Jozi Zalma – Bay Geveze: Hayatımı hep sevilmek üzerine kurguladım
Yüzde Yüz İlham Veren Sohbetler’de Bay Geveze Jozi Zalma ile bir araya geldim. Hiç bitmesini istemediğim dolu dolu bir sohbet oldu. Bazı insanlar yaptığı meslekten dolayı değil, o mesleğe hayat verdikleri için, kendi öz varlıklarından dolayı çok kıymetliler. Jozi Zalma da o insanlardan. Keyifli okumalar! DJ’LİĞE İLK ADIMLAR… UFAK MUCİTYÜZÜNDEN BABA TUTUKLANIYOR – DJ olma kararını verme aşamanız nasıl oldu?JOZİ ZALMA: Ben şarkı söylüyordum, hala daha söylüyorum. Zannedersem 91 yılıydı. Osman Ataman Genç Radyo’yu kuruyordu. ‘Bizim sahnedeki performansınızı alıp bunun aynısını radyoda yapsanıza’ dedi. Benim de radyoculuk çocukluk hayalimdi. Çocuk derken bunun hayalini kurarken ben gerçekten çocuktum. Büyükada’da geçti çocukluğum. Orada bir Radyo FM vericisi yapmıştım. – Kaç yaşındaydınız bunu yaparken?JOZİ ZALMA: 14 yaşındaydım. Ben daha küçükken TRT’de caz programı yapan Aykut Sporel diye bir radyocu vardı. Ona mektup yazmıştım ‘ben radyoda DJ olmak istiyorum’ diye. – Çok ilginç, kendi akdinizi yapmışsınız aslında!JOZİ ZALMA: Evet olabilir. O yaptığım radyo vericisinden sonra daha büyük bir radyo vericisi yaptım. Büyükada”dan Maltepe”ye kadar yayın yapabiliyordum. Sonra polis geldi, babamı aldı. O dönemlerde telsiz kanunu olduğu için yayın yapmak yasak. Benim yapabileceğime de polis ikna olmayınca polis babamı aldı! – Peki radyoda sizi cezbeden şey neydi?JOZİ ZALMA: Benim bunları yaşadığım dönem telsiz Türkiye”ye daha yeni girmişti. İnsanlar akşamları telsizden sosyalleşiyorlardı ve ‘arkadaş arıyorum’ diye anonslar oluyordu. Burada insanlar birileriyle konuşuyorken ben bir kişi konuşuyorum ve tüm Türkiye dinleyecek… Bu bana çok cazip geliyordu. – Teklifi kabul ettiniz ve o ilk deneyimleriniz nasıldı?JOZİ ZALMA: Gelen teklifle ‘evet’ dedik. Genç Radyo’da ‘Konuşan Kutu’ diye bir program yaptık. 1.5 sene kadar bir kuruş para almadan programı yaptık. Daha sonra Türkiye”de radyolar yasaklandı. Londra”da kaçak yayın yapan Radyo Klas ve Number 1 FM açıldı. Benim de Londra”ya gitmemi istediler. O önem esnaf olan babamla çalışıyordum ve üniversite okuyordum. Babamı bırakmak istemedim ve gitmedim. 2 bin pound maaş ödüyorlardı ve o dönem için çok iyiydi. Aynı dönemde Amerika”dan yayını yapan Cem Ceminay vardı. İngiliz tarzı radyoculuk yapan Mr. Sonic diye Kıbrıslı bir radyocu vardı. Onlardan çok şey öğrendim… Türkiye’deki tek örnek Orhan Boran’dı. Sonraları Orhan abiyle birlikte çalıştım. Nurlarda içinde yatsın, çok özel bir insandı… Çok şey öğrendim onlardan. Orhan Boran her şeyi yazmış, her yaptığı programı kayıtlı, yazılıydı. Yurt dışında neler yapılıyor onları öğrenmek için eş dost vesilesiyle birçok kayıtlar istetirdim. Zamanla kendi tarzımı oturttum. DİNLEYENLERİM FARKLI VE İYİ HİSSETSİNLER – Eski bir dinleyiciniz olarak bana göre Bay Geveze’nin her zaman bir tarzı oldu. Yaklaşımınızla, ses tonunuz, ruhunuzun inceliği, espri anlayışınız ile adeta hayata bilgece bakmayı seven bir insansınız…JOZİ ZALMA: Bilge demek çok ağır kaçabilir ama farklı açılardan bakmaya çalışıyorum. Benim programımın sonunda anlattığım hikayeler var. 33 senedir anlatıyorum. Aslında bu hikayeleri kendime anlatıyorum, kimseye anlatmıyorum çünkü ancak ben anlarsam anlattığım karşıya geçebilir. – Peki hiç anlatacaklarınızın tıkanma endişesini taşıdığınız oldu mu?JOZİ ZALMA: Her gün, her sabah bu duyguyla uyanıyorum bugün ne yapacağım ne anlatacağım diye. Canlı yayında belli bir tempoda gidiyor ve akıyor. Bana yazmak daha zor geliyor mesela. – Öyle diyorsunuz ama basılmış yedi tane kitabınız var!JOZİ ZALMA: Evet basılmış yedi tane kitabım var ama bir tanesini bile ben yazmadım, hepsini söyledim redaktör benim için bunları yazdı. Sonra bana verdi, ben okudum… – Her gün insanlara uzun bir zaman dilimini keyifle dinletebilmek ne kadar zor!JOZİ ZALMA: Evet ama ben bunu iş olarak değil bir eğlence gibi görüyorum ve beni dinleyenlerim de aynı keyfi alsınlar istiyorum. İlla eğlenmek anlamında değil ama farklı ve iyi hissetsinler. – Gündelik hayatındaki olumsuzluklar ruh haline yansıyıp sesini, cümlelerini etkilemiyor mu?JOZİ ZALMA: Bu insanları ilgilendirmiyor. İşimde hizmetten, malzemeden çalarsam, bu benim için hırsızlık gibi olur. Hayatta zorlayan şeyler olabiliyor ama benim bir averajım var ve hiçbir zaman averajın altına inmem. “HERKES SENİ SEVEMEZ JOZİ” – Bir şey söylemenin bin yolu var ve siz aslında bunu belki de en insana dokunan şekliyle yapıyorsunuz, o yüzden de seviliyorsunuz, ses oluyorsunuz öyle değil mi?JOZİ ZALMA: Bu işin gizli bir triği varsa sizi dinleyen insanın söylemek istediği şeyi siz söyleyebiliyorsanız o zaman sizi dinliyorlar ve aslında hepimizin söylemek istediği bir şeyler var. Eleştirmek çok kolay. Bizim ülke eleştirmenlerin dünya üzerinde en yaygın yaşadığı ülkelerden biri. Herkes her şeyi eleştirebiliyor. Eleştiriyi herkes kendi penceresinden yapar. Kendinde ne varsa, ne görüyorsa o pencereden ‘bu olmamış’ der. ‘Ne olmamış’ dediğinizde gerçekten doğru cevap veriyorsa, o doğru bir eleştiridir. – Peki size gelen eleştirileri dikkate alır mısınız?JOZİ ZALMA: Bütün eleştirileri okurum ve etkilenirim de… Son dönemlerde insanlar eleştirilerini futbol takımı eleştirisi yapar gibi yapıyor. Gerçek ne siyahtır ne beyaz, gerçek genelde gridir! Benim bütün hayatımda bir tane parametrem var: İyi insan ve kötü insan. – Geldiğiniz noktada hayata nereden bakıyorsunuz? Yani iyi olmak için kendi sınırlarınızı yok etmek mi, yoksa o sınırları keskin hatlarla çizmek mi?JOZİ ZALMA: 54 yaşındayım ve bu yaşımda sınırlarıma hadsizce girilmesine artık izin vermiyorum. Eskiden yapamıyordum. Eski asistanım Tuba bana hep şunu söylerdi: “Herkes seni sevemez Jozi.” Ben de ‘herkesin beni sevmesine çok az kaldı’ derdim. Böyle bir takıntım vardı. Hayatımı hep sevilmek üzerine kurgulamıştım. Son 15 yıldır bu duygudan kopmaya başladım. İnsanlar beni sevmek istiyorsa sevsin, ben böyleyim demeye başladım. Ben de bu hayatımda ilk defa 54 yaşındayım, daha önce hiç 54 yaşında olmadım. Hiçbirimiz bu hayata kullanma kılavuzu ile gelmiyoruz. – Bir stüdyoda tek başınasınız ve konuştuklarınızı milyonlarla paylaşıyorsunuz… Çok ironik değil mi?JOZİ ZALMA: Kudüs”te insanların duvara karşı dua ettikleri ağlama duvarı var. Benimki de aynı misal. HEP ÇOK MERAKLI BİRİ OLDUM – Kendinizi nasıl donatırsınız? Kitap okur musunuz?JOZİ ZALMA: Kitap okuyamıyorum, keşke okuyabilsem… Eskiden yağdır yağdır çok okuyordum ama cep telefonundan çok fazla şey okuyorum. Ben çok meraklı bir insanım. Çocukken de çok meraklıydım. Bu merakından dolayı benimle çok dalga geçtiler. Ben hiçbir zaman okulun en popüler çocuğu olmadım, tam tersi okulun en itilip kakılan çocuklarındandım ama o dönem de bana gözlemlemeyi öğretti. Hem başarılı olmak hem de hayatın anlamını yakalayabilmek için meraklı olmak bence çok kıymetli. Ve merak duygusu olan kişi kesinlikle yaşlanmıyor! – Araştırmayı seven bir yapınız mı var?JOZİ ZALMA: Evet. Hatta bir ara üç büyük dini ve diğer inanç sistemlerini araştırdım. Defalarca okudum. Hepsinin ortak bir noktası var: Hepsi de diyor ki ‘söz büyüdür!’. Uzakdoğu felsefelerinde de söylediğin şeyin olduğunu kabul ederler. Bizlerden önce adeta birçok şeyi çözmüşler ve anlatmışlar gibi… – Ve aslında sizin de yaptığınız gibi sesinizin ruhunuzla bütünleşip fikrinizle şekil alıp söze bürünmüş hali ve bu şekilde milyonlara hitap ediyorsunuz… Şirketlere yönelik ‘Mutluluk Akademisi’ konuşmanız var. Bu nasıl ortaya çıktı?JOZİ ZALMA: Türkiye”de ilk defa yapılan TEDx konuşmasının kapanışını yapmıştım. Orada yaptığım 15 dakikalık final konuşmamı çok sevdim ve bunu insanlara anlatmak istediğimi fark ettim. ‘Her Şey Güzel Olacak’ diye iş yerindeki mutluluk üzerine ve aslında işle yakından uzaktan alakası olmayan iki saatlik bir konuşma hazırladım. Akabinde konusu sen hayata nasıl bakıyorsan, hayatın da sana ona uygun şeyler getirmesi üzerine olan ‘Mutluluk Akademisi’ diye bir workshop hazırladım. BAHTİYAR OLMAK! – ‘Size ait olmayan şey sizi mutlu eder’ gibi bir cümlenize denk geldim… Çok derinliği olan bir cümle, açabilir misiniz lütfen?JOZİ ZALMA: Evet, ‘Mutluluk Akademisi’nde bunu anlatmaya çalışıyorum. Mutluluk öz Türkçe ama Cumhuriyet öncesinde ‘Bahtiyar oldum’ denirdi. Baht: kader, yar: aşk demektir. Kaderinize aşık iseniz, kaderinizi seviyorsanız mutlusunuz demektir. Yoksa değilsiniz. Aslında bütün felsefeyi babalar bir cümlede çözmüşler. Mutluluğun kafa karıştıran bir tarafı var. Tatmin olmakla mutlu olmak yüzde 99 karıştırılıyor. Bir şeyi maddeler halinde yazdığında ve onu bulduğunda aslında tatmin oluyorsun ve her bulduğunda egon okşanıyor. Sen egonun okşanmasını mutluluk zannettin. Bir diğer yaklaşım ise mutluluğun karşıtı mutsuzluk değil veya mutsuzluğun karşıtı mutluluk değil! Paran yoksa mutsuz olabilirsin ama para varken de mutsuz olabilirsin. Kaderinle barışıksan mutlusun. Kaderiyle mutlu olan bir insanı kimse mutsuz edemez, mutluluk sabah verilen bir karardır! HAYATIMIZI ELALEM İÇİN YAŞIYORUZ – Ya hayatımızın içinde yer alan elalem ne olacak?JOZİ ZALMA: Hayatımızı elalem için yaşıyoruz. Elalem diye çok ciddi ağır bir terör örgütü var ve her yerdeler. Emin olun hayır deseniz de sizin hayatınızı etkiliyorlar. Elalemin benim hayatıma müdahale etmesine izin vermem. Anthony Hopkins’in bir lafı var: ‘Başkalarının benim hakkımda ne düşündükleri onları ilgilendirir.’ Ben de öyle düşünüyorum. Yaptığım iş toplumu ilgilendiren bir iş. Dolayısıyla Geveze’yi ilgilendiren konularda insanların fikirlerine açığım ama benimle ilgili hiç kimseye açık değilim. Ben beni biliyorum ve bildiğimi yapıyorum. Bütün eleştirileri dinlerim, kafamdaki yargıç eğer haklı buluyorsa dikkate alırım. – Türk dinleyicisini nasıl buluyorsunuz?JOZİ ZALMA: Anadolu”yu çok dolaştım ve Türk halkını çok seviyorum. SOHBETTEN İZLENİMLERİM – Sohbeti harika.- Hümanist bir yapısı var.- Dakik, sözünde duran, rahat ve rahatlatıcı bir üslubu var.- Bence yakışıklı.- Sportmen bir yapısı var.- El falıma baktı ve ilginç tespitleri oldu… Aileden gelen medyumluk durumu varmış. İKİLİ SEÇENEKLERDEN BİRİNİ SEÇİN – Yürüyüş-Koşu: Yürüyüş- Sıkılmak-Sabretmek: Sıkılmak- Susmak-Konuşmak: Susmak- Dans Etmek-Oturmak: Dans etmek- Klasik-Modern: Modern- Dobra-Politik: İkisinin arası- Samimi-Mesafeli: Samimi- Uykucu-Uykusuz: Uykusuz- Sakin-Heyecanlı: Heyecanlı- Kitap-Dergi: Dergi- Doğa-Konfor: Doğa- Kedi-Köpek: İkisi de- Güneş-Yağmur: İkisi de- Çay-Kahve: Çay- Et-Ot: İkisi de- Disiplinli-Rahat: Rahat- Unutur-Affetmez: Unutur- Tatlı-Tuzlu: İkisi de- Çin Yemeği-İtalyan Yemeği: İtalyan- Şarap-Rakı: Rakı- Esprili-Ciddi: Ciddi YÜZDE YÜZ – Senin için yüzde yüz tek gerçeklik nedir?: Kabul etmek.- Yüzde yüz olmak istediğin yer neresi?: Deniz.- Yüzde yüz güvendiğin kişi?: Eşim.- Yüzde yüz bilmek istediğin şey? (kimsenin bilmediği ve senin öğrenmek istediğin bir şey): Niye yaşıyoruz? KİMSİN? – Kimin beyninde olmak isterdin?-düşüncelerini merak ettiğin-: Herkesin beyninde olmak isterdim.- Kimin gözleriyle dünyayı görüp algılamak isterdin?: Çocukların gözüyle dünyayı görmek isterdim ve bunun için de uğraşıyorum…- Bir ‘sanat’ olsan hangisi olurdun?: Şarkı olmak isterdim. NOKTALI YERLERİ DOLDUR – ….. çok iyi yaparım: Çok iyi motive ederim.- ….. hiç beceremem: Hatırlamak.- Çevrem beni ….. biri olarak tanımlar: Naif.- Az kişi bilir ben ….. biriyim: Aksi. SANA DAİR KISA KISA – Radyocu olmasan ne olmak isterdin?: Radyo işi yapmıyor olsaydım denizde eğitim veren biri olmak isterdim. – 30 yıl önceki haline döndün, ona ne öğüt verirdin?: Aynen devam et. – Hayat motton varsa nedir?: Herkes ölür ama çok azımız yaşar! One life, live it!
Source: Gözde Yener Birman
Otlusu, ballısı…
Alaçatı’nın ot dolaması (6 kişilik) NE LAZIM?◊ 2 adet hazır yufka◊ 1/2 su bardağı zeytinyağı◊ 1 su bardağı suİç malzemesi ◊ 1 demet ıspanak ◊ 1 demet taze soğan ◊ 1 demet maydanoz ◊ 1/2 demet dereotu◊ 7-8 yaprak taze nane ◊ 7-8 yaprak taze fesleğen ◊ 1’er tatlı kaşığı tuz, karabiber ◊ 1 su bardağı ufalanmış beyazpeynirNASIL YAPARIM?◊ Ot dolaması karışık yabani otlarla yapılır. Eğer bulabilirsiniz bu karışık otlarla yapın.◊ Ispanakları yıkayıp ayıkladıktan sonra süzdürün ve saplarıyla birlikte incecik doğrayın. Ardından taze soğanı, maydanozu, dereotunu, taze naneyi, taze fesleğeni de aynı şekilde incecik doğrayın. Büyük bir kabın içinde tüm yeşillikleri bir araya getirin. Tuz ve karabiberi atıp elinizle hafifçe yoğurur gibi karıştırın.◊ Beyazpeyniri ekleyin ve tekrar karıştırıp bir kenarda bekletin.◊ Büyükçe bir tavanın altını 2 kaşık zeytinyağıyla yağlayın. Kalan zeytinyağını suyla karıştırıp bir kâseye koyun.◊ Birinci yufkayı mutfak tezgâhına serin, üzerine yağlı sudan 3-4 kaşık gezdirin. Yufkayı ortadan 2’ye bölün.◊ Uzun kenarına peynirli otlu karışımdan 2 parmak kalınlığında boydan boya yayın, rulo yapın.◊ Gül böreği gibi kendi etrafında dolayın, yağlanmış tavanın tam ortasına yerleştirin.◊ Diğer yarım yufkayı da aynı şekilde hazırlayıp tavadaki birinci yufkanın etrafına dolayın. Aynı şekilde ikinci yufkayı da hazırlayıp tavanın etrafına yerleştirin.◊ Tavanın üzerine bir kapak kapatın ve kısık ateşte ara sıra kontrol ederek böreğin altını kızartın. Kızaran böreği alt-üst yapıp tekrar pişirmeye devam edin. Bir servis tabağına aktarıp bölerek servise sunun.Milföylü kaytaz böreği(4 kişilik)NE LAZIM?◊ 12-14 adet milföyHarcı için◊ 100-150 gr orta yağlı dana kıyma◊ 2 yemek kaşığı soğan rendesi◊ 1’er çay kaşığı tuz, karabiber◊ 2 çay kaşığı nar ekşisi◊ 2 çay kaşığı biber salçasıÜzerine◊ 1 yumurta sarısıNASIL YAPARIM?◊ İç harcı için tüm malzemeleri bir kâsede karıştırıp köfte gibi yoğurun.◊ Derin dondurucudan çıkarıp 10 dakika kadar oda sıcaklığında beklettiğiniz milföy hamurlarını mutfak tezgâhına dizin.◊ Bıçakla sivri uçlarını kesip hafif yuvarlak forma getirin. Kabarmaması için çatalla hamura delikler açın.◊ Hamurun tam ortasına kabuklu ceviz kadar kıymalı harçtan koyup dağıtarak bastırın; kenarlarına şekil vererek üzerine kapatın.Ufak bir lahmacun formunu verdiğiniz börekleri fırın tepsisine dizin. Kenarlarına yumurta sarısını fırçayla sürün.◊ Isınmış 200 derece fırında hamurların kenarları kızarıncaya dek 30-35 dakika pişirin. Sıcak sıcak servise sunun.Şekerli-ballı börek (8 kişilik)NE LAZIM?◊ 8 adet kuru yufka◊ 150 gr tereyağı ◊ 1 çay bardağı sıvıyağHarcı için◊ 1,5 su bardağı dövülmüş ceviz içi◊ 1,5 su bardağı tozşekerNASIL YAPARIM?◊ Önce bir tavada tereyağını sıvıyağla kısık ateşte ısıtın. Yağın iyice köpüklenmesi, üzerine çıkan beyaz ayran kısmının gitmesi gerek. Ara ara karıştırarak sabırla bekleyin. Yağ hafif kahverengileşmeli.◊ Kuru yufkaları ıslatmak ve yumuşatmak için temiz bir sofra bezi veya masa örtüsü üzerine tek tek serin. Bir kâsenin içine soğuk içme suyunu koyup kuru yufkaların üzerine parmak uçlarınızla hafifçe su serpiştirin.◊ Orta büyüklükte, 30-35 cm çapındaki bir tepsiye erittiğiniz yağdan 2 kaşık koyarak yağlayın, yumuşayan yufkalardan birini tepsiye yayın. Bir kâsede cevizle şekeri karıştırın. Yağlanmış birinci yufkanın ortasına, kenarlarına taşırmadan cevizli şekerden 2-3 kaşık kadar serpiştirin. Kalan ıslanmış 7 tane yufkayı da her birinin üzerine 2-3 yemek kaşığı eritilmiş yağ ve 2-3 yemek kaşığı cevizli şekerden serperek üst üste dizin. Böylece böreği hazırlamış oldunuz.◊ Tepsiyi ocağın üzerine yerleştirin ve hafif kısık ateşte bir alt yüzü iyice kızarana kadar çevire çevire pişirin. Sonra diğer yüzünü çevirin ve kızartın.◊ Arzu ederseniz 175 dereceye ayarlı fırında 30-35 dakika pişirerek de hazırlayabilirsiniz. Ilık servis edin.
Source: Sahrap Soysal
Türkiye Ferdi Tayfur’a ağlıyor
Önceki gün hayatını kaybeden arabesk müziğin öncü isimlerinden Ferdi Tayfur”un ölümü, memleketi Adana başta olmak üzere ülkemizin her şehrindeki hayranlarını yasa boğdu. 80 yaşından gün aldığı 2 Ocak akşamı Antalya”da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden ünlü sanatçının cenazesi bugün uçakla İstanbul Havalimanı”na getirildi. Ferdi Tayfur”un menajeri Şirin Gözalıcı, “Yoğun katılım sebebi ile Sayın Ferdi Tayfur”un cenaze namazı, anma töreni sonrası Levent Barbaros Hayrettin Paşa Camii”nde kılınacaktır” dedi. Bu arada Ferdi Tayfur”un eski hayat arkadaşı Necla Nazır, Emirgan”daki evinde taziyeleri kabul etti. Ünlü sanatçının kaybı en çok da memleketi Adana”da büyük üzüntüye neden oldu. Tayfur”un vefatı sonrası Adana”daki sanatçılarla ilgili fotoğraflar ile film afişleri ve setlerde kullanılan materyalin yer aldığı Sinema Müzesi”ne ziyaretler arttı. Sanatçının sevenleri, müzede yer alan Ferdi Tayfur”un fotoğrafı ve film afişiyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Kozan ilçesinde ise Ferdi Tayfur hayranı Mehmet Akif Armağan, üzüntüsünü, kamyonetine ve bazı billboardlara “İçimizi Yaktın Ferdi Baba” yazılı afişler asarak dile getirdi. Türkiye”nin pek çok yerinde ise okullarda teneffüs zili yerine Tayfur”un şarkıları çaldı. Adana”daki çay bahçelerinde şarkı söyleyerek müziğe adım atan Tayfur, 1971″de yayınladığı “Huzurum Kalmadı” plağı ile tüm Türkiye”de tanındı. GÖNÜLLERDE YAŞAYACAK Arabesk müziğin unutulmaz isimlerinden Ferdi Tayfur”un uzun dönem birlikte çalıştığı plakçı Muhteşem Candan da (69) usta sanatçıyı kaybetmenin üzüntüsünü dile getirdi. Ferdi Tayfur”un öne çıkan eserlerinde beraber çalıştıklarını dile getiren Candan, “Yeri asla doldurulamayacak bir sanatçıydı. Çok özel bir sese sahipti. Türkiye”de eşi benzeri olmayan bir sanatçı. Bundan sonraki hayatımızda onun eserlerini gönlümüzde ve beynimizde yaşatacağız” şeklinde konuştu. Candan, Tayfur”un geride çok önemli eserler bıraktığını, gönüllerde yaşayacağını belirterek, “Tüm müzikseverlerin, müzik dünyasının ve yakınlarının başı sağ olsun. Sahiden çok büyük ve çok acı bir kayıp. Kendisine Allah”tan rahmet diliyorum. Geride çok önemli eserler bıraktı. Bundan sonra hem gönüllerde hem de kulaklarda yaşayacak” dedi. Batuhan ALTINBAŞ/SABAH ŞARKILARIYLA BİZİ ANLATTI Türk müziğinin usta ismi Ferdi Tayfur, sadece arabesk müzikle değil, popüler müzikle harmanlanmış eserleriyle 70″li yılların kültürel ve sosyal ortamına önemli katkılarda bulundu. İsmi ve sanatçı kimliği üzerine birçok akademik tez hazırlanan Ferdi Tayfur, ulaşılması çok zor nice rekorlara da imza attı. Verdiği konserlerde en fazla kitleye ulaşan, albümleriyle satış rekorunu kıran Tayfur, son olarak Hacı Bektaş Veli Üniversitesi”nden Prof. Dr. Ali Meydan”ın kaleme aldığı, “Ferdi Tayfur Şarkılarında Coğrafi Unsurlar” isimli akademik makaleye konu olmuştu. Araştırmada, Tayfur”un kaleme aldığı şarkı sözleri mercek altına alınırken, Türkiye coğrafyası özelindeki yeri inceleniyordu. Meydan, makalesi için “Bu araştırmada Ferdi Tayfur”un, yaşanılan fiziki ve beşeri coğrafya özelliklerini şarkılarına yansıttığı görülmüştür” ifadelerine yer veriyordu. Harun SEKMEN/SABAH MAHALLESİNİ HİÇ UNUTMADI Adana”nın Hürriyet Mahallesi”nde 1945 yılında gözlerini dünyaya açan sanatçı Ferdi Tayfur”un mahalledeki arkadaşları da acı haberle yıkıldı. Ferdi Tayfur”un dünyaya geldiği evin daha sonra yıkılıp, yerine iki katlı evin yapıldığı sokağa gelen arkadaşları ve mahalleli sanatçıyı yâd ederken yaşadıklarını SABAH”a anlattı. Mahalle arkadaşları, Ferdi Tayfur”un şöhret olmadan önce “Topal Yusuf” lakaplı Yusuf Kav”ın kahvehanesinde garson olarak çalıştığını ve çay dağıtırken bile yanık sesiyle şarkılar söylediğini ifade ettiler. Tayfur”un çalıştığı kahvehaneyi işleten Kemal Kav (66), “Ben daha küçüktüm. Ferdi ağabey babamın çalıştırdığı kahvehanede 2-3 yıl çalıştı. Çayları şarkı söyleyerek dağıtırdı. Akşamları da mahallede düğünlere gider orada güzel sesiyle herkesi eğlendirirdi. Ne zaman Adana”ya gelse mutlaka annem Besime”nin yanına uğrar, yemeğini yerdi. Çok mütevazı bir insandı. Bir parçamızı alıp gitti. Mekânı cennet olsun” dedi. Kendisinin hiçbir zaman Adana”yı unutmadığını dile getiren arkadaşlarından Kasım Eroğlu (62) ise, “Bizim ağabeyimizdi. Herkese yardımcı olurdu. Mahalleyle bağını hiç koparmadı” dedi. Murat KARAMAN/SABAH EVİNDE SESSİZLİK HâKİM Antalya”da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Ferdi Tayfur”un Marmaris”teki evinde sessizlik hâkim. Karadan ulaşımın zor olduğu evde Tayfur”un yakını bulunmazken sadece bekçinin bulunduğu görüldü. Hayrettin ŞAŞMAZ – Mikail ZEYBEK/SABAH ONUN ŞARKISIYLA TENEFFÜSE ÇIKTILAR KAYSERİ”de bir okulda hayatını kaybeden sanatçı Ferdi Tayfur”un “İçim Yanar” parçası çalındı. Öğrenciler, okul hoparlöründen çalan şarkı eşliğinde teneffüse çıktı. Melikgazi ilçesindeki Hürriyet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi”nde, dün akşam saatlerinde hayatını kaybeden sanatçı Ferdi Tayfur”un sevilen eserlerinden “İçim Yanar” parçası çalındı. Öğrenciler, okul hoparlöründen çalan şarkı eşliğinde teneffüse çıktı. Bazı öğrenciler şaşırırken, bazı öğrenciler çalan şarkıya eşlik etti. İSTANBUL”DA BUGÜN TOPRAĞA VERİLECEK FERDİ Tayfur”un cenazesi bugün İstanbul”da toprağa verilecek. Usta sanatçı için Atatürk Kültür Merkezi”nde cenaze töreni düzenlenecek. Tayfur”un cenazesi ikindi vakti Levent Barbaros Hayrettin Paşa Camii”nde kılınacak namazın ardından vasiyeti gereği Yeniköy Mezarlığı”nda annesinin kabrinin yanında toprağa verilecek.
Source: Batuhan Altinbaş
Gençler, Sarıkamış şehitlerinin izinde
Gençlik ve Spor Bakanlığı”nın Sarıkamış Harekâtı”nın 110. Yıldönümü için düzenlediği anma yürüyüşü için yolculuk dün başladı. “Bu toprakta izin var” sloganıyla yürüyecek olan binlerce genç, Sarıkamış Ekspresi”yle Ankara Tarihi Gar”dan Kars”a doğru yola çıktı. 27 saat sürecek olan yolculukta 40 gazi ve şehit yakını, 80 gönüllü genç ve 40 bakanlık personeli trende langırt turnuvası, satranç turnuvası ve isim-şehir gibi geleneksel oyun etkinlikleri ile çeşitli müzikal aktivitelere katıldı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, 5 Ocak Pazar günü, gençlerin yanı sıra şehit ve gazi çocuklarının yer alacağı kafileyle birlikte “Sarıkamış Şehitlerini Anma Yürüyüşü”ne katılacak. SORUMLULUK GEREK Etkinliğe bakanlık davetiyle katılan 15 Temmuz Gazisi Celaleddin Said Peker, “Ülkemiz bugünlere kolay gelmedi. Her karış toprağı şehit kanlarıyla sulandı. Ülkemizin değerini her an bilmemiz lazım. Bu sorumluluk duygusuyla hareket etmemiz gerekiyor. Çünkü bu vatan kolay kazanılmadı. Bu nedenle şehitlerimizi anmak da çok önemli. İnşallah bizlere bırakılan mirasa layık yaşayabiliriz” diye konuştu. ŞAHİT OLMAK İSTEDİK Ezgi Ela İzgi de 3 çocuğu ve eşiyle beraber katıldığı program için heyecanlı olduğunu söyleyerek “30 saate yakın bir yolcuğun heyecanını yaşıyoruz ama en çok da Sarıkamış şehitlerimizin yaşadıklarını anlayabilmek, o ruhu hissedebilmek için heyecanlıyız. 3 çocuğumla beraber geldim. Onların da bu vatanın nasıl emeklerle kurulduğuna bire bir şahit olmasını ve hissetmesini istedim” dedi. Ailesiyle birlikte Sarıkamış”a doğru yola çıkan 15 yaşındaki Badesu İzgi, “Benim için bir ilk. Bu nedenle de çok heyecanlı bir program. En çok da kahraman şehitlerimizin kat ettiği o yolları yürümek için heyecanlıyım” diye konuştu. KARDAN HEYKELLER TAMAMLANDI Kars”ın Sarıkamış ilçesinde, Sarıkamış Harekâtı”nda şehit düşen askerlerin anısına temsili yapılan kardan heykeller tamamlandı. Sarıkamış”ta 4-5 Ocak”ta düzenlenecek Sarıkamış Harekâtı”nın 110. yılı anma etkinlikleri kapsamında sergilenecek kardan heykeller, bu yıl da 2 noktada yapıldı.
Source: Rana Büyüktaş
1999 neden sinemanın altın çağıydı?
Tarih 1999 u gösterdiğinde, dünya sineması büyük bir dönüşüm geçiriyordu. Hollywood un ana akım yapımları, bağımsız sinemanın yenilikçi ruhu ve teknolojik gelişmeler bir araya gelerek benzersiz bir yıl ortaya çıkardı. O yıl vizyona giren filmler, yalnızca ödül törenlerinde değil, popüler kültürde de derin izler bıraktı. FİLMLERİN ÇIĞIR AÇICI ETKİSİ 1999 yılı, sinema tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir yaratıcı patlamanın yaşandığı dönemlerden biriydi. O yıl vizyona giren filmler, yalnızca eğlence amaçlı ürünler değil, aynı zamanda derinlemesine analiz edilmesi gereken kültürel fenomenlerdi. The Matrix , modern teknoloji ve felsefi temaları harmanlarken, Fight Club tüketim toplumu eleştirisiyle dikkat çekti. Öte yandan The Sixth Sense , akıllardan çıkmayan sürpriz sonu ile izleyicileri şaşkına çevirdi. Bu yapımlar, sinema sanatının sınırlarını genişletti ve izleyicilere unutulmaz bir yıl yaşattı. TEKNOLOJİNİN SİNEMAYA ETKİSİ 1999 yılı, görsel efektlerin gelişimi açısından da bir dönüm noktasıydı. The Matrix , bullet time adı verilen yenilikçi efektlerle aksiyon sahnelerinde çığır açtı. Bu teknik, yalnızca görsel bir şölen sunmakla kalmadı, aynı zamanda sinema diline yeni bir boyut kazandırdı. Star Wars: The Phantom Menace , eleştirilere rağmen CGI kullanımıyla teknolojinin sınırlarını zorladı. Bu yıl, sinema ile teknoloji arasındaki ilişkiyi yeniden tanımladı ve gelecekteki büyük prodüksiyonlar için bir ilham kaynağı oldu.BAĞIMSIZ SİNEMANIN YÜKSELİŞİ Ana akım sinemanın yanı sıra, 1999 bağımsız sinemanın da altın çağını yaşadığı bir yıldı. Being John Malkovich , sıra dışı bir hikaye ile izleyicilere farklı bir sinema deneyimi sunduSpike Jonze un yönettiği bu film, yaratıcı ve alışılmadık anlatımıyla izleyicilere benzersiz bir dünya sundu. Öte yandan The Blair Witch Project , düşük bütçeli filmlerin de büyük başarılar elde edebileceğini gösterdi. Buluntu görüntü tarzıyla çekilen bu film, korku türünü yeniden tanımladı ve pazarlama stratejileriyle dikkat çekti.TOPLUMSAL VE FELSEFİ TEMALAR 1999 yapımları, derin toplumsal ve felsefi temalarla da dikkat çekti. American Beauty , Amerikan banliyö yaşamını eleştirirken, bireyin mutluluk arayışını sorguladı. Magnolia gibi filmler ise insan ilişkilerindeki karmaşıklığı ve tesadüflerin yaşamlarımız üzerindeki etkisini derinlemesine inceledi. Bu yapımlar, izleyicileri yalnızca izlemekle kalmayıp düşünmeye ve tartışmaya yönlendirdi.KÜLTÜREL ETKİ VE POPÜLER KÜLTÜRDEKİ YERİ 1999 da çıkan filmler, sadece sinema salonlarında değil, aynı zamanda popüler kültürde de kalıcı etkiler yarattı. The Matrix in ikonik sahneleri ve replikleri, yıllar boyunca referans alınan bir fenomen haline geldi. Fight Club , yalnızca bir film değil, bir jenerasyonun isyan duygusunu temsil eden bir sembole dönüştü. Bu yapımlar, sinema tarihinde özel bir yere sahip oldu ve kültürel anlamda dönemin ruhunu yansıttı.SİNEMANIN ALTIN ÇAĞI OLARAK 1999 U DEĞERLENDİRME 1999 yılını bu kadar özel kılan unsurların bir araya gelmesi, sinemanın altın çağı olarak anılmasını sağladı. Yaratıcı yönetmenler, yenilikçi teknolojiler ve cesur hikaye anlatımları, izleyicilere unutulmaz bir yıl sundu.Bugün bile bu filmlerin etkileri hissedilirken, 1999 un sinema tarihinde neden eşsiz bir yıl olduğu daha iyi anlaşılıyor. Fotoğraf kaynak: IMDb
Source: Habertürk
İlk kasetim ‘Prangalar’
Sene tam kaç hatırlamıyorum. Muhtemelen ilkokula gidiyorum, hatta büyük ihtimalle ilkokul son sınıftayım. Haydi bilemediniz ortaokul hazırlıktayım.Elimde mavi bir walkman’im var. Kaset çalıyor ama CD değil. Yanımda da 1992 yılında çıkan Ferdi Tayfur’un “Prangalar” albümü. Şu meşhur “Emmoğlu”nun, “Neyleyim sen yoksan eğer dünyanın servetini” sözlerinin geçtiği “Geçen Yıl” şarkısının, “Sabahçı Kahvesi”nin ve benim en sevdiklerimden olan “Sen Nerdesin Ben Nerdeyim” şarkılarının olduğu albüm gibi albüm…Neyse taktım walkman’i, koydum kaseti, iki katlı otobüsle Bakırköy’den Taksim’e doğru yola çıktım.İki katlı otobüsün üst katının en önünde oturuyorum.O yaşta insan Ferdi mi dinler? Biz dinlerdik işte.Artık neye efkârlandıysak…Sonra neden bilinmez, o kaseti çıkarıp otobüsün koltuğuna koymuş, orada unutmuşum. Günlerce ağladığımı hatırlarım.Hiç konserine gitmedim, yaşım tutmadı muhtemelen.Ama babadan kalmadır bende Ferdi Tayfur sevgisi. Onun şarkılarıyla büyüdüm. Hiç de gocunup utanmıyorum.O dönemlerde bir elimde The Beatles’ın “Let It Be” albümü, bir elimde de Ferdi Tayfur’un “Prangalar” albümü vardı. İki duygu arasındaki geçişi hızlıca yakalayabiliyordum yani.Ferdi Tayfur’un anlamı büyüktür benim için. Çok büyük isimdir. Hep de öyle kalacaktır. Yeri de doldurulamayacaktır. Ben de hiç unutmayacağım, Bakırköy-Taksim arasındaki o “Prangalar” kasetini, önlü arkalı baştan sona dinlediğim günleri…Farkını anlatmışlar10haber.net’te okudum. Onlar da BBC Türkçe’den almışlar. Müzik eleştirmenlerine sormuşlar Ferdi Tayfur’u. Naim Dilmener, Haluk Çobanoğlu, Murat Meriç ve Derya Bengi’ye. Hepsi ortak bir noktada birleşmiş aslında.Diyorlar ki; “Ferdi Tayfur arabeskin iki babasından biriydi.”Bir diğer isim olarak Orhan Gencebay’ı söylüyorlar. Gencebay büyük bir usta, büyük müzisyen ama sahne performansı olarak ele alacak olursak Ferdi Tayfur koşar adımla önündedir bana göre de. Mesela şöyle bir kıyaslama var:Orhan Gencebay’ın arabeski daha çok Arap müziğine yakındır. Ferdi Tayfur ise has arabesk yapar, besteleri türkü formundadır, işte bu nedenle buralıdır, bizim topraklardandır. Tüm bu kıyaslamalarla birlikte gelen yorumlara imzamı atarım ben de.Ferdi’ciler ve Orhan’cılar kapışması da vardı bir dönem.Ölüm haberini alan hayranlarını gördüm. Minibüse doluşmuş, gitmişler Antalya’daki hastane önüne ve hep bir ağızdan “Hatıran Yeter”i söylemişler. “Bir gün gitsen bile hatıran yeter” diyerek ağlamışlar.Bir konserinde yüz binlerce kişiyi toplamayı başarabilen Tayfur gidişiyle binleri topladı, ağlattı.Ama kaynak lütfen!Ferdi Tayfur deyince onun hayatına giren kadınlar da akla gelir. En başında da Necla Nazır şüphesiz. Ölüm haberini alır almaz Hürriyet magazin ekibi Necla Nazır’a ulaştı, görüş aldı.“Çok üzgünüm. Allah’ım onu Regaip Kandili’nde yanına aldı, sevdiği kuluymuş” açıklamasını yaptı Nazır.Ertesi gün haber her yerdeydi ama bilin bakalım ne eksikti?Kaynak!Yahu sevgili meslektaşlar, kaynak göstermek sizi küçültmez.Yıl olmuş 2025. Yazsanıza Hürriyet diye haberin altına, üstüne, girişine, sonuna, herhangi bir yerine.Kullananlara teşekkürümüz ayrıdır ama kullanmayanlara da sitemimiz büyüktür.
Source: Orkun Ün
Ferdi Baba’ya veda bugün… Eski eşi Necla Nazır evinde taziyeleri kabul etti
FERDİ Tayfur, bir süredir tedavi gördüğü Antalya’daki Medical Park Hastanesi’nde önceki akşam saatlerinde hayatını kaybetti. 79 yaşındaki sanatçı, 15 Aralık’ta Muğla-Marmaris’teki evinde rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmış, daha sonra ambulans uçakla Antalya’ya sevk edilmişti. Ferdi Tayfur’un ölüm haberini alan sevenleri, hastane önüne geldi. Hayranları park ettikleri araçlarında Tayfur’un parçalarını dinleyerek gözyaşı döktü. Hastane önünde toplanan kalabalık, ‘Ferdi Baba’ diye bağırarak, Ferdi Tayfur’un şarkılarını hep bir ağızdan seslendirdi. Hastane şu açıklamayı yaptı: “Ferdi Tayfur, çok hızlı ilerleyen karaciğer ve böbrek yetmezliği sebebiyle yoğun bakıma alındı. Doktorların çabasına rağmen yaşamını yitirdi.”AKM’DE ANMA TÖRENİDün cenazesi İstanbul’a getirilen Ferdi Tayfur’un naaşı, bugün saat 12.00’de Atatürk Kültür Merkezi’ndeki anma töreninin ardından ikindide Barbaros Hayrettin Paşa Camisi’ne götürülecek. Kılınacak namazın ardından Yeniköy’deki aile mezarlığına defnedilecek. (DHA)BENİ ASLA UNUTMAYIN Birçok arabeskçi ile başrolü paylaşan Oya Aydoğan, katıldığı bir programda şunları söylemişti: “Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay, İbrahim Tatıses’le çalıştım. Ferdi Tayfur’da gördüğüm şöhreti hiçbirinde yaşamadım. İnsanlar kendilerini ayaklarının altına atıyordu.”Ferdi Tayfur, “Biliyorsunuz ben televizyona çok çıkmam. Lütfen, beni televizyonlarda görmediğiniz zaman asla unutmayın” demişti. Orhan Gencebay: “Ferdi Tayfur’u kaybettik. Çok acı çok. Nurlarda uyu.” İbrahim Tatlıses: “Huzurla uyu büyük usta. Hepimizin başı sağ olsun, mekânın cennet olsun.” Ferdi Tayfur’un hayatını kaybetmesinin ardından, yıllar önce Müslüm Gürses ile barıştığı görüntüler gündem oldu.Gençlere öğüt“Hayat hem çok kısa hem de çok uzun. Yaptıkları işlerde sabırlı olsunlar. Umutları hiçbir zaman kırılmasın. Yüksek düşünürken kendilerini yüksekte görmesinler. Her zaman alçak gönüllü olsunlar. Ben sabrımla bugünlere geldim.”SEVENLERİNDEN HELALLİK ALINDI Tayfur’un cenazesi, hastanenin morgundan cenaze aracına konularak hayranlarının bulunduğu alana getirildi. Cenaze aracı kalabalığın ortasında dururken, sevenlerinden helallik alındı. Bu sırada Tayfur’un yakınları, uzun süre gözyaşı döktü. Sanatçının yeğeni, cenaze aracına bakarak, ‘Dayıcım’ diyerek gözyaşı döktü.5 ÇOCUĞU VARFerdi Tayfur’un 1965 yılında Konya’da sahneye çıktığı dönemde tanıştığı Fatma Can ile birlikteliğinden 1966 yılında oğlu Timur dünyaya geldi ve oğlu 13 yaşındayken babasının sanatçı olduğunu öğrendi. Sadece bir kez evlenen Ferdi Tayfur, Zeliha Turanbayburt’la 1973’te nikâh masasına oturdu. Tuğba ve Funda adında iki çocuğu bulunan çift, 1976 yılında boşandı. Tayfur’un Necla Nazır’la 30 yıl süren birlikteliğinden ise Tuğçe adından bir kızı dünyaya geldi. Sanatçının, 17 yıl önce Habibe Ümyani Demir ile olan ilişkisinden ise Taha isimli bir oğlu olduğu da uzun zaman sonra ortaya çıktı. Gözden Kaçmasın Ferdi Tayfur”un cenazesini kızları Tuğba ve Funda teslim aldı Haberi görüntüle GÜLHANE PARKI’NDA 200 BİN KİŞİ Ferdi Tayfur’un 1993’te İstanbul’da Gülhane Parkı’ndaki konserine 200 bin kişi katılmıştı. Konser, İstanbul’daki tüm yolların kilitlenmesine ve vatandaşların akın akın Tayfur’a doğru koşmasına neden olmuştu. O konserden 3 sene sonra aynı yerde bir konser daha düzenlenmişti. Sanatçının 2006’daki son Adana konseri ise rekor düzeyde katılımcıya sahne olmuştu.BÜYÜK ÜZÜNTÜ DUYDUM Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ferdi Tayfur ile ilgili sosyal medya hesabından paylaşım yaptı: “Sanat camiamızın, Türk müziğinin en önemli ve kıymetli simalarından biri olan Sayın Ferdi Tayfur’un vefatından büyük üzüntü duydum. Ferdi Tayfur’a Allah’tan rahmet niyaz ediyor; ailesine, sevenlerine ve sanat camiamıza başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Mekânı cennet olsun.”EVİNDE TAZİYELERİ KABUL ETTİ Necla Nazır ve kızı Tuğçe Tayfur önceki gün Emirgan’daki evlerinde taziyeleri kabul etti. Nazır, balkondan basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Usta sanatçı, “Evimiz çok kalabalık. Hayırlısıyla cenazede tekrardan konuşuruz. Hepimizin başı sağolsun” açıklamasını yaptı. (Deniz BOY)Figüran olmam başrol olurum Ferdi Tayfur, gençken şarkıcı olmak istemediğini de açıklamıştı: “Yönetmen olmayı da çok isterdim ama şarkıcı olmayı hiç istemedim. ‘Bir şarkı söyle’ dedikleri zaman utancımdan yerin dibine giriyordum. Çocukken arkadaşlarla İstanbul’a kaçmıştık, artist olma hayalimiz vardı. Sonra o arkadaşlar figüranlığa başladı. Ben ise ‘Figüran olmam. Başrolde oynayacağım’ dedim. Yalnızca bir defa, o da arkadaşlarımın ısrarıyla figüranlık yaptım.”BÖYLE BİR FANATİZM GÖRMEDİM Ebru Gündeş’in Ferdi Tayfur anısı sosyal medyada en çok konuşulan konu oldu. Gündeş, şu ifadeleri paylaştı: “Ben birçok büyük ustayı dinledim, sahnede izledim. Bir Ferdi Tayfur konserine şahit olmuşluğum var. Sahneye çıktı ve bir tek lafını söyledi, şarkının geri kalanını söyleyemedi. Seyirci söylüyor. Adamcağız sahnede kalmak durumunda kaldı. Ben böyle bir fanatizm görmedim. Gerçekten Türkiye’nin en önemli mihenk taşlarından biridir. Onlar bizim geçmişimiz ve geleceğimiz. Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses, Ferdi Tayfur.”Türkan Şoray: “Ferdi Tayfur’u kaybettik, üzgünüm. Son yönetmenliğini yaptığım ‘Uzaklarda Arama’ filminde çok sevdiğim ‘Huzurum Kalmadı’ adlı şarkısını kullanmıştık.”Ajda Pekkan: “Çok değerli sanatçı dostumuz Ferdi Tayfur’un vefat haberini büyük bir üzüntüyle öğrendim. Nam-ı diğer Ferdi Baba, nurlar içinde yatsın.”Erol Evgin: “Ferdi Tayfur, arabesk müziğin en büyük temsilcilerinden biriydi. Şarkıları ve sinema filmleriyle milyonların kalbinde taht kurmuş bir sanatçıydı. Çok da beyefendi bir insandı.”Tarkan: “Bir yıldız daha kaydı. Efsane isim Ferdi Tayfur’un mekanı cennet olsun. Nurlar içinde uyusun.”Selami Şahin: “Can dostum, kıymetli kardeşim, sanatımızın büyük ismi Ferdi Tayfur’u kaybettik. Yıllardır süren dostluğumuzda, birlikte müziği, sohbeti, hayatı paylaştık. Onun sıcak gülüşü, zarif kalbi ve eşsiz sesi her zaman hatıralarımızda yaşayacak.”Kerem Alışık: “Bazı acılar dilsizdir, çığlıkları duyulmaz, içimize atarız, içimizden atamayız ama içimiz yanar, yanar, yanar. Hiçbir şey yapamayız. Mekânı cennet olsun, Ferdi Abi.”Seda Sayan: “Güle güle kral.”Serdar Ortaç: “Mekânın cennet olsun babam.”Gülden Karaböcek: “Bir devir kapandı.”Sibel Can: “Çok üzgünüm. Bugün yalnızca bir sanatçıyı değil, milyonların kalbine taht kurmuş, yol arkadaşı olmuş bir değerimizi kaybettik. Ferdi Tayfur, sesiyle, şarkılarıyla ve duruşuyla bir efsane olarak kalacak. Benim melek kalpli Ferdi Abicim, yaptığın eserler nesiller boyunca dinlenecek.”Cengiz Kurtoğlu: “Işıklar içinde uyu büyük usta.”Ceylan: “Çocukluğumun Ferdi Baba’sı seni hep böyle hatırlayacağım. Nur içinde yat.”Ümit Besen: “Çok üzgünüm, sözün bittiği yerdeyim. Şarkılar susmayacak ve sen hep gönüllerde yaşayacaksın.”
Source: Hurriyet.com.tr
Türkiye ve dünya gündemi
1- Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Samsun”da Yaşar Doğu Spor Salonu ile Ordu”da Recep Kara Spor Salonu”nda partisinin 8. olağan il kongrelerine katılacak.
(Samsun/14.00/Ordu/17.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)
2- Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, valiliği ziyaret edecek, AK Parti Aksaray 8. Olağan İl Kongresi”ne katılacak, iş insanlarıyla bir araya gelecek.
(Aksaray/12.00/13.00/16.30) (Fotoğraflı-Görüntülü)
3- CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelecek, esnafı ziyaret edecek, partisinin il başkanlığı binasını hizmete açacak, Susuz ve Selim belediyelerine ziyarette bulunacak, Gençlik Buluşması ile Sarıkamış Şehitlerini Anma Yürüyüşü”ne katılacak.
(Kars/09.00/10.30/12.00/14.00/15.30/16.00/20.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)
YASAMA YÜRÜTME SİYASET
1- Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, şehit ve gazi aileleri onuruna verilecek yemeğe katılacak, Kardan Heykeller Sergisi”nin açılışını yapacak, meşaleli kayak gösterisi ve meşaleli yürüyüşe iştirak edecek.
(Kars/14.00/15.30/16.30/20.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)
2- Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AK Parti Erzurum İl Kadın Kolları 7. Olağan Kongresi ile İl Gençlik Kolları 7. Olağan Kongresi”ne katılacak.
(Erzurum/12.00/14.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)
EKONOMİ FİNANS
1- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, AK Parti Üsküdar İlçe Kongresi”ne iştirak edecek.
(İstanbul/14.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)
2- Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, AK Parti Beykoz ve Üsküdar 8. olağan ilçe kongrelerine katılacak.
(İstanbul/12.00/14.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)
3- Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cilvegözü ve Yayladağı gümrük kapılarına ziyarette bulunacak.
(Hatay/11.30/13.30) (Fotoğraflı-Görüntülü)
DÜNYA DİPLOMASİ
1- Suriye”de Baas rejimi ve Esed ailesi iktidarının devrilmesinin, geçici yönetimin kurulmasının ardından ülkedeki gelişmeler takip ediliyor.
(Şam/Halep) (Fotoğraflı-Görüntülü)
2- İsrail”in Gazze Şeridi”ne saldırılarına ilişkin gelişmeler izleniyor.
(Gazze/Kudüs) (Fotoğraflı-Görüntülü)
KÜLTÜR SANAT
1- Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, merhum sanatçı Ferdi Tayfur”un İstanbul Atatürk Kültür Merkezi”nde düzenlenecek cenaze törenine ve ikindi namazının ardından Levent Barbaros Hayrettin Paşa Camii”nde kılınacak cenaze namazına katılacak.
(İstanbul/12.00-15.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)
1- Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Sarıkamış Şehitleri Anma Programı kapsamında Kars”ın Sarıkamış ilçesinde düzenlenecek Kardan Heykeller Sergisi”nin açılışını yapacak, meşaleli kayak gösterisini takip edecek, meşaleli yürüyüşe katılacak.
(Kars/15.30/16.30/20.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)
2- Trendyol Süper Lig”in 18. haftasına Adana Demirspor-RAMS Başakşehir, Onvo Antalyaspor-ikas Eyüpspor, Galatasaray-Göztepe ve Reeder Samsunspor-Trabzonspor maçlarıyla devam edilecek.
(Adana/13.30/Antalya/16.00/İstanbul/19.00/Samsun/20.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)
3- Trendyol 1. Lig”in 18. haftası, Yeni Malatyaspor-Boluspor, Şanlıurfaspor-Ahlatcı Çorum FK, MKE Ankaragücü-Ankara Keçiörengücü ve Solwie Energy Fatih Karagümrük-Siltaş Yapı Pendikspor maçlarıyla sürecek.
(Malatya/Şanlıurfa/13.30/Ankara/16.00/İstanbul/19.00) (Fotoğraflı)
4- Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi”nin 13. haftası, Onvo Büyükçekmece Basketbol-Aliağa Petkimspor, Galatasaray-Manisa Basket ve Bursaspor Yörsan-Mersinspor maçlarıyla başlayacak.
(İstanbul/13.00/15.30/Bursa/18.00) (Fotoğraflı)
5- ING Kadınlar Basketbol Süper Ligi”nin 16. haftası, BOTAŞ-Bodrum Basketbol, Nesibe Aydın-Emlak Konut, Beşiktaş-ÇBK Mersin ve Galatasaray Çağdaş Faktoring-Fenerbahçe Opet maçlarıyla başlayacak.
(Ankara/14.00/15.00/İstanbul/16.00/18.00) (Fotoğraflı)
6- Vodafone Sultanlar Ligi”nin 14. haftasına VakıfBank-Galatasaray Daikin maçıyla devam edilecek.
(İstanbul/14.00) (Fotoğraflı)
7- SMS Grup Efeler Ligi”nde 14. hafta müsabakaları oynanacak; ON Hotels Alanya Belediyespor-Galatasaray HDI Sigorta, TÜRŞAD-Spor Toto, Kuşgöz İzmir Vinç Akkuş Belediyespor-Ziraat Bankkart, Halkbank-RAMS Global Cizre Belediyespor, Fenerbahçe Medicana-Bursa Büyükşehir Belediyespor ve Arkas Spor-Altekma maçları yapılacak.
(Antalya/Bitlis/Ordu/13.00/Ankara/İstanbul/15.00/İzmir/16.00) (Fotoğraflı)
8- Hentbol Kadınlar Süper Lig”in 10. haftası, İzmir Büyükşehir Belediyespor-Bursa Büyükşehir Belediyespor maçıyla başlayacak.
(İzmir/16.30) (Fotoğraflı)
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Ateşli dansı ve ifşa mesajı konuşuldu
NEZ AHLAKSIZ TEKLİFİ İFŞA ETTİ Neredeyse hemen hemen tüm hayatımızı gözler önüne serdiğimiz sosyal medyadaki paylaşımlar, kısa sürede çok sayıda insana ulaşıyor. Bunun avantajları olduğu kadar dezavantajları da mümkün…Özellikle söz konusu ünlü bir isimse yaptığı paylaşımın içeriğine dikkat etmesi bir hayli önemli.Bu durum her ünlü isim için geçerli olmasa da bazı isimler, hayatlarında yaşadığı sorunları, sosyal medya üzerinden takipçileriyle paylaşıyor.Haftanın olay paylaşımı…Bu hafta; şarkıcı Nez, bu isimler arasında yer aldı. Şarkıcı Nez, kendisine sosyal medya üzerinden ahlaksız teklifte bulunan kişiyi ifşa etti. Fenerbahçe kongre üyesi olduğu öğrenilen kişi, Nez e; 3 bin – 4 bin dolara neler olabilir mesela Nez hanım şeklinde bir gönderide bulundu. resim#1209669# İBRAHİM ÇELİKKOL – 3 DERECEDE DENİZE GİRDİ Yaklaşık iki yıldır Natali Yarcan ile aşk yaşayan oyuncu İbrahim Çelikkol, sevgilisiyle birlikte tatil yapmak için Norveç e gitti. Sevgilisiyle Kuzey Işıkları nı seyreden Çelikkol, Natali Yarcan ı Benim auram notuyla paylaştı. Tatilinden kesitleri de sosyal medya üzerinden takipçileriyle paylaşan İbrahim Çelikkol, -3 derecede denize girdi. Ünlü oyuncu, o anları da takipçileriyle paylaştı. resim#1209672# Burcu Kirman da sevgilisinin bu paylaşımının ardından aşk pozlarını yayımladı. Kirman, fotoğraflarına kalp emojisi de ekledi. 2015 te nikâh masasına oturan ve Ali adında bir çocukları bulunan Bülent Şakrak ile Ceyda Düvenci 2023 te boşanmıştı. Bülent Şakrak, boşandıktan sonra Esra Akpınar ile yeni bir aşka yelken açmıştı. İkili, geçtiğimiz yıl nisan ayında ilk kez görüntülendi. Ancak çiftin ilişkisi uzun sürmemişti. MELİS SEZEN ATEŞLİ DANS Melis Sezen her fırsatta dans hünerlerini sergiliyor. Sezen, yeni yıla girmenin mutluluğunu, rol aldığı Şımarık adlı filmin setinde de dans hünerleriyle sergiledi. video#868053
Source: Habertürk
Ferdi Tayfur”un Ahmet Kaya için söyledikleri yeniden gündemde
“İçim Yanar”, “Bana Sor”, “Yaktı Beni”, “Hatıran Yeter”, “Ben de Özledim”, “Sabahçı Kahvesi” ve “Merak Etme Sen” gibi dillere pelesenk olan şarkılarıyla gönüllere taht kuran Ferdi Tayfur tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yumdu. “LİNÇ EDİLDİĞİNİ BİLSEYDİM…” Organ yetmezliği nedeniyle hayatını kaybeden ünlü şarkıcının Ahmet Kaya”ya çatal fırlatıldığı geceyle ilgili sözleri yeniden gündem oldu. Geceye katılan isimlerden biri olan Tayfur, konuyla ilgil daha sonra yapmış olduğu bir açıklamada “Ahmet Kaya arkadaşımdı. O gece kötü bir şey de söylemedi. Linç edildiğini bilseydim göğsümü siper ederdim” demişti. FERDİ TAYFUR KİMDİR? Adana”da 15 Kasım 1945″te dünyaya gelen, tam adı Ferdi Tayfur Turanbayburt olan sanatçıya adını dublaj sanatçısı Ferdi Tayfur”un hayranı babası Cumali Bey koydu. Babasının vefatıyla eğitim hayatı sona eren, annesi tekrar evlenen ve okumak istemesine rağmen yaşadığı yoksul ve trajik hayat nedeniyle imkan bulamayan Tayfur, çocukluk yıllarında üvey babasının şekerci dükkanında çıraklık yaptı. Okumayı iş hayatında öğrenen sanatçı, daha sonra çiftlikte çalışarak ailesinin geçimine katkıda bulunmaya başladı, aynı yıllarda düğünlerde şarkı söyledi. ADANA RADYOSU DÖNÜM NOKTASI OLDU Bir yerel gazetede ilanını gördüğü Adana Radyosunun müzik yarışmasına katılarak ikinci olan sanatçı, üvey babasının engellemesine rağmen İstanbul”a gelerek Lunapark Gazinosu”nda iş buldu ve Nurten İnnap ile bağlama çalmaya başladı. Leyla adlı ilk plağını dolduran ve bu plaktan 500 lira kazanan Ferdi Tayfur, 1968″te Seda Plak ile iki plaklık anlaşma yaptı. Beklenen ilgiyi göremeyen sanatçı, Adana”ya döndü ve çiftlikteki işlerin başına geçti. Bu yıllarda müzik çalışmalarını da sürdüren sanatçının üç yıl aranın ardından “Huzurum Kalmadı” adlı plakı yayınlandı. Görsev Plak adına yaptığı “Kır Çiçekleri” adlı 45″lik ile 1973″te ilgi gören sanatçı, 1974″te ise “Bana Gerçekleri Söyle” adlı 45″lik ile adını duyurdu. “ÇEŞME” ŞARKISIYLA HERKES TANIDI Ferdi Tayfur, 1975″te Elenor Plak”a transfer olarak “Bırak Şu Gurbeti” ile “Çeşme” şarkılarıyla geniş bir hayran kitlesine kavuştu ve adını tüm ülkeye duyurdu. İlk plağı beklenenden daha çok satılan fakat maddi sıkıntılar nedeniyle Elenor Plak”ın sahibi Atilla Alpsakarya”nın girişimiyle bestelediği iki şarkı Gülden Karaböcek”e satılan sanatçı, asıl çıkışını “Çeşme” şarkısı ile yakaladı. Aynı isimle Necla Nazır ile başrolünde oynadığı 1976 yapımı ilk sinema filmi vizyona girdi ve filmi 12 milyon kişi izledi. ALBÜMLERİ VE KONSERLERİ REKORLAR KIRDI Tayfur”un 1992″de çıkan “Prangalar” albümü 5 milyon rakamıyla Türkiye”nin en çok satan albümlerinden biri oldu. Konserlerde hayranlarıyla buluşan Tayfur”un 1993″te Gülhane Parkı”nda verdiği konserde dönemin rekoru kırılarak 200 bin kişi katıldı.
Source: Haberler
Demet Sağıroğlu”nun “Arnavut Kaldırımı” klibindeki küçük çocuğun son hali şaşırttı
1990″lı yıllarda yayınlanan Demet Sağıroğlu”nun unutulmaz şarkısı “Arnavut Kaldırımı”, müzikseverlerin hafızalarına kazındı. Ancak bu klip sadece şarkısıyla değil, klibin başrolündeki sevimli çocukla da dikkat çekti. ELMA ŞEKERİYLE TANIDIK, ŞİMDİ DİZİ OYUNCUSU Başındaki şapkası, mavi gözleri ve içten gülümsemesiyle Sağıroğlu”na sevgiyle bakan o küçük çocuk, yıllar içinde büyük bir değişim geçirdi. “Arnavut Kaldırımı” ve “Aşk Perisi” kliplerinde izlediğimiz Batuhan Aydar, bugün 34 yaşında ve yakışıklılığıyla dikkat çekiyor. SOSYAL MEDYAYI SALLIYOR Batuhan Aydar, yalnızca klip geçmişiyle değil, şimdiki haliyle de hayran bırakıyor. Geniş bir hayran kitlesine sahip olan oyuncu, sosyal medyada paylaştığı fotoğraflarla binlerce beğeni alıyor. Klibin küçük yıldızı, şimdi dizi projelerinde boy göstererek kariyerine farklı bir yön vermiş durumda. Demet Sağıroğlu”nun hafızalardan silinmeyen klibinde rol alan Batuhan Aydar”ın şimdiki hali, görenleri hayran bıraktı. BATUHAN AYDAR KİMDİR? Batuhan Aydar, 9 Ağustos 1990 tarihinde İstanbul”da doğmuştur. AslenAdana”lıdır. İlkokulu Turhan Mediha Tansel İlköğretim Okulunda okumuştur. Ortaokulu İstanbul – Maltepe – Adnan Kahveci Ortaokulunda tamamladı. Liseye ise Suadiye Hacı Mustafa Tarman Lisesi”nde devam edip mezun olmuştur. Eğitim hayatına Açık Öğretimde Kamu Yönetimi bölümünde devam etmektedir.Daha küçük bir çocukken Barış Manço”nun sunduğu “7”den 77″ye” adlı programına çıktı. 1994yılında Demet Sağıroğlu”nun “Arnavut Kaldırımı” adlı şarkısının klibinde ve “Aşk Perisi” klibinde oynadı. 1 yaşındayken ACE Reklam filminde rol aldı.1997 yılında baş rollerinde Evrim Solmaz”ın oynadığı “İlişkiler” adlı dizide ve 1999 yılı Ayşecik dizisi ile 1999 yılında baş rollerinde Seda Sayan ve Güven Kıraç”ın oynadığı “Evimiz Olacak mı?” adlı dizide rol aldı. 2013 yılında SamanYolu Tv”de yayınlanan “Ötesiz İnsanlar” dizisinde başrolü üstlenerek Teğmen Deniz rolünü canlandırmaktadır. Ergül Miray Şahin, Naşit Özcan, Hüseyin Köroğlu ile birlikte oynamıştır.
Source: Çağla Taşçı
Ferdi Tayfur”un anısına memleketinde şarkıları eşliğinde lokma dağıtıldı
Arabesk müziğin efsane ismi Ferdi Tayfur, Antalya”da tedavi gördüğü hastanede 79 yaşında yaşama veda etti. Tayfur”un ölümü, hayranları ve sevenlerin yasa boğdu. 5 BİN KİŞİYE LOKMA DAĞITILDI Adana”da Ferdi Tayfur hayranı tekstilci Ufuk Doyuran, Seyhan ilçesine bağlı Reşatbey Mahallesi”nde bulunan mağazasının önünde 5 bin kişiye sanatçının anısına lokma dağıttı. Tayfur”un fotoğraflarının yer aldığı dövizler tatlı tezgahına asıldı. Mağazanda da sanatçının unutulmaz şarkıları çalındı. “ONUN ŞARKILARIYLA BÜYÜDÜK” Lokma tatlısı dağıtan Ufuk Doyuran, “Ferdi Tayfur Adana”mızın sanatçısıydı. Onun şarkılarıyla büyüdük. Onun anısına bugün 5 bin kişiye lokma tatlısı dağıttık. Cenazesine de inşallah katılacağım. Çok sevdiğimiz birisiydi. Allah rahmet eylesin” dedi. Lokma tatlısı alan Handan Gergin isimli vatandaş ise Ferdi Tayfur”un ölüm haberini duyduğunda üzüldüğünü, şarkılarını çok sevdiğini söyledi. “MÜZİKLERİ DUYUP GELDİM” Abdullah Emirdoğan isimli vatandaş, “Ferdi Tayfur”un müziklerinin çalındığını duyup geldim. Allah razı olsun bunu düşünen kişiden. Çok güzel bir davranış” diye konuştu.
Source: Haberler
Abdullah Öztürk ve Nesim Turan”ın tercihi “Her şeye rağmen” oldu
Paralimpik oyunlar tarihinde 4 madalyaya ulaşan ilk Türk sporcu olan Abdullah Öztürk ile katıldığı üç paralimpik oyunlardan da madalya almayı başaran Nesim Turan, AA muhabirleri ve foto muhabirlerinin yurt içinde ve dışında 2024 yılı boyunca çektiği, “Roketsan, Turkcell Lifebox ve Sony” katkılarıyla hazırlanan “Haber”, “Doğal Yaşam ve Çevre”, “Spor”, “Günlük Hayat” ile bu yıla özel eklenen “Özgür Suriye” kategorilerindeki fotoğrafları inceledi.
Paris 2024 Paralimpik Oyunları”nda çiftler kategorisinde bronz madalya alan Abdullah-Nesim ikilisi, “Özgür Suriye” kategorisinde Emin Sansar”ın “Her şeye rağmen”, “Spor” kategorisinde Ahmet İzgi”nin “Azimle gelen” fotoğrafını oyladı. “Haber” kategorisinde Murat Şengül”ün “Yeniden başlamak lazım” fotoğrafını beğenen milli sporcular, “Günlük Hayat” kategorisinde ise İsa Terli”nin “7 tepe, 5 minare, 1 kule” fotoğrafını oy verdi.
Milli sporculardan Abdullah Öztürk, “Doğal Yaşam ve Çevre” kategorisinde Lukas Kabon”un “Kurtarılan Can”, Nesim Turan ise Ali İhsan Öztürk”ün “Av peşinde” karesini oyladı.
Nesim Turan: “Çok başarılı fotoğraflar”
Anadolu Ajansı fotoğraflarının dünya medyasına damga vurduğunu belirten Nesim Turan, “Çok başarılı fotoğraflar var. Çok acı ama bir o kadar da umutlu olmamızı gerektiren fotoğraflar vardı. Filistin”de zulüm, işkence yaşanıyor ama hala gülümseyen insanların umutlarını görebiliyoruz. Suriye”de olduğu gibi. Yeniden başlayabileceğinize inanmak bile hayat yolculuğunda çok kıymetli. Bu fotoğrafları çekenlerin emeğine sağlık. Çok kıymetli işler çıkarmışsınız.” ifadelerini kullandı.
Spor kategorisinde Paris 2024 Paralimpik Oyunları”nda okçulukta altın madalya kazanan Öznur Cüre”nin fotoğrafını çok beğendiklerini dile getiren Nesim, “Paralimpiklerde Türkiye”nin geldiği nokta gurur verici. Öznur bu gururun en büyük parçalarından birisi. Öznur karakter olarak da çok özel bir insan. Bu fotoğrafı tekrar görünce mutlu oldum. Sadece Öznur da değil, Mahmut, Hakan, Umut”u görünce de kendim madalya almış kadar seviniyorum. Nereden nereye geldiğimizi çok iyi biliyorum. Bu yüzden Öznur”u fotoğraflarda görünce diğer fotoğraflar da çok güzel olmasına rağmen Öznur”u seçtim.” değerlendirmesinde bulundu.
Abdullah Öztürk: “Çok kıymetli fotoğraflar var”
Son yıllarda dünyada savaşların çoğaldığını vurgulayan Abdullah Öztürk ise “Savaşlarda gazetecilerin, burada yaşananları aktarmaları gerekiyor. Gerçekten tehlikeye atıyorlar canlarını. O kadar kıymetli fotoğraflar gördüm ki seçmekte zorlandım. Filistin”de, Suriye”de görev başındayken şehit olanlar oldu. Allah”tan rahmet diliyorum. O yüzden bu fotoğrafların her bir karesi çok anlamlı ve kıymetli. Çok zor bir meslek yapıyorsunuz. Biz evde rahat rahat izliyoruz ama siz gazeteciler bombaların, mermilerin arasında bize aktarım yapıyorsunuz. Çok kutsal bir işiniz var.” şeklinde görüş belirtti.
Öznur Cüre”yi çok sevdiklerini ve onun fotoğrafını oyladıklarını aktaran Abdullah, “Tokyo”da gümüş madalya aldığı zaman önünün ne kadar açık olduğunu görmüştük. Hak ettiği altın madalyayı Paris”te alacağını biliyorduk. En çok sevinenler de Nesim ile ben oldum. Okçuluğa hayatına adadı. En az biz almış kadar sevindik. Fotoğraflarda da karşımıza çıkınca başka fotoğrafa oy veremezdik.” diye konuştu.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Erdemli”de “Kitap ve Edebiyat Günleri” başladı
Mersin in Erdemli ilçesinde 3. Erdemli Ömer Seyfettin Kitap ve Edebiyat Günleri başladı. Erdemli Belediyesi Kongre Merkezi nde düzenlenen fuarın açılışı törenle yapıldı. Erdemli Belediye Başkanı Mustafa Kara, 10 gün sürecek etkinliğe 70 yayınevi ile 20 yazar ve şairin katılacağını belirtti. Etkinlikte, tiyatro, konser ve söyleşilerin de yer alacağını ifade eden Kara, herkesi fuara beklediklerini kaydetti.
Source: Habertürk
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek AA”nın “Yılın Kareleri” oylamasında tercihini yaptı
Bakan Şimşek, AA muhabirleri ve foto muhabirlerinin yurt içinde ve dışında 2024 yılı boyunca çektiği, “Roketsan, Turkcell Lifebox ve Sony” katkılarıyla hazırlanan “Haber”, “Doğal Yaşam ve Çevre”, “Spor”, “Günlük Hayat” ile bu yıla özel eklenen “Özgür Suriye” kategorilerindeki fotoğrafları inceledi.
Fotoğraflara ilişkin AA Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Enis Peru”dan bilgi alan Şimşek, “Özgür Suriye” kategorisindeki fotoğrafları inceleyerek, “Bazı fotoğraflar çok özgün, bazısında da içerik çok anlamlı.” dedi. Şimşek, bu kategoride, Orhan Fatih Doğan”ın “Geri dönüş” ile Emin Sansar”ın “Utanç” isimli fotoğraflarına oy verdi.
Şimşek, “Haber” kategorisinde tercihini Ali Jadallah”ın “Evi terk ederken” ve “Geriye kalan” isimli fotoğraflarından yana kullanarak, “Güzel fotoğraflar, ekipleriniz çok iyi. AA gerçekten muazzam.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Şimşek, “Doğal Yaşam ve Çevre” kategorisinde Mert Alper Derviş”in “Zor imtihan” ve Ali İhsan Öztürk”ün “Av peşinde” karelerini seçti.
“Spor” kategorisindeki fotoğrafları da inceleyen Şimşek, Gökhan Balcı”nın “Şükür” ve Ahmet İzgi”nin “Azimle gelen” isimli karelerine oy verdi.
“Günlük Hayat” kategorisinde Osmancan Gürdoğan”ın “Madenciler” isimli fotoğrafını seçen Şimşek, “Fotoğraflar gerçekten çok güzel. İşçi kardeşlerimizin bu masasını, atmosferini çok güzel yansıtmış. Tebrik ediyoruz.” ifadesini kullandı. Şimşek, bu kategoride İsmail Aslandağ”ın “Sırılsıklam” isimli fotoğrafına da oy verdi.
AA Genel Müdür Yardımcısı Peru da Bakan Şimşek”e, AA”nın “Kanıt”, “100 Yılın 100 Sinema Eseri”, “100 Yılın 100 Sanat Eseri” ve “100 Yılın 100 Edebi Eseri” kitaplarını hediye etti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Kosovalı Syla, yetiştirdiği su kabaklarını renkli avizelere dönüştürüyor
Syla, AA muhabirine iki yıl önce geliştirdiği tasarımların ardından su kabaklarıyla ilgili ilk denemelere başladığını anlattı.
“Üzerinde çalıştığım nesnelerle kültürümüzü tanıtmak adına her zaman böyle bir şey gerçekleştirme arzum ve hayalim vardı.” diyen Syla, geçen yıl sonlarında başkent Priştine”de su kabaklarından yaptığı avizeler için sergi açtığını, gösterilen ilgiden memnun kaldığını söyledi.
“Su kabaklarını modern ürünlere dönüştürerek hayatımıza geri getirmeye karar verdim”
Syla, su kabaklarının Arnavutların evlerinde her zaman dekorasyon ürünü olarak yer aldığını söyledi.
Ebeveynleri ve babaannesinin her zaman su kabağını çok beğendiklerini anlatan Syla, “Birçok Arnavut ailenin evinde hala asılı olduğuna inanıyorum. Benim bu konudaki fikrim de böyle başladı. Su kabaklarının tüm Arnavutları birbirine bağlayan bir hikayesinin olduğunu düşünüp onları modern ürünlere dönüştürerek hayatımıza geri getirmeye karar verdim.” diye konuştu.
Syla, Arnavut kültürünü sanat, tasarım ve yeni fikirlerle mümkün olduğunca geliştirmenin zamanının geldiğini belirterek, Kosova”da eskiden yıkanmak için maşrapa olarak kullanılan su kabağını farklı şekilde kullanıma sunarak insanları geçmişe götürmek istediğini söyledi.
Su kabağı yetiştiriyor
Bu başarıya babasının desteğiyle ulaştığını anlatan Syla, Gilan”a bağlı Bresalc köyünde yaklaşık bir hektarlık alanda su kabağı yetiştirdiklerini kaydetti.
Syla, sergi sonrası ürünlerine gösterilen ilginin arttığını dile getirerek, “Şimdiye kadar su kabağı ile birçok çeşit avize yaptım. Avizenin yanı sıra lambader, masa lambası, duvar lambası da ürettim. Sadece evlerde değil hotel, kafe gibi birçok yerde kullanılabilen her türlü aydınlatma yaptım.” ifadelerini kullandı.
Su kabaklarının ekim, yetiştirme ve kurutma gibi süreçlerden geçirilerek avizeye dönüştürülmesi için yaklaşık bir yıla ihtiyaç duyulduğuna işaret eden Syla, kesme ve boyama işlemlerinde ailesi ve dostlarının da yardımcı olduğunu anlattı.
“Susak” olarak da bilinen “su kabakları”, Kosova”da geçmişte birçok evde dekorasyon ürününün yanı sıra banyolarda maşrapa olarak kullanılıyordu.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Sahnelerin çok yönlü oyuncusu: Ayla Algan
Algan, Girit göçmeni tüccar Vedat Kasman ile ressam Nevzat Kasman”ın kızı olarak 1937″de İstanbul”da dünyaya geldi.
Ortaokulu Notre Dame de Sion”da okuyan sanatçı, Fransa”da Versailles Lisesi”nde eğitimine devam etti.
Usta oyuncu, liseden mezun olduktan sonra tiyatro eğitimi almak üzere gittiği ABD”de ilk sahne tecrübelerini yaşadı. Ayla Algan, henüz lisedeyken tanıştığı sanatçı Beklan Algan ile 1957″de evlendi.
Türkiye”ye döndüğü 1960″ta İstanbul Şehir Tiyatrosu oyuncusu olan sanatçı, Türkiye”de ilk kez sahneye 1961″de “Tarla Kuşu” oyunuyla çıktı. Aynı yıl “Hamlet” oyununda hem Ophelia hem Hamlet karakterlerini canlandırdı.
Fransa”da Fransızca başrol oynadı
Ayla Algan, Paris”teki Ulusal Tiyatro”da, Nikolai Gogol”un “Ölü Canlar”, Nazım Hikmet”in “Memleketimden İnsan Manzaraları” eserlerinde rol aldı. Paris”teki Odeon Tiyatro”sunda Fransızca başrol oynadı.
Berlin”de Schaubühne Tiyatrosu”nda “Giden Tez Geri Dönmez”, “Keşanlı Ali Destanı”, “Talihli Amele”, “Kurban” ve “Keloğlan” oyunlarında rol aldı.
Sanatçı, 1964″te Vedat Türkali”nin senaryosuyla Ertem Göreç”in çektiği “Karanlıkta Uyananlar” filminde eşi Beklan Algan ve Fikret Hakan ile başrolleri paylaşarak sinema dünyasına girdi.
Beklan Algan ve Mesut Üstünel”in 1964″te kurduğu ilk ücretli özel konservatuar olan LCC”de 3 yıl ders verdi.
“Ah Güzel İstanbul” filmindeki performansıyla dikkati çekti
Başarılı sanatçı, 1965″te Sadri Alışık”la oynadığı Atıf Yılmaz imzalı “Ah Güzel İstanbul” filmiyle dikkati çekti.
Paris”in ünlü konser salonu Olympia”da 1971″de sahneye çıkan Algan, 1972″de ise Bulgaristan”da Uluslararası Altın Orfe Müzik Yarışması”nda ikinci oldu. Aynı yıl, Devlet Sanatçısı unvanı aldı ve UNICEF Onur Ödülü”ne layık görüldü.
Algan, 1977″de Polonya”da yapılan Sopot Müzik Yarışması”nda ise birincilik ödülünün sahibi oldu.
Usta oyuncu, Erol Keskin, Beklan Algan, Prof. Cevat Çapan, Taner Barlas, Ahmet Levendoğlu, Macit Koper, Haluk Şevket, Yekta Kara, Müge Gürman, Metin Deniz, Ergüder Yoldaş, Prof. Süleyman Velioğlu ve Oben Güney ile 1984″te Bilsak”ın kuruluşunda yer aldı, Bilsak”ta dersler verdi. Velioğlu ile ontoloji, resim ve tiyatro ile yaratıcı drama, resim ile art terapi konularında felsefi ve pratik çalışmalar yaptı.
Beklan Algan, Haluk Şevket Ataseven ve Erol Keskin ile 1988″de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarına bağlı bir birim olarak Tiyatro Araştırma Laboratuvarını kuran sanatçı, Prof. İsmail Tunalı ile sanat ontolojisi eğitimi ve tezlerde felsefi tiyatro çalışmaları yaptı.
Sanatçı, 2010″dan itibaren İstanbul Drama Sanat Akademisinde “Yaratıcı ve Çağdaş Tiyatro Teknikleri” ile “Reklam Dizi Sinema Oyunculuğu” dersleri verdi.
“Fransızca ve Türkçe şarkılardan oluşan albümler yaptı
Yunus Emre”nin felsefesini, şiir ve şarkılarını Fransızca, İngilizce ve Almanca olarak yorumlayan sanatçı Fransa, ABD, Orta Asya, Avrupa ve Afrika”da konser ve dinletiler verdi. Sanatçının halk müziğinden yola çıkarak Fransızca ve Türkçe yorumladığı şarkılar Paris”te Barclay Plak Şirketi tarafından çıkan uzunçalar ve 45″lik plaklarla müzikseverlerle buluştu.
Sanatçı, Kenan Işık”ın 1999-2001 sezonunda sahneye koyduğu Şeyh Galip”in “Aşk Hastası” oyunundan sonra Şehir Tiyatrolarından emekli oldu.
Algan, 1996″da Türkiye Yazarlar Birliği En İyi Oyuncu Ödülü”ne değer görüldü.
Ömrünün son dönemine kadar İstanbul Drama Sanat Akademisinde eğitim veren usta oyuncu 4 Ocak 2024″te İstanbul”da hayata veda etti. Sanatçının cenazesi Aşiyan Mezarlığı”na defnedildi.
Ayla Algan”ın rol aldığı oyunlardan bazıları şunlar:
“Hamlet Hamlet, “Tarla Kuşuydu Jüliet”, “Sezuan İyi İnsan”, “Fizikçiler”, “Çil Horoz”, “Nesrin”, “Sinekler”, “Üç Kuruşluk Opera”, “Rozenbergler Ölmemeli”, “Ölü Canlar”, “Orta Direk”, “Aşk Hastası”, “Troya İçinde Vurdular Beni”, “İstanbul Gözleri Mahmur”, “Orkestra”, “Giden Tez Geri Dönmez”, “Keşanlı Ali Destanı “, “Talihli Amele”, “Keloğlan”, “Hayvanlar Karnavalı”, “Peer Gynt”, “Troyalı Kadınlar”
Diskografisi:
Ayla Algan (1976 Coşkun Plak), Aşka Veda (1977 Coşkun Plak), Yunus Emre (1972 Kültür ve Turizm Bakanlığı), En İyileriyle Ayla Algan (2008 Ossi Müzik)
Filmlerinden bazıları ise şöyle:
“O Hayat Benim”, “Tut sözünü”, “Dantel söküğü”, “Bensiz”, “Yüreğine Sor”, “Ezber”, “Unutulmaz”, “Ayda”, “Şöhret Okulu”, “Binbir Gece”, “Öteki Türkiye”de Bir Cumhurbaşkanı”, “Patroniçe”, “Ziyaret”, “Arapsaçı”, “Aliye”, “Yadigar”, “Metropol Kabusu”, “Biz Size Aşık Olduk”, “Hanım Ağa”, “Üzgünüm Leyla”, “Kız Kulesi Aşıkları”, “Dört Mevsim İstanbul: İstanbul Bir Özlemdir”, “Gölgedeki Adam”, “Son Söz Benim”, “Yılan Soyu”, “Ah Güzel İstanbul”, “Biraz Kül Biraz Duman”, “Yıldız Tepe” ve “Karanlıkta Uyananlar”
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
“Bu sayıları milli takımda da görmek istiyoruz”
Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) Başkanı Hidayet Türkoğlu, Anadolu Ajansının (AA) gözünden 2024 e damga vuran olaylara ait ve yaşama dair fotoğrafların yer aldığı Yılın Kareleri oylamasına katılarak oyunu kullandı. Türkoğlu, AA muhabirleri ve foto muhabirlerinin yurt içinde ve dışında 2024 yılı boyunca çektiği, Roketsan, Turkcell Lifebox ve Sony katkılarıyla hazırlanan Haber , Doğal Yaşam ve Çevre , Spor , Günlük Hayat ile bu yıla özel eklenen Özgür Suriye kategorilerindeki fotoğrafları inceledi. Kategorilerdeki fotoğrafları inceleyen Türkoğlu, Doğal Yaşam ve Çevre kategorisinde Şebnem Coşkun un Buzun üstünde, suyun altında fotoğrafına oy verdi. HAFİF BİR POZİTİF AYRIMCILIK YAPALIM TBF Başkanı Hidayet Türkoğlu, Haber kategorisinde Muhammed Enes Yıldırım ın Kılavuzlar fotoğrafını beğendiğini belirtirken Günlük Hayat kategorisinde de Bestami Bodruk un çektiği, Kar eğlencesi fotoğrafına oy verdi. Türkoğlu, bu karede çocukların eğlenceli şekilde yer almasının kendisini mutlu ettiğinin de altını çizdi. Spor kategorisindeki fotoğrafları değerlendiren Türkoğlu, Hakan Akgün ün Türkiye-Macaristan mücadelesinde Cedi Osman ın smaç yaparken çektiği fotoğrafını beğendi. Tercihini basketboldan yana yaptığını söyleyen Türkoğlu, şöyle konuştu: Basketboldan yana hafif bir pozitif ayrımcılık yapalım dedik. Güzel bir kare. Zamanlama çok iyi. Hem Cedi nin yüz ifadesi hem de rakibin yüz ifadesi gayet güzel olmuş. Bizim için sevindirici bir sayı. Bu tip sayıları milli takım karşılaşmalarında görmek istiyoruz. Cedi de hem buradaki hem de Macaristan daki maçta inanılmaz oynamıştı. Onu da buradan tekrar kutlayalım.
Source: Habertürk
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ferdi Tayfur”un cenaze törenine katıldı
Tedavi gördüğü hastanede vefat eden Tayfur için Atatürk Kültür Merkezi”nde (AKM) tören düzenlendi.
Tören öncesi basın mensuplarına açıklamada bulunan Bakan Ersoy, Türkiye”nin çok önemli bir değerini uğurladığını belirterek, “Bir ismin ağırlığının, her şeyin ötesine geçtiği, çok önemli bir değerimizi, bir sanatçımızı bugün uğurluyoruz. Bir dönemin, bir devrin insanları, kendi iç dünyalarını, acılarını onun sözleriyle şarkılarıyla dışa vurmuş, onu içtenleştirmiş, ailelerinden biri gibi kabullenmişti. Ona “Ferdi Baba” demişlerdi, ki bu aziz millet, herkesi bu kadar içten, bu kadar büyük ve saygılı bir şekilde kabullenmez. Bu kadar sade, bir bu kadar da büyük bir ismi kaybettik maalesef. Başta yakınları olmak üzere tüm sanat dünyamızın, halkımızın başı sağ olsun. Allah gani gani rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun.” dedi.
Ferdi Tayfur, ikindi namazını müteakip Levent Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından Yeniköy Mezarlığı”nda toprağa verilecek.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci “Yılın Kareleri” oylamasında “Özgür ülkede ilk namaz” fotoğrafını seçti
İkinci, Roketsan, Turkcell Lifebox ve Sony katkılarıyla hazırlanan, AA muhabir ve foto muhabirlerinin yurt içinde ve dışında 2024 yılı boyunca çektiği, “Haber”, “Doğal Yaşam ve Çevre”, “Spor”, “Günlük Hayat” ile bu yıla özel eklenen “Özgür Suriye” kategorilerindeki fotoğrafları inceledi.
“Özgür Suriye” kategorisinde Emin Sansar”ın Suriye”de Baas rejimi ve Esed ailesi iktidarının devrilmesinin ardından Şam”daki Emevi Camii”nde ilk cuma namazı kılınmasını konu alan “Özgür ülkede ilk namaz” fotoğrafını seçen İkinci, “Çok sembolik bir anlamı var Emevi Camii”nin. Burada kılınan ilk namaz aslında Suriye”nin özgürlüğüne kavuştuğunun en net göstergesi.” dedi.
“Doğal Yaşam ve Çevre” kategorisinde Garry Lotulung”un Endonezya”nın Java Adası”nda bulunan ülkenin en aktif yanardağı Merapi Yanardağı”nda volkanik hareketlilik sonucunda kül bulutları ve lav akıntıları oluştuğu ana ilişkin “Kuyruklu yıldız ve volkan” fotoğrafına oy veren İkinci, “Dünyanın büyük bir evrenin parçası olduğunu hatırlatan bir fotoğraf. Hem dünyanın kendi içerisindeki döngüsünün devam ettiğini hem de evrenin bir parçası olduğunu göstermesi hasebiyle güzel.” değerlendirmesinde bulundu.
İkinci, “Haber” kategorisinde Barış Seçkin”in G7 Dönem Başkanı İtalya”nın ev sahipliği yaptığı G7 Liderler Zirvesi”nde ABD Başkanı Joe Biden”ın, görüşmek ve selamlamak için “G7 Yüksek Düzeyli Oturumu”na katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanına geldiği anı gösteren “Dış işleri” adlı fotoğrafı seçti.
“Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın, aslında Türkiye”nin de gücünü hissettirdiği şekilde konumlanmış olması tüm Türkiye için kıymetli.” diyen İkinci, “Bu her Türk vatandaşına gurur verecek bir tablo.” ifadelerini kullandı.
“Günlük Hayat” kategorisinde Ahmet Okatalı”nın İstanbul”da dolunay ve Süleymaniye Camisi”nin birlikte görüntülendiği “Görkemli gece” fotoğrafını seçen İkinci, “Süleymaniye Camisi İstanbul”un sembol yapılarından birisi. İstanbul”un güzelliğini göstermesi anlamında bu fotoğrafı beğendim.” dedi.
İkinci, “Spor” kategorisinde Gökhan Balcı”nın Almanya”da düzenlenen 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası”nda Türkiye ile Gürcistan karşı karşıya gelirken milli futbolcu Arda Güler kaydettiği gol sonrası kendisiyle özdeşleyen gol sevinci hareketini yaptığı ana ilişkin “Şükür” isimli fotoğrafı tercih etti.
Arda Güler”in Türkiye”ye ciddi bir gurur yaşattığını vurgulayan İkinci, “Milletin de iftiharı Milli Takım”da.” dedi.
Murat İkinci, Roketsan”ın katkı verdiği yarışma ilişkin, şunları söyledi:
“2024 yılının önemli karelerini bir araya getirmiş bir çalışmada Roketsan”ın sponsor olması bizim açımızdan da sevindirici oldu. Bunlar 2024″ün çok önemli anlarını hatırlatan kareler. Onlarla beraber Roketsan”ın isminin de yer alması önemli. Aslında 2024 yılına damga vuran kurumlardan bir tanesi de Roketasan oldu. Bunu pekiştirmiş olacak. Sponsorluktan dolayı keyifliyiz, mutluyuz. İnşallah daha güzel işlerde Anadolu Ajansıyla çalışırız.”
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Arabesk”in kralı Ferdi Tayfur”a son veda… Hayranları AKM”yi doldurdu
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, ses sanatçısı, besteci, söz yazarı ve sinema oyuncusu Ferdi Tayfur”un cenaze törenine katıldı. Tören öncesi basın mensuplarına açıklamada bulunan Bakan Ersoy, Türkiye”nin çok önemli bir değerini uğurladığını belirterek, “Bir ismin ağırlığının, her şeyin ötesine geçtiği, çok önemli bir değerimizi, bir sanatçımızı bugün uğurluyoruz. Bir dönemin, bir devrin insanları, kendi iç dünyalarını, acılarını onun sözleriyle şarkılarıyla dışa vurmuş, onu içtenleştirmiş, ailelerinden biri gibi kabullenmişti. Ona “Ferdi Baba” demişlerdi, ki bu aziz millet, herkesi bu kadar içten, bu kadar büyük ve saygılı bir şekilde kabullenmez. Bu kadar sade, bir bu kadar da büyük bir ismi kaybettik maalesef. Başta yakınları olmak üzere tüm sanat dünyamızın, halkımızın başı sağ olsun. Allah gani gani rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun.” dedi. Ferdi Tayfur, ikindi namazını müteakip Levent Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından Yeniköy Mezarlığı”nda toprağa verilecek.
Source: Internet Haber
Ferdi Tayfur”un yeğeni acısını anlattı: Ailecek sefil olduk
Antalya”da tedavi gördüğü hastanede karaciğer ve böbrek yetmezliği nedeniyle 79 yaşında hayata gözlerini yuman sanatçı Ferdi Tayfur, ölümüyle sevenlerini yasa boğdu.Sanatçı için Atatürk Kültür Merkezi”nde düzenlenen törene yeğeni Aydoğan Tayfur da katıldı. Magazin Burada muhabiri Samet Aday”a açıklamalar yapan Tayfur, “Vefat ettiği günden bu yana ailecek sefil olduk. Çok kötü bir kayıp oldu bizim için ve Türk milleti için” dedi. Aralarındaki küskünlüğün sorulması üzerine Tayfur, bu küslüğün de son bulduğunu ve acılarının derin olduğunu söyledi.
Source: Haberler
“Bocuk Gecesi” etkinliklerle kutlanacak
Edirne nin Keşan ilçesinde, Balkan geleneği Bocuk Gecesi 24-26 Ocak ta düzenlenecek etkinliklerle kutlanacak. Bocuk Gecesi Proje Koordinatörü Tahir Demirel, 3 gün sürecek etkinliğin festival havasında geçeceğini söyledi. Çamlıca Muhtarlığı nca 2004 ten bu yana yapılan etkinliğin, gelenekselleşerek devam ettiğini vurgulayan Demirel, Etkinlik faaliyetleri kapsamında 24 Ocak Cuma günü ve akşamı çocuklar ile ailelerine, ertesi gün akşamı ise yetişkinlere yönelik faaliyet ve gösteriler yer alacak. 26 Ocak Pazar günü ise Kış Panayırı etkinliği olacak. Misafirlerimizin etkinliklerde doyasıya eğlenmesi için tüm programımızı yaptık. Herkesi etkinliklerimize davet ediyoruz ifadelerini kullandı. Çamlıca köyü muhtarı İsmail Karakaş da bu yıl ilk kez etkinliği 3 güne yaydıklarını anlattı. Köyün etkinlikle çok sayıda misafiri ağırlamaya hazırlandığını belirten Karakaş, katılımcılara etkinlik boyunca geleneğin ritüellerinden kabak tatlısı ikram edeceklerini kaydetti. Geleneğe göre, yılın en soğuk gecesinde kutlanan Bocuk Gecesi nde kabak tatlısı pişmeyen evlere Bocuk adı verilen korkutucu bir figürün uğrayacağına inanılır. Ancak, kabak pişen ve tatlısı yapılan evlere kötülük bulaşmayacağı düşünülür. Kışın en soğuk gecesinde kutlanan Bocuk Gecesi nde her evde mutlaka kabak pişirilir, bunun yanı sıra kar suyunda haşlanmış mısır, armut, ayva, çekirdek, badem, kuzinede fırınlanmış yer fıstığı ve ceviz yenilir. Aile halkı, komşular ve akrabaların katıldığı gecede çarşaflara sarınan gençler, komşularını Bocuk geliyor diyerek korkutur. Bocuk diye adlandırılan varlığın beyazlar içinde ve insan görünümünde gezdiğine, kabak pişen eve gelip kötülük yapmayacağına inanılır. Bocuk Gecesi nin, kış mevsimindeki en soğuk gecenin simgesi olduğu ve bu gece suya atılan tahtanın sabah su üzerinde donmuş olarak bulunması halinde o evdekilerin yıl boyunca sağlıklı, dayanıklı ve güçlü olacağı da düşünülür.
Source: Habertürk
Usta sanatçı Ferdi Tayfur için AKM”de tören düzenlendi
Törene siyaset, kültür ve sanat dünyasından çok sayıda ismin yanı sıra Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses, Fatih Kısaparmak, Yavuz Bingöl, Ahmet Selçuk İlkan, Muhteşem Candan, Gökhan Günay katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı”nın okunmasıyla başlayan törenin sunuculuğunu “Gezegen Mehmet” olarak tanınan radyo programcısı Mehmet Akbay yaptı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, törende yaptığı konuşmada, böylesi bir kaybı söze dökebilmenin çok zor olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
“Bu ülkede bir devrin insanları yıllarca gönül dünyasını, yürek yarasını, saklı sızısını onun sesinde ve sözünde paylaşmış, onunla içinden atıp rahatlamış, şarkılarını bir muhabbet gibi diline dolayıp onunla kendini anlatmış ve konuşup anlaşmış. Şimdi gelin de Ferdi Tayfur”u söze dökün; vedasının sebep olduğu duyguları ve boşluğu hakkıyla dillendirin. Mümkün değil. İşte bazen bir isim, sözler için fazla ağır kalıyor. Ferdi Tayfur”u belki ancak böyle anlatabiliriz.”
Arabesk kültürünün Türk insanında kabul görmesinde usta sanatçının büyük rolü olduğunu vurgulayan Ersoy, “Bu aziz millet herkesi “ailesinden biri” olarak kabullenmez. Beğeni farklı bir şeydir, gelir geçer. Severek, saygı duyarak kabullenmek ve sahiplenmek sanatçının büyüklüğüne ve başarısına halkın verdiği onaydır adeta. Herkese nasip olmuyor.” dedi.
Ersoy, Tayfur”un sesinin ve sözlerinin yanı sıra insanlığının ve sevenlerinin karşısındaki duruşunun güzel olduğunu belirterek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bu bir övgüden öte açık bir gerçek. Zira albümleri ve konserleri rekorlar kıran, şarkıları film olan bir sanatçıya çok farklı ünvanlar verilebilirdi. Ama milletimiz ona “Ferdi Baba” yahut “Ferdi Abi” diye seslendi hep. Ne eksik ne fazla… İşte büyüklük ancak bu kadar sade ve bu kadar net ifade edilebilir. Bu sahiplenişi, sevgi ve saygıyı başka bir şekilde açıklamak da mümkün değildir. Onu baki aleme uğurlarken tek tesellimiz geride yankısı dinmeyecek bir ses, bir duygu dünyası miras bırakmış olmasıdır. Allah gani gani rahmet eylesin. Değerli ailesine, yol arkadaşlarına ve sanat camiamıza başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Kabri nur, mekânı cennet olsun inşallah.”
“Ferdi Tayfur”un sözlerini gönlünde hissetmeyen çok az insan vardır”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, son yüzyıl içerisinde toplumun mucizevi sanatçılarla karşı karşıya geldiğine işaret ederek, onlardan birisinin de Ferdi Tayfur olduğunu söyledi.
İmamoğlu, “Bu topraklarda yaşanan ne varsa yoksulluktan göçe, kırsaldan kente gelişte yaşanan zorluklarla ne varsa fotoğrafını çektiğimiz, yaşadığımız, gördüğümüz aslında onları en duygulu hale getiren notalarıyla, sözleriyle beraber bize ulaştıran özel insanlardır.” diye konuştu.
Ferdi Tayfur”un sözlerini, notalarını, tınısını kulağında, gönlünde hissetmeyen çok az insan olduğunu dile getiren İmamoğlu, şöyle devam etti:
“Aslında burada bulunan belli bir yaş üstü insanların varoluşunda hücrelerine belki ufak ufak dokunuşlarla bizi bugünkü ruha getiren, bugünkü ortama taşıyan özel insanlar da onlar. Sanatçılar zaten bunun için var. Bu bağlamda ona minnet diliyoruz.” diye konuştu.
Sanatçı Orhan Gencebay da Tayfur”un kimseye nasip olmayan bir ilgiyle ve sevgiyle karşılandığını dile getirerek, “Bizi 1970″li yıllarda o hale getirdiler ki sanki birbirimize rakipmişiz gibi Ferdici, Orhancı dediler… Hatta bazı türküleri ayırırken sağcı, solcu… 1970″li yıllar çok zor yıllardı. Çok iyi bir dosttu, çok iyi bir kardeşti. Sevgili kardeşim Ferdi Tayfur, bu dünyadaki görevini fevkalade güzel yaptı ve göçtü. Biz onunla dediğim gibi çok yakın iki dosttuk, iki kardeştik.” şeklinde konuştu.
“Arabesk müzik prensini kaybetti”
Usta sanatçı İbrahim Tatlıses, arabesk müziğin prensini kaybettiğini ifade ederek, “O bir prensti. Mekanı cennet olsun. Herkesin başına gelecek. Herkes bir gün ölümü tadacak. Ferdi Tayfur”un hayranları ölümüne var. Uğurlar olsun prens.” dedi.
Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) Başkanı Recep Ergül ise Ferdi Tayfur”un dönemine damga vurmuş ender sanatçılardan birisi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Sanatçı dostları, kıymetli büyüklerimiz, kardeşlerimiz hep birlikte birkaç gündür seferber olduk. Onun adına böyle bir etkinlik yapmak ve son yolculuğuna güçlü bir şekilde uğurlamak için. Bugün halkıyla bütünleşen, bütünleşince güçlenen bir sanatçının neler yapabileceğini işte hep beraber bu salonda görüyoruz. Ferdi Ağabey bedenen aramızdan ayrıldı ama onun değerli evlatları var. O geleneği sürdüren oğlu Taha, 17 yaşında. Çok güzel müzik yapıyor. Onu size emanet ediyorum. Siz de Allah”a emanet olun.”
Usta sanatçının cenazesi ikindi vakti Barbaros Hayrettin Paşa Camii”nde kılınacak namazın ardından Yeniköy Mezarlığı”nda toprağa verilecek.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Ayasofya”nın yer altı yapıları ziyarete açılacak
Vakıflar Genel Müdürlüğünce yürütülen temizlik ve restorasyon çalışmaları hakkında açıklamada bulunan Ayasofya Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Fırat Diker, yaklaşık 5 yıl önce Ayasofya”nın yer altı yapılarının mimari görselleştirme çalışmasını yürüttüklerini söyledi.Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Vakıflar Genel Müdürü Sinan Aksu”nun desteğiyle görselleştirme çalışmaları yürütülen yer altı yapılarının temizliğine başlayacaklarını belirten Diker, “Böylece Ayasofya”nın o yüzyıllardır ihmal edilmiş olan yer altı güzellikleri ve arkeolojik bulgular kamuoyunun bilgisine sunulmuş olacak.” dedi.Ayasofya”yı çevreleyen yaklaşık bir kilometre uzunluğunda, içerisinde tünellerin, mahzenlerin ve mezarın olduğu yer altı yapıların bulunduğunu ifade eden Diker, tüm bu yapıların bir yıl sürmesi planlanan çalışmayla temizleneceğini aktardı.Çalışmaların Türkiye ve dünya kamuoyunun da ilgisini çekeceğini dile getiren Diker, “Bu çalışmayla hem mevcut mekanların belli bir kısmı da olsa ziyarete imkan verebilecek duruma gelebilmesi hem de içindeki bulguların Ayasofya Müzesi arkeolojik yapılarının denetiminde hassas bir şekilde elendikten sonra İstanbul”un tarihine ışık tutabilecek nitelikte olanların da gün yüzüne çıkması çok anlamlı ve değerli.” ifadelerini kullandı.Diker, revaklı avlunun altında yer alan bölümlerin Ayasofya ile yaşıt yani bin 500 yıllık olduğunu aktararak, mezar alanının ise mevcut yapıdan daha eski olduğunun değerlendirildiğini belirtti.Yürütülecek çalışmanın önemine değinen Diker, şöyle konuştu:””Ayasofya”nın mevcut iklimlendirmesinin konforu, daha rahat nefes alabilmesi için de bu yer altı yapılarının temizliğinin çok önemli olacağını düşünüyorum. Bu, daha önce yapılanlardan çok daha kapsamlı ve uzun vadeli bir çalışma olacak. Ayasofya gibi çok önemli bir eserin yer altı yapılarının temizlenmesi İstanbul”a yepyeni kazanımlar sunacaktır. Kültürel mirasımızın tekrar gündeme gelmesi Ayasofya”ya karşı olan ilginin, sevginin daha da artışına sebebiyet verecektir.”Ayasofya”da Cumhuriyet tarihinin en büyük restorasyon çalışmalarının yürütüldüğü bilgisini paylaşan Diker, sadece üstyapının değil altyapının da ele alınmasının sevindirici olduğunu kaydetti.
Source: Www.star.com.tr
Ferdi Tayfur”un cenazesinde büyük saygısızlık
Arabesk müziğinin efsane isimlerinden 79 yaşındaki Ferdi Tayfur, perşembe günü akşam saatlerinde tedavi gördüğü hastanede karaciğer ve böbrek yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti. TÖRENE YOĞUN KATILIM Ünlü sanatçı için Atatürk Kültür Merkezi”nde (AKM) düzenlenen törene Tayfur ailesinin yanı sıra, Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses, Fatih-Şebnem Kısaparmak, Yavuz Bingöl ve çok sayıda seveni katıldı. CENAZEDE BÜYÜK SAYGISIZLIK AKM”de düzenlenen törenin ardından Ferdi Tayfur”un cenazesi Barbaros Hayrettin Paşa Camii”ne getirildi. Camide ise bazı vatandaşların yaptığı görenlere “pes” dedirtti. Ünlü sanatçının musalla taşındaki tabutunun yanına gelen bazı kişiler, tabutun fotoğrafını çekerken, bazıları da selfie çekildi. BAZI VATANDAŞLAR TEPKİ GÖSTERDİ Güvenlik şeridini aşanlar, cenazeye katılan ünlülerle aynı kareye girdikleri her noktadan fotoğraf çekmek için birbirleriyle yarıştı. O anlara bazı vatandaşlar tarafından da tepki gösterildi.
Source: Haberler
Bakan Göktaş: Şehitlerimizin emanetlerini korumak hepimizin borcudur
Sarıkamış Harekatı”nın 110. yılı etkinlikleri kapsamında Kars”ın Sarıkamış ilçesindeki bir otelde şehit aileleri ve gaziler onuruna yemek programı düzenlendi. Kur”an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, tüm şehitler için dua edildi.Bakan Göktaş, burada yaptığı konuşmada, bugün, vatan uğruna canlarını feda eden, karla kaplı dağlarda tarihin en çetin mücadelelerinden birini vererek şehadete yürüyen Sarıkamış şehitlerini anmak için bir araya geldiklerini söyledi.Bu toprakların bağrında yatan kahramanların milletin onuru ve bağımsızlık ruhunun ölümsüz temsilcileri olduğunu vurgulayan Göktaş, “Sarıkamış; soğuk kış gecelerinde bir milletin vatan sevgisini ölümsüz kılan kahramanlık destanı, karların altında saklı kalan yiğitlerin hala yüreğimizde yankılanan sesi. 1914 yılının o zorlu günlerinde binlerce vatan evladı, karla kaplı dağların amansız soğuğuna ve tüm imkansızlıklara rağmen yüreklerinde taşıdıkları vatan aşkıyla ilerlediler. Gözlerini kırpmadan, geri dönmeyi hiç düşünmeden, her adımda aziz milletimizin istiklal umudunu yücelterek mukaddes yürüyüşe çıktılar. Bu kahramanlar bize sadece bir zafer değil, aynı zamanda birlik, fedakarlık ve iman dolu bir ruhun destanını bıraktılar. Onlar “vatan” dediğimiz kutsal kelimeyi sonsuza dek yücelttiler.” dedi.- “ŞEHİTLERİMİZİN VE GAZİLERİMİZİN BİZLERE BIRAKTIĞI EMANETLERİ KORUMAK HEPİMİZİN BORCUDUR”Göktaş, o gün bu topraklara düşen bedenlerin, bugün milletin varoluş mücadelesinin ebedi nişanesi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:”Sarıkamış”tan Çanakkale”ye, Kızılırmak”tan Fırat”a, Toroslar”dan Kafkaslar”a kadar bu mukaddes vatanın her karış toprağı, nesiller boyu hatırlanacak ve gelecek kuşaklara ilham kaynağı olacak destansı fedakarlıkların şahitliğini yapmaktadır. Bugün, Sarıkamış Harekatı”nın 110. yıl dönümü vesilesiyle aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle, kahraman gazilerimizi şükranla yad ediyorum. Bu anlamlı günde, tarihimizin bu önemli sayfasını bir kez daha hatırlarken, üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz. Şehitlerimizin ve gazilerimizin bizlere bıraktığı emanetleri korumak, yaşatmak ve evlatlarımıza aktarmak hepimizin borcudur.”Şehit aileleri, gaziler ve gazi yakınlarının huzurlu yaşam sürmeleri için destek olmanın öncelikli görevlerinden birisi olduğunu anlatan Göktaş, yaptıkları çalışmalara ilişkin şu bilgileri verdi:”Büyük Türkiye ailemizin değerli üyeleri olan sizler için tüm imkanlarımızı seferber ediyor, var gücümüzle çalışıyoruz. Eğitimden sağlığa, istihdamdan sosyal desteklere kadar pek çok alanda projeler yürütüyoruz. Bu kapsamda 2024 yılında gerçekleştirdiğimiz atamalarla 50 bin 630 şehit yakınımızın, gazilerimizin ve gazi yakınlarımızın kamuda istihdam edilmelerini sağladık. Terör mağduru sivil vatandaşlara, şehit anne babalarına şartsız aylık bağlanmasını sağladık. Ayrıca AJET ile işbirliği yaparak hava yolu ulaşımından yüzde 50 indirimli seyahat imkanı sağladık.Sağlık Bakanlığı ile birlikte Merkezi Hekim Randevu Sistemi”nde şehit yakınlarımızın öncelikli randevu almaları için yeni çalışma yürütüyoruz. Seyahat kartlarıyla 12 bini bu yıl olmak üzere toplam 241 bin 793 kişinin ulaşımdan ücretsiz yararlanmalarını sağladık. 2024 yılı kasım sonu itibarıyla ev ve iş yerlerine 76 bin 781 ziyaret gerçekleştirdik. Bugüne kadar yaptığımız 715 bin 486 ziyaretle şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarımızın her daim yanında olmaya gayret ettik. 81 ilimizde gerçekleştirdiğimiz “Vatan ve Kahramanlık Buluşmaları” ile evlatlarımızın şehit yakınlarımız ve gazilerimizle bir araya gelmelerini sağlıyoruz.”- “DAHA GÜÇLÜ GELECEĞİ İNŞA ETMEK İÇİN ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ”Göktaş, milletin bu ruhu nesilden nesle aktaracağını dile getirerek, Sarıkamış”ı “bilinç ve diriliş vesilesi” görmenin görevleri olduğunu söyledi.Çanakkale”den Kurtuluş Savaşı”na, terörle mücadeleden 15 Temmuz”a kadar bu topraklar için can veren tüm yiğitlere minnet borçlu olduklarını anlatan Göktaş, “Aziz şehitlerimizin emaneti olan bu vatan, bizlere sadece bir coğrafya değil, çalışan, üreten ve gelecek nesilleri barış ve adalet çatısı altında yaşatmayı görev bilen bir şuur bırakmıştır. Onların kısa ömrü bizlere özgür gelecek, şanlı tarih ve onurlu mücadele hikayesi armağan etti. Bu mirası koruyarak, daha güçlü geleceği inşa etmek için çalışmalarımızı büyük kararlılıkla sürdüreceğiz.” dedi.”Şehitlerimizin fedakarlıklarını her daim hafızalarda diri tutarak, onların emanetlerine sahip çıkarak, ilimle, irfanla ve değerlerle donattığımız bir Türkiye”yi gelecek nesillere bırakacağız.” diyen Göktaş, “Sarıkamış”ın kutlu topraklarında sonsuzluğa ulaşan tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Ruhları şad olsun, ne mutlu bizlere ki, böylesi bir milletin evlatlarıyız, ne mutlu bizlere ki, şehitlerimizin bize armağan ettiği bu vatanı, daha da ileriye taşıma sorumluluğuna sahibiz.” ifadelerini kullandı.Programa, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Kars Valisi Ziya Polat, il protokolü, şehit yakınları ve gaziler katıldı.
Source: Www.star.com.tr