Gençler, Sarıkamış şehitlerinin izinde
Gençlik ve Spor Bakanlığı”nın Sarıkamış Harekâtı”nın 110. Yıldönümü için düzenlediği anma yürüyüşü için yolculuk dün başladı. “Bu toprakta izin var” sloganıyla yürüyecek olan binlerce genç, Sarıkamış Ekspresi”yle Ankara Tarihi Gar”dan Kars”a doğru yola çıktı. 27 saat sürecek olan yolculukta 40 gazi ve şehit yakını, 80 gönüllü genç ve 40 bakanlık personeli trende langırt turnuvası, satranç turnuvası ve isim-şehir gibi geleneksel oyun etkinlikleri ile çeşitli müzikal aktivitelere katıldı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, 5 Ocak Pazar günü, gençlerin yanı sıra şehit ve gazi çocuklarının yer alacağı kafileyle birlikte “Sarıkamış Şehitlerini Anma Yürüyüşü”ne katılacak. SORUMLULUK GEREK Etkinliğe bakanlık davetiyle katılan 15 Temmuz Gazisi Celaleddin Said Peker, “Ülkemiz bugünlere kolay gelmedi. Her karış toprağı şehit kanlarıyla sulandı. Ülkemizin değerini her an bilmemiz lazım. Bu sorumluluk duygusuyla hareket etmemiz gerekiyor. Çünkü bu vatan kolay kazanılmadı. Bu nedenle şehitlerimizi anmak da çok önemli. İnşallah bizlere bırakılan mirasa layık yaşayabiliriz” diye konuştu. ŞAHİT OLMAK İSTEDİK Ezgi Ela İzgi de 3 çocuğu ve eşiyle beraber katıldığı program için heyecanlı olduğunu söyleyerek “30 saate yakın bir yolcuğun heyecanını yaşıyoruz ama en çok da Sarıkamış şehitlerimizin yaşadıklarını anlayabilmek, o ruhu hissedebilmek için heyecanlıyız. 3 çocuğumla beraber geldim. Onların da bu vatanın nasıl emeklerle kurulduğuna bire bir şahit olmasını ve hissetmesini istedim” dedi. Ailesiyle birlikte Sarıkamış”a doğru yola çıkan 15 yaşındaki Badesu İzgi, “Benim için bir ilk. Bu nedenle de çok heyecanlı bir program. En çok da kahraman şehitlerimizin kat ettiği o yolları yürümek için heyecanlıyım” diye konuştu. KARDAN HEYKELLER TAMAMLANDI Kars”ın Sarıkamış ilçesinde, Sarıkamış Harekâtı”nda şehit düşen askerlerin anısına temsili yapılan kardan heykeller tamamlandı. Sarıkamış”ta 4-5 Ocak”ta düzenlenecek Sarıkamış Harekâtı”nın 110. yılı anma etkinlikleri kapsamında sergilenecek kardan heykeller, bu yıl da 2 noktada yapıldı.
Source: Rana Büyüktaş
“Fetih Marşı”nın şairi: Arif Nihat Asya
Sahip olduğu milli ve manevi karakter, hissiyat ve düşüncelerini şiirlerine de yansıtan usta kalem, “Bayrak”, “Fetih Marşı”, “Kalk Yiğidim”, “Dua” ve “Naat” gibi önemli eserleriyle tanınıyor.
Asıl adı Mehmet Arif olan usta kalem, Tokatlı Ziver Efendi ile Tırnovalı Zehra Hanım”ın tek çocuğu olarak, 1904″te Çatalca İnceğiz köyünde dünyaya geldi.
Arif Nihat Asya, henüz 7 günlükken babasını veba hastalığından kaybetti. Annesinin yeni bir evlilik yapıp Filistin”e gitmesiyle akrabalarının yanında büyümek zorunda kaldı.
Birinci Dünya Savaşı yıllarında “Gülşen-i Maarif Rüştiyesi”nde eğitim alan şair, bu dönemde hakim olan milliyetçi duyguların etkisiyle şiire başladı ve daha sonra eğitimini parasız yatılı olarak Bolu ve Kastamonu liselerinde sürdürdü.
Şiirlerinde sade bir üslup kullanan Asya”nın ilk şiirleri, hocası Enver Kemal Bey”in yönettiği “Gençlik” dergisinde yer aldı.
İlk şiir kitabı “Heykeltıraş” 1924″te okurla buluştu
Asya, öğrenimine “Darülmuallimin-i Aliye”nin (Yüksek Öğretmen Okulu) Edebiyat Bölümünde devam etti. Asya”nın ilk şiir kitabı “Heykeltıraş”, 1924″te bu okulda öğrenciyken yayımlandı.
Okul yıllarında Anadolu Ajansının yanı sıra İstanbul Postanesi”nde de çalışan şair, son sınıftayken ilk eşi Hatice Semiha Hanım”la evlendi. Çiftin iki çocuğu oldu.
Arif Nihat Asya, mezun olduktan sonra Adana Lisesi ile kız ve erkek öğretmen okullarında 14 yıl edebiyat öğretmenliği ve idarecilik yaptı.
Adana, Arif Nihat Asya”nın hem duygu dünyasını hem de şair gönlünü besledi. Şair, bu duruma dair “Çukurova beni yoğurmuştur. Çukurova”nın sıcaklığı ve Toroslar şair gönlümü beslemiştir. Karacaoğlan gibi, Dadaloğlu gibi büyük şairleri yetiştiren Çukurova insanı şiir doludur, sihir doludur.” ifadelerini kullanmıştı.
5 Ocak 1940″ta Adana”nın kurtuluşunun yıl dönümü kutlamaları için yazdığı “Bayrak” şiiriyle Asya “Bayrak şairi” unvanına sahip oldu.
Öğretmenlik döneminde Üsküdar Mevlevihanesi”nin son şeyhi Ahmet Remzi Akyürek ile tanışan Asya, tasavvufi şiirler de kaleme aldı.
Hem edebi hem de kişisel hayatında önemli yeri olan Mevlevilik düşüncesini 1933 yılında tanımaya başlayan ve Mevlevi Dedesi Ahmet Remzi Akyürek”ten el alan Asya, Mevlevilik çilesinden geçerek Mevlevi şeyhi rütbesine erişti.
Askerdeyken “Asya” soyadını aldı
Usta şair, askerlik görevi esnasında “Türklerin ata vatanına özleminin bir tezahürü olarak” Asya soyadını aldı.
“Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü” mısraıyla başlayan “Bayrak” şiiriyle tanınan ve “Bayrak Şairi” olarak anılan Asya”nın 1940″ta yazdığı bu şiiri, önce “Görüşler” dergisinde, daha sonra da “Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor” adlı şiir kitabının 1946″da çıkan ilk baskısında yer buldu.
İlk evliliğini sonlandırarak kimya öğretmeni Servet Akdoğan ile ikinci evliliğini yapan şairin bir kız, bir erkek çocuğu daha oldu.
Adana milletvekilliği görevinin ardından çeşitli yerlerde öğretmenlik yapan ve 1962″de emekli olan bayrak şairi, 5 Ocak 1975″te tedavi gördüğü Ankara Numune Hastanesi”nde vefat etti.
Şiirlerinde kahramanlık ve tarih duygularını işledi
Arif Nihat Asya”nın şiirlerinde halk ve divan edebiyatı nazım şekilleri yanında modern edebiyatın nazım şekilleri de yer buldu.
Rubailerden oluşan 5 ayrı kitap kaleme alan Asya, şiirlerinde kahramanlık ve tarih duygusu, din, aşk, tabiat ve memleket güzelliklerini konu edindi. Üslup açısından titiz bir şair olarak kabul edilen Asya, şiirlerini bir biçim disiplini çerçevesinde yazdı.
Eserlerini ince mecazlar ve telmihlerle zenginleştiren usta şair, Türkçeye ciddi bir işlev ve sorumluluk yükleyerek, dilini bir şuur durumu olarak düşündü.
Asya, “Biz, kısık sesleriz, minareleri sen ezansız bırakma Allahım! Ya çağır şurda bal yapanlarını, Ya kovansız bırakma Allahım!” mısralarıyla başlayan “Dua”nın da arasında bulunduğu şiirlerinde milli ve manevi duyguları işledi.
Bütün eserleri 1975-1977 yıllarında 12 kitaplık bir külliyat halinde basıldı
Türkiye”nin farklı bölgelerindeki okullara ismi verilen, adına her yıl şiir ezberleme yarışmaları düzenlenen Asya”nın düşünce ve deneme türünde “Kanatlar ve Gagalar”, “Enikli Kapı”, “Terazi Kendini Tartamaz”, “Tehdit Mektupları”, “Onlar Bu Dilden Anlar”, “Aramak ve Söyleyememek” ve “Kanatlarını Arayanlar” adlı eserleri bulunuyor.
Arif Nihat Asya, “Heykeltıraş”, “Yastığımın Rüyası”, “Ayetler”, “Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor”, “Kubbe-i Hadra”, “Kökler ve Dallar”, “Emzikler”, “Dualar ve Aminler”, “Aynalarda Kalan”, “Bütün Eserleri”, “Rubaiyyat-ı Arif”, “Kıbrıs Rubaileri”, “Nisan”, “Kova Burcu”, “Avrupa”dan Rubailer” gibi pek çok şiirini Türk milletine miras bıraktı.
Şairin daha önce yayımlanmamış yazılarıyla beraber bütün eserleri 1975-1977 yıllarında 12 kitaplık bir külliyat halinde basıldı.
Asya”nın “Bayrak”, “Fetih Marşı”, “Kalk Yiğidim”, “Dua” ve “Naat” gibi pek çok şiiri halen edebiyatçı, siyasetçi ve kanaat önderlerinin konuşmalarında sıkça yer buluyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Tarihi Osmanlı demiryolu yeniden canlanacak
Sultan 2. Abdülhamid tarafından 1900-1908 yıllarında Şam ile Medine arasında inşa ettirilen Hicaz Demiryolu, Osmanlı coğrafyasındaki demir yollarından en önemlisiydi. Esad rejiminin devrilmesinin ardından yeni bir döneme giren Suriye, yeniden inşa ve ihya sürecinde Türkiye”nin desteğini talep ediyor. Özellikle ulaşım ve altyapı projelerinde Türkiye”nin tecrübesinden yararlanılması hedefleniyor. OSMANLI DEMİR YOLLARI YENİDEN HAYAT BULUYOR Suriye yönetimi, Osmanlı döneminden kalma demir yollarının ıslah edilmesi için harekete geçti. Bu kapsamda hızlı tren projeleri ve Şam ile Halep”te metro hatlarının inşası gündemde. Türkiye, demir yolu projelerinde tecrübelerini paylaşacak. DENİZ YOLU TAŞIMACILIĞI İÇİN YENİ PROJELER Suriye, Antakya ve Mersin”den Lazkiye”ye deniz yolu taşımacılığı için projeler geliştirmeyi planlıyor. Bu projelerle hem ticari hayatın canlanması hem de iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin daha da güçlendirilmesi amaçlanıyor. HAVAALANLARINA TÜRKİYE DESTEĞİ Suriye”nin Şam ve Halep havaalanlarındaki altyapı eksiklikleri için Türkiye devreye giriyor. X-ray cihazları ve dedektörlerin kurulması, pist onarımları, hava radar sistemlerinin iyileştirilmesi gibi konularda destek sağlanacak. TİCARİ HAYATIN NORMALLEŞMESİ İÇİN TÜRK FİRMALAR DEVREDE Suriye”de ticari hayatın normale dönmesi için kara, deniz ve demir yollarında büyük altyapı yatırımları planlanıyor. Türk firmaları, bu projelerde önemli bir rol üstlenecek ve Türkiye-Suriye yük taşımacılığı için gerekli altyapıyı oluşturacak. GELECEĞE YÖNELİK İŞBİRLİĞİ HAZIRLIKLARI Suriye”ye giden Türk ekipleri, havaalanları ve ulaşım altyapısı gibi kritik alanlarda eksiklikleri raporladı. Bu raporlar doğrultusunda hayata geçirilecek projelerle, Türkiye-Suriye ilişkilerinin daha da derinleşmesi hedefleniyor. HİCAZ DEMİRYOLU HEM SEMBOLLÜK HEM DE STRATEJİK AÇIDAN ÖNEMLİ Hicaz Demiryolu”nu Alman asıllı Amerikalı mühendis Zimpel, 1864″te, Kızıldeniz ile Şam”ı birleştirecek bir demir yolu hattının inşası için Osmanlı Devleti”ne teklifte bulundu. Ancak bu teklif deniz yolu taşımacılığının demir yolu inşaatına göre daha ucuz olduğu gerekçeleriyle ilk olarak Osmanlı tarafından reddedildi. HİCAZ DEMİRYOLU ALTIN PROJE OLDU Hicaz kumandan sorumlusu Osman Nuri Paşa”nın 1891″deİstanbul”a gönderdiği bir raporda, Cidde-Mekke arasına döşenecek bir şimendifer hattının bölge için gerekliliği ve önemi üzerinde durdu. Osman Nuri Paşa”nın bu raporu bir süre sonra 3 kişilik bir komisyonda görüştü ve makul bulunarak Cidde-Mekke arasında yapılacak bir demir yolunun özellikle hacıların yol boyunca çektikleri sıkıntıları ortadan kaldıracağı bilgilendirildi.Hicaz bölgesine demir yolu inşasına dair en kapsamlı teklif 1891″de Ahmed İzzet Efendi”den geldi. O sırada Cidde evkaf müdürü olan İzzet Efendi sunduğu raporda, Şam”dan başlayarak Medine”ye kadar getirilecek bir demir yolunun Hicaz”a yönelecek dış saldırılarla bölgede çıkabilecek isyanlara karşı önemli bir savunma vasıtası oluşturacağını, aynı zamanda hac yolculuklarını da büyük ölçüde kolaylaştıracağını ifade etti. SULTAN 2. ABDÜLHAMİD PARA BAĞIŞLADI Sultan 2. Abdülhamid, ilgisini çeken bu teklifi incelemek ve görüşünü bildirmek üzere Erkan-ı Harbiyye”den Mehmed Şakir Paşa”ya havale etti. Mehmed Şakir Paşa, demir yolu hattının tahmini maliyetini de hesaplayarak geçeceği güzergâhı gösterir bir harita ile padişaha arz etti.2. Abdülhamid, 2 Mayıs 1900″de yayımladığı bir irade ile inşaata başlanmasını emretti ve inşaat 1 Eylül 1900″de yapılan resmi bir törenden sonra başladı. İlk aşamada Şam”dan Mekke”ye ulaşması planlanan demir yolu hattının ileride Akabe ve Cidde”ye bağlanması, hatta Yemen”e kadar uzatılması düşünüldü.Demiryolunun yapımı için birçok bağış kampanyası başlatılmış ve bizzat Sultan II. Abdülhamid 50.000 Lira ile ilk bağışı yapmıştır. Belli miktarda maddi bağışta veya katkıda bulunan kişilere Hicaz Demiryolu Madalyası ve bir hatıra olarak, yaptıkları bağış miktarınıda gösteren bir berat belgesi verilmiştir. İNGİLTERE HER ZAMAN KARŞI ÇIKMIŞTI Birçok devlet Osmanlı İmparatorluğu”nun bu projesine karşı çıkmıştır. Bunların en başında bulunan İngiltere”ydi. İngilizler tarafından demiryolu projesinin aleyhine birçok propaganda yapılmıştır. Bunların arasında: Toplanan bağışların demiryoluna gitmediği ve Osmanlı İmparatorluğu”nun bu paraları hazineye aktardığı gibi birçok şey vardı. SERV ANLAŞMASI PROJEYİ BİTİRDİ Yapımından sonra ise sıkıntı oluşturdu. Özellikle soygunculukla ve Hacı kafilelerini yağmalamakla geçinen Arap kabileleri bu sefer demiryolunu hedef almış, bölgedeki halk ise çokça traversleri söküp kendi işlerinde kullanma girişiminde bulunmuştur.Demiryolu hattı I. Dünya Savaşı sırasında Arap isyancılar tarafından ağır hasarlara uğramıştır. Sevr Antlaşması ile Osmanlı Devleti demiryolundaki haklarından vazgeçmek zorunda kalmıştır.
Source: Abdurrahman Yazıcı
Sis Dağı”nda Sarıkamış şehitleri için yürüdüler
Sarıkamış Harekatı nın 110 uncu yıl dönümünde donarak şehit olan binlerce Türk askeri için Trabzon un Şalpazarı ilçesinde 2 bin 200 rakımlı Sis Dağı Yaylası nda Trabzon Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ve kaymakamlık desteğiyle birlikte anma yürüyüşü düzenlendi. Şıhkıran mevkisinden başlayan yürüyüşe, Vali Aziz Yıldırım, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Bahittin Murat Yakın, Şalpazarı Belediye Başkanı Refik Kurukız, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, sivil toplum kuruluşu üyeleri, askerler, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Gelenek haline gelen ve bu yıl 5 inci kez gerçekleştirilen yürüyüşte katılımcılar, kalınlığı 1 metreyi bulan kar üzerinde yürüyerek 200 metre uzunluğundaki Türk bayrağını taşıdı. 3 bin kişinin katıldığı, al bayraklı atkı, bere ve Türk bayrağı dağıtımının da yapıldığı yürüyüşün sonunda, Hanyanı mevkisine ulaşan katılımcılar, burada şehitler için okunan Kur an-ı Kerim i dinleyip, dua etti.
Source: Habertürk
Sarıkamış”ta şehit aileleri ve gaziler onuruna yemek
Sarıkamış Harekatı nın 110. yılı etkinlikleri kapsamında Kars ın Sarıkamış ilçesindeki bir otelde şehit aileleri ve gaziler onuruna yemek programı düzenlendi. Kur an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, tüm şehitler için dua edildi. habericionecikanlar#100#left# VATAN SEVGİSİNİ ÖLÜMSÜZ KILAN KAHRAMANLIK DESTANI Bu toprakların bağrında yatan kahramanların milletin onuru ve bağımsızlık ruhunun ölümsüz temsilcileri olduğunu vurgulayan Göktaş, Sarıkamış; soğuk kış gecelerinde bir milletin vatan sevgisini ölümsüz kılan kahramanlık destanı, karların altında saklı kalan yiğitlerin hala yüreğimizde yankılanan sesi. 1914 yılının o zorlu günlerinde binlerce vatan evladı, karla kaplı dağların amansız soğuğuna ve tüm imkansızlıklara rağmen yüreklerinde taşıdıkları vatan aşkıyla ilerlediler. Gözlerini kırpmadan, geri dönmeyi hiç düşünmeden, her adımda aziz milletimizin istiklal umudunu yücelterek mukaddes yürüyüşe çıktılar. Bu kahramanlar bize sadece bir zafer değil, aynı zamanda birlik, fedakarlık ve iman dolu bir ruhun destanını bıraktılar. Onlar vatan dediğimiz kutsal kelimeyi sonsuza dek yücelttiler dedi. GELECEK KUŞAKARA İLHAM KAYNAĞI OLACAK Göktaş, o gün bu topraklara düşen bedenlerin, bugün milletin varoluş mücadelesinin ebedi nişanesi olduğunu belirterek, şunları kaydetti: Sarıkamış tan Çanakkale ye, Kızılırmak tan Fırat a, Toroslar dan Kafkaslar a kadar bu mukaddes vatanın her karış toprağı, nesiller boyu hatırlanacak ve gelecek kuşaklara ilham kaynağı olacak destansı fedakarlıkların şahitliğini yapmaktadır. Bugün, Sarıkamış Harekatı nın 110. yıl dönümü vesilesiyle aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle, kahraman gazilerimizi şükranla yad ediyorum. Bu anlamlı günde, tarihimizin bu önemli sayfasını bir kez daha hatırlarken, üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz. Şehitlerimizin ve gazilerimizin bizlere bıraktığı emanetleri korumak, yaşatmak ve evlatlarımıza aktarmak hepimizin borcudur. PEK ÇOK ALANDA PROJELER YÜTÜRÜYORUZ Şehit aileleri, gaziler ve gazi yakınlarının huzurlu yaşam sürmeleri için destek olmanın öncelikli görevlerinden birisi olduğunu anlatan Göktaş, yaptıkları çalışmalara ilişkin şu bilgileri verdi: Büyük Türkiye ailemizin değerli üyeleri olan sizler için tüm imkanlarımızı seferber ediyor, var gücümüzle çalışıyoruz. Eğitimden sağlığa, istihdamdan sosyal desteklere kadar pek çok alanda projeler yürütüyoruz. Bu kapsamda 2024 yılında gerçekleştirdiğimiz atamalarla 50 bin 630 şehit yakınımızın, gazilerimizin ve gazi yakınlarımızın kamuda istihdam edilmelerini sağladık. Terör mağduru sivil vatandaşlara, şehit anne babalarına şartsız aylık bağlanmasını sağladık. Ayrıca AJET ile işbirliği yaparak hava yolu ulaşımından yüzde 50 indirimli seyahat imkanı sağladık. ŞEHİT YAKINLARIMIZA ÖNCELİKLİ RANDEVU İÇİN ÇALIŞMA YÜRÜTÜYORUZ Sağlık Bakanlığı ile birlikte Merkezi Hekim Randevu Sistemi nde şehit yakınlarımızın öncelikli randevu almaları için yeni çalışma yürütüyoruz. Seyahat kartlarıyla 12 bini bu yıl olmak üzere toplam 241 bin 793 kişinin ulaşımdan ücretsiz yararlanmalarını sağladık. 2024 yılı kasım sonu itibarıyla ev ve iş yerlerine 76 bin 781 ziyaret gerçekleştirdik. Bugüne kadar yaptığımız 715 bin 486 ziyaretle şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarımızın her daim yanında olmaya gayret ettik. 81 ilimizde gerçekleştirdiğimiz Vatan ve Kahramanlık Buluşmaları ile evlatlarımızın şehit yakınlarımız ve gazilerimizle bir araya gelmelerini sağlıyoruz. CAN VEREN TÜM YİĞİTLERE MİNNET BORCUMUZ VAR Göktaş, milletin bu ruhu nesilden nesle aktaracağını dile getirerek, Sarıkamış ı bilinç ve diriliş vesilesi görmenin görevleri olduğunu söyledi. Çanakkale den Kurtuluş Savaşı na, terörle mücadeleden 15 Temmuz a kadar bu topraklar için can veren tüm yiğitlere minnet borçlu olduklarını anlatan Göktaş, Aziz şehitlerimizin emaneti olan bu vatan, bizlere sadece bir coğrafya değil, çalışan, üreten ve gelecek nesilleri barış ve adalet çatısı altında yaşatmayı görev bilen bir şuur bırakmıştır. Onların kısa ömrü bizlere özgür gelecek, şanlı tarih ve onurlu mücadele hikayesi armağan etti. Bu mirası koruyarak, daha güçlü geleceği inşa etmek için çalışmalarımızı büyük kararlılıkla sürdüreceğiz dedi. RAHMET, MİNNET VE SAYGIYLA ANIYORUM Şehitlerimizin fedakarlıklarını her daim hafızalarda diri tutarak, onların emanetlerine sahip çıkarak, ilimle, irfanla ve değerlerle donattığımız bir Türkiye yi gelecek nesillere bırakacağız diyen Göktaş, Sarıkamış ın kutlu topraklarında sonsuzluğa ulaşan tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Ruhları şad olsun, ne mutlu bizlere ki, böylesi bir milletin evlatlarıyız, ne mutlu bizlere ki, şehitlerimizin bize armağan ettiği bu vatanı, daha da ileriye taşıma sorumluluğuna sahibiz ifadelerini kullandı. Programa, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Kars Valisi Ziya Polat, il protokolü, şehit yakınları ve gaziler katıldı.
Source: Habertürk
Bakan Göktaş: Şehitlerimizin emanetlerini korumak hepimizin borcudur
Sarıkamış Harekatı”nın 110. yılı etkinlikleri kapsamında Kars”ın Sarıkamış ilçesindeki bir otelde şehit aileleri ve gaziler onuruna yemek programı düzenlendi. Kur”an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, tüm şehitler için dua edildi.Bakan Göktaş, burada yaptığı konuşmada, bugün, vatan uğruna canlarını feda eden, karla kaplı dağlarda tarihin en çetin mücadelelerinden birini vererek şehadete yürüyen Sarıkamış şehitlerini anmak için bir araya geldiklerini söyledi.Bu toprakların bağrında yatan kahramanların milletin onuru ve bağımsızlık ruhunun ölümsüz temsilcileri olduğunu vurgulayan Göktaş, “Sarıkamış; soğuk kış gecelerinde bir milletin vatan sevgisini ölümsüz kılan kahramanlık destanı, karların altında saklı kalan yiğitlerin hala yüreğimizde yankılanan sesi. 1914 yılının o zorlu günlerinde binlerce vatan evladı, karla kaplı dağların amansız soğuğuna ve tüm imkansızlıklara rağmen yüreklerinde taşıdıkları vatan aşkıyla ilerlediler. Gözlerini kırpmadan, geri dönmeyi hiç düşünmeden, her adımda aziz milletimizin istiklal umudunu yücelterek mukaddes yürüyüşe çıktılar. Bu kahramanlar bize sadece bir zafer değil, aynı zamanda birlik, fedakarlık ve iman dolu bir ruhun destanını bıraktılar. Onlar “vatan” dediğimiz kutsal kelimeyi sonsuza dek yücelttiler.” dedi.- “ŞEHİTLERİMİZİN VE GAZİLERİMİZİN BİZLERE BIRAKTIĞI EMANETLERİ KORUMAK HEPİMİZİN BORCUDUR”Göktaş, o gün bu topraklara düşen bedenlerin, bugün milletin varoluş mücadelesinin ebedi nişanesi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:”Sarıkamış”tan Çanakkale”ye, Kızılırmak”tan Fırat”a, Toroslar”dan Kafkaslar”a kadar bu mukaddes vatanın her karış toprağı, nesiller boyu hatırlanacak ve gelecek kuşaklara ilham kaynağı olacak destansı fedakarlıkların şahitliğini yapmaktadır. Bugün, Sarıkamış Harekatı”nın 110. yıl dönümü vesilesiyle aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle, kahraman gazilerimizi şükranla yad ediyorum. Bu anlamlı günde, tarihimizin bu önemli sayfasını bir kez daha hatırlarken, üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz. Şehitlerimizin ve gazilerimizin bizlere bıraktığı emanetleri korumak, yaşatmak ve evlatlarımıza aktarmak hepimizin borcudur.”Şehit aileleri, gaziler ve gazi yakınlarının huzurlu yaşam sürmeleri için destek olmanın öncelikli görevlerinden birisi olduğunu anlatan Göktaş, yaptıkları çalışmalara ilişkin şu bilgileri verdi:”Büyük Türkiye ailemizin değerli üyeleri olan sizler için tüm imkanlarımızı seferber ediyor, var gücümüzle çalışıyoruz. Eğitimden sağlığa, istihdamdan sosyal desteklere kadar pek çok alanda projeler yürütüyoruz. Bu kapsamda 2024 yılında gerçekleştirdiğimiz atamalarla 50 bin 630 şehit yakınımızın, gazilerimizin ve gazi yakınlarımızın kamuda istihdam edilmelerini sağladık. Terör mağduru sivil vatandaşlara, şehit anne babalarına şartsız aylık bağlanmasını sağladık. Ayrıca AJET ile işbirliği yaparak hava yolu ulaşımından yüzde 50 indirimli seyahat imkanı sağladık.Sağlık Bakanlığı ile birlikte Merkezi Hekim Randevu Sistemi”nde şehit yakınlarımızın öncelikli randevu almaları için yeni çalışma yürütüyoruz. Seyahat kartlarıyla 12 bini bu yıl olmak üzere toplam 241 bin 793 kişinin ulaşımdan ücretsiz yararlanmalarını sağladık. 2024 yılı kasım sonu itibarıyla ev ve iş yerlerine 76 bin 781 ziyaret gerçekleştirdik. Bugüne kadar yaptığımız 715 bin 486 ziyaretle şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarımızın her daim yanında olmaya gayret ettik. 81 ilimizde gerçekleştirdiğimiz “Vatan ve Kahramanlık Buluşmaları” ile evlatlarımızın şehit yakınlarımız ve gazilerimizle bir araya gelmelerini sağlıyoruz.”- “DAHA GÜÇLÜ GELECEĞİ İNŞA ETMEK İÇİN ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ”Göktaş, milletin bu ruhu nesilden nesle aktaracağını dile getirerek, Sarıkamış”ı “bilinç ve diriliş vesilesi” görmenin görevleri olduğunu söyledi.Çanakkale”den Kurtuluş Savaşı”na, terörle mücadeleden 15 Temmuz”a kadar bu topraklar için can veren tüm yiğitlere minnet borçlu olduklarını anlatan Göktaş, “Aziz şehitlerimizin emaneti olan bu vatan, bizlere sadece bir coğrafya değil, çalışan, üreten ve gelecek nesilleri barış ve adalet çatısı altında yaşatmayı görev bilen bir şuur bırakmıştır. Onların kısa ömrü bizlere özgür gelecek, şanlı tarih ve onurlu mücadele hikayesi armağan etti. Bu mirası koruyarak, daha güçlü geleceği inşa etmek için çalışmalarımızı büyük kararlılıkla sürdüreceğiz.” dedi.”Şehitlerimizin fedakarlıklarını her daim hafızalarda diri tutarak, onların emanetlerine sahip çıkarak, ilimle, irfanla ve değerlerle donattığımız bir Türkiye”yi gelecek nesillere bırakacağız.” diyen Göktaş, “Sarıkamış”ın kutlu topraklarında sonsuzluğa ulaşan tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Ruhları şad olsun, ne mutlu bizlere ki, böylesi bir milletin evlatlarıyız, ne mutlu bizlere ki, şehitlerimizin bize armağan ettiği bu vatanı, daha da ileriye taşıma sorumluluğuna sahibiz.” ifadelerini kullandı.Programa, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Kars Valisi Ziya Polat, il protokolü, şehit yakınları ve gaziler katıldı.
Source: Www.star.com.tr