Yükseköğretim Gündemi – Oğuz Atay’dan İstihdam Fırsatlarına

Oğuz Atay’ı yeniden okuyun

Oğuz Atay Özel Sayısı’nın içindekileri sıralayacağım:Mehmet Can Doğan / Türk Edebiyatının TutunanıÇEVRELEYİCİ YAKLAŞIMİsmet Emre / Oğuz Atay’ın HayatıDoğan Hızlan / Oğuz AtayEnis Batur / Türkiye’nin Ruhu’nu Çağırmak Oğuz Atay’da Ansiklopedizm ve TopografyaFigen Abacı / Oğuz Atay’da Dış Dünya İç Dünya DolayımıKurtuluş Kayalı / Oğuz Atay’ın İki Kıskaç Arasındaki SerüveniAli Galip Yener / Oğuz Atay’ın Eserinde Kurmacanın Sınırları ve Kurucu İdeolojinin Tutunması Üzerine NotlarCemile Odunkıran / Oğuz Atay’ın Metinlerinde Oyunbazlığın Tarihi, Tarihin OyunbazlığıEmel Aras / Oğuz Atay Dönemeci Bize Ne Söyler?Necmettin Turinay / Selim’in ve Turgut’un ZaferiKURAMSAL YAKLAŞIMRomanlar ÜzerineHakan Sazyek / Tutunamayanlar Modernist mi, Postmodernist mi?Yalçın Armağan / Tutunamayanlar’da Biyografi VaadiCafer Şen / Oğuz Atay’ın Eserlerinde Sahip Olunamayan Kaybın Arzusu; Kaybın GörüngüsüBirsen Karaca / Oğuz Atay’ın Dostoyevski ile Kurduğu Sanat Bağı: Dostoyevski’nin Yarattığı“Hayalperest” Tipinin ParodisiÖyküler Üzerineİbrahim Şahin / “Aramızda Fark Mesafe Ayrılık Yoktur”: Muğlaklığın HazzıAyşe Demir / Oğuz Atay’ın SorularıNurseli Gamze Korkmaz / Bir Mektup’luk Zamanı Ölçmek: Oğuz Atay’ın “Bir Mektup” Adlı Öyküsünde Zaman Kategorisinin AnaliziSercan Ceylan / Politik Söylemin Postmodernist İronisi: Oğuz Atay’ın “Tahta At” Öyküsünde Politik KurguZeynep Tek / “Unutulan” Adlı Hikâye Üzerine Aksi OkumalarÇağla Akar / Bir Suçluluk Sarmalı: Korkuyu BeklerkenAyşe Sandıkkaya Aşır / Korkuyu Beklerken’de Karakter ve KarakterizasyonTiyatro Metni ÜzerineEsra Dicle / “…Bir Oyun Gibi Koyalım Meselemizi…” Oyunlarla Yaşayanlar’daModernleşme ve Toplumsal Cinsiyet MeselesiELEŞTİREL VE ÇÖZÜMLEYİCİ YAKLAŞIMEnis Batur / “Amma Hikâye”Mehmet Can Doğan / Şiirin ParodileşmesiBâki Asiltürk / Kötü Yazılmış İyi Bir Roman: TutunamayanlarAslıhan Keleş Kurtoğlu / Postmodernizmin Tüm Açmazlarıyla Tehlikeli Oyunlar’ı Yeniden OkumakMustafa Kurt / Oyunun Ciddiyeti: Oyunlarla YaşayanlarTEMATİK YAKLAŞIMMehmet Narlı / Tutunan Babadan Tutunamayan OğulaÖzgür Taburoğlu / Oğuz Atay’ın Kapalı MekânlarıDinçer Apaydın / Oğuz Atay’ın Montauk’ı Neresi?Ahmet İlhan / Eylembilim’de Aydın Problemiİsmail Sert / Oğuz Atay’ın Aydın TaifesiVefa Taşdelen / Bir Eğitimci Olarak Oğuz Atay: “Otantik” (Sahih) Eğitimin Belirtileri Üzerineİrfan Çevik / Oğuz Atay’ın Orhan Veli’siMüge Göncü / Yitmişliğin / Yitirilmişliğin Korkusuİbrahim Eryiğit / Oğuz Atay’ın Eserlerinde MatematikSemra Yaman / Oğuz Atay’ın Öykülerinde Yol ve YolculukSerdar Odacı / Tutunamayanlar’da Bir Varoluş Aracı Olarak Medyaya Dair GöstergelerBETİMSEL YAKLAŞIMFaruk Uysal / Hangi Oğuz Atay?İbrahim Demirci / Bir Bilim Adamının Romanı’na İlişkin NotlarŞaban Sağlık / Oğuz Atay’ın Günlük’üne Yansıyan Eleştirmen Kimliğiİsa Koyuncu / Oğuz Atay’ın Günlüklerinde Edebiyat EleştirisiSevinç Yıldız / Kurumsal Kimliğin Gölgesinde: Bir Akademisyen Olarak Oğuz AtayAli Sali / Bağışlanmayan Tek Suç: Oyunu Fark EtmekHacer Yeğin Güneş / Bir Romancının Mühendislik İzleği ÜzerineEMPATİK YAKLAŞIMCevat Çapan / Oğuz Atay’a Eylembilim’le İlgili MektupSelim İleri / Oğuz Atay İçinTuran Karataş / Canım İnsanlar! Sonunda, Bana, Bunu da Yaptınız.Necip Tosun / Oğuz Atay’dan Yazma DersleriMehmet Aycı / Oğuz Atay İçin Kırk Üç CümleAli Necip Erdoğan / 21. Yüzyılın İkinci Çeyreğine Girerken Olric’le Selim Işık’ı AramakHandan Acar Yıldız / Turgut’un Yel Değirmenlerini Kim Yaptı?SORUŞTURMAGüven TuranOğuz DemiralpAbdullah UçmanBeşir AyvazoğluMurat YalçınMesut Varlık BİBLİYOGRAFYA İsa Koyuncu / Oğuz Atay BibliyografyasıMehmet Can Doğan – Türk Edebiyatının Tutunanı:“Bugün, Oğuz Atay’ın modern Türk edebiyatının en fazla ilgi gören yazarlarından biri olduğu rahatlıkla söylenebilir. Başta Türk edebiyatı olmak üzere akademinin farklı alanlarında Atay’ın eserleri üzerine yüzlerce lisansüstü tez yapılmış, kitap bütünlüğünde çalışmalar ve sayısız makale yayımlanmıştır. Edebiyat kurumunda saygın bir yeri bulunan Atay’ın eserleri; içerik zenginliği, kurmaca özellikleri, anlatım teknikleri ve çağırıcı çoksesliliğiyle farklı çevrelerin ve farklı okur gruplarının ilgisini çekmektedir. ‘Marka değeri’ hayli yüksek bir yazardır Oğuz Atay. Bu yüzden, kitle kültürüne de hayli çekici gelmektedir Atay ve özellikle Tutunamayanları. Henüz, Gustave Flaubert’in Madam Bovary’sinden üretilen ‘Bovarizm’ gibi bir ‘Tutunamayanlarizm’ kavramı çıkarılamamışsa da kitle kültürünün çevriminde fetişleştirilmiştir.”(Hece Dergisi, Oğuz Atay Özel Sayısı, Ocak 2025)

Source: Doğan Hizlan


Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü 10, TÜBİTAK 7 personel alacak

Kurumların konuya ilişkin ilanları Resmi Gazete”de yayımlandı.

Buna göre, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Ankara, İstanbul, Antalya ve Nevşehir başta olmak üzere yeni temsilciliklerin açılacağı illerde görev yapacak toplam 10 pilot, hava trafik kontrolörü, hava trafik emniyeti elektronik personeli (ATSEP), havacılık bilgi yönetimi (AIM) uzmanı ve uçuş teknisyeni istihdam edecek.

Adaylar başvurularını e-Devlet üzerinden Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Kariyer Kapısı-Kamu İşe Alım ile Kariyer Kapısı “https://isealimkariyerkapisi.cbiko.gov.tr” adreslerinden yapabilecek. Başvurular bugün başlayacak ve 24 Ocak”a kadar devam edecek. Bu sürede şahsen veya posta yoluyla yapılan müracaatlar kabul edilmeyecek.

İlanda belirtilen pozisyonlara başvuran adaylara, yazılı ve sözlü sınav yapılacak. Yazılı sınav Giriş ve Alan Bilgisi olmak üzere 2 aşama olacak. Havacılığa Giriş sınavından 70 puan ve üstünü alan adaylar, alan bilgisi sınavına girmeye hak kazanacak. Sözlü değerlendirmeden önce adaylar psikoteknik değerlendirmeye tabi tutulacak.

Genel Müdürlük tarafından belirtilen nitelikteki sözleşmeli personel alımıyla ilgili her türlü duyuru Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün internet sitesinden (http://web.shgm.gov.tr/tr/genel-duyurular/) yayımlanacak, adaylara ayrıca bir bildirimde bulunulmayacak.

TÜBİTAK”ın memur alımına ilişkin detaylar

TÜBİTAK ise Kocaeli ve Ankara”da istihdam edilmek üzere 7 memur alacak. Adaylar 20 Ocak”a kadar başvuru yapabilecek. Başvurular için gerekli koşullar ve süreçlere Türkiye İş Kurumunun (İŞKUR) internet adresinden ulaşılabilecek.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Fadime Özkan yazdı: Eve, aileye, çocuğa güçlü destek

Aile ve kadın, kuruluşundan itibaren AK Parti”nin en hassas olduğu konuların başında geliyor. Refah Partisi çizgisinden başlayarak bu siyasi damarın güçlenmesinde kadın siyasetçilerin büyük emeği vardır. Star gazetesinin çok değerli kalemlerinden yazar Sibel Eraslan”ın Refah Partisi İstanbul İl Kadın Kolları Başkanlığı hala “efsanevi bir dönem” diye anlatılır. AK Parti”ye de aynı şekilde “kadın partisi” deniyor.Bu başarıda ve sahiplenmede Erdoğan”ın tutumu kritik öneme sahip. Erdoğan kadınlara siyasette alan açarken konuya toplumsal ve bireysel düzlemde “hak temelli” yaklaştı. Verilen zorlu mücadelelerin ardından kadınlar despotik laikçilerce gasp edilmiş hak ve özgürlüklerine kavuşmuş, kendilerini ev dışında da var edebilmiş durumdalar.KADIN GÜÇLENDİNDİKÇE…2002″de kızların okullaşma oranı yüzde 39 iken şimdi yüzde 95″lerde. Yükseköğretimde oran 2002″de yüzde 11 iken şimdi 52 civarı.Eğitim oranları, farklı alanlarda uzmanlaşma ve istihdam, sivil toplum faaliyetlerinde yer alma gibi konularda eskiden var olan ve kapanmaz görünen cinsiyetler arası uçurum artık kapanmak üzere. Hatta mesela akademide kadınlar erkeklerden önde.Bu amaçla İş Kanunu kadınlar lehine defalarca elden geçirildi. Kadınların hukuki açıdan güçlendirilmesi için ihtisas mahkemeleri olan Aile Mahkemeleri ta 2003″te kuruldu.Kadına yönelik şiddeti önleme konusunda ise sıfır toleransla yola çıkıldı. 2004″te ve 2010″da Anayasada değişiklikler yapıldı. TCK”da da öyle. Hem mevzuatı hem zihniyeti değiştirmek için büyük çaba gösterildi yani.AİLE DEĞERLERİNE ATIFÖte yandan kadınlarla beraber ailenin güçlenmesine de o derece önem verildi.Aile içi rollerde yükün sadece kadının omzuna yüklenmemesi, sorumluluğun paylaşılması için siyasi söylemler geliştirildi. Bazılarının feminist söylemlere hapsetmeye çalıştığı sorun alanlarına daha eşitlikçi ve aile bağlamında baktı AK Parti.Peygamber Efendimizin hayatından örnekler vererek, eşi Hz. Hatice”den, Hz. Ayşe”den, kızı Hz. Fatıma ile ilişkilerinden hareketle kadınlara cesaret aşıladı. Hak teslimini, adaleti ve merhameti, dayanışmayı, kadim değerleri hiç ötelemedi. Kadınlar profesyonel iş hayatında var olurken aile bağlarının güçlü tutulması önemsendi.MEVZUAT ELDEN GEÇİRİLDİMevzuatı da buna göre değiştirdi AK Parti hükümetleri. Anayasasının 41. maddesindeki “Aile Türk toplumunun temelidir” ifadesi “Aile Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır” hükmü AK Parti sayesinde değiştirildi.2004″te ise Anayasanın “kanun önünde eşitlik” başlıklı 10. maddesinin 2. fıkrasına “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür” ibaresini ekledi.2011″de Başbakanlığa bağlı Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı kaldırıldı yerine “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı” adıyla bakanlık kuruldu.Liste uzar gider ama burada keseyim.AİLE GÜÇLENDİRİLİRKEN KADININ HAKKIBu uzun girizgâhı da şunu demek için kendime dayanak yaptım:AK Parti aileyi güçlendirirken kadının hakkını yemedi. Yenmiş haklarının, yok sayılmış adının üstüne yatmadı. Kadınları giyimine, hayat biçimine göre ayrıştırmadı. Yok saymadı, bilakis var kıldı.Belli kesimler farklı gerekçelerle aileyi, çocuğu ya da erkeği öne çıkarıp kadının hakkını o kadar kolay yiyebiliyor ki AK Parti”nin buradaki adaletli tutumunu kayda geçirmek istedim.Aileyi iki kanadıyla uçan bir kuş gibi, iki kefesiyle dengesini bulan bir terazi gibi kadın ve erkek ile kabul etti iktidar partisi. Bu açıdan mesela annenin doğum iznini uzatırken babaya da bebeğiyle zaman geçirmesi ve eşine yardımcı olması için Türkiye”de ilk kez uygulanmak üzere doğum izni çıkardı.AİLE YILININ MÜJDELERİBütün bu arka plan üzerinden değerlendirdim ben Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın dün aileyi güçlendirmek için açıkladığı yeni destekleri. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da yirmi gün önce buluştuğumuzda etraflıca anlatmıştı yapılanları ve hazırlıkları. Star gazetesinde yayınlamıştık.Cumhurbaşkanı Erdoğan 2025″i neden Aile Yılı ilan ettiklerine dair sağlam bir çerçeve çizdi dün.Türk toplumundaki değişim, düşen doğum oranları, artan boşanmalar, ilerleyen evlilik yaşları gibi usul usul ilerlerken fark edilmeyen ve daha çok “kişisel tercihler” bağlamında görülen ama on yıllık dilimlere baktığınızda ise değişimin hızını gösteren, toplumsal soruna dönüşen konulara dair doğru tespitleri oldu Erdoğan”ın. Çözümlerini de sundu.GÜÇLÜ, CİDDİ, RASYONELSorunları çözmek, evliliği özendirmek, kolaylaştırmak, en az üç çocuk konusunda ailelere destek olmak için açıklanan müjdelerin her birini güçlü, ciddi ve rasyonel buldum doğrusu.Zengin veya geçim sıkıntısı olmayan toplumsal kesimlerde çocuk sayısı zaten çok azdır. Bir, iki. Daha çok sayıda çocuğu olan ve olmasını isteyen kesimler ise daha yoksul ya da dar gelirli ailelerdir.Bu açıdan Erdoğan”ın duyurduğu ilk kez evlenen gençlere faizsiz 150 bin TL kredi desteğinin, doğacak çocuklara her ay yapılacak düzenli ödemelerin nasıl teşvik edici olduğunu ilk on yılda bile görürüz diye düşünüyorum.Zira ilk çocuğa 5 bin TL, ikinci çocuğa her ay 1500, üç ve sonrasında ise her ay 5 bin TL destek ödemesi yapılması dar gelirli ailelerin işini gerçekten kolaylaştıracaktır.Kadınlar ve erkekler için uzaktan esnek çalışma modellerinin geliştirilmesi, kolay konut edinme, kreş ve bakım evi kolaylığı gibi diğer kalemler de epeydir üzerine çalışılan politikalar.LGBT konusuna tekrar girmeyelim ama malum, iktidarın bu konudaki bilinçli ve dirençli tutumunda bir değişik yok. Cumhurbaşkanı doğru ve fıtri olanı yüceltip destekleyerek sapkın ve hastalıklı olanı “aile dışında” tutarak zayıflatıyor aslında.

Source: Fadime Özkan


Suriye Dışişleri Bakanı Türkiye”ye geliyor

Suriye de Esad rejiminin devrilmesinin ardından yeni yönetimin Dışişleri Bakanı olarak göreve gelen Esaad Hasan Şeybani, yarın Türkiye ye geleceğini duyurdu. Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Yeni Suriye yi temsil etmek üzere, on dört yıldır Suriye halkını hiç bırakmayan Türkiye Cumhuriyeti ne ilk resmi ziyaretimizi yarın gerçekleştireceğiz. açıklamasında bulundu. YÜKSEK LİSANSINI İSTANBUL DA YAPTI 1987 de Haseke şehrinde doğup Şam da büyüyen Şeybani, 2009 yılında Şam Üniversitesi Edebiyat ve Beşeri Bilimler Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu. Şeybani 2022 yılında İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler yüksek lisans programından mezun oldu. İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi nden yapılan açıklamada, tez konusunun ise Arap İsyanlarının 2010-2020 Yılları Arasında Suriye ye Yönelik Türk Dış Politikasına Etkisi olduğu kaydedildi. Açıklamada, Şeybani nin aynı üniversitede doktora eğitimine devam ettiği bilgisi paylaşıldı.

Source: Habertürk