“Ekonomik Gündem – MTV, Enflasyon, Döviz ve Altın Fiyatları”

MTV ve yapılandırma ödemeleri başladı

2025 yılına ait Motorlu taşıtlar vergisinin (MTV) birinci taksit ödeme dönemi 1 Ocak”ta başladı. MTV, taşıtların kayıt ve tescilinin yapıldığı yerin vergi dairesince her yıl ocakta yıllık olarak tahakkuk ettiriliyor. Uygulanan MTV, ocak ve temmuzda olmak üzere 2 eşit taksitte ödenebiliyor. İlk taksit ödeme süresi 31 Ocak”ta sona erecek.

Source: Sabah


Enflasyon 2024’ü düşüşle kapattı

2024″ün en düşük aylık enflasyonu yüzde 1.03 ile aralık ayında gerçekleşti. Böylece enflasyon 2024″ü yıllık yüzde 44.38 ile kapattı. Yıllık değişim oranı bazında dört harcama grubu, genel TÜFE rakamının üzerinde artış kaydetti: eğitim, konut, lokanta-oteller ve sağlık. Konut haricinde diğer üçünün tüketim sepetindeki ağırlıkları düşük olduğu için enflasyona etkileri sınırlı kaldı. Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yıllık değişim oranı TÜFE”ye oldukça yakın seyretti. Ancak bu grubun tüketim sepetindeki ağırlığı yüksek olduğu için enflasyonu en çok artıran grup oldu. Yıllık enflasyonun 10.89 puanı gıda ve alkolsüz içeceklerdeki fiyat artışlarından, 9.8 puanı ise konut grubundan kaynaklandı. Ulaştırma grubu ise sepetteki ağırlığına kıyasla enflasyona daha sınırlı etki yaptı. Geçen sene başında Merkez Bankası”nın yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 38″di. Son geldiğimiz noktada tahminin 6.38 puan saptığını görüyoruz. Döviz kurlarının bu denli stabil kaldığı, küresel emtia fiyatlarının oldukça ılımlı rakamlarda gezindiği ve asgari ücrete ara zam yapılmadığı bir yılda enflasyonu en azından yüzde 40-42 civarına çekmek daha pozitif bir hava oluştururdu. Bu durum, son 1.5 yılda para politikasında atılan adımların beyhude bir çaba olduğu anlamına gelmiyor. Kaynak: TÜİK 2025 ÇOK KRİTİK BİR YIL Sıkı para politikasına geçiş yapmasaydık, enflasyon üç haneli rakamları görebilirdi. Sıkı para politikasının faydasını gördük. Fakat enflasyonla mücadelede politika faizine fazla bel bağladık ve diğer politika araçlarından yeterince destek alamadık. 2025, dezenflasyon için kritik bir yıl olacak. Bu yıl elde edeceğimiz başarı, gelecek yıllarda enflasyonu yeniden tek hanelere indirmenin anahtarı olabilir. Ancak tam saha baskıyla mücadele etmek yerine göstermelik bir baskı ortaya koyarsak, enflasyondan kontra atak görebiliriz. Buna fırsat vermemek için uygun sıkılıkta bir para politikası duruşu, iyi tasarlanmış bir para politikası iletişimi, kamu maliyesinin desteği, veri odaklı bir denetim mekanizması ve üretim, dağıtım ve aracılık faaliyetlerine yönelik yapısal reformlara ihtiyacımız olacak. Şimdiye kadar kat ettiğimiz mesafeyi küçümsemeyelim, ancak 2025″te daha fazla mücadele etmemiz gerektiğini de unutmayalım. İKİ ÖNEMLİ BULGU Merkez Bankası”nın para politikasının iletişim ayağını daha güçlü ve etkili bir şekilde yönetmesi için 2025″te ekstra çaba sarf etmesi gerekiyor. Bununla birlikte, araştırma tarafında Merkez Bankası ekonomistlerinin son zamanlarda oldukça önemli ve faydalı işler ortaya koyduklarını da belirtmek lazım. Geçen hafta yayımlanan bir çalışma, Türkiye”de enflasyonun yükseldiği dönemde, rekabet düzeyi düşük (piyasa yoğunlaşması yüksek olan) sektörlerdeki şirketlerin kâr marjlarını daha hızlı artırdığını gösteriyor. Yaklaşık 1.2 milyon şirketin verileriyle yapılan araştırma, piyasada yeterli rekabet olmadığı zaman şirketlerin maliyet artışlarının çok üzerinde fiyatlama davranışlarına yöneldiklerini ortaya koyuyor. Diğer bir çalışma, Türkiye”deki zombi şirketlerin kredi dağılımını bozarak sağlıklı şirketlerin gelişimini engellediğini gösteriyor. Zombi şirketler, cirolarıyla borçlarını ödemekte zorlanan-normal şartlarda ayakta kalamayacak-ancak sürekli kredi yenileme ve yapılandırma imkânlarıyla hayatta kalan şirketlerdir. Bu şirketlerin sayısı ve piyasadaki ağırlığı arttığında çeşitli yan etkilere neden olurlar. Bankacılık sektörünün zombi şirketlere kredi vermeye devam etmesi, sağlıklı şirketlere yönlendirilebilecek kredi havuzunun daralması anlamına gelir. Verimlilik artışı, yeni istihdam fırsatları ve inovasyon gibi kanallarla ekonomiye gerçek katma değer sağlayabilecek sağlıklı şirketlere zombiler yüzünden kredinin yeterince ulaşamaması, ekonomik gelişmeyi uzun vadede olumsuz etkiler. Merkez Bankası ekonomistlerinin bu iki çalışması, şirketler arası rekabeti artıracak ve bankacılık sektöründe kredi dağılımını iyileştirecek reformların önemini açıkça ortaya koyuyor. Sıklıkla vurguladığım üzere, Türkiye”nin enflasyon, cari açık ve düşük verimlilik gibi sorunlarını çözmesinin temel yolu yapısal politikalardan geçiyor.

Source: Nurullah Gür


Dolar kaç TL oldu, Euro ne kadar? (5 Ocak Pazar Güncel Döviz Kurları)

İç ve dış piyasayı etkileyen altın ve döviz kurundaki değişimler vatandaşlar tarafından takip ediliyor. Döviz kurlarındaki hareket bugün de devam ediyor.
Yeni günde Dolar/TL saat 07:15 itibarıyla 35,3380 (alış) 35,3946″dan (satış) işlem görürken, Euro ise aynı saat itibarıyla 36,5125 TL seviyelerinde seyrediyor.
ALTINDA SON DURUM: Gram ve çeyrek altın kaç TL oldu? Altın fiyatları ne kadar? (5 Ocak 2025)Altın

Source: Dünya Gazetesi


ALTINDA SON DURUM: Gram ve çeyrek altın kaç TL oldu? Altın fiyatları ne kadar? (5 Ocak 2025)

Altın fiyatları, 5 Ocak 2025 Pazar günü yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor. Küresel ekonomik gelişmelerin ve döviz kurundaki dalgalanmaların etkisiyle piyasada hareketlilik yaşanıyor. Gram altın güne 3.000 liradan, çeyrek altın ise 4 bin 906 liradan başladı. Güncel altın fiyatları şöyle: * Gram altın satış fiyatı: 3.000,80 TL * Çeyrek altın satış fiyatı: 4.906,30 TL * Yarım altın satış fiyatı: 9.812,61 TL * Tam altın satış fiyatı: 19.864,00 TL * Cumhuriyet altını satış fiyatı: 19.565,20 TL * Gremse altın satış fiyatı: 49.547,00 TL * Ons altın satış fiyatı: 2.641,26 dolar Dolar kaç TL oldu, Euro ne kadar? (5 Ocak Pazar Güncel Döviz Kurları)Dolar

Source: Dünya Gazetesi


Perakendeciden kritik uyarı: Daralma yaşayacağız

Organize perakende sektörü cirolarının büyük kısmını indirimli satışlardan elde ediyor. Satışların önemli kısmının indirim odaklı olması da perakende sektörüne kan kaybettiriyor ve kârsızlığı arttırıyor. Nefes’in haberine göre önceki yıllarda yabancı turiste satışlar önemli yer tutarken 2024’te bu alanda da istenilen rakamlar elde edilemedi. İki yıl öncesine kadar perakende cirolarının yüzde 10’u turist alışverişinden geliyordu. Türkiye Avrupa’daki birçok ülkeden daha pahalı konuma geldiği için turist alışverişinin ortalama cirolardaki payı yüzde 4 düzeyine geriledi. Sektörün bu yıl ana gündeminde yüksek kira Yabancı kredi kartıyla 2023’te Türkiye’de 153 milyon 547 bin adet alışveriş ve para çekme işlemi yapılırken 2024 ilk 11 ayında işlem adedi 147 milyon 363 bine geriledi. Yurt içinde 60 bin civarında mağaza ile faaliyet gösteren perakende sektörünün bu yıl ana gündeminde yüksek kira maliyetleri ve hükümetin iç tüketimi sınırlayıcı politikaları olacak. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, markaların büyük kısmının adet satışlarının 2024’ün ilk yarısından sonra daralmaya başladığını vurgulayarak, temmuz-ekim döneminde adet satışlarının ortalama yüzde 30-40 düştüğüne, cirolardaki artışın da enflasyonun altında kalmaya başladığını vurguladı. ‘Kontrol edilemez fiyat artışı var’ Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, daralmayla birlikte maliyetlerin arttığına dikkat çekti. Öncel, “Kasım ayındaki indirimlere rağmen ciroda toparlanma olmadı. Adet satışları yüksek olsa da indirimler kârsızlık getiriyor. Maliyetlerde masraflarda hiçbir şekilde düşüş olmuyor. Kira önemli bir gider kalemi. Ürün maliyetlerinde kontrol edilemez fiyat artışı var. Tüm yıl boyunca perakendeci sürümden kazandı. Bunu beceremeyenler, kaybeden markalar da oldu” dedi. 2025’te ise vatandaşın ağırlıklı olarak temel ve zorunlu ihtiyaçlarına para ayıracağını vurgulayan Öncel, perakendede bir daralma olacağını, bölgesel problemler olursa turist satışlarının da olumsuz etkileneceğini sözlerine ekledi.

Source: Dünya Gazetesi


Richmond Fed Başkanı Barkin’den enflasyon uyarısı: Faiz oranları kısıtlayıcı kalmalı

Richmond Fed Başkanı Tom Barkin, enflasyon ve ekonomik büyümeye yönelik yukarı yönlü risklerin hala devam ettiğini ifade etti. Barkin, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) politika faizinin, enflasyonun %2 hedefine dönüşü netleşene kadar kısıtlayıcı bir seviyede tutulması gerektiğini vurguladı.
“Enflasyon riskleri daha baskın”
Barkin, “Ekonomideki süregelen güç ve ücretler ile diğer fiyat baskılarının yeniden artma ihtimalini göz önünde bulundurduğumda, enflasyon risklerinin aşağı yönlü risklerden daha baskın olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
25 baz puanlık faiz indirimine destek
Bu çerçevede, kendisini “kısıtlayıcı politikaları daha uzun süre destekleyenler” arasında gördüğünü belirtirken 18 Aralık’ta gerçekleştirilen Fed toplantısında 25 baz puanlık faiz indirimine destek veren tarafta yer aldı.
“Mesaj oldukça net”
Richmond Fed Başkanı ayrıca, önümüzdeki aylarda 12 aylık enflasyon oranının baz etkileriyle birlikte düşmesini beklediklerini dile getirdi. İş dünyasından gelen geri bildirimlere de değinen Barkin, “Tüketicilerin fiyatlara karşı daha duyarlı hale geldiği yönündeki mesaj oldukça net” açıklamasında bulundu.

Source: Dünya Gazetesi


65 yaş ve engelli aylığı belli oldu

65 yaş ve engelli aylığı son dakika gelişmeleri ile takip ediliyor. Aralık ayı enflasyon rakamları TÜİK tarafından açıklandı. 6 aylık enflasyon verileriyle memur ve emekli zam oranı netlik kazandı. 2025 Ocak zammı ile sosyal yardım ödemeleri de artış yaşadı. Yeni yılın ilk 6 ayında geçerli olacak 65 yaş aylığı ve engelli aylığı maaşları belli oldu. Peki, 65 yaş aylığı ne kadar oldu? 2025 Ocak zammı ile yeni 65 yaş ve engelli aylığı kaç TL? İşte, zamlı 65 yaş ve engelli aylığı hesaplama tablosu… ENGELLİ AYLIĞI NE KADAR OLDU? Engel oranı yüzde 40-69 arasında olanların aylığı 3 bin 338 liradan 3 bin 723 lira, Engel oranı yüzde 70 ve üzeri olanların aylığı 5 bin 7 liradan 5 bin 584 lira olarak güncellenecek. 65 YAŞ AYLIĞI NE KADAR? Buna göre 65 yaş aylığı 4 bin 180 liradan 4 bin 664 liraya yükseldi. ENFLASYON VERİLERİ BELLİ OLDU Türkiye İstatistik Kurumu, enflasyon verilerini açıkladı: Yıllık enflasyon yüzde 44,38 olurken 6 aylık enflasyon 15,75 oldu. 2025 SOSYAL YARDIM ZAMMI NETLEŞTİ Bilindiği üzere, 65 yaş aylığı, engelli aylığı, evde bakım parası gibi birçok sosyal ödenekler yüzde 11,54 lük memur zammı ile artıyor. Memur zammı oranı kadar artan 65 yaş aylığı, engelli aylığının yeni tutarları belli oldu.

Source: Habertürk


Emekli ve memura refah payı verilecek mi? Net oran merak ediliyor

Geçtiğimiz hafta içinde aralık ayı enflasyon verileri açıklandı.
Verilerin açıklanması ile birlikte de memur ve emekli maaşları belli oldu. SSK ve Bağ-Kur emeklisi yüzde 15.75, memur ve memur emeklisi ise yüzde 11,54 oranında zamlı maaş alacak.
Konunun uzmanları da ihtimalleri değerlendirmeye devam ediyor.
Akşam gazetesi yazarı, sosyal güvenlik uzmanı Okan Güray Bülbül, “Geçtiğimiz yıl ocak ve temmuz aylarındaki enflasyon ve zam oranlarına bakıldığında ocakta görevdeki memur ve memur emeklileri için yüzde 49.25, SSK ve Bağ-Kur emeklileri için ise yüzde 37.57 oranında zam oranı oluşmuştu. Ancak 7495 sayılı Kanunla tüm emekliler ve görevdeki memurlar için zam oranı yüzde 49.25″e yükseltilmişti” dedi.
Bülbül, şöyle devam etti:
*Temmuz ayında ise bu kez SSK ve Bağ-Kur emeklileri için yüzde 24.73, görevdeki memurlar ile memur emeklileri için ise yüzde 19.31 oranında zam ortaya çıkmıştı. Ancak bu kez memur ve memur emeklileri için 5 puanlık fark kapatılmamıştı. Şimdi görevdeki memur ve memur emeklileri 4.2 puanlık zam farkının kapatılmasını bekliyor. Bu çerçevede tüm emekliler ve görevdeki memurlar için zam oranının refah payı ile birlikte yüzde 20 ya da yüzde 25″e tamamlanması gündeme gelebilir.
*Halihazırda emeklilere en düşük 12.500 TL ödeniyor. SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin ocak maaşlarına yüzde 15.75″lik zam ise kök aylıklar üzerinden yapılacak. Bu nedenle 10.383 TL ve altında kök aylığı olan emekliler hiç zam alamama riskiyle karşı karşıya.
*Kök aylığı 10.384 TL olan bir emekli yüzde 15.75″lik zam sonrası 12.019 TL kök aylığa erişecek. Yüzde 4 ek ödeme tutarı olan 480.7 TL ile birlikte 12.500 TL ocak maaşı olacak ve hiç zam alamamış gibi gözükecek” dedi.
*Diğer yandan kök aylığı 12.020 TL”nin altında olan emekliler de zam alacak, ancak bu zam oranı yüzde 15.75″in altında kalacak.
*Bu nedenle 12.500 TL olarak ödenen en düşük emekli aylığı rakamının mutlaka artırılması gerekiyor. En düşük emekli aylığı rakamının da 15.000 TL”ye yükseltilmesi söz konusu olabilir.

Source: Dünya Gazetesi


MultiNet yemek kartı tercih eden işverenler SGK priminden muaf olacak

Şirketten yapılan açıklamaya göre, SGK”nin 31 Aralık 2024″te yayımladığı 2024/17 sayılı “Yemek Bedeli” konulu genelgeyle, çalışanlarının öğle yemeği ücretini nakit olarak vermek yerine yemek kartıyla veren işverenlerin herhangi bir limit olmaksızın SGK prim ödemelerinden yüzde 100 muaf tutulacağı açıklandı.MultiNet yemek kartı kullanıcıları, işverenlerinin belirlediği yemek tutarını, şirketin toplam 41 binden fazla işletmeyi kapsayan üye iş yeri ağında bulunan restoran, kafe, büfe ve markette öğle yemeği ihtiyacını karşılamak için kullanabiliyor.İşverenler ise yemek kartının sağladığı vergi avantajlarından yararlanıyor. Örneğin günlük 158 lira ile 240 lira arasındaki ödemelerde, MultiNet yemek kartı kullanıldığında SGK primleri, gelir vergisi ve damga vergisi ödenmiyor.Nakit ödemelerde ise bu tutar için gelir vergisi ödenmezken, SGK primleri ödeniyor. 240 lira+KDV”ye kadar olan ödemelerde ise MultiNet yemek kartı kullanıldığında SGK primleri, gelir vergisi ve damga vergisi ödenmiyor. Bu tutara ilişkin faturadaki yüzde 10 KDV tutarı da KDV indirimine tabi tutulabiliyor.240 lirayı aşan tutarlarda ise MultiNet yemek kartı kullanımında SGK primlerinden muafiyet devam ederken, gelir vergisi ve damga vergisi ödeniyor. Bu durumda da faturadaki yüzde 10 KDV tutarı KDV indirimine konu edilebiliyor.Nakit ödemelerde ise her iki durumda da SGK primleri, gelir vergisi ve damga vergisi yükümlülükleri bulunuyor.Açıklamada görüşlerine yer verilen Multinet Up Üst Yöneticisi (CEO) Ali Emre Sever, yemek kartı uygulamasının hem işverenlere maliyet avantajı sağladığını hem de çalışan refahına ciddi katkılarda bulunduğunu belirterek, uygulamanın iş gücüne sunduğu avantajlarla çalışma hayatında verimliliği yükselttiğini aktardı.Yeni kararla birlikte nakit yardımlar ve nakit gibi her yerde geçen kartlarla yapılan yemek yardımlarında bu yıl 158 liraya kadar istisna uygulanabilecekken, yemek kartlarında herhangi bir limite tabii olmaksızın prim muafiyeti sağlandığını kaydeden Sever, “Yemek kartıyla ayni yardım yapmak isteyen işverenlerin prim ödemelerinden tamamen muaf olmasını, işverenin maliyetlerini düşürerek çalışan yararına tutar belirleyebilmesine zemin hazırlayan bir kolaylık olarak görüyoruz.” ifadelerini kullandı.Sever, çalışanların önemli hakedişlerinden biri olan yemek desteğinin, yemek kartı uygulaması aracılığıyla yapılmasının işverenlere vergi muafiyeti sağlamanın yanı sıra ülke ekonomisine de sürdürülebilir katkılar sunduğuna dikkati çekerek, “Çalışanların öğle yemeği ihtiyacına yönelik hizmet veren küçük ölçekli restoran ve lokantalara müşteri kazandıran yemek kartları aynı zamanda yeme içme sektöründe kayıt dışılığı önleyerek ülke ekonomisine de katkıda bulunuyor. Yemek kartında SGK prim limitinin kaldırılmış olmasını, yemek kartı sisteminin sağladığı tüm bu katkıları destekleyen bir düzenleme olarak memnuniyetle karşılıyoruz.” açıklamasını yaptı.

Source: Www.star.com.tr


Bakanlık denetimleri sıklaştırdı: Vergi kaybı ve kesilen cezada rekor tahsilat

Bakanlıktan edinilen bilgilere göre, VDK, geçen yıl boyunca büyük mükellefler, görünür bir geliri olmadan lüks tüketimde bulunanlar, sosyal medya fenomenleri ile IBAN yoluyla vergisiz tahsilat gerçekleştirenler başta olmak üzere, çok sayıda kesime yönelik denetim gerçekleştirmiş, kuyumculuk ve demir-çelik gibi pek çok sektörde de sayım yürütmüştü.
VDK”nin yıl boyunca gerçekleştirdiği denetimler sonuçlarını verdi.
Rekor tutarlara ulaşıldı
Vergi incelemeleri sonucunda bulunan 159,75 milyar lira matrah farkı üzerinden tarh edilen 40,02 milyar lira vergi ve kesilen 80,41 milyar lira ceza ile birlikte gecikme faizleri hariç vergi incelemesi yoluyla tahakkuk ettirilen kamu alacağı 120 milyar liraya ulaştı. Bu rakamlarla VDK, inceleme yoluyla kamuya sağlanan gelirler açısından rekora imza attı.
Bakanlığın yürüttüğü vergi denetimlerinin odağı kayıt dışılıkla mücadeleydi. Aynı zamanda, maliyetlerinde görülebilir artış olmadan fiyatlarını artıran ancak bu artışı vergi gelirlerine yansıtmayanlara yönelik yoğun çalışmalar yapıldı.
Denetimlerde geçen yıl tarh edilen vergi 40 milyar lirayı aştı
Denetim ekiplerince 2023″te mükelleflerin beyan ettiği matrahın 3,45 trilyon lirası incelenirken, 18,6 milyar lira tutarında vergi tarh edilmişti. Geçen yıl incelenen matrah tutarı 1,19 trilyon lira olurken, tarh edilen vergi rakamı 40,02 milyar liraya ulaştı.
Bu rakamların artmasında, kazançlarını beyan etmeyen ya da eksik beyan eden, fahiş fiyat uygulayan ancak bunu vergi gelirlerine yansıtmayan mükelleflere yönelik incelemeler etkili oldu.
Bakanlık, geçen yıl “izaha davet” müessesini de etkili şekilde kullandı. Buna göre, 2024 yılında incelemeler sonucunda izah vermesi istenen mükellefler vergi matrahlarını yaklaşık 17 milyar lira artırırken izah yoluyla artırılan vergi rakamı 2,25 milyar liraya ulaştı.
Vergi müfettişleri de ülke genelinde vergi daireleri nezdinde yürüttüğü teftiş çalışmalarında tespit ettikleri hususlarla 1,6 milyar lirayı Hazineye kazandırdı.
Tahakkuku verdirilen veya tebliğ ettirilen vergi ve ihbarnamelerle de bu rakamlara 21,9 milyar lira eklendi.
Teftişlerle birlikte yürütülen hasılat hızlandırma çalışmalarıyla da VDK ve Gelir İdaresi Başkanlığının ortak çalışmasıyla tahakkuk eden vergilerini ödemeyen mükelleflere ulaşılarak yaklaşık 124 milyar liranın tahsili sağlandı.
“Dürüst mükellefin yanındayız”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kazancına rağmen düşük vergi ödeyen ya da ödemeyen mükelleflere yönelik denetimlerin sonuçlarını aldıklarına işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:
“Denetimlerimizde, kazancını kayıt dışı bırakan mükelleflerin üzerine gidildi. Gerekli denetim ve yoklama çalışmaları tüm mükellefler kayıt altına alınıncaya kadar sürecek. Çok kazandığı halde düşük beyanda bulunan ve kayıt dışı olandan vergi almak için ne gerekiyorsa yapıyoruz ve bu yıl da yapmaya devam edeceğiz. Vergide adalet ve etkinlik temel ilkemiz olmaya devam edecek.”
Kayıt dışılıkla her alanda etkin yöntemlerle mücadele ettiklerini dile getiren Şimşek, dürüst mükelleflerin de her zaman yanında olduklarını söyledi.

Source: Dünya Gazetesi