“Çevre Bilimleri Gündemi – Yenilenebilir Enerji ve Sürdürülebilir Çözümler”

Tüm şartlar olgunlaştı! Yeni bir dönem başlıyor

Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) “Nükleer Enerji için Yeni Bir Döneme Giden Yol” başlıklı raporu yayımlandı. Küresel nükleer enerji sektöründe mevcut durumun değerlendirildiği rapor, nükleer enerjide yeni projelerin nasıl finanse edileceği, inşası ve yakıt ikmali için güvenilir tedarik zincirlerinin nasıl sağlanabileceğine ilişkin önerileri de içeriyor.Rapora göre, küresel elektrik talebindeki güçlü artış nedeniyle güvenli ve temiz enerji kaynağı ihtiyacı, nükleer enerji için yeni bir çağ başlatma potansiyeli sunuyor.Hidroelektrikten sonra dünyanın en büyük ikinci düşük emisyonlu elektrik kaynağı olan nükleer enerji, halihazırda küresel elektrik arzının yaklaşık yüzde 10″una tekabül ediyor.Bu yıl dünyada faaliyet halinde olan yaklaşık 420 nükleer enerji reaktöründen üretilen elektriğin tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkacağı öngörülüyor. Bu artışta Japonya”da yeniden üretimin başlaması, Fransa”da bazı santrallerdeki bakım çalışmalarının tamamlanması ve Çin, Hindistan, Güney Kore ve Avrupa dahil olmak üzere çeşitli piyasalarda yeni nükleer reaktörlerin devreye girmesi etkili oluyor.- KÜRESEL NÜKLEER ENERJİ HARİTASI DEĞİŞİYORYapay zeka, sanayi ve iklimlendirme, elektrikli araçlar ve veri merkezlerinin yoğun kullanımından dolayı hızla artan elektrik talebini karşılayabilmek için nükleer enerji dahil yeni üretim kapasitesine ihtiyaç duyulacağı öngörülüyor.Bu kapsamda, mevcut nükleer enerji filosunun çoğu gelişmiş ekonomilerde bulunmasına rağmen küresel nükleer enerji haritası değişiyor ve halihazırda inşa halinde olan çoğu proje Çin”de bulunuyor.Dünya genelinde 2017″den beri inşasına başlanan 52 reaktörden 25″i Çin tasarımıyken 23″ü Rus tasarımı olarak öne çıkıyor.- KÜÇÜK MODÜLER REAKTÖRLERE İLGİRapora göre, nükleer enerji teknolojilerindeki yenilikler, yeni projelerin ivme kazanmasına yardımcı oluyor. Daha küçük ölçekli nükleer enerji santrallerinin bir türü olan ve daha hızlı inşa edilebilen küçük modüler reaktörler (SMR), özel sektörün de bu alana ilgisinin artmasını sağlıyor.Doğru desteklerin sağlanmasıyla, SMR”lerin kurulumlarının 2040″a kadar 80 gigavata ulaşabileceği ve küresel nükleer enerji kapasitesinin yüzde 10″unu oluşturabileceği öngörülüyor ancak bu teknolojinin başarısı ve benimsenme hızının, sektörün maliyetleri diğer temiz enerji projelerinin maliyetlerine yakın bir seviyeye düşürme becerisine bağlı olacağı tahmin ediliyor.- “40”TAN FAZLA ÜLKEDE NÜKLEERİN ROLÜNÜ ARTIRMA PLANLARI VAR”Nükleer enerjide yeni dönemin 2030″a kadar yıllık 120 milyar dolar yatırım gerektireceği hesaplanıyor. Bu, mevcut yıllık yatırımların iki katına çıkması anlamına geliyor.Gerekli altyapı yatırımının ölçeği göz önüne alındığında, yeni nükleer projelerin hayata geçirilmesi için kamu finansmanının yanı sıra özel sektör sermayesinin de sektöre çekilmesi kilit önem taşıyor.IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin değerlendirmesinde, nükleer enerjinin güçlü geri dönüşünün devam ettiğini belirterek, “Nükleer enerji, bu yıl rekor düzeyde elektrik üretecek.” ifadesini kullandı.İnşa halindeki nükleer enerji kapasitesinin arttığını kaydeden Birol, “70 gigavattan fazla yeni nükleer enerji kapasitesi inşa ediliyor ve 40″tan fazla ülkenin enerji sistemlerinde nükleerin rolünü artırma planları var. Özellikler SMR”ler heyecan verici bir büyüme potansiyeli sunuyor ancak hükümetlerin ve endüstrinin nükleer enerjide yeni bir döneme giden yolda, yeni projelerin zamanında ve bütçeye uygun şekilde inşa edilmesinden başlayarak finansman ve tedarik zincirleri açısından da bazı önemli engelleri aşması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.Birol, halihazırda nükleer enerjide zenginleştirme kapasitesinin neredeyse tamamının 4 tedarikçi ülkede yoğunlaştığı bilgisini paylaşarak, “Rusya, küresel kapasitenin yüzde 40″ını oluşturarak bu alanda en büyük paya sahip. Nükleer enerji teknolojilerinin yanı sıra uranyum üretimi ve zenginleştirmesinin belirli pazarlarda yoğunlaşması, gelecek için bir risk faktörü ve tedarik zincirlerinde daha fazla çeşitliliğe ihtiyaç duyulduğunun göstergesi.” değerlendirmesinde bulundu.

Source: Www.star.com.tr


EBRD”nin Türkiye yatırımı rekor kırdı, “ortodoks politikalara” övgü geldi

Türkiye”ye 2024″te gelen Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) yatırımları önceki yıla göre yüzde 4 artarak 2,6 milyar Euro”yla rekor seviyeye ulaştı. Türkiye, 5 yıldır üst üste bankanın en fazla yatırım yaptığı ülke oldu. Banka, Türkiye”ye 2023″te 2,5 milyar Euro, 2022″de 1,6 milyar Euro yatırım yaptı. EBRD”nin geçen yılki rekor yatırımında Türkiye”deki özel sektörün yeşil dönüşüm iştahı ve deprem bölgesine yönelik devam eden destek programı kapsamındaki projeler etkili oldu. 100 Euro”dan 16″sı Türkiye”ye Türkiye”deki projeler, bankanın 2024″te faaliyet gösterdiği ülkelerdeki 16,6 milyar avroluk toplam yatırımının da yaklaşık yüzde 16″sını oluşturdu. Böylece, Türkiye EBRD”nin üst üste 5 yıldır en fazla yatırım yaptığı ülke pozisyonunu korudu. Türkiye”yi, Ukrayna ve Mısır takip etti. Söz konusu 2,6 milyar avroluk yatırımın yüzde 60″ını yeşil dönüşüm projeleri oluşturdu.
Banka, geçen yıl deprem bölgesi için açıkladığı 1,5 milyar avroluk destek programının büyük bir kısmını bölgedeki altyapı projelerine sağladı. Geçen yılki yatırımlarla EBRD”nin Türkiye”deki toplam yatırımları 22 milyar avronun üzerine çıktı. Hangi sektörlere yatırım yapılıyor? EBRD Türkiye Genel Müdürü Elisabetta Falcetti, Türkiye”deki yatırımların yaklaşık yüzde 60″ının yenilenebilir enerji, sürdürülebilir tarım ve kaynak verimliliği gibi yeşil dönüşüm projelerine ayrılmasının önemli olduğunu, bunun kamu ve özel sektörün dönüşümü hızlandırma konusundaki kararlılığını gösterdiğini belirtti. “Ortodoks politikalara övgü” EBRD”nin yaklaşık 15 yıldır Türkiye”de faaliyet gösterdiğini, kamu ve özel sektör aktörleriyle etkili işbirliği geliştirdiğini söyleyen Falcetti, Türkiye ekonomisindeki gelişmelere ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “EBRD, uzun vadede Türkiye”de. Uzun vadeli bir yatırım görünümüne sahip olmamız için en önemli şey, istikrarlı bir yatırım ortamıdır. Bu nedenle ülkedeki ekonomik gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. Şu ana kadar Türkiye”de yatırımcı güveninde bir iyileşme görmekten memnuniyet duyuyoruz. Son dönemde ekonomide Ortodoks politikalara yönelik atılan adımları memnuniyetle karşılıyor ve doğru yapısal reformlarla daha fazla iyileşme potansiyelinin olduğuna inanıyoruz. Bizim için önemli olan ekonomik istikrarın devam etmesi. Bu açıdan, Türkiye”yi daha yeşil, daha kapsayıcı, rekabetçi ve entegre bir ekonomi olma yolculuğunda desteklemeye devam etmeyi umuyoruz.”

Source: Dünya Gazetesi


Türkiye EBRD”nin 5 yılda en fazla yatırım yaptığı ülke oldu

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), 2025 yılında Türkiye”ye yapılan yatırımları rakamlarla anlattı. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının (EBRD) yatırımlarının 2024″te 2,6 milyar avroyla rekor seviyeye ulaştığı ifade edildi. EBRD Türkiye Genel Müdürü Elisabetta Falcetti, Türkiye”ye aetan yatırımcı güveninine dikkat çekti. YEŞİL DÖNÜŞÜME REKOR YATIRIM EBRD”nin 2024″te Türkiye yatırımları önceki yıla göre yüzde 4 artarak 2,6 milyar avroya çıktı ve yıllık bazda en yüksek yatırım olarak kayıtlara geçti. Banka, Türkiye”ye 2023″te 2,5 milyar avro, 2022″de 1,6 milyar avro yatırım yaptı. EBRD”nin geçen yılki rekor yatırımında Türkiye”deki özel sektörün yeşil dönüşüm iştahı ve deprem bölgesine yönelik devam eden destek programı kapsamındaki projeler etkili oldu. Türkiye”deki projeler, bankanın 2024″te faaliyet gösterdiği ülkelerdeki 16,6 milyar avroluk toplam yatırımının da yaklaşık yüzde 16″sını oluşturdu. Böylece, Türkiye EBRD”nin üst üste 5 yıldır en fazla yatırım yaptığı ülke pozisyonunu korudu. Türkiye”yi, Ukrayna ve Mısır takip etti. Söz konusu 2,6 milyar avroluk yatırımın yüzde 60″ını yeşil dönüşüm projeleri oluşturdu. Banka, geçen yıl deprem bölgesi için açıkladığı 1,5 milyar avroluk destek programının büyük bir kısmını bölgedeki altyapı projelerine sağladı. Geçen yılki yatırımlarla EBRD”nin Türkiye”deki toplam yatırımları 22 milyar avronun üzerine çıktı. DEPREM BÖLGESİNE DESTEKLER SÜRÜYOR EBRD Türkiye Genel Müdürü Elisabetta Falcetti, yaptığı değerlendirmede, Türkiye”deki yatırımların yaklaşık yüzde 60″ının yenilenebilir enerji, sürdürülebilir tarım ve kaynak verimliliği gibi yeşil dönüşüm projelerine ayrılmasının önemli olduğunu, bunun kamu ve özel sektörün dönüşümü hızlandırma konusundaki kararlılığını gösterdiğini belirtti. Yeşil finansmanın yaygınlaştırılması için ülkenin finans kuruluşlarını desteklemeyi amaçlayan ikinci Türkiye Yeşil Ekonomi Finansman Programı”nı başlattıklarını anımsatan Falcetti, şöyle devam etti: “2024”teki rekor rakamlarımız için deprem bölgesine destek programımızdan bahsetmek gerek. Halihazırda 1,5 milyar avroluk başlangıç paketimizin büyük bir kısmını kullanıma sunduk ve bölgede yeniden yapılanmaya yönelik projeleri finanse etmeye devam ediyoruz. Geçen yıl bölgedeki şirketlere finansman sağladık, bölgedeki KOBİ”leri desteklemeyi amaçlayan tedarik zinciri finansman programlarını duyurduk ve bölgenin temiz su gibi kritik hizmetlere ihtiyacını karşılamaya yönelik projeleri destekledik. Genel olarak bu faktörler, özel sektör ortaklarımızla çalışmalarımıza ivme kazandırarak ülkede rekor düzeyde etki yaratmamızı sağladı.” EBRD UZUN VADEDE TÜRKİYE”DE Falcetti, Türkiye”nin banka için en önemli ve dinamik pazarlardan olduğunu dile getirerek, “Türkiye”deki başarımızın kilit faktörlerinden biri de özel sektörün esnekliği ve dinamizmidir. Özel sektörün zorlu koşullara uyum sağlama becerisi ve uzmanlığı, verimli ortaklıkları teşvik ederek etkili yatırımların önünü açtı. 2025″te de bu başarının üzerine yenilerini ekleyeceğimizden eminiz.” dedi. EBRD”nin yaklaşık 15 yıldır Türkiye”de faaliyet gösterdiğini, kamu ve özel sektör aktörleriyle etkili işbirliği geliştirdiğini söyleyen Falcetti, Türkiye ekonomisindeki gelişmelere ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “EBRD, uzun vadede Türkiye”de. Uzun vadeli bir yatırım görünümüne sahip olmamız için en önemli şey, istikrarlı bir yatırım ortamıdır. Bu nedenle ülkedeki ekonomik gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. Şu ana kadar Türkiye”de yatırımcı güveninde bir iyileşme görmekten memnuniyet duyuyoruz. Son dönemde ekonomide Ortodoks politikalara yönelik atılan adımları memnuniyetle karşılıyor ve doğru yapısal reformlarla daha fazla iyileşme potansiyelinin olduğuna inanıyoruz. Bizim için önemli olan ekonomik istikrarın devam etmesi. Bu açıdan, Türkiye”yi daha yeşil, daha kapsayıcı, rekabetçi ve entegre bir ekonomi olma yolculuğunda desteklemeye devam etmeyi umuyoruz.

Source:


Sivas Valisi Şimşek, AA”nın “Yılın Kareleri” oylamasında favorilerini seçti

Şimşek, AA muhabirleri ve foto muhabirlerinin yurt içinde ve dışında 2024 yılında çektiği, “Roketsan, Lifebox ve Sony” katkılarıyla yapılan “Yılın Kareleri” oylamasında yer alan “Haber”, “Doğal Yaşam ve Çevre”, “Spor”, “Günlük Hayat” ile bu yıla özel eklenen “Özgür Suriye” kategorilerindeki fotoğrafları inceleyerek bilgi aldı.

“Özgür Suriye” kategorisinde Murat Şengül”ün “Devrilen diktatör” karesini seçen Şimşek, “Doğal Yaşam ve Çevre” kategorisinde Lukas Kabon”un “Kurtarılan can”, “Haber” kategorisinde ise Katie McTiernan”ın “Azap yolu” fotoğrafını tercih etti.

Şimşek, “Günlük Hayat” kategorisinde İsa Terli”nin “7 tepe, 5 minare, 1 kule” ve “Spor” kategorisinde ise Gökhan Balcı”nın “Şükür” fotoğrafını seçti.

AA tarafından düzenlenen “Yılın Kareleri” oylamasına her yıl katıldığını söyleyen Şimşek, birbirinden güzel fotoğrafları seçerken zorlandığını belirtti.

Şimşek, fotoğrafları çeken muhabirleri tebrik ederek, “Anadolu Ajansı güvenilir, ilkeli ve tarafsız bir yayın anlayışıyla hareket ediyor. Bu anlamda da hem ülkemizde hem de dünyada önemli bir kamu görevini ifa ediyor. Bizler de takdirle izliyoruz. Anadolu Ajansına ve tüm çalışanlarına bundan sonraki yayın hayatında başarılar diliyorum.” dedi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


İkinci bir program başlattılar! Tercihleri Türkiye oldu: Tam 2,6 milyar avro

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının (EBRD) yatırımlarının 2024″te 2,6 milyar avroyla rekor seviyeye ulaştığı Türkiye, 5 yıldır üst üste bankanın en fazla yatırım yaptığı ülke oldu.EBRD, geçen yıl Türkiye”deki yatırımlarına ilişkin sonuçlarını paylaştı.TERCİHLERİNİ TÜRKİYE”DEN YANA KULLANDILAR! 5 YILDIR İLK ÜLKE OLDUBuna göre, EBRD”nin 2024″te Türkiye yatırımları önceki yıla göre yüzde 4 artarak 2,6 milyar avroya çıktı ve yıllık bazda en yüksek yatırım olarak kayıtlara geçti. Banka, Türkiye”ye 2023″te 2,5 milyar avro, 2022″de 1,6 milyar avro yatırım yaptı.EBRD”nin geçen yılki rekor yatırımında Türkiye”deki özel sektörün yeşil dönüşüm iştahı ve deprem bölgesine yönelik devam eden destek programı kapsamındaki projeler etkili oldu.Türkiye”deki projeler, bankanın 2024″te faaliyet gösterdiği ülkelerdeki 16,6 milyar avroluk toplam yatırımının da yaklaşık yüzde 16″sını oluşturdu. Böylece, Türkiye EBRD”nin üst üste 5 yıldır en fazla yatırım yaptığı ülke pozisyonunu korudu. Türkiye”yi, Ukrayna ve Mısır takip etti.Söz konusu 2,6 milyar avroluk yatırımın yüzde 60″ını yeşil dönüşüm projeleri oluşturdu.Banka, geçen yıl deprem bölgesi için açıkladığı 1,5 milyar avroluk destek programının büyük bir kısmını bölgedeki altyapı projelerine sağladı.Geçen yılki yatırımlarla EBRD”nin Türkiye”deki toplam yatırımları 22 milyar avronun üzerine çıktı.- “KAMU VE ÖZEL SEKTÖR YEŞİL DÖNÜŞÜMDE KARARLI”EBRD Türkiye Genel Müdürü Elisabetta Falcetti, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Türkiye”deki yatırımların yaklaşık yüzde 60″ının yenilenebilir enerji, sürdürülebilir tarım ve kaynak verimliliği gibi yeşil dönüşüm projelerine ayrılmasının önemli olduğunu, bunun kamu ve özel sektörün dönüşümü hızlandırma konusundaki kararlılığını gösterdiğini belirtti.Yeşil finansmanın yaygınlaştırılması için ülkenin finans kuruluşlarını desteklemeyi amaçlayan ikinci Türkiye Yeşil Ekonomi Finansman Programı”nı başlattıklarını anımsatan Falcetti, şöyle devam etti:”2024″teki rekor rakamlarımız için deprem bölgesine destek programımızdan bahsetmek gerek. Halihazırda 1,5 milyar avroluk başlangıç paketimizin büyük bir kısmını kullanıma sunduk ve bölgede yeniden yapılanmaya yönelik projeleri finanse etmeye devam ediyoruz. Geçen yıl bölgedeki şirketlere finansman sağladık, bölgedeki KOBİ”leri desteklemeyi amaçlayan tedarik zinciri finansman programlarını duyurduk ve bölgenin temiz su gibi kritik hizmetlere ihtiyacını karşılamaya yönelik projeleri destekledik. Genel olarak bu faktörler, özel sektör ortaklarımızla çalışmalarımıza ivme kazandırarak ülkede rekor düzeyde etki yaratmamızı sağladı.”- “ORTODOKS POLİTİKALARA YÖNELİK ATILAN ADIMLARI MEMNUNİYETLE KARŞILIYORUZ”Falcetti, Türkiye”nin banka için en önemli ve dinamik pazarlardan olduğunu dile getirerek, “Türkiye”deki başarımızın kilit faktörlerinden biri de özel sektörün esnekliği ve dinamizmidir. Özel sektörün zorlu koşullara uyum sağlama becerisi ve uzmanlığı, verimli ortaklıkları teşvik ederek etkili yatırımların önünü açtı. 2025″te de bu başarının üzerine yenilerini ekleyeceğimizden eminiz.” dedi.EBRD”nin yaklaşık 15 yıldır Türkiye”de faaliyet gösterdiğini, kamu ve özel sektör aktörleriyle etkili işbirliği geliştirdiğini söyleyen Falcetti, Türkiye ekonomisindeki gelişmelere ilişkin şu değerlendirmede bulundu:”EBRD, uzun vadede Türkiye”de. Uzun vadeli bir yatırım görünümüne sahip olmamız için en önemli şey, istikrarlı bir yatırım ortamıdır. Bu nedenle ülkedeki ekonomik gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. Şu ana kadar Türkiye”de yatırımcı güveninde bir iyileşme görmekten memnuniyet duyuyoruz. Son dönemde ekonomide Ortodoks politikalara yönelik atılan adımları memnuniyetle karşılıyor ve doğru yapısal reformlarla daha fazla iyileşme potansiyelinin olduğuna inanıyoruz. Bizim için önemli olan ekonomik istikrarın devam etmesi. Bu açıdan, Türkiye”yi daha yeşil, daha kapsayıcı, rekabetçi ve entegre bir ekonomi olma yolculuğunda desteklemeye devam etmeyi umuyoruz.”Türk ihracatçıların finansmana erişimini güçlendirecek adımTürkiye”yi tercih ettilerBakan Kacır: OSB”lere 250 milyon avroluk finansman temin ettik

Source: Www.star.com.tr


Ibu Yanardağı harekete geçti: 3 bin kişi tahliye ediliyor

Endonezya”nın Kuzey Maluku eyaletine bağlı Halmahera Adası”nda yer alan Ibu Yanardağı”nda volkanik hareketlilik sürüyor. Endonezya Volkanoloji ve Jeolojik Tehlikeyi Azaltma Merkezi (PVMBG) tarafından yapılan açıklamada, yanardağda dün meydana gelen patlamanın ardından 3 bin kişinin tahliyesine başlandığı bildirildi. Patlamanın ardından yanardağın yoğun kül püskürttüğü, dumanın 4 kilometre yüksekliğe ulaştığı aktarıldı. Yanardağ yakınlarında yaşayanlara ve turistlere 5-6 kilometrelik yasak bölgeden uzak durmaları ve kül yağışı durumunda maskesi takmaları tavsiye edildi. Öte yandan dün patlamanın ardından çevredeki bölgelerde alarm seviyesi en üst düzeye çıkarılmıştı. Resmi verilere göre 2022 yılı itibarıyla Halmahera Adası”nda yaklaşık 700 bin kişi yaşıyor.

Source: Www.star.com.tr


Libya, petrol ve doğal gazda yeni keşif sahalarına yöneliyor

Libya, siyasi istikrarsızlık ve çatışmalarla geçen yılların ardından petrol ve doğal gaz sektörüne uluslararası ilgiyi artırmak için yeni keşif sahalarına yöneliyor.

Hidrokarbon zenginlikleriyle dikkati çeken Kuzey Afrika ülkesi, devlet gelirlerinin yüzde 90″ından fazlasını oluşturan enerji sektörünü canlandırmak amacıyla ciddi adımlar atıyor.

Bu kapsamda son olarak, Libya Ulusal Petrol Kurumu (NOC), 2025″te kara ve denizde 22 ayrı blokta petrol ve doğal gaz arama faaliyetleri için uluslararası lisanslama turunu başlatmayı planladığını duyurdu.

Söz konusu adımın, Libya petrol ve doğal gaz sektörüne uluslararası ilgiyi artırması ve sektörde yeni bir dönemin kapılarını aralaması bekleniyor.

Repsol, Eni, Sonatrach, bp, OMV ve TotalEnergies gibi uluslararası şirketlerin yaklaşık 10 yıl aradan sonra Libya”daki faaliyetlerine yeniden başlaması ülkenin petrol ve doğal gaz sektörüne olan ilgiyi somutlaştıran adımlar arasında yer alıyor.

Günlük 2 milyon varil üretim hedefi

Libya, devam eden iç karışıklıklara rağmen toparlanma sinyalleri veren petrol ve doğal gaz üretimini, mevcut sahalarını geliştirerek günlük 2 milyon varil seviyesine çıkarmayı hedefliyor.

NOC”tan yapılan açıklamaya göre, ülkenin ham petrol ve doğal gaz üretimi günlük 1,6 milyon varili aşarak 2013″ten bu yana yüksek seviyesine ulaştı.

Libya”nın petrol ve doğal gaz sektörlerindeki gelişmelerin, sadece ülke ekonomisinin güçlenmesine değil aynı zamanda küresel enerji arz güvenliğine de katkı sağlayacağı değerlendiriliyor.

Bu doğrultuda, yeni keşifler ve uluslararası işbirliklerinin ülkeyi küresel enerji piyasasında daha güçlü bir konuma taşıması bekleniyor.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi de olan Libya, OPEC verilerine göre yaklaşık 48,4 milyar varille dünyanın en çok petrol rezervine sahip 10 ülkesi arasında yer alıyor. Doğal gaz kaynakları açısından da zengin olan ülkenin kanıtlanmış doğal gaz rezervinin ise yaklaşık 1,5 trilyon metreküp olduğu hesaplanıyor.

Libya Enerji ve Ekonomi Zirvesi

Türkiye dahil birçok ülkeyle enerji işbirliğinde yeni bir aşamaya geçmek isteyen Libya, ülkedeki yatırım fırsatlarını değerlendirmek üzere bu yıl üçüncü kez Libya Enerji ve Ekonomi Zirvesi (LEES) düzenleyecek.

Libya”nın enerji sektöründeki potansiyelini mercek altına alacak zirve, uluslararası katılımla 18 Ocak”ta başkent Trablus”ta başlayacak ve iki gün sürecek.

Afrika enerji sektörüne yönelik yatırım platformu Energy Capital & Power”ın Libya Başbakanlığı, Libya Petrol ve Gaz Bakanlığı, NOC ve Libya Yenilenebilir Enerji Kurumu”nun desteğiyle düzenlediği zirvenin, yeni anlaşmalara da ev sahipliği yapması bekleniyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Lopez: Türkiye büyük bir coğrafyayı birbirine bağlama potansiyeline sahip

Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, İstanbul”da düzenlenen toplantıda basın mensuplarının sorularını cevapladı.Lopez, Dünya Bankası ve IFC”nin tüm dünyada aynı şehirlerde beraber çalıştığını, Türkiye”de durumun farklı olduğunu, Dünya Bankasının Ankara, IFC”nin ise İstanbul merkezli çalıştığını ifade etti.Ülkesel bazda stratejik çerçeve içerisinde programlar düzenlediklerini, bu programların büyümenin desteklenmesi ve hızlandırılmasına yönelik olduğunu aktaran Lopez, ülkelerde toplumu büyümenin bir parçası yapmayı ve büyümeden faydalandırarak dayanaklılığı artırmayı hedeflediklerini söyledi.Lopez, Türkiye”de kamu ve özel sektör işbirliğiyle proje ve çalışmaları yaptıklarına işaret ederek, ülkede son zamanlarda verimliğin artması yönünde projelere ağırlık verdiklerini dile getirdi.Türkiye”de deprem bölgesinde altyapı, sağlık, su dağıtım sistemi, sağlık yapıları, hastanelerle ilgili çalışma, projeler yaptıklarına ve yapacaklarına işaret eden Lopez, depremde etkilenen özel sektör şirketlerinin olduğunu, IFC”nin sağladığı destekle deprem bölgesinde nakite ihtiyacı olan firmalara nakit sağlanabilmesi konusundaki çalışmaları sürdürdüklerini söyledi.Lopez, deprem bölgesinde sanayi kuruluşları, firmalarına yönelik çalışmaların yanı sıra tarıma ve hayvancılık ile ilgili projelerin de önemli olduğunu belirterek, bölgede şu ana kadar sağlanmış 3 milyar dolarlık kaynağın yanı sıra bu sene için 1 milyar dolarlık bir kaynak daha ayırdıklarını, bununla beraber toplamda 4 milyar dolarlık bir kaynağın sağlanmış olacağını kaydetti.- “TÜRKİYE”NİN LOJİSTİK MERKEZ HALİNE GELMEK YÖNÜNDE BİR İRADESİ VAR”Türkiye ekonomisinde yapısal reformların yaratacağı öngörülebilirlik ve istikrarın yatırımcılara etkisine değinen Lopez, yatırım yapan firmaların 3-5 yılı değil, 10-15 yılı düşünerek yatırım yaptığına, güvenilirlik, iyi enerjiye erişim ve ulaşımın önemli olduğunu dile getirdi.Lopez, 10 sene önceye göre enerjide güneşin ve rüzgarın kömürle yarıştığını vurgulayarak, “Şimdi bu enerji kaynaklarına yöneldiğimizde gaz ve petrol ithalatı azalacak, ihtiyaç kalkacak. Dolayısıyla ödeme dengeleri de daha iyi bir duruma oturacak. Bundan ötürü enerji maliyetleri düşecek.” diye konuştu.Türkiye”nin lojistik merkez haline gelme yönünde bir iradesinin olduğunu aktaran Lopez, “Ülke çok net bir efor harcıyor bununla ilgili. Türkiye”nin lokasyonu önemli. Türkiye fiziksel olarak gerçekten bir köprü ama öbür taraftan jeopolitik olarak da batıya dönük ilerleyen bir ülke.” ifadelerini kullandı.- “TÜRKİYE, ALTYAPI PROJELERİYLE BÜYÜK BİR COĞRAFYAYI BİRBİRİNE BAĞLAMA POTANSİYELİNE SAHİP”Lopez, Türkiye”nin Orta Koridor, Kalkınma Yolu Projesi ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerindeki demir yolu projesi gibi altyapı projeleriyle büyük bir coğrafyayı karşılıklı olarak birbirine bağlama potansiyeline sahip olduğunu söyledi.Dünya Bankasının Türkiye”nin elektrikli demir yolu taşımacılığını yaygınlaştırmaya yönelik çabalarını desteklemek için 660 milyon dolarlık finansman sağladığının hatırlatılması üzerine Lopez, bunun sadece düşük karbonla alakalı olmadığını, doğu-batı arasındaki maliyetin de düşürülmesi gerektiğini belirtti.Lopez, Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinde zaten bir kara yolu olduğunu, raylı sistemin kurulması için gerekli altyapı projelerine de destek için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

Source: Www.star.com.tr


Radon nedir, nerelerde kullanılır?

Dolayısıyla etkileri ve potansiyel riskleri hakkında bilgi sahibi olmak, özellikle kapalı ortamlarda sağlığımızı korumanın anahtarlarından biridir. Radyoaktif elementlerin varlığı, insanlık tarihinde her zaman merak uyandırmıştır. Bu elementlerin arasında yer alan ve doğada doğal olarak oluşan radon, dikkatle ele alınması gereken bir konudur. Öncelikle Radon nedir sorusuna yanıt ararken, bu gazın topraktan sızarak binalara ve hatta içme sularına kadar ulaşabildiğini görmekteyiz. Özellikle yüksek radon seviyeleri, evlerde ve iş yerlerinde ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Diğer yandan, Radon özellikleri incelendiğinde renksiz, kokusuz ve tatsız oluşu, onu tespit etmeyi güçleştiren temel faktörler arasındadır. Ülkemizde de zaman zaman gündeme gelen radon ölçümleri, kapalı ortamlarda havanın güvenliği açısından önemli veriler sağlar. Bu nedenle radonun ne olduğuna, hangi alanlarda karşımıza çıktığına ve nasıl kontrol altına alınabileceğine dair bilgiler, hepimiz için önem taşır. Sonuç olarak, hem bireysel olarak hem de kurumsal düzeyde alınacak önlemler, bu doğal radyoaktif gazın zararlarına karşı korunmada etkili olacaktır. RADON NEDİR? Radon, periyodik tabloda soygazlar grubunda yer alan, renksiz ve kokusuz bir radyoaktif gazdır. Düşük yoğunluğu nedeniyle atmosferde hızla dağılabilir; ancak kapalı ortamlarda birikerek zararlı seviyelere ulaşma potansiyeli vardır. Toprak, kayaç ve hatta bitki kökleri arasında bulunan uranyumun parçalanmasıyla doğal yollardan ortaya çıkar. Zaman zaman evlerin bodrum katlarında, temellerinde veya su kuyularında yüksek oranda birikebilir. Bu durum özellikle nefes yoluyla radona maruz kalma riskini artırır. Araştırmalar, uzun süreli yüksek radon seviyesinin akciğer kanseri riskini yükselttiğini göstermektedir. RADON ÖZELLİKLERİ Radon özellikleri arasında en dikkat çekici olan, gaz hâlinde bulunmasına rağmen renksiz, kokusuz ve tatsız olmasıdır. Bu sayede insan duyuları tarafından fark edilmesi neredeyse imkânsızdır. Ayrıca diğer soygazlar gibi kararlı bir kimyasal yapıya sahip değildir, çünkü radyoaktif bozunmaya devam eder. Radonun yarı ömrü 3,8 gün civarındadır ve bu süreçte farklı radyoaktif dönüşümler geçirir. Havada serbestçe dağılabilse de kapalı mekânlarda birikmesi hâlinde radyasyon seviyesi hızla artabilir. Dolayısıyla radon, açık alanlarda genellikle düşük konsantrasyonda bulunurken, yetersiz havalandırmaya sahip binalarda tehlikeli boyutlara ulaşabilmektedir. RADON PERİYODİK TABLODAKİ YERİ VE SEMBOLÜ Radon periyodik tablodaki yeri, soygazlar grubunun son elementlerinden biri olmasıyla dikkat çeker. Atom numarası 86’dır ve kimyasal olarak Radon simgesi “Rn” harfleriyle gösterilir. Geçmişte “niton” adıyla da anılan bu element, radyoaktif dönüşümlerin bir ara ürünü olarak ortaya çıkar. Radon sembolü ise uluslararası kimya literatüründe yaygın olarak “Rn” şeklinde kabul görmüştür. Soygazlar grubunda olmasına rağmen kararlı sayılmaz; bu nedenle doğada sürekli bir dönüştürme süreci içinde varlığını sürdürür. Bilinen en ağır soygazlardan biri olması da onu farklı kılan özellikler arasında yer alır. RADON KULLANIM ALANLARI İlk bakışta “Radon nerelerde kullanılır” sorusu farklı şekillerde cevaplanabilir. Her ne kadar bir soygaz olarak sanayide diğer gazlar kadar yaygın kullanılmasa da bazı tıbbi uygulamalarda radonun radyoterapi amaçlı kullanıldığı bilinmektedir. Günümüzde pek tercih edilmemekle birlikte, geçmişte kanser tedavisi gibi alanlarda kontrollü radon radyasyonu uygulanmıştır. Bunun yanı sıra Radon kullanım alanları arasında deneysel araştırmalar ve bilimsel ölçüm yöntemleri de yer alır. Örneğin, radon seviyelerinin ölçümü ve haritalandırılması, jeolojik yapıların ve sismik aktivitelerin anlaşılmasında önemli bilgiler sunar. Fakat yüksek radyasyon riski nedeniyle radonun endüstriyel veya evsel alanda doğrudan bir uygulaması bulunmamaktadır. RADONUN RİSKLERİ VE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ Radonun temel tehlikesi, uzun süreli maruz kalma durumunda artan akciğer kanseri riskidir. Doğal bir gaz olduğu için tamamen yok edilmesi mümkün değildir, ancak kapalı mekânlarda radon ölçümü yapılarak risk seviyesi belirlenebilir. Yeterli havalandırma sağlamak, radon gazının yoğunluğunu azaltmanın en basit yollarından biridir. Özellikle zemin kat ve bodrum katlarda oturanların bu konuda daha dikkatli olması önerilir. Ayrıca binaların temellerindeki çatlaklar ve su sızıntı noktaları onarılarak, gaz sızıntısı da büyük ölçüde engellenebilir. Bu önlemler, hem ev sahipleri hem de işyeri yöneticileri için düşük maliyetli ama etkili güvenlik stratejileridir.

Source: Habertürk


Şanlıurfa ile Ardahan rekor kırdı! İki kent arasındaki sıcaklık farkı 82 derece oldu!

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 2024 te Türkiye de gerçekleşen meteorolojik rekorları açıkladı. ŞANLIURFA VE ARDAHAN DAN REKOR AA da yer alan habere göre, geçen yıl en sıcak gün 20 Haziran da 47.8 dereceyle Şanlıurfa nın Ceylanpınar ilçesinde, en soğuk gün ise 29 Şubat ta sıfırın altında 34.3 dereceyle Ardahan ın Göle ilçesinde kaydedildi. ANTALYA YA 1 GÜNDE 298 KG YAĞIŞ DÜŞTÜ Günlük en yüksek yağış 13 Şubat ta metrekareye 297.7 kilogramla Antalya Kepez e düştü. Geçen yıl en yüksek kar kalınlığı 6 Mart ta Van ın Bahçesaray ilçesi Karabet Tepesi nde 247 santimetreyle ölçüldü. TRABZON DA FIRTINANIN HIZI 153 KM Yİ GEÇTİ Verilere göre, geçen yıl rüzgarın en hızlı estiği gün 28 Aralık ta saatte 153.4 kilometre hızla Trabzon da kayıtlara geçti. ADANA DA DENİZ SUYU SICAKLIĞI 33 DERECEYE ULAŞTI Geçen yıl deniz suyu sıcaklıklarında ölçülen en yüksek sıcaklık 15 Ağustos ta Adana nın Karataş Balıkçı Barınağı Ana Mendirek Feneri İstasyonu nda 32.9 derece kaydedildi. En düşük deniz suyu sıcaklığı ise 22 Ocak ta Marmara Ereğlisi Balıkçı Barınağı Mendirek Feneri İstasyonu nda 7 derece ölçüldü.

Source: Habertürk


TÜBİTAK ve AFAD çığ riskini önleme konusunda işbirliği yapacak

TÜBİTAK”tan yapılan açıklamaya göre, projeye ilişkin protokol imza töreni, TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi”nde gerçekleştirilirken, taraflar adına imzaları TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın ve AFAD Başkanı Okay Memiş attı.

Aydın, burada yaptığı konuşmada, çığ riski taşıyan bölgelerde güvenliği artırmayı ve afetlerin yol açtığı kayıpları en aza indirmeyi hedeflediklerini belirterek, projenin çevre dostu yeni nesil yapı teknolojisi kullanımı ve yüksek teknoloji sensör sistemleriyle, doğayı koruma ve insan güvenliğini artırma misyonunu birleştiren öncü bir çalışma olduğunu ifade etti.

AFAD Başkanı Memiş de projenin çığ bölgelerinde oluşabilecek riskleri en aza indirmeyi ve yerli imkanlarla yenilikçi çözümler sunmayı amaçladığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Hem sensör teknolojileri hem de bariyer sistemleriyle risk izleme ve önleme sistemleri sahaya taşınacak. Proje kapsamında, çevre dostu ve sürdürülebilir altyapılarla güvenli yaşam alanları oluşturmayı hedefliyoruz. Pasif sistemlerle güneş ışınım şiddeti, ortam sıcaklığı, kar yüksekliği, rüzgar hızı gibi parametreler sensörler aracılığıyla ölçülecek. Aktif sistemlerde ise yeni nesil yapı teknolojisinden üretilen çığ önleme bariyerleri kullanılacak. Bu sistemlerle, çığ tehlikesine erken müdahale imkanı sağlayarak can ve mal kayıplarını en aza indirmeyi hedefliyoruz.”

“Doğayı doğayla koruyoruz” ilkesiyle geliştirildi

Türkiye”de ilk kez çığ riskine karşı çevre dostu yeni nesil yapı teknolojisi ve ileri teknoloji sensör sistemleri söz konusu projede bir arada kullanılacak.

“Doğayı doğayla koruyoruz” ilkesiyle geliştirilen çalışma ile doğal afetlere karşı yenilikçi, güvenilir ve sürdürülebilir bir çözüm sunulmasına imkan tanınacak.

Türkiye”nin afet yönetimi konusundaki kararlılığını güçlendirecek proje uluslararası anlamda da örnek teşkil ediyor.

Projenin çıktılarının hem bilimsel hem de uygulama açısından fayda sağlayarak Türkiye”nin afet yönetiminde yeni bir dönemi başlatması, çığ riski taşıyan bölgelerde yerleşim alanlarını koruması, afet yönetimi ve şehir planlamasında kullanılacak veri altyapısının güçlendirilmesi ve proje sürecinde yetiştirilecek uzmanların Türkiye”nin bilgi ve yetkinlik seviyesini artırması amaçlanıyor.

Çevre dostu teknoloji

Proje kapsamında Türkiye”de çığ önleme setlerinde ilk kez kullanılan yeni nesil yapı teknolojisi, doğal kaynaklardan elde edilen çevre dostu malzeme olması ve dayanıklılığıyla dikkati çekiyor.

Çığ riski taşıyan bölgelerde dağın zirvesine yerleştirilecek Prototip Merkez ve Ölçüm istasyonlarıyla güneş ışınımı, kar yüksekliği, rüzgar hızı gibi kritik veriler toplanacak.

Fotovoltaik güneş enerjisiyle çalışan sistemler, çevreye zarar vermeyen, sürdürülebilir bir enerji altyapısı sağlayacak. Veriler analiz edilerek çığ oluşumu erken aşamada belirlenerek afet riskleri en aza indirilecek.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Renault”un 2024 satış hacmi hibritlerin yardımıyla yüzde 1,3 arttı

Renault, 2024 yılında satışların yüzde 1,3 oranında arttı. Fransız otomobil Renault, geçtiğimiz yıl 2,26 milyon araç sattı. Bununla birlikte, küresel otomobil sektörü, tüketicilerin yeni araçlara olan iştahını azaltan enflasyon ve Çin”deki üretim fazlasının pazarı doldurmasıyla zorlu bir yıl geçirirken, satış büyümesi 2023 yılında kaydedilen yüzde 9″luk artıştan keskin bir şekilde yavaşladı.
Ağırlıklı olarak Avrupa”da satış yapan Renault ise 2,26 milyon araç sattığını açıkladı. Hibrit ve elektrikli araçların artan payının dördüncü çeyrekte satışlarını yüzde 6,1 oranında artırmasına yardımcı olduğunu söyledi. Genel olarak, grubun Avrupa satışlarının yüzde 9″unu elektrikli araçlar oluştururken, bu oran dördüncü çeyrekte yüzde 12″ye yükseldi. Renault markasının CEO”su Fabrice Cambolive gazetecilere verdiği demeçte, grup satışlarının üçte ikisinden fazlasını oluşturan Renault markası için, elektrikli araçların dördüncü çeyrekte Avrupa hacminin %16″sını oluşturduğunu söyledi. Renault”nun bu yılki satışlarının neredeyse %20″sinin karbon emisyonlarına ilişkin zorlu yeni Avrupa hedeflerine uymak için elektrikli araçlar olması gerekecek.

Source: Dünya Gazetesi