Kırmızı kart neden fiyaskoyla sonuçlandı
Fiyaskonun ortaya çıkmasına yol açan detaylara şöyle bir bakalım:*- Özgür Özel, durup dururken herkesi alarma geçirdi. “Dikkat! Dikkat! Saat 15.00’te çok önemli bir açıklama yapacağım” dedi.- Türkiye’yi sallayacakmış gibi bir hava yaydı. Beklenti çıtasını yükseltti. Sürpriz vurgusu yaptı. Herkesin saat 15.00’i beklemesine yol açtı.- Herkes sandı ki… “Hükümet afallayacak. En az sekiz bakan açıklama yapmak zorunda kalacak. Ortalık fena karışacak” falan.- Beklentiler acayip yükseltilmişken… Ceketin iç cebinden bir kırmızı kart çıkartılması karşısında herkes büyük hayal kırıklığına uğradı.- En muhalifler, en CHP’liler bile “Kılıçdaroğlu bile daha iyiydi. Bu nedir arkadaş” falan diye dövünmeye başladı. Özgür Özel karşıtlarına gün doğmuş oldu.- Sonuç: Bir faciadır, bir fiyaskodur. İletişim fakültelerinde al okut. Tam da o cinsten.*Bir fiyaskoya yol açmayacak “kırmızı kart” iletişimi yapılamaz mıydı?Tabii ki yapılabilirdi.*- Özgür Özel, beklenti çıtasını hiç yükseltmeden hükümete karşı yeni bir protesto yöntemi geliştirdiklerini söylerdi.- Sürpriz falan demeden “Bugün saat 15.00’te hükümete kırmızı kart gösteriyoruz” diye ne yapılacağını ilan ederdi.- En sonunda da fiyaskosuz biçimde Mersin’de meydanda kırmızı kartlı eylem gerçekleştirilmiş olurdu.*Bunun için de iletişim dâhisi olmaya falan gerek yoktu.Asgari izan yetip de artardı bile.İKİSİ ÜST ÜSTE GELİNCEMUHALİFLERİN büyük umut bağladığı Ekrem İmamoğlu’nun, parti içindeki rakiplerine…“Ekrem tökezlesin de belki onun yerine ben geçerim diyenler var. Ben ‘pışık’ derim onlara” diye seslenmişti.*İmamoğlu’nun bu çocuksu ve gülünç sözlerinin şoku tam olarak atlatılmamıştı ki…Özgür Özel’in yanlış iletişim stratejisine dayalı “kırmızı kart” çıkışı geldi.* İkisi üst üste gelince de…Şu iki şey oldu:- BİR: Muhalif kamuoyunun umutları heder oldu.*- İKİ: Kırmızı kart, gereğinden fazla tepki aldı.OYUNCULAR AJANSLAR MENAJERLER TARTIŞMASISEKTÖRLE ilgili bir tartışma var gündemde.Tekelleşme, rekabeti ortadan kaldırma, ayak oyunları yapma falan türü iddialar gırla gidiyor.*Hiçbir tartışmayı doğru dürüst yürütemediğimiz gibi bunu da yürütemiyoruz.Sektörel tartışmanın içine belden aşağı vurmaları da sokuşturuveriyoruz.İşin içine belden aşağı vurmalar girince de…Yapılması gereken asıl tartışma güme gidiyor.* Bu olayda da olan bu.ENERJİ BAKANI BAYRAKTAR BENDE NASIL BİR İZLENİM BIRAKTI- Aşırı sağlamcı biri. Temkinli. İhtiyatlı. Doğalgaz mı aranıyor? Tam sonucu görmeden asla umut vermiyor. Petrol mü aranıyor? Mutlaka tüm değerlendirmelerin sonucunu bekliyor.* – Neyse onu söylüyor. Milim abartmıyor. Milim eksiltmiyor. Başarıyı da anlatıyor, daha kat edilecek çok yolun olduğunu da söylüyor. Bu açıdan itimat telkin ediyor.* – Kendisine şunu dert edinmiş: Ne yaparız da Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltırız? Her yaklaşımında, her vurgusunda bu hedefe ulaşma amacı var.*- Her mühendis gibi o da planlamayı / hesaplamayı hayatının odak noktası yapmış. Mesela Suriye konusunu, tam bir planlama / hesaplama konusu olarak görüyor.*- Güneş / rüzgâr enerjisinde bugün Türkiye’nin ulaştığı noktayı çok önemsiyor. Bu alanda daha büyük atılımlar gerçekleştirmek için kolları sıvamış durumda.*- Oruç Reis gemisinin Somali’de yaptığı araştırmayı heyecan verici buluyor. Türkiye’nin dünyanın dört bir yanında petrol ve doğalgaz arayan ülkeler kervanına katılmasının önemine vurgu yapıyor.*- Rakamlara, projelere sonsuz hâkim. Neyi sorarsan sor. Not defterlerine, kâğıtlara, bilgisayar ekranlarına bakmadan tak tak tak anlatabiliyor.*- Şovun kıyısından geçmiyor. Ağırbaşlılığı asla elden bırakmıyor. Güler yüzlü bir ciddiyetle hareket ediyor. Son bir ayrıntı: Ekranda nasılsa ekran dışında da aynı.Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, CNN Türk Tarafsız Bölge’de konuğumuz oldu. Bakan Bayraktar’la ilgili edindiğim izlenimleri aktarıyorum:STÜDYODA GABAR PETROLÜNÜ KOKLAMAK- Gabar petrolü deyip de geçmeyelim. Bu petrol, daha düne kadar bombaların patladığı, çatışmaların yaşandığı Gabar’dan çıkıyor.* – Gabar’da bulunan petrol, terörün sona ermesinin bu topraklara nelerin kazandıracağının en somut göstergelerinden sadece biri. Bu açıdan süper sembolik bir olay.*- Gabar’da petrol, 2021 yılında bulundu. Cumhuriyet tarihinin en büyük petrol keşfiydi bu. Şu anda günlük 71 bin varil petrol üretiliyor Gabar’da.*- 71 bin varil ne demek? Türkiye’nin petrol üretiminin tümü günlük 56 bin varildi. Gabar’dan sonra bu rakam 127 bin varile çıkmış durumda. Yani Gabar, Türkiye’nin petrol üretimini iki buçuk kat arttırdı.*- Bir önemli ayrıntı daha: Gabar’da çıkan petrol, dünya standartlarında kaliteli bir petrol.* – Gabar’da üretilen petrolün değeri yıllık 2 milyar dolar. Ekonomik değeri bu. Ama olay, ekonomiyle de sınırlı değil. Bölgenin istihdamında önemli bir rol oynuyor, bölgenin kalkınmasına katkı sunuyor.* – Enerji Bakanı Bayraktar’ın konuk olduğu Tarafsız Bölge’de Gabar petrolünden bir örnek vardı elimde. Kavanozun içindeki petrolü biraz kokladım. Öyle keskindi ki kokusu… Az kalsın kafam dumanlanacaktı. O derece yani.
Source: Ahmet Hakan
Bilecik”te üniversiteli gençler tasarladıkları eğitsel materyalleri anaokulu öğrencileriyle buluşturdu
Prof. Dr. Azmi Özcan Kütüphanesi”nde düzenlenen etkinlikte üniversiteli gençler, karton, ip, yapıştırıcı ve boya gibi basit malzemelerle tasarladıkları 100″den fazla materyali, 5 farklı anaokulunda bulunan 350 çocukla buluşturdu.
BŞEÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Raif Zileli, etkinlikle ilgili yaptığı açıklamada, derslerde teorik bilgilerin yanı sıra uygulamalı eğitimlere de ağırlık verdiklerini belirtti.
“Materyal Geliştirme” ile “Sanat ve Yaratıcılık” dersleri kapsamında öğrencilerin kendi tasarımlarını hazırladıklarını aktaran Zileli, “Matematik, fen bilimleri, sanatsal ve hareketli oyunlara yönelik materyaller üretildi. Bu materyallerle üniversiteli gençler, anaokulu öğrencileriyle birebir etkileşim kurma şansı yakaladı. Teorik bilgileri sahada deneyimlemek, hem öğrencilerimizin eğitimine katkı sağlıyor hem de çocukların gelişim süreçlerini destekliyor.” diye konuştu.
Zileli, geçen yıl bir anaokulunda denenen programın bu yıl 5 farklı okulla genişletildiğini belirterek, materyallerin Çocuk Gelişimi Kulübü aracılığıyla diğer okullara da ulaştırılacağını ifade etti.
Dr. Öğr. Üyesi Perihan Civelek ise üniversite öğrencilerinin eğitsel oyunlar tasarlayıp bunları çocuklarla uygulama fırsatı bulmasının önemine dikkati çekti.
Programda eğitsel, matematiksel ve sanatsal oyunlara yönelik tasarımların bulunduğunu anlatan Civelek, “Her bir öğrencimiz derslerde tasarladıkları materyalleri çocuklarla buluşturuyor. Çocuklar bu etkinliklerden mutlu ayrılırken, öğrencilerimiz de öğretim sürecinde eşsiz deneyim kazanıyor.” dedi.
“Teorik bilgilerimizi çocuklarla birebir uygulamak çok farklı deneyim”
Çocuk Gelişimi Bölümü 3. sınıf öğrencisi Sude Horsum da teorikte öğrendikleri bilgileri çocuklarla birebir uygulamanın gerçekten çok farklı deneyim olduğunu belirterek, “Çocuklarla iletişim kurarak onların mutluluğuna tanık olmak, bizler için unutulmaz fırsat.” ifadesini kullandı.
İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Sami Akyol ve BŞEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Yurdakul da öğrencileri ziyaret ederek, oyunlar hakkında bilgi aldı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Burdur Valisi Bilgihan, AA”nın “Yılın Kareleri” oylamasına katıldı
Bilgihan, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla AA”nın Burdur Bürosu”nu ziyaret etti.
Gazetecilerin gününü kutlayan Bilgihan, AA muhabirleri ve foto muhabirlerinin yurt içinde ve dışında 2024 yılında çektiği, “Roketsan, Lifebox ve Sony” katkılarıyla hazırlanan “Yılın Kareleri” oylamasında yer alan “Haber”, “Doğal Yaşam ve Çevre”, “Spor”, “Günlük Hayat” ile bu yıla özel eklenen “Özgür Suriye” kategorilerindeki fotoğrafları inceledi.
Bilgihan, “Özgür Suriye” kategorisinde Emin Sansar”ın “İsmi silinirken” ve “Her şeye rağmen”,”Doğal Yaşam ve Çevre” kategorisinde Nurettin Boydak”ın “Hayat damarları” başlıklı fotoğrafını tercih etti, “Haber” kategorisinde ise Yunus Türkyılmaz”ın “Ay ve uydusu” fotoğrafına oy verdi.
“Günlük Hayat” kategorisinde Osmancan Gürdoğan”ın “Madenciler” fotoğrafını seçen Bilgihan, “Spor” kategorisinde ise Adem Kutucu”nun “Ata sporu” başlıklı karesinden yana oy kullandı.
“Bu uygulamadan dolayı da Anadolu Ajansını tebrik ediyorum”
Vali Bilgihan, fotoğrafların hepsinin bir birinden güzel kareler olduğunu, hepsinin birer mesaj da içerdiğini belirtti.
Fotoğraflarla hem sanatsal hem de hayata dokunma açısından güzel bir çalışma olduğunu dile getiren Bilgihan, “Bütün foto muhabirlerimize teşekkür ediyorum. Bu uygulamadan dolayı da Anadolu Ajansını tebrik ediyorum.” dedi.
“Yılın Kareleri” oylamasıyla fotoğraf sanatına katkı sunulduğunu ve insan yaşamına dair yüzyıllar sonra hatırlanabilecek bir karenin miras bırakıldığını anlatan Bilgihan, şunları söyledi:
“Hem dünyada hem de Türkiye”deki sanatta, sporda, günlük yaşamda, siyasette öne çıkan bir takım anıları biriktirmek, arşivlemek ve gelecek nesillere aktarmak noktasında çok önemli bir misyonu AA”nın yerine getirdiğini düşünüyorum. Bütün emektarlara, emek sahiplerine ve aynı zamanda fikirde üretici olan herkese çok teşekkür ediyor ve başarılar diliyorum.”
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Kaftanları süsleyen “Bilecik çatması”nı geleceğe taşıyor
Halıcılığıyla ünlü Kocaeli”nin Körfez ilçesinin Hereke semtinde doğup büyüyen, 1992″de evlendikten sonra eşinin memleketi Bilecik”e yerleşen 57 yaşındaki Tuzak, küçük yaşlarda anneannesinden ve teyzesinden öğrendiği dokumacılığı, uzun yıllar usta öğretici olarak çalıştığı Bilecik Halk Eğitimi Merkezinde birçok kursiyere öğretip geçen yıl emekliye ayrıldı.
Emekliliğinin ardından Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Seyfettin Yıldız”ın teşvikiyle, atılan sıkı ilmekler sayesinde uzun süre yıpranmayan, ipek ve keten ipliklerle yapılan “Bilecik çatması” kumaşını dokumayı öğrenen Tuzak, Kent Konseyi bünyesinde açılan kursta gönüllü usta öğreticilik yapmaya başladı.
Tuzak, haftada 2 gün üçer saat eğitim verdiği 18 kadına, padişahların kaftanlarında, saray eşrafının kıyafetlerinde ve yatak örtülerinde kullanılan “Bilecik çatması” kumaşı dokumayı öğretiyor.
İpek ve keten iplikler kullanarak ortaya çıkardığı kumaşlara çeşitli hayvan ve çiçek figürleri, minyatür desenleri ile kentin tarihi yapılarını dokuyan Tuzak, İtalyan sanatçı Leonardo da Vinci”nin “Son Akşam Yemeği” tablosunu da işlemeye başladı.
Evli ve 2 çocuk annesi Sevil Tuzak, AA muhabirine, bu sanatın yaşatılması için elinden geleni yaptığını söyledi.
Dokumacılığı anneannesi ve teyzesinden öğrendiğini anlatan Tuzak, “Resimleri baz alarak üretim yapıyorum. Ne kadar renk girerse o kadar güzel oluyor. Özellikle farlı şeyler dikkatimi çekiyor. Çevremdekilerin bakış açıları çok güzel ve kursiyerler gitgide çoğalıyor. Bilecik”e böyle bir şey kazandırdığım için çok mutluyum.” dedi.
“Günümün 1-2 saatini çatma dokumaya ayırıyorum”
Tuzak, kursiyerlerinin ilerleme katettiğini, kimilerinin çatmalarını satışa sunduğunu dile getirdi.
Üretim sürecine ilişkin konuşan Tuzak, şu bilgileri verdi:
“Genelde Sanat Sokağı”ndaki atölyemde üretim yapıyorum. Önce dikey tezgahlarda çözerek başlıyoruz. Sonra gücüsünü (arka ve ön çözgü tellerinin ayrılması) yapıyoruz. Akabinde kilidini yaparak dokumaya başlıyoruz. Ürünün bitmesi boyutuna göre değişiyor. Örneğin bir seccade 4 ila 6 ay arasında bitebiliyor. Ebat büyüdükçe süre uzar. Günümün 1-2 saatini çatma dokumaya ayırıyorum.”
Kursiyerlerden 58 yaşındaki Emine Karataş da Tuzak”la geçen yıl resim kursu için gittiği Halk Eğitimi Merkezi”nde tanıştığını, daha sonra çatma dokumaya başladığını belirtti.
Kursta keyifli vakit geçirdiklerini anlatan Karataş, “Düğüm atmayı, çözmeyi öğreniyoruz. Çatma yapmak hoşuma gidiyor, bu sanata dair her şeyi öğrenmek istiyorum. Gelecekte çatmaya hakim olup eğitmenlik de yapmak isterim. Öğrenmek isteyen herkese yardımcı olurum.” dedi.
61 yaşındaki Sema Kacav ise sınıf öğretmenliğinden emekli olduktan sonra boşluğa düştüğünü, bu sebeple kursa başladığını anlattı.
Tuzak”ın çalışmalarına hayran kaldığını vurgulayan Kacav, “Çok beğendim. “Ben de senin kursiyerin olayım” dedim. Birlikte güzel işler yapıyoruz. Mutluyum, kursu çok seviyorum.” diye konuştu.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Dursun Özbek”ten çarpıcı sözler: Galatasaray ateş altında”
Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Galatasaray Spor Kulübü Divan Kurulu yeni üye berat töreninde açıklamalar yaptı.Dursun Özbek yaptığı açıklamada, “Divan Kurulu, Galatasaray”ın en yüksek istişare organıdır. Problemlerimiz divanda tartışılır. Siz yeni divan üyelerinden benim bir ricam var. 3 bine yakın üyemiz var. Divan Kurulu”na katılmanızı rica ediyorum.” dedi.”G.SARAY ATEŞ ALTINDA”Ezeli rakipleri tarafından Galatasaray”ın ateş altında olduğunu söyleyen Özbek, “Özellikle bu dönemde Galatasaray yarıştığı rakipleri tarafından bayağı bir ateş altına alınmıştır. Bu günlerde sağlayacağımız birlik ve beraberlik son derece önemlidir.” ifadelerini kullandı.”ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA KONUŞACAĞIM”Gelecek hafta birçok konuyla ilgili açıklama yapacağını söyleyen Dursun Özbek, “Önümüzdeki hafta tekrar bir toplantımız var. Orada da tartışmayı, konuşmayı uygun gördüğüm konular var.” diye konuştu.
Source: Www.star.com.tr