Estetik takıntısı ile gelen ödül
Demi Moore’un Altın Küre’yi elinde tutarken kurduğu cümlelerdi bunlar.Kendisi için de, izleyenler için de hem üzücü hem de mutluluk verici bir andı bence.Patrick Swayze ile başrolü paylaştığı “Hayalet” (The Ghost) filminin yeri, bende ve eminim pek çok kişide başkadır oysa.Yıllar önce alması gereken ödülü önyargılar, popüler sinema- bağımsız sinema ayrımı, ‘sanat’ın farklı çevrelerdeki tanımı gibi pek çok nedenle alamamış olan Moore’a Altın Küre’yi getiren “Cevher” (The Substance) filminin kendisinin hayatından kopan bir hikâyesi var aslında.Yaşlanmakta olan kadının zamana karşı durma çabası sonucunda yaşadığı psikolojik sarsıntıyı, korkunç deneyimleri ve sonucu anlatan bir ‘body horror’ filmi “Cevher”.İzlemesi, sindirmesi zor ama bir o kadar da çarpıcı ve etkileyici.Rol ve hikâye sanki ona yazılmış gibi.Hatırlarsanız kendinden yaşça küçük olan Ashton Kutcher ile büyük aşk yaşamış ve Kutcher, Mila Kunis’e gidince Demi Moore’un Altın Küre konuşmasında da bahsettiği hayatındaki o kötü zamanlar başlamıştı.Aşırı estetik müdahalelerle yaşlanmayı ve kendisiyle yüzleşmeyi reddeden Demi Moore’un bu ‘kötü zamanları’ demek ki Altın Küre’ye giden yolunun taşlarını örüyormuş.Bu hikâyenin, insanın başına gelen kötü şeylerin bile bir nedeni olduğunu kanıtlaması da bize bir hayat dersi olsun.Pilaf otel odasında kaldıDemi Moore’la başladık, onunla devam edelim.Moore, Altın Küre Ödül Töreni’nde giydiği muhteşem kıyafete rağmen kendisini biraz çıplak hissettiğini açıkladı.Nedeni ise minik köpeği Pilaf’ı törene gelirken otel odasında bırakmış olması. Ben olsam, Pilaf törene benimle gelmişti.Çok da tatlı olmuştu.Otelde civciv unutmuşlarHotels.com’un yayınladığı son raporda ilginç veriler bulunuyor. Bir düşünün, otelde hiç eşya unuttunuz mu?Hotels Insights raporuna göre otellerde en fazla unutulan eşyalar kirli çamaşırlar, şarj aletleri, makyaj malzemeleri ve kişisel bakım ürünleriymiş. Ama unutulanların da ‘en’leri var. En pahalıları arasında 1 numarada marka saatler var. Odadan çıkarken saat ve küpe kontrolü yapmak lazım tabii.Benim en sinir olduğum kategori ise evcil hayvan kategorisi. Tatilciler otellerde bu yıl civciv ve kertenkele unutmuşlar. Bu kadarı da olmaz, olmamalı diyorum.
Source: Ömür Gedi̇k
Milli sporcu Şevval Çakal: Hedefim 2028 Los Angeles Olimpiyat Oyunları
U21 Avrupa Ümitler Taekwondo Şampiyonası”nda 62 kiloda Avrupa Şampiyonu milli Şevval Çakal’ın açıklamaları şöyle;Şevval Çakal kimdir, Kısaca kendinden bahsetmek ister misin?20 yaşındayım. Hacettepe Üniversitesi’nde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nde öğrenciyim. Ankara’da yaşıyorum. İdmanlarıma ve derslerime burada devam ediyorum.Taekwondo kariyerine nasıl başladığını, daha çok erkeklerin egemen olduğu bir sporda nasıl var olduğunu, buna nasıl merak saldığını bize anlatır mısın?En yakın arkadaşımın taekwondo geçmişi vardı ve tekrar başlamak istiyordu. Bende, onunla ve aynı zamanda ikizim olan kardeşim ile birlikte başladım. Kulübümüzde daha çok kızlar var. Ayrıca başarılı ablalarım vardı; onlarla çalışarak ilerledim.İlk başlarda yaşadığın zorlukları hatırlıyor musun? “Benim açımdan çok zor geçmişti ama sonrasında üstesinden gelmeye başladım” dediğin zorluklar oldu mu, oluyor mu?Taekwondo sert bir spor olduğu için başlarda gerçekten zorlanıyordum. İdmanlarda ağladığım zamanlar bile oldu ama bir süre sonra alıştım. Daha çok keyif almaya başladım.Yaşadığın zorlukların kariyeri açısından öğretici tarafları oluyor mu? Başarılarında bu yaşadığın zorlukların sana öğrettiği şeylerin payı var mıydı?Tabii ki oluyor. O zorlukları yaşamasaydım bu kadar yüksek bir seviyede olamazdım.Peki kötü geçen bir turnuva ya da beklediğinin altında performans gösterdiğim bir maçın ardından seni yeniden ayağa kaldıran, motive eden şeyler oluyor mu? Ben yeniden başarı kazanmalıyım” dediğin anda seni ne motive ediyor?Bazen performansımızın düşük olduğu maçlar oluyor. Önemli olan süreci doğru yönetmek ve her seferinde üstüne katarak gelişmek. Böyle zamanlarda daha önce başardığımı ve tekrar başarabileceğimi kendime hatırlatarak motive olmaya çalışıyorum.İlk başta yerel şampiyonalar, yerel turnuvalar ile başladın. Sonrasında uluslararası arenada yarışmalara çıkmaya başladın. Senin için nasıl bir fark vardı? İlk uluslararası yarışmalara çıktığında yerel turnuvalardan farklı ya da zor olan kısımlar neydi?Özellikle uluslararası turnuvalarda Türkiye adına dövüşmek ayrıca bir motivasyon oluyor. Bundan sonrası için meydan okuma olarak gördüğün ya da kendine hedef olarak koyduğun şeyleri konuşmak istiyoruz. Bu konuda bize neler anlatmak istersin?Dünya ve Avrupa şampiyonalarında şampiyonluk yaşamayı hedefliyorum. 2028 Los Angeles Olimpiyat Oyunları”na katılmak için daha çok puan toplamak istiyorum.Kariyer planlarından bahseder misin? Profesyonel bir ekiple çalışıyor musun? Geleceğe hem sportif hem de kariyer anlamında nasıl hazırlanıyorsun?Max Potential ekibi ile çalışıyorum. Süreç boyunca her zaman bizim için en iyisi düşünülüyor. Böyle profesyonel bir ekiple çalıştığım için kendimi şanslı hissediyorum.
Source: Hurriyet.com.tr