Selahaddin E. Çakırgil yazdı: “Frenk Gecesi”ne takılmadan, “Müslüman Sabahı”na uyananlara selâm olsun…
Geçen Çarşamba gününün sabahı, 365 günlük Güneş Yılı”nı göre, “Miladî takvim”in (yani, Katolik Hristiyanlara göre , Hz. İsa aleyhisselâm”ın 24 Aralık-1 Ocak arasında olduğu düşünülen doğumunu, “Weihnachten”ı, “0- sıfır” noktası diye esas alan takvimin) ve Müslümanların kullandığı 355 günlük Ay Yılı”nın da “Hicrî-Kamerî takvimin, 1446 yılının “Receb” ayının ilk sabahı idi..(Bu vesileyle hatırlayalım: Milâdî takvim, son 100-150 yıldan beri, gönüllerini Avrupa”ya ve Avrupai dünyanın değerlerine kaptırmış olan Müslümanların da kullanmaya başladıkları bir zaman ölçüsü artık..Hicrî-Rumî 1342 yılı Ocak ayının ilk günü, “26 Aralık 1925 tarihli ve 698 sayılı, “Takvimde Tarih Mebdeinin Tebdili” -başlangıcının değiştirilmesi-” hakkındaki kanunla, 1 Ocak 1926 olarak değiştirilerek bir “büyük” (!) “inkılap” daha yapılmıştı.)*Evet, işte böyle bir zaman diliminde, geçen hafta, “Milli İrade Platformu” diye anılan ve çok sayıda sivil toplum kuruluşunun ortaklaşa yaptığı bir çağrı vardı..Halkımız, İstanbul”da 1 Ocak gününün sabah namazında camilerde toplanıp, namazdan sonra Galata Kulesi ve civarında bir araya gelerek, Siyonist İsrail rejiminin Filistin-Gazze”de 15 aydır devam eden ve en gelişmiş teknolojik imkânlarla en barbarca işlenen cinayetlere, dünyanın dikkatini bir kez daha çekmek hedeflenmişti. Çünkü, modern dünya, Gazze”yi yerle bir eden ağır bombardımanlarla hayattan koparılan 50 bine ulaşan ve on binlercesinin de yıkıntılar altında kaldığı savunmasız (çocuk, kadın ve erkek) sivil Müslümanların mazlumiyetine karşı “kör, sağır ve dilsiz”di..*Ama, ortada bir mesele vardı.. 31 Aralık”ı 1 Ocak”a bağlayan gece, maalesef bizim toplumumuzda da artık, yaygın şekilde, çılgın eğlencelerle karşılanıyordu. Acaba, öyle bir gecenin sabahında yapılan çağrı muhatap bulabilir miydi?Hem de Müslüman halklarını nice ihtişamlı tarih dönemlerinin “makarr”ı, / karar merkezi olan İstanbul”da, o gece, sabahın ilk ışıklarına kadar, Hristiyanlar ve de onların kültürel anlayışının kuklası olan halklar gibi, bizim ülkemizde de, çılgınca eğlenceler; TV ekranlarından da etrafa açıldı..*Öyle bir geceden sonra, Yahya Kemal”in, “Frenk gecesinden, Müslüman sabahına kalkılır mı?” sorusunun cevabı, olumsuz olmaz mıydı?Ama, o sabahın dondurucu soğuğunda, bütün yolların her türlü trafiğe kapatıldığı o saatte karşılaşılan tablo, insanın için ısıtıyordu. Çünkü, Unkapanı Köprüsü”nden Yeni Câmi önü ve Sirkeci”ye; Galata Köprüsü”nden Karaköy Meydanı ve Kabataş”a doğru uzanan ana caddeler tıklım tıklım doluydu..Başkan Erdoğan”ın mahdumu Bilal Erdoğan, yüzbinlere hitaben yaptığı konuşmada, “Biz uyanığız ve buradayız. Kudüs için, Mescid-i Aksâ için buradayız.. Dünyanın uyuduğu bu sabah da biz uyanığız. Protestolarımızla, dualarımızla buradayız. Filistin yalnız değil.. Biz imanımızdan aldığımız güçle biliyoruz ki, Allah”ın mazlumlara olan vaadi Suriye”de nasıl gerçekleştiyse Filistin”de de gerçekleşecektir. Ayasofya nasıl zincirlerinden kurtulduysa, Şam Emevî Camii eli kanlı bir diktatörün tasallutundan nasıl kurtulduysa, inşallah çok yakında Filistin de kurtulacaktır.” diyordu.AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin ise, “Artık Ayasofya, sadece Ayasofya değil. Emevî Camii de Suriye”nin özgürleşmesi demekti.., İnşaallah Mescid-i Aksâ”nın özgürleşmesi de gerçekleşecek.. Bunlar sadece bizim değil, İslam coğrafyasının hayalleri…” diyordu..Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın da, “Kötülerin, zalimlerinden zulmünden korkmuyoruz; onlardan merhamet de dilenmiyoruz; ama, onlara karşı çıkmayanların suskunluğundan rahatsız oluyoruz..” diyordu.Yüzbinlerin “Allah”u Ekber!” nidâlarıyla karşılanan bu konuşmaları, Ömer Karaoğlu”nun, “ilâhî” tadındaki “Şehit tahtında Rabbe gülümser”le başlayan ve,Şehitsiz olmaz, ümitsiz olmaz,Sevdasız olmaz, sevdasız olmaz.Yarasız olmaz, çilesiz olmaz,Şehitsiz olmaz, kurbansız olmaz.gibi düşündürücü mısraların bulunduğu “Şehitler ölmez..” isimli müzikalinden sonra, Karaoğlu, irticalen yaptığı konuşmayla da oldukça etkileyiciydi..Ve o sabah orada, büyük bir ümmet olmanın şuuruyla yeniden donandık.*450 bin olduğu söylenen o kitlelerin, sadece kıyafetlerinden değil, diğer müminlere yansıyan yüz ifadelerinden bile, ekonomik açıdan orta ve alt gelir gruplarından oldukları anlaşılıyordu..Bu “yüz binler”in yarıya yakını hanımlardan oluşuyordu, onların da büyük ekseriyeti de gençlerden oluşuyordu.. Hepsi de, inançlarının zahirdeki iffet sembolü olan tesettür konusunda gerekli hassasiyete riayet ediyorlardı.. Yüzde 1″i bile bulmayacak derece bir-kaç istisna göze çarpsa da.. Erkeklerin ise diyebilirim ki, yüzde 70″i, 40 yaş altındakilerden oluşuyordu..Kendilerini yüksek sınıftan sayan malum kesimlerden ise, denilebilir ki, genç-yaşlı, kimse yoktu.. Onlar henüz “frenk gecesi”nin çılgınlığından sonra daldıkları uykularındaydılar..Evet, uyuyanlar, uykularını sürdürebilirler ve onların uyumaları uyanık olmalarından daha iyidir. Ama, İslam Milleti”nin temel değerlerinin korunması konusu olunca uyanık ve gerekirse her türlü fedakârlığı omuzlayacak olanlar, yine bu orta-alt gelir gruplarının, dudakları dualı, alınları secde gören milyonlarıdır.*NOT: 5 gün önce Almanya”nın Magdeburg şehrinde Noel şenliklerinin kalabalıkları üzerine bir kamyonla sürüp, 10 kişiyi öldüren, kendisi de öldürülen Suudi vatandaşı ve Müslüman ismi taşıyan doktor bir kişinin “ateist” ve de “İsrail hayranı” olduğu, yazışmalarından anlaşılınca; o kişi ve saldırı unutuldu..Ama, Amerikan vatandaşı ve geçmişte Amerikan ordusunda da uzun yıllar vazife yapan kişinin, New Orleans”ta yılbaşı gecesi arabasıyla 15 kişiyi öldürüp, kendisi de ölen ve “Şemseddin Cabbar” isimli bir Müslüman olduğu anlaşılınca..ABD emperyalizmi onun arabasında hemen, DEAŞ veya DAİŞ denilen malum örgütün flamalarını da buluverdi ve emperyalist dünya, yeni bir entrika daha kurmak yolunda kollarını sıvadı.Dünya Müslümanlarının da, her türlü şeytanî entrikaya karşı daha bir uyanık olmalarının vaktidir.
Source: Selahaddin E. Çakirgi̇l
Yalnızlık anlaşılmamaktır
T�rk Dil Kurumu, 2024 y�l�n�n kelimesini “kalabal�k yaln�zl�k” olarak a��klad�. �leti�im �a��nday�z ve yaln�z�z. ��nk� yaln�zl�k, kimseyle birlikte olmamak de�il, ayn� zamanda kimse taraf�ndan ger�ekten anla��lmamakt�r. G�n�m�zde en �ok, ger�ekten duyulman�n, g�r�lmenin, anla��lman�n a�l���n� ya��yoruz.
Rabia Yavuz/ Uzman Klinik Psikolog
“Ah, kimselerin vakti yok / Durup ince �eyleri anlamaya”
G�lten Ak�n
Bir Gassal”�n hikayesini 10 b�l�ml�k bir dizi olarak izledik. Dizi yay�nland��� andan itibaren seyircisinden b�y�k bir ilgi g�rd�. Ben de sab�rs�zl�kla dizinin yay�nlanaca�� g�n� bekliyordum. Modern insan�n yaln�zl�k deneyimini, �l�mle i� i�e ya�ayan bir karakter �zerinden derinlemesine inceleyen etkileyici bir yap�mla kar��la�t�m. Dizi, sadece bir mesle�i de�il, ayn� zamanda varolu�un, yaln�zl���n ve insan ili�kilerinin karma��k yap�s�n� da merce�e alm��.
Gassall�k mesle�i, y�ksek lisans d�nemimde ilk �al��mak istedi�im konuydu. �zerine ne kadar �ok az �ey d���n�l�p yaz�ld���n� g�r�nce �ok �a��rm��t�m. Akademide neredeyse yok say�lan bu meslek g�ndelik hayatta da ayn� makus talihi ya��yor. �l�mle ilgili her �ey g�zlerden uzak olsun ister gibiyiz. G�ndelik hayat�m�zda olmas�n� istemiyoruz; mezarl�klar� �ehrin d���na ta��yor, hi� �lmeyecekmi� gibi ya�amak istiyoruz. Ahmet Kural”�n etkileyici oyunculu�uyla hayat verdi�i Baki, gassall�k mesle�ini icra eden bir karakter olarak, toplumun �l�m ve �l�ml�l��e dair �nyarg�lar� ile kar�� kar��ya kal�yor. Baki”nin ba��ndan ge�enler mizahi bir dille i�lenerek kimi zaman h�z�nlendirirken kimi zaman g�l�msetiyor izleyiciyi. Diziye yerle�tirilen mizah, �yle keskin bir zekaya sahip ki, �l�m ve �l�me yolculuk gibi ciddi temalarla denge sa�l�yor.
“Paketlenme” korkusu
�l�m ve �l�me yolculuk temas�n�n �evresinde �r�l� olsa da hikaye, izlerken beni en �ok etkileyen Baki karakterinin mesle�ine g�sterdi�i itinal� yakla��m oldu. Baki, canl�lar d�nyas�n� seyreden �l� biri gibidir bir yan�yla. Ne�esiz ya da cans�z olmakla s�k s�k itham edilen Baki �evresindeki �zensizliklerden dolay� yorgundur asl�nda. O nedenle “�ld�kten sonra beni kim y�kayacak?” sorusu, “Son yolculu�a beni itinayla haz�rlayacak kimse var m�?” anlam�nda ula�t� bana. Baki”nin s�zleri bir korkuyu de�il esasl� bir itiraz� dile getirmektedir. �ld�kten sonra cenazesini hayal ederken Baki”nin en �ok �rkt��� �ey usul�nce y�kanmak yerine “paketlenmi�” olmakt�.
Diriler d�nyas�nda her �eyin bu kadar �zensiz ya�and���n� s�rekli g�zlemleyen Baki”nin yaln�zl��� bize de dokundu. O nedenle izledi�imiz bir gassal�n hikayesi miydi emin de�ilim. Baki”nin yaln�zl���n� izlerken kendi yaln�zl���m�za a�lamad�k m�?
Dizinin her sahnesinde yans�t�lan itina yoksunlu�u, �zellikle diyaloglarda olduk�a etkileyici bir �ekilde resmedilmi�. Baki”nin �evresiyle kurdu�u ileti�imde ya�ad��� yanl�� anla��lmalar ve anla��lamamalar, dizinin kara mizah�n�n temel ta�lar�n� olu�turuyor. Bu noktada, bana �unu d���nd�rd�: Konu�uyoruz ama dinlemiyoruz. Ger�ekten dinliyor muyuz, anl�yor muyuz, anla��l�yor muyuz? Yaln�zl�k, kimseyle birlikte olmamak de�il, ayn� zamanda kimse taraf�ndan ger�ekten anla��lmamakt�r kanaatimce. G�n�m�zde en �ok ger�ekten duyulman�n, g�r�lmenin, anla��lman�n a�l���n� ya��yoruz.
Yaray� a�an, yaray� sarar m�?
Baki karakteri, dizinin merkezinde yer alan ve yaln�zl��� derinlemesine ya�ayan ki�i. Mesle�i, onu toplumdan bir nebze uzakla�t�rm�� olsa da, as�l yaln�zl���n� i� d�nyas�nda ya��yor. Baki”nin babas�na y�neltti�i “Neden kimsenin hi�bir �eyi olam�yorum?” sorusu, dizinin en �arp�c� sahnelerinden biri. Ancak babas�na a�t� yaras�n�. Hayatta kalan tek aile ferdi �stelik onu en yaln�z hissettiren de ki�i de�il miydi? Bu soru, sadece Baki”nin de�il, yaln�zl���n yak�c�l���ndan pay�n� alan hepimizin ortak sorunu. Baki”nin babas�yla y�zle�mesi, dizinin en keskin ve duygusal anlar�ndan biri bence. Bu y�zle�meden sonra yas�n� tutmaya ba�layabilir ancak Baki de. Yaray� a�an�n yaray� sarmas�n� beklemekten vazge�ti�inde Baki de de�i�ir bir yan�yla.
Yaln�zl�k, dizinin en temel temas� bana kal�rsa. Her insan, kendi �l�ml�l���yle yaln�z y�zle�ir. Yaln�z do�masak bile yaln�z �lece�imizi biliriz. Baki”nin yaln�zl�kla meselesi, belki de bu dizinin hepimize bu kadar �ok dokunmu� olmas�yla yak�ndan alakal�.
Kimimiz i�in yaln�zl�k; derin bir ac� kimimiz i�in bir t�r huzur ve i�sel ke�if alan�d�r. Ancak en ac�s�, ba�kalar�n�n yan�nda yaln�z hissetmektir. �nsan t�r� olarak yery�z�nde her zamankinden daha kalabal�k olmam�za ra�men, ayn� zamanda bir o kadar da yaln�z�z. Yaln�zl�k Bakanl��� gibi kavramlar�n ortaya ��kmas�, asl�nda toplumda yaln�zl�k hissinin ne kadar yayg�nla�t���n�n bir g�stergesi. Bir di�eri ise 2024 y�l�n�n kelimesi olarak “Kalabal�k Yaln�zl�k” kavram�n�n se�ilmi� olmas�. �leti�im �a��nda oldu�umuz s�ylenirken nas�l bu kadar yaln�z hissedebiliyoruz? Yan�m�z y�remiz insanlarla dolu ama hep beraber yaln�zl�k �ekiyoruz. Eksik olan ne? Kanaatimce itinad�r yoksunlu�unu �ekti�imiz. Bu s�zc�k hayattan uzakla�t���ndan beri i�lerimiz de ili�kilerimiz de ye�ermiyor.
�tina; �zen g�stermek, titizlikle i�lemek, dikkatin i�ine duygu katmak, k�ymet bilmek, h�rmet etmektir. TDK”ya g�re, itina g�stermek herhangi bir durum hakk�nda �zenli davranmak ve m�mk�n oldu�u kadar en iyi hale getirmektir. �tina s�zc��� benim i�in azizdir, m�barektir zira ula�t��� her �eyi bereketlendirir. �tina kendini vermek, kendinden vermektir. Hayat�m�zdaki telafisi ise zor kay�plard�r bu s�zc���n. B�y�k pi�manl�klar b�rak�r arkas�nda. Baki”nin k�z�yla konu�an ama onu dinlemeyen anneye s�yledi�i s�zleri hat�rlayal�m: Ac� �eken ruhtur, beden de�il. �l�ler �z�lmez, �l�ler a�lamaz. Yak�nlar�na daha �ok �z�l�r�m ben. �l�n�n yak�nlar� h�z�nl�lerdir ama daha �ok pi�mand�rlar. Mevtayla daha �ok konu�mad�klar�, daha �ok g�r��medikleri, onu daha �ok mutlu edemedikleri i�in pi�mand�rlar.
Her konu�ma bir s�zc�kle ba�lar. Kendimizi ba�kalar�na a�man�n en yayg�n yoludur dudaklar�m�zdan d�k�len kelimeler. Lakin ileti�imin ba�lad��� de�il de bitti�i yer dinlenilip dinlenmedi�imiz yerdir. �ki tarafl� olan bu ili�kinin bir�ok hali vard�r. �leti�imi ba�latan s�z� s�yleyen olsa da dinleyendir as�l ona can� veren. �rne�in, can kula��yla dinlemekten bahsetti�imizde ileti�imin iki y�n�n�n de ne kadar can al�c� oldu�unu s�ylemi� oluruz. Oysa birinin s�zlerini i�itip de kulak asmad���m�zda ve sadece ne s�yleyece�imize odakland���m�zda orada diyalogtan de�il monologtan yani tek ki�ilik bir g�steriden bahsederiz.
Biraz durma, biraz itina
Oysa sohbet etmek �yle midir? Bizimle sohbet eden birisini can kula��yla dinledi�imizde ona itina ile yakla�t���m�z� g�stermi� oluruz. O zaman s�z �ifa verir, yaralar� sa�alt�r. Aksi halde i�itilmeyen s�zler duvarlar �rer aram�zda. Dizide dinlemenin sukunetine de�il de konu�man�n �ehvetine kendini kapt�ranlar�n Baki”nin yaln�zl���n� nas�l da derinle�tirdi�ini g�rmemek m�mk�n de�ildir.
H�z ve haz �a�� denen bu zamanlarda d�nyan�n ve insanlar�n yordu�u insanlar�n, b�yle ince ve derin, samimi ve s�cak hikayelere ihtiyac� var. Hayat� ya�aman�n en g�zel yollar�ndan biri, elimizde olana t�m dikkatimizi ve �zenimizi vererek var olabilmektir. Biraz durabilmek, bu d�nyadan ge�erken itinayla etraf�m�za bakabilmek. �tinan�n eksikli�i hayat� fakirle�tirir, varl��� ise bize hem i�imizle hem e�imizle, hem dostumuzla, hem �evremizle sahici ba�lar kurmam�z� sa�lar. �len annesinin yas�n� tutmaya ba�layan Baki”nin ilk i� olarak bah�esini �zenle d�zenlemesi gibi. Baki”yi derinlere �a��ran �i�ek gibi.
O t�rk� ne diyordu: Belki derdimize �are bir �i�ek.
�i�ek gibi bakt���m�z her yer bir g�n ye�erecek, �i�eklenecek.
[email protected]
Source:
Narin”in katledildiği köyün imamı, Diyanet tarafından ihraç edildi
Aralık ayı enflasyonu açıklandı! İşte memur ve emeklinin zam oranı
Hangi memur ne kadar alacak? İşte kalem kalem yeni maaşlar
Ahmet Türk, Bahçeli ziyareti sonrası ilk kez konuştu
Ferdi Baba”nın naaşı İstanbul”da
Ayrıntılar geliyor…
Kaynak: Haberler.com / Erdem Aksoy – 3.Sayfa
2025 yılı için bedelli askerlik ücreti belli oldu
3 gün boyunca işkence edilip böcek yedirilen genç isyan etti
Demet Akalın Photoshop”un dozunu kaçırdı
Haberler.com”da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com”un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
Sanat dünyasında hakkını helal etmediği bir isim var
2 ülke Şam”a çıkarma yaptı, fotoğrafa bakanlar aynı detaya takıldı
3 gün boyunca işkence edilip böcek yedirilen genç isyan etti
Şehit cenazesini yıkayan gassalın anlattıkları tüyler ürpertti
Sürpriz için eve erken gelen asker, eşini başka bir adamla yakaladı
Ferdi Tayfur”un vefatı sonrası Necla Nazır”dan ilk sözler
Son Dakika Haberleri
Göndermeli sözler! Göndermeli sözler nasıl kullanılır? En popüler göndermeli sözler nelerdir? KPSS-2024/2 yerleştirme sonuçları sorgulama ekranı! KPSS/2 sonuçları nasıl sorgulanır? Ferdi Tayfur”un eşi kim? Necla Nazır kimdir, kaç yaşında? ATV CANLI YAYIN İZLE || 3 OCAK Esra Erol canlı izleme linki! Esra Erol”da son bölümde neler oldu? GELİNİM MUTFAKTA 3 OCAK PUAN DURUMU | Gelinim Mutfakta bugün kim birinci oldu, altını kim aldı? 3 Ocak Cuma Gelinim Mutfakta kim kazandı? İSKİ BARAJ DOLULUK ORANI 3 OCAK | İstanbul baraj doluluk oranı seviyesi nedir? Emekli maaşı ne kadar oldu 2025? 2025″te emekli maaşı kaç TL oldu? Nasrettin Hoca fıkraları! En komik Nasrettin Hoca fıkraları nelerdir? Çaykur Rizespor-Beşiktaş maçı hangi kanalda, saat kaçta? Çaykur Rizespor-Beşiktaş maçı şifresiz mi? GÜNCEL ALTIN FİYATLARI 3 OCAK | Çeyrek altın, gram altın fiyatları ne kadar? Die With A Smile şarkı sözleri | Die with a smile şarkı sözleri nedir?
Gelişmelerden Anında Haberdar Olun!
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Source: Erdem Aksoy