Sürdürülebilirlik geleceğin anahtarı
Sürdürülebilirlik, günümüzde bir tercih değil, bir zorunluluk. Ancak bu kavramın tam anlamıyla hayatımıza girebilmesi için toplumsal bir bilinç oluşturmak, bu bilinci eyleme dökmek ve iş dünyasıyla bütünleştirmek gerekiyor.1987’de yayımlanan “Ortak Geleceğimiz” raporundan bu yana sürdürülebilirlik kavramı hayatımızın içinde. Ancak bugün geldiğimiz noktada, bu kavramı sadece çevre koruma ile sınırlamak büyük bir yanılgı olur. Sürdürülebilirlik, yaşam ve iş yapış biçimimizin kökten değişimini gerektiriyor. Gereken kadar tüketmek, doğayı koruyarak üretmek, kaynakları verimli kullanmak… Bunlar artık birer slogan değil, yaşam rehberimiz olmalı.Ancak şunu da unutmamalıyız.Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, doğanın sınırsız bir kaynak olmadığını kabullenmediğimiz sürece sorunları çözmek mümkün değil. İklim krizleri, doğa tahribatları, tükenen kaynaklar… Bunlar, bizim yanlış varsayımlarımızın bir sonucu. Ve bu sonuçları düzeltmek için her bireyin, her işletmenin, her kuruluşun üzerine düşen sorumluluklar var.Zirvenin programına baktığımızda, iş dünyasının ve akademinin önemli isimleri bir araya geliyor. Her biri, sürdürülebilirlik konusunda farklı bir perspektif sunacak. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, bu zirvenin mimarı ve bu konuya çok önem veriyor. Çünkü Türkiye’nin rekabetçi olabilmesi için sürdürülebilir adımlar atmasını çok iyi biliyor. Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ve Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, sürdürülebilir kalkınmanın iş dünyasına entegrasyonu üzerine görüşlerini paylaşacak.Özellikle ikinci oturumda karbon emisyonlarına yönelik hazırlıklar önemli bir konu… Bugün karbon ayak izini azaltmak, hem çevre hem de ticaret için hayati önem taşıyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında uyum sürecinde olan Türkiye’nin bu konuda alacağı her önlem, hem ekonomik hem çevresel bir kazanım sağlayacak.Üçüncü oturumda İzmir Planlama Ajansı Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu’nun sunacağı “İklim Şehir Sözleşmesi ve Misyon Şehir İzmir” konusu, İzmir’in bu alandaki öncü rolünü gözler önüne serecek. İzmir, sürdürülebilirlik konusunda Türkiye’de bir model olabilir. Hem sanayi hem ticaret hem de sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek ortaya koyduğu projeler, gelecekte daha yaşanabilir bir şehir inşa etmenin temelini oluşturuyor.Son oturum ise yeşil dönüşümle ilgili. Kordsa, Sürdürülebilir Kalkınma Derneği ve Sürdürülebilirlik Akademisi gibi önemli kurumların temsilcileri, bu dönüşümün nasıl hızlandırılabileceğini tartışacak.Bu zirve, sadece İzmir için değil, tüm Türkiye için bir farkındalık yaratabilir. Bugün alınacak kararlar, yapılacak projeler, sürdürülebilir bir gelecek için hayati önem taşıyor. Doğru seçimler, güçlü iş birlikleri ve toplumsal bilinçle, sürdürülebilirliği hayatımızın merkezine alabiliriz.Bugün bu zirvede konuşulanların, sadece konuşmada kalmayıp, eyleme dönüşmesi en büyük temennimiz. Çünkü sürdürülebilirlik, geleceğin en önemli anahtarı. Yabancı hakemi denemektenbaşka çaremiz yok galiba “85 milyonluk ülkede hakem mi bulamıyoruz; o yüzden yabancı hakem istiyoruz” diye düşünüyordum. “Madem mevcut hakemlere bütün kulüpler eleştiriler getiriyor, o zaman genç hakemlere görev verelim” diyenleri sempatik buluyordum.Ama son haftalarda yaşananları görünce, hakem kararlarının sonuçlara etkisini görünce ben de yabancı hakemi destekleyenler arasına katıldım.Madem tartışmalar devam ediyor, bir de bunu deneyelim.İş öyle bir noktaya geldi ki hakem kararları artık maçlardan daha çok konuşulur oldu. Bir takımı sevindirip diğerini küplere bindiren, puan durumunu alt üst eden kararlar… Maçtan sonra analiz programlarını izlerken futbolu değil, hakemi tartıştığımız bir ortam. Peki sorun nerede?Sorun, hakemlerimizin üzerindeki baskıda mı? Eğitimlerinde mi? Sistemsel aksaklıklar mı? Yoksa hepsi mi? Bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey, futbolun adaletine duyulan inancın her geçen gün biraz daha sarsıldığı.Belki de yabancı hakem, bu güven bunalımını bir nebze olsun hafifletecek. “Taraf tutar mı?”, “Baskıya boyun eğer mi?” gibi soruların yerini, “Kim bu hakem? Nereden geldi?” soruları alacak. Daha iyi yönetir mi bilinmez ama en azından tarafsız olacağına dair bir algı yaratır. Şu an ihtiyaç duyduğumuz şey de tam olarak bu:Algıyı düzeltmek…Elbette bu da kesin çözüm değil. Yabancı hakem, Türk futbolunun yapısal sorunlarını çözmeyecek. Kulüp yöneticilerinin sürekli hakem konuştuğu, teknik direktörlerin kendi hatalarını görmezden gelip hakemleri suçladığı bir ortamda, dünyanın en iyi hakemini de getirseniz sonuç değişmez.Ama ne yapalım? Denemekten başka çaremiz yok.Belki bu sayede futbolun kendisine, sahadaki mücadeleye odaklanabiliriz. Belki genç hakemlerimizi yetiştirmek için biraz zaman kazanabiliriz.Madem mevcut sistemde işler yolunda gitmiyor, o zaman bir de yabancı hakemi deneyelim. Hem belki bu vesileyle bizim hakemlerimiz de kendilerini yenilemek, geliştirmek için bir motivasyon bulurlar. Kim bilir? Belki de bu tartışmadan kazançlı çıkan yine Türk futbolu olur.
Source: Deniz Si̇pahi̇
Sıfır Atık’a bir ödül daha
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın eşi Emine Erdoğan, çevre ve sürdürülebilirlik alanında başlattığı “Sıfır Atık Projesi” ile 6. Mehmet Akif İnan Ödülleri”nde “Uluslararası Değer Ödülü”ne layık görüldü. Ödülü, Emine Erdoğan adına Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum aldı. Programda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın ödül törenine gönderdiği mesaj okundu. Mesajında, programın düzenlenmesinde emeği geçenleri kutlayarak programa katılanları selamlayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Mehmet Akif İnan, birleştirici yönünü, kurduğu ve genel başkanlığını yaptığı eğitimciler sendikasına ve Memur-Sen Konfederasyonu”na taşımıştır. İsrail”in Kudüs”e yönelik saldırılarını da yıllar öncesinden mısralarında anlatan eğitimci, şair, yazar Mehmet Akif İnan”ın yazdıklarının halen güncelliğini koruması, ölümsüz bir esere imza attığının büyük kanıtıdır.” Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Mehmet Akif İnan”ın niyetindeki hayrın, kurduğu sendikada hayat bulduğunu belirterek, “Merhum ağabeyimizin kaleminde, sözünde, şiirinde ne varsa, bugün o sözler, Türkiye”nin en büyük emek örgütüne dönüşmüştür. Bu teşkilat, köklerine ne kadar tutunduysa, gövdesi o derece güçlenmiştir. Sadece ülkemizde değil, küresel mecrada da iyiliği, güzelliği, merhametiyle öne çıkan dev bir çınar olmuştur” dedi.
Source: Fatma Göksu
Anadolu Isuzu’dan Birleşik Arap Emirlikleri’ne büyük teslimat anlaşması
Anadolu Isuzu, uluslararası pazardaki başarısını bir kez daha kanıtlayarak Birleşik Arap Emirlikleri’nin önemli ulaşım otoritesi Roads & Transport Authority (RTA) ile 70 adet toplu taşıma otobüsü için 37,8 milyon dolarlık bir anlaşma imzaladı. Anadolu Isuzu’nun tek seferde kazandığı en yüksek bedelli ihracat ihalesi ve en yüksek adetli 18 metre Citiport satışı olma özelliği taşıyan anlaşma kapsamında, araçların 2026 yılında teslim edilmesi hedefleniyor. Citiport 18 Class 2 ile Modern Toplu Taşıma Çözümleri Modern teknolojilerle donatılmış, yüksek yolcu kapasitesi, enerji verimliliği ve düşük emisyon değerleriyle öne çıkan Citiport 18 Class 2 model otobüsler; Birleşik Arap Emirlikleri’nin toplu taşıma sisteminde yer alacak. Ergonomik tasarımı ve üstün konfor özellikleriyle yolcu deneyimini geliştiren bu araçlar, Dubai’de hizmet verecek. Bu anlaşma, Anadolu Isuzu’nun küresel başarısını ve sektöre sağladığı yenilikçi katkıları bir adım öteye taşımayı hedefliyor. BAE gibi stratejik bir pazarda modern ve çevreci ulaşım çözümleri sunan Anadolu Isuzu, sürdürülebilir toplu taşımacılıkta öncü konumunu güçlendirmeye devam ediyor.
Source: Internet Haber
Los Angeles”ta orman yangını! Binlerce kişi tahliye edilmeye başlandı
ABD”nin California eyaletinin Los Angeles kentinde şiddetli rüzgarların etkisiyle yayılan orman yangını nedeniyle yaklaşık 30 bin kişi için tahliye kararı verildi.ABD basınındaki haberlere göre, Los Angeles”ta, şiddetli rüzgarların kuru hava koşullarıyla birleşmesi sonucu orman yangınları başladı.Yangında Pacific Palisades bölgesinde yaklaşık 3 bin hektarlık alan kül olurken, yaklaşık 30 bin kişi için tahliye kararı çıkarıldı.Bu arada, California Valisi Gavin Newsom, yaptığı açıklamada, yangına müdahale çalışmalarının devam ettiğini belirterek, Los Angeles”ta “acil durum” ilan etti.
Source: Www.star.com.tr
İsa Başkan göz çıkarmış!
Neden?*Çünkü her işimiz yarım yamalak.*Ne demek istediğimi daha net anlamak istiyorsanız DHA’dan Alparslan Çınar’ın bölgede çektiği fotoğraflara bakın, sonra da oturup ağlayın.Kentin gözbebeği koca sahil resmen şehir çöplüğüne dönmüş!*Üstelik burası ‘Nitelikli Doğal Koruma Alanı’ statüsüne sahip, Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü tarafından ‘deniz kaplumbağası yuvalama alanı’ olarak işaretlenmiş bir alan.*Yazıktır, günahtır…*Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım, iyi başladığı bir işi maalesef eline yüzüne bulaştırmış, kaş yaparken göz çıkarmış!Ne düşündünüz Sayın Başkan?*“4 senedir yıkılmıyordu. Alın işte yıktık. Neyinize yetmiyor” diye mi düşündünüz?*Yıkımdan sonra bu alanı temizlemek, doğal haline getirmek bu kadar mı zordu?*Üstelik sadece sahil değil deniz de çöplüğe dönmüş.*Çünkü sahildeki atıkların bir bölümü de rüzgarla denize karışmış.*Alparslan’ın çektiği şu fotoğraflar kent yöneticilerinin içine siniyorsa başka bir söz söylemeye zaten gerek yok.*Yöneticiliğinize sağlık! ANTALYASPOR TOPARLANMALIAntalyaspor çok zor bir dönemden geçiyor.*Saygı, hoşgörü bir kenara bırakılmış, herkes bir köşede kendi savaşını veriyor.*Böyle bir ortamda göreve gelen Mustafa Ergün’ün ilk hedefi, kulübü fabrika ayarlarına geri döndürmek olmalı.*İnşallah bunu başarır…
Source: Salim Uzun
TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin: “TSE, 2024″te 4 bin 500 uygunsuz ürünün ülkeye girişini engelledi”
Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Mahmut Sami Şahin, TSE”nin 2024 yılı faaliyetlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Şahin, ithalat denetimlerinde 194 bin ürünü incelediklerini ve 4 bin 500 uygunsuz ürünün ülkeye girişini engellediklerini söyledi. İthalat denetimlerine değindi Şahin, TSE”nin 2024 yılında 1500″ün üzerinde standart yayımladığını ve 100 binden fazla test ile kalibrasyon hizmeti verdiğini ifade ederek şunları söyledi: “Eğitim alanında da önemli bir başarıya imza atarak, 925″ten fazla eğitim düzenledi ve 20 binin üzerinde eğitim sertifikası verdi. İthalat denetimlerinde 194 bin ürünü inceledik. 4 bin 500 uygunsuz ürünün ülkeye girişi engellendi.” Mahmut Sami Şahin, 30 binden fazla tehlikeli madde taşıyan araç incelemesi, 6 bin 100 tank muayenesi ve 89 tasarım tip onayı belgelendirmesi gerçekleştirildiğinden de bahsetti. “Yerli malzeme kullanımı artırıldı” Şahin, savunma sanayisi, demir yolu sistemleri, rüzgar enerjisi ve nükleer enerji santralleri gibi stratejik alanlarda faaliyetlere başladıklarını da söyledi: “Bu kapsamda, Akkuyu Nükleer Güç Santrali”nde yerli malzeme kullanımını artırarak yaklaşık 664 milyon dolar tutarında yerli malzeme tedarik ettik.” diye konuştu. Şahin, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve karbon kredilendirme projeleri konusunda da önemli adımlar atıldığını dile getirerek, TSE”nin “Ulusal Karbon Kredilendirme Programı” ile ulusal standart ve metodolojilerin belirlenmesine katkı sağladığını da ekledi.
Source: Dünya Gazetesi
Türkiye”nin TarımGES ile 15 gigavatlık potansiyel yaratabileceği öngörülüyor
Güneş enerjisi düşünce kuruluşu Solar3GW Başkanı Yusuf Bahadır Turhan, yazılı açıklamasında, TarımGES projelerinin hız kazanması için mevzuat değişikliğine ihtiyaç olduğunu belirtti.
Turhan, mevcut mevzuat kapsamında sadece öz tüketim amaçlı ve arazinin yüzde 1″ini aşmayacak şekilde güneş enerjisi santrali (GES) kurulabildiğine dikkati çekerek, “Tarım arazilerindeki toplulaştırma faaliyeti gibi TarımGES alanlarımızı da toplulaştırsak ve buna özel alanlar belirleyip bunları TarımGES Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) olarak ihale edersek, ölçek ekonomisinden dolayı büyük fayda sağlayabiliriz. Her arazinin yüzde 1″ine GES kurmak yerine tüm arazilerimizin sadece binde 1″ini TarımGES YEKA olarak tanımlarsak, gelişen teknolojilerle yaklaşık 15 bin megavatlık potansiyelimiz ortaya çıkıyor. Bu rakam GES kurulu gücümüzün yüzde 75″ine denk geliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Solar3GW”nin, “her yıl en az 3 gigavat güneş enerjisi kurulu gücü” sloganını anımsatan Turhan, bu sayede temiz ve ucuz elektrik üretirken, gittikçe artan ekstrem hava koşullarına karşı tarım ürünlerine ek koruma sağlanıp, tarımsal verimliliğin artırılabileceğini dile getirdi.
Turhan, TarımGES projelerinin önündeki en önemli zorluğun yasal mevzuatta iki amaçlı alan kullanımının yer almaması olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
“TarımGES uygulamaları tarım alanlarının bütünlüğünü bozmuyor, aksine aynı alanı daha verimli kullanmaya ve çiftçinin ekonomisine katkı sağlıyor. Bu uygulamalar sayesinde atıl, üretim yapılmayan tarım arazilerinden yararlanılabileceği gibi üretim yapılan araziler için ise toprak sahiplerinin inisiyatifinde olacak şekilde TarımGES projeleri geliştirilebilir.”
Turhan, hibrit santraller gibi TarımGES projelerinin de tanım ve kota olarak mevzuatta yer almasının, Türkiye”nin tarım ekonomisine fayda sağlayacağına dikkat çekti.
Solar3GW olarak Türkiye”deki deneme amaçlı TarımGES projelerine destek verdiklerini aktaran Turhan, “100 kilovat büyüklüğünde kontrollü saha kurulumları var. Son olarak Ankara Ayaş”ta, ODTÜ-GÜNAM (Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi) tarafından TarımGES kuruldu. Öte yandan Solar3GW olarak, GÜNAM ve Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü ile ortak yapacağımız 100 kilovat gücündeki bir diğer TarımGES de seneye devreye alınarak akademik çalışmalara kaynaklık edecek.” bilgisini paylaştı.
Daha önce Solar3GW tarafından yayımlanan TarımGES raporuna göre, maliyet olarak küçük ölçekli çatı GES projelerine kıyasla daha avantajlı olmasıyla öne çıkan TarımGES sayesinde çiftçi, tarlasında üreteceği elektriğin fazlasını satarak öz tüketim harcamalarını büyük ölçüde düşürebiliyor.
Sadece enerjide değil tarımda da dışa bağımlılığa karşı kullanılabilecek etkin bir araç olan TarımGES uygulamaları, “yerinde üretim-tüketim” ile enerji dönüşümüne uygun bir çözüm olarak ifade ediliyor.
Dünya genelinde 2012″de 5 megavat olan TarımGES kurulu gücünün geçen yıl 15 gigavata yaklaştığı tahmin ediliyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
TSE Başkanı Şahin: 4500 uygunsuz ürünün Türkiye”ye girişi engellendi
Şahin, Enstitünün 2024″te yaptığı faaliyetlere ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.TSE”nin, 2024 yılında 1500″ün üzerinde standart yayımladığını ve 100 binden fazla test ile kalibrasyon hizmeti verdiğini dile getirerek, “Eğitim alanında da önemli bir başarıya imza atarak, 925″ten fazla eğitim düzenledi ve 20 binin üzerinde eğitim sertifikası verdi. İthalat denetimlerinde 194 bin ürünü inceledik. 4 bin 500 uygunsuz ürünün ülkeye girişi engellendi.” ifadelerini kullandı.Şahin, 30 binden fazla tehlikeli madde taşıyan araç incelemesi, 6 bin 100 tank muayenesi ve 89 tasarım tip onayı belgelendirmesi gerçekleştirildiğini de anlattı. – AKKUYU NGS PROJESİ”NDE REKOR YERLİ TEDARİKSavunma sanayisi, demir yolu sistemleri, rüzgar enerjisi ve nükleer enerji santralleri gibi stratejik alanlarda, Türkiye”nin teknolojik bağımsızlığını güçlendirecek test, muayene, gözetim ve belgelendirme faaliyetlerine de başladıklarını bildiren Şahin, “Bu kapsamda, Akkuyu Nükleer Güç Santrali”nde yerli malzeme kullanımını artırarak yaklaşık 664 milyon dolar tutarında yerli malzeme tedarik ettik.” diye konuştu.- TSE, ISO ETKİNLİĞİNE EV SAHİPLİĞİ YAPACAKŞahin, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve karbon kredilendirme projeleri konusunda da önemli adımlar atıldığını dile getirerek, TSE”nin “Ulusal Karbon Kredilendirme Programı” ile ulusal standart ve metodolojilerin belirlenmesine katkı sağladığını söyledi.2027 yılı ISO Haftası Etkinlikleri”nin İstanbul”da ve TSE”nin ev sahipliğinde gerçekleştirileceğini belirten Şahin, 129 üye ülkeden yaklaşık 1500 katılımcının etkinliklere katılacağını sözlerine ekledi.
Source: Www.star.com.tr
Erzurum depremi korkuttu, Naci Görür o bölgeyi uyardı: Sıkışıyor
Topraklarından Kuzey, Doğu ve Batı Anadolu diye adlandırılan üç büyük fay hattı geçen Türkiye”de deprem paniği yaşanmaya devam ediyor. Son olarak Doğu Anadolu Bölgesi sabaha karşı sallandı. Erzurum”da 4,5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi”nin aktardığı verilere göre, Erzurum”un Pasinler ilçesinde saat 04.30″da yerin 14 kilometre derinliğinde, 4.5 büyüklüğünde deprem oldu. AFAD: OLUMSUZ DURUM YOK Deprem çevre illerden de hissedildi. AFAD Erzurum”un Pasinler ilçesinde meydana gelen 4,5 büyüklüğündeki deprem sonrası olumsuz bir durum bulunmadığını, saha tarama çalışmalarının devam ettiğini bildirdi. NACİ GÖRÜR’DEN KORKUTAN UYARI Erzurum ve bölgesinde paniğe yol açan depremin ardından Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür”den dikkat çeken bir uyarı geldi. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Naci Görür şu ifadeleri kullandı: “DOĞU ANADOLU SIKIŞIYOR” “Erzurum, Taşlıyurt-Pasinler’de 4,5 sığ bir deprem oldu. Yanal atımlı Karayazı Fay Zonu üzerinde. Doğu Anadolu sıkışıyor. 6 Şubat depremlerinin bunda ekstra bir etkisi olmalı. Geçmiş olsun.”
Source: Internet Haber