçbir zaman doğru düzgün bir dengeyi yakalayamadığını” Türkiye ile ilişkilerinin de “doğru düzgün kurulamadığını” belirten Yalçın, şunları kaydetti:”Biz o Suriye resminin artık Türkiye”ye dost bir Suriye resmiyle değişmesi gerektiği kanaatine ve şansına sahip olduğuna inanıyoruz. Bugün Suriye”de yeni bir yönetim teşekkül ediyor. Tam da bu bakımdan kıymetli bir zamana sahip olduğumuzu düşünüyoruz. Devletimiz, hükümetimiz elinden geldiğince Suriye”de yeni yönetimin oluşması, daha iyi şartların oluşması için, Türkiye ile daha iyi ilişkiler geliştirebilecek bir yönetimin oluşması için elinden geleni yapıyor. Biz Suriyelilerle yaklaşık 13 yıldır kardeş ilişkisi kurduk. Bu ilişki önümüzdeki dönemde Türkiye ve Suriye”nin en büyük şanslarından bir tanesi olacak.”Hasan Basri Yalçın, Suriye ile siyasi ve diplomatik ilişkileri sürdürmenin yanında kültürel ve toplumsal ilişkileri sürdürmenin iki ülkenin yararına olacağını belirterek, sivil toplum örgütlerinin kardeşlik bağını devam ettirme adına önemini vurguladı.

Source: Www.star.com.tr


Yemen”deki Husiler, İsrail”i hipersonik balistik füzelerle vurdu

Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, yaptığı açıklamada konuya ilişkin bilgi verdi.Seri, “(Husilere bağlı) Yemen Silahlı Kuvvetleri, füzelerle iki nitelikli askeri operasyon gerçekleştirdi.” ifadesini kullandı.İlk operasyonda “işgal altındaki Filistin”in Yafa bölgesindeki İsrail”e ait Ben Gurion Havalimanı”nın 2 hipersonik balistik füze ile hedef alındığını” belirtilen Seri, “ikinci operasyonda işgal altındaki Kudüs”ün güneyindeki elektrik santralini balistik füzeyle hedef aldıklarını” aktardı.Husi sözcü Seri, “her iki operasyonda da füzelerin hedefleri başarıyla vurduğunu” kaydetti.Seri, saldırının, “ABD kuvvetlerinin ülkelerine büyük bir hava saldırısı düzenlemeye hazırlanırken, ABD uçak gemisi USS Harry Truman”ın çok sayıda insansız hava aracı ve füzeyle hedef alınması” ile aynı zamana denk geldiğine dikkati çekti.Operasyonun başarıya ulaştığını ve ABD hava saldırısının da boşa çıkarıldığını ifade eden Seri, Husilerin “Yemen”in Filistin halkına karşı dini, ahlaki ve insani görevini yerine getirmesini engellemeyi amaçlayan İsrail ve ABD ile bağlantılı her türlü tehdide karşı koymak için askeri birimlerin savaş hazırlığını artırdığını” aktardı.Yedioth Ahronoth gazetesi, Yemen”den atılan füze nedeniyle Tel Aviv”deki Ben Gurion Uluslararası Havalimanı”ndaki uçuşların geçici olarak durdurulduğunu bildirdi.

Source: Www.star.com.tr


2025 yılına ülkelerinde girecekler: Türkiye”den Allah razı olsun

Kilis”teki Öncüpınar Gümrük Kapısı”nda yoğunluk oluşturan Suriyeliler, Gönüllü Geri Gönderme Birimi”ndeki işlemlerinin ardından ülkelerine gidiyor.Ülkesine dönmek üzere Öncüpınar Gümrük Kapısı”na gelen 18 yaşındaki Hasan Bekri, “Türkiye”ye teşekkür ederim. Suriye”de savaş bitti, Suriye”ye gidiyoruz. Türkiye”den Allah razı olsun.” dedi.- “2025 YILINA MEMLEKETİMDE GİRECEĞİM”Bekri, “2025 yılına memleketimde gireceğim. 12 yıldır memleketimi görmüyordum. 2025 savaşların olmadığı bir yıl olur inşallah.” ifadelerini kullandı.23 yaşındaki Ahmet el-Halid ise 5 yıl önce savaştan kaçarak Türkiye”ye sığındığını belirtti.Ülkesine döndüğü için mutlu olduğunu anlatan Halid, “5 yıldır toprağımızı göremiyorduk. Esed de gitti çok şükür rahatladık. 2025 yılının güzel bir yıl olmasını istiyorum. Ülkemize gideceğiz inşallah iyi olacak. Savaşın olmadığı bir yıl istiyorum.” dedi.22 yaşındaki Ali Ali de 10 yıl önce Türkiye”ye sığındığını, ülkesine gideceği için mutlu olduğunu ifade ederek, “Yeni yılda Suriye”ye gidiyorum, çok mutluyum. Yeni yıldan savaşsız ve güzel bir hayat bekliyorum. Savaş bitti Esed kaçtı gitti, şimdi tekrar ülkemize dönüyoruz. Türkiye”den Allah razı olsun.” diye konuştu.

Source: Www.star.com.tr


Devlet Bahçeli”den İmralı-DEM görüşmesine ilişkin açıklama

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli”nin 28 Aralık”ta İmralı”da gerçekleştirilen Abdullah Öcalan-DEM görüşmesine ilişkin ne diyeceği merak ediliyordu. Bahçeli, yeni yıl mesajında bu konuya dair ilk açıklamasını yaptı. Devlet Bahçeli”nin açıklaması şu şekilde; Yeni yılın arifesinde en kalbi duygularla, hürmet ve muhabbetle selamlarımı iletiyor, milli varlığımız ve birliğimiz payidar olsun diyorum. Tarihsel değişimlerin hızlandığı, coğrafya temelli hesapların güncellendiği bir yılı geride bırakıyor; yepyeni ümitlerin, düğümü açılmamış beklentilerin, gün yüzü görmemiş gelişmelerin kundağı ve kuluçkası olan taptaze bir yıla giriş yapıyoruz. Takvim yapraklarından kopan her yılın samimi, sağlıklı, sağduyulu, safsatadan uzak ölçüde muhasebe ve mütalaası hiç kuşkusuz geleceğin doğru okunmasında altın bir fırsattır. Önyargıların tasallutuna kapılmadan, hayatın gerçeklerine kapanmadan, politik ve ideolojik dogmaların sinsi davetine kanmadan akli, ahlaki ve ruhi arka plana dayanan sosyal, ekonomik ve siyasal kalkınma vizyonuyla yeni yüzyılı lehimize çevirmemiz mümkündür. Mücadelemiz süper güç Türkiye’nin gerçekleşmesine hizmettir. Yaşanmış ve hıfza emanet edilmiş yılları üst üste biriken hadiseler yığını veya meydana gelmiş hikâyeler mecmuu olarak değil, ders alınması gereken, sonuç çıkartılması icap eden, bununla birlikte önümüzü aydınlatması lazım gelen bir zaman kervanı şeklinde ele almak en makul tercihtir. Ağırlaşan yüklerden kurtulmanın, çağın hızına ayak uydurmanın, değişmez değerlerimize tutunmanın, her anı karmaşık karar vermeyi ve keskin zekayı gerektiren tarihi misyonumuz istikametinde inançla ve irfanla yürümenin haricinde her arayış, her amaç, her arzu çıkmaz sokaktır.2024 yılı Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni yüzyılında ilk eşik, ilk eşref, ilk etaptır. Bu vasfı ve varlığıyla 2024 yılının maşeri vicdan ve milli hafızada mühim ve müstahkem bir mevkie tekabül ettiği her türlü izah ve ifadeden varestedir.Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerinin tıpkı bir saat kadranı gibi işleyen ve sesi işitilen çarkı önümüzdeki yüzyılın ana çerçevesini ihata etmektedir.Yerimizde saymaya, vakit kaybetmeye, olanla yetinmeye, hayatı ve hadiseleri uzaktan seyretmeye ne halimiz ne de hakkımız vardır.En başta Asya, Afrika ve Ortadoğu olmak üzere; tüm dünyanın zor sınavlardan, zorlu sınamalardan geçtiği tarihi bir kavşakta ülkemizin muazzam bir şuurla kalkışa geçmesi, yoğunlaşan dış basınca karşı iç barış ve kardeşlik kümesini bütünlük içinde tutma gayesi ve gayreti ancak büyük medeniyet ve milletlere has bir meziyet olarak değerlendirilmelidir. Doğası gereğince, hayat ve siyaset geriye değil ileriye doğru akmaktadır. Bu akışı kesmek, değilse bile debisini azaltmak amacıyla yapılan veya yapılması muhtemel olan çoklu provokasyonlara karşı uyanık olmak, her türlü ihtimali gözeterek milli ve manevi ortak paydada kenetlenmek tehlikeleri en az seviyeye indirecek hamle üstünlüğünü ikmal edecektir. İnsan kaderinin göze çarpan müessir ve münhasır özelliklerinden birisi de bugün atılan adımların kendisini nereye götüreceğini bilmemesidir. Kader planımıza koordinat çizen bir başka vaki gerçek de şudur: Ağzımızdan çıkan her söz ebediliğin bir köşesinde erguvan gibi kanamakta ve yankılanmaktadır. Bu nedenle bin ölçüp bir konuştuğumuz sözler bir yanda özümüzün hüneri, diğer yanda da özgüvenimizin hüsnüniyet ve hüküm özeti olmalıdır.Klişelerle beslenen, ezberlerle benimsenen, statükoyla belirginleşen, peşin hükümlerle belgelenen bir hayat ve siyaset sürecinin yeni ufuklara yelken açması, tehlikeleri aşarak güvenli limanlara demir atması görülmüş, duyulmuş, tecrübe edilmiş bir şey değildir.Yeni yüzyılın ana çatısı kutuplaşmayı dışlayıp kucaklaşmayı esas amil kabul eden kaynaşma menşeli yeni bir siyasetle örülmelidir.Kronik ve kemikleşmiş ihtilafları üzerinde uzlaşılmış milli ilkeler temelinde ele almak artık bir mecburiyettir.Yeterince dış düşman varken, yeterince iç huzur ve barış hazinemizi yağmalamak için kuyruğa giren zulüm ve zillet failleri ortadayken, aramızda ve içimizde muhasım odak üretmenin hiçbir sonu olmayacağı gibi sonucu da yoktur.Bu mukadder gerçeği müdrik bir vicdanla ve objektif esaslara bağlı bir görüş derinliğiyle kavramak meselelerin can alıcı noktasına nüfus etmeyi kolaylaştıracak, ülkemize ve milletimize mukayeseli üstünlük kazandıracaktır.Türkiye dar kalıplara, vesayet kapanlarına, taviz ve teslimiyet kabuklarına sığmayacak, sığdırılamayacak kadar büyük bir ülkedir.Türkiye Cumhuriyeti, bütün Türk vatandaşlarının şan ve şerefi; istiklal ve istikbal şevketidir.Türk milleti ayrılmayacak, ayrışmayacak, kopmayacak, bölünmeyecek kadar iç içe geçen, aynı zamanda mensubiyet onurunu şuur hisarlarında bayraklaştırmış her insanımızın birbiriyle yekvücut halinde birleşerek can verdiği beşeri bir zirvedir.Hiçbir zırva, hiçbir zırlama, zehir karışımlı hiçbir zıtlık bu zirveyi aşağıya çekemeyecektir.Türk tarihi, Türk kültürü, geçen Türk asırları üzerinde yaşadığımız coğrafyayı vatan yapan kardeşlik kuvvesinin ve kader ortaklığı kudretinin marifetiyle önümüzdeki yüzyıla izi ve iradesi asla silinmeyecek bir mühür vuracaktır.Bu kapsamda herkesin milli ve manevi değerler muhtevasında birleşmesi ve el ele vermesi yalnızca bugünümüzü değil aynı şekilde geleceğimizi de güvenceye kavuşturacaktır.Tarihi bir film şeridine benzer şekilde geri sarmak söz konusu değildir.Ancak tarihin ve coğrafyanın ötelerin ötesinden süzülüp gelen mesajlarına kulak verilmesi, buna müzahir bir gelecek kubbesinin altında toplanılması, ezcümle Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonunun hayata geçmesi kaçınılmazdır, bu siyasi ve stratejik yükseliş elbirliğiyle sağlanacaktır.Komşu ülkelerde vasat bulan kırılmalar, yumuşama göstermeyen sert cepheleşmeler, devamlı mesafe alan soğuk ve sıcak çatışmalar, biri biterken diğeri başlayan dış bağlantılı operasyonlar; ortak tarih, inanç ve kültür boyutlarıyla birlikte jeopolitik sarkaç da dikkate alındığında Türkiye’nin her zaviyeden ilgi sahasına girmektedir.Özellikle 27 Kasım 2024 tarihi itibariyle Suriye’de yaşanan seri ve baş döndürücü gelişmeler katil Esad’ın 8 Aralık’ta ülkesini terk etmesiyle yeni bir dönemin miladı olmuştur.Suriye’nin istikrarı, huzuru ve barışçıl siyasi ortamı bölge ülkeleriyle Türkiye’nin ortak yararınadır.Suriye’de provası yapılan ve devamlı tahrik edilen etnik ve mezhep temelli kamplaşmanın ülkemiz ve bölgemiz adına devasa tehditler vaat ettiği de açıktır.Şam’da tezahür eden geçiş hükümetinin ilerleyen aylarda geçici yönetimi kurması, Suriye’de yaşayan her kesimi ve herkesi bir ve eşit telakki etmesi, bu ülkenin derlenip toparlanmasının ana dinamiğini oluşturacaktır.Bölgesel ve küresel çıkar gruplarının, yayılmacı siyaset takip eden vandal emelli ülkelerin Suriye’yi iç savaş şartlarına sürükleme hazırlıklarına tetikte ve teyakkuz halinde duruş göstermek elbette mutlak bir zorunluluktur.Belirlenmiş takvim çerçevesinde demokratik mekanizmaların gecikmeksizin çalıştırılarak Baas kalıntılarının tamamıyla silinmesi, seçimlerin olabilecek en kısa sürede yapılarak meşruiyet sorunlarının çözülmesi temennimizdir.Suriye’nin siyasi ve toprak bütünlüğü tartışma kabul etmeyen bir konudur.Üniter Suriye Cumhuriyeti daima Türkiye Cumhuriyeti’nin dost ve kardeş ülkesi olacaktır.İki ülke arasında kurulacak siyasi temaslar ve sahici diyaloglar bölge barış ve istikrarına çok güçlü destek verecektir.Dahası terörizme karşı ortak eylem planı ve ortak direniş kararlılığı iki ülke güvenliğini, karşılıklı yapıcı ve pozitif ilişkiler ağını tahkim ve temin edecektir. “PKK”nın tasfiyesi kaçınılmazdır” Yeni şartlarda, dönüşen konjonktürde, değişen güç dengelerinde, oyun kurucu Türkiye’nin karşısında PKK/YPG terör örgütünün Irak’ın kuzeyiyle birlikte Fırat’ın batısı veya doğusunda tutunması hayaldir ve tasfiyesi kaçınılmazdır.Mücavir topraklardan kaynaklanan terörist emel ve eylemlerinin harekat ve manevra sahası kalmamıştır.Silahlar ya gömülecek ya da silah tutanlar gömülecektir.Yurt içinde ve yurt dışında elinde silahla gezen hiçbir caniye ve terör örgütüne müsamaha yoktur.Bu çerçevede Suriye’de teessüs eden geçiş hükümetinin açıklamaları umut ve memnuniyet vericidir.Ne yurt içinde ne de yurt dışında teröre kesinlikle ödün verilmeyecektir.Türkiye Cumhuriyeti terörle mücadelesini dirayet ve cesaretle icra etmektedir, buna da devam edecektir.Geldiğimiz bu aşamada Kürt kardeşlerimiz oynanan kanlı oyunun içyüzünü okumuş, hıyanetin azılı figüranlarını tanımış, emperyalizmin cinayet kampanyasını görmüştür.Bu nedenle bölücü terör örgütünün Kürt kardeşlerimizin iradesine ve istikbaline ipotek koyma teşebbüsü boşa düşmüştür.Türk ile Kürt’ün arasına girmek, fitneye koçbaşılık yapmak, bozgunculuk ve bölücülük dayatmasıyla bin yıllık kardeşliği baltalamaya çalışmak boşuna bir hevestir.Türk milleti bu ihanete boyun eğmeyecektir.Komşu coğrafyalar kaynayıp karışmışken; dahası ülkeler deprem geçirirken Türkiye’nin milli birlik ve kardeşlik hissiyatını çok güçlü şekilde sahiplenmesi hayranlık uyandıran bir hususiyettir.İlkel, iradesiz ve inkarcı anlayışın hastalıklı bir uzvundan ibaret olan bugünkü yamalı ve yaralı muhalefet ne söylerse söylesin, bölücü terörün ülke gündeminden çekip çıkarılmasından korkup çekinen melez ve devşirme sözde milliyetçiler hangi iftiralarla avunursa avunsun, Türkiye iki asırlık ağırlığından kurtuluş için inisiyatif almıştır.Büyük çapta Türk-Kürt kardeşliğiyle inşa ve ihya edilen Türk milleti kimliği yeni yüzyılın demokratik itibarı, haysiyet ve hürriyet timsali olmayı hak etmektedir.Manasız kuşkulara, maksatlı kurcalamalara ve mesnetsiz kuruntulara yer yoktur.Ortada yeni bir çözüm veya açılım diye bir süreç hiç yoktur.Olan ve olması gereken milli beka ve gelecek adına muhataplarının aktif, önşartsız, hesapsız, hilesiz, güven veren ve hasbi şekilde devreye girmesidir.Oyalanacak ve israf edilecek vakit kalmamıştır.Türkiye için kader ve karar anı gelmiştir.Ya bir ve beraber kardeşçe yaşayacağız ya da dış dayatmalarla, bölgesel fay hatlarının kırılmasıyla tetiklenen şiddetli bir yıkıma maruz kalacağız.Sabırla, sebatla, anlayışla, hoşgörüyle, milli ilke ve ülkülere sadakatle birlik ve kardeşliğimizi perçinlemenin, pekiştirmenin ve pekleştirmenin tarihi mesuliyeti omuzlarımızdadır. “Hayırlı başlangıcın ivmesi olmuştur” Türk vatanı; üzerinde yaşayan, altında yatan, henüz doğmamış bulunan herkesindir.İmralı ile DEM Parti temsilcileri arasında 28 Aralık 2024 tarihinde gerçekleştirilen görüşme ve bu görüşmenin genel hatlarıyla medyaya yansıyan bazı bölümleri demokrasiyi, Türk-Kürt kardeşliğine bağlanan umutları nispeten takviye etmekle kalmamış hayırlı bir başlangıcın ivmesi olmuştur.Sırayı sözden eylem safhasına geçiş almalı, nihayetinde müspet ve müşahhas sonuçların kademe kademe sahnelenmesi gecikmeksizin ifa ve ilan edilmelidir. 2025, Türk ve Türkiye Yüzyılının ikinci yılıdır. “Ne müzakere ne de mütarekeden söz açılabilecektir” Bu yıl içinde önümüzdeki yüz yılın barış ve huzur temeli ortak iradenin eşgüdümünde kazılacaktır.Ne müzakere ne de mütarekeden söz açılabilecektir; terörsüz ve huzurlu Türkiye’nin müteyakkız doğruluşuyla yeni yüzyılın müjde ve mükafatını ihtiva eden mütemadi manifestosu çok yakında tekemmül edecektir.Sınırlarımızın diğer yakaları krizden krize savrulurken kendi içimizde birbirimizin can suyu olmanın zamanı gelip çatmıştır.Devir Türk Devri, Yüzyıl barış içinde var olacak Türkiye’nindir.2024 yılında uzaya ayak basan Türk astronotunun önümüzdeki dönemlerde sayıları artmalıdır.Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan bir maden işletmesinde yaşanan toprak kaymasında hayatlarını kaybeden işçilerimiz Türk milletinin tamamının yüreğine ateş düşürmüştür.Acılarımızın, kayıplarımızın ve gözyaşlarımızın kimliğini sorgulamak akıl dışılıktır.2024 yılında ilk uçuşunu yapan Milli Muharip Uçağımız Kaan hepimizin, milletimizin tamamının ortak gururudur.Doğumuz üzülürken batımızın sevinmesi diye bir şey hiç görülmemiştir.Türk ve Kürt kardeşliğini hiçbir tuzak ve tertip tahrip edememiş ve edemeyecektir.Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde katledilen Narin yavrumuz, Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde hayattan kopartılan Sıla yavrumuz 2024 yılında hepimizi kahretmiştir.Adımız ve anılarımız acılarımız kadar bir ve aynıdır.Çözümsüzlüğe havale edilip muhasım çevrelerin eline koz olarak geçecek, müteakiben aleyhimize silah gibi kullanılacak hiçbir sorun alanımız olmamalıdır.Milli birlik ve dayanışma hasletimiz Cudi kadar göz alıcı, Toroslar kadar sıralı, Fırat kadar engin, Dicle kadar coşkun, zeybek kadar canlı, bar, horon ve karşılama kadar heyecanlıdır.Türkiye iç çatışma girdabına asla düşmeyecektir.Ortadoğu’nun kaos salgını Türkiye’mize bulaşamayacaktır.Bilakis ve bilahare dostluk ve barış kuşağı etrafımızı kuşatacaktır.2025, Türk ve Türkiye Yüzyılının huzur ve sükûnet sayfasını iyice aralayacak, anlaşmazlık ve uyuşmazlık kilitlerini açan ferah, feragat ve refah sıçramasıyla uçurumları kapatacaktır.Emevi Camii’nde kılınan şükür namazından rahatsız olan, garabet şeklinde şükür namazının kazası olmayacağını söyleyerek dinden diyanetten ne kadar uzak olduğunu gösteren, okunan Fetih Suresi’nden dolayı da bunalıma giren kifayetsiz muhterisler basit ve bayağı tutumlarının bedeli yüksek akıbetine muhakkak katlanacaklardır.2025, Türkiye’nin ve Türk milletinin yılı olacaktır.2025, bin yıllık kardeşliğimizin çelikleştiği, bölünme rüyası görenlerin sukutu hayale uğradığı, bölücü terörün kökünün kazındığı kutlu doğuma sahnelik yapacaktır.1 Ocak 2025’te karşılayacağımız mübarek üç ayların ve bir gün sonra idrak edeceğimiz Regaip Kandilinin nice manevi güzelliklere vesile olması niyazımla birlikte; büyük Türk milletinin, bütün Türk vatandaşlarının, Türk-İslam aleminin, huzur ve barışa susamış insanlığın yeni yılını kutluyorum.Yöresi, kökeni ve anasının dili ne olursa olsun milletimin her evladını hasret, hürmet ve muhabbetle kucaklıyor, en iyi dileklerimi paylaşıyorum.Filistin’de varoluş mücadelesi veren kardeşlerimize Rabbim’den kolaylıklar diliyorum.Vatan ve millet yolunda kara toprağın bağrına giren kahraman şehitlerimize, Gazze ve Lübnan başta olmak üzere soykırıma maruz kalan mazlum din kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler temenni ediyorum.Yeni yılda; yeni Türkiye, yeni yüzyıl ve yeni hayatın muhterem kazanımlarıyla Türk milletinin yeni bir destan yazacağına canı gönülden inanıyorum.

Source: Internet Haber


MHP lideri Bahçeli”den DEM Parti”nin İmralı görüşmesi sonrası ilk açıklama

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni yıl dolayısıyla mesaj yayınladı.MHP Lideri Bahçeli açıklamasında şu ifadeleri kullandı; * Mücavir topraklardan kaynaklanan terörist emel ve eylemlerinin harekat ve manevra sahası kalmamıştır. Silahlar ya gömülecek ya da silah tutanlar gömülecektir. Yurt içinde ve yurt dışında elinde silahla gezen hiçbir caniye ve terör örgütüne müsamaha yoktur.* İmralı ile DEM Parti temsilcileri arasında 28 Aralık 2024 tarihinde gerçekleştirilen görüşme ve bu görüşmenin genel hatlarıyla medyaya yansıyan bazı bölümleri demokrasiyi, Türk-Kürt kardeşliğine bağlanan umutları nispeten takviye etmekle kalmamış hayırlı bir başlangıcın ivmesi olmuştur.

Source: Www.star.com.tr


Bahçeli: Türkiye için karar anı geldi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni yıl mesajında, DEM Parti nin İmralı ziyaretine ilişkin, İmralı ile DEM Parti temsilcileri arasında 28 Aralık 2024 tarihinde gerçekleştirilen görüşme ve bu görüşmenin genel hatlarıyla medyaya yansıyan bazı bölümleri demokrasiyi, Türk-Kürt kardeşliğine bağlanan umutları nispeten takviye etmekle kalmamış hayırlı bir başlangıcın ivmesi olmuştur dedi. Bahçeli, Sırayı sözden eylem safhasına geçiş almalı, nihayetinde müspet ve müşahhas sonuçların kademe kademe sahnelenmesi gecikmeksizin ifa ve ilan edilmelidir ifadelerini kullandı. MHP lideri, Bu yıl içinde önümüzdeki yüz yılın barış ve huzur temeli ortak iradenin eşgüdümünde kazılacaktır. Ne müzakere ne de mütarekeden söz açılabilecektir; terörsüz ve huzurlu Türkiye’nin müteyakkız doğruluşuyla yeni yüzyılın müjde ve mükafatını ihtiva eden mütemadi manifestosu çok yakında tekemmül edecektir ifadelerini kullandı. Bahçeli nin açıklamaları şöyle: Yeni yılın arifesinde en kalbi duygularla, hürmet ve muhabbetle selamlarımı iletiyor, milli varlığımız ve birliğimiz payidar olsun diyorum. Tarihsel değişimlerin hızlandığı, coğrafya temelli hesapların güncellendiği bir yılı geride bırakıyor; yepyeni ümitlerin, düğümü açılmamış beklentilerin, gün yüzü görmemiş gelişmelerin kundağı ve kuluçkası olan taptaze bir yıla giriş yapıyoruz. Takvim yapraklarından kopan her yılın samimi, sağlıklı, sağduyulu, safsatadan uzak ölçüde muhasebe ve mütalaası hiç kuşkusuz geleceğin doğru okunmasında altın bir fırsattır. Önyargıların tasallutuna kapılmadan, hayatın gerçeklerine kapanmadan, politik ve ideolojik dogmaların sinsi davetine kanmadan akli, ahlaki ve ruhi arka plana dayanan sosyal, ekonomik ve siyasal kalkınma vizyonuyla yeni yüzyılı lehimize çevirmemiz mümkündür. Mücadelemiz süper güç Türkiye’nin gerçekleşmesine hizmettir. Yaşanmış ve hıfza emanet edilmiş yılları üst üste biriken hadiseler yığını veya meydana gelmiş hikâyeler mecmuu olarak değil, ders alınması gereken, sonuç çıkartılması icap eden, bununla birlikte önümüzü aydınlatması lazım gelen bir zaman kervanı şeklinde ele almak en makul tercihtir. Ağırlaşan yüklerden kurtulmanın, çağın hızına ayak uydurmanın, değişmez değerlerimize tutunmanın, her anı karmaşık karar vermeyi ve keskin zekayı gerektiren tarihi misyonumuz istikametinde inançla ve irfanla yürümenin haricinde her arayış, her amaç, her arzu çıkmaz sokaktır. 2024 yılı Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni yüzyılında ilk eşik, ilk eşref, ilk etaptır. Bu vasfı ve varlığıyla 2024 yılının maşeri vicdan ve milli hafızada mühim ve müstahkem bir mevkie tekabül ettiği her türlü izah ve ifadeden varestedir. Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerinin tıpkı bir saat kadranı gibi işleyen ve sesi işitilen çarkı önümüzdeki yüzyılın ana çerçevesini ihata etmektedir. Yerimizde saymaya, vakit kaybetmeye, olanla yetinmeye, hayatı ve hadiseleri uzaktan seyretmeye ne halimiz ne de hakkımız vardır. En başta Asya, Afrika ve Ortadoğu olmak üzere; tüm dünyanın zor sınavlardan, zorlu sınamalardan geçtiği tarihi bir kavşakta ülkemizin muazzam bir şuurla kalkışa geçmesi, yoğunlaşan dış basınca karşı iç barış ve kardeşlik kümesini bütünlük içinde tutma gayesi ve gayreti ancak büyük medeniyet ve milletlere has bir meziyet olarak değerlendirilmelidir. Doğası gereğince, hayat ve siyaset geriye değil ileriye doğru akmaktadır. Bu akışı kesmek, değilse bile debisini azaltmak amacıyla yapılan veya yapılması muhtemel olan çoklu provokasyonlara karşı uyanık olmak, her türlü ihtimali gözeterek milli ve manevi ortak paydada kenetlenmek tehlikeleri en az seviyeye indirecek hamle üstünlüğünü ikmal edecektir. İnsan kaderinin göze çarpan müessir ve münhasır özelliklerinden birisi de bugün atılan adımların kendisini nereye götüreceğini bilmemesidir. Kader planımıza koordinat çizen bir başka vaki gerçek de şudur: Ağzımızdan çıkan her söz ebediliğin bir köşesinde erguvan gibi kanamakta ve yankılanmaktadır. Bu nedenle bin ölçüp bir konuştuğumuz sözler bir yanda özümüzün hüneri, diğer yanda da özgüvenimizin hüsnüniyet ve hüküm özeti olmalıdır. Klişelerle beslenen, ezberlerle benimsenen, statükoyla belirginleşen, peşin hükümlerle belgelenen bir hayat ve siyaset sürecinin yeni ufuklara yelken açması, tehlikeleri aşarak güvenli limanlara demir atması görülmüş, duyulmuş, tecrübe edilmiş bir şey değildir. Yeni yüzyılın ana çatısı kutuplaşmayı dışlayıp kucaklaşmayı esas amil kabul eden kaynaşma menşeli yeni bir siyasetle örülmelidir. Kronik ve kemikleşmiş ihtilafları üzerinde uzlaşılmış milli ilkeler temelinde ele almak artık bir mecburiyettir. Yeterince dış düşman varken, yeterince iç huzur ve barış hazinemizi yağmalamak için kuyruğa giren zulüm ve zillet failleri ortadayken, aramızda ve içimizde muhasım odak üretmenin hiçbir sonu olmayacağı gibi sonucu da yoktur. Bu mukadder gerçeği müdrik bir vicdanla ve objektif esaslara bağlı bir görüş derinliğiyle kavramak meselelerin can alıcı noktasına nüfus etmeyi kolaylaştıracak, ülkemize ve milletimize mukayeseli üstünlük kazandıracaktır. Türkiye dar kalıplara, vesayet kapanlarına, taviz ve teslimiyet kabuklarına sığmayacak, sığdırılamayacak kadar büyük bir ülkedir. Türkiye Cumhuriyeti, bütün Türk vatandaşlarının şan ve şerefi; istiklal ve istikbal şevketidir. Türk milleti ayrılmayacak, ayrışmayacak, kopmayacak, bölünmeyecek kadar iç içe geçen, aynı zamanda mensubiyet onurunu şuur hisarlarında bayraklaştırmış her insanımızın birbiriyle yekvücut halinde birleşerek can verdiği beşeri bir zirvedir. Hiçbir zırva, hiçbir zırlama, zehir karışımlı hiçbir zıtlık bu zirveyi aşağıya çekemeyecektir. Türk tarihi, Türk kültürü, geçen Türk asırları üzerinde yaşadığımız coğrafyayı vatan yapan kardeşlik kuvvesinin ve kader ortaklığı kudretinin marifetiyle önümüzdeki yüzyıla izi ve iradesi asla silinmeyecek bir mühür vuracaktır. Bu kapsamda herkesin milli ve manevi değerler muhtevasında birleşmesi ve el ele vermesi yalnızca bugünümüzü değil aynı şekilde geleceğimizi de güvenceye kavuşturacaktır. Tarihi bir film şeridine benzer şekilde geri sarmak söz konusu değildir. Ancak tarihin ve coğrafyanın ötelerin ötesinden süzülüp gelen mesajlarına kulak verilmesi, buna müzahir bir gelecek kubbesinin altında toplanılması, ezcümle Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonunun hayata geçmesi kaçınılmazdır, bu siyasi ve stratejik yükseliş elbirliğiyle sağlanacaktır. Komşu ülkelerde vasat bulan kırılmalar, yumuşama göstermeyen sert cepheleşmeler, devamlı mesafe alan soğuk ve sıcak çatışmalar, biri biterken diğeri başlayan dış bağlantılı operasyonlar; ortak tarih, inanç ve kültür boyutlarıyla birlikte jeopolitik sarkaç da dikkate alındığında Türkiye’nin her zaviyeden ilgi sahasına girmektedir. Özellikle 27 Kasım 2024 tarihi itibariyle Suriye’de yaşanan seri ve baş döndürücü gelişmeler katil Esad’ın 8 Aralık’ta ülkesini terk etmesiyle yeni bir dönemin miladı olmuştur. Suriye’nin istikrarı, huzuru ve barışçıl siyasi ortamı bölge ülkeleriyle Türkiye’nin ortak yararınadır. Suriye’de provası yapılan ve devamlı tahrik edilen etnik ve mezhep temelli kamplaşmanın ülkemiz ve bölgemiz adına devasa tehditler vaat ettiği de açıktır. Şam’da tezahür eden geçiş hükümetinin ilerleyen aylarda geçici yönetimi kurması, Suriye’de yaşayan her kesimi ve herkesi bir ve eşit telakki etmesi, bu ülkenin derlenip toparlanmasının ana dinamiğini oluşturacaktır. Bölgesel ve küresel çıkar gruplarının, yayılmacı siyaset takip eden vandal emelli ülkelerin Suriye’yi iç savaş şartlarına sürükleme hazırlıklarına tetikte ve teyakkuz halinde duruş göstermek elbette mutlak bir zorunluluktur. Belirlenmiş takvim çerçevesinde demokratik mekanizmaların gecikmeksizin çalıştırılarak Baas kalıntılarının tamamıyla silinmesi, seçimlerin olabilecek en kısa sürede yapılarak meşruiyet sorunlarının çözülmesi temennimizdir. Suriye’nin siyasi ve toprak bütünlüğü tartışma kabul etmeyen bir konudur. Üniter Suriye Cumhuriyeti daima Türkiye Cumhuriyeti’nin dost ve kardeş ülkesi olacaktır. İki ülke arasında kurulacak siyasi temaslar ve sahici diyaloglar bölge barış ve istikrarına çok güçlü destek verecektir. Dahası terörizme karşı ortak eylem planı ve ortak direniş kararlılığı iki ülke güvenliğini, karşılıklı yapıcı ve pozitif ilişkiler ağını tahkim ve temin edecektir. Yeni şartlarda, dönüşen konjonktürde, değişen güç dengelerinde, oyun kurucu Türkiye’nin karşısında PKK/YPG terör örgütünün Irak’ın kuzeyiyle birlikte Fırat’ın batısı veya doğusunda tutunması hayaldir ve tasfiyesi kaçınılmazdır. Mücavir topraklardan kaynaklanan terörist emel ve eylemlerinin harekat ve manevra sahası kalmamıştır. Silahlar ya gömülecek ya da silah tutanlar gömülecektir. Yurt içinde ve yurt dışında elinde silahla gezen hiçbir caniye ve terör örgütüne müsamaha yoktur. Bu çerçevede Suriye’de teessüs eden geçiş hükümetinin açıklamaları umut ve memnuniyet vericidir. Ne yurt içinde ne de yurt dışında teröre kesinlikle ödün verilmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti terörle mücadelesini dirayet ve cesaretle icra etmektedir, buna da devam edecektir. Geldiğimiz bu aşamada Kürt kardeşlerimiz oynanan kanlı oyunun içyüzünü okumuş, hıyanetin azılı figüranlarını tanımış, emperyalizmin cinayet kampanyasını görmüştür. Bu nedenle bölücü terör örgütünün Kürt kardeşlerimizin iradesine ve istikbaline ipotek koyma teşebbüsü boşa düşmüştür. Türk ile Kürt’ün arasına girmek, fitneye koçbaşılık yapmak, bozgunculuk ve bölücülük dayatmasıyla bin yıllık kardeşliği baltalamaya çalışmak boşuna bir hevestir. Türk milleti bu ihanete boyun eğmeyecektir. Komşu coğrafyalar kaynayıp karışmışken; dahası ülkeler deprem geçirirken Türkiye’nin milli birlik ve kardeşlik hissiyatını çok güçlü şekilde sahiplenmesi hayranlık uyandıran bir hususiyettir. İlkel, iradesiz ve inkarcı anlayışın hastalıklı bir uzvundan ibaret olan bugünkü yamalı ve yaralı muhalefet ne söylerse söylesin, bölücü terörün ülke gündeminden çekip çıkarılmasından korkup çekinen melez ve devşirme sözde milliyetçiler hangi iftiralarla avunursa avunsun, Türkiye iki asırlık ağırlığından kurtuluş için inisiyatif almıştır. Büyük çapta Türk-Kürt kardeşliğiyle inşa ve ihya edilen Türk milleti kimliği yeni yüzyılın demokratik itibarı, haysiyet ve hürriyet timsali olmayı hak etmektedir. Manasız kuşkulara, maksatlı kurcalamalara ve mesnetsiz kuruntulara yer yoktur. Ortada yeni bir çözüm veya açılım diye bir süreç hiç yoktur. Olan ve olması gereken milli beka ve gelecek adına muhataplarının aktif, önşartsız, hesapsız, hilesiz, güven veren ve hasbi şekilde devreye girmesidir. Oyalanacak ve israf edilecek vakit kalmamıştır. Türkiye için kader ve karar anı gelmiştir. Ya bir ve beraber kardeşçe yaşayacağız ya da dış dayatmalarla, bölgesel fay hatlarının kırılmasıyla tetiklenen şiddetli bir yıkıma maruz kalacağız. Sabırla, sebatla, anlayışla, hoşgörüyle, milli ilke ve ülkülere sadakatle birlik ve kardeşliğimizi perçinlemenin, pekiştirmenin ve pekleştirmenin tarihi mesuliyeti omuzlarımızdadır. Türk vatanı; üzerinde yaşayan, altında yatan, henüz doğmamış bulunan herkesindir. İmralı ile DEM Parti temsilcileri arasında 28 Aralık 2024 tarihinde gerçekleştirilen görüşme ve bu görüşmenin genel hatlarıyla medyaya yansıyan bazı bölümleri demokrasiyi, Türk-Kürt kardeşliğine bağlanan umutları nispeten takviye etmekle kalmamış hayırlı bir başlangıcın ivmesi olmuştur. Sırayı sözden eylem safhasına geçiş almalı, nihayetinde müspet ve müşahhas sonuçların kademe kademe sahnelenmesi gecikmeksizin ifa ve ilan edilmelidir. 2025, Türk ve Türkiye Yüzyılının ikinci yılıdır. Bu yıl içinde önümüzdeki yüz yılın barış ve huzur temeli ortak iradenin eşgüdümünde kazılacaktır. Ne müzakere ne de mütarekeden söz açılabilecektir; terörsüz ve huzurlu Türkiye’nin müteyakkız doğruluşuyla yeni yüzyılın müjde ve mükafatını ihtiva eden mütemadi manifestosu çok yakında tekemmül edecektir. Sınırlarımızın diğer yakaları krizden krize savrulurken kendi içimizde birbirimizin can suyu olmanın zamanı gelip çatmıştır. Devir Türk Devri, Yüzyıl barış içinde var olacak Türkiye’nindir. 2024 yılında uzaya ayak basan Türk astronotunun önümüzdeki dönemlerde sayıları artmalıdır. Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan bir maden işletmesinde yaşanan toprak kaymasında hayatlarını kaybeden işçilerimiz Türk milletinin tamamının yüreğine ateş düşürmüştür. Acılarımızın, kayıplarımızın ve gözyaşlarımızın kimliğini sorgulamak akıl dışılıktır. 2024 yılında ilk uçuşunu yapan Milli Muharip Uçağımız Kaan hepimizin, milletimizin tamamının ortak gururudur. Doğumuz üzülürken batımızın sevinmesi diye bir şey hiç görülmemiştir. Türk ve Kürt kardeşliğini hiçbir tuzak ve tertip tahrip edememiş ve edemeyecektir. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde katledilen Narin yavrumuz, Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde hayattan kopartılan Sıla yavrumuz 2024 yılında hepimizi kahretmiştir. Adımız ve anılarımız acılarımız kadar bir ve aynıdır. Çözümsüzlüğe havale edilip muhasım çevrelerin eline koz olarak geçecek, müteakiben aleyhimize silah gibi kullanılacak hiçbir sorun alanımız olmamalıdır. Milli birlik ve dayanışma hasletimiz Cudi kadar göz alıcı, Toroslar kadar sıralı, Fırat kadar engin, Dicle kadar coşkun, zeybek kadar canlı, bar, horon ve karşılama kadar heyecanlıdır. Türkiye iç çatışma girdabına asla düşmeyecektir. Ortadoğu’nun kaos salgını Türkiye’mize bulaşamayacaktır. Bilakis ve bilahare dostluk ve barış kuşağı etrafımızı kuşatacaktır. 2025, Türk ve Türkiye Yüzyılının huzur ve sükûnet sayfasını iyice aralayacak, anlaşmazlık ve uyuşmazlık kilitlerini açan ferah, feragat ve refah sıçramasıyla uçurumları kapatacaktır. Emevi Camii’nde kılınan şükür namazından rahatsız olan, garabet şeklinde şükür namazının kazası olmayacağını söyleyerek dinden diyanetten ne kadar uzak olduğunu gösteren, okunan Fetih Suresi’nden dolayı da bunalıma giren kifayetsiz muhterisler basit ve bayağı tutumlarının bedeli yüksek akıbetine muhakkak katlanacaklardır. 2025, Türkiye’nin ve Türk milletinin yılı olacaktır. 2025, bin yıllık kardeşliğimizin çelikleştiği, bölünme rüyası görenlerin sukutu hayale uğradığı, bölücü terörün kökünün kazındığı kutlu doğuma sahnelik yapacaktır. 1 Ocak 2025’te karşılayacağımız mübarek üç ayların ve bir gün sonra idrak edeceğimiz Regaip Kandilinin nice manevi güzelliklere vesile olması niyazımla birlikte; büyük Türk milletinin, bütün Türk vatandaşlarının, Türk-İslam aleminin, huzur ve barışa susamış insanlığın yeni yılını kutluyorum. Yöresi, kökeni ve anasının dili ne olursa olsun milletimin her evladını hasret, hürmet ve muhabbetle kucaklıyor, en iyi dileklerimi paylaşıyorum. Filistin’de varoluş mücadelesi veren kardeşlerimize Rabbim’den kolaylıklar diliyorum. Vatan ve millet yolunda kara toprağın bağrına giren kahraman şehitlerimize, Gazze ve Lübnan başta olmak üzere soykırıma maruz kalan mazlum din kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler temenni ediyorum. Yeni yılda; yeni Türkiye, yeni yüzyıl ve yeni hayatın muhterem kazanımlarıyla Türk milletinin yeni bir destan yazacağına canı gönülden inanıyorum. Yeni yılımız hayırlı ve uğurlu olsun diyorum.

Source: Habertürk


Husiler Tel Aviv”deki havalimanını hedef aldı

Yemen deki Husiler, İsrail in Tel Aviv kentindeki Ben Gurion Uluslararası Havalimanı ve Kudüs ün güneyindeki elektrik santralini iki balistik füzeyle hedef aldı. Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, yaptığı açıklamada konuya ilişkin bilgi verdi. Seri, (Husilere bağlı) Yemen Silahlı Kuvvetleri, füzelerle iki nitelikli askeri operasyon gerçekleştirdi. ifadesini kullandı. İlk operasyonda işgal altındaki Filistin in Yafa bölgesindeki İsrail e ait Ben Gurion Havalimanı nın 2 hipersonik balistik füze ile hedef alındığını belirtilen Seri, ikinci operasyonda işgal altındaki Kudüs ün güneyindeki elektrik santralini balistik füzeyle hedef aldıklarını aktardı. Husi sözcü Seri, her iki operasyonda da füzelerin hedefleri başarıyla vurduğunu kaydetti. Seri, saldırının, ABD kuvvetlerinin ülkelerine büyük bir hava saldırısı düzenlemeye hazırlanırken, ABD uçak gemisi USS Harry Truman ın çok sayıda insansız hava aracı ve füzeyle hedef alınması ile aynı zamana denk geldiğine dikkati çekti. Operasyonun başarıya ulaştığını ve ABD hava saldırısının da boşa çıkarıldığını ifade eden Seri, Husilerin Yemen in Filistin halkına karşı dini, ahlaki ve insani görevini yerine getirmesini engellemeyi amaçlayan İsrail ve ABD ile bağlantılı her türlü tehdide karşı koymak için askeri birimlerin savaş hazırlığını artırdığını aktardı. Yedioth Ahronoth gazetesi, Yemen den atılan füze nedeniyle Tel Aviv deki Ben Gurion Uluslararası Havalimanı ndaki uçuşların geçici olarak durdurulduğunu bildirdi. *Haberin görseli AA tarafından servis edilmiştir. Temsilidir.

Source: Habertürk


Esed”in Suriye”deki iç savaşı bastırmak için kullandığı pek çok isim yaptırım listelerinde yer alıyor

Suriye”de 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesi, iç savaş boyunca işledikleri çeşitli suçlar ve insan hakları ihlalleriyle anılan Beşşar Esed, Mahir Esed ve Ali Memluk gibi isimleri gündeme getirdi.

​​​​​​​Esed rejiminin ülkede Mart 2011″de başlayan iç savaşı bastırmak için oluşturduğu mekanizmalarda yer alan birçok isim, savaş suçlusu olarak kayıtlara geçti.

Öte yandan sivillere yönelik şiddet, insan hakları ihlalleri, savaş suçları ve terör örgütlerinin desteklenmesi gibi eylemlerle rejime destek verdiği için yaptırım uygulanan toplam kişi sayısı bilinmiyor.

Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası

Adını Esed rejimi muhaliflerinin tutulduğu hapishanelerdeki işkenceleri belgeleyen Suriyeli fotoğrafçıdan alan ve Aralık 2019″da ABD Kongresinde kabul edilerek 17 Haziran 2020″de yürürlüğe giren Sezar Yasası, Suriye”deki sivillere yönelik savaş suçları ve insan hakları ihlalleri nedeniyle sorumlu kişi ve kurumlara yönelik mali baskıları artırmak amacıyla çıkarıldı.

Suriye”deki rejim güçlerini destekleyerek ülkedeki savaş suçları ve insan hakları ihlalleri ile ilişkilendirilen kişi ve kuruluşlara yönelik yaptırımlar getiren bu yasa, Esed”in yanı sıra devlet yetkilileri, güvenlik güçleri, iş insanları ve rejime yakın olup savaş suçları işlediği iddia edilen kişileri kapsıyor.

Sezar Yasası”na göre, Esed, savaş suçları ve insan hakları ihlalleri nedeniyle doğrudan yaptırım uygulanan ilk kişi olarak listeleniyor. Esed”in yanı sıra ailesi ve eşi de dahil 39 Suriyeli üst düzey yetkili ile kurum yaptırım listesinde yer alıyor.

General Züheyr Esed ve oğlu Kerem Esed”in yanı sıra Beşşar Esed”in oğlu Hafız Esed de bu listede bulunuyor.

Bunun dışında, Suriye”nin güvenlik ve askeri ağlarına dahil olan birçok üst düzey yetkili ve askeri lider de Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımlardan etkilendi.

Esed”in kardeşi Tümgeneral Mahir Esed, Suriye”deki iç savaşa ve sivillere yönelik şiddete doğrudan katkı sağlaması nedeniyle bu yasa kapsamında yaptırım listesine alındı.

Suriye”de Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı ve Esed”e en yakın güvenlik danışmanlarından Ali Memluk, Esed”in kuzeni ve Suriye”nin en zengin işadamlarından Rami Mahluf, eski Suriye Hava Kuvvetleri İstihbaratı Başkanı Cemil Hasan, Suriye Cumhurbaşkanlığı Muhafızlarının eski komutanı Abdurrezzak Tılas ve Suriye”nin en zengin işadamlarından Farsi eş-Şehabi de yasa kapsamında yaptırım listesine alınan kişiler arasında yer alıyor.

Esed ailesine yaptırım

ABD Hazine Bakanlığı, uyuşturucu hap üretimi ve ihracatında rol oynadıkları gerekçesiyle aralarında Esed”in 2 kuzeninin de bulunduğu 6 kişiyi yaptırım listesine ekledi.

Listede, Esed”in kuzenlerinden Samer Kamal Esed ve Wassim Badi Esed”in yanı sıra Suriyeli iş insanı ve hem Esed”in kardeşi Mahir Esed”in yakın arkadaşı hem de ülkedeki uyuşturucu hap üretiminin kilit ismi olarak bilinen Suriyeli iş insanı Halid Kaddur da yer alıyor.

Esed”in kuzenlerinden Samir Kemal Esed”in 4. Tümen ve Lübnan”daki bazı ortaklarıyla koordinasyon içinde rejimin kontrolündeki Lazkiye”deki önemli uyuşturucu hap üretim tesislerini yönettiği bildirilirken diğer kuzeni Vesim Badi Esed”in de bölgesel uyuşturucu kaçakçılığı ağında önemli bir figür olduğu belirtiliyor.

Suriye”nin güneyinde uyuşturucu üretimi ve kaçakçılığında önemli rol oynayan, rejim karşıtı silahlı grupların eski komutanlarından İmad Abu Zureyk de yaptırım listesinde yer alan isimlerden.

Avrupa Birliği yaptırımları

Avrupa Birliği”nin (AB) Suriye”ye yönelik yaptırımları, ilk olarak Esed rejiminin sivil halka yönelik şiddet ve baskılarına karşı 2011″de uygulamaya konuldu.

AB”nin yaptırımları, Esed destekçilerinin yanı sıra rejimin finansmanına katkıda bulunan kişileri de içeriyor.

Suriye”ye yönelik yaptırımlar kapsamında kısıtlayıcı tedbir uygulanan 318 kişi bulunuyor. Yaptırım listesi ayrıca 86 kuruluşu da kapsıyor.

Listenin başında Beşşar Esed ve kardeşi Mahir Esed yer alıyor.

Memluk, Tuğgeneral Atıf Necib ve Tuğgeneral Hafız Muhammed Mahluf da listenin başını çekenler arasında.

AB, 25 Kasım 2024″te, Esed rejiminin 3 bakanını, “Suriye rejiminin sivil halka karşı sürdürdüğü şiddetli baskı ve insan hakları ihlallerindeki sorumlulukları” nedeniyle yaptırım listesine dahil etti.

Listeye eklenen 3 kişi, İç Ticaret ve Tüketicinin Korunması Bakanı Luay İmad Ed-Din El-Muncid, Petrol ve Maden Kaynakları Bakanı Firas Hasan Kaddur ve Devlet Bakanı Ahmed Muhammed Postacı.

AB yaptırımları, mal varlıklarının dondurulmasını, AB vatandaşları ve şirketlerinin listedekilerin fon sağlamasının yasaklanmasını ve listede yer alan kişilere seyahat yasağı getirilmesini içeriyor.

İngiltere yaptırım listesi

İngiltere de Baas rejiminde görev yapmış çok sayıda bakan ve üst düzey hükümet yetkilisini yaptırım listesine aldı.

Suriye”de Eski Turizm Bakanı Bishr Riyad Yazigi, Eski Sağlık Bakanı Saad Abdel-Salam el-Nayef ve Eski Savunma Bakanı Fehd Casim el-Freyc gibi çok sayıda eski bakan, “halka yönelik şiddetli baskılarla” ilişkilendirilirken,Temmuz 2008″den bu yana Esed”in Siyasi ve Medya Danışmanı olarak görev yapan Buseyna Şaban, Teknolojik Endüstriler Organizasyonu (OTI), Suriye Savunma Bakanlığına bağlı Teknolojik Endüstriler Örgütünün Genel Müdürü Bayan Bitar ve Eski Suriye Merkez Bankası Müdürü Duraid Durgham rejime destek sağlamaktan sorumlu tutuldu.

ABD”nin Sezar Yaptırımları ve AB”nin yaptırım listesinde yer alan Memluk göstericilere karşı şiddet olaylarına karışma suçuyla İngiltere”nin yaptırım listesine de alındı.

Diğer yandan, Ulusal Savunma Kuvvetleri Komutanı olarak görev yapan Bessam El-Hasan, sivil halka karşı şiddet olaylarına karışmakla ilişkilendirilirken Baas Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Hilal Hilal, Baas Partisi milislerinin işe alınması ve örgütlenmesindeki rolü ile rejimi desteklemediği için yaptırım uygulananlar arasında bulunuyor.

Listede yer alan Esed ailesinden bazı isimler de rejimle ilişkili çeşitli suçlarla ilişkilendiriliyor.

Beşşar Esed”in eşi Esma Esed rejimin kilit isimleriyle yakından bağlantılı olduğu gerekçesiyle listeye alınırken Esed”in kız kardeşi Büşra Esed de Beşşar Esed ile yakın kişisel ve mali ilişkisi göz önüne alınarak Suriye rejimiyle ilgili suçlarla listeleniyor.

Kimyasal silah yaptırımları

Bazı üst düzey yetkililer, rejimin kitlesel katliamlarda kimyasal silah kullanımına ve yayılmasına katkı sağladıkları gerekçesiyle yaptırım listesinde bulunuyor.

Suriye rejiminin kimyasal silah geliştirme konusundaki başlıca kuruluşu Suriye Bilimsel Çalışma ve Araştırma Merkezi (SSRC), kimyasal silahların geliştirilmesi ve üretiminin yanı sıra bunları taşıyacak füze ve topların geliştirilmesinden de sorumlu tutuluyor. Ülkedeki pek çok tesiste faaliyet gösteren SSRC, kimyasal silah konusunda arananlar listesinde yer alıyor.

Albay Firas Ahmed ve Walid Zughaib gibi SSRC’nin Suriye”nin kimyasal silah programı için bilgisayar ve elektronik sistemler geliştirmek ve üretmekten sorumlu enstitülerinde üst düzeyde görev yapan isimler, kimyasal silahlarla ilgili malzemelerin transferi ve gizlenmesinde rol oynamakla suçlanıyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Suudi Arabistan 100 adet KAAN siparişi verdi mi? İki temel gerekçe…

Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, geçen günlerde Ankara”da Suudi Arabistan”dan önemli konukları ağırladı. Görgün, Suudi Arabistan Savunma Bakan Yardımcısı Khaled bin Hussein Al-Biyari, Hava Kuvvetleri Komutanı Turki bin Bandar Al Saud ve beraberlerindeki heyetle görüştü. Görüşmede askeri alandaki işbirliği de konuşuldu ancak detay verilmedi. “100 uçak alabilirler” ABD merkezli Forbes dergisi, Suudi Arabistan ordusunun 2030 planları kapsamında halihazırda geliştirme aşamasında bulunan 100 adet KAAN savaş uçağı satın almayı planladığını yazdı. Dergi, Suudi Arabistan”ın bu uçağı satın almak için gerekçelerini de sıraladı. F-35″ten umudu kestiler mi? KAAN”ın özelliklerinden bahseden dergi, KAAN”ı “Dassault Rafale ve Eurofighter Typhoon”un bir kademe üzerinde, F-35 ve F-22 Raptor gibi gerçek beşinci nesil stealth uçakların altında” olarak tanımladı. Forbes, Suudi Arabistan”ın Eurofighter ve Rafale siparişini değerlendirmeye aldığını belirterek ülkenin ABD”den F-35 alıp almayacağının belirsiz olduğunu kaydetti. Suudi Arabistan”ın KAAN”a ilgisinin, ABD”ye farklı alternatifler olduğunu gösterdiğini aktaran Forbes, ülkenin uzun vadede F-35″ten umudunu kesmiş olabileceğini vurguladı. Dergiye göre ayrıca ülke 2040″larda altıncı nesil savaş uçağı alana kadar KAAN”ı “geçici çözüm” olarak görebilir. Forbes, Suudi Arabistan”ın ödeyeceği tutarın, KAAN”ın üretimi sürecinde gerekli yatırıma katkı sağlayabileceğini de kaydetti.

Source: Dünya Gazetesi


MSB”den 2024″teki faaliyetlerine yönelik paylaşım

MSB, Bakanlığın 2024″teki faaliyetlerinin anlatıldığı video serisinin dördüncü ve son bölümünü paylaştı.

“Her adımda etkinlik, her görevde başarı” notuyla yapılan paylaşımda, insani yardım amaçlı uçak ve gemilerin görevlendirilmesi, bakanlığın doğal afetlerle mücadelede katkıları, envantere yeni giren silah sistemleri, ziyaret ve kabul faaliyetleri anlatıldı.

Mehmetçikten milletimize yeni yıl mesajı! 🇹🇷Milletimizin huzuru için mücadele eden, ülkemizin güvenliği için fedakârlık yapan Mehmetçiğimizin yeni yılda da aklında ve gönlünde yalnızca ülkemiz ve milletimiz olacak!#MillîSavunmaBakanlığı pic.twitter.com/fqpLDG0WUa— T.C. Millî Savunma Bakanlığı (@tcsavunma) December 31, 2024

Gazze, Sudan ve Lübnan”a 19 uçak ve 11 gemi ile 275 bin ton yardım malzemesi gönderildiği belirtilen paylaşımda, TCG Bayraktar ve TCG Sancaktar gemileri ile 10 Ekim 2024 tarihinde az sayıda ülkenin yapabileceği tahliye operasyonun da Beyrut limanından gerçekleştirildiği bilgisine yer verildi.

Paylaşımda, yıl içerisinde 35 ayrı yerde meydana gelen büyük orman yangınlarının söndürülmesinde TSK”nın 114 helikopterle, 3 bin 558 sorti ve 7 bin ton su atımı yapılarak katkı sağlandığı bildirildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın liderliği, desteği ve teşvikiyle savunma sanayisindeki yerlilik ve millilik oranının en üst düzeye çıktığı aktarılan paylaşımda, “2024 yılında da TSK olarak insansız kara, deniz ve hava araçlarından, helikopter, silah ve mühimmatlardan füzelere, hava savunma sistemlerinden, elektronik harp sistemlerine kadar çok geniş bir yelpazede ihtiyacımız olan sistemler yerli ve milli olarak tasarlanmakta, geliştirilmekte ve üretilmektedir.” denildi.

Paylaşımda, ülkenin hak ve menfaatleri çerçevesinde ülkeler arası ikili askeri ilişkileri geliştirmek maksadıyla 2024 yılında 158 üst düzey kabul ve 28 yurt dışı ziyaretine, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler”in Katar, Bosna Hersek ve Kosova olmak üzere 3 yurt dışı birlik ve 21 yurt içi ziyaret gerçekleştirdiğine yer verildi.

Ordunun gücünü Türk milletinin sevgisi ve güveninden aldığına değinen paylaşımda,”Kahraman ordumuz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada kendisine verilecek her türlü görevi başarıyla yerine getirecek. Dünyanın en güçlü ve en güvenilir orduları arasındaki yerini tahkim edecek ve asil milletimizin gurur kaynağı olmayı sürdürecektir.” ifadeleri kullanıldı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


MSB: Kahraman ordumuz asil milletimizin gurur kaynağı olmayı sürdürecektir

MSB, Bakanlığın 2024″teki faaliyetlerinin anlatıldığı video serisinin dördüncü ve son bölümünü paylaştı.”Her adımda etkinlik, her görevde başarı” notuyla yapılan paylaşımda, insani yardım amaçlı uçak ve gemilerin görevlendirilmesi, bakanlığın doğal afetlerle mücadelede katkıları, envantere yeni giren silah sistemleri, ziyaret ve kabul faaliyetleri anlatıldı.Gazze, Sudan ve Lübnan”a 19 uçak ve 11 gemi ile 275 bin ton yardım malzemesi gönderildiği belirtilen paylaşımda, TCG Bayraktar ve TCG Sancaktar gemileri ile 10 Ekim 2024 tarihinde az sayıda ülkenin yapabileceği tahliye operasyonun da Beyrut limanından gerçekleştirildiği bilgisine yer verildi.Paylaşımda, yıl içerisinde 35 ayrı yerde meydana gelen büyük orman yangınlarının söndürülmesinde TSK”nın 114 helikopterle, 3 bin 558 sorti ve 7 bin ton su atımı yapılarak katkı sağlandığı bildirildi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın liderliği, desteği ve teşvikiyle savunma sanayisindeki yerlilik ve millilik oranının en üst düzeye çıktığı aktarılan paylaşımda, “2024 yılında da TSK olarak insansız kara, deniz ve hava araçlarından, helikopter, silah ve mühimmatlardan füzelere, hava savunma sistemlerinden, elektronik harp sistemlerine kadar çok geniş bir yelpazede ihtiyacımız olan sistemler yerli ve milli olarak tasarlanmakta, geliştirilmekte ve üretilmektedir.” denildi.Paylaşımda, ülkenin hak ve menfaatleri çerçevesinde ülkeler arası ikili askeri ilişkileri geliştirmek maksadıyla 2024 yılında 158 üst düzey kabul ve 28 yurt dışı ziyaretine, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler”in Katar, Bosna Hersek ve Kosova olmak üzere 3 yurt dışı birlik ve 21 yurt içi ziyaret gerçekleştirdiğine yer verildi.Ordunun gücünü Türk milletinin sevgisi ve güveninden aldığına değinen paylaşımda,”Kahraman ordumuz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada kendisine verilecek her türlü görevi başarıyla yerine getirecek. Dünyanın en güçlü ve en güvenilir orduları arasındaki yerini tahkim edecek ve asil milletimizin gurur kaynağı olmayı sürdürecektir.” ifadeleri kullanıldı.

Source: Www.star.com.tr


Şam”daki Başbakanlık Sarayı”nda ilk kez ezan okundu

61 yıllık Baas rejiminin devrilmesinin ardından Suriye”de yeni bir dönem başlarken bölgede tarihi gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. İZ BIRAKACAK ANLARA İMZA ATTI Suriye”nin başkenti Şam”da, hükümetin başına geçen Heyet Tahrir Şam (HTŞ) grubuna bağlı askerler, Başbakanlık Sarayı”nda ezan okuyarak hafızalarda iz bırakacak anlara imza attı. Yıllarca çatışmalar ve trajedilerle anılan bu ikonik yapı, yeni bir dönemin sembolü olarak ezan sesiyle yankılandı. DERİN BİR DUYGU SELİ YAŞATTI Başbakanlık Sarayı”nın avlusunda yankılanan ezan, dinleyenlere derin bir duygu seli yaşattı. Binlerce insanın hayatını etkileyen kararların alındığı bu saray, şimdi inanç ve barış mesajlarıyla dikkat çekiyor. HTŞ askerlerinin bu eylemi, uzun yıllardır süren savaşın ardından ülkeye huzur ve istikrar getirme arzusunun bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

Source: Erdem Aksoy


Mehmetçikten yeni yıl mesajı: Gönlümüzde yalnızca ülkemiz ve milletimiz olacak

MSB”nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda şu ifadelere yer verildi: “Mehmetçikten milletimize yeni yıl mesajı! Milletimizin huzuru için mücadele eden, ülkemizin güvenliği için fedakârlık yapan Mehmetçiğimizin yeni yılda da aklında ve gönlünde yalnızca ülkemiz ve milletimiz olacak!” Mehmetçikten milletimize yeni yıl mesajı! 🇹🇷 Milletimizin huzuru için mücadele eden, ülkemizin güvenliği için fedakârlık yapan Mehmetçiğimizin yeni yılda da aklında ve gönlünde yalnızca ülkemiz ve milletimiz olacak!#MillîSavunmaBakanlığı pic.twitter.com/fqpLDG0WUa — T.C. Millî Savunma Bakanlığı (@tcsavunma) December 31, 2024

Source: Sabah


Suriye”de yeni Savunma Bakanı belli oldu

Suriye Haber Ajansının (SANA) haberine göre, Baas rejimini deviren Askeri Operasyonlar Komutanlığı, geçici hükümetin Savunma Bakanlığına Ebu Kasra”nın görevlendirildiğini duyurdu.Heyet Tahrir Şam”da da daha önce önemli görevlerde bulunan Ebu Kasra”nın, 8 Aralık”ta Baas rejimini deviren askeri operasyonu planlayan en üst komutanlardan biri olduğu belirtiliyor.Askeri Operasyonlar Komutanlığı, 29 Aralık”ta Ebu Kasra”nın rütbesini Tümgeneral”e yükseltmişti.

Source: Www.star.com.tr


Irak ve Suriye”de PKK”ya ağır darbe! Çok sayıda terörist etkisiz hale getirildi

İSTANBUL 11°C / 2°C

Parçalı bulutlu, güneşli

31 Aralık 2024 Salı / 29 CemaziyelEvvel 1446

Gündüz modu

İSTANBUL00:00

Afyonkarahisar

Kahramanmaraş

BİLİM-TEKNOLOJİ

FOTO GALERİ

VİDEO GALERİ

CANLI YAYIN

FOTO GALERİ

VİDEO GALERİ

SOSYAL GÜVENLİK

KÜLTÜR SANAT

HAVA DURUMU

NAMAZ VAKİTLERİ

İLETİŞİM VE KÜNYE

Bizi Takip Edin

Irak ve Suriye”de PKK”ya ağır darbe! Çok sayıda terörist etkisiz hale getirildi

Irak ve Suriye”de PKK”ya ağır darbe! Çok sayıda terörist etkisiz hale getirildi

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Irak”ın kuzeyindeki Hakurk ve Gara bölgelerinde tespit edilen 6 PKK”lı terörist ile Suriye”nin kuzeyindeki Barış Pınarı bölgesinde belirlenen 2 PKK/YPG”li teröristin etkisiz hale getirildiğini duyurdu.

31 Aralık 2024 Salı 14:42 – Güncelleme: 31 Aralık 2024 Salı 14:42

Ayrıntılar geliyor…

Popüler Haberler

Başkan Erdoğan”dan terörsüz bölge vizyonu: Demir yumruğu devreye almaktan çekinmeyeceğiz

Bakan Fidan”dan France 24 üzerinden mesaj: Bölgesel güç için Türkiye ile birleşmelisiniz

İran”da Türkiye paniği! Suriye sonrası 2. darbe: Afganistan”da işler aleyhlerine döndü

“Diplomatik zafer” diye duyurdular

12 milyar liralık alacaktan vazgeçildi! Karara ilişkin Bakan Şimşek”ten açıklama

Namaz Vakitleri

Hava Durumu

Güncel Haberler

Bilim – Teknoloji

Şirket – Kobi

KÜLTÜR SANAT

Necip Fazıl Ödülleri

FETÖ darbe girişimi

MYS Ve LGS Sınavı

E-Devlet Giriş

E-Okul Giriş

SGK sorgulama

Milli Piyango Bilet Sorgulama

Cumartesi Eki

© 2024 Star.com.tr

İletişim Ve Künye

Bilgi Toplum Hizmetleri

Çerez Politikası

Gizlilik Politikası

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.

Source: Www.star.com.tr


Çatışmaların sürdüğü Sudan”da Hristiyanlar Noel”i kutladı

Doğu Afrika ülkesi Sudan”da Nisan 2023″ten bu yana ordu ve HDK arasında süren çatışmalar nedeniyle altyapı, ekonomi, eğitim ve sağlık gibi alanlarda ciddi yıkım yaşanırken halk, türlü zorluklarla karşı karşıya kalıyor.

Birleşmiş Milletlere (BM) göre, çatışmalar sonucu 20 binden fazla kişi hayatını kaybetti, ülkeden ayrılanların sayısı 3 milyonu geçti, 9 milyona yakın kişi ülke içinde yerinden edildi. 25 milyondan fazla kişi ise insani yardıma muhtaç durumda.

Ülke üst üste iki yıldır top ve kurşun sesleriyle bomba patlamalarının gölgesinde Noel kutlamalarına tanık oluyor.

Hartum”un sokaklarında dekoratif ışıklar ve kutlamalar daha önceki gibi olmasa da bu durum, Hristiyan inancına mensup Sudanlıların ordunun kontrolü altındaki bazı kiliselerde Noel”i kutlamasına engel olmadı.

Hartum”da bulunan Hristiyanlar, Umdurman bölgesinin Kereri Mahallesi”nde bir kilisede Hartum Valisi Ahmed Osman Hamza”nın da katılımıyla Noel kutlaması yaptı.

“Hükümet zor koşullara rağmen kiliseye destek veriyor”

Kereri Kiliseler Birliği Başkanı Papaz Angelo ez-Zaki, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hartum Valisi Hamza”nın Noel kutlamalarına katılmasından memnuniyet duyduklarını ifade ederek bunun, hükümetin zor koşullara rağmen kiliseye verdiği desteği teyit ettiğini belirtti.

Zaki, “Savaş nedeniyle bazı kiliseler yıkıldı, bazı rahipler öldü, kiliseler büyük zarar gördü.” dedi.

Kiliseler için güvenli yerlerin HDK”nin kontrol ettiği bölgeler değil aksine ordunun kontrolü altındaki alanlar olduğunu kaydeden Zaki, “HDK milislerinin Sudan”da hiçbir dostu yok zira onlar Müslümanları ve Hristiyanları yok ediyor, kiliseyi ve diğer her şeyi yok ediyor.” diye konuştu.

Zaki, HDK”ye karşı savaşta Sudan ordusuna tam destek verdiklerini dile getirdi.

“Onlar bizim vatan kardeşlerimizdir”

Kilisedeki Noel kutlamasına katılan Hartum Valisi Hamza da “Noel sevincini Hristiyanlarla paylaşmaya geldik, onlar bizim vatan kardeşlerimizdir.” ifadesini kullandı.

Hamza, “Dinlerimiz farklı olsa da Sudan hepimizi birleştiriyor. Hepimiz Sudanlıyız, ayrıca hepimiz ordunun arkasında duruyoruz.” dedi.

Noel kutlamalarının Umdurman”da güvenlik ve istikrarın kanıtı olduğunu söyleyen Hamza, insanların savaş koşullarına rağmen normal hayatlarını sürdürdüklerini belirtti.

Vali Hamza, kutlamaya katılan Hristiyanların çoğunun asker olduğunu, oğullarının da ön saflarda görev yapan askerler olduğunu dile getirdi.

Hristiyanların mutluluğunu paylaşmak için birçok Müslüman”ın da etkinliğe katıldığına işaret eden Hamza, “Hristiyanları ve Müslümanları bu vatan birleştirdi.” diye konuştu.

Sudanlı Hristiyanlar

Ülkedeki Hristiyanların sayısına ilişkin resmi istatistik bulunamazken resmi olmayan verilere göre, Sudan”daki Hristiyanların, nüfusun yaklaşık yüzde 1,5 ile 5,4 arasında olduğu tahmin ediliyor. Bazı araştırmalara göre ise bu sayı 1,4 milyon olarak hesaplanıyor.

Sudan”da 2011 öncesine kadar Hristiyanlar, halkın yaklaşık yüzde 30″unu teşkil ederken Güney Sudan”ın ayrılmasıyla Hristiyan nüfusun büyük kısmı Güney Sudan”da kaldı.

Hristiyanların dinlerini özgür şekilde yaşadığı Sudan”ın farklı eyaletlerinde yaklaşık 500 kilise olduğu tahmin ediliyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Öcalan”ı İmralı”da kim tokatladı? Ümit Özdağ”dan büyük ses getirecek iddia

DEM Parti heyeti ileterör örgütü PKK”nın elebaşıAbdullah Öcalan arasındaki görüşmenin yankıları sürerken Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ”dan dikkat çeken bir çıkış geldi. ÖCALAN”I İMRALI”DA KİM TOKATLADI? Düzenlediği basın toplantısında Öcalan”a seslenen Özdağ, “Bak Abdullah sen hayatında ilk tokadı siyasal bilgiler fakültesinin merdivenlerinden inerken yedin. İkinci tokadı İmralı”da kimden ve neden yediğini de biliyorum” dedi.

Source: Haberler


MSB, Mehmetçiğin yeni yıl mesajını paylaştı: “Girilemez denilen yerlere girdik, ZAP”ta kilidi kapattık”

Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan videolu paylaşımda, “Milletimizin huzuru için mücadele eden, ülkemizin güvenliği için fedakarlık yapan Mehmetçiğimizin yeni yılda da aklında ve gönlünde yalnızca ülkemiz ve milletimiz olacak.” ifadelerine yer verildi. Videoda, Suriye”nin kuzeyi, Irak”ın kuzeyi, Van, Ağrı, Mardin Kızıltepe, Hakkari”nin Yüksekova ile Şemdinli ilçelerinde görev yapan askerlerle, Amasya, Diyarbakır ile Batman”da görevli havacı personelin “terörle mücadele” vurgusu ile yeni yıl mesajları yer aldı. Somali açıklarında görev yapan TCG Gediz ve TCG Gökova gemileri ile Ege”de görev yapan TCG Anadolu gemilerinin personeli ve Sakarya, İstanbul ile Ankara”daki çeşitli birliklerde görev yapan Mehmetçiğin yeni yıl mesajlarında da “Mutlu yıllar Türkiye” ifadeleri kullanıldı.

Source: Internet Haber


İsrail Gazze”nin kuzey ve güneyinde birçok bölgeyi bombaladı ve binaları havaya uçurdu

Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre İsrail topçu birlikleri, 5 Ekim”den bu yana soykırım gerçekleştirilen Gazze Şeridi”nin kuzeyindeki çeşitli bölgeleri bombaladı.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi”nin kuzeyindeki Beyt Hanun beldesindeki konutları hedef aldı.

Gazze kentindeki görgü tanıkları, İsrail”in Tel el-Heva bölgesindeki fakülte çevresine aralıklı topçu saldırıları düzenlediğini ve aynı zamanda bölgede yoğun silah sesleri duyulduğunu aktardı.

İsrail askeri araçlarından, Sabra Mahallesi”nin batısına ateş açıldı, Zeytun Mahallesi”nin güneyindeki bölgelere de saldırılar düzenlendi.

İsrail helikopterleri Nusayrat Mülteci Kampı”nın kuzeydoğusunda saldırılar gerçekleştirdi. Ayrıca Gazze Şeridi”nin Refah kentindeki binaların bombalanması sonucu büyük patlama sesleri duyuldu.

İsrail saldırıları sonucu Gazze”deki Filistinlilerin nüfusu yüzde 6 azaldı

Filistin yönetimine bağlı Filistin Merkezi İstatistik Bürosu Başkanı Ala Avd tarafından yapılan açıklamada, İsrail”in 7 Ekim 2023″te Gazze Şeridi”nde başlattığı saldırılarda bugüne kadar 45 bin 484 Filistinlinin hayatını kaybettiği, yaklaşık 100 bin Filistinlinin ise bölgeden ayrıldığı belirtildi.

Hayatını kaybedenlerden 17 bin 581″inin çocuk, 12 bin 48″inin kadın olduğu; 108 bin 90 kişinin yaralı ve yaklaşık 11 bin kişinin de kayıp olduğu ifade edildi.

Avd, Filistinlilerin nüfusunun işgal altındaki Batı Şeria”daki 3,4 milyon kişi de dahil olmak üzere 5,5 milyon olduğunu kaydetti.

Gazze Şeridi”nin nüfusunun ise yüzde 6 oranında azaldığını belirten Avd, nüfusun 160 bin kişi azalarak 2,1 milyona gerilediğini aktardı.

Dünya genelinde Filistin nüfusunun 2024 sonu itibarıyla tahmini 14,9 milyona ulaştığını kaydeden Avd, bu rakamın yarısının Filistin dışında, 5,5 milyonun Doğu Kudüs dahil Batı Şeria ve Gazze Şeridi”nde, 1,8 milyonunun ise 1948 topraklarında yaşadığını belirtti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


159 milyon dolarlık anlaşma tamam: 12 adet Su-30 için imzalar atıldı

Hindistan Savunma Bakanlığı, Rus yapımı olan Su-30 savaş uçağından 12 adet satın almak için Rusya ile anlaşmanın resmileştirildiğini duyurdu. Hem 12 Su-30 savaş uçağını hem de ilgili ekipmanı içeren anlaşmanın değerinin yaklaşık 13,5 milyar rupi ( 159 milyon ABD dolar) olduğu bildirildi.Hindistan Hava Kuvvetleri”nin (IAF) Rusya ile yeni Su-30 savaş uçağı için 2020 yılından bu yana sürekli olarak görüştüğü belirtildi. Hindistan”ın bu satın almadaki amacının ise hava filolarının operasyonel kabiliyetini korumak ve envanterdeki diğer yıpranma nedeniyle eskiyen birimlerin yerine yenilerini koymak olarak değerlendiriliyor. Hindistan Savunma Bakanlığı, Su-30″un ulusal savunma sanayinin birden fazla bileşeni yerli olarak üretmesi yoluyla yüzde 62,6 oranında yerli içeriğe sahip olacağını vurguladı. SU-30 SAVAŞ UÇAĞISukhoi Su-30, başlangıçta mevcut Su-27 “Flanker” serisini revize etmek amacıyla geliştirildi, ancak tamamen yeni bir model olarak ortaya çıktı. Uçak, Su-27″ye dayanan birçok görevli tasarım çerçevesini kapsamakla birlikte, ikinci bir mürettebat (tandem olarak yerleştirilmiş), geliştirilmiş veri bağlama ve artan operasyonel dayanıklılığı içeriyor. Bu seri modelinin üretimi 1992 yılında başladı. Bugüne kadar Cezayir, Angola, Çin, Belarus, Hindistan, Endonezya, Kazakistan, Malezya, Uganda, Venezüella ve Vietnam gibi operatörler (Rusya dışında) ile bugüne kadar 540 adet üretildi ve bu savaş platformu Sukhoi firması için önemli bir ürün oldu.Su-27 ailesi, Rus Hava Kuvvetleri ve Donanma Havacılık filosunun omurgasını oluşturuyor. 1986″da başlayarak, ilk prototip formunda (iki-koltuk Su-27PU interceptor”una dayanan) ilk uçuş 31 Aralık 1989″da kaydedildi. Ancak, resmi olarak 1996 yılında hizmete alındı.

Source: Www.star.com.tr


Siyasi çalkantılar ve doğal felaketlerin gölgesinde 2024: Bu yıl Latin Amerika”da neler oldu?

Latin Amerika, 2024 yılında seçim süreçleri, halk hareketleri, diplomatik kopuşlar ve doğal afetlerle şekillenen bir yılı geride bıraktı. Bölgenin birçok ülkesinde yaşanan olaylar, hem ulusal hem de uluslararası alanda geniş yankı uyandırdı. Bolivya”da darbe girişimi Bolivya’da General Jose Zuniga önderliğinde başlatılan darbe girişimi, Devlet Başkanı Luis Arce ve halkın kararlı direnişi sayesinde bastırıldı. Darbe girişimine katılanlar gözaltına alınırken, halk demokrasiye sahip çıktı. Arce”nin hükümetine yönelik bu girişim, Latin Amerika’da yılın en çarpıcı olaylarından biri olarak kaydedildi. Kolombiya ve İsrail krizi Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, Gazze’deki saldırıları gerekçe göstererek İsrail ile diplomatik ilişkileri kesme kararı aldı. Petro’nun bu hamlesi uluslararası arenada tartışma yaratırken, Kolombiya ayrıca İsrail’e kömür ihracatını da durdurdu. Ülkede 2024 boyunca şiddetli yağışlar, doğal gaz keşfi ve hükümet karşıtı protestolar da önemli gündem maddeleri arasında yer aldı. Brezilya”da felaketler ve diplomasi Brezilya’da şiddetli yağışlar sonucu 200″den fazla kişi hayatını kaybederken, bir yolcu uçağının düşmesi sonucu 62 kişi yaşamını yitirdi. Devlet Başkanı Lula da Silva’nın sağlık sorunları da ülke gündeminde geniş yer buldu. Ayrıca Brezilya, Gazze saldırılarına tepkisini İsrail Büyükelçisini geri çekerek gösterdi. Meksika’da tarihi seçim Meksika, tarihindeki ilk kadın devlet başkanını seçti. Claudia Sheinbaum’un zaferi, ülkede büyük bir heyecan yarattı. Ancak sıcak hava dalgası nedeniyle 155’ten fazla kişi hayatını kaybetti ve iklim değişikliği tehlikesi bir kez daha gözler önüne serildi. Venezuela’da seçim ve protestolar Venezuela’da Nicolas Maduro’nun üçüncü kez kazandığı devlet başkanlığı seçimi, geniş çaplı protestolara sahne oldu. Muhalif liderlerin tutuklanması ve seçim sonuçlarına uluslararası tepkiler, ülkeyi bir kez daha siyasi tartışmaların odağına taşıdı. Arjantin ve ekonomik tepkiler Arjantin”de Devlet Başkanı Javier Milei”nin ekonomi politikaları halkın geniş kesimleri tarafından protesto edildi. Ülkedeki ekonomik kriz ve Milei’nin dış politikasındaki sert üslubu, hem ulusal hem de uluslararası eleştirileri beraberinde getirdi. Latin Amerika”nın geleceği 2024 yılı Latin Amerika için büyük değişimlerin ve zorlukların yaşandığı bir yıl oldu. Siyasi çekişmeler, diplomatik krizler ve doğal afetler, bölgenin gelecekteki siyasi ve sosyal dinamiklerini şekillendirecek unsurlar arasında yer aldı. 2025 yılına girerken, bölgenin karşı karşıya olduğu sorunlar ve fırsatlar uluslararası arenada dikkatle izleniyor.

Source: Dünya Gazetesi


İran: Suriye”de İsraille savaşmak için yeni bir grup ortaya çıkacak

İran güvenlik şefi Ali Ekber Ahmedian, devlet medyasının bildirdiğine göre, Cumhurbaşkanı Beşar Esad”ın devrilmesinden sonra Suriye”de İsrail”le savaşmak için yeni bir grubun ortaya çıkacağını söyledi. “YENİ BİR DİRENİŞ DOĞUYOR” IRNA haber ajansının bildirdiğine göre, İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi sekreteri Ahmedian, “Siyonist rejimin Suriye topraklarını işgal etmesiyle, önümüzdeki yıllarda kendini gösterecek yeni bir direniş doğuyor” ifadelerini kullandı.Umman dışişleri bakanıyla yaptığı görüşmede Ahmedian, Tahran”ın uzun süredir müttefiki olan Esad”ın 8 Aralık”ta devrilmesinden sonra İran”ın İsrail karşıtı direniş ekseninin “zayıflatılmadığını” öne sürdü. YÜZLERCE HAVA SALDIRI DÜZENLENDİ İsrail, Esad”ın düşüşünden bu yana Suriye askeri tesislerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi ve bunların düşman ellere geçmesini engellemeyi amaçladığını söyledi. ESAD SONRASI İŞGAL BAŞLATTILAR İsrail birlikleri ayrıca Suriye ile 1967 Arap-İsrail savaşında ele geçirdiği İsrail”in ilhak ettiği Golan Tepeleri arasında BM tarafından devriye gezilen bir tampon bölgedeki stratejik mevzileri işgal etti. Bu hareket, BM başkanı Antonio Guterres tarafından iki ülke arasındaki 1974 ateşkesinin ihlali olarak tanımlandı.

Source: Erdem Aksoy


KKTC”de Mehmetçik yeni yıla sınırda vatan nöbeti tutarak giriyor

KKTC”nin Gazimağusa kentinin Düzce bölgesindeki temas hattında 28. Mekanize Piyade Tümeni, 61. Piyade Alayı”na bağlı, yerli ve milli silahlarla donatılan, teknoloji desteği sağlanan Türk askeri, bir yandan GKRY ile Birleşmiş Milletlerinin (BM) faaliyetlerini ve güneydeki İngiliz üslerini gözetlerken diğer yandan da sınırdan kuş uçurtmuyor.

“Hudut Kartalları” olarak da bilinen sınır bölüğünde görevli Mehmetçikler, temas hattının emniyetini sağlarken, devriye ve gözetleme timleri vasıtasıyla da 24 saat esasına göre faaliyetlerini icra ediyor.

Tedbiri elden bırakmayan ve KKTC sınırını disiplinle koruyan Mehmetçik, komutanlarının verdikleri emir ve talimatları harfiyen yerine getiriyor.

Denetimde nöbetçi askerin komutanına, “Asil Türk milletinin namusu ve şerefini, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti”nin bütünlüğünü, yavru vatan Kuzey Kıbrıs”ta sorumluluğuma verilmiş bölgeyi korumakla görevli birliğim vatan ve millet uğruna seve seve can vermeye hazırdır komutanım!” şeklinde gür sesiyle verdiği tekmil temas hattında yankılanıyor.

KKTC sınırının emniyeti için vatan nöbeti tutan Mehmetçik, Anadolu Ajansı (AA) aracılığı ile başta şehit aileleri olmak üzere Türk milletinin ve kendi ailesinin yeni yılını kutlayarak, 2025″in sağlık ve huzur getirmesini diledi.

Mehmetçik duygu dolu mesajında şunları söyledi:

“Anne baba, yeni yılınız kutlu olsun. Sizden belki uzağım ama burada komutanlarım ve arkadaşlarımla yeni yıla girmenin sevinç ve mutluluğu içerisindeyiz. Merak etmeyin bizler buralarda çok iyiyiz, vatan bize emanet siz de Allah”a emanet olun, hepinizi çok seviyorum.”

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Boru hatları güvenliği için dev anlaşma: ASELSAN ve SSB arasında 105 milyon dolarlık imza

ASELSAN, Türkiye”nin savunma ve teknoloji alanındaki lider kuruluşlarından biri olarak, yeni bir projeye daha imza attı. Şirket, Savunma Sanayii Başkanlığı ile petrol ve doğal gaz boru hatlarının güvenliğini sağlamak amacıyla 105 milyon 500 bin dolar değerinde bir sözleşme imzaladı. Kamuyu Aydınlatma Platformu”na (KAP) yapılan açıklamada, “”ASELSAN ile Savunma Sanayii Başkanlığı arasında petrol ve doğal gaz boru hatları güvenliğine yönelik 105 milyon 500 bin dolar tutarında sözleşme imzalanmıştır”” ifadelerine yer verildi. Teslimatlar 2025-2028 yılları arasında Söz konusu proje kapsamında, teslimatların 2025 ve 2028 yılları arasında gerçekleştirileceği belirtildi. ASELSAN’ın geliştireceği teknolojilerin, enerji altyapısının güvenliğini artırarak stratejik öneme sahip boru hatlarını koruma altına alması hedefleniyor. Stratejik güvenlik projesi Bu anlaşma, ASELSAN’ın savunma sanayii ve enerji güvenliği alanındaki etkisini bir kez daha ortaya koyuyor. Petrol ve doğal gaz boru hatları, Türkiye”nin enerji altyapısında kritik bir öneme sahip. Bu projeyle, hem ulusal güvenlik hem de enerji sürdürülebilirliği açısından önemli bir adım atılmış olacak. ASELSAN’ın Savunma Sanayii Başkanlığı ile iş birliği içerisinde hayata geçireceği bu proje, Türkiye”nin yerli ve milli teknoloji üretimindeki başarısını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Source: Dünya Gazetesi


Hizbullah, İsrail”i açık açık tehdit etti! Saldırı için tarih verdiler

Lübnan ile İsrail arasında varılan ateşkes anlaşması, 27 Kasım Çarşamba günü yürürlüğe girdi. İki ülke, ateşkesi karşılıklı olarak ihlal etmeye devam ediyor. Son olarak Hizbullah tarafından ateşkes sonrası için İsrail”e adeta tehdit gibi açıklama yapıldı. “HER ŞEY ÇOK FARKLI OLACAK” Hizbullah Siyasi Konseyi Başkan Yardımcısı Mahmud Komati, ateşkes sonrasını işaret ederek her şeyin çok farklı olacağını söyledi. Komati açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “İsrail ile 60 günlük ateşkes anlaşmasına bağlı kaldık ancak 61. gün her şey çok farklı olacak. İsrail, Güney Lübnan”dan çekilmezse harekete geçeceğiz.” İSRAİL, 62 BELDEYE YAKLAŞILMAMASI UYARISI YAPTI Öte yandan İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medya hesabından Lübnan”ın güneyinde yerinden edilenlere yaşadıkları bölgelere dönmeme uyarısı yaptı. Adraee, bölge sakinlerine seslenerek bir sonraki duyuruya kadar Lübnan”ın güneyinde sınır hattındaki köylere yaklaşılmaması gerektiğini belirtti. Paylaştığı haritanın güneyine doğru hareket edilmemesini isteyen Adraee, söz konusu bölgelere gidenlerin İsrail ordusu tarafından hedef alınabileceğine işaret etti.Adraee”nin paylaştığı haritada Lübnan”ın güneyinde İsrail sınır hattındaki şu beldeler yer aldı:Ed-Dıhayra, Et-Taybe, Et-Tıyri, En-Nakura, Ebu Şaş, İbil Saki, El-Beyada, El-Cebin, El-Hıyam, Hırbet, Matmura, El-Mari, El-Adiset, El-Kalia, Umm Tute, Sıleyb, Ernun, Bint Cibeyl, Beyt Lif, Blida, Beni Hayyan, El-Bustan, Ayn Arab Mercayun, Dibbin, Debal, Deyr Mimas, Deyr Siryan, Hula, Halta, Hanin, Tayr Harfa, Yahmar, Yarun, Yarin, Kefr Hammam, Kefr Kila, Şuba, Ez-Zelutiyye, Mıhaybib, Meys el-Cebel, Misat, Mercayun, Mervahin, Marun er-Ras, Merkaba, Adişet el-Kusayr, Ayn İbil, Aynata, Ayta eş-Şab, Ayterun, Alma eş-Şaab, Arab el-Luveyze, El-Kuzah, Rab Telatin, Ramiye, Rimeyş, Raşaya el-Fuhhar, Şeba, Şıhhin, Şema ve Talmuse.

Source: Haberler


Ukrayna”nın barut fabrikasına İHA saldırısı

Rusya Silahlı Kuvvetlerinin Ukrayna”daki faaliyetlerine ilişkin güncel bilgiler hakkında bilgi yer aldı.Ukrayna”daki askeri unsurlara yönelik saldırılara devam edildiğine dikkat çekilen açıklamada, “Rusya Silahlı Kuvvetleri, bu sabah Ukrayna”nın askeri altyapısı ile barut üreten bir fabrikaya yüksek hassasiyetli silah ve İHA”larla grup şeklinde saldırı düzenledi. Saldırı hedefine ulaşıldı. Tüm unsurlar vuruldu.” ifadeleri kullanıldı.Son 24 saatte 138 bölgede Ukrayna”nın mühimmat üretim işletmesine, İHA depolarına, asker ile askeri teçhizatın konuşlandırıldığı yerlere de saldırıların düzenlendiği kaydedilen açıklamada, Ukrayna”ya ait 8 insansız deniz aracının imha edildiği aktarıldı.Açıklamada, savaşın başlangıcından bu yana Ukrayna ordusuna ait 650 uçak, 283 helikopter, 38 bin 981″i aşkın İHA, 590 hava savunma füze sistemi, 20 bin 120 tank ve zırhlı araç, 1504 çok namlulu roketatar, 20 bin 104 obüs ve havan topu ile 29 bin 667 özel askeri aracın imha edildiği vurgulandı.Bakanlığın açıklamasında ayrıca, Ukrayna ordusunun 6 Ağustos”tan bu yana Kursk yönünde 45 bin 980 askerini, 262 tankını, 204 piyade savaş aracını, 143 zırhlı personel taşıyıcısını ve 1372 zırhlı aracını kaybettiği belirtildi.

Source: Www.star.com.tr


Türk savunma devi petrol ve doğal gazı boru hatlarını koruyacak! Milyonlarca dolarlık dev sözleşme

ASELSAN, Kamuyu Aydınlatma Platformu”na (KAP) yaptığı açıklamada yeni iş ilişkisini duyurdu.105 MİLYON 500 BİN DOLAR TUTARINDA SÖZLEŞME İMZALANDIAçıklamada, “”ASELSAN ile Savunma Sanayii Başkanlığı arasında petrol ve doğal gaz boru hatları güvenliğine yönelik 105 milyon 500 bin dolar tutarında sözleşme imzalanmıştır.”” denildi.İLK TESLİMATLAR 2025 YILINDA Söz konusu sözleşme kapsamında teslimatların 2025 ve 2028 yılları arasında gerçekleştirileceği bildirildi.

Source: Www.star.com.tr


Rusya Savunma Bakanı Karadeniz Filosu”nu teftiş etti

Rusya Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Belousov, Rusya”nın Güney Askeri Bölgesindeki bir poligonu ziyaret etti.Burada Karadeniz Filosu”na bağlı piyade birliklerini denetleyen Belousov”a, filo komutanı Sergey Pinçuk sözleşmeli askerlerin eğitim süreci hakkında bilgi verdi.LABORATUVARI DENETLEDİBelousov, poligonda bulunan insansız hava araçlarının (İHA) test edildiği ve söz konusu araçlara yönelik eğitim verilen laboratuvarı da denetledi.Bakan Belousov, Ukrayna cephesinde görevini “başarıyla” yerine getiren askerlere devlet ödülleri takdim etti.

Source: Www.star.com.tr