“Weather Watch: Earthquake Alerts & Natural Disasters”

Çin”in Tibet Özerk Bölgesi”nde büyük deprem

Çin”in Tibet Özerk Bölgesi”ndeki Shigatse kentinde 6,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Çin Deprem Ağları Merkezi”nden edinilen bilgilere göre sarsıntı yerel saat ile 09.05″te 10 kilometre derinlikte kaydedildi. Çin basını depremin Shigatse kentine bağlı Dingri bölgesi ve çevresinde şiddetli şekilde hissedildiğini ve birçok binanın yıkıldığını duyururken, ilk belirlemelere göre en az 9 kişinin hayatını kaybettiği aktarıldı. Hasar tespit çalışmalarının sürdüğü belirtilirken, sarsıntının Nepal ve Hindistan”da da hissedildiği bildirildi.

Source: Www.star.com.tr


Karadeniz sahili için tedirgin eden deprem uyarısı

Karadeniz sahil şeridi için korkutan bir deprem uyarısı geldi. Uzmanlara göre bölge 6.6 ya da daha büyük bir depreme hazırlıklı olmalı.Doğu Karadeniz”de son yıllarda sıkça yaşanan, can ve mal kaybına yol açıp, alt ve üstyapıda hasara neden olan heyelan, taş düşmesi, taşkın ve sel gibi doğal afetlerin yanı sıra deprem riskiyle de gündeme geliyor. Bilimsel araştırmalarında Karadeniz fayı üzerinde meydana gelen küçük depremlerin, özellikle heyelanları tetiklediğini savunan uzmanlar, en ufak yer altı hareketliğinde de denize paralel uzan dağlara enerji transferi olduğuna dikkat çekiyor. “KARADENİZ FAYI, SAHİLİ TEHDİT EDİYOR” Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Trabzon”un Akçaabat ilçesinde önceki gün meydana gelip, kentin birçok yerinde hissedilen 3.2 büyüklüğündeki depremi değerlendirerek, aktif olan Karadeniz fayının olası 6.6 büyüklüğüne kadar deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu vurguladı. Bektaş, “Trabzon-Rize sahili iki deprem kuşağı arasında kalan yerleşim alanlarıdır. Güneyde Türkiye”nin en aktif fayı olan Kuzey Anadolu Fayı ve Kuzey Doğu Anadolu fayları var; güneyden sahili çeviriyor. Kuzeyden ise Karadeniz fayı, sahili tehdit ediyor. 3.2 büyüklüğündeki deprem, sahile paralel olduğu için Trabzon”u teğet geçmiştir” diye konuştu. “6.6”DAN DAHA BÜYÜK BİR DEPREM ÜRETME OLASILIĞI VAR” Karadeniz sahilinin hem kuzeyden hem de güneyden deprem kuşaklarıyla çevrili olduğunu kaydeden Bektaş, “AFAD verilerine göre önümüzdeki 50 yıl içerisinde bu fayın üretebileceğin en büyük deprem büyüklüğü 6.6″dır. Yüzde 90 olasılıkla böyledir. Ancak yüzde 10 olasılıkla bu 6.6″dan daha büyük bir deprem üretme olasılığı var. Bu yüzden Doğu Karadeniz sahili hem kuzeyden hem güneyden 2 deprem kuşağı arasında kaldığından bu nedenle de yapı stokunun ona göre yapılması gerekir” dedi. “BÜYÜK DEPREME HAZIRLIKLI OLUNMALI” Karadeniz sahilinde meydana gelen depremlerin faylardaki gerilimin artışına etki ettiğini ifade eden Bektaş, “Depremin yeri oldukça enteresan. 2012 yılında Trabzon fayı üzerinde yani denizde 5.6 büyüklüğünde bir deprem oldu. Bu ana depremin artçıları, Trabzon”a kadar uzandı. Artçıların Trabzon”a kadar uzanması bu bölgedeki fayların gerilmelerinin artırdığını gösteriyor. Aynı şekilde 2024″ün son aylarında Rize Çamlıhemşin”de 4.7″lik depremde bu bölgedeki faylardaki gerilmelerin arttığını gösteriyor. Bu deprem öncü mü? Bunun için bir şey söylemek mümkün değil. AFAD verilerine göre Karadeniz sahili, her an 6.6 büyüklüğünde ya da daha üstünde bir büyüklükteki depreme hazır olmalıdır. Sahil kesimleri çok daha tehlikeli ve risklidir. Sahildeki kumsal alanlar depremin büyüklüğünü daha artırıyor” diye konuştu. “DEPREMLER YAMAÇLARDA ÇEKİÇLEME VAZİFESİ YAPIYOR” Depremlerin Doğu Karadeniz”deki heyelanları tetiklediğine dikkat çeken Prof. Dr. Osman Bektaş, “2012 yılından günümüze kadar Karadeniz sahilinde ve denizde 3 büyüklüğünde depremler oldukça fazlalaşmaya başladı. Çamlıhemşin depreminden sonra Artvin”de yamaçlar son derece hareketlenmiş ve orada çok sayıda heyelan meydana gelmiştir. Yamaçlarda bu heyelanları tetikleyen faktör yalnızca yağış değildir. Dağlar sürekli yükselerek yer çekimini artırıyor. Küçük ve orta ölçekli bu depremler yamaçlarda çekiçleme vazifesi yapıyor. Kırıklı, heyelanlı yapıları ve stabil olmayan yapıları hareketlendirebiliyor. Heyelanlar, bölgenin depremselliğinden, dağların yükselmesinden ve yağıştan etkileniyor. Yağış, gravite ve depremsellik bölgedeki heyelanların ana nedenidir” dedi.

Source: Haberler


Brent petrolün varil fiyatı 75,98 dolar

Petrol fiyatlarının düşüşünde, büyük ekonomilerde resesyona ilişkin endişelerin küresel petrol talebini yavaşlatacağı korkusu etkili oluyor. Brent petrolün varil fiyatı, bugün saat 09.45 itibarıyla kapanışa göre yaklaşık yüzde 0,07 azalarak 75,98 dolar oldu. Analistler, dünyanın en çok petrol ithal eden ülkesi Çin”de ekonomik aktivitenin istenilen seviyeye yükselmemesi ve zayıf iç talebin varlığını koruduğunu belirtirken, Çin”de oluşabilecek risklerin küresel ekonomi üzerinde etkili olabileceğini söylüyor. Kasım 2022″den bu yana en yüksek seviyelerinde seyreden ABD dolar endeksi, petrol fiyatlarının düşüşünde etkili oluyor. Yüksek ABD doları, döviz kullananlar için petrolü daha pahalı hale getirirken piyasa oyuncularının talep iştahını törpülüyor. Soğuk havanın etkisi ne olacak? Dünyanın en çok petrol tüketen ülkesi ABD”de 13 eyalette etkili olan şiddetli kar yağışı ve soğukların ülkede ısınma amaçlı enerji tüketimini artırması ve ABD”nin seçilmiş Başkanı Donald Trump”ın doğal gaz ve petrol üretimini artıracağı beklentisi petrol fiyatlarının düşüşünü sınırlıyor. ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi, paylaştığı hava tahmin raporunda “son 10 yılın en şiddetli kar yağışının gerçekleşebileceği” uyarısında bulunmuştu. PowerOutage sitesi de şiddetli fırtınadan ağaçların devrilerek hatlara zarar vermesinden dolayı 350 bine yakın hanede elektrik kesintisi yaşandığını bildirdi. ABD”deki soğuk havanın petrol üretimi ve rafineri tesisleri üzerindeki etkisine ilişkin kaygılar fiyatları yukarı yönlü destekliyor. Başkan Joe Biden dün yeni petrol ve doğal gaz sondajını engellemek amacıyla 2 muhtıra imzaladı. Buna karşın Trump, dün katıldığı bir yayında, ülkenin kara sularının büyük bir kısmında yürürlüğe konulan petrol ve doğal gaz sondajına yönelik yasağı derhal kaldıracağını söyledi. ABD”nin başka kimsenin sahip olmadığı düzeyde petrol ve doğal gazı olduğunu savunan Trump, bundan faydalanacaklarını belirtti. Brent petrolde teknik olarak 76,53 doların direnç, 70,72 doların ise destek olarak izlenebileceği belirtiliyor.

Source: Dünya Gazetesi