Konya’dan tepki
Konya”da hakem Direnç Tonusluoğlu”na büyük bir tepki vardı. Mücadelenin bitiş düdüğüyle birlikte yeşil-beyazlılar sosyal medya hesabından hakemin fotoğrafını kullanarak, “Tüm VARlığıyla DİRENÇ gösterdi” ifadelerini kullandı. Konyasporlu oyuncular ikinci yarıda Kostic”in koluyla müdahalesinde penaltı beklemiş ama maç devam etmişti.
Source: Fotomaç
Muslera”ya destek
Galatasaray”ın iki Uruguaylı yıldızı Muslera ve Lucas Torreira”nın arasından su sızmıyor. İkili her fırsatta görüşürken, birbirlerine de destek oluyor. Torreira dün sosyal medyadan bir paylaşım yaparak, “Baba, kardeş, arkadaş, kaptan, psikolog ve daha fazlası. Seni seviyorum” ifadelerini kullandı.
Source: Fotomaç
Venezuela”da Maduro”ya tehdit: İktidardaki günleri sayılı
Venezuela”da muhalif lider Maria Corina Machado, 10 Ocak”ta devlet başkanı olarak yemin eden Nicolas Maduro”yu tehdit ederek, “İktidardaki günleri sayılı.” ifadelerini kullandı. “PARANOYAKLAR VE UYUMUYORLAR” X sosyal medya platformundan açıklama yapan Machado, Maduro hükümetini hedef aldı. Machado, “Rejimdekiler az olduklarını ve izole edildiklerini biliyorlar, iktidardaki günleri sayılı bunu da biliyorlar. Bu yüzden paranoyaklar ve uyumuyorlar. Sonlarının yakın olduklarını biliyorlar ve etrafındaki herhangi biri tarafından satılmaktan korkuyorlar.” ifadelerini kullandı. “İPLERİNİ ELİMİZDE TUTUYORUZ” Maduro yönetiminin, 28 Temmuz 2024″teki seçimleri kendilerinin “ezici farkla” kazandığına dair tutanakları asla gösteremeyeceğini iddia eden Machado, “Bunun en zor an olduğunu biliyoruz, riskleri biliyoruz ve bu yüzden ringdeyiz, mücadele ediliyoruz, vuruyoruz, birinci rauntta kazanmazsak üçüncü veya dördüncü rauntta kazanacağımız kararlılığıyla yumruklar atıyoruz, ama kazanacağız çünkü onların iplerini zaten elimizde tutuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.Machado, Maduro yönetimini yendiklerini ve herkesten kararlı şekilde mücadeleden kopmamalarını istedi. MADURO, YENİ DÖNEM İÇİN YEMİN ETMİŞTİ Venezuela”da 28 Temmuz 2024″teki devlet başkanı seçimini yüzde 52 oyla 3. kez kazanan Nicolas Maduro, yeni dönemi için 10 Ocak”ta yemin etmişti. Muhalefet koalisyonunun adayı olarak yarışan Edmundo Gonzalez, Maduro”nun halkın iradesine darbe yaptığını ileri sürmüştü. G7 ülkelerinden yapılan ortak açıklamada, Maduro”nun yemin ederek göreve başlaması, “demokratik meşruiyetten yoksun” olduğu gerekçesiyle kınanmıştı.
Source: Ekim Devrim Manduz
“Zaman çok daraldı” demişti! Yusuf Güney bu sefer de kıyamet tarihi verdi!
Yıllardır astral seyahat açıklamalarıyla gündeme gelen Yusuf Güney, 2025 kehanetlerini açıklamıştı. “Dünyalar arasında savaş. Şu an Amerika”da neden bu kadar UFO olayları patladı? Uzaylı diye bir şey yok bu arada. Hepsi burada yaşıyor. Yeraltında yaşayanlar var” diyerek ağızları açık bırakan Yusuf Güney yine sosyal medyada gündem oldu. Yusuf Güney”in söylediği iddia edilen “2030’a doğru kıyamet geliyor” sözleri sosyal medyada paylaşıldı. Kimi bununla dalga geçti kimi ise Güney”e tepki gösterdi. “Zaman çok daraldı” diyerek 2025 kehanetlerini bir bir sıraladı!Yusuf Güney son olarak “Zaman çok daraldı artık kıyametin sonuna geliyoruz” açıklamasıyla da gündeme bomba gibi düştü.
Source: Internet Haber
Danla Bilic”ten estetik itirafı: Yalvarıyorum kimse yaptırmasın
Ünlü sosyal medya fenomeni Danla Biliç, İbrahim Selim ile Bu Gece adlı programda yaptırdığı estetik operasyonlardan bahsetti. Biliç, kalçasına yaptırdığı uygulamadan pişmanlık duyduğunu ve yaşadığı kötü günleri anlattı.Biliç, “Aquafilling diye bir uygulama. Vücuda yapılan bir dolgu. Çok kilo verdim bir ara” dedi. “Birinci ve ikinci ameliyatı oldum. Çok fazla geldi. O çok yasaklı bir maddeymiş. Sürekli ismi değiştirilip ülkeye sokulan ve vücuda asla enjekte edilmemesi gereken bir maddeymiş” diyen Biliç bu uygulamayı hiç kimseye tavsiye etmediğini söyledi.Hastaneye yatırılan sosyal medya fenomeni, “Hala bitmiş bir süreç değil. Bir kez daha muhtemelen ameliyat olacağım” ifadelerini kullandı.”Dolgu kaburgama çıktı, yalvarıyorum kimse yaptırmasın” Biliç bu uygulamanın zararlarından şu sözlerle bahsetti: “Dolgu kaburgama çıktı. Akıp kayan bir şey, MR çekilip vücudun hangi bölgelerine kaydığını bakılıyor. Ameliyat oluyorsun ama kas altına saklanan dolgu başka bir yerinden çıkabiliyor. İnsanların diz kapaklarından temizlenen bir şey. Yalvarıyorum kimse yaptırmasın vücuduna böyle bir şey.”Danla Bilic kimdir, nereli, kaç yaşında? Danla Bilic gerçek adı nedir? Neslihan Damla Aktepe, 5 Ekim 1994 tarihinde Kütahya”da Çerkes kökenli bir ailede dünyaya geldi. Çocukluk döneminde isminin sıkça yanlış yazılması ve Beşiktaş Teknik Direktörü Slaven Bilić”e olan hayranlığı nedeniyle internet kariyerinde Danla Bilic ismini benimsemeye karar verdi. Aktepe, ilk kez Twitter aracılığıyla dikkat çekti. 2015’in sonlarında Alper Potuk, Nadir Çiftçi gibi ünlü futbolculara doğrudan mesajlar göndererek sosyal medyada gündem olmayı başardı. Bu mesajları yanıtlarıyla birlikte Twitter”da paylaşarak geniş bir kitleye ulaştı. Cristiano Ronaldo”nun Türk model Cansu Taşkın’a gönderdiği mesajlardan etkilenerek bu yola girmişti.Hızla popülerleşti 2016 yılında Danla Bilic adıyla YouTube kanalını açan Aktepe, hızla popülerleşti. “Yeditepe Üniversitesi %50 Burslu Kız Makyajı” adlı videosu, ona büyük bir takipçi kitlesi kazandırdı. 2017 yılında ise sinematografik tartışmaları ve popüler isimlerle yaptığı videolarla dikkat çekti. Ancak, bu süreçte zaman zaman eleştirilerin de hedefi oldu. Özellikle trans bireylere yönelik şakaları ve gençleri intihara teşvik ettiği iddiaları nedeniyle yasal sorunlarla karşılaştı.Aktepe, 2016-2018 yılları arasında pek çok ünlüyle birlikte videolar çekti ve önemli televizyon programlarına katıldı. Ancak bu dönemde yaşadığı tartışmalar da sık sık gündeme geldi. 2018’de, yazar Aşkım Kapışmak ile olan husumeti, mahkemeye taşındı ve mahkeme yeterli suç unsuru olmadığına karar verdi.Aynı yıl, çocuklara olumsuz örnek teşkil ettikleri gerekçesiyle Danla Bilic ve diğer sosyal medya fenomenleri, bir dernek tarafından dava edildi. Aktepe, bu konuda, “Ben öğretmen miyim, herkese rol model mi olmam gerekiyor?” diyerek savunma yaptı.Danla Bilic, sosyal medya ve YouTube dünyasında dikkat çekici bir kariyere sahip. Yetenekleri ve içerikleriyle gençler arasında popüler olan Aktepe, zaman zaman yaşadığı tartışmalarla da adından söz ettirmeyi sürdürüyor. 2020 itibarıyla YouTube’da 2,6 milyon aboneye ulaşarak, dijital dünyanın önemli isimlerinden biri haline geldi.
Source: Internet Haber
Kerimcan Durmaz”ın avukatının talebine ret
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı”nca sosyal medya fenomeni Kerimcan Durmaz hakkında, yayınladığı videolar içerisinde ve görseller üzerinde reklam yerleştirme gibi eylemlerde bulunduğu, ayrıca yoğun şekilde yasa dışı bahsi özendirici ve teşvik edici faaliyet yürüttüğü iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma kapsamında 7 Ocak”ta gözaltına alınan Durmaz, ertesi gün adliyeye sevk edilerek çıkarıldığı İstanbul Sulh Ceza Hakimliği”nce tutuklanmıştı. İTİRAZ REDDEDİLDİGeçtiğimiz günlerde Kerimcan Durmaz”ın avukatı Müge Doğan, İstanbul 10.Sulh Ceza Hakimliği”ne tutukluluğa itiraz dilekçesi sunmuştu. İtirazı değerlendiren nöbetçi mahkeme, söz konusu talebin reddine ve Durmaz”ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Source: Www.star.com.tr
“Arkadaşımızın sevgilisi eniştemiz değildir” paylaşımı tartışma yarattı
Sosyal medyada içerik üreten Gaye Özdemir isimli fenomen, yayınladığı videoyla bir tartışmanın fitilini ateşledi. Özdemir, “Yakın arkadaşımızın sevgilisi eniştemiz değildir” ifadelerini kullandığı bir video yayınladı. Kısa sürede gündem olan ve yüz binlerce izlenme alan videoyu sosyal medya kullanıcıları yorum yağmuruna tuttu. SÖZLERİ TARTIŞMA ÇIKARDI Gaye Özdemir paylaşımında şunları söyledi: “Arkadaşlar bu konuda bir anlaşalım. En yakın arkadaşımızın sevgilisi eniştemiz falan değildir. Takipleşilmez, o bizi takip etmez. Temas kurulmaz ve baş başa sohbet edilmez. Dağdan geldiysem dağdan geldin deyin ama o arkadaşımızın sevgilisidir ve arkadaşımızı mutlu ettiği kadar hayatımızda vardır. Ayrıldıkları an bizim için biter. Arkadaşımıza kötü davrandığı an biz de onu sevmiyoruzdur. Nokta.” SOSYAL MEDYADA TARTIŞMA YARATTI Özdemir”in paylaşımına bazı kullanıcılar hak verirken, bazı kullanıcılar da “İpin ucu kaçtı” yorumunu yaptı.
Source: Haberler
Gökhan Özen Los Angeles”taki evinin terasından şehri gösterdi! “Yangın yok”
ABD’nin Los Angeles şehrinde ve çevresinde devam eden yangında bölgedeki şiddetli rüzgarlar söndürme çalışmalarını daha da zorlaştırıyor. Lüks malikanelerin de küle döndüğü Los Angeles yangınınında Kenan Doğulu ve Beren Saat de evlerini kaybetmişti. Survivor yarışmacısı Turabi de geçtiğimiz gün ev ve arabasının küle döndüğünü söylemişti. Yetkililer bölgeye dair uyarılarını sürdürürken bir döneme damga vuran Gökhan Özen Los Angeles”taki evinin terasından bir paylaşımda bulundu. Uzun yıllardır yurt dışında yaşayan Gökhan Özen paylaşımında “Los Angeles sakin” notunu düştü. Özen, “Akrabaları, yakınları ve sevenleri olanlar için bu videoyu çekmek istedim, duman, itfaiye, panik böyle bir durum yok” dedi. Ancak Gökhan Özen”in paylaşımına sosyal medyada tepkiler geldi. Binlerce insanın tahliye edildiği bölgeye dair bu paylaşıma “Millet yalan mı söylüyor”, “Adam Los Angeles”i kendi mahallesinden ibaret sanıyor”, “Tamam anladık Los Angeles”ta evin var” yorumları geldi.
Source: Internet Haber
Almanya seçimlerine dış müdahale: “Yeni Amerika” yeni bir Almanya istiyor
Anadolu Ajansı Stratejik Analiz Müdürü Zeliha Eliaçık, yeni dönemde ABD siyasetinde önemli rol oynayacak Elon Musk”ın Almanya seçimlerine müdahil olma girişimlerini, nedenlerini ve olası etkilerini AA Analiz için kaleme aldı.
Almanya’nın iç istihbarat kurumu Anayasayı Koruma Teşkilatı (Verfassungsschutz) geçtiğimiz günlerde Alman seçimlerine dış müdahale riskini ele alan bir rapor yayımladı.[1] Raporda Alman kurumları, 23 Şubat’ta yapılacak seçimlere dış müdahale, siber saldırılar, kurumların ve belli kişilerin itibarsızlaştırılması ile dezenformasyon şeklindeki seçim sonuçlarını etkilemeye yönelik saldırılara karşı hazırlık yapmaları için uyarıldı. İlginçtir ki istihbarat raporunda Rusya seçimlerde olası dış müdahalelerin gizli kaynağı olarak gösterilse de en cüretkar ve net müdahale “dost” ve hami bir ülkeden, Amerika Birleşik Devletleri”nden (ABD) geldi.
Trump döneminde hükümet harcamaları ve verimliliği alanında görev alması beklenen Elon Musk, Alman seçimleri yaklaştıkça X platformu üzerinden Alman siyasetine yönelik ardı ardına açıklamalar yapmaya başladı. Almanya için Alternatif Partisi”ni (AfD) Almanya’nın son umudu olarak nitelendiren Musk, “Almanya’yı sadece AfD kurtarabilir.” dedi. Bu çağrılar, Almanya’yı kurtarılması gereken hasta adam, ABD’yi de onu kurtaran süper güç olarak resmederek 2. Dünya Savaşı”nın sonuna benzer bir dejavu yaşatsa da, geçmişten farklı olarak içerde bölünmelere neden olan aşırı sağı tek çözüm olarak sunuyor. Tam da Alman istihbaratının uyardığı gibi Musk, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’a “antidemokratik bir zorba”, Şansölye Olaf Schulz’a ise “aptal” diye hakaret ederek ana akım siyasetin liderlerini ve kurumlarını da hedef aldı.[2]
Dış müdahale tartışmaları ve tepkiler
En son 9 Ocak’ta X platformunda yayınlanan Elon Musk-Alice Weidel konuşmasının, AfD lideri tutuk ve hazırlıksız konuşarak kendinden beklenen performansı gösteremediği için, AfD’nin büyüsünü bozduğuna inananlar olduğu gibi, yayını AfD’ye propaganda imkanı sunduğu için eleştirenler de oldu. Alman merkez siyasetinin bu girişimlere cevabı ise yerli hukuki inceleme başlatmaktan AfD’yi yasaklamaya kadar varan bir dizi önlemi tartışmaya açması oldu.
Musk ve AfD Almanya ana akımından gelen dış müdahale eleştirilerine “Soros müdahale ederken neden sorun olmadı.” diye karşı çıkarken, Almanya’nın Donald Trump’ın yeniden seçilme sürecindeki açıklamaları ve Romanya gibi ülkelere yönelik müdahaleleri de “Siz de aynısını yaptınız” şeklinde gündeme getiriliyor. Bu noktada Almanya’nın Batılı değerler mazeretiyle Türk siyasetini dizayn etme çabalarını da hatırlamak gerekiyor. Alman siyasetinin Avrupa Birliği”nin (AB) gücünü de kullanarak geçmişte başka ülkelere müdahale denemelerinde bulunması, “Almanya’yı kimin yöneteceğine Almanlar karar verir” haklı itirazının inandırıcılığını zedeliyor.
Bilindiği üzere Almanlar sosyal medya kullanırken X’den ziyade Facebook’u tercih ediyor. Konvansiyonel medyada sansüre maruz kaldıklarını söyleyen AfD taraftarları ise daha çok X’i kullanıyor. Alman liderlerin takipçi sayıları da bu gerçeği yansıtıyor. Gelecek seçimlerde şansölye olması beklenen Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) lideri Friedrich Merz’in sadece 367 bin takipçisi varken AfD lideri Weidel’ın 878 bin takipçisi bulunuyor. Ancak yeni Amerika’nın yeni ve belki de en etkili yönetici elitlerinden Musk’ın Alman seçimlerine etkisini X platformunun az kullanılması üzerinden küçümsemek doğru olmaz.
Musk’ın AfD’ye verdiği sosyal medya desteğinin ötesinde esas üzerinde durulması gereken iki nokta var. Bunlar, AfD’nin toplumsal karşılığı ve Musk’ın Alman siyasetine dair yaptığı seçimlerin Almanya için uzun vadede ne anlama geleceğidir. Burada esas dikkat edilmesi gereken husus, AfD liderliğindeki yeni aşırı sağın artık radikal bir oluşum değil, toplumda karşılık bulan tepkisel bir siyasi ve toplumsal harekete dönüşmüş olmasıdır. Nitekim son anketlerde AfD Musk yayınından sonra 2 puan daha kazanarak yüzde 22 ile CDU’nun ardından ikinci parti olurken, en güçlü şansölye adayı anketlerinde de Alice Weidel en üst sıralarda yer aldı.[3] Ayrıca Almanya’da sistem karşıtı hareketlerin başta AfD olmak üzere, sadece sokaktaki antisosyal radikal grupların değil, profesörlerin ve gazetecilerin dahil olduğu entelektüel grupların desteğini de kazandığını unutmamak gerekiyor. Almanya’da AfD’li olmak eskiden olduğu gibi artık utanç verici değil, hatta ABD’nin desteği bu eski utancı bir gurura bile çevirmiş olabilir.
Pragmatik bir uzlaşı: AfD ve Musk ittifakı
Nitekim Musk’ın AfD desteğini bir imaj düzeltme çalışması gibi değerlendirmek mümkün. X yayınında AfD, hem Alman kamuoyuna hem de dünya sahnelerine antisemitizm karşıtı, İsrail dostu ve yeni dünya sistemine entegre olmaya hazır liberal bir parti şeklinde “paketlenerek” yeniden sunulmuş oldu. Örneğin Musk’ın İsrail savaşına yönelik sorusuna “bir çözümü bulunmadığını” söyleyen Weidel, Musk’ın zorlamasıyla İsrail’in varlık hakkını desteklediğini ve Almanya’da Yahudileri koruyacak tek partinin de AfD olduğunu ifade etti.
Ancak AfD liderinin, İsrail sorunu için “Çok karışık bir konu, bir çözümüm yok” demesi ve Musk’ın sunduğu çözüm önerilerini itirazsız bir şekilde kabul etmesi, Weidel’ın şişirilmiş bir figür olup olmadığı noktasındaki soru işaretlerine alan açtı. Uluslararası sistemin dönüşüm geçirdiği ve rollerin yeniden dağıtıldığı bir vasatta, AfD ve Weidel”ın Almanya için gerçekten bir kurtarıcı mı, yoksa sadece kullanışlı bir araç mı olduğu sorusu akılda tutulması gereken ihtimaller arasında yerini aldı. Zaten Weidel’in hayatına bakıldığında Sri Lankalı bir kadınla evli olması ve uzun süre Almanya’da değil İsviçre’de üstelik de sol-LGBT çevrelerinin ağırlıkta olduğu bir mahallede yaşaması, partisinin ideal olarak sunduğu muhafazakar ve yerli vizyondan çok farklı bir yerde durduğunu gösteriyor.[4] Weidel’in politik söylemleriyle özel hayatı arasındaki bu çelişkiler, onun gerçek amacı, düşünceleri ve sahiciliğinin sorgulanmasına da yol açıyor.
Musk, sadece hakim devlet yapıları ve kurumlarıyla değil, Avrupa’nın tüm değerleriyle kavgalı olduğu için, AfD’nin radikal kanatlarının aksine bir siyasetçi pragmatizmi taşıyan bu aktöre destek veriyor. Nitekim Weidel, partisini muhafazakar-liberal bir parti olarak yeniden çerçevelemekle kalmayarak, parti kurultayında Alman istihbaratı tarafından radikal bir yapılanma olarak gösterilen parti gençlik örgütünü de feshederek sisteme uyum noktasında pragmatik tutumunu yeniden göstermiş oldu.
“Dış müdahale” AfD’nin iktidar şansını arttırdı mı?
Şu ana kadar tüm Alman ana akım siyasi partileri AfD ile bir koalisyon yapmayacaklarını ifade ettiler. Ancak AfD’nin, ana muhalefet olarak siyasette pişeceği 5 yılın ardından, 2029 seçimlerinde iktidara yaklaşma şansı artabilir. Oy oranları da bu süreçte belirleyici olacaktır, çünkü AfD’nin yüksek oy aldığı bir ortamda yok sayılması halkın iradesinin yok sayılmasına yol açarak demokratik sisteme olan güvensizliği derinleştirecektir.
Şubat seçimlerinde ana muhalefet olarak çıkması beklenen AfD’nin, henüz iktidar olmadan siyasi ajandayı dönüştürerek şimdiden Almanya’nın dönüşümünü hızlandırdığı açıktır. Bu, AfD’nin taban kazandığı konularda, CDU başta olmak üzere diğer partilerin söylemlerini keskinleştirerek, özellikle göçmen ve İslam politikalarında neredeyse aynı tonu taşıyan siyasetleri benimsemesinden anlaşılıyor. Ulus devlet-sermaye ve toplum ilişkilerinin yeniden dizayn edilmeye çalışıldığı bir dönemin eşiğinde, eski aktörleri tasfiyeye çalışan bu “yeni” oyuncuların, eski düzenden devraldığı düşman ise yine değişmedi. Musk ve AfD’nin söylemlerinde keskin, merkez parti söylemlerinde daha yumuşak olan göçmen karşıtlığı ve İslam düşmanlığı, bütün partilerin siyasi söylemlerinin de odağını oluşturuyor. CDU geriye göçü kolaylaştıran yasalar çıkarmayı vaat ederken, Yeşiller ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) de belli şartlarda göçmenlerin ülkelerine geri gönderilmeleri noktasında hemfikir. Alman siyasetinin merkezine göçmen ve İslam karşıtlığının oturtulması AfD’nin, henüz iktidara gelmeden, fikirlerinin çoktan iktidarda olduğunu ortaya koyuyor.
“Yeni Amerika” yeni bir Almanya istiyor
Elon Musk’ın müdahaleleri Almanya’yı etkiler mi tartışması 2. Dünya Savaşı”ndan beri güvenlik ve dış politikada Amerikan etkisinde olan bir ülke için çok da anlamlı olmasa gerek. Mesele Musk’ın sosyal medya gücünü kullanmasının ötesinde yeni Amerikan yönetiminin bir parçası olarak Alman siyasetine taraf oluşudur. Esasında bütün mesele “yeni Amerika”nın planları için Avrupa’nın rolünü yeniden konumlandırma çabasıdır. Trump’ın görevi devralmasından sonra gerçekleşecek Almanya seçiminin sonuçları ve koalisyon müzakereleri de Avrupa’yı ve Almanya’yı yeniden konumlandıracak olan yeni dönem Amerikan siyasetinden elbette etkilenecektir.
Merkezinde enerji darboğazına bağlı endüstrileşme sorunu bulunan bu liberal ekonomik krizin refah sorunuyla başladığını ve giderek siyaseti ve devlet kurumlarını da içine alarak bir sistem krizine dönüştüğünü söylemek gerekiyor. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra siyasi ve askeri gücü baskılanan Almanya tek güçlü olduğu alan olan ekonomide ağır darbelerle boğuşuyor. Önceden refahın üstünü örttüğü tüm sorunlar, ekonominin bozulmasıyla birlikte su yüzüne çıkarak Almanya’da toplumsal birliği sarsıyor. Krizin kapsamı Musk’ın müdahaleleriyle birlikte giderek bir meşruiyet krizine dönüşüyor.
Öyle görünüyor ki ABD ve Avrupa için başlayan yeni dönemin ve sistem dönüşümünün tüm bedeli, kurban olarak seçilen yabancılara ve icat edilen “Müslüman sorunu” eliyle Müslümanlara ödettirilecek. Nasıl ki eski aşırı sağın Nazi döneminde bir “Yahudi sorunu” var idiyse, yeni düzen kurulurken de yeni aşırı sağın mücadele edeceği bir “Müslüman sorunu” icat edildi. Ancak tüm bu hesaplar yapılırken göz ardı edilen şey Alman halkının gerçek çıkarlarıyla uyuşmayan bu siyasetin Alman toplumuna da maliyetinin çok yüksek olacağıdır.
Almanya için aşılmaz denen tüm eşikler aşıldı. Cin bir kere şişeden çıktı. Cini şişeye geri sokmak artık imkansız. Almanya’yı orta ve uzun gelecekte çok ciddi ve riskli meydan okumalar bekliyor. Kriz durumlarında her millet kendi karakter özelliklerine göre tepki verir ve Almanya tarihi bu konuda endişelere yol açan işaretler ve olaylarla dolu.
[1] https://www.verfassungsschutz.de/SharedDocs/hintergruende/DE/spionage-und-proliferationsabwehr/gefaehrdung-der-bundestagswahl-2025-durch-unzulaessige-auslaendische-einflussnahme.html#doc2014594bodyText1
[2] https://www.fr.de/politik/elon-musk-beleidigt-steinmeier-und-verhunzt-scholz-namen-93492746.html
[3] https://www.handelsblatt.com/politik/deutschland/forsa-umfrage-afd-legt-in-umfrage-bundesweit-auf-22-prozent-zu/100002363.html
[4] https://www.spiegel.de/spiegel/alice-weidel-die-afd-spitzenkandidatin-erstaunt-fruehere-weggefaehrten-a-1167859.html
[Zeliha Eliaçık, Anadolu Ajansı Stratejik Analiz Müdürüdür.]
*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Serenay Sarıkaya ifadeye çağrıldı
ID Danışmanlık Limited Şirketinin kurucusu ve ortağı olan menajer Ayşe Barım”a hakkında başlatılan soruşturma kapsamında yurt dışına çıkış yasağı konulmuştu. BARIM HAKKINDA SORUŞTURMA SÜRÜYOR İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, bazı sanatçı ve oyuncuların menajerliğini yapan Barım hakkında sosyal medya platformlarında yer alan paylaşımlar ve haberlerdeki iddiaları ihbar kabul edilip, maddi gerçeğin ortaya çıkartılması için resen başlatılan soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında Barım”a yurt dışına çıkış yasağı konulmuştu.Birçok ünlü oyuncunun menajerliğini yapan Barım”ın sektörde tekelleşmeye neden olduğu iddia edilmiş, kendisine karşı çıkan oyuncuları piyasadan uzaklaştırdığı öne sürülmüştü. SERENAY SARIKAYA İFADEYE ÇAĞRILDI Milliyet”te yer alan habere göre Ayşe Barım hakkında yürütülen soruşturma çerçevesinde, oyuncu Serenay Sarıkaya da ifade vermek üzere Cumhuriyet Başsavcılığı”na çağrıldı. REKLAM İLİŞKİ İDDİASI Rekabet Kurumu”nun dizi-film sektörüne yönelik başlattığı haksız rekabet soruşturmasının bir ucu Mert Demir ve Serenay Sarıkaya çiftine uzanmış, para karşılığı reklam ilişkisi yaşadıkları iddia edilmişti. Mert Demir”in bir iş insanıyla eşcinsel ilişki yaşadığı, bu ilişkiyi gizlemek için 5 milyon dolar karşılığında Serenay Sarıkaya ile reklam ilişkisi iddiası magazin gündemine bomba gibi düşmüştü.
Source: Haberler
Mehmet Ali Erbil”in yayınında mide bulandıran tehdit: Bu gece başka bir erkekle olacağım
Son dönemlerde yasa dışı bahis skandalıyla gündeme gelen Mehmet Ali Erbil”in yanına başka bir kadını alıp TikTok”ta yayın açması eski sevgilisi Gülseren Ceylan”ı küplere bindirdi. “BU GECE BAŞKA BİR ADAMLA BERABER OLACAĞIM” Ünlü şovmeni başka bir kadınla görmesi üzerine yayına bağlanan Gülseren Ceylan, “Bu yaptığını karşılığında ben de bu akşam başka bir adamla birlikte olacağım. Bu saatten sonra yaptığının bedelini ödeyecek” ifadelerini kullandı. CİNSELLİK İTİRAFI OLAY OLMUŞTU Gülseren Ceylan, geçtiğimiz günlerde konuk olduğu bir yayında “Mehmet Ali Erbil seni tatmin ediyor muydu?” sorusuna “Mehmet Ali beni her şekilde tatmin ediyordu, yoksa zaten ilişki olmazdı. Kendisi hiç hap kullanmamasına rağmen erkekliği çok iyiydi, ten uyumumuz da vardı. 30 yaşında cinselliği kötü olan adamlar var ama 60 yaşında, Mehmet Ali gibi cinselliği çok iyi olanlar da var” yanıtını vermişti.
Source: Haberler